Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Katars" adlı programda sunucu Gökhan, biyoloji mezunu, fizyoloji doktoru ve sinirbilim sevdalısı Sinan Canan ile bir röportaj gerçekleştiriyor. Sinan Canan, Aybüke Metehan ve Melike Canan'ın babasıdır ve Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu, Açık Beyin'in kurucularından biridir.
- Programda Sinan Canan'ın hayat hikayesi, meslek seçimi, aile dinamikleri ve kişisel deneyimleri ele alınıyor. Röportaj, Sinan'ın çocukluğundan başlayarak ergenlik yılları, akademik kariyeri, aile ilişkileri ve bilim insanı ile inanç insanı arasındaki ilişki gibi konuları kapsamaktadır. Video, hafıza testi, aile anıları ve "Cevap Hakkı" adlı bir bölüm gibi farklı bölümlerden oluşmaktadır.
- Röportajda Sinan Canan'ın babasının kuyumcu olması nedeniyle kuyumcu olma kaderini sevmemesi, biyoloji ile ilgilenmeye başlaması, ergenlik dönemindeki değişim süreci, aile içi çatışmalar, babasının ani ölümü ve akademik kariyerine başlama hikayesi gibi kişisel anılar paylaşılıyor. Ayrıca müzik hayatları, evlilik hikayeleri ve babalık deneyimleri de samimi bir şekilde ele alınıyor.
- Sinan Canan'ın Hayat Hikayesi
- Sinan Canan, insan beyniyle uğraşmasının ana nedeninin bir şey olmamak istemesi olduğunu belirtiyor.
- Ergenliğini tamamlayamadığını ve erişkin olmak istemediğini, kısa sürede bu kadar ciddiyeti kaldıramadığını söylüyor.
- Ciddi maddi sıkıntılar ve aile içi sorunlar yaşadığı bir ortamda büyüdüğünü, babaannesinin sinir hastalığı olduğunu ve annesinin de değişik olduğunu anlatıyor.
- 00:50Hayat Felsefesi
- Erken yaşlardan itibaren öleceğimizi öğrenmek durumunda kalan bir kültürden geldiğini ve bu durumun kuyumcu dükkanının temel duygusu olduğunu belirtiyor.
- Kendisinin bir insan olmak istemediğini, çok birbiriyle çelişen söylemler, inançlar ve aksiyonlarla yaşamış bir adam olduğunu söylüyor.
- Hayalinin yaşadığı her günün bir öncekinden daha iyi olabilmesi olduğunu, özellikle yaptığı iş ve doğduğu kişi anlamında olduğunu ifade ediyor.
- 01:52Program Tanıtımı
- Katars programında kırmızı koltukta Sinan Canan oturuyor ve hayat üzerine, duygular üzerine sohbet edilecek.
- Sinan Canan, biyoloji mezunu, fizyoloji doktoru, sinirbilim sevdalısı, tabiatın öğrencisi olarak tanımlanıyor.
- Hayatın tek bir işle uğraşmak için fazla uzun, insanın ise tek bir işte ömrünü tüketmek için fazla karmaşık olduğuna ikna olmuş biri olarak tanımlanıyor.
- 03:15Meslek Seçimi Hakkında
- Sinan Canan, meslek seçimini planlamadığını, annesinin hemşire olması ve kurbağalarla ilgili anlatışlarının etkisini belirtiyor.
- Lisede biyoloji dersinde kurbağalarla deney yapıldığını öğrenince bağlantılar kurduğunu söylüyor.
- Anadolu'da kuyumcu bir ailenin büyük çocuğu olarak dünyaya gelmesinin kaderinin kuyumcu olmak olduğunu, bu kaderi sevmediğini ve biyoloji hediyesi geldiğini ifade ediyor.
- 04:51Ergenlik ve Büyüme Süreci
- Konuşmacı ergenliğini henüz tamamlayamadığını ve erişkin olmak istemediğini belirtiyor.
- Ergenliğin sınır zorlayıcı, devamlı karar değiştiren ve ömür içerisinde birden fazla hayat yaşamayı mümkün kılan bir potansiyeli olduğunu söylüyor.
- Ergenlik döneminde endişeli olduğunu, esnaflık ve işiyle ilgili endişeler yaşadığını, hızlı metalci olduğunu ve ruhunun isyankar tarafını müzikle tatmin etmeyi düşündüğünü anlatıyor.
- 06:20Ayna ve Kişisel Görüş
- Konuşmacı aynaya bakarken eğleniyor ve Anthony Robbins'in "İçindeki Devi Uyandır" kitabından esinlenerek aynanın karşısında kendine gülümseme egzersizi yaptığını söylüyor.
- Aynada kendi suretini görürken, şimdiye kadar geçirdiği her şeyin izinin de olduğunu ve onlarla sohbet etmeyi sevdiğini belirtiyor.
- Saçlarının dökülmesinden memnun olduğunu, çünkü saçları varken ciddiye alınmadığını, saçları gidince ise "prof" olarak görüldüğünü ifade ediyor.
- 07:44Değişim ve Esneklik
- Konuşmacı kendine bazı konularda ısrar ettiğini, başıma gelen kötü görünen şeyleri kafaya takmadığını ve sürekli hat değiştirmeyi becerdiğini söylüyor.
- Akademideki CV'sinde çok bölüm değiştirmeler olduğunu ve hayatında zihinsel olarak inanç bağlamında dünyaya bakış ve kendini algılayışta birçok ray değiştirdiğini belirtiyor.
- Esnekliğin insanın ruh sağlığını en çok dönüştürebildiği özellik olduğunu ve elli-altmış sene aynı kafada yaşamasının takdir sebebi olmasını anlayamadığını ifade ediyor.
- 09:19Duygusal Deneyimler
- Çok üzüldüğünde kapanarak tek başına kalmaya çalıştığını ve üzüntülerini tarif etme konusunda zorlandığını söylüyor.
- Korktuğunu, özellikle motosiklet kazası sonrası hastaneye gidiş sürecinin korkutucu olduğunu ancak yaşamın geçiciliğiyle belli bir halleşme içerisinde olduğundan korkuyu derinlerinde hissetmediğini belirtiyor.
- Öfkelendiğinde kendini en sevmediği zaman olduğunu, aynı mantıksızlıkta iki-üç kez ısrar edildiğinde bir şeyin kopup yakın çevresine karşı kırıcı olabildiğini ifade ediyor.
- 10:14Utanma ve Aşk
- Utanmanın toplum içerisindeki en önemli parametrelerinden biri olduğunu ve kendi başıma kaldığında da utandıracak bir şeyler yapmamayı önemlediğini söylüyor.
- Aşık olduğunda delirdiğini, aklının durduğunu ve rasyonel düşünme kapasitesini kenara koyduğunu, tamamen dürtüsel ve duygusal davranırdığını belirtiyor.
- Nefreti denediğini ancak birinden nefret etmek için onun kötülük yapması gerektiğini, birisinin özünde kötü olmadığını ve onları kötü olmaya sevk eden bir şeyin olduğunu düşündüğünü ifade ediyor.
- 11:55Hafıza Testi
- Konuşmacı, hayatın farklı dönemlerinden sorularla bir hafıza testi yapıyor.
- Çocukken en sık duyduğu baba nasihatı tembellikle alakalı, "erken kalk, erken yap, erken kalkan yol alır" tarzı askeri nasihatlardı.
- İlk okuduğu kitap "Hayat Ansiklopedisi" olup, altı yıldır kapaktan kapağı okumuş.
- 12:41Ankara'daki Hayatı
- Ankara'da babasının kuyumcu dükkanının bulunduğu caddenin adı Atatürk Bulvarı'dı.
- İlk aşkından imkansız bir aşk olduğu için ayrılmış, kader yolları ayırmış ve kısa süre sonra komik gelmiş.
- Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin alt katında "Feycan" adlı kantinde zamanın çoğunu geçirmiş, orada en sıkı görüştüğü arkadaşlarının önemli bir kısmı oluşmuş.
- 13:39Üniversite Yılları ve Aile Hayatı
- Üniversite yıllarında gitar eşliğinde yaptığı ilk beste "Who Are You Gonna Be" adlı bir şarkıydı.
- İlk çocuğunu kucağına aldığında hiçbir şey söyleyemedi, bu varlığın kendisiyle alakalı yeni bir kişi olarak dünyaya gelmesi inanılmaz gelmişti.
- Eşi Müge Hanım'la ilk karşılaştığında "Bu işten vazgeç" demiş, çünkü Müge Hanım nörobilim okumak istiyordu.
- 14:46Duygusal Anlar ve Aile Hikayesi
- En son Britans Got Talent'ın bir bölümünde bir gösteri izlerken çok ağlamış, genellikle film ve belgesel izlerken çok ağlayan biri.
- Polis bir babanın iki oğlundan büyük olanı olarak doğmuş, dedesi de polisti.
- Annesi Artvin kökenli, dar gelirli bir ailenin en son Atatürk Orman Çiftliği'nde çalışan babası birlikte yaşadığı lojmanda büyümüş, hemşirelik okulunda eğitim görmüş.
- Doğduğu ev ciddi maddi sıkıntıların olduğu, babasının işinin batma çıkma döneminde olduğu ve aile içi sorunların yoğun olduğu bir yerdi.
- 16:17Aile İçi Çatışmalar
- Konuşmacı, annesinin hayat dolu ve neşeli, babasının ise bazen aşırı ciddileşen yaşam tarzıyla aile içinde uyumsuzluklar yaşadığını anlatıyor.
- İlk dönemlerde maddi durumları düzeltmek ve hayatta kalmakla meşgul olduklarını, daha sonra ise maddi olarak daha sakin olmalarına rağmen aile içinde çekememezlikler ve kavgaların çok fazla etki ettiği bir dönem yaşadıklarını belirtiyor.
- Konuşmacı, babaannesinin hasta bir kadın olduğunu, ciddi bir sinir hastalığı ve fiziksel somatizasyonları olduğunu, annesinin ise her zaman mağdur ve haklı olduğunu, babanın ise arada kaldığını anlatıyor.
- 17:46Aile Dinamikleri
- Dedesinin ailede en karizmatik adam olduğunu, tüm bu fırtınanın dışında durduğunu ve konuşmacının ona çok gıpta ettiğini belirtiyor.
- Konuşmacı, erken yaşta çaresizlik hali gördüğünü ve bu anlamsızlığa gerek olmadığını düşündüğünü, bu durumun kimliğinin oluşmasında etkili olduğunu söylüyor.
- Annesinin erkek çocuklarını çok büyütmediğini, konuşmacının annesinin farklı olduğunu ve bu durumun onun kimliğinin oluşmasında etkili olduğunu belirtiyor.
- 18:48Anne-Baba İlişkisi
- Babasının konuşmacıya kızardığını, çıldırdığını ve bazı şeylere tuhaf takıntıları olduğunu, evdeki büyük arızalar ve bağırış çağırışların olduğunu anlatıyor.
- Okuldaki düşük notlar ve devamsızlıkların evde kavga ve fırça yememe nedeni olduğunu, annesinin babasıyla kavga ederken onunla kore yaptığını ve giydirdiğini belirtiyor.
- Babasının ortamdan çekildikten sonra annesinin konuşmacıya yaptığı bir mimik ve hareketin, konuşmacının hayatında her türlü zorlukta kendine yaptığı bir şey olduğunu anlatıyor.
- 19:38Anne-Baba İlişkilerinin Etkileri
- Anne-baba ilişkisinin bağlanma kuramlarındaki zihin yerini oluşturduğunu ve hayatla ilgili bir resim çizdiğini, bu resmin samimi olduğunu belirtiyor.
- Annesinin süper cins kaldığını, babaannesinin ise kendisine sorulmadan bir adamla evlenmesi talep edildiğini ve evlendiğini anlatıyor.
- Babaannesinin eşiyle kimyasının tutmadığını, otuz yaşlarından itibaren aralarında karı-koca münasebeti olmadığını ve aşkını oğlunda bulamadığını belirtiyor.
- 21:18Baba İlişkisi
- Konuşmacı, küçükken her şeyin iyi olduğunu, ancak babasının orta yaş krizimsi şeyleri ergenliğe doğru denk geldiğini anlatıyor.
- Babasının dini hassasiyetleri yüksek bir ailede yetiştiğini ve hayatının merkezine dini hassasiyetlerini koymuş olduğunu, ancak konuşmacının erken yaştan beri babasının dini hassasiyetlerinin arka plandaki felsefesini beğenmediğini belirtiyor.
- Babasının özden ve içten hayatını ailesine adamış bir adam olduğunu, dışarıda hayır hasenat gibi işleri çok önemserdiğini ve aile önceliğinin çok primer olduğunu anlatıyor.
- 22:51Aile Hikayesi
- Konuşmacı, babasının zor bir hayat yaşadığını, devamlı ekmek kavgası, batışlar ve çıkışlar yaşadığını, Türkiye'nin darbeli yıllarında tuhaf deneyimler yaşadığını belirtiyor.
- Babasının Ankara Siyasaldan mezun olduğunu, politik bir arenada olduğunu ancak politikayı sevmediğini, hayatta yaptığı en isabetli işin dükkanını açması olduğunu anlatıyor.
- Babasının önce plakçı olarak dükkan açtığını, sonra kuyumculuğa geçtiğini ve Ankara'nın en baba kuyumcularından biri olduklarını, kardeşinin hala Ankara'da kuyumculuk yaptığını belirtiyor.
- 24:18Baba-Oğul İlişkisi ve Çatışmalar
- Konuşmacı, ergenlik döneminde babasıyla yaşadığı çatışmaları anlatıyor; arkadaşlarıyla ilgili ve geceleri dışarı çıkma gibi konularda büyük kavgalar yaşandığını belirtiyor.
- Konuşmacı, babasından fiziksel olarak tokat yediğini ve gözünün şiştiğini, ancak babasının bu olaylardan sonra çok pişman olduğunu ve kederli olduğunu hatırlıyor.
- Konuşmacı, babasının öfke kontrol problemi olduğunu ve evde ufak bir şey olunca dayanamayıp patladığını, ancak babasının arkasından iyi yaptın demediğini belirtiyor.
- 26:02Ölüm ve Aile Deneyimi
- Konuşmacı, geçen Mayıs ayında babasının beyin kanamasıyla aniden vefat ettiğini ve bu olayın ani ve yıkıcı olduğunu anlatıyor.
- Konuşmacı, ailesinin ölümle içli dışlı bir evde yaşadığını, inanç ve maneviyat gereği ölümün devamlı bir ana mesele olduğunu belirtiyor.
- Konuşmacı, ölüm bilincinin faydalı olduğunu düşünüyor ve etrafımda ölüm bilinci olmayan insanların kendilerine ve başkalarına neler yaptıklarını görüyor.
- 27:34Yas ve Özlem
- Konuşmacı, babasının ölümünden bir ay sonra seçimler olduğunu ve her seçimlerden sonra babasını aradığını, zamanla babasının eksikliğini daha fazla hissettiğini anlatıyor.
- Konuşmacı, yasla her hatırladığında üzülmek ve ağlamak yerine bazen gülümsemek ve onu şu tarafıyla hatırlamak gerektiğini düşünüyor.
- Konuşmacı, bazı şeylerin çaresi olduğunu, bazılarının olmadığını ve hayatın böyle bakıldığında daha yaşanılabilir olduğunu belirtiyor.
- 29:56Çocukluk Deneyimleri
- Konuşmacı, çocukluğunda sosyal olamadığını ve daha çok arkadaşının olmasını istediğini, ancak mahalle serserisi, kavgacı ve testosteronlu oyunları seven tiplerle arkadaş olamadığını anlatıyor.
- Konuşmacı, sokaklarda tek başına gezmeyi sevdiğini ve bu deneyimin onu münzeviliği kolay benimseyemeyen bir adam haline getirdiğini belirtiyor.
- Konuşmacı, çocukluğunda gözlük takmayı çok istediğini, televizyonu yakın izlediğini ve babasının ona "kontak profesör" dediğini anlatıyor.
- 32:25Ergenlik Dönemi
- Konuşmacı, ergenlik döneminde babasıyla ağız dalaşına girdiğini ve tartışırken çok kelime kullandığını, babasının ise "demagog" dediğini anlatıyor.
- Konuşmacı, ergenlik döneminde erkek çocuklarının en erkek olduklarını kanıtlamak istediklerini, aslında güçsüz ve iktidarsız hissederken aynada kendilerini çok sevmediklerini belirtiyor.
- Konuşmacı, ergenlik döneminde vicdan gelişiminin tamamlanmadığını, zorbalık ve zorbalanma olduğunu, kendisinin de ilkokulda zorbalık yaşadığını anlatıyor.
- 33:10Çocukluk ve Gençlik Deneyimleri
- Konuşmacı, ilkokulda dominasyon kurmak isteyen ve evde sorunlar yaşayan bir çocuğun kendisini tokatlanabilir bir tip olarak tespit etmesiyle başlayan bir kronik süreçten bahsediyor.
- Ortaokul ve lise döneminde yaşadığı yerde davranış bozukluğu olan insanlarla karşılaşmış ve okul çıkışında para isteyen tuhaf adamlarla enteresan bir ilişki kurmuş.
- Üniversiteye başladığında aynı mahalleden Sami Bey ile tanışmış ve Sami sayesinde haraç isteyen çocuklara bağlanmış.
- 34:39Matematikle İlişkisi
- Konuşmacı matematik çok sevmediğini ancak üç kez matematik eğitimi bölümüne ve bir kez matematik bölümüne fraktal geometri ve kaos teorisi anlatmaya gittiğini belirtiyor.
- Lisedeki matematik deneyiminde bir dershanede özel grup derslerinde zorlanmış ve bir konuyu anlamadığı için ağlamış.
- Üniversitede kaos teorisine sarınca matematikle ilgili ciddi bir yara hissettiğini hatırladığını, karmaşık düzlemdeki iteratif fonksiyonların davranışlarını anlatabildiğini ancak cebirle arası olmadığını söylüyor.
- 36:23Akademik Dönüşüm
- Konuşmacı, Hacettepe Üniversitesi'nde akademisyen olmak istediğini ancak kabul edilmediğini ve babasının dükkanına devam ettiğini anlatıyor.
- Dükkanın tanıdığı bir adam, konuşmacıya Samsun'da akademisyenlik teklif etmiş ve Süleyman Kaplan Hoca'nın yanında master'a başlamış.
- Bu dönüm noktası, Ankara'dan çıkması, akademik camiye girmesi ve tıp fakültesine başlaması gibi önemli bir değişim yaratmış.
- 38:06Kardeş İlişkisi ve Kuyumcu Dükkanı
- Konuşmacı, kardeşiyle filmlerdeki gibi abi kardeş bağı olmadığını, dünya görüşü, hayata bakışı ve yaşama biçimi çok farklı olduklarını belirtiyor.
- Kuyumcu dükkanı, konuşmacının hayatının en kötü ve buhranlı dönemlerinin denk geldiği bir yer olarak tanımlanıyor.
- Altın sarısı görünce tuhaf hissettiğini ve kuyumcu dükkanlarında insanların üç saat boyunca takı bakmaya ömür harcayabildiğini anlamadığını, bu durumun kendisini rahatsız ettiğini anlatıyor.
- 40:32Kuyumcu Dükkanının Etkileri
- Konuşmacı, kuyumcu dükkanının hayatının ana sponsorluğunu sağladığını ve tahsilini (master, doktora dahil) büyük oranda Pederbank sponsorluğunda gerçekleştirdiğini belirtiyor.
- Kuyumcu dükkanlarında vakit israfı hissettiğini ve müşterilerin orada olması kitap okumaya devam edememesini gerektirdiğini söylüyor.
- 40:59Müzik ve Hayat Değiştiren Şarkı
- Konuk, müzikün hayatında önemli bir yer tuttuğunu ve ergenlikten üniversite dönemine kadar şarkı sözü yazarlığı ve besteciliğe kadar gittiğini belirtiyor.
- Hayatı değiştiren şarkı olarak Deep Purple'ın "Soldier of Fortune" şarkısını seçiyor, bu şarkının kendisini sokaklara vurmuş hissettirdiğini ve David Coverdale'ın sesinden dinlediğini anlatıyor.
- Konuk, bu şarkıyı hala çok sevdiğini ve konserlerinde cover'ını söylemeye niyetli olduğunu söylüyor.
- 42:53İlk Evlilik Hikayesi
- Konuk, ilk evliliğini bir arkadaşının tanıştırdığı bir hanımefendiyle yaşadığını anlatıyor.
- Üniversite birinci senesinde tanıştıklarını, dalgalı bir ilişki yaşadıklarını ve üniversite bittikten sonra hayatlarını birleştirmeye karar verdiklerini belirtiyor.
- On sekiz sene evli olduklarını, üç çocuk sahibi olduklarını ve sonunda farklı kulvarlarda devam etmeye karar verdiklerini söylüyor.
- 45:48İçindeki Hayvan
- Konuk, içlerindeki hayvanı olarak fil seçiyor, filin ağırlığı, kararlılığı ve bilgelik özelliklerini kendisine benzetiyor.
- Kendisini ağır ağır ilerleyen, acelesi olmayan, varlığının hakkını vererek adım atan, tabiatın kurallarına teslim olmuş bir fil olarak tanımlıyor.
- Konuk, üç çocuk babası olduğunu ve çocuklarının büyüme dönemlerinde boşanma yaşadıklarını, görevlerini aksatmadan devam ettirmeye çalıştıklarını anlatıyor.
- 48:08Babalık Deneyimi
- Konuk, çocuklarının kendileri olmalarından çok mutlu olduğunu, onları rahat ettirmemeye çalıştığını ve sadece destek olmaya çalıştığını belirtiyor.
- Üç çocuğunun bambaşka insanlar olduğunu, ancak her birinin eksik olmaması gerektiğini vurguluyor.
- Konuk, babalığın duygusal bir görev olduğunu, çocukların varlığına vesile olmanın çok önemli olduğunu ve yeni nesle insanın gelmesine vesile olmakla gurur duyduğunu söylüyor.
- 50:38Karı Koca İlişkisi ve İş Hayatı
- Konuklar, birlikte iş yapmak, akademik çalışmalar yapmak ve aşk yaşamak arasındaki karmaşıklığı tartışıyorlar.
- Birlikte çalışmak ve aşk yaşamak kolay değil, roller birbirine karışabilir ve kafalar karışabilir.
- İlişkilerinde ortak bir hikaye olduğunu ve bu hikayeyi kaybetmemeye çalıştıklarını belirtiyorlar.
- 53:11Eleştirilere Cevap
- Konuk, kendisine "bilimsel çalışma sonrasında hala İslam demesini anlamadığını" eleştiren kişiye cevap veriyor.
- İnsanın manevi alandan daha önemli hiçbir konusu olmadığını ve bir gün herkesin bunu anlayacağını vurguluyor.
- Eleştiriye tepki olarak, kendisini rahatsız eden kişinin söylemlerini değiştirme potansiyeli olduğunu ve bu sayede değişmeyi sevmediğini belirtiyor.
- 55:02Koçluk ve Akademik Bilgi
- Konuk, sosyal medyada kendisini "Türk halkının bug'ını bulmuş" olarak tanımlayan bir yorumu eleştiriyor.
- Koçluk mesleğinin saygın olduğunu ve kendisinin de koçluk eğitimleri almış biri olduğunu belirtiyor.
- Akademik bilginin göze sürme bile olamadığını, çünkü insanlar bu bilgiye sahip olmadığını ve bilim insanının görevinin halkı aydınlatmak olduğunu vurguluyor.
- 56:18Hayaller ve Toplumsal Sorumluluk
- Konuk, hayalinin her günün bir öncekinden daha iyi olabilmesi olduğunu ve özellikle yaptığı iş ve olduğu kişi anlamında bunun uzun sürmesini dilediğini belirtiyor.
- Teknolojik devrim nedeniyle zihinlerin hızlı değiştiğini ve kadim olanın unutulmaz bir şekilde hatırlatılması gerektiğini düşünüyor.
- Hayalinin, bilim insanlarının, inanç insanlarının ve bilgisi olan insanların sohbet edebilmesinin adab-ı muaşerette en üst düzey bir şey olarak algılandığı bir topluluğu görmek olduğunu söylüyor.
- 57:33Toplumsal Dayanışma
- Programın sonunda SMA hastası bebekler için yapılan kampanyalardan bahsediliyor.
- Katarsiz izleyicilerinin yaptığı kampanyaların tamamlandığı ve dayanışma platformuna dönüştüğü belirtiliyor.
- Çınar Topuz adlı SMA hastası için valilik onaylı kampanyanın %70'te olduğunu ve Instagram'da "SMA Çınar Topuz" olarak takip edilebileceğini duyuruyorlar.