• Buradasın

    Perihan Gültekin'in Hayat Hikayesi ve Engelli Bir Çocuğun Annesi

    youtube.com/watch?v=bQgPQIJslhI

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Hayaller ve Hayatlar" serisinin bu bölümünde, sunucu Perihan Gültekin ile bir röportaj gerçekleştiriliyor. Perihan Gültekin, 1993 yılında Avusturya'ya göç eden, Sivas'ta doğup İstanbul'da büyüyen, 17 yaşında evlenen ve iki kız çocuğu olan bir kadın.
    • Videoda Perihan Gültekin'in Avusturya'ya göç hikayesi, dil zorlukları, iş hayatındaki gelişimi ve aile hayatı anlatılıyor. Özellikle 22 yaşında olan engelli kızı Selin'in annesi olarak yaşadığı deneyimler, "safari" (mikroserap) adlı hastalıkla mücadele süreci ve engelli bireylere yönelik toplumsal bakış açısını değiştirmek için yaptığı çabalar vurgulanıyor.
    • Perihan, İstanbul'da market işlettiği ve babasıyla inşaatlarda çalıştığı, Avusturya'ya geldikten sonra temizlik firmasında çalıştığı ve 2001 yılında kendi restoranını kurduğu bilgilerini paylaşıyor. Ayrıca kızının konserlere götürülmesi, ünlülerle tanışması ve engelli bireylere sevgi dolu yaklaşmanın önemini vurguluyor.
    00:17Perihan Gültekin'in Avusturya Hikayesi
    • Perihan Gültekin 1993 yılında Avusturya'ya evlenip geldi ve ilk etapta Avrupa'yı merak etse de hayalleri yoktu.
    • Dil zorluğu yaşadı ve ilk 1-3 sene dil öğrenemedi, sonra kızı dünyaya geldikten sonra Almanca kurslarına başladı.
    • Beş sene sonra temizlik firmasında çalışmaya başladı, ikinci kızı Selin'in dünyaya geldikten sonra 2001 yılında kendi işini kurdu.
    01:25İstanbul'dan Avusturya'ya Geçiş
    • İstanbul'dan Avusturya'ya geldiğinde yedi sene kendi marketini işletti ve babasıyla birlikte inşaatlarda çalıştı.
    • Üç kardeşten büyük olan Perihan, sorumluluk alarak her yere gitti ve inşaatta çalıştı.
    • Avusturya'da gasthouse (restaurant) işletmeye başladı ve Almanca öğrenerek Avusturyalılarla daha iyi iletişim kurmaya başladı.
    02:03Hayat Felsefesi ve Eğitim
    • Perihan kendini sürekli öğrenmeye açık bir insan olarak tanımlıyor ve farklı dallarda kendini buldu.
    • Hiç durmadan çabaladı, çalıştı ve bir yerlere gelmeye çalıştı.
    • İlk etapta yabancı ülkede uyum sağlamak zor olsa da, Almanca öğrendikten sonra hayaller ve fikirler oluştu.
    02:54Kişisel Geçmişi
    • Perihan Sivas'ta doğdu, altı aylıkken İstanbul'a göç etti ve orada büyüdü.
    • 17 yaşında aile isteğiyle evlendi ve 18 yaşında ilk çocuğu hamile kaldı.
    • İstanbul'da bir şehirde yaşadığını düşünerek Avrupa'yı İstanbul'a benzer sanmıştı, ancak Avusturya'ya geldiğinde farklı bir yapı ve tarihsel farklılıklar gördü.
    04:09Avusturya'ya Uyum ve Pişmanlıklar
    • Avusturya'ya gelince hiç pişmanlığı olmadı çünkü kaderin kendisini sürüklediğini düşünüyor.
    • Kendi kültürünün alt modilerini de yaşayan bir insan olarak Avusturya'ya uyum sağladı.
    • Avusturya'da 29 senesini geçirdi, Avusturya ve Yugoslav çevresi oldu ve mahallenin muhtarı gibi bir konuma geldi.
    05:38Engelli Kızının Annesi
    • Perihan, engelli bir kızın annesi olarak kızının engeline rağmen ona engelsiz bir dünya yaratmaya çalışıyor.
    • Sosyal medyada "hiç yerinde durmayan, ülke ülke gezen, mekan mekan gezen, kızını her yerde yanında gezdiren ve ona yaşayabileceği en güzel günleri yaşatmaya çalışan bir kadın" olarak tanınıyor.
    06:01Engelli Bir Çocuğun Doğuşu ve İlk Yıllar
    • Konuşmacı, 11 ayın 22'sinde 1993'te dünyaya gelen kızı Selin'in sağlıklı olduğunu, ancak doğumdan üç ay sonra doktorlar tarafından yüz kişide bir kişide görülen "safari" (mikroserap) adlı bir hastalık olduğu anlaşıldığını anlatıyor.
    • Ailede geçmişte böyle bir engelli olmadığı için bu durum çok üzücü bir gün olmuş, konuşmacı ilk dört-beş sene psikolojisinin bozuk olduğunu, ancak zamanla engellerin dünyasını anlamaya başladığını ve Allah'ın takdiri olduğunu kabul ettiğini belirtiyor.
    • Engelli bir çocuğun olması önceden bilinip sonradan öğrenmek üzücü olsa da, konuşmacı bunun güzel taraflarını görmeye başlamış ve kendini motive etmeye başlamış.
    07:16Anne Olmanın Zorlukları ve Hayaller
    • Konuşmacı, işletme işletirken Selin'i kimlik kartına götürürken, diğer kızının eğitimi için koştururken ve eşi dükkanda 12 saat çalıştığı için yardımcı olamadığı için zorluklar yaşadığını anlatıyor.
    • Selin'in 22 yaşına geldiğini, büyüdükçe daha da zorlaştığını, genç kız dönemine girdiğini ve hayalleri oluştuğunu, bazen cevap veremediğini ama Selin'in gülen yüzünün kendisine ışık olduğunu belirtiyor.
    • Engelliler için ne yapabileceğini düşünerek hayaller kurduğunu, Selin'in birçok hayalini gerçekleştirdiğini ve kendisi için hiçbir zaman gezmediğini, her zaman Selin'in önceliği olduğunu söylüyor.
    09:35Avusturya'da Engelli Bir Anne Olmanın Avantajları
    • Konuşmacı, Avusturya'da engelli bir anne olmanın avantajlarından bahsediyor ve kendisinin de bir engelli çocuk annesi olduğunu belirtiyor.
    • Avusturya'da engelli insanlara çok fazla imkan tanındığını, destek verildiğini ve yalnız bırakılmadığını, Türkiye'de ise bazı konularda ilerlemiş olsa da çok eksileri olduğunu söylüyor.
    • Avusturya'da devletin maddi ve manevi olarak destek olduğunu, ortopedi eşyalarının karşılandığını, hastanelere yatıp ameliyatların yapıldığını ve engellilere karşı inanılmaz bir ilgi olduğunu belirtiyor.
    10:46Kişisel Hayat ve Toplumsal Algı
    • Konuşmacı, şu an gitmeyi düşünmediğini, ilk sebebin Selin'den dolayı ulaşım şartlarının engelliler için zor olması olduğunu, ikincisinin ise annesinin orada olması olduğunu söylüyor.
    • Almanca B1 seviyesinde olduğunu, okuyan bir insan olduğunu ve siyaset, psikoloji gibi her alanda meraklı olduğunu belirtiyor.
    • Engelli bir insanın bakımı fazla zaman alan bir şey olsa da, kendisi de kendi kızının eğitimi için arkasında olduğunu, arkadaşlarıyla buluşmalar yaptığını ve eve kilitlemiş bir insan olmadığını anlatıyor.
    12:23Toplumsal Algı ve Son Mesaj
    • Konuşmacı, toplumda engelli çocukları çok fazla ortama çıkarmamak, utanç veya çekingenlik nedeniyle eve bağlamak gibi bir algının olduğunu belirtiyor.
    • Kendisinin bunun tam tersini yaptığını, birçok insana örnek olduğunu ve Avusturya'da çok örnek olduğunu söylüyor.
    • Türk toplumundan engelli gördüklerinde acıyarak değil sevgi dolu bakmalarını, çünkü engelli insanın her şeyi farkında olduğunu ve onların tek ihtiyacı olan şeyin sevgi olduğunu vurguluyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor