Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Kastamonu'da doğup büyüyen, hukuk eğitimi almış ancak tiyatroya yönelmiş ve kendi tiyatrosunu kurmuş tiyatro sanatçısı Hadi Çalan ile yapılan bir röportajdır.
- Röportajda Hadi Çalan'ın tiyatro kariyerine nasıl başladığı, Haldun Dormen Tiyatrosu'nda 10 yıl 12 ay çalıştığı ve kendi tiyatrosunu kurma süreci anlatılmaktadır. Ayrıca tiyatro sektöründeki zorluklar, özel tiyatroların durumu, genç sanatçıların çalışma koşulları ve tiyatro eğitimi gibi konular ele alınmaktadır.
- Röportajda Çalan, tiyatro sanatının önemini vurgulayarak genç sanatçıların deneyimli oyuncularla birlikte çalışmasının gerekliliğini belirtmektedir. Ayrıca tiyatrocu olmanın sadece sevmekle kalmayıp "kara sevdalı olmak" gerektiğini vurgulamakta ve konservatuvara giremeyen gençlerin de tiyatroya girebileceklerini ifade etmektedir. Röportajın sonunda, sanatçılar için özel bir mezarlık (kültür bahçesi) kurma fikrini paylaşıyor ve bu konuda belediye başkanına çağrıda bulunuyor.
- 00:04Tiyatro Sanatçısı Hadi Çalan'ın Yolculuğu
- Hadi Çalan, usta-çırak ilişkisine inanarak yıllarca ustaların yanında yeteneğini cilalamış ve tarzını yaratmış bir tiyatro ustasıdır.
- Çenesi kuvvetli ve ağzı laf yapan bir genç olarak önce avukat olmak hedeflemiş, ancak içinde yatan aslan sahne olmuştur.
- Stajyer oyunculuktan başlayarak yardımcı roller, başroller, ödüller ve kendi tiyatrosu sahibi olmuş, adım adım kararlılıkla yürümüş bir yol izlemiştir.
- 00:57Hukuk Eğitiminden Tiyatroya Geçiş
- Hadi Çalan, hukuk fakültesi üçüncü sınıftan sonra tiyatroya yönelmiş ve bu kararı annesine bile açıklamamıştır.
- Otuzbeş yıl içinde yargıç, avukat, sanık ve tanık rolleri oynamış, bu duygularını tatmin etmiştir.
- İstanbul Şehir Tiyatrosu sınavına girmek istemiş ancak son anda kararını değiştirip girmemiştir.
- 02:03İstanbul'a Geçiş ve Tiyatro Tutkusu
- Hadi Çalan, Kastamonu'da doğmuş, küçük bir devlet memuru çocuğu olarak tüm öğrenimini orada tamamlamıştır.
- İstanbul'a geldiğinde küçük bir balık gibi hissetmiş ve bu değişimi arkadaşlarına söylemekten çekinmiştir.
- İstanbul'a geldikten bir buçuk yıl sonra tiyatrolara gitmek ve en ön sıradan seyretmek tutkusuyla yaşamış, ancak tiyatro sınavlarına girememiştir.
- 04:06Tiyatro Mesleğine Kararlılık
- Hadi Çalan, sanatçı olmaya karar veren birinin önünde hiçbir kuvvetin duramayacağını, ancak mesleğin ucundan tutulacak bir meslek olmadığını vurgulamıştır.
- Hukuk eğitimini yarına bırakarak Haldun Dormen Tiyatrosu'nda çalışmaya başlamıştır.
- Tiyatro mesleğinin usta-çırak ilişkisi temelinde olduğunu ve bu sistemin önemini belirtmiştir.
- 06:00Dormen Tiyatrosu Deneyimi
- Hadi Çalan'ın ilk profesyonel oyunu "Altın Yumruk" adlı bir Amerikan oyunu olup, Müşfik Kenter, Kamuran Yüce, Tuncel Kurtiz gibi deneyimli oyuncularla birlikte oynamıştır.
- Dormen Tiyatrosu'nda Altan Erbulak, Metin Serezli, Erol Keskin, Nisa Serezli, Yılmaz Köksal, İzzet Günay gibi önemli isimlerle çalışmıştır.
- Tiyatro camiasının içinde usta oyuncuların özendirilmesi için bir sistem oluşturulması gerektiğini düşünmektedir.
- 07:49Kendi Tiyatrosunun Kuruluşu
- Hadi Çalan, küçük bir devlet memuru ve ailesinin çocuğu olarak borçla veya taksitle bir şey alınmaz bir ailede büyüyüp, babasının onu devlet tiyatrosuna yönlendirmesini istemesine rağmen cesaret edememiştir.
- Babasının ölümünden sonra annesi ona daha fazla yürek vermiş ve kendi söylemek istediklerini kendisi söylemesi gerektiğini söylemiştir.
- Kendi tiyatrosunu kurmasının nedeni oynayamadığı rolleri oynamak değil, daha insani yanları olan, seyirciyi meşgul edecek yapıtlar seçmektir.
- 10:42Tiyatro Sahnelerinin Sınırları ve Kadro Sorunları
- Konuşmacı, bir müsamere salonundan Türkiye'de tek örnek olarak bir tiyatro salonu yarattığını ve bu konuda gurur duyduğunu belirtiyor.
- Tiyatro sahnelerinin boyutları ve konumu nedeniyle büyük müzikallerin sahnelenemeyeceği, bu durumun önemli bir sorun olduğu vurgulanıyor.
- Özel tiyatroların artık süreklilik getiren kadrolar kuramadığı, prodüksiyon tiyatroları haline geldikleri ve yeni kadroların bulunmasının giderek zorlaştığı ifade ediliyor.
- 12:08Tiyatro Sanatçısının Zorlukları
- Günümüzde herkesin iki-üç işi olduğu, tek işle yaşama olanağı olmadığı ve tiyatrodan gelen paracıkla yaşamaya olanak olmadığı belirtiliyor.
- Tiyatro sanatçılarının prova saatlerine uymak zorunda oldukları ve bu durumun kadro oluşturmada zorluk yarattığı vurgulanıyor.
- Tiyatro sanatçılarının çizgisini oturtmanın önemli olduğu, ancak bu çizgiyi bulamadıkları zaman kimseye göndermedikleri ifade ediliyor.
- 13:25Tiyatro Sanatçısının Sosyal Güvencesi
- Konuşmacı, 1990 yılında özel tiyatrocu olarak en büyük kırgınlığının devlet tarafından sosyal güvenceye kavuşturulamamış olmaları olduğunu belirtiyor.
- Günümüzde İstanbul Tiyatrosu gibi önemli tiyatroların yıkıldığı ve Muammer Karaca gibi sanatçıların kaybedildiği acı bir durum anlatılıyor.
- Konuşmacı, sosyal güvenceden vazgeçtiğini ancak bir tiyatro müzesi ve kültür bahçesi için mezarlık istediğini ilk kez ciddi bir kanalda anons ediyor.
- 15:04Sanatçılar İçin Özel Mezarlık Fikri
- Konuşmacı, Ermeni mezarlığında sanatçılar için özel bir bölüm olduğunu ve bu durumun kendisini etkilediğini anlatıyor.
- Özel tiyatrocuların başlarına bir şey geldiğinde mezar bulamadıkları, şehir tiyatrosundaki arkadaşlarının bile mezar bulamadıkları belirtiliyor.
- Konuşmacı, kıraç bir tepe isteyip kendi ağaçlarını dikeceklerini, orada kavga etmeyeceklerini ve herkesin kendi ağacının dibine gömülmesini istiyor.
- 17:16Oyunculuk Kariyeri ve Tutum
- Konuşmacı, oyunculuk kariyerinde ön plana çıkmaktan ve star olmaktan çekingen davranmasının altında ekonomik ihtiraslarının çok fazla olmadığını belirtiyor.
- 19 yaşında Dormen Tiyatrosu'na girdiğini ve 20 yaşına profesyonel bir tiyatro oyuncusu olarak bastığını, Haldun Dormen'in yanında çok güzel bir örnek olduğunu anlatıyor.
- Yıldız Hanım, Müşküt Abi, Erol Keskin, Altan Nisa, Turgut Baba ve Muazzez Kurtoğlu gibi birçok hocasının yanında kendini öğrenci olarak hissettiğini ve bu keyfini yaşadığını ifade ediyor.
- 19:52Genç Yeteneklere Destek
- Yıllardır genç yeteneklere kapılarını açtığını, el verdiğini ve onlar için kurslar düzenlediğini belirtiyor.
- Tiyatroyu hem öğrettiğini hem de sevdirdiğini, ancak günümüzde tiyatrocu adayları için çok az özveri göze alabilecek genç olduğunu düşünüyor.
- Tiyatroyu sadece vitrin olarak değil, asıl işi olarak görmek gerektiğini, tiyatroyla yapılacak bir iş olmadığını vurguluyor.
- 22:07Tiyatro ve Televizyon İlişkisi
- Tiyatro kökenli oyuncuların televizyon dizilerinde rol almalarıyla birlikte televizyon dizilerinin kalitesinde yükselme gözleniyor.
- Konuşmacı, bu durumun yüzde doksan oranında olumlu olmadığını, tiyatrocu oyuncuların televizyona geçişiyle seyirci beğeni düzeyinin çok aşağılara çekildiğini düşünüyor.
- Kendisinin de TRT'de "Aksaçlı Delikanlılar" dizisinde rol aldığını ve aynı zamanda prodüktör ve yapımcı olduğunu belirtiyor.
- 23:21Tiyatro ve Televizyon Projeleri
- Televizyona yönelik daha geniş kitlelere yönelik projeler yapmak için karşı olmadığını, daha çok kitlelere ulaşmak ve kendilerini hatırlatmak için bunun yararlı olduğunu düşünüyor.
- Tiyatronun gişesine televizyonun katkısı olduğuna inandığını ve tiyatroya gidemeyen izleyicileri bir şeyler paylaşması açısından önemli olduğunu belirtiyor.
- Önümüzdeki günlerde olgunlaştırdığı projeleri sunacağını söylüyor.
- 24:24Gençlere Tavsiyeler
- Tiyatrocu olmak için sevmek yetmediğini, kara sevdalı olmak gerektiğini, özel hayatı bile olmaması gerektiğini vurguluyor.
- Özel tiyatrocu olmaya karar vermişse bunun altını çizmek gerektiğini, tiyatrodaki koşulların özel tiyatrolardan çok farklı olduğunu belirtiyor.
- Konservatuvara giremeyen gençlerin de tiyatroya geçmek isteyenlerin engellemeyle karşılaştığını, ancak gönül vermişse bir yolu mutlaka bulunacağını, kurslar ve okulların var olduğunu söylüyor.