Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Armağan Çağlayan'ın Özlem Hanım ile yaptığı kapsamlı bir röportajdır. Özlem Hanım, ODTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu, mimarlığın tarih alanında yüksek lisans yapmış, haber spikeri olarak Halk TV'de çalışmış ve daha sonra YouTube kanalı yönetmeye başlamış bir medya kişiliğidir.
- Röportajda Özlem Hanım'ın hayat hikayesi kronolojik olarak anlatılmaktadır. Çocukluğundan başlayarak mimarlık eğitimi, 24 yaşında yaşadığı trafik kazası sonrası yaşadığı değişim, Ali Kırca'nın "Siyaset Meydanı" programına katılarak haber spikerliğine başlaması, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun cumhurbaşkanlığı kampanyasındaki rolü ve YouTube kanalı kurma süreci detaylı şekilde ele alınmaktadır.
- Röportajda ayrıca Özlem Hanım'ın aile hayatı, Türkay Tatar ile evliliği, oğlu Uzay'ın doğumu, gazetecilik mesleğinin psikolojik etkileri, anne olmanın verdiği mutluluk ve pişmanlık duyguları, Halk TV'deki "Gülnaz Şırınga vakası" olarak bilinen olayı ve kanser atlattıktan sonraki değişim gibi kişisel deneyimler de paylaşılmaktadır.
- 00:06Yayıncılık ve Evlilik Deneyimi
- Konuşmacı, yayıncılık dünyasına girmiş olmaktan hiç pişman olmadığını belirtiyor.
- Zengin bir ailenin kızı olmadığını ancak çok ihtimam edilmiş bir kız çocuğu olduğunu ifade ediyor.
- Ekmelettin İhsanoglu ve İhsanoglu ailesini tanımış olmaktan pişmanlık duymadığını, ancak ailesine gönderilen videolar ve hakaretlerden üzüldüğünü söylüyor.
- 01:14Türkiye'nin Durumu
- Türkiye'de hiçbir şeyde değişiklik olmayışı ve eski düzenin dondurulmuş gibi durduğu konusunda endişe duyuyor.
- Kiracı-ev sahibi, eğitim, enflasyon, sokak hayvanları ve hastanelere randevu alma gibi sorunların uzun süredir konuşulmasına rağmen çözüm bulunamadığını belirtiyor.
- Dünyada kurumların büyük bir yıkım içerisinde olduğunu ve insanların kurumlara, aileye, devlete ve sivil topluma güvenini yitirdiğini söylüyor.
- 03:33Program Tanıtımı
- Programda "şimdiki aklım olsaydı" diyerek hayatlarındaki yanlışları ve çözümlerini anlatacaklarını belirtiyor.
- TRT'de "şimdiki aklım olsaydı" adlı bir programın olduğunu ve insanların hayatlarında yaptıkları yanlışları ve çözümlerini yazdıklarını hatırlatıyor.
- Konuşmacı, hayatıyla ilgili çeşitli sorular sorup şimdiki aklı olsaydı onu yine öyle mi yapardığını konuşacaklarını söylüyor.
- 04:23Kişisel Geçmiş
- 18 Ağustos 1970'te Ankara'da Serpil ve Ömer Lütfü Gürses'in tek çocuğu olarak dünyaya geldiğini anlatıyor.
- TED Ankara Koleji'ni kazanarak ilköğretim ve liseyi tamamladığını, çocukken bale, büyürken tiyatro yaptığını ve oyuncu olmak istediğini belirtiyor.
- Ailesinin isteği üzerine ODTÜ Mimarlık Fakültesi'ne gittiğini ve yüksek lisansını mimarlığın tarih alanında yaptığını söylüyor.
- 05:21Aile İlişkileri ve İtirazlar
- Konuşmacı, hayatın bir döneminde herhangi bir otoriteye itiraz etmemiş olan hiç kimse kendini gerçekleştiremez diyerek, şimdiki aklı olsaydı ilk itirazını ailesine yapacağını belirtiyor.
- Ailesinin etkisiyle daha erken kendini tanıma yolculuğuna girebileceğini ve hatalarının telafi için daha uzun bir mesafe bırakabileceğini düşünüyor.
- Babasının örtünmesi ve annesinin mükemmeliyetçi, kendine ait ahlak ve ilkeler dünyası olması nedeniyle daha neşeli bir genç olarak hayatını sürdürebileceğini söylüyor.
- 07:03Meslek Seçimi ve ODTÜ Deneyimi
- Oyuncu olmak istediğini, lisede tiyatro yaptığını ve yurt dışında okumak istediğini ancak ailesinin "bu bir meslek değil" diyerek reddettiğini anlatıyor.
- Ailesinin "nitelikli bir eğitim al, sonra ne yapmak istiyorsan yap" argümanını kullandığını belirtiyor.
- ODTÜ'de çok mutlu olduğunu, mimarlık yapmasa da formasyonu almanın ve ODTÜ gibi bir üniversitede geçirmesinin kendisine çok iyi geldiğini söylüyor.
- 08:14Çocukluk ve Gençlik Deneyimleri
- Konuşmacı, cumhuriyet bilinciyle yetişmiş ve kamu ile ilgili hassas bir ailede büyüdüğünü belirtiyor.
- İlk Türkiye ile tanışması ODTÜ kampüsünde İslamcılar ve solcular arasında eylemde bulunmasıyla gerçekleşmiş.
- Konuşmacı ilkokul birinci sınıfta koleje girmiş ve lisede çıkmış, hayatında hiç devlet okulu görmediğini söylüyor.
- 09:08Tiyatro ile Bağlantı
- Tiyatroyla bağlantısı lisede başlamış, Miray Hoca adlı İngilizce öğretmeniyle birlikte tiyatroya başlamış.
- Ailesi her hafta sonu Ankara'da bir oyun, opera veya bale izlemiş, fihrist programını çılgınca beklemişler.
- O zamanın Ankara'sı, şimdi ki ile hiç alakası olmayan bir Ankara'dı.
- 10:10Kazadan Sonraki Düşünceler
- 24 yaşında çalıştığı mimarlık ofisine giderken Konya yolunda şarampole'den aşağı yuvarlanıp arabayla yedi takla atmış.
- Kazadan sonra ilk düşüncesi annesine nasıl söyleyeceğini düşünmüş, çünkü tek çocuk olarak annesinin üzüleceğini biliyordu.
- Annesi Plan Bütçe Koordinasyon Daire Başkanı olarak Enerji Bakanlığı'nın bütçesini yapan dairenin başında çalışıyordu.
- 10:52Annenin Yüklü Yaşamı
- Annesi hem iş hayatı hem ev hayatını tek başına üstleniyordu, evin her şeyiyle ilgileniyordu.
- O zamanlar Türkiye'de manikür pedikür'e giden insan çok azdı, belki de yoktu bile.
- Konuşmacı, annesinin yüklü bir yaşam yaşadığı için kendisine ayrı bir yük getirmek istemediğini belirtiyor.
- 11:24Evlilik Deneyimi
- Kazadan sonra ikinci aklına gelen şey eşinden derhal boşanmaktı, çünkü ev düzeninden kaçmak ve kendi evini kurmak istiyordu.
- Üniversitede bir erkek arkadaşından sonra, 23 yaşında bir makine mühendisiyle üç ay içerisinde evlenmeye karar vermiş.
- Evlilikte her şeyi kendisinin seçtiğini fark edince, bir ömür boyu bu insanla mı yaşayacağını sorgulamaya başlamış.
- 12:58Hayat Kararları
- Konuşmacı, elinde bir diploma varken hangi işi yapmak istediğini bilmediğini ve tiyatro oyunculuk okumak istediğini ama yeteneğinin yeterli olmadığını düşünüyordu.
- Ankara'da yaşamak, evlenmek veya başka birine gitmek gibi kararlarla sıkışmış bir durumdaydı.
- Hayat onu sallayarak düşünmek için uzun bir zaman vermiş ve Ankara'dan İstanbul'a gelerek her şeyi değiştirmeye karar vermiş.
- 13:57Haberciliğe Başlangıç
- Konuşmacı, Ali Kırca'nın "Siyaset Meydanı" programına Susurluk skandalı konusunda halktan katılımcı arandığını duyunca faksla başvurmuş ve Lale Taylan tarafından programa davet edilmiş.
- Ali Kırca, programın sonunda konuşmacıya bir ay haberciliği denemek isteyip istemediğini sormuş ve konuşmacı bu fırsatı değerlendirmeye karar vermiş.
- Konuşmacı, oyunculuk beklerken haberciliğin içinde bulduğunu ve bu mesleğe hiç pişman olmadığını belirtmiş.
- 16:08Haberciliğin Zorlukları
- Konuşmacı, haberciliğin dışında ekonomi haberciliği veya ekran yüzü olmayı da düşündüğünü ama muhabirlikten yetişmiş olmasının kendisine avantaj sağladığını ifade etmiş.
- Reuters Enstitüsü'nün "The Mental Illness Problems in England" kitabında, gazetecilerin akıl sağlığı sorunları yaşadığını belirtmiş.
- Haberciliğin zorlukları arasında çok fazla bilgi sahibi olmak, zorlu görüntüler izlemek ve sürekli değişen haberler arasında kalmak yer alıyor.
- 18:52Evlilik ve Aile Hayatı
- Konuşmacı, sekiz yıl ATV'de haber yaptıktan sonra Star Haber'e geçip "Gece" adlı kendi programını yapmaya başlamış.
- Türkay Tatar ile evlenmiş ve oğlu Uzay'ı dünyaya getirmiş, anne olmakla ilgili bir gün bile pişman olmadığını belirtmiş.
- Konuşmacı, daha erken ve daha çok anne olmak istediğini, bir insanı tanımak ve onun kendini inşa etme yolculuğuna tanık olmanın insanı mutlu eden bir şey olduğunu ifade etmiş.
- 21:23Anne Olmanın Zorlukları
- Konuşmacı, anne olmanın büyük sorumluluk ve özlem getirdiğini ama aynı zamanda çok zevkli olduğunu belirtmiş.
- Ciddi bir postpartum depresyon dönemi geçirdiğini ve bunu açıkça ifade etmenin cesaret gerektirdiğini ifade etmiş.
- Evlilik ve aile meselesinde aşka ve sevgiye inandığını, iki insan birbirini seviyorsa ve doğru düzgün ebeveynlik yapıyorsa o da sağlıklı bir aile olduğunu belirtmiş.
- 22:22Diğer Meslek Deneyimleri
- NTV için "Mimarlık ve Yaşam", CNN Türk için "Yeşil Ekran" belgesellerini hazırlamış.
- Rahmetli Ufuk Güldemir'in davetiyle Habertürk'e geri dönmüş, ancak Yiğit Bulut'un programında yaptığı müdahale sonrası bir gecede istifa etmiş.
- Bilgi Üniversitesi'nde halkla ilişkiler müdürlüğü yapmış ve Ekmelettin İhsanoglu'nun "Ekmek için Ekmelettin" sloganının kampanyasındaki medya ilişkileri bölümünün gönüllü yöneticisi olmuş.
- 24:04Ekmelettin İhsanoğlu Kampanyası Deneyimi
- Konuşmacı, Ekmelettin İhsanoğlu ve ailesini kampanya vesilesiyle tanıdığını ve bu tanışmadan pişmanlık duymadığını belirtiyor.
- Kampanya için gönüllü olarak Ekmelettin İhsanoğlu'nun oğlu Orhan İhsanoğlu ile bir saat sohbet etmiş ve başlangıçta İhsanoğlu'nun adaylığına karşı çıkmış ancak tanıştıktan sonra denemeye değer olduğunu düşünmüş.
- CHP'nin kendi kemik kitlesinin dışında bir kitleye kendini açmasının bir yolunun bulunması gerektiğini düşünmüş.
- 26:03Kampanya Süreci ve İhsanoğlu'nun Kimliği
- İhsanoğlu'nun Kılıçdaroğlu'nun değil, Devlet Bahçeli'nin adayı olduğu ve Bahçeli'nin Kılıçdaroğlu'nu nasıl ikna ettiği hala bir muamma olarak görülüyor.
- Kampanya sürecinde şeffaf bir gönüllü ofisi kurulmuş ancak süreçler partiler arasında idare edilirken kafası kesik tavuklar gibi bir ortam oluşmuş.
- İhsanoğlu, Türkiye siyasetine son derece uzak, diplomatik bir kimlik tutmuş ve cumhurbaşkanlığını temsili bir görev olarak görmüş, ancak kampanya sürecinde gerçek bir diplomat olarak sudan çıkmış balığa dönmüş.
- 28:45Kampanya Tezi ve Sonuç
- Kampanya ekipi, parlamenter sistemden çıkılırsa ve tek adam rejimle geçilirse Türkiye'nin yiyecek ekmek bile bulamayacağını, tek adam rejimle ekonomi iyi gitmeyeceğini savunmuş.
- Konuşmacı, İhsanoğlu'nu ve ailesini tanımaktan pişmanlık duymadığını, Türkiye'nin kurtuluşunun CHP'de olduğunu ve sosyal demokrasinin Türkiye için değerli olduğunu düşündüğünü belirtiyor.
- İhsanoğlu'nun son verdiği röportajda "daha sonra bir siyasi kampanyada çalışır mıyım?" sorusuna "hayır" cevabını verdiği belirtiliyor.
- 30:56Kişisel Başarı Anlayışı
- Konuşmacı, kendisini hala başarısız görüyor ve başarıyı nasıl tanımladığını bilmediğini söylüyor.
- Başarıyı "armağan" olarak tanımlıyor ve kendisini mutsuz eden şeylerin içerisinde dayanabildiğimin üstünde kaldığını belirtiyor.
- Zor karar verdiğini ve emeğe inandığı için statükocu olduğunu düşünüyor.
- 32:03YouTube Kanalı ve Hayatı Değiştiren Kişiler
- 54 yaşında olmasına rağmen YouTube kanalı kurmuş ve 24 saat çalışıp ortadan yarılıyormuş.
- 2009'da babasını kaybetmiş ve Sözcü gazetesinden kovulmuş, 50 yaşında emekli olacakken tekrar emekçi olmuş.
- YouTube kanalını kurarken Refika Birgül adlı bir kadının telefonunu almış ve onun YouTube'da her şeyin nasıl yapılacağını öğrettiği belirtiliyor.
- 33:59Medya Deneyimleri ve Hatalar
- Konuşmacı, Halk TV'de sunuculuğa devam ederken "Gülnaz Şırınga vakası" olarak geçen bir olayı şaka olduğunu fark etmeden yayınladığını ve bu durumun büyük bir hata olduğunu belirtiyor.
- Türkiye'de insanların verdikleri kararlar ve yazdıkları yazılarla birilerinin intiharına yol açtığı, ocakların söndüğü ve insanların ülkeyi terk ettiği durumları eleştiriyor.
- Sosyal medyada kendisine ve ailesine yapılan hakaretler ve atamalar onu üzüyor, ancak zamanla daha iyi hale geldiğini ifade ediyor.
- 35:42Siyasi Etkinliklerde Sunuculuk
- Aynı dönemde Deva ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin etkinliklerinde sunucu olarak görev alırken, Faruk Bildirici tarafından örtülü reklam yaptığı gerekçesiyle eleştirildiğini ve bunu itibar suikasti olarak tanımladığını belirtiyor.
- Bugün de olsa aynı sunuculuk görevlerini yapacağını, çünkü her ikisinin de kadın örgütleriyle ve organizasyonları için yapılmış, gönüllü çalıştığı ve hiçbir ücret almadığı işler olduğunu söylüyor.
- Bu olayın aslında İyi Parti ile Deva Partisi arasındaki bir gerilimin izdüşümü olduğunu ve altılı masanın yıkılmasına yol açtığını düşünüyor.
- 37:01YouTube Kariyeri
- Halk TV'yle yollarını ayırıp sadece YouTube kanalıyla devam ettiğini, Ali Eyüboğlu'nun hikayesini yazdığı "Serçe'nin Gözyaşı" adlı filmde haber spikeri rolünü canlandırdığını belirtiyor.
- Netflix'in "Kuş Uçuşu" dizisindeki Lale Kıran karakterinin kendisinden ilham aldığını biliyor.
- YouTube kanalını "Merhaba ben Özlem" diyerek başlattığını ve neşesi, eyeliner'i, kedileri ve programlarıyla birçok evde sesini yankılandırdığını söylüyor.
- 38:04YouTube Yayıncılığının Zorlukları
- YouTube yayıncılığının en zor iş olduğunu, kendi kurduğu işi emek emek büyütmesi ve 24 saat çalışması gerektirdiğini belirtiyor.
- YouTube'da şöhretin, kamera ve kendi kendine konuşmanın bir noktadan sonra insanı rahatsız edebileceğini, ancak sokağa çıktığında insanların kendisine sarılması ve duygusal anlar yaşaması hayatın devam ettiğini gösterdiğini söylüyor.
- İşini çok ciddiye aldığını, iş yaparken hayatın kaçtığını ve şimdi kaçırdığı yılları telafi etmek istediğini ifade ediyor.
- 39:26Hayat Düşünceleri ve Rekabet
- Kanser atlatınca "her şeyi yapmam lazım" duygusunu yaşadığını ve bu hissi yedi takla attığı dönemdeki hissiyle benzer olduğunu belirtiyor.
- Kazayı bir armağan olarak gördüğünü, sakat kalmadığını ve hayatta olduğunu düşünerek yapacak çok şey olduğunu söylüyor.
- Popüler kültürdeki rekabetin acımasız olduğunu, habercilerin arasındaki rekabetin ise daha korkunç olduğunu ve sosyal medyanın bu rekabeti artırdığını düşünüyor.