• Buradasın

    Empati Programı: Sanatçıların Hayat Hikayeleri

    youtube.com/watch?v=wMTYDhtA4V4

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Empati" adlı programın bu bölümünde sunucu, çeşitli sanatçılarla röportajlar gerçekleştiriyor. Programda Zuhal Olcay, Derya Özer, Mürvet Hanım ve bir kadın hakları aktivisti gibi farklı sanatçılar ve yazarlar yer alıyor.
    • Video, sanatçıların hayat hikayelerini kronolojik olarak anlatıyor. İlk bölümde Zuhal Olcay'ın kariyeri ve Can Gürzap hakkında anıları, ardından Derya Özer'in müzik yolculuğu, Mürvet Hanım'ın Yeşilçam kariyeri ve kadın hakları aktivistinin mücadeleleri ele alınıyor. Program, sanatçıların çocukluk anıları, eğitim hayatları, kariyerlerindeki dönüm noktaları ve kişisel değerleri üzerine odaklanıyor.
    • Röportajlarda yetenek, çalışma, kadın olmanın zorlukları, evliliklerin etkileri ve sanatın insanı nasıl etkilediği gibi konular da tartışılmaktadır. Son bölümde Zuhal Olcay ile Duygu Asena'nın hayatı ve çalışmaları hakkında sohbet edilmekte, "Servi Nine" dizisindeki rolü ve diğer önemli sahne çalışmaları anlatılmaktadır.
    00:15Programın Tanıtımı ve Konuk
    • Programın 52. bölümü ve özel bir konuk olan Zuhal Olcay ile birlikteyiz.
    • Zuhal Olcay, sinemada, tiyatroda ve müzikte önemli bir kariyer yapmış bir oyuncu.
    • Zuhal Olcay, "Kel Keldiva" oyunu ve yoğun bir konser programıyla meşgul.
    01:11Can Gürzap'ın Anısı
    • Can Gürzap, değerli bir tiyatro insanı, hoca, yönetmen ve oyuncu olarak anılıyor.
    • Zuhal Olcay, Can Gürzap'ı değerli bir hocası, meslektaşı ve arkadaşı olarak tanımlıyor.
    • Can Gürzap, bilgisi, görgüsü ve yetenekleriyle kibirli olmadan iletişim kurabilen bir meslek büyüğüydü.
    04:25Yetenek ve Sanat Hakkında Sohbet
    • Yetenek doğuştan getirilen bir hediye olarak tanımlanıyor.
    • Yetenek olmadan çok çalışarak bir şeyler yapılabilir, ancak yetenek büyük bir faktör.
    • Sanatın iyileştirici ve dönüştürücü gücü vurgulanıyor, seyircinin tiyatro sonrası mutlaka bir şekilde etkilendiği düşünülüyor.
    06:49Müzikle Tanışma
    • 1996 yılında Şırnak'ın Cizre ilçesine bağlı Kasrik köyünde dünyaya gelen kız, altı kardeşin en büyüğü olarak çocukluğunda sık sık ağlıyor.
    • Babası, onu susturmak için bağlama çalıp türkü söyleyince susmasını fark ediyor ve bu terapi gibi bir yöntem olarak kullanıyor.
    • Köydeki yaşam şartları zor olduğu için babası kızı okula göndermekte çekingen davranıyor, ancak kızın en büyük hayali okula gitmek.
    07:37Okula Gitme Hayali
    • Birinci sınıfın ilk günü arkadaşını mavi önlükle okula giderken görünce kız çok üzülüyor ve günlerce ağlıyor.
    • Babası kızı sakinleştirmek için bağlama çalıyor, kız da bu enstrümanı her geçen gün daha iyi öğreniyor.
    • Okula gitmeyi çok isteyen kız, yaralı hissediyor ve kendini eksik, yetersiz, şanssız ve üzgün hissediyor.
    08:43Aile Desteği
    • Babanın bağlama dersleri yanında, annesi de büyük bir fedakarlık göstererek kız ve kardeşlerine okuma yazma öğretiyor.
    • Sokaklardan topladığı kitap ve defter parçalarını birleştirip defterler ve kitaplar yapıyor ve ders anlatıyor.
    • Dokuz yaşına gelince babası kızı okula göndermeye karar veriyor ve mavi önlüklerle okula başlıyor.
    09:31Okul Hayatı
    • Okula gidecek olmak kızı çok mutlu ediyor ve annesinin desteği sayesinde sene kaybı yaşamadan direkt üçüncü sınıftan okula başlıyor.
    • Bağlama çalma tutkusu devam ediyor ve her fırsatta bağlama çalıyor, kendini daha iyi, daha mutlu ve daha huzurlu hissediyor.
    • Ortaokul yıllarında babasından öğrendiği bağlamayı geliştirip kardeşlerine de öğretiyor.
    11:55Müzik Yolculuğu
    • On üç-on dört yaşına kadar köyde yaşayıp ilk ve ortaokulu bitirdikten sonra ailenin ve öğretmenlerinin yönlendirmesiyle Siirt'te Güzel Sanatlar Lisesi'ne gidiyor, müzik bölümünde okuyor.
    • Güzel Sanatlar Lisesi'nde sesini keşfeden öğretmenlerinin desteğiyle ses yarışmalarına katılıyor ve Malatya'daki Türk Halk Müziği Ses Yarışması'nda birincilik ödülü kazanıyor.
    • Liseyi birincilikle bitirdiğinde, eğitimine geç başlamasına rağmen bu başarıyı destekleyici ailesine, kendi tutkuna, yeteneğine ve çalışmasına borçlu olduğunu düşünüyor.
    14:15Üniversite ve Kariyer
    • 2013'te liseden mezun olup Gazi Üniversitesi Müzik Bölümünü kazanıyor ve ikinci yılında İstanbul Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Bölümünde eğitim görüyor.
    • Bağlama ve halk müziği ile başlayan yolculuğuna Türk Sanat Müziği'ni de ekliyor ve üçüncü sınıfa gelince tekrar Gazi Üniversitesi'ne dönüp mezun oluyor.
    • Türkiye'nin birçok yerinde televizyon programlarına çıkıyor, konserler veriyor, Türk Sanat Müziği dalında ödüller alıyor ve İstanbul Dragos Musiki Derneği'nin düzenlediği Türk Halk Müziği Ses Yarışması'nda albüm ödülü kazanıyor.
    16:04Hayatın Değeri
    • Ağlarken kulağına fısıldanan bağlama, onu bu noktaya getirmiş.
    • Okula gitmeseydi bile, hayatımda bir şekilde müzik amatör olarak ya da iyi bir dinleyici olarak, meraklı biri olarak hep olurdu diye düşünüyor.
    • Babasının bağlama çalması ve kızını üç yıl boyunca üzüldüğünü gözlemlemesi, kızını okula göndermeye karar vermesine etki etmiş.
    17:33Derya Özer'in Hayat Hikayesi
    • Derya Özer, Şırnak'ın Kasrik köyünde bağlama sesleriyle başlayan hayat hikayesini bugünlere kadar taşıdı.
    • Halk müziği korusuyla yaptığı çalışmalarla birlikte bireysel çalışmalarını yürütüyor ve konserler veriyor.
    • Derya Özer, çocukluğuna döndüğü anlarda giyemediği mavi önlüğe umutsuzca bakan o kız çocuğu ile karşılaşıyor ve onun hayallerini gerçekleştirmeye devam edeceğini söylüyor.
    19:41Yetenek ve Kariyer
    • Yetenek doğuştan gelir ancak onu besleyen, ortaya çıkaran ve kariyer yapmasını sağlayan aile ve çevre önemlidir.
    • Derya Özer, ilk sahneye çıkışını 5. sınıfta kıyafet balosunda "Çatılmış kaşlarınla kime düşman gibisin" şarkısıyla yaptığı anımsıyor.
    • Evdeki uzun koridoru sahne gibi kullanarak dans eden Derya, annesinin Zeki Müren ve Muazzez Abacı'ya olan hayranlığından etkilenmişti.
    22:13Çocukluk Anıları
    • Derya Özer, bir buçuk iki ay önce oturduğu evin mobilyalı olarak kiraya verildiğini görünce, emektar çalışanlarıyla birlikte evi ziyaret etmiş.
