Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir sunucu ve Nazım Bey adlı konuk arasında geçen röportaj formatında bir sohbet programıdır. Nazım Bey, Boğaziçi Sosyolojisi mezunu ve sinema eleştirmeni olarak kariyer yapmış biri olarak tanıtılıyor.
- Program üç ana bölümden oluşmaktadır: İlk bölümde Çiftlik Bank olayı ve Ponzi şeması detaylı olarak ele alınırken, ikinci bölümde sinema eleştirmenliği, eleştirmen-yönetmen ilişkisi ve "Şahsiyet" dizisinin incelemesi yapılmaktadır. Son bölümde ise Türkiye'deki medya sektörü, yeni platformların gelişimi ve sanatın finansmanı konuları tartışılmaktadır.
- Sohbette ayrıca reklam sisteminin değişimi, Netflix, Apple TV gibi platformların yükselişini, Blu TV ve Puhu TV gibi Türkiye'deki platformların işleyiş yöntemlerini ve sponsorluk modellerini karşılaştıran görüşler de yer almaktadır. Konuşmacılar, sinema ve televizyon arasındaki farklar, iletişim teorileri ve sanat yapımının doğru yaklaşımı hakkında da düşüncelerini paylaşmaktadır.
- Çiftlik Bank ve Ponzi Şeması
- Çiftlik Bank, insanları uyaran bir kehanet olarak tanımlanıyor ve Türkiye'de saadet zincirinin değişik şekli olarak görülüyor.
- Çiftlik Bank, 77 bin kişiye 500 milyon lira yatırılmış ve bu bir Ponzi şeması olarak nitelendiriliyor.
- Ponzi şeması, Charles Ponzi tarafından bulunmuş bir sistemdir; bir şirket karlı olduğunu iddia ederek yatırım istiyor ve gelen paraları önceki yatırımcılara ödüyor, böylece yeni yatırımcılar da katılıyor.
- 02:07Çiftlik Bank'ın Hilesi
- Çiftlik Bank, çiftlik kuracağını iddia ederek bin koyun yatırımı için sene sonunda 2200 lira vaat ediyor.
- Şirket, sanal tavuklar ve mandalar satın alarak et, süt ve yumurta satıyor ve bu kazançtan yatırımcılara pay veriyor.
- Çiftlik Bank, franchise vererek şarküteriler açıyor ve bu şarküterilerde de üçüncü partilerden alınan ürünleri karla satıyor.
- 04:12Eleştirmenler Hakkında Tartışma
- Konuşmacılar eleştirmenlik sistemi hakkında eleştirel bir bakış açısıyla konuşuyorlar.
- Türkiye'de çok sayıda eleştirmen olduğu, ancak bu eleştirmenlerin çoğu aslında yönetmen olmak isteyen kişiler olduğu belirtiliyor.
- İyi bir eleştirmen olabilmek için sadece sosyoloji bilgisi yeterli değil, sanat tarihi, sinema tekniği, psikoloji ve tarih bilgisi de gerekiyor.
- 07:52Eleştirmenlik ve Yönetmenlik İlişkisi
- Trufo ve Hitchcock'un görüşmeleri, iyi bir eleştirmen ve yönetmen arasındaki ilişkiyi gösteriyor.
- İyi bir eleştirmen, filmi tamamen anlamış olmalı ve yönetmenin ne yapmaya çalıştığını anlayabilmeli.
- Türkiye'de sinema eleştirmenlerinin etkisi sınırlı, göklere çıkardıkları filmler iş yapmıyor, yerin dibine batırdıkları filmler ise milyonlarca izleyiciye ulaşıyor.
- 08:49Eleştirmen ve Yönetmen Arasındaki İlişki
- Eleştirmenle yönetmen arasındaki stres normaldir çünkü biri otorite, diğeri ise bir şey yapan kişidir.
- Eleştirmenlerin hiçbir önemi yoktur, çünkü yazdıkları şeyler seyirciye etki etmez ve bir filmi değiştiremezler.
- Eleştirmenler ideolojik bir bakış açısına kitlenmiş durumdadır ve her şeyi kendi dünya görüşüne göre değerlendirirler.
- 11:12"Şahsiyet" Dizisi Hakkında Değerlendirme
- Programda "Şahsiyet" dizisi ele alınmış ve bu dizinin Türkiye'de belki de ilk defa doğru düzgün bir bütünlük ve özen gösterdiği belirtilmiştir.
- Dizinin görüntü yönetmeni Feza Çaldıran'ın çalışması takdir edilmiş, ancak müzik seçimleri beğenilmemiştir.
- Dizinin görsel kalitesi çok güzel bulunmuş, ancak bazı problemleri olduğu ve senaryosunun beğenilmemiş olduğu belirtilmiştir.
- 13:03Yönetmenin Rolü ve Dizinin Sorunları
- Televizyonda yönetmen ikinci önemlidir çünkü televizyon bir senaryo mediumudur, yönetmenin öne çıkması fabrika işi değildir.
- "Şahsiyet" dizisi heyecandan dolayı daha iyi olabilecek bir şeyi mahvedmiştir.
- Dizinin temposu düşük bulunmuş, yan rollerdeki oyunculuklar başarılı olmuş ancak bazı eleştiriler (örneğin "polis olur mu?") saçma bulunmuştur.
- 17:14Bedava İçerik ve Reklamlar
- Konvansiyonel medya reklamla yürüyordu ve YouTube da aslında reklamlar yaşatmaktadır.
- Bedava hiçbir şey yoktur, YouTube'un serverları ve veri transfer maliyetleri vardır.
- Her seyredilen program YouTube'un cebinden para gider.
- 17:46Reklam ve Platformların Değişimi
- YouTube ve televizyon gibi platformlar reklam slotlarını satarak gelir elde ediyordu, ancak reklam artık eskisi kadar izlenmiyor.
- Netflix gibi platformlar abonelerden ortalama 10 dolar toplayarak ayda 1 milyar dolar gelir elde ediyor.
- Platformlar, içeriği alıp kendi platformlarında satan yapılar olup, Netflix gibi yapılar abonelerden sürekli içerik tüketimi için ücret alıyor.
- 18:50Kapitalist Sistemde Para Ödeme
- Apple TV gibi platformlar da tane tane içerik satıyor, örneğin Walking Dead'i bölüm başı 3 dolar karşılığında izleyebilirsiniz.
- Kapitalist sistemde para vermeden bir şey alamazsınız, ya dolaylı olarak reklam seyrettirecekler ya da doğrudan ödeme yapacaksınız.
- İnsanlar reklam görmek istemediği için platformlar yaygınlaşmaya başlıyor, Netflix zaten başarılı olmuş durumda.
- 19:26Türkiye'deki Platformlar
- Türkiye'de Blu TV abonelik sistemiyle çalışıyor ancak abonelik sistemi iyi işlemiyor çünkü insanlar her şeyin bedava olmasını arzu ediyorlar.
- Puhu TV, Türk izleyicilere daha uygun olduğunu düşündükleri bir metotla bedava içerik sunuyor ve Dacia gibi şirketlerden sponsorluk alıyor.
- Konuşmacı, izleyicilere para vermenin önemini vurguluyor ve iyi şeyler görmek isteyenlerin parasını vereceklerini belirtiyor.
- 21:28Sanat ve Finansman
- Sanat tamamen burjuva'nın finanse ettiği bir şeydir, 20. yüzyıla kadar neredeyse tüm büyük ressamlar zengin birilerinin finansörlüğüyle çalışmışlardır.
- Rembrandt, Beethoven gibi sanatçılar zenginlerin siparişleriyle çalışmış, hiçbir şey bedava olmamıştır.
- Türkiye'de "bedava olacak" zihniyeti var, ancak bu kendi kendine vücuda gelecek değil, birileri bunu yapacak ve desteklenmesi gerekiyor.
- 22:12Çiftlik Bank Dizisi ve Yeni Kuşak
- Çiftlik Bank dizisinde Haluk Bilginer ve Cansu Dere gibi star oyuncular kullanılmış, bu zor bir seçim olmuştur.
- Bu tür bir diziyi yapmak ve kabul ettirmek çok zor, bu yüzden ekibi tebrik etmek gerekiyor.
- Yeni bir kuşak geliyor ve bu kuşağı artık konvansiyonel dizileri satamayacaksınız, başka şey talep edenler sayılarını ne kadar arttırırsa bu taleplerin yerine gelme ihtimali o kadar artıyor.
- 24:02Sanat ve İletişim
- Türkiye'de sanat anlaşılmamış, film veya dizi yapmak bir iletişim ortamıdır ve ilk amacı bir mesaj iletmektir.
- Yönetmenin saklanması gerekir, "ben harika yönetmenim" demek yerine anlatmak istediğin öyküye uygun dili, sanat yönetmeni, rengi, kamerayı bulmalısın.
- Marshall McLuhan'a göre tüm iletişim teorileri bu noktaya bağlanır, önce anlatmak istediğin öyküye uygun araçları bulmalısın, tersten gelirsen olmaz.