Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Türk sinemasının önemli isimlerinden Müjde Ar'ın hayatını ve kariyerini anlatan bir belgesel formatındadır. Müjde Ar, 21 Haziran 1954'te İstanbul'da doğan, ünlü söz yazarı Aysel Gürel'in kızıdır.
- Video, Müjde Ar'ın çocukluğundan başlayarak sanat kariyerini kronolojik olarak anlatmaktadır. 8 yaşında sahneye çıkan Müjde, 1974'te "Aşk-ı Memnu" dizisindeki Bihter rolüyle ün kazanır ve ardından "Babacan", "Tosun Paşa", "Kibar Feyzo" gibi filmlerde rol alır. Türk sinemasında kadın nesneden özneye dönüştüren Müjde Ar, 40 yılı aşkın sanat hayatı boyunca çeşitli yönetmenlerle çalışır ve 1986, 1993 ve 1997'de Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde ödüller kazanır. Ayrıca özel hayatı, evlilikleri ve annelik deneyimleri de videoda yer almaktadır.
- 00:04Müjde Ar'ın Hayatı ve Çocukluğu
- Müjde Ar, 21 Haziran 1954'te İstanbul'da doğdu ve gerçek adı Kamile Suat olan usta oyuncu, ünlü söz yazarı Aysel Gürel'in kızı olarak dünyaya geldi.
- Annesi ve babası üç yaşındayken ayrıldı ve Müjde dedesinin yanında yaşamaya başladı.
- Annesi çok ünlü biri olduğu için küçük Müjdenin hayatı kulislerde ve sahnelerde geçer, o dönemin ünlü oyuncularıyla tanışma fırsatı buldu.
- 01:17Sinema ve Sanatla İlk Tanışma
- Ailesi başına bir iş gelir diye sinemaya gitmesine izin vermezdi, ancak kapıdaki bilet kesen adamı kandırarak tüm filmleri en önden izlerdi.
- Çocukluğundan beri iyi bir sinema izleyicisiydi ve Belgin Doruk ve Ayhan Işık'ın filmleriyle büyüyordu.
- Sekiz yaşında sahnelerde bulunur ve annesi onu sanattan ve eğitimden asla mahrum etmemişti.
- 02:48İlk Evlilik ve Oyunculuk Kariyerinin Başlangıcı
- Samim Değer isimli bir yönetmenle tanışıp evlendi, ancak evlenip yuvasını kurduğu andan itibaren baskılarla karşılaştı.
- Eşi Samim Bey onun fotoğraflarını çekip ışıltılı dünyaya sokmak için çaba sarf eder, önce fotoromanlarda küçük rollerde oynar.
- 1974 yılında "Sayılabilecek Kabadayılar" isimli yapımda rol alır ama asıl çıkışını "Aşk-ı Memnu" dizisindeki Bihter rolüyle yakalar.
- 04:15Sinema Kariyerinin Gelişimi
- 1975 yılında "Babacan" isimli filmi sinemaya geçiş yaptı ve daha sonraları kadın haklarını savunan yapımlarda yer aldı.
- 1976 yılında Kemal Sunal, Şener Şen, Adile Naşit ve Ayşen Gruda gibi önemli isimlerin olduğu "Tosun Paşa" filminde oynadı.
- 1978 yılında "Kibar Feyzo", 1979 yılında "Lanet" isimli filmlerde oynadı ve vamp kadın rolleriyle dönemin en seksi kadınlarından biri olarak gösterildi.
- 04:48Gazino ve Sinema Arasında
- Şöhret ona gazinoların kapısını açtı ve şarkıcılığa soyundu, gazino sahnelerinde kazandığı paraları yine sinemaya yatırdı.
- 1980'de Atıf Yılmaz'ın yönettiği "Delikan" ve Ömer Kavur'un yönettiği "Güzel İstanbul" gibi nitelikli yapımlarda rol aldı.
- Göl, Şalvar Davası, Dağınık Yatak, Fahriye Abla, Kupa Kızı, Belinda Teyzem, Asılacak Kadın, Afife Jale ve Arabesk filmleri bu dönemde yer aldığı en önemli yapımlardır.
- 05:45Sonraki Dönem ve Ödüller
- 1980'li yılların sonunda uzun bir süre ara verir oyunculuğa, 1997 yılında "Ağır Roman" filmi ile tekrar başlar.
- 2000 yılında "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" isimli filmde Aynur karakterine hayat verir, 2001 yılında "Komiser Shakespeare" filmiyle tekrar kameralarla buluşur.
- 1986 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "Adı Vasfiye" ve "Belinda" filmlerindeki oyunuyla, 1993'te "Yolcu" filmindeki rolüyle ve 1997'de "Yaşam Boyu Onur Ödülü"nün sahibi olur.
- 07:09Özel Hayatı
- İlk evliliğinin ardından 1970'li yıllarda bir süre Ertuğrul Eğilmez'le aynı evde yaşar, ancak bu ilişki evlilikle sonuçlanmaz.
- Ünlü müzisyen Atilla Özdemiroğlu ile uzun bir ilişki yaşar, bu ilişkinin başlamasında Sezen Aksu ve Atilla Bey'in kızı Yaprak Özdemiroğlu'nun rolü çok büyüktü.
- İkinci evliliğini 13 Mayıs 2005 tarihinde CHP'li eski bakanlardan Ercan Karakaş'la yaptı, Paris'te gerçekleşen düğün magazin gündeminin zirvesine oturdu.
- 08:25Annelik ve Son Yıllar
- Biyolojik olarak çocuk sahibi olmasa da kardeşi Mehtap'ın oğlu Sözü evladı gibi görmüş ve onu büyütmüştü.
- Çocuk doğurmama sebebini "söz olmasaydı çocuk sahibi olmaktan pişmanlık duyardım" diyerek anlatır.
- 2002'li yıllara girdiğimizde bile Müjde Ar hala güzel, hala efsaneydi; dik duruşundan ve hayata olan umutlu bakışından asla vazgeçmemişti.