Buradasın
Melis Birkan ile Röportaj: Kişisel Eşyalar ve Sanat Kariyeri
youtube.com/watch?v=N1x7tF9x7S0Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bloomberg HT ekranlarında yayınlanan bu program, sunucu ve oyuncu Melis Birkan arasında geçen bir röportaj formatındadır. Melis, Shakespeare uyarlaması "Şirret'i Evcilleştirmek" adlı oyunu oynamakta ve konservatuvar eğitimi almış, Akm'de çalışmış bir sanatçıdır.
- Röportajda "Pandora'nın Kutusu" teması etrafında Melis'in kişisel eşyaları ve bunların hikayeleri ele alınmaktadır. Program, Melis'in çocukluk anıları, dans ve oyunculuk kariyeri, "İssız Adam" filminin toplumsal etkisi ve sinema deneyimleri üzerine odaklanmaktadır. Ayrıca Melis'in seramik yapma hobisi ve pandemi döneminde bu hobinin nasıl başladığı da konuşulmaktadır.
- Röportajın son bölümünde haftanın dikkat çekici kitapları tanıtılmaktadır. İS Bankası Kültür Yayınları'nın Leyle Erbil'in "Eski Sevgili" ve "Hallaç" kitaplarının yeniden basımı, N. Queen'in "Triptikler", V.S. Naipol'un "Büyülü Tohumlar" gibi kitaplar hakkında bilgiler verilmektedir. Program, şehirdeki tiyatro, müzik ve film izleme etkinlikleri hakkında bilgilerle sona ermektedir.
- 00:27Programın Tanıtımı ve Melis'in Oyunu
- Program "Pandora'nın Merakına" adıyla Bloomberg HT ekranlarında yayınlanıyor.
- Sunucu Eyüp Gülüş, oyuncu Melis Birkan'la birlikte programda.
- Melis Birkan şu anda "Şirret'i Evcilleştirmek" adlı Shakespeare uyarlaması oyununu oynuyor.
- 02:30Kutular ve Düzen Sevgisi
- Melis kendini "kutu sever, düzen seven" bir insan olarak tanımlıyor.
- Programda "Pandora'nın kutusu" olarak adlandırılan özel bir kutu gösteriliyor.
- Melis, çocukluğunda ailesinin ona hediye olarak bir şey alması için sabretmesini öğrettiği anısını paylaşıyor.
- 04:05Çocukluk Anıları ve Saklama İlişkisi
- Melis, uzun süre bekleyip elde etmek ve sabretmekin kıymetli olduğunu anlatıyor.
- Ankara'da yaşadığı çocukluk anılarını, annesinin kendisini bale kursuna götürmesini ve kırtasiyeden aldığı eşyaları hatırlıyor.
- Melis'in özel kutusunda çocukluğundan kalan kalemler, silgiler ve diğer eşyalar saklı duruyor.
- 06:34Pandorası Kutu
- Melis'in özel kutusu onun için "Pandora'nın kutusu" olarak tanımlanıyor.
- Kutu içinde saklanan eşyalar, anıları, renkleri ve kokuları hatırlatıyor.
- Melis, babasının kendisine aldığı kalem kutusunu da sakladığından bahsediyor.
- 08:03İlk Kitaplar ve Okuma Deneyimleri
- Konuşmacı, ilk kitaplarını bir kitap fuarından almak için annesine yalvardığını ve bu set halindeki kitapları hala sakladığını anlatıyor.
- And Light serisi çocukluğunda çok sevdiği ve okumaya başlamasını sağlayan kitaplar arasında yer alıyor.
- Konuşmacı, kitapların küçük boyutu ve hızlı bitirilebilmesi nedeniyle onları sevdiğini, bu sayede uzun süre bir kitaba odaklanabildiğini belirtiyor.
- 11:38Plüton ve Hayvan Sevgisi
- Konuşmacı, Plüton'un kendisi için çok kıymetli olduğunu ve Walt Disney'nin hayatındaki yeri olduğunu vurguluyor.
- Hayvansever olduğunu ve özellikle köpeklerle ilgilendiğini, çocukluğundan beri çok sayıda peluş hayvan topladığını anlatıyor.
- Plüton'un onun için özel bir yer tuttuğunu ve her zaman bir dost olarak algıladığını ifade ediyor.
- 14:26Çocukluğundaki Diğer Hobi'ler
- Konuşmacı, çocukluğunda "Devekuşu Kabare" ile Metin Akpınar ve Zeki Alasya'nın programlarını sevdiğini, ders çalışırken bile arka planda çaldığını anlatıyor.
- Oyuncu olmak için bir hedefi olmadığını, menajerle tanışana kadar oyunculuk konusunda özlemi olmadığını belirtiyor.
- Tiyatro sevgisini ifade ediyor ve oyunculuğa başlamadan önce bile çok oyun seyrettiğini, hala seyretmeye çalıştığını söylüyor.
- 16:39Oyunculuk ve Yaratıcılık Hakkında Düşünceler
- Konuşmacı, iyi oynamanın yollarından birinin çok oyun izlemek olduğunu, başkalarının yapısını dışarıdan bakarak tahlil etmek gerektiğini vurguluyor.
- Oyunculuk, sahne, sinema ve televizyonun egosu yüksek bir iş olduğunu, sadece kendine bakmak illüzyon yaratabileceğini belirtiyor.
- Yaratıcılığın çok yönlü olmak gerektiği, oyunculuk gibi her tür sanatın her tür biçiminden beslenebileceğini ifade ediyor.
- 18:51Eğitimi ve Çalışma Deneyimleri
- Konuşmacı, konservatuvara ilkokul sonrası girdiğini ve mesleki anlamda zor bir süreçle okuduğunu anlatıyor.
- Okulda kendisine konser, sergi veya sinema izlemesi gerektiğini söyleyen bir durum olmadığını, sadece teknik bilgi aktarıldığını belirtiyor.
- AKM'de çalıştığı süre boyunca İstiklal Caddesi'nde sürekli gezmek ve izlemek için zaman ayırdığını, bu sayede kendini beslediğini söylüyor.
- 20:53Workshop ve Eğitimin Değeri
- Konuşmacı, günümüzde her şeyin workshop'u olduğunu, hatta nasıl yemek yiyeceğimizi bile atölyelerde öğrenebileceğimizi bulduğunu belirtiyor.
- Sertifikaların bir kağıt parçası olduğunu, gerçekten işe yarayan şeyin kendi yaptıklarımız ve kendimize koyduğumuz şeyler olduğunu vurguluyor.
- Workshop'ların sadece bir anlık etki yarattığını, uzun süreli bir şeyin kendi aldığımız ve biriktirdiğimiz şeyler olduğunu ifade ediyor.
- 22:26Dans Tiyatrosu ile İlk Tanışma
- Konuşmacı, Pine Bouch ile Dans Tiyatrosu'nun Akm'ye geldiği ilk performansı, lise biriken Dilek Hoca'nın tavsiyesiyle izlemiş.
- Bu deneyim, dans tiyatrosunun tiyatro ile dansın birleştiği, vücut dışında başka anlatım araçlarıyla global konuları anlatabildiği bir sanat türünü keşfetmesine neden olmuş.
- Klasik eğitim alan kişilerin sadece klasik eserler etrafında döndüğü ve çağdaş anlatımlara erişimlerin sınırlı olduğu bir dönemde, bu deneyim onun için önemli bir dönüm noktası olmuştur.
- 24:54DVD Koleksiyonu
- Konuşmacı, yaklaşık 500 DVD'lik bir koleksiyonuna sahip olduğunu belirtiyor.
- Bazı DVD'leri arkadaşlarına ve sahaflara vermiş, hala evinde açılmamış DVD'lerinin durduğunu söylüyor.
- DVD'leri toplamaya devam etmesinin nedeni, o dönemde bu teknolojinin gelecekte de devam edeceğine inanmasıydı.
- 26:43Dansçılık Kariyeri
- Cem Behar'ın kendisine "Mucizeler Komedisi" adlı eserde rol sunması, dansçılık kariyerinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
- İşıl Kasapoğlu ve Şener Şen ile çalışabilmek ona büyük bir fırsat vermiştir.
- Üç yaşından itibaren dans eğitimi almış, ancak eğitim sisteminin tek bir mesleğe odaklanma sorununu fark etmiştir.
- 28:27Dans Eğitiminin Etkileri
- Üniversitede modern dansa geçiş yapmış ve bu onun için daha anlamlı ve doğru bir yöntem olduğunu düşünmüştür.
- Zor bir eğitim sürecinden sonra dans ateşi sönüklenmiş ve başka bir meslek aramaya başlamıştır.
- Dansçılığın kendisine çok şey kattığını, özellikle bedenle ilgili ilişkisini şekillendirdiğini belirtiyor.
- 30:41Sinema Kariyeri
- İlk filmi "Barda" olduğunu ve bu filmin zor olduğunu belirtiyor.
- "İki Kartal" ve "İşte Olaylar" gibi önemli filmlerde Metin Akpınar ve Kıvanç Tapan gibi önemli isimlerle çalışmıştır.
- "İssız Adam" filminin kendisi için önemli bir dönüm noktası olduğunu ve toplumun sosyolojisini değiştirdiğini düşünüyor.
- 32:34"İssız Adam" Filminin Etkisi
- Konuşmacı, "İssız Adam" filminin kendisi için bir cesaret olduğunu ve Türkiye'de çok şeyin değiştiğini belirtiyor.
- Filmin çekim sürecinde, bu kadar geniş bir kitleye ulaşabileceğini asla tahmin etmediğini söylüyor.
- O dönemde genellikle sonu tatlıya bağlanan aşk hikayeleri vardı, ancak bu film farklı bir ilişki biçimi anlatarak bir ilkti.
- 34:58Filmin Toplumsal Yankısı
- "İssız Adam" terimi dilimize girdi ve herkes tarafından anlaşılan bir kavram haline geldi.
- Filminle birlikte ıssızlık konusu yaygın bir şekilde konuşulmaya başladı ve bir tipoloji olarak belirdi.
- Erkekler bu durumu konforlu bir pozisyon olarak kabul ettiler ve gururla özdeşleştirdiler.
- 36:21Filmin Anlattığı Hikaye
- Filmden bahsedilen kişi, hayatı ile ilgili karar verememiş ve başkalarının hayatlarına iyi şekilde dokunamamış bir insandır.
- Anlatılan kişi fitne sevmeyi tam becerebilen, kendini açamayan ve gerçek bir ilişki kuramayan bir adamdır.
- Bu durumu kabullenen bir insanın yalnızlığıyla yaşamasında problem yoktur, ancak hayatına aldığı ve öyle değilmiş gibi davrandığı insanlarla ilgili kandırmak ve yalan söylemek vardır.
- 39:00Filmin Sosyolojik Etkisi
- Filmin toplumun sosyolojisini değiştiren, önce bir şeyi görünür kılan ve sonra da o görünürlüğün üzerine bina ettiğimiz şeylerle değiştiren bir etkisi olmuştur.
- Konuşmacı, hala arkasından "İssız Adam" diye bağırıldığını ve bununla alıştığını belirtiyor.
- 39:53Aile Mirası ve Yüzükler
- Konuşmacı, anneannesinin (ninem) bir nişan yüzüğü ve bir evlilik yüzüğünü gösteriyor.
- Anneannesinin dedesini (dedemi) önceden kaybetmiş olması nedeniyle nişan yüzüğünü takmış ve ölmeden önce konuşmacıya vermiş.
- Ülkenin kötü durumda olduğu bir dönemde alyanslarını isteyenlerden alıp, karşılığında bu yüzükleri almışlar.
- 41:08Yüzüklerin Anlamsal Değeri
- Konuşmacı, bu tür bir durumda kendisinin alyansını verip veremeyeceğini sorguluyor.
- Bu olayı "kazanılmış bir cumhuriyetin hiç de gocunmadan" olduğunu ve insanların çabuk pes ettiğini hatırlatıyor.
- Çelik halka altından çok daha kıymetli olduğunu, çünkü hikayesi onu bambaşka bir şey yapıyor.
- 42:49Halide Edip ve Nazım Hikmet
- Konuşmacı, Halide Edip'i çok değerli bulduğunu ve kendin olma hikayesinin onun için kıymetli olduğunu belirtiyor.
- Nazım Hikmet'i çok kıymetli bulduğunu, özellikle "Memleketimden İnsan Manzaraları" kitabını çok sevdiğini ifade ediyor.
- Konuşmacı, Nazım Hikmet'in şiirlerini okuyup okumaktan bağımsız olarak onu çok sevdiğini vurguluyor.
- 45:15George Orwell'un Hayvan Çiftliği
- Konuşmacı, ortaokul zamandan kalma "Hayvan Çiftliği" kitabını gösteriyor.
- İlk okuduğunda babasının arkadaşının getirdiği resimli çocuk için yapılmış halini okumuş, sonra karton kapaklı Doğan Kardeş Yayınları'nın baskısını okumuş.
- Hayvan Çiftliği'nin anlamlarını zamanla ve üniversite döneminde anlamaya başladığını, çocukken sadece hayvanların hikayesini okuduğunu anlatıyor.
- 48:22Shakespeare Oyunları ve Tiyatro Deneyimi
- Konuşmacı, Emine Ayhan'ın çevirisiyle oynadığı "En Kısa Gecenin Rüyası" ve "Şiddeti Evcilleştirmek" isimli Shakespeare oyunlarını anlatıyor.
- Shakespeare oyunlarının dörtyüz yıllık metinleri hala çok güncel olduğunu, kadın-erkek ve sınıf sorunlarının hala aynı şekilde devam ettiği için bu oyunların da güncel kalacağını belirtiyor.
- Shakespeare oyunlarını oynamada, zamanı, evi ve kıyafeti değiştirerek bugünün koşullara uyarlayabiliyor ve hikayenin özünden kopmadan anlatabiliyor.
- 50:41İlk Tiyatro Deneyimi
- Konuşmacı, 2016-2017 sezonunda Kemal Aydoğan ve Moda Sahnesi'nde oynadığı ilk tiyatro oyununu anlatıyor.
- Kemal Aydoğan'ın kendisini arayıp oyun oynamak istediğini, kendisinin hiçbir tiyatro tecrübesi olmadığını belirttiğini ve Almanca konuşan bir karakter oynaması gerektiğini söylemesine rağmen kabul ettiğini anlatıyor.
- Sinemadan tiyatroya geçiş yapması, oyun atölyesinde tiyatro izlemesinin bir karşılığı olarak gerçekleşmiş.
- 53:18Sinema ve Tiyatro Arasındaki Farklar
- Konuşmacı, sinema ve tiyatro arasında seçim yapmak istemediğini, her ikisini de eşit derecede değerli bulduğunu belirtiyor.
- Tiyatro, büyük bir perdede kendini izlemek ve her akşam canlı izleyicilere sahne almak gibi farklı bir deneyim sunarken, sinema farklı bir disiplin sunuyor.
- Tiyatro, sürekli çalışmak ve kendini dinamik tutmak için önemli bir platform olarak görülüyor, çünkü her akşam aynı oyunu aynı şekilde oynamak gerekiyor.
- 56:29Yeşilçam Sineması ve Önemli Yönetmenler
- Konuşmacı, Yeşilçam sinemasını ve Şener Şen gibi "hababam sınıfı" oyuncuları hakkında konuşuyor.
- Çocukluğunda Kemal Sunal filmlerinin televizyonda yayınlanmasının sınıfta konuşulacak tek konu olduğunu anlatıyor.
- Mustafa'nın "Hakkında Her Şey" ve Zeki Demirkubuz'un "Masumiyet" gibi son yılların önemli yönetmenlerle çalıştığını ve bu konuda şanslı olduğunu belirtiyor.
- 58:01Melis'in Sevdiği Yönetmenler ve Filmleri
- Melis, kendisi için önemli olan yabancı yönetmenler arasında Aşkar Fahri, Kıymetli ve Alman yönetmenleri sayıyor.
- Pol Tomas Anderson'ın "Punch Drunk Love" filmini çok beğeniyor ve izlemeyenlere tavsiye ediyor.
- Michael Haneke'yi çok etkileyen bir yönetmen olarak tanımlıyor ve özellikle "Bir İyi Gününde" filminden etkilendiğini belirtiyor.
- 1:00:38Melis'in Diğer Sevdiği Filmler
- "Great Expectations" filmi Melis için çok önemli bir film olduğunu ve Beyoğlu'ndaki bir sinemada tek başına izlediğini anlatıyor.
- Yeni dönem kırık aşk hikayelerinden biri olarak tanımladığı bu filmin müziklerinden etkilendiğini belirtiyor.
- Pandemi döneminde seramik yapmayı öğrenip hayatına devam ettirdiğini, bu deneyimin kendisine büyük bir incelik getirdiğini söylüyor.
- 1:02:57Şehirdeki Etkinlikler
- Emin Alper'in yönettiği ve Dostoyevski'nin eserinden uyarlanan "Öteki" adlı tiyatro oyunu 18 Mart'ta Zorlu PSM'de sahnelenecek.
- Çocuklar için "Jako ile Pepo" adlı palyaço gösterisi 16 Mart'ta Fışikhane 2 sahnesinde gerçekleşecek.
- William Shakespeare'in "The Taming of the Shrew" eseri "Şiddeti Evcilleştirmek" adıyla 16-17 Mart tarihlerinde Moda Sahnesi'nde sahnelenecek.
- 1:04:46Müzik ve Film Etkinlikleri
- "Dünyanın en ateşli dansı ile dünyanın en tutkulu tango orkestrası" 20 Mart'ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda sahnelenecek.
- MFÖ şarkılarını sunan Özkan Uğur'un usta müzisyenleri 16 Mart'ta Bostancı Gösteri Merkezi'nde konuk olacak.
- "Red Right Hand: Adaletin Eli" adlı aksiyon-gerilim filmi bu haftanın öne çıkan yapımları arasında yer alıyor.
- 1:06:55Haftanın Yeni Kitapları
- İS Bankası Kültür Yayınları'nın Modern Türk Edebiyatı Klasikleri serisinde Leyla Erbil'in "Eski Sevgili" ilk novellası ve "Hallaç" öykü derlemesi yeniden basılmış durumda.
- N. Queen'in son romanı "Triptikler" 1972'de yayımlanmış, Selvi Danacı çevirisiyle Everest'ten yayınlanan distopik bir anlatı sunuyor.
- Trinidalı yazar V.S. Naipol'un "Büyülü Tohumlar" kitabı, 2001'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü almış yazarın Alfa'dan çıkan dördüncü kitabı.
- 1:08:49Diğer Yeni Kitaplar
- B.S. Johnson'ın "Christie Madri'nin Dünya Hesabı" kitabı, Firdevs Ev çevirisiyle Can Yayınları'ndan çıkmış, bir muhasebecilik kursu anlatısını içeren enteresan bir hikaye sunuyor.
- Güney Afrikalı yazar Ivan Vladislav'in "Parçalanmış Bakış" kitabı, Şafak Tahmaz çevirisiyle Livera'dan çıkmış, toplumsal değişimin bireylerin hayatına etkisini anlatıyor.
- Ali Tufan Koç'un "Söyleşileri: Aşk, Ölüm, Umut, Korku, İyilik, Şüphe, Gelecek ve Diğer Mühim Konular Üzerine 673 Soru" kitabı, George Clooney'den Andre Aciman'a kadar çeşitli isimlerle yapılan söyleşileri derlediyor.