    • Evden ayrıldığı 35 yıl sonra, çocukluğunda saatlerce şarkı söylediği uzun koridoru ziyaret etmiş ve küçücük koridorda bir gelecek inşa ettiğini fark etmiş.
    • Ailesi çok anlaşamasa da, sanatçı olmada ve eğitim alımda gördüğü destek çok önemli olmuş.
    25:28Müzik Kariyeri
    • Derya Özer'in ilk stüdyo Onno Tunç'un bestesinin olduğu "Dünden Sonra" şarkısıydı.
    • "Yarından Önce" şarkısının sözlerini kendisi yazmış, Onno Tunç tarafından bestelenmiş.
    • Opera sanatçısı olmak istediğini ancak tiyatrocu olmaya karar vermiş.
    28:09Eğitim ve Başarılar
    • Derya Özer, dokuz yaşına geldiğinde Güzel Sanatlar Lisesi'nde sesini keşfeden öğretmenlerinin desteğiyle ses yarışmalarına katılmış.
    • Malatya'daki Türk Halk Müziği ses yarışmasında birincilik ödülü kazanmış ve okuldan birincilikle mezun olmuş.
    • Köyünde üniversitede okuyan ilk kız öğrencilerden biri olmuş ve kız çocuklarını okula göndermeye başlayan diğer aileler için örnek olmuş.
    29:12Kadere İnanma ve Vefalılık
    • Konuşmacı, kaderini değiştirebileceğine inanıyor ve aldığımız kararların kaderimizi tamamen değiştirebileceğini düşünüyor.
    • Vefalı olduğunu ve vefasız insanları sevmediğini belirtiyor.
    • Vefalı olmak, birinin senin için yaptığı iyilikleri unutmamak ve ona karşı sadık kalmak anlamına geliyor.
    31:05Yalnızlık ve Tek Başına Yaşam
    • Konuşmacı, gerçek anlamda yalnızlığın kötü olduğunu ancak tek başına tatile, sinemaya veya yemeğe gitmeyi sevdiğini belirtiyor.
    • Tek başına uyumak gibi durumları güzel buluyor.
    32:00Çocukluk ve Gençlik Yılları
    • 23 Nisan 1929'da Tekirdağ'ın Yoncalı köyünde doğmuş, iki yaşındayken İstanbul Fatih'e taşınmış.
    • Yoksul bir ailede büyüyen çocukken sokakta oyun oynarken, mahallede yaşayanlar onu sinemaya göndererek kafa dinlemek istemiş.
    • Filmlerden etkilenip mahallede taklitler yaparak filmleri anlatmış.
    33:01Okul ve Eğitim
    • Ailenin durumu iyi olmadığı için mahalleli para toplayarak okula yazdırmışlar.
    • Lise çağına geldiğinde Amerikan Kız Sanat Okulu'na gitmek istemiş ancak ücreti karşılayamamışlar.
    • Okula devam etmek için spor öğretmeniyle anlaşmış, sabah erken gelip sobaları yakıp yerleri silerek okula devam etmiş.
    35:34Sanat Hayatının Başlangıcı
    • Büyüyünce oyuncu, yazar veya reklamcı olmak istediğini düşünmüş.
    • Sanat okulunda "Ayşe'nin Köyü" opereti oynanırken, rolü oynamak için öğretmenlerine yalvarmış.
    • İki gün önce rolü oynayacak arkadaş kaza geçirmiş ve rol ona kalınca çok başarılı olmuş, 16 yaşında gazetelerde "yeni bir cahide doğdu" manşetleri çıkmış.
    37:56Mürvet Hanım'ın Oyunculuk Yolculuğu
    • Mürvet Hanım, tiyatro oyunculuğunda ilerleme kararı vererek okul sonralarında bir tiyatro yönetmeni ve oyuncu topluluğunda profesyonel oyunculuğa başlamıştır.
    • Tiyatro deneyimlerinden sonra ses tiyatrosuna geçmiştir ve ilk evliliğinden bir oğlun olmuştur.
    • 1950'lerde ilk filmiyle sinemaya adım atmış, çeşitli rollerde başarılı olmuş ve Yeşilçam'ın aranan isimlerinden biri olmuştur.
    40:18Çocukluk Deneyimlerinin Etkisi
    • Yoksullukla geçen çocukluğunun etkisiyle sokak çocuklarına yelek örüp kıyafetler vermiştir.
    • Yelekleri, sırtını sıcak tutan ve insanın sırtının biri tarafından desteklenmesini simgeleri için çocuklara örmüştür.
    • İkinci evliliğinde bir dublaj sanatçısıyla evlenmiş ve bu evlilikten de bir oğlun olmuştur.
    42:22Başarılı Kariyer ve Zorluklar
    • Oynadığı rollerde çoğunlukla iyi kalpli, bazen sert mizaçlı ama genelde yufka yürekli kadınları canlandırmıştır.
    • Ünü ve başarına rağmen yeteri kadar para kazanamamış, sadece geçimini sağlamıştır.
    • Kazandığı parayı ailesi ve kimsesiz sokak çocukları için harcamaya devam etmiştir.
    43:03Yeşilçam'ın Düşüşü ve Zor Günler
    • Yeşilçam'ın düşüşüyle birlikte iş yapamaz duruma gelmiş ve büyük bir karamsarlığa girmiştir.
    • Geçimini sağlamak için piyango bileti satmaya başlamış ve zor günlerde eşini el ele verip lodosçuluk yapmıştır.
    • Lodosçuluk, denizden kıyıya vuran eşyaları toplayıp satarak hayata devam etmeye çalışmak anlamına gelir.
    46:58Son Dönem ve Hatırlanışı
    • Yaşamının son dönemlerinde piyango bayisi işletirken zor günler geçirmiş ve 30 Temmuz 1983'te vefat etmiştir.
    • Çocukluğunu anlatmasıyla dikkat çeken Mürvet Hanım'ın hikayesi senaryo olarak yazılmış ve "Yumurcak Serisi" adlı film serisine dönüşmüştür.
    • Çektiği sıkıntılara rağmen her filmde yaşattığı samimi duygular onun iyi bir oyuncu olduğunu göstermiştir.
    49:58Oyunculuk ve Diğer Yetenekler
    • Oyunculuk yeteneği dışında müzik, dans ve diğer disiplinlerdeki yetenekler oyunculuğa büyük katkı sağlıyor.
    • Dünyanın gelişmiş sektörlerinde standart bir oyuncu dans eder, şarkı söyler ve çeşitli yeteneklere sahip olmalıdır.
    • Oyun atölyesi ve ilk kurulan tiyatro stüdyosunda "Kan Kardeşleri" adlı müzikal yapılmıştır.
    52:19Oyuncuların Evlilikleri
    • Oyuncuların evlilikleri genellikle zorlu olur çünkü onlar için çalışma temposu çok zor ve saatleri tuhaf olur.
    • Oyuncuların evliliği zor değil, evlilik genel olarak zor bir şeydir.
    • İki oyuncu arasındaki ilişki, başa baş giden yetenek ve kariyer durumunda yarış olabilir, ancak akıllı ve güzel insanlar bunu ailenin yararına kullanabilir.
    55:15Mesleki Seçimler ve Evlilik
    • Seçimler farklı yönlere gitmeye başladığında, eşler birbirini rahatsız edebilir.
    • Konuşmacı mesleki seçimlerini genellikle kendisi alıyor.
    • Oyunculuk dışında sadakat ve anlayış da evlilikte önemli faktörlerdir.
    56:02Anne Olmak ve Tek Çocuk Olmak
    • Konuşmacı, kızı olduğu için ve hayatta güvenebileceği bir varlık olduğu için çok şanslı hissediyor.
    • Çocuk sahibi olmak meselesini abartılmasından yana değil, bazı insanların çocuk sahibi olmak istemediğini anlıyor.
    • Tek çocuk olmanın olumlu yanları varken, ilgi odağı olmak problemi gibi olumsuz yanları da vardır.
    59:08Kariyer ve Öğretmen
    • Firuzan'ın eserinden uyarlanan "Gecenin Öteki Yüzü" konuştukları için çok değerli ve önemli bir iş.
    • Konuşmacı, Okan Uysal'ın kendisine "oyuncu olmalısın" demiş olduğunu ve ona çok şey borçlu olduğunu belirtiyor.
    1:00:17Hayat Yolculuğu ve Kararlar
    • Konuşmacı, hayatında etkili olan kişilerden birinin kendisine ulaşmasıyla birlikte kararlı bir karar verdiğini belirtiyor.
    • İzmir'de Devlet Tiyatrosu'nda çalışırken, İstanbul'dan sonra bir hayatın içinde olduğunu hissetti ve kırıp dökmeden nasıl çıkacağı sorusunu sordu.
    • Okan Uysaler'in araması ve bir film teklifiyle hayatının dönüm noktası geldi.
    1:02:26Okan Uysaler ve Anılar
    • Konuşmacı, geçmişte "Geçmiş Bahar" ve "Mimoolar" gibi projelerde Okan Uysaler ile çalıştığını hatırlıyor.
    • Okan Uysaler'in 49 yaşında genç yaşta vefat etmesi üzerine, haberin doğruluğunu kontrol etmek için telefonu çevirdiğini anlatıyor.
    1:03:22Erken Kariyer ve Zorluklar
    • Konuşmacı, sabah erken uyanıp temizlik işlerini yaparak okula devam ettiğini, genç ve güçlü olduğundan bunun umrumunda olmadığını belirtiyor.
    • 16 yaşında "Ayşe'nin Köyü" operetinde rol aldı ve gazetelerde "Yeni bir cahide doğdu" manşetleri çıktı.
    • Sokak çocuklarına kıyafetler verdiğini, özellikle yelek ördüğünü ve bunun emekle ve sevgiyle yapılmış bir şeyin kendisini desteklediğini düşündüğünü söylüyor.
    1:04:53Kadın Olmanın Zorlukları
    • Konuşmacı, kadın olmanın zor ve güzel taraflarının olduğunu, coğrafyada yaşamakta zorluklar olduğunu belirtiyor.
    • Kadın olmanın zorlukları arasında çok fazla baskı, kalabilecek ortamlarda doğup büyüme, emek eşitsizliği, anne olma ve erkekler tarafından zorbalık gibi konuları sayıyor.
    • Kadın olmanın her zaman bir savaş olduğunu, her şeyi ezmesine izin vermemek için tırnaklarını çıkarmak zorunda olduğunu ifade ediyor.
    1:06:08Dürüst ve İlkeli Olmanın Zorlukları
    • Dürüst ve ilkeli olmanın zorlukları olduğunu ancak uzun vadede vazgeçilmez bir keyif sağladığını belirtiyor.
    • Dürüst olmanın kolay olmadığını, bazen şeyleri susmak, sabretmek veya görmezden gelmek zorunda kaldığını söylüyor.
    • Dürüst olmanın aslında kolay olduğunu, örneğin "müsait değilim" demenin daha kolay olduğunu vurguluyor.
    1:08:14Aile Hikayesi
    • Konuşmacı, 1946 yılında İstanbul'da doğduğunu, babasının susam ticaretiyle meşgul olduğunu ve dedesinin Atatürk'ün yaverlerinden biri olduğunu anlatıyor.
    • İki yaşındayken kız kardeşine sahip olduğunu ve iki katlı güzel bir evde büyüdüklerini belirtiyor.
    • Ailesinin tutucu ve muhafazakar olduğunu, babanın iki kız çocuğuna baskıcı bir tutum sergilediğini ve annenin babadan çekindiğini söylüyor.
    1:10:00Kadın Hakkı Mücadelesi
    • Konuşmacı, aile baskısından kurtulmak için güzellik yarışmasına katılarak hayatına yeni bir yön vermiş.
    • Kadıköy Özel Kız Koleji'ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Pedagoji Bölümü'ne kaydolmuş ve üniversiteyi bitirdikten sonra pedagoji eğitimi almış.
    • Haseki Hastanesi Çocuk Kliniği ve İstanbul Üniversitesi Çocuklar Evi'nde çalışmış, bir dönem gazetede fotomodel olarak işe girip 1972 yılında yazdığı yazılar ilk kez bir gazete ekinde yayınlanmış.
    1:11:07Gazete ve Aşk Hikayesi
    • Gazetede "Şirin" müstehar adıyla yazılar kaleme almaya başlamış ve yazılarında fotoğrafların da olduğu için sokakta "Şirin Hanım" olarak tanınmaya başlamış.
    • Genç yaşta evlenmesi aile baskısından kurtulmanın bir yoluydu, kariyer yapmak ve kendini geliştirmek için daha iyi bir gelecek inşa etmek isterdi.
    • Gazetede çalışırken bir gazeteciye aşık olup, eşine durumunu anlatınca yasak aşkının gazetede duyurulmuş ve kadın meslektaşları tarafından eleştirilmiş.
    1:15:52Mobbing ve Yeni Başlangıç
    • Aşkının bedeli ağır olmuş, işinden kovulmuş ve eşinden ayrılıp başka bir gazetede muhabirlik yapmaya devam etmiş.
    • 1976-1978 yılları arasında reklam ajansında metin yazarlığı yapmış, 1978 yılında önemli bir gazeteciden kadın dergisinde yazı işleri müdürü olmak için teklif gelmiş.
    • Teklifi kabul edip kadın hakları, eşitlik, özgürlük ve feminizm ağırlıklı içeriklere yer veren bir dergi kurmuş.
    1:17:13Dergi ve Değişim
    • Dergisi 80'lerin başında Türkiye'nin en çok okunan kadın dergisi haline gelmiş ve içindeki öfkeyi, çaresizliği insanlara anlatarak kadınların hayatına ışık tutmak istemiş.
    • Kadınların hayatlarında cesaretlendirecek, güçlerinin farkında olmalarını sağlayacak içerikler yazarak dergide ve okurda değişim yaratmış.
    • 1980 ihtilali döneminde Türkiye'nin kadın sorunlarına dair önemli katkılar sağlamış ve dergi sayesinde önemli bir kadın hareketi başlatmış.
    1:19:15Kitap ve Tepkiler
    • İlk kitabı 1987 yılında çıkmış, o yıl 40 baskı yapmış ancak kitabın bazı bölümlerinin müstehcen görülmesi sebebiyle bir yıl sonra tamamıyla yasaklanmış.
    • Kitabındaki erkek tasvirlerinin açıkça yazılması, Türk aile düzenini yıkıcı ve çocuklar için sakıncalı bulunmasına yol açmış.
    • Uzun bir dava süreci sonunda kitabı yeniden yayımlanmış, Yunanca, Hollanda ve Almanca'ya çevrilmiş ve filme uyarlanmış.
    1:21:22Duygu Asena'nın Öfkesi ve Sessizlik
    • Duygu Asena hem kadınlara hem erkeklere öfkeli olduğunu, kadınlara da baskıcı olmalarına ve hemcinslerini zor durumda bıraktıklarında piranalar gibi davranmalarına içerdiğini belirtiyor.
    • Sessiz kalmak, sevmediği düzene ve sisteme en büyük tepki olabildiğini, farkında olup susmanın en büyük suç olduğunu düşünüyor.
    1:22:13Hayatı ve Çalışmaları
    • Kitabının ardından üç kitap daha yazıp televizyon kanalında program hazırlayıp sunmuş ve birkaç farklı gazetede köşe yazarlığı yapmıştır.
    • 1994 yılında beyninde tümör tespit edilince tedavi görmeye başlamış ve 12 yıl boyunca tümörle savaşıp yazmayı hiç bırakmadan dört yeni kitap kaleme almıştır.
    • Kitaplarında kadınların karşılaştıkları gerçekler, sorunlar, hayatları ve ilişkileri anlatılmaktadır.
    1:22:56Hastalığı ve Motivasyonu
    • 12 yıl boyunca tümörle savaştığını ve yaşama tutunmanın başka bir yolu olmadığını belirtiyor.
    • Misyonunu çok önemsiyor ve eteğindeki tüm taşları dökmeden gitmeyeceğini söylüyor.
