Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Empati" adlı programda sunucu, çoklu yeteneklere sahip sanatçı Şevval Sam ile bir röportaj gerçekleştiriyor. Şevval Sam, oyunculuk ve müzik kariyeri olan, "Gülbeyaz", "Süper Baba Bodrum Masalı", "Yasak Elma" gibi dizilerde rol alan ve "Karadeniz", "Has Arabesk", "Tango" gibi albümler çıkaran bir sanatçıdır.
- Röportajda Şevval Sam'ın hayat hikayesi, müzik ve oyunculuk kariyeri, kendini onarma yolculuğu ve felsefi düşünceleri ele alınıyor. Video, Şevval'ın çocukluğundan başlayarak, ailesinin etkisi, müzik kariyerindeki gelişimi, aşk kavramı, misyon ve duyarlılık gibi felsefi konulara değiniyor. Ayrıca Adana'nın tek kadın otomobil tamircisi Medya Duru'nun hikayesi ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında eğitim alanında önemli bir yere sahip Ayşe Sıdıka Avar'ın hayatı da anlatılıyor.
- Röportajın son bölümünde Şevval, çocuk sevgisi, hayal kurma ve çocuk gelişimi konularında samimi görüşlerini paylaşıyor. Özellikle çocukların eksi altı yaş dönemindeki deneyimlerinin gelecekteki davranışlarını nasıl etkilediği ve sevgi dili kavramı üzerinde duruyor. Program sonunda Şevval'in "Hayal Kurma Oyun" adlı şarkısı dinleniyor.
- 00:15Şevval Sam'ın Tanıtımı
- Program sunucusu, çoklu yeteneklere sahip ve çok çalışkan bir meslektaşı Şevval Sam'ı davet ettiğini belirtiyor.
- Şevval Sam, "tek eylemim üretmek" diyerek sürekli çalıştığını ve şikayetle yaşayan biri olmadığını ifade ediyor.
- Hayata bağlayan ve iyileştiren tek şeyin çalışmak ve üretmek olduğunu, ölçülü bir iyimserlik esas olduğunu vurguluyor.
- 01:42Şevval Sam'ın Hayatı ve Çalışmaları
- Şevval Sam, şarkılarının insanların acısına şifa olabileceğini ve yazdıklarının yalnızlığı kırabileceğini düşünüyor.
- Kendisini "çorba gibi" tanımlıyor ve insanın travmalarına tutunup kendini var ettiğini belirtiyor.
- Bilginin gerçek anlamda bir güç olduğunu düşünüyor.
- 02:58Oyunculuk Kariyeri
- Şevval Sam'ın "Gülbeyaz", "Süper Baba", "Bodrum Masalı", "Yasak Elma" gibi dizilerde rol aldığını hatırlatıyorlar.
- İlk dizisinde Cem Behran'la oynadığını ve ondan çok şey öğrendiğini, ikinci dizisinde Haluk Abi ile çalıştığını belirtiyor.
- Cem Behran'ın oğlunun tiyatroya aşık olduğunu ve "bundan hiçbir şey olmayacak" dediğinde tiyatroya yönlendirdiğini anlatıyor.
- 04:40Müzik Kariyeri
- Şevval Sam'ın 2006'da "Karadeniz 1", 2008'de "Karadeniz 2" ve 2022'de "Rakı Severiz" albümlerini çıkardığını belirtiyorlar.
- "Rakı Severiz" albümünün rock şarkılarını alaturka formunda yeniden deneyimlediği bir deneysel proje olduğunu açıklıyor.
- Albümde her şarkıyı milimetre milimetre yeniden düzenlediğini, normalde rock şarkılarında kullanılan davul, bas gitar ve klavyenin yerine kanun, keman, klarnet ve ritim kullandığını anlatıyor.
- 06:33Müzik ve Oyunculuk İlişkisi
- Şevval Sam'ın müzik kariyerinin oyunculuğa çok benzediğini, herkesin bildiği şarkıları kendi duyduğun biçimde yeniden okuduğunu belirtiyorlar.
- İyi yapılmış bir şarkının hangi forma girerse girsin özünden ve güzelliğinden hiçbir şey kaybetmeyeceğini düşünüyor.
- Oyunculukta bir duyguyu beş farklı şekilde ifade edebildiğini, müzikte de benzer bir durum olduğunu vurguluyor.
- 09:04Kendini Onarma Süreci
- Konuşmacı, kendini onarma sürecinin zorluğunu ve bu süreçte ne yapması gerektiğiyle ilgili bilgi eksikliği nedeniyle yaşadığı zorlukları anlatıyor.
- Uzun vadede kendini onarma çabası büyük bir ödül olabilir, ancak bazı insanlar travmalarına tutunarak kendilerini var ediyor ve bu travmaları bahane haline getiriyor.
- Konuşmacı, onarma sürecinde tuzaklara düşmemek gerektiğini ve mucizeyi dışarıda aramak yerine içeride aramak gerektiğini vurguluyor.
- 11:30Güç Algısı
- Güç algısı kişiye göre değişebilir; güzel bir kadın için güzellik, ağzı laf yapan biri için kandırabilme yeteneği güç olabilir.
- Konuşmacı, bilginin gerçek anlamda bir güç olduğunu ve kendini geliştirmiş bir insanın daha az yara alabileceğini, daha alçakgönüllü bir biçimde hayatını yönetip beklentilerini yükseltmeyeceği için daha sıklıkla ve kısa yoldan mutluluğa ulaşabileceğini düşünüyor.
- Vazgeçebilmek de bir güç olarak görülüyor ve konuşmacı kendi yolculuğunda şöhret, para, başarı gibi yerlere değil, anlam arayışı odaklı olduğunu belirtiyor.
- 13:15Aile Kavramı
- Konuşmacı, biyolojik bağların olduğu geniş anlamda aile kavramını yaşamadığını, ancak duygusal anlamda aile kavramını güçlü bulduğunu ifade ediyor.
- Seçtiği ruhsal olarak yalnız hissettirmeyen ve güvenebileceği insanlardan oluşan ailesini çok kıymetli bulduğunu belirtiyor.
- 14:30Çocukluk ve Gençlik Dönemi
- 1972 yılında Adana'nın bir köyünde doğan kişi, tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir ailenin çocuğu olarak büyüdü.
- Çocukken traktöre binmeyi, motorlu taşıtlara ilgi duymayı ve ev işlerinde yardım etmeyi seviyordu.
- Tamirat ve tadilat işlerine meraklı olan kişi, radyo gibi elektronik cihazları tamir etmeye çalışıyordu.
- 17:23Evlilik ve Aile Hayatı
- 1990 yılında 18 yaşında görücü usulüyle evlendirildi ve bu durum onu ikilemde bıraktı.
- Evliliği hayal kırıklığı yaratabilirdi ancak ailesinin sevgisi ona yetiyordu.
- Eşini seviyordu ve birlikte vakit geçirmek keyifli buluyordu, ortak ilgi alanları olan tamirat konusunda birbirlerine yardım ediyorlardı.
- 20:26Eşinin Kaza Geçirmesi
- 2010 yılında 38 yaşında iken eşinin işyerinde bir kaza geçirmesi ve hastaneye kaldırılmasıyla hayatının dönüm noktası oldu.
- Eşinin yatağa bağlı kalacağını ve çalışamayacağını öğrenince mahvoldu, ancak lise ve üniversite çağında çocukları için güçlü olmak zorunda kaldı.
- Eşini iki hafta hastanede refakat ederek ayağa kaldırdı ve eve döndü.
- 22:39Eşinin Hastalığı ve Çözüm Arayışı
- Konuşmacı, eşinin hastanede iken nasıl geçineceklerini ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayacaklarını sorguluyor.
- Konuşmacı, evde çamaşır makinesi tamir edilmesi gerektiğinde mekanikten anladığını ve bu konuda daha da çalışıp bir çözüm bulabileceğini düşünüyor.
- Konuşmacı, vefa duygusuyla büyüdüğünü ve sevginin ne anlama geldiğini çok iyi bildiğini, kimse kimseyi yarı yolda bırakmayacağını belirtiyor.
- 24:13İş Arayışı ve Aşçı Olma Fırsatı
- Konuşmacı, bir mesleğin olmadığı halde ne iş olsa yapabileceğini söylüyor, ancak aylar geçtikçe elde avuçta ne varsa tükenmeye başlıyor.
- Mahallede yürürken bir oto tamircinin camında aşçı aranıyor ilanını görüyor ve bu şansı değerlendirmeye karar veriyor.
- Konuşmacı, tamirat konusunda iyi bildiğini ve güzel yemek yapan bir kadın olduğunu belirtiyor.
- 25:57Aşçı Olarak İşe Başlama
- Konuşmacı, tamircinin yüzüne bakarak enerjisini okuyup zarar görüp görmediğini kontrol ederek işe başlıyor.
- Sevinçten havalara uçan konuşmacı, çocukluğunda motorlu taşıtlara meraklı olduğunu ve şimdi ilgi alanlarının toplandığı bir dükkanda aşçı olduğunu belirtiyor.
- Konuşmacı, yemek yaparken çaktırmadan ustaları izleyip, boşluk bulduğunda teknik sorular sorarak ilgi çekmeye çalışıyor.
- 28:01Kendini Geliştirme ve Ehliyet Alma
- Bir yıl, iki yıl geçtikten sonra egzoz muayenesi ve araç bakımı yapmaya başlıyor, ustalar onunla şakalaşıyor.
- Konuşmacı, kendini geliştiriyor, ehliyet alıyor ve oto tamirciye gelen araçların şoför koltuğuna geçip pratik yapıyor.
- Konuşmacı, becerinin ve yeteneğin cinsiyeti olmadığını, kendisinin namusunla çalışan, çalışkan ve özverili biri olduğunu vurguluyor.
- 29:54Kamyon Arızası ve Başarı
- Bir gün dükkana erzak getiren kamyon arızalanıyor ve diğer ustaların başka işlerle meşgul olmasını fırsat bilip kamyonun motorundaki arızayı gideriyor.
- Kamyon şoförü ve ustalar şaşırıp kalırken, ustabaşı "yeni bir ustamız var, bize yeni bir aşçı lazım" diyerek herkesi güldürüyor.
- 2014 yılında 42 yaşında resmen bir ev hanımı iken oto tamircisi bir kadın olan konuşmacı, hayatın sürprizlerle dolu olduğunu ve çocukluğundan beri merakı, hevesi ve çalışkanlığı sayesinde bu başarıyı elde ettiğini belirtiyor.
- 31:19Hayat Felsefesi ve Tutumu
- Konuşmacı, hayatın zor olduğunu ancak hiçbir zaman yılmayı kendine yakıştıran bir kadın olmadığını, güçlü bir kadın olduğunu ve her zaman bir B planı olması gerektiğini öğrendiğini söylüyor.
- Eşini çok sevdiğini, onun en yakın yol arkadaşı, en yakın dostu ve çocuklarının babası olduğunu, sevgi gördüğünden buna kıymet verdiğini belirtiyor.
- Konuşmacı, ailesinin seçtiği yolda inatçı olduğunu, yanlış bir şey olursa tamir edeceğini ve hayatın kendisine getirdiği hikayenin hep kendisinin olduğunu düşünüyor.
- 34:23Adana'nın Tek Kadın Tamircisi Medya Duru
- Medya Duru, Adana'nın tek kadın otomobil tamircisi olup 53 yaşında.
- Ailesinin ve evin ihtiyaçlarını oto tamirciliğinden kazandığı parayla karşılıyor ve evlatlarını okutuyor.
- Medya, ev hanımlığı ve oto tamirciliğini severek ve kendine güvenerek yapıyor, kimseye muhtaç olmamak için bu işe devam ediyor.
- 37:32Medya Duru'nun Hayat Hikayesi
- Medya Duru, 1972 yılında Adana'nın bir köyünde doğmuş, annesi babası tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor.
- 1990 yılında 18 yaşında görücü usulüyle evlenmiş ve eşini seviyor.
- Eşinin işyerinde kaza geçirmesi ve çalışamaması üzerine oto tamircisi dükkanında aşçı olmuş, bir gün kamyonun motorundaki arızayı gidererek Adana'nın tek kadın otomobil tamircisi olmuş.
- 38:42Kendini Onarma ve Donanım
- Herkesin kendini yönetebilme gücü var, ancak buna ne kadar emek vermek istediği ve tuzaklara düşmeden kararlı bir biçimde kendi karnını deşebildiği önemli.
- Donanımlı olmak kendini onarmak için gerekli, donanırken de onarılıyorsun.
- Hayat son güne kadar onarman gereken her parçayı senin önüne servis ediyor, her aşamada kimi ilişkilerle, kimi başka deneyimlerle.
- 40:52Medya Duru'nun Sanayi Merakı
- Medya Duru, çocukluğunda sanayi merakı beslemiş ve kendi arabasını tamir etmeyi sevmiş.
- Mekanik, arabalar, motorlar gibi konulara ilgi duyuyor ve bunları kolaylıkla tanımlayabiliyor.
- Fonksiyonaliteyi çok seven biri olarak evde soğan gözlüğü, sarımsak ezicisi gibi fonksiyonel aletler bulunduruyor.
- 43:19Fonksiyonalite ve Hayat
- Medya Duru için herhangi bir şey fonksiyonalite haline dönüştüğünde inanılmaz bir mutluluk veriyor.
- Hayatındaki krizleri çözmek için söküp takma becerisine sahip.
- Mikro ve makro düzeyde birbirini izleyen sistemler olduğunu düşünüyor ve alet edevatın işlevselliğini kendi hayatında da kullanıyor.
- 44:52Çocukluk ve Oyunculuk Deneyimi
- Konuşmacı, Leman Sam'ın kızı olduğunu ve bu durumun hem eğlenceli hem de zaman zaman sıkıcı olabileceğini belirtiyor.
- Oyunculuk deneyimini, hikayeyi önce tanımlama, sonra anlama ve dönüştürme süreci olarak tanımlıyor.
- İlk başlarda hikayeyi dramatik ve acılı bir yerden hissediyordu, ancak zamanla eksiklikleri ve karşılaşmaları anlayarak hikayesini yukarıdan bakmaya başladı.
- 47:46Aile İlişkileri ve Müzik
- Babasıyla ilgili çok az bilgi olduğunu ve hikayeyi geliştiremediklerini, geçmişteki bilgilerin envanter değeri olduğunu belirtiyor.
- Ablası Naz'ın da şarkı söylediğini ve üçünün bir arada seyrettiğini anlatıyor.
- Annelerinin hayatta kalmak için müziği seçtiğini, ancak zamanla müzikin sanat olduğunu anladıklarını söylüyor.
- 50:17Müzik ve Hayat İlişkisi
- Kendisiyle ilgili bir tanımlama olduğunu ve "canım fanlar canım var" cümlesini sahiplendiğini belirtiyor.
- Müzikin doğada herkesin yaratılıp öyle yaşadığı bir şey olduğunu, kuşların uçması gibi doğal bir şey olduğunu düşünüyor.
- İşini mistifike etmek veya yüceltmek peşinde olmadığını, hiçbir şeyi kutsamayı sevmediğini, verilen şeyin hakkını vermek gerektiğini vurguluyor.
- 51:53Aşk Hakkında Düşünceleri
- Aşkın zaman içinde değiştiğini, başlangıçta "aşk acı çekmektir" diye başladıklarını, sonra "aşk olmak için" demeye başladıklarını anlatıyor.
- Aşkın insan kendini evcilleştirme gibi saçma sapan yorumlar yaptıklarını belirtiyor.
- Güncel cümlesinin "aşk tek kişilik bir şey" olduğunu söylüyor.
- 52:53Aşk ve İlişkiler
- Konuşmacı, aşkın tek kişilik olduğunu anlamasının geçmişten getirdiği deneyimler ve okuduğu kitaplardan kaynaklandığını belirtiyor.
- Aşkın bir kimya olduğunu ve bu kimyanın bedende devdiyse, bunun kişinin kendisiyle ilgili olduğunu vurguluyor.
- Montaigne'in "aşk üremek için bir aldatmacadır" sözünü aktarıyor ve aşkın dünyevi bir şey olduğunu ifade ediyor.
- 55:14Karavan Hikayesi
- Konuşmacı, hayatında bir prenses olduğunu ve bu prensesin bir karavan olduğunu belirtiyor.
- Kamuran abisinin hastalandığında karavanı kendisine vermesini ve minibüs kullanma hissine aşık olduğunu anlatıyor.
- Çocukluğunda güçlü olma arzusunun erkek gibi olma kodlarına dönüştüğünü ve ileriki yaşlarında bu paternle vedalaşma sürecine girdiğini söylüyor.
- 58:03Misyon ve İdealler
- Her insanın bir misyonu olmak zorunda olup olmadığı sorgulanıyor ve misyonun hayatın anlamlandırma aşamasında insanın tutunabileceği bir tanımlamaya dönüşebildiği belirtiliyor.
- Kolektif bilinç evriminde bize düşen bir pay olabileceği ve bu payın bir misyon olabileceği ifade ediliyor.
- Misyonun amorf bir şey olmadığını, ruhun özgürleşmesi için yapman gereken şeylerle ilgili olduğunu ve vicdan, hayat ve farkındalık üçgeninde tezahür ettiğini açıklıyor.
- 1:01:09Duyarlılık ve Kayıtsızlık
- Duyarlılık ve kayıtsızlık arasında hangisinin insana daha iyi hissettirdiği sorgulanıyor.
- Duyarlılığın empati ve başkasının acısını anlama imkanı sağladığı, kayıtsızlığın ise bazı paradokslar yarattığı belirtiliyor.
- Duyarlı olanların daha çok acı çektiği, duyarsız olanların ise daha az acı çektiği ifade ediliyor.
- 1:02:43Kahramanlık
- Kahramanlık kavramı sorgulanıyor ve bazen hiç görünmeyen birinin de bir kahraman olabileceği belirtiliyor.
- Konuşmacı, hayatının boyunca izlediği, gördüğü ve okuduğu her yerden kodlar toplamaya çalıştığını söylüyor.
- "Karınca Z" çizgi filmi örneğiyle, kahramanlık kavramının farklı şekillerde görülebileceğini ve küçük bir karınca yuvasının bile büyük idealler ve misyonlar barındırabileceğini anlatıyor.
- 1:04:43İstanbul'da Çocukluk ve Aile
- 1901 yılında İstanbul'un Cihangir bölgesinde dünyaya gelen kişi, sıcak ve sevgi dolu bir yuvada büyüdü.
- Aile bağları kuvvetliydi ve haftada birkaç defa annenin ve babanın aileleriyle bir araya geliyordu.
- Annesi ve babası eğitimine önem veren insanlardı, özellikle babası kız çocuklarının okuması gerektiğini sürekli vurguluyordu.
- 1:05:35Kayıplar ve Eğitim
- İlkokul yıllarında tamamen bir kitap kurduna dönüşen kişi, 1913 yılında 12 yaşında babasını kaybetti.
- Babasını kaybetmekten dolayı çok üzgün ve kahroluyordu, ancak annesine ve kız kardeşlerine yardımcı olmaya çalışıyordu.
- Babasına verdiği sözle sıkı sıkı tutunarak derslerine daha fazla asılıyordu.
- 1:06:51Annenin Vefatı ve Yeni Sorumluluklar
- Babasını kaybetmekten sonra annesi de 12-13 yaşındayken hayata veda etti, böylece öksüz kaldı.
- İlk kayıpta annesine destek olmak ve kardeşlerinin bu süreçten az etkilenmesini sağlamak istiyordu.
- Anneyi de kaybedince evin hem annesi hem babası olmak ve kardeşlerine göz kulak olmak zorunda kaldı.
- 1:08:15Eğitim Hayatı ve Evlilik
- 21 yaşında Çapa Kız Öğretmen Okulundan mezun olan kişi, Beşiktaş'ta bir ilkokulda vazifeye başladı.
- Okulda tanıştığı bir beden eğitimi öğretmeniyle evlendi ve evlilik hayatının çok iyi gittiğini belirtti.
- 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve eğitim alanındaki gelişmeler onu çok sevindirdi.
- 1:08:45Anne Olma ve Gelecek Endişesi
- 1924 yılında 23 yaşında bir kız çocuğu olan kişi, evladının üstüne titriyordu.
- Babasının sözleri kulaklarında yankılanırken, aileden öğrendiği her şeyi kızına aktarmaya çalışıyordu.
- 23 yaşında anne olmanın endişesini, sağlıklı olmak ve ölmemek istemesiyle birlikte, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu yılların motivasyonunu ve enerjisini hatırlayarak umutlu olduğunu belirtti.
- 1:10:32İzmir'de Yeni Hayat
- Eşinin tayini İzmir'e çıkınca oraya yerleştiler ve bir Musevi mektebinde ve İzmir Amerikan Kız Koleji'nde Türkçe öğretmenliği yaptı.
- Musevi mektebinde çalışması çevrede önyargı yarattı ve modern yaşantısı göze batıyordu.
- Cumhuriyetin ilk yıllarında da olsa, eğitim hakkından mahrum kalmasını istemeyen kişi, özellikle kız çocuklarının ve kadınların eğitimi için çok çalışıyordu.
- 1:11:23Eğitim Çalışmaları ve Atatürk'ün Daveti
- İzmir Kadınlar Hapishanesindeki mahkumları okuma yazma öğretiyordu.
- Kendi yaşadıklarından dolayı özellikle kız çocukların neye ihtiyaçları olduğunu ve nasıl güçlenmeleri gerektiğini çok iyi biliyordu.
- Atatürk, onunla röportaj yapmak isteyenlerin yoğun baskısına rağmen, ona doğudaki kız çocuklarını okutmasını istedi.
- 1:13:16Evlilik Sorunları ve Ayrılık
- 20'li yaşlarında büyüyen mücadelenin 30'lu yaşlarında da devam ettiği, daha fazla insana ve hayata dokunmak istediği belirtildi.
- Sürekli dışarılarda olmak ve misyon sahibi bir kadın olmak, evliliğine zarar verdi.
- 1937 yılında 36 yaşındayken 15 senelik evliliğini sonlandırdı ve ideallerinin uğruna evliliğinin zarar gördüğünü kabul etti.
- 1:14:57Evlilik ve Misyon
- Her çift birbirinin misyonunu üstlenmek zorunda değildir, desteklenmeyen bir ilişki kurumsal olarak sürdürülemez.
- Konuşmacı, evliliğinin bitse de tüm kız çocuklarını daha iyi yetiştirebilmek için elinden gelenin fazlasını yapıyor.
- Ankara ve Bolu'da görevlerine devam ederken, eğitim çalışmalarının şehirleri aşıyor ve daha çok tanınıyor.
- 1:16:00Atatürk'ün Mirası ve Elazığ'daki Görev
- 1938 yılında Atatürk'ün hayatını kaybetmesi üzerine, eğitim alanında görevlendiren Atatürk'ün mirasını korumak için var gücüyle çalışıyor.
- 1939 yılında 38 yaşında Elazığ'a atanıyor ve at ve katır sırtında, kamyonla köy köy dolaşarak kız çocuklarını topluyor.
- Elazığ'dan, Tunceli ve Bingöl'den öğrenci topluyor, annelerin yalvarmalarına rağmen kız çocuklarını yatılı okullara dağıtıyor.
- 1:16:46Kız Çocuklarına Yönelik Çalışmalar
- Temas ettiği her çocuğa sevgi veriyor, onlara annelik yapıyor, iyi beslenmelerini ve sağlıklı yaşam sürmelerini sağlıyor.
- Anadolu gezilerine götürüyor, okullar tatil olunca her birini atların ve katırların sırtında evlerine teslim ediyor.
- Bu çalışmalarıyla uluslararası röportajlara konu oluyor ve 1950 yılında 49 yaşında Amerika'ya davet ediliyor.
- 1:17:32Koşulsuz Sevgi ve Misyon
- Elazığ'daki sürecinde koşulsuz sevgiyle dünyayı değiştirebileceğini düşünüyor ve bu sevgiyi onların gözlerinden geri almak onu yükselten bir süreçti.
- Koşulsuz sevgi matematiksel olarak kendisini buraya kendi kendine getirdiğini düşünüyor.
- Amerika'da araştırmalarda bulunup eğitimler alıyor, ülkeye dönünce de kız çocuklarını topluma kazandırma konusuna devam ediyor.
- 1:19:04Kız Çocuklarına Yönelik Motivasyon
- Annesiz babasız büyümüş bir kız çocuğu olarak, kız çocuklarının üzerine titremesinin sebebi kendi çocukluğunu onarmak ve iyileştirmek olabilir.
- Kız çocuklarının çektiği acıyı yüreğinin en derininde hissettiği için onların bu acıları çekmemesi için çaba gösteriyor.
- Kız çocuklarının her mutluluğu, geçmişte yaşadığı acıları ve içindeki boşluğu şifalandıran bir şey haline dönüşüyor.
- 1:19:59İstanbul'daki Görev ve Emeklilik
- Elazığ'da 20 sene görev yaptıktan sonra yeni görev yerine İstanbul oluyor ve 50'li yaşlarını da eğitime adayarak geçiriyor.
- 1960 ihtilali'nden sonra Kız Teknik Eğitim Müdürlüğü'ne getiriliyor ve bu görevi 7 yıl sürdürüyor.
- 1967'de 66 yaşındayken emekli oluyor ve tüm çocukların kahramanı oluyor.
- 1:20:30Kahramanlar ve Son Yılları
- Birinci kahramanı babası, ikinci kahramanı Mustafa Kemal Atatürk, üçüncü kahramanı ise onların kendisine kahraman demeleri.
- Kahraman olmak için değil, yaptığı şeyle kahraman olmak onların ruhunda güzel bir yer edinip onların kahramanı olmak onun için en büyük ödül.
- 1979 yılında 78 yaşındayken hayata veda ediyor ve tarih onu unutmayacak.
- 1:24:01Ayşe Sıdıka Avar'ın Hayatı
- 1901 yılında İstanbul'da Cihangir'de dünyaya geliyor, annesi ve babası eğitimine önem veren insanlar.
- 1913-12 yaşındayken babasını kaybediyor, 1915'te annesini de kaybediyor ve 21 yaşında Çapa Kız Öğretmen Okulu'ndan mezun oluyor.
- Beşiktaş'ta bir ilkokulda vazifeye başlıyor, tanıştığı bir beden eğitimi öğretmeniyle evleniyor ve 23 yaşında anneliği tadıyor.
- 1:25:11Çocuk Şarkıları Albümü
- Çocuklar için tamamen çocuk şarkılarından oluşan bir albümü var ve "Nannom" ismine bayılıyor.
- 2016'da bu albüm ortaya çıkıyor, başlangıçta biri ondan bir çocuk şarkısı istemiş, sonra altı tane şarkı yapmış.
- Çocukluğunda ağır travmaya şiddet gören, ruhu ortadan ikiye ayrılan biri her zaman bunları bir şeye hikayeleştirip iyileştirme şansına eremiyor.
- 1:26:39Çocukların Eğitim ve Sevgi Dili
- Eğitim seviyesi ve bilinç seviyesi düşük olan kişiler, içlerinde açtığı yaralar yüzünden yıllar sonra toplumun başına geçip milyonlarca çocuğun hayatını ikiye ayırabiliyor.
- Çocukların mutlu şarkılar söylemesi ve sevginin ne anlama geldiğini bilmeleri önemlidir.
- Sevgi dili, eksi altı yaş döneminde belirlenen veya çocuğun bilinçaltına yerleşen bir şeydir ve bu dönemde sevgiye dair daha fazla cümle kurmak daha mutlu bir hayat için önemlidir.
- 1:28:42Uyku Öncesi Albümü
- Albümde sevgi, birliktelik, paylaşma, oyun, uykuya huzurla geçme ve uyku öncesi konuları ele alınmaktadır.
- Uyku öncesi albüm, ebeveynler için ve çocuklar için büyük bir paylaşım kaynağıdır.
- Albümde sağlıklı beslenme ile ilgili ve kendini olduğu gibi kabul etme ile ilgili iki öykü bulunmaktadır.
- 1:29:29Hayal Kurma Yetisi
- Konuşmacı, çocuk gibi hayal kurabilme yetisine sahip olduğunu ve bu yetinin çok temiz olduğunu belirtmektedir.
- Çocuk tiyatrosunun yetişkin tiyatrosundan daha zor olduğunu ifade etmektedir.
- Konuşmacı, beş yaşındaki Şevval'e "hayal kurmaya devam et" diyerek tebrik etmektedir.
- 1:31:49Çocuk Sevgisi ve Ebeveynlik
- Konuşmacı, çocuk dünyasını, sonsuz hayal evrenini, koşulsuzluğu, bağımsızlığı ve sınırsızlığı sevdiğini belirtmektedir.
- Geleceklerine karşı bir sorumluluğumuz olduğunu, sadece bizim değil başkalarının çocuklarına karşı da büyük bir sorumluluğumuz olduğunu unutmamamız gerektiğini vurgulamaktadır.
- Konuşmacı, sorunlu çocuklar gördüğümüz zaman tedaviye ebeveyninden başlamamız gerektiğini ifade etmektedir.