• Buradasın

    Mustafa Oğuz ile "Nasıl Olunur?" Podcast Röportajı

    youtube.com/watch?v=Wz_9TByCO7s

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu podcast programında sunucu Nilay Örnek, Most Production kurucusu, Sezen Aksu'nun 16 yıllık menajeri ve Türkiye'nin kültür dünyasında önemli bir isim olan Mustafa Oğuz ile bir röportaj gerçekleştiriyor.
    • Röportajda Mustafa Oğuz'un Anadolu yakası bir bakkal çocuğundan başlayarak kariyerine kadar olan yolculuğu ele alınıyor. Program, Oğuz'un eğitim hayatı, menajerlik kariyeri, müzikal projeleri, Sezen Aksu ile olan ilişkisi ve müzik endüstrisindeki deneyimlerini kronolojik olarak anlatıyor. Ayrıca sanat dünyasındaki ekonomik sorunlar, müzik endüstrisinin dijitalleşme süreci ve başarı formülleri gibi konular da ele alınıyor.
    • Röportajın son bölümünde Mustafa Oğuz, başarı için gerekli özellikler, detaylara önem vermenin önemi ve "Türkiye'nin Neşeli Günleri" adlı kitabından bahsediyor. Ayrıca Emele Sayın ile Podima'daki sanat atölyesi ve ormanda oluşturduğu sosyal ortam hakkında da bilgiler paylaşılıyor.
    00:01Mustafa Oğuz'un Kariyeri
    • Nilay Örnek, "Nasıl Olunur?" adlı podcastlerine konuk olarak yapımcı Mustafa Oğuz'u davet etmiştir.
    • Mustafa Oğuz, Most Production'ı ve açık hava konserlerinden tanınan bir isimdir.
    • Gazeteci Selin Ongun'a göre, Mustafa Oğuz "sahnedekiler için ünlü ve önemli, sokaktakiler için şöhretli olmayan" bir isimdir.
    00:51Mustafa Oğuz'un Mesleki Geçmişi
    • Mustafa Oğuz, sahne organizasyonlarına lisede başlamış, üniversitede Timur Selçuk konserleriyle profesyonelleşmiştir.
    • Hissele Harikalar Kumpanyası'nın sahneye konulmasında önemli rol oynamış ve batılı anlamda menajerliğin Türkiye'deki ilk adresi olmuş.
    • 16 yıl Sezen Aksu ile çalışmış, Mos Production'ı kurmuş ve Rumelihisarı ve Harbiye Açık Hava gibi önemli açık hava konserlerini başlatmıştır.
    01:24Mustafa Oğuz'un Diğer Çalışmaları
    • Televizyon dünyasına "İkinci Bahar"la girip "Sıla" gibi sevilen dizilerin yapımcılığını yapmıştır.
    • Sinemada "İssız Adam"dan "Gönül Yarası"na kadar pek çok önemli filme yapımcı olarak imzasını atmıştır.
    • Selin Ongun ile yapılan söyleşi kitabında "Türkiye'nin Neşeli Günleri" başlığıyla anlatılmıştır.
    02:17Mustafa Oğuz'un Çocukluk ve Gençlik Dönemi
    • Mustafa Oğuz, Suadiye Şuşkın Bakkal'da doğmuş ve Nişantaşı'ndan Gümüşsuyu'na yazlık olarak giden bir aileden gelmektedir.
    • Babası ilkokulda Erenköy 38'de okumuş, 1929 krizi sonrası ailesini Kemaliye'ye (o zamanki adı Eğin Kemaliye) göç ettirmiştir.
    • Babası okuyamamış olsa da çok entelektüel, okuyan ve araştırma yapan bir insandı.
    04:11Eğitim ve Spor Hayatı
    • Saint Joseph okulunda çok çalışkan bir öğrenci sayılmayan Mustafa Oğuz, okulun disipliniyle aykırılık yaşamıştır.
    • Okul voleybol ve basketbol takımlarında yer almış, IETT takımıyla oynamış ve asansörcü kadrosundan maaş almıştır.
    • Fransız Dili ve Edebiyatı okumuş, Nazım Hikmet'in oğlu Mehmet Fuat'ın voleybol antrenörü olmuştu.
    05:45İş Hayatına Giriş
    • Lisede gösteri dünyasına girmeye başlamış, otelcilik ve belboyluk gibi çeşitli işlerde çalışmıştır.
    • Şeriatın Oteli'nde çalışmış, sendika faaliyetlerinde yer almış ve grev sonucu kovulmuştur.
    • Fındıkzade'de Anka Otel'de gece müdürü olmuş, turizm işe kaydettirme faaliyetleri nedeniyle oradan da ayrılmıştır.
    06:46Müzik ve Organizasyon Kariyerinin Başlangıcı
    • Konuşmacı, lisede müsamerelerde takdimcilikle başlayıp, okul içinde Moğollar Konseri gibi gruplarla konser düzenlemeye başlamış.
    • Üniversitede Timur Selçuk'un menajerinin yardımcısı olarak çalışmaya başlamış, sonra menajeri ayrıldığında kendisi konserleri organize etmeye başlamış.
    • İngiltere'ye gitmesine rağmen turizmde kariyer yapmak istediğini belirtmiş, ancak Melih Kibar'ın önerisiyle Erol Ergin'in menajerliği işine dönmüş.
    09:31Erol Ergin ile İşbirliği
    • Erol Ergin ile lise yıllarında takvimcilik yaparken Göztepe'deki lunaparktaki gazinoda takdimci olarak çalıştığı dönemde tanışmışlar.
    • Askerlik sonrası turizme dönmeyi planlamış, ancak Erol'un yardımı sayesinde askerlikteki sorunları çözülmüş ve onun ısrarıyla tekrar çalışmaya başlamış.
    • Erol'un gazino çalışmaları ortamını sevmediğini, sevdiği bir hayat olmadığını belirtmiş.
    10:43Egemen Bostancı ile Yeni Başlangıç
    • Egemen Bostancı'dan "Hisseli Harikalar Kumpanyası" müzikali için teklif geldiğinde, Egemen Bostancı ile tanışmış ve onun hayalleri, vizyonu kendisini etkilemiş.
    • Müzikali provalar sırasında Hissele Harikalar Kumpanyası'nın yapım koordinatörlüğünü üstlenmiş ve Şan Tiyatrosu'nda dört sene Egemen Bostancı ile çalışmış.
    • Egemen Bostancı'nın genç yaşında kaybolduğunu, 47 yaşında olduğunu ve Türkiye'ye büyük değerler katmış olduğunu belirtmiş.
    11:57Hissele Harikalar Kumpanyası'nın Başarıları
    • Hissele Harikalar Kumpanyası'nın müzik, hikaye ve karakterlerinin tamamen Türk toprağından geldiğini, bir gezgin çadır tiyatrosunun hikayesini anlattığını vurgulamış.
    • Türk halkının genellikle müzikal sevmediğini, Londra'daki West End ve Broadway müzikallerini sadece gitmiş olmak için izlediğini belirtmiş.
    • Hissele Harikalar Kumpanyası'nın finalinde herkesin ayağa kalkıp dans ettiğini, çünkü müzik ve hikayenin tamamen Türk toprağından geldiğini açıklamış.
    13:56Kadro ve Şan Tiyatrosu
    • Hissele Harikalar Kumpanyası'nın kadrosunun Erol Ergin, Nevra Serezli, Mehmet Ali Erbil, Adile Naşit, Ayşen Gruda, Ayten Arman, İlyas Salman, Belkıs Dilligil, Asuman Arsan, Turgut Boralı, Yücel Gözen ve Kartal Kan gibi isimlerden oluştuğunu belirtmiş.
    • Mehmet Ali Erbil'in rolü Huysuz Virjin ismiyle tanınan Seyfi Dursunoğlu için düşünülmüş, ancak o rolü reddetmiş.
    • Şan Tiyatrosu'nu tadilattan geçirip yepyeni bir yer yaptıklarını ve Egemen Bostancı'nın gazetecilikten başlayıp kültür-sanat gazeteciliği yapan biri olduğunu anlatmış.
    17:11Gazino Hayatı ve Program Yapısı
    • Erol Evgin, gazino hayatını sevmese de, sadece taslanlı bir tokat olayı onu soğutuyordu.
    • Gazinonun farklı kuralları vardı; içkili ortamda sanat ve şarkı söylemek pek önemli değildi.
    • Gazino programı, assolist (solist) etrafında oluşturulurdu; ses ve ışık düzeni ona göre ayarlanırdı ve programa önce komedyen, sonra "renk" olarak sinema oyuncuları çıkardılar.
    19:38Sanatsal Çalışmalar
    • Erol Evgin, Timur Selçuklu ile birlikte çok sanatsal projeler gerçekleştirmiş; Yaşar Kemal'in "Bebek" adlı eserini baloya uyarlamışlar.
    • 1980'li yıllarda projeksiyon ve dans kullanarak, İsmail ve Berna Türeme'nin, Gülsüm Kara Mustafa'nın resimleri ve Sadık Kara Mustafa'nın grafikleriyle karma bir gösteri yapmışlar.
    • 1993'te ilk şirketi kurmuş ve "Özgün Sanat Yapımı" adında bir şirket işletmiş.
    21:51On İki Eylül Dönemi
    • On İki Eylül döneminde Kenan Evren ve Semra Özal gibi önemli kişilerin de izleyicisi olmuş.
    • Semra Özal haftada en az iki gün, bazen Turgut Özal bile havaalanından doğrudan sinemaya gelip sohbet etmişler.
    • Erol Evgin, On İki Eylül döneminde kendisini yakın hissetmiş ancak zamanla bu dönemin acı verici yönlerini fark etmiş.
    22:55Politik İlişkiler ve Kitap
    • Erol Evgin, Turgut Özal'la çok iyi arkadaş olmuş ancak Özal ANAP'ın genel başkanı olduktan sonra görüşmeleri azalmış.
    • İki sene boyunca yaklaşık 28 saatlik görüşmeler sonucu bir kitap yazmış.
    • On İki Eylül döneminde kendisini yakın hissetmesine rağmen, zamanla bu dönemin acı verici yönlerini fark etmiş ve kitapta bu hesaplaşmayı yapmış.
    28:16Menajerlik Hayatı
    • Erol Evgin'in menajerlik hayatının başlangıcı Basar Fuat Özkan ile başlamış.
    • Menajerlik, ona göre bir marka yönetimidir.
    • Menajerlik hayatının başlangıcı, küçük projelerle başlamış ve zamanla büyüyerek gelişmiştir.
    28:54Menajerlik Deneyimleri
    • Konuşmacı, Marmaris Festivali sırasında Mazhar Fatih'i bir proje için davet etti ve Fuat Saint Joseph grubunun ayrıldığını öğrendi.
    • Grup üyeleri, konuşmacı menajerlik yaparsa toplanacaklarını söyleyince, konuşmacı menajerlik görevini üstlendi.
    • Menajerlik çalışması, birkaç yıllık planla grubun nereye gideceği ve markanın nerede tutulacağı gibi vizyonlarla gerçekleştirildi.
    30:15Menajerlik ve Organizasyon
    • Sezen Aksu ile çalışırken, konuşmacı menajerlik yapmak yerine aslında asistanlık görevi üstlendi.
    • Gerçek menajerlik, bir marka yönetmek ve vizyon belirlemektir, ancak piyasada çoğu kişi sadece işlerin takibini yapıyor.
    • Konuşmacı, Mazhar Fuat Özkan ve Sezen Aksu'nun menajerliğini yaparken işler büyüdü ve menajerlik mesaiinin büyük kısmını organizasyon tarafı almaya başladı.
    32:31Menajerlik Deneyimlerinin Sonuçları
    • İlk olarak Mazhar Fuat Özkan ile kopuş oldu çünkü menajerlik anlamında yetişemiyordu.
    • Sezen Aksu ile 16 yıl boyunca menajerlik yaptı, ancak bu süre zarfında birçok organizasyon yapmak zorunda kaldı.
    • Menajerlikte yüzde 25'lik bir ücret sistemi vardı, bu oran Fransa'da yeni çıkan sanatçılarla çalışanlar için yüzde 40'a kadar çıkabiliyordu.
    35:22Konser Organizasyonları
    • Rumeli Hisarı konserlerinin geleneğini oturttu ve her konserin ertesi günü gazetelerde yer alıyordu.
    • Açıkhava Tiyatrosu'nda bütün yaz konserler düzenlemeye başladı, çünkü önce sadece İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın caz ve klasik müzik festivali ve şehir tiyatroları gösterileri vardı.
    • Sezen Aksu ile 16 yıl boyunca çalıştı, Sezen'in mesleğine aşık olması ve güçlü hırsı bu uzun süreli işbirliğini mümkün kıldı.
    38:31Şimdiki Durum ve Star Kavramı
    • Konuşmacı artık konser yapmak istemiyor, aynı şeyleri yıllarca yaptığını ve yeni bir şey yapmak istediğini belirtiyor.
    • Şirketteki sorumluluklarını azaltarak tekrar kreatif projelere dönebileceğini düşünüyor.
    • Fransızların değerlendirmesine göre, "star" hem popüler olmak hem de bilet talebi olan biri olarak tanımlanır.
    41:26Starlık ve Sanatçılar
    • Bir sanatçı sahneye çıkınca insanlar akın akın bilet alıp gelirse ve çok popülerse, o zaman "star" olur.
    • Bazı sanatçılar çok tanınmaz olabilir ancak gösterilerindeki biletler hemen tükenir, diğerleri ise her yerde tanınır ve imza alır ama gösterilerine kimse gelmez.
    • Timur Selçuk gibi sanatçılar gösterilerinde çok ilgi görse de, Caddebostan'dan Taksim'e dolmuşla gidebilirdi çünkü medyada çok yer almayan biri idi.
    42:49Müzik ve Konser Deneyimleri
    • Konuşmacı uzun süredir konser yapmadığını, son konserinin Sezen Aksu'nun Açıkhava Tiyatrosu'nda olduğunu belirtiyor.
    • İzmir'in Kızları müzikali ile ilgilendiğini ve kreatif tarafında çalıştığını, seyircinin alkışlamasıyla yeniden heveslendiğini söylüyor.
    44:26Dizi ve Sinema Dünyası
    • Konuşmacı, Yeşilçam'ın geçmişinden hiç utanmadığını, hatalarını kabul ettiğini ve öyle ilerlediğini belirtiyor.
    • Dizi dünyasında sadece ünlü biri üzerine senaryo yazmak yerine, içki, aldatma, öpüşme ve sevişme içermeyen gerçekçi senaryolar yazılması gerektiğini vurguluyor.
    • Senaristlerin otosansürü içinde bulundukları için kreatif tarafları törpüleniyor ve sektörde senaryo en zayıf taraf olarak görülüyor.
    47:52Dizi Süreleri ve Vergiler
    • Dizilerin 45 dakikalık olmasına ve 37 bölümde bitmesine rağmen, 85 dakikalık veya 60 dakikalık alternatif sunulduğunda, çalışanların 45 dakikalık için aynı ücreti istemesiyle durum böyle kalıyor.
    • Tiyatroda eğlence vergisi (%10) hala varken, kitaplarda bu vergi kaldırılmış.
    • 100 liralık bir biletin %18'i KDV, %10'u eğlence vergisi, %5'i meslek kuruluşlarına ve %10'u Biletix'e gidiyor, geriye sadece 57 lira kalıyor.
    50:14Konser Ekonomisi ve Sponsorluk
    • Eski zamanlarda salonun %60 dolması yeterliyken, şimdi %80 doluluk gerekiyor; örneğin 1000 kişilik salonda 800 biletten az satılsa ziyan ediliyor.
    • Sponsorluk sistemi artık karşılıklı kazanç (win-win) değil, şirketlerden gelen talimatlarla gerçekleşiyor.
    • Sponsorlar biletleri bedava alıp dağıtıyor, örneğin 3000 kişilik salonun 1500 biletini bedava alıp kuaförler gibi yerlerde dağıtıyorlar.
    52:47Müzik Endüstrisi ve Teknoloji
    • Konuşmacı, Universal Music Publishing Türkiye'de iki sene önce sattığı ortaklığından bahsediyor ve dijital ortamın gelirler üzerindeki etkisini anlatıyor.
    • Zoom ve WhatsApp gibi teknolojilerin sahne sanatları alanında yeni imkanlar getirdiğini belirtiyor.
    • Biletix'in kuruluşunda önemli bir rol oynadığını, ancak şirketin etik olarak doğru olmayacağını düşündüğünden ayrıldığını söylüyor.
    54:19Bilet Satışı Sisteminin Değişimi
    • Biletix'in çıkmasından önce bilet almanın ve satmanın çok zor olduğunu, biletlerin yeminli matbaada bastırılıp belediyeye peşinen eğlence vergisi ödenerek satıldığını anlatıyor.
    • Biletleri birden fazla noktaya dağıtmak ve takip etmenin çok zor olduğunu, telefon imkanlarının bugünkü gibi olmadığı dönemlerde yaşadığını belirtiyor.
    55:27Hayal Kurma ve Projeler
    • Konuşmacı, hayal kurduğunu, bazen projelerin gerçekleştiğini, bazen uzun sürebildiğini, bazen de gerçekleşmediğini söylüyor.
    • İngiltere'de Westland'de müzikal yapmak istediklerini, Lloyd Weber ile randevusu olduğunu ancak aksiliklerle karşılaşmak zorunda kaldığını anlatıyor.
    56:34Bocelli ve Müzik Tarihi Kitabı
    • Andrea Bocelli için Lesottoman'ı tuttuğunu, Rodos'ta kanalizasyon kokusundan rahatsız olacağını tahmin ettiği için başka bir yer tercih ettiğini anlatıyor.
    • İlham Mimaroğlu'nun müzik tarihi kitabını gönüllükle basıp dostlarına dağıttığını, Varlık Yayınları'nın çok zor okunan kitaplarından biri olduğunu belirtiyor.
    58:59Müzisyenlerle İlişkiler
    • Arif Mardin, Ahmet ve Nasuhi Ertegün ile tanıştığını ve Sezen Aksu'nun yurt dışında olmak istemesi nedeniyle bir proje yapamadıklarını anlatıyor.
    • Arif Mardin'in ve oğlunun Norah Jones'ın efsane albümünü yaparak dünya çapında satış yakaladıklarını söylüyor.
    59:42Tarkan ve Şener Şen İlişkileri
    • Tarkan'ın yurtdışına açılması için Woodstock'u yapan Michael Lang ile ortak şirket kurduğunu, Tarkan'ın New York'ta uzun süre yaşadığını anlatıyor.
    • Şener Şen ile çok yakın olduğunu, Emel Sayın'la da çalıştığını, ancak Emel Sayın'ın başka bir yoldan gittiğini belirtiyor.
    • Şener Şen ile daimi bir muhabbetinin olduğunu, sıkıcı setten yavan iş çıkar diye meşhur eşek şakaları yaptıklarını söylüyor.
    1:03:07Emel Sayın ve Şener'in Karışık Anıları
    • Emel Sayın ve Şener'in omuz iplikleri oynadıkları zaman çok keyifli anılar bıraktı.
    • Karantina günlerinde Emel Demirciköy'de, Şener Taksim'de oturuyor ve birlikte prova yapmaya çalışıyorlardı.
    • Emel, Şener'i evine davet etmek istedi ancak Şener önce Emel'i "mikrop taşır" diye reddetti, sonra da Emel'in evine gitti.
    1:04:14Şener'in Evinde Olan Eğlenceli Olay
    • Emel, Şener'in evini sabahleyin evde olup olmadığını kontrol etmek için ziyaret etti.
    • Emel, Şener'in evini dağıttı ve akşamdan kalma içki bardakları, şişeleri ve kül tablaları bıraktı.
    • Şener eve geldiğinde Emel bornozla çıktı ve evin durumunu açıkladı, Şener hafif bozuldu.
    1:05:14Arte Povera Sanatı
    • Konuşmacı, kendisini "artepovera" olarak tanımlıyor ve bu sanat türünü "züt sanatı" olarak tercüme ediyor.
    • Arte povera sanatı, Köln'de bir at harası sergisi ve Londra'da suyun sürüklediği taşlar ve tahta parçalarıyla yapılan sergilerle ilgili anılarla anlatılıyor.
    • Konuşmacı, Podima'da Tuna Nehri ve Karadeniz'den gelen taşlar ve tahta parçalarıyla kitaplık gibi eşyalar yapıyor.
    1:07:19Podima'daki Sanat Ortamı
    • Konuşmacı, bir ormana bir atölye yaptı ve bu yerde sosyal bir ortam oluşturdu.
    • Gümüşlük'te de benzer bir sosyal ortam oluşturmuş, orada bir motel odasında arkadaşları toplandı.
    • Podima'daki evini yaptıktan sonra Emel Sayın, Sezen Aksu gibi isimler de çevrede ev aldı.
    1:08:14Podima'daki Anılar
    • Konuşmacının evinin mimarı Erol-Evgin çifti.
    • Podima'daki ormanda bir bar, Mehmet Tuna'nın çam ağacı gibi anılar var.
    • Gençlik yıllarında 35 kişilik bir yılbaşı kutlaması düzenlenmiş, şimdi ise daha küçük gruplarla sohbet etmeye eğilimli.
    1:09:29"Yorma Birader" Kitabı ve Felsefesi
    • Konuşmacı, "Yorma Birader" kitabının kapak adını beğenmediğini, ancak dönemin eğlence hayatını anlattığını ve herkese tavsiye ettiğini belirtiyor.
    • Konuşmacı, Mehmet Yılmaz'la teknede bir gün geçirip "yorma felsefesini" anlattıklarını ve yürüyüşlerini ve erkek gruplarını (Rocky Roka grubu, Pala Bıyıklılar, Karısını Sevenler Derneği) paylaştıklarını söylüyor.
    • Konuşmacı, hayatının boyunca yorucu ortamlardan kaçtığını, sosyal olmasına rağmen huylu olduğunu ve yemeğe giderken kimlerin olacağı konusunda hassas olduğunu ifade ediyor.
    1:11:03Yorma Felsefesinin Doğuşu
    • Mehmet Yılmaz'ın yalı çiftliğindeki koyda, kitap okuyup içki içerek geçirdikleri tatil anlarını anlatıyor.
    • Bir hanımın tekneye geldiğinde, denize atlayıp konuşmaya başladığını ve konuşmacının "yorma" felsefesini anlattığını anlatıyor.
    • Denize atlayışın deniz böceklerini rahatsız ettiğini, tuzlu suyu duşlamadan bırakmanın, havluyu aşırı kullanmanın ve bunların doğayı yorma felsefesinin temelini oluşturduğunu açıklıyor.
    1:13:17Uzun Yürüyüşler
    • Mehmet Beylikte Felsefe adlı grupla uzun yürüyüşler yaptıklarını, Oxford, Londra ve İskoçya'da yürüdüklerini belirtiyor.
    • Tems Nehri'nin kaynağından denize dökülen yerine 215 kilometrelik yürüyüşlerini, Temmuz ayında Bodrum'dan kalabalıktan kaçarak Spain Eğri yürüyüşlerini anlatıyor.
    • Burgon bölgesini, Dijon'dan Leon'a şarap bölgesini, İngiltere'nin güney Galler'in güneyindeki inişli çıkışlı zor bir parkuru ve New York'taki Hudson Nehri'ni yürüdüklerini söylüyor.
    1:16:04Yürüyüşlerin Nedeni ve Planlaması
    • Konuşmacı, yürümeyi çok sevdiğini ve yazları tekneyle gittiğinde Fethiye'de Hilsat'tan Kayaköy civarlarında orman yollarında yürüdüğünü belirtiyor.
    • Yürüyüşleri planlamak için Filiz adında bir proje yaptıklarını ve tüm planlamayı Filiz'in yaptığından bahsediyor.
    • Her otelden ayrıldıklarında bir arabın valizlerini alıp bir sonraki otele götürdüğünü, yürüyüşler sırasında kilo aldıklarını ve yürüyüşlerin keyifli geçtiğini anlatıyor.
    1:18:16Mesleğin ve Hayatın Sırları
    • Mesleği sevmek ve kendini geliştirmek için çaba göstermek önemlidir.
    • Çin bambusu örneği, beş yıl boyunca görünürde büyümeden sonra birdenbire 25 metre boyuna ulaşarak, toprağın altında sağlam bir kök salmanın önemini gösterir.
    • Konuşmacı kırk yaşına kadar mesleğinde kendini geliştirmek için çabaladığını ve babasının onun mesleğini kabullenemeyeceğini belirtiyor.
    1:21:14Mesleğin Temel Prensipleri
    • Her meslekte kendini geliştirmek, işini severek yapmak ve adalet duygusunun gelişmiş olması gereklidir.
    • Takipli olmak, verilen görevlerin kontrol edilmesi için çok önemlidir.
    • Başarılı olmak için detay ve ayrıntıların çok önemlidir, ayrıntıda başarı gizlidir.
    1:23:09Kitap Tavsiyesi ve Hayat Formülleri
    • Konuşmacı, "Türkiye'nin Neşeli Günleri" adlı kitabını gençlere ve dönemin insanlarına tavsiye ediyor.
    • Egemen Bostancı'nın on maddeyi hayatına kattığı ve bunları uyguladığı belirtiliyor: dinle, adil ol, duruşun olsun, hayal kur, çalış, takipçi ol, yarat, yaşa ve sev.
    • Konuşmacı, o dönemde insanların sol-sağ ayrılıklarına rağmen gerçek hislerle hareket ettiğini vurguluyor.
    1:24:53Yayının Sonu
    • Konuşmacı, kırk küsur yıllık tecrübesini paylaştığını ve atölyesinde horozlar, tavus kuşları ve köpeklerle birlikte olduğunu belirtiyor.
    • Dinleyicilerin de konuyu seveceğini umduğunu ifade ediyor.
    • Karantinada iyi günler diliyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor