Buradasın

Mimar Özgür Han Tümertekin'in Proje Sunumu ve Mimarlık Tartışmaları

youtube.com/watch?v=DV5oxizBxkc

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, mimar Özgür Han Tümertekin'in kendi bürosunun çeşitli mimari projelerini anlattığı bir sunum ve ardından gerçekleşen bir sohbet formatındadır. Sunumda Han Tümertekin, bürosunun çeşitli kültürel ve tarihi mekanlarla ilgili projelerini kronolojik olarak ele almaktadır.
Video, Taksim Sanat Galerisi, Robinson Kitap Mağazası, Santral İstanbul, Galata'daki bir sanat mekanı, Garanti Bankası'nın kültür ve sanat alanları, Salt Galata ve Salt Beyoğlu, eski bir banka binasının kültürel mekana dönüştürülmesi ve Bomonti Bira Fabrikası gibi projelerin detaylı anlatımını içermektedir. Sunum, mimarlık tasarım sürecindeki yaklaşımlar, zorluklar ve çözüm yollarını ele almaktadır.
Sohbet bölümünde ise mimarlık eğitiminde mekan kurgulama, mimarlığın kamusal alan üretimi, müşteri ilişkileri ve mimarlık bürosunun işleyişi gibi konular tartışılmaktadır. Tartışmalarda Beril Mimar Sinan Üniversitesi mezunu bir mimar ve Harvard'da jüri üyeliği yapan Sarkis gibi konuşmacılar da yer almaktadır. Video, mimarlık tasarım sürecindeki teknik detaylar, mekansal düzenlemeler ve kültürel mekanların yeniden tasarlanma stratejileri hakkında detaylı bilgiler sunmaktadır.

00:05Taksim Sanat Galerisi Projesi: Konuşmacı, Taksim Sanat Galerisi'nin ilk kamusal alan ve sanat işlevine sahip mekansal müdahalesi olduğunu belirtiyor.
Proje, Taksim Parkı'nın köşesindeki, gezi dükkanları içinde yer alan bir mekana müdahale etmeyi amaçlıyordu.
Taksim'den Karaköy'e kadar uzanan çizgisel bir hat üzerinde yer alan mekanlar kronolojik olarak tanımlanıyor.
01:47Projenin Başlangıcı: Proje, Nurettin Sözen döneminde, büyükşehir belediyesi yönetiminin mekanın yetersiz olduğunu düşünerek büyütülmesi talebiyle başlamıştı.
Proje ihalesi açıldı ve konuşmacı, rakibinin Paris'te birlikte çalıştığı arkadaşları olduğunu belirtiyor.
İhaleyi kazanmak için fiyat kırdı ve hayatının ilk ihalesini kazandı.
03:03Tasarım Süreci: Konuşmacı, bir yapıyı yerine ait kılma konusunda saplantılı ve azimli olduğunu, tasarım sorunlarıyla karşılaştığında hemen çözüm öneremeyeceğini belirtiyor.
Sorunu tanımlamaya çok vakit harcadığını, sürecin başında problemi doğru tanımlamak ve mekansal sorunun ne olduğunu saptamak gerektiğini vurguluyor.
Çizim yapmamaktan geçtiğini, çünkü çizdikçe ve sonuç aradıkça neyi çıkartacağını bilmediğini anlatıyor.
04:52Taksim Sanat Galerisi'nin Tasarım Zorlukları: Proje, mevcut hacmin yanında eklenecek bir bölüm içeriyordu ve sergileme yüzeyinin artması isteniyordu.
Parkın köşesindeki bir hacmin duvarlaşması, yoğun insan ve araç trafiği geçen Elmadağ Caddesi ile park arasındaki ilişkiyi bozabileceğini belirtiyor.
İçerideki dolaşımı cepheye taşıyarak hem içerideki alanların sirkülasyonla parçalanmasını engelleyecek hem de galeri mekanlarına gereken duvar yüzeylerini yaratacak bir çözüm aradı.
07:16Çözüm ve Tasarım Teknikleri: Cam cephe olacak ve olabildiğince saydam bırakılacak, böylece Taksim'den Divan Oteli'ne doğru yürüyenlerin parkta gördükleri alanın görüş açısını genişletecek.
Dışarıya atılan dolaşım nedeniyle galerilerde yer değiştiren bir kişi bile cepheyi hareketlendirecek, böylece cepheyi insandan oluşturmuş olacak.
Konuşmacı, aksonometrik çizimler yapmanın önemini vurguluyor ve bu çizim tekniğinin kendisine çok şey katmış olduğunu belirtiyor.
10:08Malzeme Seçimi ve İkinci Proje: Tasarım sırasında önce yüzeyler oluşturuldu, sonra malzeme seçimi yapıldı.
En dış katman saydam olacak, ancak güvenlik nedeniyle büyük camlardan oluşan değil, bölümlemeli bir doğrama sistematiği kuruldu.
Arka katman olabildiğince nötr kılınmaya çalışıldı ve beton kullanıldı.
12:12Robinson Kitapçısı Projesi: Taksim Sanat Galerisi'nden sonra uzun süre bir sanat işlevli yapı gelmedi büroya, ancak Robinson Kitapçısı projesi başladı.
Bülent Erkmen döneminde, bir grup kitap tutkunu insanın sıfır bütçeye sahip olarak bir duvar kağıdı dükkanını kitapçıya dönüştürmek istediklerini öğrenen konuşmacı, proje için işbirliği yapmayı kabul etti.
Temel fikir, kitapların mekanı oluşturacağı bir sistem kurgulamak ve bu sistemi olabildiğince oraya ait ve zaman içinde kitap boyutları ve yoğunluklarına adapte olabilecek şekilde tasarlamaktı.
14:20İstiklal Caddesi'ndeki Robinson Kitaplığı: Mekanın temel fikri, İstiklal Caddesi'nde yer alması ve cephesinin saydam kılınması, sokaktan geçenlerin mekanı ve kitap yükünü algılamasıydı.
Proje, büroda üretilen ilk bilgisayar programıyla yapılan perspektif çizimle başlamış ve Erkmen tarafından beğenilerek Robinson'un her yerinde kullanılmıştır.
Asma katta kitapların arasında asılı kalan mekan için hazır bulunan piyasadaki lamalar ve köşebentlerle sistem oluşturulmuş, imalatı Robinson ekibi tarafından yapılmıştır.
17:04Santral İstanbul Projesi: Santral İstanbul, Türkiye'nin ilk özel üniversitesi olan Bilgi Üniversitesi'nin kampüs planlarının bir parçası olarak, 20 yıldan fazla kullanımda olmayan Silahtarağa Elektrik Santrali'ne dönüştürülmüştür.
Proje, İhsan Bilgin'in koordinatörlüğünde Nevzat Sayın ve Emre Arolat tarafından tasarlanmaya başlanmıştı.
Konuşmacı, proje ilerleyen aşamalarında türbin hollerinin enerji müzesi'ne dönüştürülmesi için görevlendirilmişti.
19:25Santral İstanbul'un Tasarım Süreci: Proje başlangıcında, türbin hollerinin arasında Emre ve Nevzat'ın projelendirdiği iri prizmatik kütleler vardı ve aralarında giriş holü olarak kullanılabilen bir mekan bulunuyordu.
Strüktürel nedenler ve giriş kararları nedeniyle aradaki pavyon yıkılıp yerine yeni bir bölüm yapıldı, bu da dengeyi bozdu.
Yapılar 20 yıldır kullanılmamış, Fransız mühendislerin tasarladığı ve yüzyıl başında uygulanmış endüstriyel yapılar kompleksiydi.
22:06Enerji Müzesi Tasarımı: Enerji müzesi için sorun, sadece türbinleri örten bir örtüden ibaret olan yapıya insanı nasıl yerleştireceğiydi.
Yeni bir dolaşım oluşturulması gerekiyordu çünkü mekan hazır duruyor, ancak insanlar artık makine peyzajını seyretmek için geliyordu.
Mekanın derinliğini algılatmak için düşey dolaşım tasarlandı, yaya yolu oluşturuldu ve insanlar kontrol odasına ulaştırıldı.
26:04Görünmezlik Fikri ve Makine Peyzajı: Tasarım sürecinde ilk başta görünür olma çabası vardı ancak zamanla hacimle daha çok ilişki kuruldu.
Görünmezlik seçildi ve sadece camdaki yansımalarla kendini hissettiren asma yaya yolu oluşturuldu.
Makinaların restorasyonunda Almanya'dan gelen sanayi arkeolojisi danışmanı Wolfgang, kaybolmuş boyaların ve yüzeylerin korunmasında önemli rol oynadı.
28:31Galata'daki Sanat Mekanı: Galata'daki bir yapı, bir ailenin özel çağdaş sanat koleksiyonunu barındırmaktadır.
Sanat yapıları genellikle kamusal alanlar olarak kendilerini var ederken, bu proje özel ve kamuya açık olmayan bir yerdir.
Yapı, 1890'ların bir konut yapısı olup, zamanla her katta bir avizecinin çalıştığı ve perişan edilmiş durumdaydı.
30:19Bina Mekan Organizasyonu ve Tasarım Fikri: Yapının mekan organizasyonunda ön taraf Galata Kulesi, tarihi yarımadayı ve Marmara Denizi manzarasına öncelik verirken, arka taraf küçük ve aydınlanmayan odalardan oluşuyordu.
Bina bir ailenin, kapsamlı bir kitaplık ve çağdaş sanat koleksiyonu için kullanıldığı için, mekansal bonkörlükler yapılması imkanı vardı.
Tasarım fikri, binanın ön tarafının korunması ve arka tarafta ikinci bir düşeylik yaratıp güçlü ışık kuyusu elde etmekti.
32:43Kesit Çizimlerinin Önemi: Mimar, kesit çizimlerinin her projenin kritik aşamalarında kullanıldığını ve mekanın üç boyutlu doğasından dolayı kesit çizimlerinin önemini vurguluyor.
Kesit çizimleri, pencere konumları gibi detayları belirlemekte ve mekansal ilişkileri anlamada yardımcı oluyor.
Tasarımda iki farklı düşeylik oluşturulmuş: ön tarafta bir düşeylik, arka tarafta ise düşey bahçe.
34:12Kamusal Mekanla İlişki: Bina, değerli koleksiyonlar ve aile hayatının korunması gereken bir mahremiyet içermek zorunda olduğu için kamusal mekanla ilişkisini düzenlemek gerekiyordu.
Manavın kapalı durumunda kepenkleri ve modülasyonu fikir verici olmuş ve bina kapalı bir dükkan kabulü ile korunmuş duruma getirilmiştir.
Dükkan kapalı tutulmuş, "birazdan açılıyor" duygusu yaratılmıştır.
36:34Teknik Çözümler ve Mekan Organizasyonu: Mimarlık yapımında teknik ve teknoloji, binanın mekansal değerlerini zedelemeyip güçlendirmek için kullanılmalıdır.
Havalandırma sistemi, projenin ilk günlerinden itibaren mühendislerle birlikte çalışarak çözülmüş durumdadır.
Bina girişinde orijinal merdiven restore edilmiş, ilk mekanda Galata Kulesi manzarası, sonra yeşillik ve düşey bahçe ile karşılaşma sağlanmıştır.
41:37Salt Galata ve Salt Beyoğlu Projeleri: Garanti Bankası, farklı mekanlarda sürdürdüğü kültür ve sanat etkinliklerini tek bir kurumun altına toplamak ve bu kurumun mekanlarında sürdürmek için karar vermiştir.
Eski Osmanlı Bankası binası ve Salt Beyoğlu'nun apartmanı, toplam 15.000 m² kültür alanı olarak kente armağan edilmiştir.
Programı bölüştürme konusunda, sergi ağırlıklı işlevler Salt Beyoğlu'na, daha durağan işlevler ise Salt Galata'ya yerleştirilmiştir.
45:16Proje Yönetimi ve Teknik Zorluklar: Banka, mimarın tüm operasyonun sorumlusu olmasını ve mekansal kurguyu yapmasını istese de, mekanların bazılarında farklı tasarımcı ve mimarların da yer alması gerektiğine karar verdi.
Yedi farklı tasarım grubunun müdahaleleri, binanın teknik altyapısını karmaşıklaştırdı ve tuvalet tesisatlarının konumundaki farklılıklar şantiye organizasyonunda büyük koordinasyon yükü oluşturdu.
Zehra Uçardı adlı bir mimar ile işbirliği yaparak proje ve uygulama düzleminde koordinasyon sağlanarak, iki şantiye aynı zamanda başlarken Salt Beyoğlu'nun önce tamamlanması sağlandı.
47:52Salt Beyoğlu'nun Dönüşümü: Salt Beyoğlu'nun temel müdahale zemin katta gerçekleşti ve İstiklal Caddesi'ne eklemlenmesi için giriş mekanına program yüklenmeden sokağın uzantısı olarak tasarlandı.
Yapı, sadece kapıdan değil cephenin tümünden girilebilen bir forum haline dönüştürüldü ve döneme döneme çalıştırılan kolonlar arasındaki hareketli cam sistem eklendi.
İki binanın aydınlatma tasarımı, Fanar'den gelen önerilerle bir ayda ışık enstalasyonu ile birleştirildi ve bilgisayar programıyla yönetilen renkli yansıtıcı camlar düzeneği oluşturuldu.
50:32Strüktürel Takviyeler ve Mühendislik İlişkisi: Yapı önemli strüktürel takviyelere ihtiyaç duyuyordu, özellikle arka bölümünün üst katları çatı aktarılmadığı için yoğun rutubete maruz kalmış ve volta çelikleri perişan durumdaydı.
Mühendis Celal Erdem, mimarla işbirliği içinde strüktürel çözüm buldu ve hesaplar gereği döküm kolonlar yerleştirildi.
Mimarlık ve mühendislik ilişkisinde, hayatın gerçekleri mimari çözümleri empoze etti ve hesaplar gerektirdiği gibi elemanlar yerleştirildi.
52:34Dolaşım Kurgusu ve Mekanlar: Tarihi yapılara müdahalede mekanlar değil, dolaşım kurgusu ve gezinti deneyimi daha önemli bir konu olarak ele alındı.
Özgün merdiven korunarak, yüksek yoğunluklu insan trafiği için duvar yüzeyini korumak üzere mermer parapet ve korkuluk tasarlandı.
Asma tavanlar söküldüğünde birkaç kalem işi bulundu ve farklı sergileme işlevlerini içine alan yeni teknolojik tavan oluşturuldu.
55:00Salt Galata'nın Dönüşümü: Salt Galata'nın Haliç cephesi daha doğulu bir mimari anlayışa sahipken, Bankalar Caddesi cephesi daha neoklasik bir Batılı karakter içeriyordu.
Osmanlı Bankası'nın içe dönük, milleti dışarıda bırakan bir yapıdan, ücretsiz kültürel etkinlikler sunan kamusal bir mekana dönüşümü zorluklarla karşılaştı.
Eski yapının girişinde asansör kulesi ile tıkanan alan, yeni giriş holü ile genişletildi ve zemin katta yer alan işlevlere doğrudan ulaşım sağlandı.
58:21Ana Mekanın Dönüşümü: Zamanla metrekare kazanmak için atrium'un üstündeki gün ışığı girişleri tıkandı ve ana mekan ışıktan arındırıldı.
Orijinal ışıklı çelik konstrüksiyonu pas içinde ve erimiş durumdaydı, ancak camekan olduğu aşikardı.
Giriş holü ikiye katlanarak ek binayı da içerecek şekilde uzatıldı ve ucuna büyük bir açıklık yapılarak Haliç'e bakış açısı sağlandı.
1:01:13Giriş Holünün Tasarımı: Giriş holünün uzatılmasıyla ortaya çıkan yeni mekanlar için, mekanı bütünleştirici bir eleman ekleme çözümü tercih edildi.
Giriş holünün sol tarafına eklenen cam cephe, mekanın farklı hacimlerini türdeş kılmaya yardımcı oldu.
Cam cephe, mekansal bütünlük için güçlü bir eleman olarak yanımsamasıyla dar ve uzun mekanda büyük yansıyıcı yüzey oluşturdu.
1:03:03Cam Cephenin İşlevleri: Cam cephe, yakın mesafeden belli bölgeleri algıladığınız açılarda çeşitli işlevler yerleştirmiştir.
Yapının temel özellikleri sergilenmiştir; sıvalar döküldüğünde ortaya çıkan tuğla dokusu, restore edilmemiş ve restore edilmiş bölümler karşılaştırılabilmektedir.
Kitaplık, avlu, kafe ve asansör gibi yeni eklenti işlevlerinin girişleri bu cam sistemin üzerinde yer almaktadır.
1:05:26Mekanın Diğer Özellikleri: Mekanda dramatik olarak değişen aydınlık seviyesi, otobanın tasarladığı banko ve tuvaletler ile vestiyerlerle birlikte oluşturulmuştur.
Çatıda yer alan Elo Stat adlı gün ışığı yansıtma sistemi, iki adet yaklaşık iki metre çapında ayna aracılığıyla güneş ışınlarını mekana yansıtıyor.
Mimarlık ve mühendislik birliği olarak, basamakların duvara ankastre çalışması ve yüz küsur yıldır deformasyonsuz durması dikkat çekici bir özelliktir.
1:09:13Bomonti Bira Fabrikası Projesi: Bomonti Bira Fabrikası projesi, fiziksel müdahale miktarı açısından en düşük müdahaleli bir projedir.
Şantiye başlamış, yetkin bir restorasyon projesi uygulanırken, shot creed (yüksek basınçlı beton püskürtme) yönteminin tüm duvarlara uygulanması durduruldu.
Projede, duvar duvarı ele alınıp hangi duvarların özgün dokularıyla bırakılacağı belirlendi ve duvar boyası için kırk küsur örnek üretildi.
1:15:06Projenin Amacı: Projenin amacı, var olanın yeni bir değer katmaya gerek kalmadan var olanın değerinin korunmasıydı.
Temel mimari müdahale, bira üretiminin yapıldığı, bira müzesi olan ve menüsündeki yemeklerin tümünde biranın yer aldığı bir bira ve yeme-içme kültürü merkezi olarak mekanın düzenlenmesiydi.
1:15:59Bir Projenin Dönüşümü: Proje, orijinal formundan bazı değişikliklerle hayata geçirilmiş durumda, doğrudan sanat galerileri de oluşmuştur.
Merdivenin orijinal formu değişmiş olmasına rağmen, var olan dökük sıvı ve diğer unsurlar korunmuş, bazı değişiklikler yapılmıştır.
Proje, kazanamadıkları ancak zevkle çalıştıkları bir yarışma projesiyle sonuçlanmıştır.
1:17:32Koç Vakfı Sanat Müzesi Yarışması: Koç Vakfı, Dolapdere'deki eski Ford servisinin bulunduğu binayı yıkıp yerine çağdaş bir sanat müzesi yapmak için tasarım yarışması düzenlemiştir.
Yarışmaya dört ekip katılmış, kazanan proje Nicholas Grem Show'un önerdiği parçalı çözüm olmuştur.
Proje, yerdeki gözlemler ve İstanbul'un klasik dokusuyla çevrili, daha sonra endüstriyel yapılarla dolmuş olan bir alanın ölçek değişikliğine odaklanmıştır.
1:19:30Müze Tasarımının Yaklaşımı: Müze, içe dönük bir yapı olmasına rağmen, şehir ölçeğinde bir kapalı kütleyi nasıl yerleştirecekleri problematikini ele almışlardır.
Yapı, sergi mekanları ve yönetim bölümleriyle iki kütleye bölünmüş, mevcut yaya geçidini yeniden tasarlayarak semtin gündelik hayatının içinden geçtiği bir yapıya dönüştürülmüştür.
Müzenin arkasında küçük bir park ve açık hava etkinliklerinin yapılabileceği amfi oluşturulmuştur.
1:22:06Müzenin Cephe Tasarımı: İçe dönük yapıyı, önünden geçenlerin iletişim kurabileceği bir cepheye dönüştürmek için yaya dolaşımını cepheye taşımışlardır.
Yaya trafiğini rampalarla düzenleyerek yolculuk yaratmış, sadece asansör yerine farklı dolaşım seçenekleri sunmuşlardır.
Katlar arasında çeşitli davranış zenginlikleri yaratmak için farklı parkurlar ve mekan çeşitlilikleri oluşturulmuştur.
1:25:58Projenin Önemi ve Yayınlama Stratejisi: Konuşmacı, Dolapdere dokusuyla mahalle kültürüyle entegre edilen projenin üzerinde konuşulması gereken bir konu olduğunu vurgulamıştır.
Büroları son yıllarda yayınlarda çok fazla yer almamış, yüksek nitelikli yayın tutumları nedeniyle bazı projeleri kenara bırakmışlardır.
Yakında bir kitap yayınlanacak ve bu proje hakkında tartışma zemini oluşturulması gerektiği düşünülmektedir.
1:29:08Mimarlık Stili ve Müşteri İlişkileri: Konuşmacı, mimarlık projelerinde görünmez olmayı ve minimum müdahale etmeyi tercih ettiğini belirtiyor.
Bazı projelerde çok az müdahalele istenilen fonksiyona cevap veren çözümler ürettiğini, ancak bazı durumlarda (örneğin Yenikapı projesi) bu beklentiyi karşılayamadığını söylüyor.
Mimarlıkta müşterilerle veya belediyelerle mücadele sürecine girdiğini, ancak "fikrim budur, kabul edilmezse gidiyorum" tavrını tercih etmediğini ifade ediyor.
1:31:41Mimarın Tavrı ve Yaşam Deneyimleri: Konuşmacı, mimarlıkta "masaya vurdum yumruğu, kalktım" türü kahramanlık hikayeleri yaşamadığını belirtiyor.
İki eğitimcinin oğlu olduğunu ve doğduğundan beri insanlara öğretilebilir ve eğitim yoluyla dünya cennet olabileceğini öğrendiğini söylüyor.
Sabır ve "tamam vakit verin çalışayım" tavrının hayatının neredeyse her alanında ortaya çıktığını anlatıyor.
1:33:44Projelerde Karşılaşılan Zorluklar: Konuşmacı, Pamukkale'de bir otel projesinde işverenin tavırlarını görüp sabaha karşı pazarcıları minibüsüyle Milas'a kaçtığını anlatıyor.
Demirören alışveriş merkezi projesinde yıllarca çalışıp çok seçenek ürettiğini, ancak projenin hayata geçmediğini belirtiyor.
Yarışmalarda kaybedildiğinde çekildiğini, ancak profesyonel işlerde somut bir işverenle çalışırken anlaşma yolunda çaba gösterdiğini söylüyor.
1:36:08Mimarlık Sürecindeki Yaklaşım: Konuşmacı, insanla anlaşmanın mümkün olduğunu, panterle konuşmanın zor olduğunu vurguluyor.
İşverenin bir çift göz olarak karşımda gerçek bir insan olarak yer alması gerektiğini, onun ne dediğini dinlemeye ve projeye değer katacak bir şey olup olmadığını görmek istediğini belirtiyor.
Mimarın projede en donanımlı insan olduğunu, ancak işverenin de projeyle meşgul olduğunu ve onun fikirlerini dinlemeyi tercih ettiğini ifade ediyor.
1:38:52Yarışmalar ve Mimarlık Kültürü: Konuşmacı, yarışmalarda başarılı olmadığını, çünkü yarışmalarda bir çift göz olmadığını, sadece bir metin veya brief olduğunu belirtiyor.
Bürosunun toplam 8-10 kişiden oluştuğunu ve herkesin iç içe çalıştığını, diyalogla tasarım geliştiren bir yapıya sahip olduklarını söylüyor.
İyi bir mimarın ortaya çıkmasında iyi bir işverenin rolünün çok büyük olduğunu, işverenin korkulacak biri olmadığını vurguluyor.
1:42:12Kamusal Alan ve Siyaset: Konuşmacı, kamusal mekan üretiminin şehri de kapsadığını ve şehri bir enstrüman olarak kullanmanın üretken bir proje olduğunu belirtiyor.
Günümüzde siyasi erklerin kamusal alana müdahalesi ve belli fikirlerin kamusal alanda aktarılması konusunda tartışmalar olduğunu söylüyor.
Kendi kent okumasında siyasinin elinin değdiği noktalarda farklı altyapılar olduğunu, bu noktalarda siyasetin etkisi olmadığını düşünüyor.
1:43:46Mimarlık ve Kamusal Alan: Konuşmacı, büyük çaplı siyasi operasyonlarda bir mimarın yaratıcılığının, gücünün ve çabasının ne oranda başarılı olabileceğini vurguluyor.
Kendisinin siyasetçi olmadığını, ancak siyasetten etkilenen ve etkilemeye çalıştığını belirtiyor.
Mimarlık mesleği fiziksel olarak kent mekanına müdahale imkanı verdiğinden, bu alanda sorumlu düşünmek gerektiğini ifade ediyor.
1:45:52Kamusal Alan Tasarımı: Tasarım yaparken yapının temel mekansal sorununu vurguladığını, özellikle banka gibi kamusal alanları nasıl tasarlama konusunda düşünmek gerektiğini belirtiyor.
Eski Osmanlı Bankası binasının uluslararası yatırımcılar tarafından satın alınabileceği, ancak Brava Banka'nın bu binayı İstanbul halkına hediye etmek istemediğini anlatıyor.
Mimarlık mesleğinin kamusal alanla ilgili en güçlü donanıma sahip olduğunu, bu alanda katkı sağlayabileceğini vurguluyor.
1:48:45Köy Ev Projesi: İpek'in söz ettiği köydeki bir ev projesini örnek alarak, arazi kesitini kullanarak evin mülkiyet sınırını tanımlayan yüksek duvarlar yerine, mahremiyet sağlayabilecek basit bir demir kapı tasarladığını anlatıyor.
Evin önünden geçen sokakla olan yükseklik ilişkisini düzenleyerek, o alanın kamusal alan olmadığını belirtiyor.
Mimarın santimlerle kamusal alan ve özel alan ayarlarını yapabileceğini, bu donanımı kullanabileceğini vurguluyor.
1:52:21Müşteri İlişkileri: Han Tümertekin'in en büyük şansının ittili olduğu için, her projenin mutfağını daha yakından izleme şansına sahip olduğunu belirtiyor.
Kültürel sermayesi yüksek olan müşterilerin mimara oyun alanını serbest bırakarak, ana fikir ve ilkelerini gerçekleştirme olanağı sağladığını vurguluyor.
Arnavutköy Belediyesi ile yaptığı projelerde, Haşim Baltacı Belediye Başkanı'nın stratejik anlarda projenin niteliğini arttırıcı müdahalelerde bulunduğu ve en ufak bir proje deformasyonuna izin vermediği için verimli bir işbirliği yaptığını anlatıyor.
1:56:16Mimarlık Eğitimi ve Mekan Kurgulama: Konuşmacı, Beril Mimar Sinan Üniversitesi'ndeki mekan kurgulama anlayışının kendisini mimarlık seçmeye yönlendiren bir faktör olduğunu belirtiyor.
Mekan tasarımında kullanıcıyı farklı adımlarda farklı deneyimlerle etkileme ve manipülasyonun mekan tasarımında en heyecan verici şey olduğunu ifade ediyor.
Mimarlık eğitiminde plan ve kesit düzlemi gibi soyutlamaların mekanların doğru kurgulanması için gerekli olduğunu ancak bu yaklaşımın tasarım sürecinin temelini oluşturması gerektiğini vurguluyor.
1:58:37Tasarım Sürecindeki Sorunlar: Konuşmacı, tasarım sürecinin kullanıcı deneyimini öncelikli hedef olarak görmesi gerektiğini, ancak bu yaklaşımın bazen tasarımın yerine geçtiği ve "gargaraya getirme" olarak görülebileceği korkusunu dile getiriyor.
Bazı meslektaşlarının da bu sorunu paylaştığını ve "hastalıklı kesit saplantısı" olarak nitelendirdiğini belirtiyor.
Harvard'da jüri olarak çalışırken gördüğü bir öğrencinin kesitleriyle tasarımını gösterdiği bir deneyimi paylaşarak bu sorunun uluslararası boyutta da olduğunu gösteriyor.

Mimar Özgür Han Tümertekin'in Proje Sunumu ve Mimarlık Tartışmaları

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir