• Buradasın

    Şahika Tekand ile Tiyatro ve Sinema Üzerine Röportaj

    youtube.com/watch?v=Hw7RrK6guv0

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, tiyatro ve sinema sanatçısı Şahika Tekand ile yapılan bir röportajdır. Tekand, "bir ip cambazı" olarak kendini tanımlayan ve 1988 yılında Stüdyo Oyuncuları topluluğunu kurmuş bir sanatçıdır.
    • Röportajda Tekand, sanatın risk almayı gerektirdiğini, tiyatronun teknolojiye karşı direniş noktası olduğunu ve "teknoloji orucu" olarak adlandırdığı yaklaşımını anlatıyor. Ayrıca tiyatro ve sinema arasındaki farkları, yönetmen-oyuncu ilişkisini ve kendi sanat deneyimlerini paylaşıyor.
    • Röportajda Tekand, sinemadaki rollerinin kendisine kazandırdığı "kendine güvenen, seksi, şehirli, entelektüel" imajın kendisini kısıtlayıcı bir faktör olduğunu belirtiyor. Türkiye'deki sinema sektörünün zorlukları, genç sanatçıların eğitimindeki sorunlar ve teknolojinin etkileri hakkında görüşlerini de paylaşıyor. Röportajın sonunda gelecek projeleri hakkında bilgi veriyor.
    00:02Şahika Tekand'ın Sanatçı Profili
    • Şahika Tekand, zarif ve kendine güvenen bir silüetle, derinden gelen sesiyle güzelliği yakalayan ancak güzel kadın rollerini sığınmayan bir oyuncu.
    • Açık sözlülüğüyle yetenekleriyle hem tiyatro hem sinemada kabul edilen bir sanatçı.
    • Sanatı okuyup çalışan, geleneksel tiyatronun dışında farklı metodları deneyen ve oyunlarında en yalın ifade biçimlerini arayan bir sanatçı.
    00:47Sanat ve Risk İlişkisi
    • Şahika Tekand, oyuncunun bir ip cambazı gibi risk almayı bilmelisinin düşüncesiyle sanatçı olarak tanımlanıyor.
    • Sanatın varoluşunun nedeninin hayatı değiştirmek olduğuna inanıyor ve bu riskleri cesaretle göze almak gerektiğini düşünüyor.
    • Sanat yaparken etraf tehlikelerle dolu olmasına rağmen, moral çöküntüsü yaşadığı zamanlarda ayağa kalkan tek şeyin yapılacak her şey olması.
    02:43Tiyatronun Önemi
    • Tiyatronun kendisinin varoluşunu sürdürüşüne hizmet etmek Şahika Tekand'ın temel amacı.
    • Gelişen teknolojiyle birlikte insanla yapılması zorunlu olan tek iş tiyatro olarak görülüyor.
    • Tiyatronun canlı olması ve insanla yapılması zorunlu olan bir iş olması özelliğini ortaya çıkarırsanız, bu bir inat noktası ve direniş noktası oluyor.
    04:49Teknoloji ve Tiyatro İlişkisi
    • Tiyatro, kendisini televizyona kaptırmadığı sürece yaşayabilecek.
    • Şahika Tekand, "teknoloji orucu" diyerek tiyatrosunda teknolojiyi sınırlı kullanıyor.
    • Oyunlarda ışıkları değiştiren kişiye hata ihtimalini koruyarak, oyuncuların her gün aynı hata yapma ihtimaliyle çalışmasını sağlıyor.
    08:34Stüdyo Oyuncuları'nın Kuruluşu
    • Şahika Tekand bir tiyatro sahibi olmak istemedi, ancak bir atölye kurmak istedi.
    • Üniversiteden ayrıldıktan sonra sinema yapmaya başlayıp, araştırma ortamını kaybettikten sonra bir grup oluşturdu.
    • 1988 yılında kurulan bu grup, 1992 yılında Samuel Beckett'in "Mutlu Günler" ile ilk profesyonel tiyatro gösterimini yaptı.
    09:56Stüdyo Oyuncuları'nın Ortamı
    • Stüdyo Oyuncuları'nda öğrenci-öğretmen ilişkisi ve oyuncu-yönetici ilişkisi yok, çok demokratik bir ortam var.
    • Çalışmaya başlayan insanlar, sahne üzerindeki ve oyunculuk yöntemine inandıktan sonra kalıyor.
    • Şahika Tekand önce küçük bir seçme yapıyor, sonra doğal seleksiyon başlıyor ve şu anda 43 profesyonel oyuncu var.
    10:52Tiyatro Grubu ve Kader Ortaklığı
    • Tiyatroda küçük bir yer olmasına rağmen, oyuncular ve seyirciler arasında hem sanatsal hem yaşamsal anlamda kader ortaklığı vardır.
    • Yapılan iş hayata öyle bakılmıyorsa yapılamaz, bu nedenle başarı çalışmadan sonra geliyorsa geliyor, başarıya endekslenildiği zaman problem başlar.
    • 1988 yılında tiyatroya inanmamış, sahnede yaptıklarına inanmamış, ancak araştırma başladığında geleneksel yöntemin seyircinin seyretme akdinden yararlanarak hareket ettiğini düşünmüş.
    12:39Tiyatronun Yeni Yolları
    • Televizyon ve sinemada elde edilebilen mükemmel illüzyonun karşısında tiyatroyu özletebilmenin başka bir yolu olmalıydı.
    • İnsanlar televizyon ve sinemayla çekişen bir tiyatroyu seyretmediklerinde haklıdır, muhteşem bir imkan varken daha primitif bir şey tercih etmeyeceklerdir.
    • Her gün aralıksız çalışarak, iş bölümleri oluşmuş; konuşmacı oyunları oluşturmak ve yönetmek, arkadaşları ise oyunculuk ve teknik konularda uzmanlaşmaya başlamış.
    14:00Araştırma ve Kayıt
    • Oyunlar, uygulamalar ve çalışmalar kaydediliyor, ancak simülatif sahne içinde performatif oyunculuk formülasyonu henüz tam bir olgunluğa ulaşmamış.
    • Yapılan her araştırmanın çok faydalı olduğu düşünülüyor, çünkü yanlış sonuçlar bile başka soruları yaratıyor.
    • Tiyatroda bilimsel bir yaklaşım benimseniyor ve bu tiyatro gelişmesi açısından çok önemli.
    15:21Sinema Deneyimi
    • Sinemada yönetmen oyuncuyu ya var ediyor ya yok ediyor, bu nedenle yönetmenlerle çalışırken onların dünyasını paylaşabildiğinde rahatlatılıyor.
    • Sinemada oyunculuğun bir yaratıcı yanı var ama yönetmenin elinde bir plastik objeden başka bir şey değil, bu nedenle sadece salt oyuncu olarak çalışmak zorunda kalıyor.
    • Sinema yönetmenliğinin çok özel bir iş olduğu düşünülüyor, sinema yönetmenleri dünyayı parçalayabiliyor ama konuşmacı hep bir bütün içinde görmeye alışmış.
    17:07Sinema İmajı ve Kısıtlamalar
    • Konuşmacı, kendine güvenen, seksi, şehirli ve entelektüel düzeyi yüksek bir kadın imajı verdiğini belirtiyor.
    • İmajın oyuncuyu sinemada kısıtlayıcı bir faktör olarak olduğunu ve bu imajdan nefret ettiğini ifade ediyor.
    • Türkiye'de sinema zor şartlar altında yapıldığı için yönetmenler, istedikleri sonucu en kolay alabilecekleri oyuncuları tercih etmek zorunda kalıyor.
    18:17İmajın Etkileri
    • İmajın oyuncuyu sıkıştırdığını ve yapabileceği şeylerin çoğunu engellediğini düşünüyor.
    • İmajın insanın günlük hayatını bile olumsuz etkileyebildiğini ve kendisinin de günlük hayatta "ukala, sol kaşı havada" olarak tanımlandığını belirtiyor.
    • İmajın seyircilerin kolay algılama isteğine ve oyuncuların kendini kabul ettirmek için en kolay yol olarak tercih edildiğini söylüyor.
    20:08Genç Sanatçılar ve Eğitim
    • Türkiye'de çok istekli, zeki genç bir nesil olduğunu tespit ediyor.
    • Eğitimdeki değişiklik ve bilgisayarın olumlu-olumsuz etkilerinin değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
    • Bilgisayarla öğrenme yönteminin sanatı öğrenmeyi zorlaştırdığını ve klişeler üzerinden düşünme alışkanlığının yaygınlaştığını belirtiyor.
    22:08Sanatçı Evliliği
    • Konuşmacı, ressam bir eşiyle onsekiz yıldır evli olduğunu ve öğrenciliğinden beri birlikte olduklarını anlatıyor.
    • Sanatçı evliliğinin, hayatın aynı yerden bakılması gerektiğine inanıyor.
    • Eşinin sahne tasarımı konusunda pek çok çözüm sunduğunu ve ona borçlu olduğunu itiraf ediyor.
    23:37Gelecek Projeler
    • Sinema alanında henüz tamamlanmamış bir senaryo olduğunu ve finans meselesi çözüldüğünde projenin devam edeceğini belirtiyor.
    • Tiyatroda "Oyuncu" adlı oyununu çıkarmayı planladığını ve bu oyunu kendisinin yazdığını söylüyor.
    • Beckett projesi ve "Mutlu Günler" adlı oyunu gibi diğer tiyatro projeleriyle de ilgilendiğini ifade ediyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor