• Buradasın

    Şeyma Yeniçeri Çelik ile Sanat Röportajı

    youtube.com/watch?v=1E5GtzCz6Rk

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Kadıköy'deki bir tezhip atölyesinde gerçekleştirilen, tezhip sanatçısı Şeyma Yeniçeri Çelik ile yapılan bir röportajdır. Şeyma Hanım, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde eğitim gören, ciltçilik, eşarp tasarımı, çocuk kitaplarında tasarım, illüstrasyon ve restorasyon gibi çeşitli sanat dallarında uzmanlaşmış bir sanatçıdır.
    • Röportajda Şeyma Hanım'ın sanat kariyeri, eğitim hayatı ve deneyimleri ele alınmaktadır. Video, sanat ve zanaat arasındaki ilişkiyi, usta-çırak ilişkisinin önemi, eğitim ve pratik deneyimlerin sanat kariyerindeki rolünü ve farklı sanat dallarında çalışmanın faydalarını konu almaktadır.
    • Şeyma Hanım, Türkmenistan'da ipek halı dokuma eğitimi verdiği, Gorbon çini atölyesinde tasarımcı olarak çalıştığı, Medipol Üniversitesi'nde halı kelimesi ve kumaş çizimleri dersleri verdiği ve Anadolu Hisarı'nı illüstrasyonlu bir şekilde anlatan bir proje üzerinde çalıştığı bilgilerini paylaşmaktadır. Ayrıca, Mahmutpaşa esnafından etkilenmiş, Hasan Çelebi Hoca'dan dersler almış ve St. Petersburg'daki deneyimlerini de anlatmaktadır.
    01:17Kadıköy'deki Tezhip Atölyesi
    • Bu hafta Kadıköy'deki Kaköy'deki bir tezhip atölyesinde röportaj yapılacak.
    • Atölyenin sahibi Şeyma Yeniçeri Çelik, "on parmağında on marifet" olan bir sanatçıdır.
    • Şeyma Hanım tezhip sanatı, ciltçilik, eşarp tasarımı ve çocuk kitaplarında tasarımlarla pek çok sanat dalında çalışmaktadır.
    03:00Sanatın Beslenmesi
    • Şeyma Hanım baştan çok sanatla uğraşmayı planlayarak başlamamış, hayat onu birçok sanatla ilgilenmeye yönlendirmiştir.
    • Geleneksel sanatlar çok kapsamlı ve geniş olduğu için bir tanesiyle ilgilenmek bile bir ömür yetmeyecek kadar zor bir sanattır.
    • Sanatta farklı dallarla beslenmek gerekir, tek bir sanatla beslenmek vücut direnci ve zeka oranını düşürür gibi, sanatta da çeşitli dallarla beslenmek gerekir.
    05:24Sanatın Gelişimi
    • 16. yüzyılda Mimar Sinan'ın yapmış olduğu camilerin bugün aynen tekrarını inşa etmek mimari başarı değildir, önemli olan yeni cami forumları geliştirmektir.
    • Sanatta beslenme ile alakalıdır, beslenmediği zaman sanatçı kendini tekrara düşer ve üretkenliği biter.
    • Bir sanatçının en büyük özelliği ruhunun terbiye olmasıdır, kibrin ve haset duygusunu inkişaf etmesi değildir.
    06:45Şeyma Hanım'ın Eğitim Geçmişi
    • Şeyma Hanım ilkokul ve ortaokulu Üsküdar'da okuduktan sonra Mithatpaşa Kız Meslek ve Tesnik Teknik Lisesi'nde resim bölümünü okumuştur.
    • Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları bölümünde ana sanat dalı testte, yardımcı sanat dalı halı, kilim, eski kumaşlar ve çin'de eğitim görmüştür.
    • Üniversitede Dündar, Tahsin, Aykut Alp, Kerim Silivrili, Mahmut Öncüler, Alparslan, İslam Seçen ve cilt hocası gibi duayen hocalarla çalışmıştır.
    08:43Mesleki Deneyimler
    • Mezun olduktan sonra sanat için sıkıntılı bir dönemde Gorbon çini atölyesinde designer olarak çalışmıştır.
    • Gorbon'da Almanya, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri, Belçika ve Malezya gibi yurtdışına büyük panolar ve özel cami tasarımları yapmıştır.
    • Annesinin rahatsızlığı üzerine işten ayrılmak zorunda kalmış ve kendi atölyesini kurmak zorunda kalmıştır.
    10:18Sanat ve Akademik Hayat
    • Okuldan bölüm birinci ile girip çıkabilirsiniz ama okulda kalmak şart değildir, kendinize yeni alanlar açabilirsiniz.
    • Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde yüksek lisansa başvururken öğrencilerin bir veya iki sene içerisinde serviste çalışarak tecrübe kazanmaları tercih edilmektedir.
    • Akademik dünyanın bir anca atılma esasında insanın zihin bakış açısını daraltmak tan başka bir çok büyük fonksiyon kazandırmıyor.
    11:56Türkmenistan'daki Deneyim
    • Konuşmacı, Türkmenistan'da büyük bir ipek fabrikasında ipek halı dokumayı öğretme görevi üstlenmiştir.
    • Türkmenistan'da önce Aşkabat'ta kalıp halı desenlerini çizmiş, sonra bir Türkmen ailesinin yanına kalarak ipek halı dokuma tekniklerini öğretmiştir.
    • Türkiye'ye döndüğünde ipek getirip kendi atölyesini kurmak istemiş ancak Türkmenistan'da ülkeden bir şey çıkarmak mümkün değildi.
    14:27Türkiye'deki Atölye Deneyimi
    • Babası, konuşmacının Türkmenistan'dan döndüğünde atölye kurmuştu.
    • On yıl boyunca eşarp tasarımları yapmış, son üç yılını tekstil sektörünü öğrenerek gençlere hitap eden, enerjik ve renkli ürünler çıkarmaya çalışmıştır.
    • Türkiye'nin tekstil sektöründeki sıkıntılar nedeniyle batik atölyesi kurmuş, fabrikalaşmış ve elde üretim yapmaya başlamıştır.
    17:34Televizyon ve Çocuk Kitapları
    • Televizyonda "Otex" adıyla çalışırken atölyesini kapatmamış, akşamları geleneksel sanatlarla ilgili halı desenleri yapmıştır.
    • Televizyonda geleneksel tadında çocuk kitapları yapma teklifi almış ve ilk kitabı "Senai Demirci'nin Çocuğumla Her Güne Bir Dua" ile başlamıştır.
    • On beş küsur kitap ve dergi araları yapmış, illüstratör olarak çocuk çizerli olarak devam etmiştir.
    19:43Eğitim ve Başarı
    • Eğitimün çok önemli olduğu, usta çırak veya okulda eğitim almanın gerekli olduğu vurgulanmıştır.
    • Şeyma Hanım'ın ilköğretim-lise eğitimi döneminde aldığı teknik resmin kendisine ne kadar ufuk açtığı belirtilmiştir.
    • Başarı için sebat, çevre ve cesaretin önemli olduğu, çevrenin zenginleştirilmesinin üretkenliği artırdığı vurgulanmıştır.
    22:12Eğitim ve Sanat Yolculuğu
    • Konuşmacı, hayatının boyunca eğitimle ilgili bir şey söylemek istiyor ve hangi sanatla uğraşırsa onun eğitimine hep devam ettiğini belirtiyor.
    • Çini atölyesinde önce çiniyi nasıl boyanır anladıktan sonra çizim yapmaya başladığını, çocuk kitaplarında kuru boya ile başlayıp daha sonra bilgisayarla çizmek gerektiğinden Photoshop ve Freehand öğrenmek zorunda kaldığını anlatıyor.
    • Mahmutpaşa esnafı ve Tahtakale esnafı çocuklarını önce başka yerlerde çalıştırıp, tecrübeli hale geldikten sonra dükkana alıyor, bu da altyapının önemini gösteriyor.
    23:32Eğitim Türleri ve İş Deneyimi
    • Eğitimin okulda öğretilen, medrese usulü hocadan öğrenilenler ve iş piyasasında öğrenilenler olmak üzere üç farklı türü olduğunu belirtiyor.
    • Ailesinin ticaretle uğraştığını, babasının onları yönlendirdiğini ve sadece çizim yapmakla kalmayıp kalıpları da çıkarmaları gerektiğini öğrettiğini anlatıyor.
    • Tekstil işinde sıkıntılara girdiğinde bilgisayar öğrenmek zorunda kaldığını, çocuk kitaplarında Photoshop ve Freehand öğrenmek zorunda kaldığını, dekor televizyonunda ise Tri öğrenmek zorunda kaldığını belirtiyor.
    25:16Sanat ve Zanaat Arasındaki Fark
    • Konuşmacı, işin içine paldır küldür girmemek gerektiğini, önce öğrenip ne olduğunu bilmek gerektiğini vurguluyor.
    • Ebru gibi sanatların sadece iki fırça atıp boyamakla yapılamayacağını, teslim zanaatını icra etmek gerektiğini belirtiyor.
    • Sanatın her tespitte değil, kendinden, etrafta olmayan şeylerden, kendi vücudundan ve ruhundan bir şey kattığınızda oluştuğunu, sanatla zanaat arasında ince bir çizgi olduğunu anlatıyor.
    26:30Usta-Çırak İlişkisi ve Sanat
    • Sanatta kendinden bir şeyler kattığınızda sınırın içine girip çıkma içerisinde oluyorsunuz, ancak zanaatsız, hocasız ve öğrenmeden bu geçiş yapılamıyor.
    • Usta-çırak ilişkisi olmadan hiçbir şey olmuyor; usta, sadece mesleği değil, insani olma kriterlerini de öğretiyor.
    • Usta, sadece meslek öğretme değil, ruhunu beslemesi ve terbiye etmesi gerekiyor.
    27:46Öğrenme Süreci ve İhtisaslaşma
    • Konuşmacı kendini kişilik olarak analiz ederken hiçbir zaman öğrenmeye doymadığını fark ediyor ve yeni şeyler öğrenmekle mutlu oluyor.
    • İhtisaslaşma doğru olsa da, yayınlara ve eser sayısına bakmak yerine, eserle beraber ne kadar ruhlara hitap edildiği önemli.
    • Çin'deki üretim bandında her sanatçı elinde bir fırça var, ancak bu seri üretimde ruh olmaz ve duvara astığınızda hissetmezsiniz.
    31:48Ekip Çalışması ve Sanat
    • Doğu coğrafyasında ekip çalışması çok önemlidir, batıda ise daha bireysel bir yaklaşım vardır.
    • Nalbant, demirci, kılıç üreticisi gibi her şey ayrı ustalar tarafından yapılır çünkü her şey ilelebet olarak düşünülür.
    • Televizyon dünyasında çok hızlı ve uyumlu bir ekip olması gerekirken, sanatta ne kadar yavaşsak orada o kadar hızlıyız.
    34:27Yüksek Lisans Çalışması ve Kütüphane
    • Konuşmacı Mimar Sinan Üniversitesi'nden cilt bölümünde yüksek lisans yapmış ve tezini Üsküdar'daki Hacı Selma Kütüphanesi'nden almıştır.
    • Hacı Selma Kütüphanesi, Üsküdar Çarşısı içerisindedir ve yazma eserler kütüphanesidir.
    • Kütüphanede beş koleksiyon vardır ve yazma eserler koruma altında tutulmaktadır.
    37:45Mevcut Eğitim Faaliyetleri
    • Konuşmacı Medipol Üniversitesi'nde halı kelimesi ve kumaş çizimleri dersleri vermektedir.
    • Üsküdar Belediyesi'nin açtığı kurs merkezinde kesip dersleri vermektedir.
    • Bir gün Medipol'de, bir gün kendi atölyesinde öğrencilerle beraber testip ve illüstrasyon dersleri vermektedir.
    38:23İllüstrasyon Sanatı ve Projeler
    • İllüstrasyon, şehri ve olayları hikaye ederek sunan, resim kadar etkili ve daha özgür bir sanat ve zanaat bir arada bir uygulamadır.
    • Konuşmacı, İstanbul'u illüstrasyona dayalı bir kitap çalışması hayata geçirmek istiyor ve Anadolu Hisarı'nın restorasyon bittiğinde dağıtmak üzere bir proje üzerinde çalışıyor.
    • Bilgisayarın yardımıyla illüstrasyon teknikleri çok gelişmiş durumda, orijinal baskılar bile altın baskı şeklinde yapılabiliyor.
    39:26Sanat Eğitimi ve Teknoloji
    • Konuşmacı, eski öğrenciliğinde kitap, internet, fotokopi ve teksir olmadığı için sadece verilen motiflerle çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor.
    • Günümüzde her şey önümüzde serili, teknik olarak her şey var ve teknoloji çok hızlı ilerliyor.
    • Konuşmacı, Hasan Çelebi hocasından ders almak istemiş ancak babasının rahatsızlığı nedeniyle hattı devam ettirememiş.
    41:53Sanat ve Hayat
    • Konuşmacı, okulda kalıp akademisyen olmak zorunda olmadığını, sanatla hayatın her türlü farklı yönlerden yoğrulabileceğini belirtiyor.
    • Hasan hocanın yanında ders alırken Ürdün'den bir bey, konuşmacıyı Ürdün Üniversitesi'ne test hocası olarak önermiş ancak babasının rahatsızlığı nedeniyle bu fırsat kaçırmış.
    • Türkiye'de güzel bir çevre ve ilmi bir ortam kurulduğunda, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar üretkenlik ve ruh tatminliği bulunamaz.
    43:39Restorasyon Eğitimi
    • Konuşmacı, Saadet Gazi hocasından kağıt restorasyonu dersleri almış ve bu sayede restorasyona yönelmiş.
    • Ağustos ayında Saint Petersburg'a 17 kişilik bir grup olarak restorasyon eğitimi için gitmişler.
    • Saint Petersburg tamamen restorasyon şehri olup, üç gün müze gezisi ve altı gün ders yapmışlar, Etnografya Müzesi'nde atölye dersleri almışlar.
    47:16Programın Sonu
    • Programın süresi belli olduğu için sohbet sonlandırılıyor.
    • Konuşmacı, geleneksel sanatlardan modern sanata kadar uğraşmış ve eser ortaya koymuş bir sanatçı olarak tanımlanıyor.
    • Program sonunda, bir sanatçının nasıl bir hayat yaşayabileceğini ve nelerle mücadele edeceği kısa bir repliği görülmüş.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor