• Buradasın

    Kadın Tarihi ve Kadın Hakları Üzerine Kapsamlı Bir Sohbet

    youtube.com/watch?v=fu4adRESsU0

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Pelin ve Jülide Kural adlı iki konuşmacının kadın tarihi ve kadın hakları konusunda yaptığı bir sohbet programıdır. Konuşmacılardan biri "Ayşe Hoca" olarak anılmakta ve yıllardır kadın tarihi ve mitolojisi hakkında ders veren bir uzman olarak görünmektedir.
    • Program, Anadolu'daki ana tanrıçaların önemi ve kadınların tarihsel konumundan başlayarak, anaerkil toplumların varlığı, tarım toplumuna geçişle birlikte kadınların güç kaybı, tarihteki güçlü kadın figürleri, Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi dönemlerindeki kadın hakları mücadelesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün kökeni ve günümüzdeki kadın eşitsizlikleri üzerine kapsamlı bir inceleme sunmaktadır.
    • Sohbet, farklı kültürlerdeki tanrıçaların (Willendorf'lu Venüs, İnanna, İstar, Kibele, Artemis, Hekate, Leto) özellikleri, matriarkal ve ataerkil toplumlar arasındaki farklar, tarihteki güçlü kadın liderler (Hatşepsut, Catherine II, Jeanne d'Arc, Rosa Luxemburg) ve kadın hakları mücadelesinin tarihsel gelişimi gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca, kadın hakları mücadelesinin sol bir karaktere sahip olduğu ve günümüzdeki durumu da tartışılmaktadır.
    Anadolu'da Kadın Tanrıçalar
    • Anadolu'da ana tanrıçalar daha ön plana çıkıyor ve tapınaklarından bu durum anlaşılıyor.
    • Anadolu'nun güçlü kadın tanrıçalar memleketi olduğu söylenebilir.
    • Kadınların güçlü olduğu pek çok farklı topluluk var, ancak bunlar büyük resimde küçük kalıyor.
    00:25Kadın Hakları Tarihi
    • Kadınların geleneksel erkeklerin yaptığı işgücüne katılma hikayesi sanayi devrimiyle başlıyor.
    • Rusların kadın haklarından bahsedince en büyük etkisi var ve kadınlar gününün kutlanmasına önemli rol oynuyor.
    • Sekiz Mart Dünya Kadınlar Günü, 1857'de Amerika'daki fabrikada yanan 129 kadının hikayesi değil, 1910'da Almanya'da sosyalist devrimci Clara Zetkin'in kadınlar günü kutlansın diye talep etmesiyle başlıyor.
    01:16Kadın Hakları ve Toplumsal Durum
    • Ekonomik anlamda, ev içindeki konumda ve sosyolojik anlamda kadınlar hala ikinci sınıf.
    • Kadına sadece bir rolü biçen ve erkeğin altında yer alması gerektiğini düşünen mantalite olduğu sürece hiçbir şey değişmiyor.
    • Kadın hakları yüzlerce, binlerce kadının teriyle ve gözyaşıyla kazanıldı.
    02:03Kadın Tarihi Programının Önemi
    • Konuşmacı yıllardır kadın tarihini anlatmaya çalışmakta ve televizyonda kadın tarihi programları yaparken reytinglerde düşüş yaşanıyor.
    • Kadın meselesi herkesin canını sıkıyor çünkü kendisi ya çevresindeki kadınlar eşitsizliğe maruz kalıyor veya şiddet görüyor.
    • Şiddetin sadece fiziksel olmak zorunda olmadığı, pek çok şekli ve formu olduğu vurgulanıyor.
    03:25Kadın Tarihi ve Mitoloji
    • Konuşmacı kadın tarihini ve mitolojisini anlatmak istiyor çünkü buraya nasıl gelindi bunu anlamak gerekiyor.
    • Erkek egemen ya da erkek hegemonyasının nasıl buraya geldiğinin, daha önce anaerkil toplumlar mı vardı, sonra mı ataerkil toplumlar çıktı sorularının tartışılması gerekiyor.
    • Günümüzde pek çok kadın feminist antropoloğun ve bilim insanının söylediği pek çok şeyin doğru olmadığı, yanlış bilgilerin geri plana atılması gerektiği düşünülüyor.
    05:06Kadın-Kurt Sorunu
    • İnsanlık tarihinin en büyük çatışma motiflerinden biri olan kadın-kurt sorununun arka planına ana tanrıça kültleri ve mitleri ile başlanması gerekiyor.
    • Başofen adlı İsviçreli yazarın bu konuda büyük ilham kaynağı olduğu belirtiliyor.
    05:39Anaerkil Toplum Teorisi
    • Başofen ve Engels gibi yazarlar, 19. yüzyılda Anadolu ve Mezopotamya'daki ana tanrıça heykelciklerine bakarak ilk medeniyetlerin anaerkil olduğunu ve bu heykelciklerin bunun göstergesi olduğunu savunuyorlar.
    • Bazı antropologlar ve arkeologlar, Willendorf Venüs gibi geniş kalçalı kadın heykelciklerinin anaerkil bir topluma işaret ettiğini kanıtlayamadıklarını belirtiyorlar.
    • Amazonlar gibi güçlü savaşçı kadın topluluklarının varlığı da tartışılıyor ve hiçbirinin kesin kanıtı bulunmuyor.
    09:07Avcı-Toplayıcı Toplumlarda Kadın Rolü
    • Başofen ve Engels'e göre, eskiden insanlar avcı-toplayıcıyken toplumdaki rolleri eşdeğerdi ve kadın daha üstün ya da erkek daha üstün değildi.
    • Günümüzdeki avcı-toplayıcı topluluklarda kadınların iş gücünün yaklaşık %60'ını teşkil ettiği gözlemleniyor.
    • Kadının doğurganlığı ve toplumdaki üretkenliği nedeniyle önemli bir rolde olduğu düşünülüyordu.
    12:31Tarım Toplumuna Geçiş ve Kadın Durumu
    • Başofen ve Engels'e göre, tarım toplumuna geçişle kadınlar güçlerini kaybetti ve evde kalacak, çocuk yapacak ve bakacak bir figüre evrildiler.
    • Hammurabi Yasası gibi ilk yasalarda kadınlar hukuki anlamda mal mülk sahibi olamıyor, eğitim alma ve miras hakları yoktu.
    • 1968 kuşağından sonra yazan kadın yazarlar, Başofen ve Engels'in ana tanrıça ve matriyarki düşüncesinin romantik olduğunu ve hiçbir zaman tam olarak böyle olmadığını savunuyorlar.
    15:08Tanrıça Figürleri
    • Hint mitolojisinde ana tanrıçalar çok güçlü figürlerdir.
    • Avesta'da ve Zerdüştlükte iyi ve kötünün beraber barındığı pek çok ana tanrıça vardır.
    • Ana tanrıçalar doğurgan hayatı getirir, güneşin doğmasını veya ayın çıkmasını sağlar, ancak aynı zamanda depremlerin, pandemilerin ve bet vakalarının müsebbibi olan can alanda tanrıçalar da vardır.
    16:26Doğa ve Ana Tanrıçalar
    • Doğa hem verici hem de yıkıcı bir güç olarak görülür; meyvelerimizi, yeşillik ve suyu getirirken sel ve deprem gibi felaketleri de getirir.
    • İlk ana tanrıçalar genellikle doğayla ve toprakla ilişkilendirilir, hem hayat veren hem hayat sonlandıran figürlerdir.
    • Mezopotamya'dan çıkan ilk medeniyetlerde güçlü kadın figürleri vardır, örneğin Anadolu'da Inanna, İstar, Kibele ve Artemis gibi doğurgan, doğayla ilişkili ve toprak ana figürleri bulunur.
    18:40Kadın Figürlerinin Tarihsel Algısı
    • Ataerkil Batı toplumlarında kadınlar duygularını kontrol edemeyen, düşünemeyen ve üretemeyen, negatif özelliklerle yüklenen figürlerdir.
    • Doğu'nun tembel ve kadınsı olduğu düşüncesi eski çağlara dayanır ve farklı olan her zaman ötekileştirilir.
    • Hristiyanlık öncesi ana tanrıçalar unutulmuş, Hristiyanlık sonrası kadınlar şeytanla işbirliği yapan, süpürgeye binen cadı figürüne dönüşmüştür.
    20:50İlk Ana Tanrıça Figürleri
    • Tarihteki ilk ana tanrıça figürlerinden biri Avusturya'da bulunan Willendorf'lu Venüs figürüdür, milattan önce 28.000-25.000 arasına aittir.
    • Willendorf'lu Venüs büyük ihtimalle bir toprak tanrıçasıdır çünkü doğurganlık ve toprakla ilişkilendirilir.
    • Her toplum için ana tanrıçaların rolü farklıdır; örneğin Mısırlılar gökyüzü tanrıçası olarak tabutların üstüne çizilen bir figür kullanırlar.
    24:35Anadolu'daki Ana Tanrıçalar
    • Anadolu'da çıkan pek çok ana tanrıça çocuktan, çocuğun beslenmesinden ve ona hayat vermekten sorumludur.
    • Hestia gibi tanrıçalar evin sıcaklığını ve ateşini sembolize eder, insanlar eskiden fırının ve ocağın etrafında toplanırdı.
    • Çatalhöyük'teki evler arı kovanı gibi yukarıdan girilirdi ve ölüler evlerin altında gömülürdü.
    26:17Bakire Tanrıçalar ve Artemis
    • Bazı tanrıçalar doğurganlıkla değil, bakire kalarak ve avlanarak veya savaşla ilişkilidir.
    • Hera gibi tanrıçalar erkek egemen toplumlarda kıskanç kadın rolü verilir ve kadınları cezalandıran bir figür olarak görülür.
    • Artemis, erkek egemenliğine kastre eden bir figür olarak görülür ve pek çok mitinde erkekleri cezalandırır.
    28:14Artemis'in Farklı Mitolojik Yorumları
    • Likya medeniyetinde Leto adında bir ana tanrıça vardır ve onun iki çocuğu Apollo ve Artemis'tir.
    • Apollo güneş, müzik, kültür ve sağlık tanrısı olarak bilinir, Nietzsche'ye göre Batı'nın bilimle içli dışlı, hesaplı ve mükemmel bir tanrıdır.
    • Artemis'in de kontrolsüz, doğayla ilgili ve içgüdülerimizin tanrısı olarak görülen bir yüzü vardır.
    29:54Antik Mitolojide Ana Tanrıçalar
    • Hekate, yolların kesiştiği yerlerde armağan alınan ve gezginleri koruyan bir tanrıçadır.
    • İstanbul'un tanrıçası Hekate, şehrin çeşitli zamanlarda fethedilmek istenmesine rağmen sokak köpeklerinin istilacıları işaret etmesiyle şehri korumasına yardımcı olmuştur.
    • Leto, Apollon'un annesi olup sadece Yunanlılar için değil, Likyalılar için de önemli bir tanrıçadır.
    31:35Mitolojinin Doğası ve Anadolu'daki Önemi
    • Mitoloji, yazılı topluma geçmeden önce kulaktan kulağa aktarılan, dünyanın nasıl var olduğunu ve insanların neden burada olduğunu açıklamaya çalışan metinlerdir.
    • Anadolu'da ana tanrıçalar daha ön plana çıkmış, Fethiye'nin olduğu yerde Leto'nun tapınakları serisi bulunmaktadır.
    • Anadolu'nun merkezinde Hititlere ve Hurilere bakıldığında önemli kadın tanrıçalar görülür, bu nedenle Anadolu'nun güçlü kadın tanrıçalar memleketi olarak tanımlanabilir.
    36:03Kibele ve Anadolu'daki Ana Tanrıçalar
    • Kibele, Anadolu'nun ana tanrıçası olarak kabul edilir ve bazı teorilere göre MÖ 6. yüzyıla kadar dayanır.
    • Kibele, Gaia veya Rea olarak bilinen toprak tanrıçasına benzer özelliklere sahiptir; toprağın verimliliğini sembolize eden, hem veren hem de yutan bir tanrıçadır.
    • Kibele, Friglerin ana tanrıçası olarak da bilinir ve büyük ihtimalle Frig dilinde "dağ ana" ismine gelir.
    39:49Pagan Çağ'dan Hristiyanlığa Geçiş
    • Pagan çağ'dan Hristiyanlığa geçişte, kiliseler sadece Hristiyanları öldürmemiş, aynı zamanda pagan ibadet yerlerini yıkıp kendi kiliselerini inşa etmişlerdir.
    • Efes gibi bölgelerde pagan ana tanrıçaların tapınakları, Meryem Ana'nın tapınakları olarak yeniden kullanılmıştır.
    • Meryem Ana figürü, Kıbrıs'ta görülen heykellerde ve MÖ'de Mısır'da bulunan Isis ve Horus figürlerinde de benzer şekilde kucağında minik bir çocuğu tutan sevecen anne figürü olarak görülmektedir.
    42:34Ana Tanrıçalar ve Meryem Ana
    • Mısır sanatında kucağında çocuk tutan anne figürleri ve inek tanrıçaları gibi ana tanrıçalar görülmektedir.
    • Selçuk'taki Artemis figüründen Meryem Ana'ya geçiş, ana tanrıçaların rağbet edildiği bir coğrafyayı göstermektedir.
    • Meryem Ana, kutsal tanrı'nın çocuğunu taşıyan kutsal bakire bir mucize hikayesiyle Selçuk'ta hayatını devam ettirmiştir.
    43:32İnanç Sistemlerinin Değişimi
    • Hristiyan piskoposlar, atandıkları yerde pagan ibadet yerlerini yıkmış ve yerine kendi inanç sistemlerini empoze etmişlerdir.
    • Grekoromen pantheon'daki tanrılar yasaklanırken, insanlar hala çaput bağlama, ağaca tapınma gibi pagan gelenekleri sürdürmektedir.
    • İnsanlar çaresiz kalınca kendilerini küçük hissederek Artemis'e, Meryem Ana'ya, Allah'a veya peygamberine dua etmektedir.
    46:17Tarım ve Toplumsal Değişim
    • Anadolu ve Mezopotamya'da daha çok doğayla ve üretkenlikle içselleşmiş kadın tanrıça figürleri görülmektedir.