    • En güçsüz olduğu düşünülen hastalığında en güçlü ve en verimli çağını yaşadığını ifade ediyor.
    1:23:43Kadın Sorunlarına Vakfetme
    • Kadın sorunlarına vakfettiğini çünkü eleştiriler ve saldırılar bu isteğini ve hırsını daha da artırdığını belirtiyor.
    • Ülkenin yarısının ya da daha fazlasının kadın olduğu için bu konuya odaklandığını söylüyor.
    1:24:39Veda ve Mirası
    • 2006 yılında tedavilere karşılık veremeyerek aramızdan ayrıldı ve cenazesinde çok sevdiği sarı güllerle uğurlandı.
    • Türkiye'de kadın hareketinin öncüsü olmasıyla biliniyor ve 1987 yılında yayınlanan ilk kitabında "Kadının Adı Yok" adlı unutulmaz bir eser yazmıştır.
    • "Kimsenin bana saygısı kalmasa da kendi kendime saygımı yitirmemeliyim" sözüyle kendisini ve hayatını özetliyor.
    1:26:32Duygu Asena'nın Etkisi
    • Yazdıkları ve fikirleri bugün bile birçok kadına, hepimize ışık olmaya devam ediyor.
    • Çok tartışıldı, çok tepki gördü, çok taraftar buldu ama hiç unutulmadı.
    • Türkiye PEN Yazarlar Derneği, 2006 yılında Türkiye kadın hareketine hizmetleri nedeniyle Duygu Asena adına ödül koydu ve bu ödül 2007 yılından beri verilmeye devam ediyor.
    1:28:24Aşk ve İlişkiler Hakkında Görüşler
    • Konuşmaktan imtina edilen gerçeklerin sosyal açıdan mayın döşendiği düşünülüyor.
    • Konuşmak çok daha kolay olmasına rağmen korkaklıktan, kazanımlarını yitirmekten korkulduğu için bu durum yaşanıyor.
    • Aşkın güzel bir şey olduğunu, ömrünün üç ila beş yıl olduğunu ve bitince ilişkisinin statüsünün değiştiğini belirtiyor.
    • Aşkın ısmarlama elde edilen bir şey olmadığını, çarpan bir şey geldiğinde yaşanması gerektiğini söylüyor.
    1:31:45Zühal Gündüz'ün Sanatsal Deneyimleri
    • Zühal Gündüz, 1987 yılında yayınlanan ilk kitabında kadının yaşadığı deneyimleri anlatıyor ve "kimsenin bana saygısı kalmasa da kendi kendime saygımı yitirmemek" ifadesi insanı güzel özetliyor.
    • Konuşmacı, Zühal Gündüz'ün "Martı" adlı oyununu izlediğini ve Taksim Sahnesi Tiyatrosu'ndaki "Gecenin Öteki Yüzü" oyununun muazzam bir reji olduğunu belirtiyor.
    • Oyuncuların cesur sahne değişiklikleri ve "Martı" oyununda ayakkabının kan dolması sahnesi, konuşmacının mesleğe hayran olmasına vesile olmuş.
    1:33:08Zühal Gündüz'ün Oyunculuk Kariyeri
    • Zühal Gündüz, hayatında iki altın işi olduğunu ve bunlardan birinin "Gecenin Öteki Yüzü" oyunu olduğunu belirtiyor.
    • Bu iki iş, Zühal'in hayatının en zor virajını aldığında gerçekleşmiş ve başarılı bir şekilde idare edebilen iki oyuncu olduğunu söylüyor.
    • Konuşmacı, Zühal Gündüz'ün gerçek anlamda bir sanatçı olduğunu ve onunla olmanın ilham verici olduğunu ifade ediyor.
    1:34:26Programın Kapanışı
    • Program sunucusu, harika bir oyuncu ve güzel bir insanla vakit geçirdiklerini ve empatinin tadını çıkardıklarını belirtiyor.
    • Zühal'e, tekrar "Zühal Hoca"ya teşekkür ediyorlar.
    • Önümüzdeki hafta yeni bir "Empati" programında buluşacaklarını duyuruyorlar.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor