Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Nigar Kanlı ile yapılan bir röportajdır. Nigar Kanlı, 90'larda Türkiye'de şöhret kazanan ve şu anda Bodrum'a yerleşmek isteyen bir sanatçıdır.
- Röportajda Nigar Kanlı, yurtdışına gitme deneyimleri, İsviçre'de yaşadığı aşk hikayesi, kayıp bir çocuk arayışı ve "Yasemin" adlı programda kayıp kişileri bulma çabaları hakkında konuşmaktadır. Ayrıca gelecek planları, Bodrum'a yerleşme isteği ve sahne kariyeri hakkında bilgiler vermektedir.
- Röportajda ayrıca Nigar Kanlı'nın Hollywood yıldızlarının yaşadığı benzer sorunlar ve kendisinin yaşadığı dolgu tedavisi deneyimleri hakkında görüşleri de paylaşılmaktadır. Konuşmacı, yurtdışına giden Türklerin yaşadığı özlem, yurtdışındaki Türk vatandaşlarının yaşadığı zorluklar ve ülkelerin bu yurttaşlarından boşanmak istemesi gibi konulara da değinmektedir.
- 00:01Yurtdışında Yaşama Deneyimi
- Konuşmacı, 2004 yılında yurtdışına giderek huzur bulmaya gittiğini ancak bunun en büyük hatası olduğunu düşündüğünü belirtiyor.
- Almanya'ya gittiğini, Amsterdam'da ev aldığını ve üç yıl kaldığını, evlendiğini ve pasaport oturumunu aldığını anlatıyor.
- Sonunda istediklerinin gerçekleşmediğini düşündüğünden evini sattı, pasaport oturumunu geri verdi ve boşandıktan sonra Türkiye'ye döndü.
- 01:11Yurtdışında Yaşamın Zorlukları
- Konuşmacı, bazı ülkelerin insanların sorumluluk hissetmediğini ve akşam 7'den sonra kimseyi arayamadığını belirtiyor.
- Almanya'da yaşayan Türklerin, yurttaşlarının telefon aramasına "duştayım" diyerek "köfte patates" dedikodusu yaptıklarını anlatıyor.
- Üç sene dayanabildiğini ancak Türkiye'nin kendisi için doğduğu ve öleceği yer olduğunu düşündüğünden döndüğünü söylüyor.
- 02:45Yurt Dışında Sağlık Hizmetleri
- Acil durumda acil hizmet almanın zor olduğunu, ambulansla gelmediğinde bekletildiğini anlatıyor.
- Türkiye'de acil hizmet almanın daha kolay olduğunu vurguluyor.
- Yurt dışındaki insanların sosyal hayatlarında Türklerin alışık olduğu gibi "dedikodu" yapmadıklarını, misafirlerin evlerine gittiğinde buz dolabına bile açamadıklarını belirtiyor.
- 04:04Yurt Dışında Yaşama Özlemi
- Konuşmacı, yurt dışındaki arkadaşlarını özlediğini ancak hiçbir yerde, hiçbir şeye özlem duyduğunu söylemiyor.
- Pasaportunu da alıp hediye ettiğini, polisin "Türkiye'ye dönerseniz bu yanacak" dediğini anlatıyor.
- Yurt dışına gitmek isteyenlerin sosyal medyada "Kanada'ya gitmek ister misin?" gibi teklifler aldığını belirtiyor.
- 05:38Yurt Dışında Yaşayanların Türkiye'yi Özlediği
- Yurt dışına gidenlerin Türkiye'yi özlediğini, başlangıçta memnuniyetlerini gösterdikten sonra özlem duyduklarını anlatıyor.
- İstanbul'un çevresine taşınan insanların da benzer özlem duygularını yaşadıklarını belirtiyor.
- Yurt dışına gidenlerin Türkiye'yi özlediklerini ancak başlangıçta bunu göstermediklerini, zamanla özlemlerini dile getirdiklerini söylüyor.
- 07:35Yurt Dışındaki Türklerin Durumu
- Yurt dışına gidenlerin ekonomilere büyük katkı sağladıklarını, özellikle 1960'larda gidenlerin çok yorulduğunu belirtiyor.
- Bütün ülkelerin yurt dışındaki Türklerden boşanmak istediğini, "memleketinize mi dönmek istiyorsunuz?" afişlerini gördüğünü anlatıyor.
- Yurt dışındaki Türklerin ekonomilere katkıda bulunduğunu, ancak haklarının bilinmesi gerektiğini vurguluyor.
- 11:45Gençlik Anıları ve İsveçre Hikayesi
- Konuşmacı, Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdiğini ve okulda İsveçreli bir kız arkadaşının olduğunu anlatıyor.
- Hamile olduğu dönemde İsveçre'ye gitmek istediğini ama o dönemde bu tür bir yolculuğun ailesi tarafından kabul edilmeyeceğini belirtiyor.
- Arkadaşlarıyla birlikte "Pilav Okulu" adlı bir programı aradıklarını ve "Yasemin Penceresi" adlı programı bulduklarını anlatıyor.
- 13:20Müge Anlı ve Yarışma
- Müge Anlı'nın yarışma sunarken yarışmacılara "katil muamelesi" yaptığını ve soruları bilemeyenleri tutuklatmak gibi tehditlerde bulunduğunu anlatıyor.
- Konuşmacı, bu durumdan korktuğunu ve bu kadar yıldır tanıyıp sevdiği Müge Anlı'nın bu davranışlarından dolayı şaşırıp korktuğunu belirtiyor.
- 14:00Çocuk Hakkında Bilgiler
- Konuşmacı, otuz yaşında olabilecek bir çocuk doğurduğunu ve bu çocuğun adının Graciela olduğunu, babasının pastacı olduğunu anlatıyor.
- Konuşmacı, bu kızın İsviçre'den izlediğini ve İtalyan kantonuna yakın bir yerde yaşadığını belirtiyor.
- 15:03Gelecek Planları
- Konuşmacı, birkaç sene daha sahnelerde olacağını ve sonra Bodrum'a yerleşmek istediğini söylüyor.
- Bodrum'da hem Dada Salonun Barı hem de Dada Salonun Brace adlı yerlerde çalışacağını ve orada daha az iş yapmak istediğini belirtiyor.
- Bodrum'daki yerlerde şarkı söylemek istediğini ve sahnede gördüğü heyecanı paylaştığını anlatıyor.
- 16:36Şöhret ve Hayat
- 1990'larda Türkiye'de "fe fenomeni" olarak tanımlandığını ve şöhretin kendisine getirdiği arkadaşlıkları ve yaşam tarzını anlatıyor.
- Hürriyet gazetesine verdiği röportajda Elton John ve George Michael'ı bile kendisinden daha şahane yaşamadıklarını söylemiş olduğunu belirtiyor.
- Konuşmacı, dolgular yaptırmaktan dolayı alerjiler yaşadığını ve bu durumdan rahatsız olduğunu, ancak bu konuda insanlara tavsiye etmediğini söylüyor.
- 18:32Fotoğraf ve Gerçek Hayat
- Fotoğrafta güzel olmakla gerçek hayattaki havalı bir ruh arasında fark olduğunu, fotoğrafta güzel olmak fotoğrafçının başarısı olduğunu belirtiyor.
- Televizyon ekranının her şeyi büyütüp canlandırdığını, ancak normal hayatta daha küçük dokunuşların da güzel durabildiğini söylüyor.
- Özellikle genç kızlara tavsiye etmediğini, onlara enjektörlerle dolaşmamalarını önerdiğini belirtiyor.