    • Antropologlar, toplumların anaerkilden ataerkille geçişinin tarımla ilişkili olduğunu ve çalışma ve işgücüyle ilişkili olduğunu söylüyorlar.
    • Engels ve Darwin gibi bilim insanları, önce animist insanlar ve ana tanrıçalardan hareketle güçlü kadınlar olduğunu, sonra tarım toplumuna geçilince üretim erkeğe geçtiğini savunmaktadır.
    49:34Erkek Egemenliği ve Kadın Hakları
    • Engels'in işgücünün dağılımı teorisine göre, eskiden erkekler avlanma gibi fiziksel işlerle, kadınlar ise tohum toplama gibi pasif işlerle ilgiliydi.
    • Alias Golding gibi antropologlar, bu teorinin erkek egemen mitini ayakta tutmak için kullanıldığını savunmaktadır.
    • Doğurganlık kadının başına bela olmuştur; dokuz ay çocuk doğurmak ve sonrasında da çocuk bakımı, kadının iş gücünden ve ilişkilerinden uzaklaştırmıştır.
    52:29Anaerkil ve Ataerkil Toplumlar
    • Patriarki, peder ve yaşlı erkeklerin hegemonyosunda olan bir hükümet ve devlet şeklidir.
    • Matrier, Sanskrit'ten gelen "anne" kelimesinden gelir ve anaerkil-ataerkil toplumların karşılaşmasını ifade eder.
    • Engels'e göre, özel mülkün tamamen kadının gücünü kaybetmesiyle ortaya çıkmıştır çünkü kadın da mülk gibi o mülkün bir parçası olmuştur.
    55:03Tarım Toplumunda Kadın Durumu
    • Tarım toplumunda kadınlar kafatasından güçlü aletlerle kırılarak öldürülmüş, bu vahşi bir toplum olduğunu gösteriyor.
    • Tarım toplumunda var olmak büyük bir savaş olduğu için, güçlü olmak ve karar vermek için düşünme lüksü bile yoktu, maksat tamamen hayatta kalmaktı.
    • Tarım toplumuna geçildiğinde yasalar devreye girdi ve toprakların belli kesimler tarafından paylaşılması, belli rollerin belli cinsiyetlere verilmesi toplumdaki insanların rolünü belirledi.
    56:32Kadınların Güçlenmesi ve Geri Planlanması
    • Bir süre sonra sadece erkekler belli işleri yapabiliyor, sadece kadınlar belli işleri yapabiliyor ve kadınlar güçlenirse bu güç ellerinden alınıyor.
    • Foucault'a göre enstitüler devreye girmeden, devlet baba, tapınaklar ve ana tanrılar insanlara sağlık, aşk gibi şeyleri getiriyordu.
    • Ruhban sınıfı, krallar ve aristokratik sınıf, büyük bir güç tarafından dağıtılınca ana tanrıçalar geri plana çekilmiş oluyor.
    57:58Güçlü Kadın Figürleri
    • İstisnai kadın figürler var ki bu denklemi aşıp güçlü olabiliyorlar, örneğin Elizabeth'ler, Mısır'daki Hatşepsut gibi.
    • Bu güçlü kadın figürler genellikle oğulları çok küçük olduğu veya kocaları erken öldüğü için bu gücü elde ediyorlar.
    • Bu dönemlerde genellikle o spesifik toplumların rönesansı yaşanıyor, daha eşitlikçi oluyor ve kadın bakanlar oluyor.
    59:43Matriarkal Toplumlar
    • Mitolojik tanrıçalar, özellikle tarım toplumu öncesinde güçlü figürlerdi.
    • Çin, Hindistan gibi bölgelerde güçlü kadın figürleri ve matriarkiye öykünebilecek toplumlar var.
    • Arjantin'de Ricardo Coles adlı araştırmacı, Çin'in güneyindeki Mosso bölgesinin son anaerkil toplum olarak okuyor ve kadınların toplumda güçlü olduklarını gözlemliyor.
    1:03:03Matriarkal Toplumların Özellikleri
    • Kadınların güçlü olduğu pek çok farklı topluluk var, bunlar büyük resimde çok küçük kalıyorlar.
    • Vietnam, Çin'in bir bölgesi, Papua Yeni Gine ve Hindistan'ın bir küçük bölgesinde matriarkal topluluklar var.
    • Bu toplumların ortak noktası daha eşitlikçi, refah içinde ve barışçıl olmaları, kadınların iktidarı ele geçirince mütecaviz komşuları istila etmek yerine barış içinde yaşayıp topluma refahı yaymaları.
    1:04:35Modern Toplumda Kadın Durumu
    • Kadınların güçlü olduğu veya belli bakanları elde ettiği patriarki'nin içindeki matriarkal figürlere bakınca, patriarki'nin sözcüsü gibi davranıyorlar.
    • Kadın bakanlıklarında bile "kadının evi, kadının yeri evdedir" gibi erkek egemen söylemin sözcüleri gibi davranıyorlar.
    • Modern görünse de özel hayatlarımızda ve ilişkilerimizde babadan oğula geçen alışkanlıklar devam ediyor, üretim ve yaşama biçimleri değişince değişmesi gereken alışkanlıklar değişmiyor.
    1:07:12Tarihte Güçlü Kadın Figürleri
    • Tarihte padişah anneleri gibi rollerde tarihe yön vermiş kadınlar vardır, ancak genellikle bu kadınlar cadı, kevhaşi veya entrikalardan beslenen kötü kadınlar olarak yaftalanır.
    • Rönesans İtalya'sı sadece sanat ve felsefe patlamaları değil, aynı zamanda cadı avlarının başladığı ve yükseldiği bir tarihtir.
    • Enkizisyonun 1300'lerden itibaren kendinden olmayan ve farklı yaşayan kadınları şeytanla işbirlikçi olarak görüp yakması, toplu toplu cadı avları düzenlemiştir.
    1:09:36Cadı Avlarının Ekonomik Boyutu
    • Cadı avlarında binlerce kadın yakılmış, bazen bir kasabada birden fazla kadın yakılmıştır.
    • Bu avların ekonomik bir boyutu vardır; bazı kişiler yeni eş istemek, kadının malına el koymak veya kilise arazilerine el koymak için bu avlara katılmıştır.
    • Her programın altında bir ekonomik kazanç vardır.
    1:10:20Katarina ve Rus Devleti
    • Katarina, Aydınlanma çağının en önemli figürlerinden biri olup Voltaier ve Rousseau ile mektuplaşmıştır.
    • Rus toplumu ataerkil ve muhafazakar olduğu için, evlenmemiş ve sevgilisi olduğu bilinen Katarina hem eleştirmenleri hem de ağır Hristiyan toplumu tarafından eleştirilmiştir.
    • Katarina, Petro'dan aldığı devleti Osmanlı ile ilişkileri anlamında güçlü kurmuş, Moskova'yı Petersburg'a dönüştürmüş ve Petersburg'u Rönesans kentine çevirmiştir.
    1:13:22Katarina'nın Yönetimi ve Eleştirileri
    • Katarina, Hermitas'a gidenlerin bildiği gibi zamanın en önemli sanatçılarının eserlerini toplamış ve Aydınlanma felsefesine dair pek çok insanın düşüncelerini hükümeti idare eden salonlarda konuşmuştur.
    • Katarina, güçlü olduğu için hem tarihçiler hem çağdaşları tarafından entrikalarla ve dedikodularla negatif bir şekilde yazılmış ve ele alınmıştır.
    • Kadınların cinsel hayatları ve sevgilileri sürekli onların kötü bir hükümdar olduğuna işaret eden bir çifte standartla ele alınmıştır.
    1:15:47Rus Sarayları ve Jeanne d'Arc
    • "Russian Ark" adlı tek plan bir film, Rus tarihinin son 400-500 yılındaki olaylara tanıklık eder ve Bolşeviklerin sarayı basması gibi olayları gösterir.
    • Jeanne d'Arc, köylü kızı olmasına rağmen halk ayaklanmasının sembollerinden biri olmuştur.
    • Jeanne d'Arc, 1431'de idam edilmek üzere zindana atılmış, pantolon giydiği için yargılanmış ve üç defa yakılmıştır.
    1:19:36Yüzyıl Savaşları ve Jean Dayk
    • Yüzyıl Savaşları, yüz yıl boyunca sürekli savaş değil, İngiltere ve Fransa kralları arasında Fransa üzerinde hak iddia etme savaşlarıdır.
    • Fransız monarşisi bu savaşları yönetemeyip kaybederken, halkın içinde direnişler örgütlenir ve Jean Dayk bu direnişin başında büyük bir simgeye dönüşür.
    • Jean Dayk, halktan gelen bir insan olarak aristokrasi tarafından ihanet edilir ve "şeytanın ailesine mensup, devlete karşı durma zehrine sahip" olarak yakılır.
    1:22:14Tarihte Kadınların Durumu
    • Programda sadece otuz kadın incelenmiş olup, her biri detaylı çalışılmıştır ve tarihte ilginç, güçlü ve kötücül bir şekilde lanse edilen kadınlarla doludur.
    • Erkek egemen dilin ve sistemin tarih yazıcıları bu kadınları nasıl yazdılar ve tarihe nasıl bıraktılar, bugün daha selektif okumalarla ve alternatif kanıtlarla farklı bir bakış açısı sunulmaktadır.
    • Programda anlatılan örnekler güçlü kadın hükümdarlar değil, bilinmeyen veya bilinmeyen için anlatmak istenen kadınlardır.
    1:23:25Nanneral Mozart
    • Nanneral Mozart, Mozart'ın beş yaş büyük ablası olup, babaları Leopold Mozart onları Avrupa'nın çeşitli saraylarında gezdirip performans yaptırırken müthiş yetenekli oldukları gözlemlenmiştir.
    • Nanneral Mozart, on yedi yaşına gelindiğinde annesi babası tarafından evlenme çağına geldiğini söyleyerek piyano kariyerini bitirmesi istenir ve evlendirilir.
    • Nanneral Mozart, Mozart'la birlikte çocuk yaşta Avusturya, Fransa ve İtalya'daki salonlarda çaldıkları performanslarla hatırlanırken, bugün Mozart'ı büyürken Nanneral Mozart'ı kimse duymamıştır.
    1:25:27Kadınların Yaratıcı İşlerde Olmaması
    • Virginia Woolf, "Kendine Ait Bir Oda" adlı eserinde tarihte, edebiyatta ve bilimde çok fazla kadın olmamasının nedenini "kendine ait bir oda" olmamalarına bağlamaktadır.
    • Kendine ait bir oda, ekonomik gücün simgesi olup, orada çocuk bakılmaz, fabrika çalışılmaz ve kendine ait zaman vardır.
    • Kadınların yaratıcı işlerde olmamasının nedeni, evlendirilmeleri veya kendilerine ait stüdyoları olmamasıdır.
    1:28:17Toplumsal Cinsiyet ve Cinsiyet
    • Bilimsel gerçeklikte "toplumsal cinsiyet" ve "cinsiyet" kavramları vardır, ancak Türkçe'de "cinsellik" kelimesi duyulduğunda insanların tepkisi olumsuz olabilir.
    • Toplumsal cinsiyet kavramı, aile yapısını yok edecek, bozacak ve kadınların kafasına çelecek gibi yanlış anlaşılmalara yol açabilir.
    • Günümüzde kadınların futbol oynayamayacağı düşünülürken, Amerikan futbol takımının iyi durumda olduğu ve birçok mesleğin kadınlar tarafından yapıldığı görülmektedir.
    1:29:21Kadınların Sosyal Mobilizasyonu
    • Kadının isminin olmadığı dönemde, sıradan bir kadın okula giderek hızlı bir şekilde yükselmemiş, ya bir kralın karısı, metresi veya kızı olacaktı.
    • Çok iyi ender eğitim alacak kadınlar bile bir şeyler ortaya koyabiliyordu, ancak insanlık olarak genele yaygın iyi bir eğitim verebilmek gerekir.
    • Kadınların siyasete girmeyi, oy vermeyi ve vatandaş olmayı talep ettikleri 18. ve 19. yüzyıllarda, eşitlik mücadelesi artarak ilerlemiştir.
    1:30:21Fransız Devrimi ve Kadın Hakları
    • Fransız Devrimi ile birlikte kadınlar sokağa dökülüp ekmek için mücadele etmeye başlamış, bu durum Rus Devrimi'nde de benzer şekilde görülmüştür.
    • Olymp Legoş gibi kadınlar devrimcilerle birlikte hareket ederek eşitliği savunmuş, ancak devrim sonrası kadınlara sadece boşanma hakkı tanınmış, eşitlik talepleri reddedilmiştir.
    • İlk gerçek anlamda kadın hakları için seslerin yükselmesi Fransız Devrimi zamanında olmuştur.
    1:34:40Sanayi Devrimi ve Kadın İşgücü
    • Sanayi Devrimi ile kadınların geleneksel erkeklerin yaptığı işgücüne katılması başlamıştır, ancak tarım toplumunda kadınlar maaş almadan evin devamı olarak çalışmışlardır.
    • Sanayi toplumunda kadınlar ve çocuklar çalışmaya başlamış, bir süre sonra ağır işlerde çalışması yasaklanmıştır.
    • Kadınlar aynı mesaide çalışıp aynı işi yaparken, daha az maaş almış, eğitim ve oy hakkı gibi vatandaş haklarına sahip olamamışlardır.
    1:37:49Kadın Hakları Savunucuları
    • Montaigne, kadınları suçlamak kolay olduğunu ve Roma yasasının onların pek çok hakkını aldığını eleştirmiştir.
    • John Stuart Mill, sanayi devriminin kadının güç sahibi olmasıyla ve yaratım sürecine dahil olmasıyla oluştuğunu, bu nedenle kadın haklarının sanayi devrimi ile birlikte doğduğunu belirtmiştir.
    • Mill, kadınların rekabete katılmalarının tehlikeli olacağını ve ekonomik anlamda erkeğe mecbur olmadıklarında kontrol altına alınması gerektiğini savunmuştur.
    1:43:00Sanayi Devrimi ve Kadın Hakları
    • Sanayi devrimi sırasında toplumun bir üretim makinesine dönüştürülmesi, kadınların işgücüne sokulması zorunlu hale gelmiştir.
    • Almanya'da birinci ve ikinci dünya savaşlarında kadınlar "sarı kanaryalar" olarak adlandırılarak fabrikalarda tekstil ve silah üretimi yapmıştır.
    • Kadınların işgücüne katılması, sufrajetlerle paralel bir zamanda gerçekleşmiştir; kadınlar "madem etimizden, iş gücümüzden yararlanıyorsunuz o zaman bize bu hakları da verin" diye talep etmişlerdir.
    1:44:26Kadın Hakları Hareketinin Gelişimi
    • Sanayi devrimi sonrası kadınlara mecbur olma durumu ortaya çıkmış, ikinci dünya savaşı sırasında üretim zirve yapınca bu durum daha da artmıştır.
    • Batı'daki pek çok ülkede (Fransa, İsviçre, İtalya, İspanya) kadınlara seçme-seçilme hakkı çok geç verilmiştir.
    • Fransız Devrimi ile başlayan yasalarda değişiklik ve kadınların farklı statüye sahip olması, sanayi devrimi ile kadının üretim yerlerinde iş gücüne katılması önemli tarihsel süreçlerdir.
    1:46:10Birinci Dünya Savaşı ve Kadın Hakları
    • Birinci Dünya Savaşı ile kadınların işgücünün ayrılmaz parçası değil, mecburen bir parçası olması zorunlu hale gelmiştir.
    • Erkeklerin cephedelerde, ölmüş veya psikolojik olarak sarsılmış olması nedeniyle toplumun devam etmesi için kadınların her yerde çalışması mecbur olmuştur.
    • Rus Devrimi (1917), kadın haklarından bahsedince başı çeken önemli bir etkendir; Almanya'daki sosyalist kadınlar, Amerika'daki sosyalist gruplar ve Rus Devrimi bu süreçte önemli rol oynamıştır.
    1:47:52Rus Devrimi ve Kadınların Rolü
    • 1917 devrim öncesinde bahar aylarında kadınlar sokağa dökülmeye başlamış, gerçek anlamda büyük bir gıda krizi ve kıtlık yaşanmaktaydı.
    • Kadınlar çalıştıkları atölyelerde, fabrikalarda ve çiftliklerde birbirlerini örgütlüyor ve organize bir şekilde sokaklara dökülüyorlardı.
    • 1917'de kadının rolü çok önemli olmuş, devrimciler (Bolşevikler) iki kadına bakanlık vermiş, Kolonta'yı büyükelçi yapıp göndermişlerdir.
    1:50:26Rus Devrimi Sonrası Kadın Hakları
    • Rus Devrimi sonrası kadınlar gözardı edilmiş, aile meselesi yerle bir edilmiş ve aileye dayalı ideoloji sorgulanmıştır.
    • Pratikte kadınlar yine çok fazla bir şey kazanamamış, özellikle 1910'dan itibaren belli ülkelerde oy hakkı kazanma süreci başlamıştır.
    • Yeni Zelanda 1893'te, Avustralya 1902'de, Finlandiya 1906, Norveç 1913, Rusya 1917, Avusturya 1918, Polonya 1919, Çekoslovakya 1920, ABD ve Macaristan 1920, İngiltere 1918 ve 1928, Ekvador 1929, Güney Afrika 1930, Brezilya, Uruguay, Tayland 1932, Türkiye ve Küba 1934'te kadınlara seçme-seçilme hakkı verilmiştir.
    1:53:13Türkiye'de Kadın Hakları
    • Türkiye, Batı'dan önce, sadece Fransa ve İtalya'dan önce (katolik ülkelerden) kadınlara seçme-seçilme hakkı vermiştir.
    • Atatürk ve Tunalı Hilmi gibi liderler, kendi parlamenterlerine ve Kuvayi Milliye arkadaşlarına karşı mücadele etmişlerdir.
    • Atatürk 1920'lerin başından bu hakları vermek istediğine konuşmalarında sinyal vermiş, ancak toplumun hazır olmadığını fark etmiştir.
    1:54:55Kadın Hakları Mücadelesinde Direniş
    • Kadın hakları savunucuları, çıkarmak istedikleri yasalara karşı sert konuşmalar yaparak direniyorlar.
    • Kadın hakları savunan bir doktor, kadınların yasaya göre muayene edilmesi yasak olduğunu savunurken, Ankara Parlamentosu'nda tekme tokat dövülüyor, burnu ve kaburgaları kırılıyor.
    • Bu doktor, kendisini dövenlerle düello yapmak istediğini belirtmiş ve feminist yazarlar tarafından "kadınlara bu hakkı tanımak isteyen doktor" olarak tanımlanmıştır.
    1:56:03Sekiz Mart'ın Gerçek Tarihi
    • Günümüzde Google'da "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" araması yapıldığında, Amerika'daki fabrikada yanan 129 tekstil işçisi kadının hikayesi anlatılır.
    • Bazı feminist yazarlar, bu hikayenin 8 Mart'ın sosyalist kadınlar tarafından talep edildiği ve Clara Zetkin gibi kadınların önermesiyle olduğunun gölgelemek için yapıldığını söylüyorlar.
    • 8 Mart'ın kutlanmasını öneren sosyalistler ve Clara Zetkin, 1910'da kadınlar günü kutlansın diye talep etmiş, ancak bu tarih Amerika'daki fabrika yangınıyla hiçbir ilişkisi yoktur.
    1:59:33Kadın Hareketinin Doğası
    • Türkiye'deki ilk kadın grevi 1911 yılında Bursa'da tekstil işçileri tarafından yapılmış, bu kadınlar da en temel insani hakları için grev yapmışlardır.
    • 1857'de Amerika'da fabrika işçilerinin kendilerini sosyalist olarak adlandırıp adlandırmadıkları bilinmemekle birlikte, o dönemde sosyalistler ve anarşistler kadın hareketinde güçlü bir rol oynamışlardır.
    • Video, kadın hareketinin bir videosu değil, kadın tanrıça kültlerinden bugüne getirmeye çalışılan bir tarihsel katkıdır ve son 200 yıllık dönemi daha kompakt bir şekilde anlatmaya çalışmıştır.
    2:02:42Kadınların Haklarına Kavuşması
    • 1920'lerde İngiltere'de kadınlar, Dünya Savaşı sonrası kendilerini atların önüne atarak oy verme ve temsil edilme haklarına kavuştular.
    • İngiltere'deki kadın hareketi sınıfsızdı; fabrikada çalışan fakir kadınlar ile aristokratik bakanlar da birlikte hareket ettiler.
    • Bu hareket, sosyalistlerin hayal ettiği sınıfsız bir topluma işaret etmiş olabilir, ancak kendilerini direkt sosyalist olarak adlandırmamışlardır.
    2:05:06Sol ve Kadın Sorunu
    • Sol her zaman kadın sorununda yetenekli olduğu algılanmasın; 1980'ler ve 1990'lara kadar Türkiye solu da dahil olmak üzere çok farklı değildi.
    • Stalin ve Çavuşesku gibi sosyalist ideali savunanlar, kadınları evde oturacak, çocuk yapacak ve çocuklarını devletin alacağı bir şekilde deforme ettiler.
    • Çavuşesku'nun karısı ile birlikte öldürüldükten sonra devletin elinde milyona yakın çocuk olduğu söyleniyor.
    2:07:11Kadın Hakları ve Pratik
    • Teoride eşitlik hayal edilse de pratikte çok farklılıklar var; kadın düşmanlığı her toplumda, her dinde, her ırkta bulunabilir.
    • En çok kadın haklarına sahip ülkelerde bile evde şiddet ve kadınların dövülmesi katlanarak arttı.
    • Ekonomik anlamda, ev içindeki konumda ve sosyolojik anlamda kadınlar hala ikinci sınıf ve çok zor değişiyor bunlar.
    2:08:31Türkiye'de Kadın Hakları
    • Türkiye'de Atatürk, Tunalı Hilmi, İnönü ve Nezihe Muhittin gibi kişiler ciddi mücadeleler vererek kadın haklarını getirdiler.
    • Yasalar kağıt üzerinde var olsa da, polisin "senin yerin kocanın yanıdır" diyerek kadınların öldürüldüğünde hiçbir şey söyleyememesi sorun yaratıyor.
    • Sistematik sömürü ve baskı olduğu sürece, yasalar çıkartılsa bile hiçbir şeye etki etmiyor.
    2:10:06Korkma ve Haklar
    • Korku en doğal şey; belli güçlerin bizi bastırmaya ve sessizleştirmeye çalışması normaldir.
    • Hiçbir hak bize güllük gülistanlık bir şekilde bağış edilmiyor; haklar yüzlerce, binlerce kadının teriyle ve gözyaşıyla kazanıldı.
    • Programda kadınlar neredeydi, ne oldu sorusu sorgulanmış ve büyük resim verilmeye çalışılmıştır.
    2:13:32Önerilen Kitaplar
    • Programda kadın tarihi ve tanrıçalardan başlayıp feminizme ve hak savunuculara kadar gelinmiştir.
    • Simon de Beauvoir'ın "Sex" (İkinci Cinsiyet) ve Gerda Le Guin'ın "The Creation of Patriarchy" (Patriarkie'nin Doğumu) önemli kitaplar olarak önerilmiştir.
    • "What Bodyca Do" adlı kitap, tarihteki meşhur kadınların belli meseleler karşısında nasıl tavsiye verecekleri veya nasıl hareket edeceklerini göstermektedir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor