Buradasın
Empati Programı: Dr. Ferhat Göçer ile Röportaj
youtube.com/watch?v=7kb3YCJ74Ec&pp=0gcJCdgAo7VqN5tDYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Empati" adlı sohbet programında sunucu, hem müzisyen hem de hekim olan Dr. Ferhat Göçer ile bir röportaj gerçekleştiriyor. Dr. Göçer, Sabahattin Ali'nin hayatını canlandırdığı "Aldırma Gönül Aldırma" adlı tek kişilik müzikli oyunu ile tanınmaktadır.
- Program, gerçek insan hikayelerini derinlemesine inceleyerek, konukların bu hikayelerin kahramanlarının yerine geçerek empati deneyimi yaşamalarını sağlamaktadır. Videoda Dr. Göçer'in çocukluk deneyimleri, eğitim hayatı, müzik kariyeri ve hekimlik deneyimleri kronolojik olarak anlatılmaktadır. Ayrıca Ferda Sarıyer gibi diğer eğitimcilerin hayat hikayeleri de paylaşılmaktadır.
- Röportajda empati, aidiyet, kader ve umut gibi temalar tartışılmakta, Türk pop müziğinin tarihsel gelişimi ele alınmakta ve aşk, evlilik ve babalık gibi kişisel konular da konuşulmaktadır. Dr. Göçer'in 18 yıllık evliliği, üç kez evlendiği ve çocuk sahibi olduğu bilgisi de paylaşılmaktadır.
- 00:15Ferhat Göçer'in Tiyatro Oyunu
- Ferhat Göçer, hem müzisyen hem hekim olarak programda konuk olarak yer alıyor.
- Ferhat Göçer'in "Aldırma Gönül Aldırma" adlı tek kişilik oyunu, Ezel Akay'ın yönetmenliğini yaptığı, Sabahattin Ali'nin hayatını canlandırdığı bir müzikli oyun.
- Oyun, Haldun Çubukçu'nun senaryosuyla hazırlanmış olup, Sabahattin Ali'nin önemli eserlerini yorumlayarak izleyicilerin onu daha yakından tanımasını amaçlıyor.
- 01:30Oyunun Turneleri
- Ferhat Göçer, pandemi döneminde başlamış olup yaklaşık dört buçuk yıl boyunca yüzden fazla temsil yapmış.
- Yakında Güneydoğu ve Avrupa turneleri yapacak, Diyarbakır, Urfa, Antep, Mardin ve Batman gibi şehirlerde performans gösterecek.
- Güneydoğu'da tiyatro seyircisi çok iyi ve güçlü, gösteriler her zaman doluyor.
- 03:15Ferhat Göçer'in Müzik Kariyeri
- Ferhat Göçer, 2005 yılında "Yayım Abla" şarkısıyla müzik kariyerine başlamış.
- "Cennet Takvim", "Biri Bana Gelsin", "Üzüm Vefası Eksik", "Yarım Kalp Kırılsa da Sever" gibi sayısız şarkı armağan etmiş.
- "Nakam", "Yollar" ve "Esir" bu yıl çıkan yeni şarkıları.
- 05:02Programın Prensibi
- Programda iki gerçek insan hikayesi inceleniyor ve konuk, hikayenin kahramanının yerine geçerek soruları cevaplıyor.
- Programın amacı, bir insanın halinden ve derdinden anlayarak birbirimize daha çok empati kurmak.
- Programda hikayeler bittikten sonra seyircinin ve konuğun soruları karşılıklı olarak cevaplanıyor.
- 06:08Ferhat Göçer'in Kişisel Görüşleri
- Ferhat Göçer, kendini takıntılı birisi olarak görüyor ve geçmişe saplantılı bir adam olduğunu belirtiyor.
- Meşguliyet, onu geçmişe saplantılı olmaktan kurtaran en büyük şey olarak tanımlıyor.
- Takıntı ve alışkanlık arasındaki farkı, azim ve hırs arasındaki farka benzetiyor.
- 08:39Yetinmek ve Yetinmemek
- Ferhat Göçer, insanın arzu beyni olduğunu ve hep daha fazlasını istemesinin hastalıklı bir varlık olduğunu düşünüyor.
- İnsanın diğer canlılardan farklı kılan şey, bugüne gelmesi ve ilerlemesini sağlayan arzu, istek ve hırs gibi duygular.
- Yetinememek, patolojik boyutta dünyayı felakete sürükleyen bir durum olarak değerlendiriliyor.
- 11:09İzmir'de Doğup Büyüyen Bir Çocuk
- 1955 yılında İzmir'de doğan çocuk, on bir çocuklu bir evde eğitimsiz bir anne ve babasıyla büyüyor.
- Babası sert, annesi mesafeli biri olup, çocuk daha çok abileri ve ablalarıyla iletişim halinde.
- Çocuk meraklı ve sorgulayan biri olup, abileri okula giderken ablaları sadece aile işlerinde yardım etmekle meşgul.
- 11:58Beş Yaşındaki Çocuğun Endişesi
- Beş yaşındaki çocuk, ablalarının okula gitmemesinden rahatsız olup, bu durumdan rahatsız olduğunu fark ediyor.
- Çocuk, ablalarıyla daha yakın bir ilişki kurduğunu ve onlara haksızlık yapıldığını düşündüğünü belirtiyor.
- Çocuk, ablalarının mutsuz görünmesinden dolayı annesine ve babasına kızgın ve kırgın.
- 12:56Okul Çağında Başarılı Bir Öğrenci
- Altı yaşındaki çocuk okul çağına gelip, evin en küçük erkek çocuğu olarak okula başlıyor.
- Okula gidemeyen ablalarını düşünerek eğitimin önemli olduğunu kavrıyor ve derslerine asılıyor.
- İlkokul ve ortaokul yıllarında başarılı bir öğrenci oluyor.
- 13:29Kız Kardeşlerine Yardım Etme Çabası
- Seneler içinde kız kardeşleri oluyor ve çocuk onlara kitap okuyor.
- Babası, çocuğun kız kardeşlerine yardım etme çabasını fark edince sinirleniyor ve onu ikaz ediyor.
- Çocuk, kız kardeşlerinin hiçbir zaman okutulmayacağını fark ediyor.
- 14:02On Üç Yaşındaki İsyancı Çocuk
- On üç yaşındaki çocuk, kız kardeşlerinin okuması için bir şeyler yapabileceğini düşünüyor.
- Önce kardeşleriyle kavga etmeye başlıyor, çünkü onların babasına baskı yapmadığını düşünüyor.
- Babaya cesaret edemeyeceğini düşünse de, farklı kardeşleri onu ispiyon olmaya başlamışlardır.
- 15:19Babaya Karşı Mücadele
- Konuşmacı, kız kardeşlerinin okumasını sağlamak için babasına ısrar ediyor, ancak babası bu ısrarına karşı kırıcı sözler kullanıyor.
- Babası, konuşmacının ısrarına rağmen devam ederse üniversite okumasına müsaade etmeyeceğini söylüyor.
- Lise yılları babasıyla mücadele ederek geçiyor ve konuşmacı, babasının yaptığı ayrımdan dolayı vicdani sorumluluk hissediyor.
- 17:15Mücadele ve Zafer
- Babası konuşmacıya karşı katı davranıyor, onu okuldan alıyor ve yüzüne bile bakmıyor.
- Konuşmacı, kız kardeşlerini okutmaya and içiyor ve bu mücadeleyi devam ettiriyor.
- Abileri ve ablaları da konuşmacıya destek oluyor ve babasıyla konuşma kararı alıyorlar.
- 20:03Zaferin Duyguları
- Mücadele başarıyla sonuçlanıyor ve konuşmacı, yaşı gelen kız kardeşlerini sırasıyla okula yazdırıyor.
- Bu zafer konuşmacı için büyük bir mutluluk ve liderlik duygusu veriyor.
- Konuşmacı, İstanbul Üniversitesi Fransızca Öğretmenliği bölümünü kazanıyor ve 1977 yılında mezun oluyor.
- 21:32Meslek Hayatı ve Yeniden Eğitim
- Mezuniyetin sırasında göreve başlıyor, evleniyor ve erken yaşta bir aile kuruyor.
- Çalıştığı okulda müdürlük görevine getiriliyor ve işinde mutlu olmasına rağmen öğrenciliği özlüyor.
- 1987 yılında 32 yaşında, mesleğindeyken Dokuz Eylül Üniversitesi'nde hukuk okumaya başlıyor.
- 23:22Hukuk Eğitimi ve Gelecek Hedefleri
- 1991 yılında 36 yaşındayken hukuk fakültesinden mezun oluyor.
- Avukatlık bürosu açmak yerine daha büyük bir hayal kurmak istiyor.
- Mezuniyetinden sonra ilçe milli eğitim müdürlüğünde göreve başlıyor ve 14 farklı bölüm bitiriyor.
- 24:49Ferda Sarıyer'in Eğitim Hayatı ve Aile İlişkileri
- Ferda Sarıyer, öğrencilik hayatının yanında ilçe milli eğitim'deki vazifesini de sürdürüyor.
- Geriye baktığında, ailesine yeterince faydalı olamadığını ve kendi faydalı olmuş olabileceğini düşünüyor.
- Okuma takıntısı, babasının verdiği bir şeyin patolojik bir şeye dönüşmüş ve ileride bir takıntı haline gelmiş olabilir.
- 27:04Ferda Sarıyer'in Başarıları
- Ferda Sarıyer, 70 yaşında olup 14 tane diploması var ve 2020 yılında 65 yaşında reisen emekli olmuş.
- Avukatlık yaparken diploma takıntısının peşini bırakmamış, sosyal hizmetler, ilahiyat ve siyasal bilimler bölümlerinde eğitim hayatına devam etmiş ve şimdi 17. diplomasını almak üzere.
- Kız kardeşlerinin okuyabilmesi için muazzam bir mücadele vermiş ve kendi kız çocuklarını da okutmak için aynı şeyi yapmış.
- 28:04Ferda Sarıyer'in Eğitim Tutkusu
- Ferda Sarıyer, sınava girmediğinde rahatsız oluyor ve bu bir takıntı haline gelmiş.
- Eğitim, kafasını meşgul ediyor ve zinde tutuyor, kabuğuna çekilirse çabuk yaşlanacağını düşünüyor.
- Doktoraya da başlayacağını belirtmiş ve Guinness Rekorlar Kitabı'nda dünyanın en çok bölüm bitirmiş insanı olarak görülebilir.
- 29:20Ferda Sarıyer'in Hayatı ve Eğitim Geçmişi
- Ferda Sarıyer, onbir çocuklu bir evde büyüdü ve kız kardeşlerinin okula gitmemesi onu rahatsız etti.
- Okula başladığında kız kardeşlerine kitap okudu ve babasına kız kardeşlerinin okuması gerektiğini ısrarla söyledi.
- İstanbul Üniversitesi Fransızca Öğretmenliği'ni kazandı, 1977 yılında mezun oldu, evlendi ve erken yaşta bir aile kurdu.
- 30:12Ferda Sarıyer'in Eğitim Yolculuğu
- Öğrenciliği özleyen Ferda Sarıyer, dokuz Eylül Üniversitesi'nde hukuk okumaya başladı.
- Bugün yetmiş yaşında olan Ferda Sarıyer, ondört diploması var ve onyedi. diplomasını almak üzere.
- Ferda Sarıyer'in en büyük özelliği empati sahibi olması ve bu dünyada yaşamak için güçlü olması gerektiğine inanması.
- 31:33Empati ve Beraberlik Duygusu
- Ferda Sarıyer, empati düşkünü bir adam olduğunu düşünüyor ve her şeyde beraberlik duygusunu yaşıyor.
- Ezici zaferlerde bile mağlup olan taraftan hissediyor ve hiçbir zaman birinin çok üzülmesini istemiyor.
- Siyasi, ideolojik görüşler veya toplumun farklı kesimlerinden insanlarla karşılaştığında her iki tarafı da anlamaya çalışıyor.
- 33:26Takıntılı Olma ve Müzik İlişkisi
- Ferda Sarıyer, kendisini takıntılı biri olarak görüyor ve bu durumun borderline bir durum olabileceğini düşünüyor.
- Yirmibeş senelik hekimlik kariyeri ve müzikle ilgili mücadelesini sürdürme durumu dışarıdan takıntılı bir insan görüntüsü sergilediğini düşünüyor.
- Ferda Sarıyer, müzik için "salçalı ekmek" olarak adlandırdığı bir tutkuya sahip ve bu tutkuyu ailesini kırmak istemediği için sürdürdüğünü belirtiyor.
- 37:39Aile Bağları ve Serhat Meselesi
- Konuşmacı, üç kız kardeşiyle arasında korkunç bir sevgi bağı olduğunu ve sürekli görüştüklerini belirtiyor.
- Serhat adında bir erkek kardeşi olduğunu, ancak bir hastalık zatürreden bir yaşında bile olmadan öldüğünü anlatıyor.
- Annesinin Serhat'ın yerini doldurabilecek bir erkek çocuk arayışı içinde olabileceğini düşünüyor.
- 39:50Tıp Eğitimi ve Erken Yaşta Okula Başlama
- Konuşmacı 15 yaşında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girdiğini ve Bilecik doğumlu olduğunu belirtiyor.
- İzmit'te Osmanlı Dağlarında, yarısı Rizeli yarısı Trabzonlu bir ailenin çocuğu olduğunu anlatıyor.
- Dört buçuk yaşında evde yalnız kalmamak için okula alındığını ve annesinin 1-3. sınıfları okuttuğunu, babasının ise 4-5. sınıfları okuttuğunu söylüyor.
- 41:54İstanbul'da Tıp Eğitimi Zorlukları
- 15 yaşında İstanbul'da tıp eğitimi almanın çok zor olduğunu, 15-19 yaş arasındaki farkın 55-45 yaş arasındaki farka benzediğini belirtiyor.
- İstanbul kültürü ve şehir hayatına alışmanın zor olduğunu, sadece Atatürk Öğrenci Yurdu ve Topkapı'yı bildiğini söylüyor.
- Derslerin çok ağır olduğunu, sistematiği oturtmuş öğrencilerin 70-80 puan alırken kendisinin 55-60 puan alamadığını ve bu durumun onu isyan ettirdiğini anlatıyor.
- 43:28Müzik Kariyerine Geçiş
- Tıp fakültesini bitirdikten sonra mecburi hizmetini Urfa'da kendi memleketinde yaptığını belirtiyor.
- İstanbul'da müzik koluna gittiğini ve TRT İstanbul Gençlik Korosu'na katıldığını anlatıyor.
- İstanbul Devlet Konservatuarı'nda akşam okullarına katıldığını ve operada sözleşmeli korist olarak çalışmaya başladığını söylüyor.
- 45:13Eğitim Sürecindeki Zorluklar
- Tıp eğitimini ciddi astım nedeniyle altı ay daha uzatmak zorunda kaldığını ve normalde altı senede biten eğitimini 6,5-7 seneye sarktığını belirtiyor.
- Ailesinin ve baş öğretmenlerin onu okuldan ayrılmaktan alıkoyduğunu anlatıyor.
- Konservatuarda birey olarak fark edilmeye başladığını, popülaritesinin arttığını ve bu durumun onu daha çok cezbettiğini söylüyor.
- 46:49Uzmanlık Sınavı Başarısızlığı ve Aile Tepkisi
- Konuşmacı uzmanlık sınavına girdiğini ancak kazanamadığını ve çok kötü bir puan aldığını belirtiyor.
- Ailede bu tür başarısızlıklar büyük bir sorun olarak görülüyor ve çocuklar kötü yola düşmüş muamelesi görüyor.
- Konuşmacı, Ankara'ya gittiğini ve uzmanlık sınavını kazanamadığında mecburi hizmete gittiğini, pratisyen hekim olarak Kastamonu'ya atandığını anlatıyor.
- 48:13Kastamonu'dan İstanbul'a Dönüş
- Konuşmacı Kastamonu'da bir becaiş olmak istediğini ancak İstanbul'a dönmek için motivasyon bulduğunu belirtiyor.
- İstanbul'a dönmek için altı senelik müfredatı bir buçuk yılda indirdiğini ve uzmanlık sınavını kazandığını söylüyor.
- Konuşmacı, kendisini oraya gönderen ve döndüren aynı kişi olduğunu ifade ediyor.
- 49:00İlk Ameliyat Deneyimi
- Konuşmacı ilk ameliyatını hatırlıyor ve abisi Metin Kuş'un elini açıp tersten çevirdiğini anlatıyor.
- İlk sorumluluğu aldığını ve bu anın cerrahi hayatında çok önemli olduğunu belirtiyor.
- Konuşmacının da ilk ameliyatının apandisit olduğunu, ancak hasta olarak değil, doktor olarak olduğunu söylüyor.
- 49:41Ferhat'ın Sahne Deneyimi
- Ferhat, sahneye ilk çıkışını hatırlamıyor ve o dönemde çok sahneye çıktığını, vokal yaptığını ve sonra şarkı söylemeye başladığını belirtiyor.
- İlk resmi sahne deneyiminde eline bir neşter çakılıp zor bir durum yaşadığını anlatıyor.
- Metin Kuş'un eldivenle yüzüne çizdiği çizginin hala izini hissettiğini ve bu deneyimin onu etkilediğini söylüyor.
- 51:00Hayatın Reçetesi Hakkında Görüşler
- Ferhat, hayatın bir reçetesi olup olmadığını sorgulayan soruya cevap vermek istemiyor çünkü söylediği şarkılar aşk, ümit ve sevgi dağıtan şarkılar.
- Genel olarak hayatın pozitife doğru bir gidişat görmediğini ve dünyada karbon tüketimi, petrol savaşları, insan hakları ihlalleri gibi sorunlar olduğunu belirtiyor.
- Muktedirlerin kontrolünden çıkmış bir durum olduğunu ve empati duygusunu kaybettiğini düşünüyor.
- 53:51Umut ve Empati
- Ferhat, umutlu olma halinden yana olmadığını ama çok kötümserlikle tavsiye edilmediğini düşünüyor.
- Müzik, edebiyat, sanat, yardımlaşma ve dayanışma gibi değerlerin hala var olduğunu ve insan malzemesine güvenmek gerektiğini vurguluyor.
- Empati duygusunu hala kanalları açık bırakmaya çalışacak bir pozisyonda olduğunu ve hayattaki misyonunun bu olduğunu belirtiyor.
- 55:57Aidiyet ve Aşk
- Ferhat için aidiyet önemli bir değer ve insanın içerisindeki onaylanma arzusunun en önemli kahramanlarından biri.
- Müzikte yaptığı işi tamamen aşkla yaptığını, hekimlik mesleğinde ise aidiyet ve onaylanma mekanizmasını hissettiğini belirtiyor.
- Aşksız hekimlik ve aşksız işlerde sıkıntı olduğunu, aşksız hekimlikte tehlike başladığını düşünüyor.
- 58:14Kader Anlayışı
- Ferhat kadere inanıyor ancak kaderin gayreti aşkını da birlikte çalışmadığını, mücadelesini verdiğini belirtiyor.
- Kaderin var olduğunu, bir yazgı olduğunu ve bu yazı içerisinde farklı yollar olduğunu düşünüyor.
- Tercihler, kararlar, aile, çevre, kişilik ve yapının bu yolculuğu etkilediğini vurguluyor.
- 59:39Ferhat'ın Çocukluk Anıları
- Ferhat 1996 yılında Rize'nin Çayeli ilçesinde dünyaya gelmiş, bir ablası ve bir erkek kardeşi var.
- Ailesi bir düğün salonu işletiyor ve Ferhat vaktinin çoğunu bu salonda geçiriyor.
- Babası öğretmen olmasını istiyor ancak Ferhat altı yaşındayken okula heyecanla başlıyor ama okulu sevmiyor çünkü öğretmenler çok hızlı değişiyor.
- 1:02:18Öğretmen Olma Kararı
- Konuşmacı ortaokul ve lise yıllarında tembel ve yaramaz bir çocuktu, okul işini sevemedi.
- Ailesi ısrarla öğretmen olmasını istiyor, konuşmacı ise başka seçenekler olduğunu düşünüyor.
- Üniversite sınavına istekli olmasa da giriyor ve tercih listelerine eğitim fakültelerini yazıyor.
- 1:03:36Üniversite ve Mezuniyet
- Sınıf öğretmenliği bölümünde ortalama bir öğrenci olarak fakülte yıllarını geçiriyor.
- Mezun olunca öğretmenlik yapmak için tercih listesi hazırlıyor ve 2019 yılında 23 yaşında Kars'ın Arpaçay ilçesinin Okçuoğlu köyüne atandığını öğreniyor.
- Tercihlerinde Kars'ın yer almadığı bir yer olmasına rağmen, "ihtiyac olan bir yerde çalışabilirim" seçeneğini işaretlemiş.
- 1:05:28Kars'a Gitme
- Ailesi çok mutlu olmasına rağmen, konuşmacı Kars'a gitmek istemiyor.
- Köye ve okula vardığında hayal kırıklığına uğruyor ama "kader beni buraya getirdi" diye düşünüyor.
- Umutsuz olsa da "memleketim çıkardı bari" diyerek köye ve öğretmenliği denemeye karar veriyor.
- 1:06:42Öğretmenlik Mesleğine Uyuma
- Yeni eğitim öğretim yılı başlıyor ve sınıfına adımını atar atmaz her şey değişiyor.
- Öğrencilerinin ışıl ışıl, sevgi dolu bakışları karşısında heyecan uyanıyor ve mesleğine ait hissediyor kendini.
- Küçük çocukların kendisine ihtiyaçları olduğunu anlıyor ve kendini işe yarar ve önemli bir misyon sahibi olduğuna inanmaya başlıyor.
- 1:07:47Geçmişin Etkisi
- İlkokulda sürekli öğretmeni değişen, yalnız hissetmiş ve okulla bağ kuramamış bir çocuk olduğunu hatırlıyor.
- Bu yüzden öğrencileri bırakamıyor ve köydeki kısıtlı imkanlara rağmen vazifesine büyük bir istekle başlıyor.
- İşini sevgiyle ve aşkla yapıyor, artık hayatta bir çocuğu gülümsetmekten daha önemli hiçbir şey yok.
- 1:08:51Öğrencileri Değiştirme Misyonu
- Konuşmacı, kendisinin yaşadığı zorlukları yaşamalarını istemediği gencecik ruhlara bir şeyler verebileceğini düşünüyor.
- Kendi geçmişini ve öğrencilerin geleceklerini düşünerek empati kuruyor.
- Okçuoğlu köyünden hiç dışarı çıkmamış, Kars'ın merkezine bile gitmemiş çocukları ilk kez köyden çıkarıp Kars'a götürüyor.
- 1:10:22Anıtkabir Gezisi
- Bir sonraki hedefi Ankara'da Anıtkabir'i göstermek ama veliler başka bir şehre gitmek düşüncesinden tedirgin oluyorlar.
- Konuşmacı, kendine güvenini kazanmaya başladığını ve misyonunun büyüdüğünü hissediyor.
- Velileri ikna etmek için çaba gösteriyor ve 2022 yılında 26 yaşında tüm öğrencilerini toplayıp Anıtkabir'e götürüp gezdiriyor.
- 1:12:39Köy Öğretmeninin Dönüşümü
- İhsan Kartoğlu, Kars'ın Okçuoğlu köyünde öğretmen olarak görev yaparken, köyündeki öğrencileri Anıtkabir'i gezdirerek başkente götürdü ve köyde değişim yarattı.
- İhsan, mesleğine olan bağlılığı ve öğrencilerine olan sevgisiyle kendini çok mutlu hissediyor ve öğrencilerin gözlerindeki sevinci hiçbir şeyle değiştiremiyor.
- İhsan, öğrencileriyle bireysel olarak ilgileniyor, sosyal medyada kampanyalar düzenleyerek destek buluyor ve öğrencilerin ihtiyaçlarını gideriyor.
- 1:14:13İhsan Kartoğlu'nun Hayatı
- İhsan Kartoğlu, Kars'ın Okçuoğlu köyünde istemeyerek öğretmenliğe başlamış, ancak zamanla birçok çocuğun kalbini fethetmiş ve onların idolü olmuş.
- İhsan, 26 senede bambaşka bir kişi olmuş ve bu değişimi kaderle açıklamak mümkün değil, gayret ve aşkı sayesinde gerçekleşmiş.
- İhsan Kartoğlu, Kars'ın Çermi köyünde görev yapıyor ve mesleğinin altıncı yılında bulunuyor.
- 1:15:50İhsan Kartoğlu'nun Mesleğine Dair Düşünceleri
- İhsan, ilk dersine girdiğinde öğrencilerin al yanaklı gözlerinin içine baktığını ve onlara ihtiyaçları olduğunu hissettiğini anlatıyor.
- İhsan, Sait Faik Abasıyanık'ın "Bir insanı sevmekle başlar her şey" sözünü kendi mesleğine uyarlayarak "Her şey bir öğretmeni sevmekle başlar" diyerek vurguluyor.
- İhsan Kartoğlu'nun "Her şey bir öğretmeni sevmekle başlar" adlı kitabı 2023'te Holden Kitaptan yayınlanmış ve çocuk kitapları da yazıyor.
- 1:17:45Öğretmenlerin Etkisi
- Konuşmacı, kimya öğretmeni Nevzer Hoca'ya aşık olduğunu ve onun sayesinde hekimliği fakültesini kazandığını anlatıyor.
- Bazı öğretmenler çok etkileyici olabiliyor ve öğrencilerin bakışlarındaki aşktan bahsediliyor.
- Konuşmacı, Rize'de 1996 yılında ailesinin düğün salonunda geçirdiği vakti ve babasının öğretmen olmasını istediğini anlatıyor.
- 1:19:20İhsan Kartoğlu'nun Mesleğine Dönüşümü
- İhsan Kartoğlu, 2009 yılında 23 yaşında sınıf öğretmenliği bölümünde öğrenciyken, Kars'ın Arpaçay ilçesinin Okçuoğlu köyüne atandığını öğreniyor.
- Sınıfına adımını atar atmaz her şey değişiyor ve sevgi dolu bakışları görünce içinde bir heyecan uyanıyor.
- İhsan Kartoğlu, şu anda Kars'ın Çermi köyünde görev yapıyor ve mesleğinin altıncı yılında bulunuyor.
- 1:20:05Aidiyet ve Ötekileşme
- Aidiyet duyguları, ötekileşme ve onaylanma mekanizması, özellikle bu coğrafyanın en büyük sıkıntılarından biri olarak belirtiliyor.
- Toplumda yaşanan ayrışmalar ve empati eksikliklerinin bir kısmı aidiyet duygularının ve ötekileşme bataklığının sonucu olabilir.
- İki konuşmacı arasında ortak bir yön olarak çocuklar meselesi vurgulanıyor.
- 1:21:45Ferhat Göçer'in Müzik Kariyeri
- Ferhat Göçer, 2012'den beri UNICEF'in iyi niyet elçilerinden biri olarak çalışmakta ve onların projelerine maddi destek sağlamaya çalışıyor.
- Ferhat Göçer'in ilk albümünden "Kendime Yastayım" şarkısı öne çıkmış ve bu tamamen kendiliğinden olmuş.
- Ferhat Göçer, ünlü bir doktor olarak alınmak yerine ünlü bir müzisyen olarak alınmak istediğini ve şöhretin kaybetmekten korktuğunu belirtiyor.
- 1:24:43Türk Pop Müziği Tarihi
- Türk pop müziği, yabancı armonik yapıların içerisine Türk ezgilerini, armonik yapılarını veya enstrümanlarını koyarak yapılan müziğe denir.
- Türk pop müziğinin tarihi dört ana bölüme ayrılır: 1920'lerde Cumhuriyet'in ilanıyla başlayan ilk dönem, 1920-1960 yılları arasında Arap radyolarını dinlemeye başlayan ve arabesk müziğin temellerini atan dönem, 1990'lar ve 2005-2010 yılları arasındaki dördüncü yeniler, ve 2010'lardan beri başlayan V yenileri.
- V yenileri, Blok 3, Level C, 5'ler, 7'ler gibi grupları ve rap trap uzantılarının pop müziğe olan etkilerini içerir.
- 1:28:09Şöhret ve Aşk
- Şöhretten korkmak normaldir, ancak bu duruma alışmak ve zamanın ruhu içinde yer almak gerekir.
- Aşk, patolojik bir kavram olarak tanımlanabilir ve kontrol altında tutulması gereken bir durumdur.
- Konuşmacı, ilk yedi yılını körkütük aşık olarak yaşadığını ve aşık olduğunuz bir insanla birlikte olabilmek ve onu hayat arkadaşlığına dönüştürebilmek hem büyük bir şans hem de marifet gerektirdiğini belirtiyor.
- 1:29:41Aşk ve Evlilik Hakkında Düşünceler
- Konuşmacı, "ruh eşi" kavramını fantastik bulduğunu ve bu kavramın tarif edilemez bir şey olduğunu belirtiyor.
- Aşkın bir kimya değil, daha çok bir simya olduğunu ve bu simyanın reçetesi veya formülü olmadığını vurguluyor.
- Aşkın şarkılara, filmlere, konulara ve romanlara sığmadığını, hiçbir kuşakın bu konudan vazgeçmediğini ifade ediyor.
- 1:30:56Evlilik Deneyimleri
- Konuşmacı üç evlilik yaşadığını ve pişmanlıklarının olduğunu ancak bunların evliliklerin değil, çocuklarının annelerinin sorumluluğunda olduğunu belirtiyor.
- Özel hayat konusunda sorumluluğu ve suçu kendisine aldığını, bu konuda başarılı olmadığını ve çocuklarının hayatlarını altüst ettiğini düşünüyor.
- İnsanın hayatı kendi motivasyonu ve misyonu doğrultusunda rayına oturduğunda daha çekilebilir bir insan haline geldiğini söylüyor.
- 1:32:35Baba Olma Deneyimi
- Konuşmacı kendisini çok parlak bir baba olarak tanımlamadığını, büyük bir sevgi duymasına rağmen mükemmel olmadığını belirtiyor.
- Oğluna canını verirdiğini, gözünü kırpmadan verebileceğini ifade ediyor.
- İyi babalık kriterlerine göre kendisini tam olarak sınıflandıramadığını, ancak sınıfı geçeceğini düşünüyor.
- 1:34:24Gelecek Hedefleri
- Konuşmacı on sene sonra kendi sektöründe daha iyi ve faydalı bir zemin hazırlamak istediğini belirtiyor.
- Oyunculuk sektöründe kalıcı ve köklü değişiklikler yaratmak istediğini, unutulmak istemediğini ancak bunun için çok uzun süre beklemeyeceğini söylüyor.
- Genç sanatçıların, müzisyenlerin ve kreatif iş yapanların telif hakkı konusunda mücadele ettiğini ve bu konuda ciddi girişimlerde bulunduklarını ifade ediyor.
- 1:36:30Sohbetin Sonu
- Konuşmacı, iyi bir müzisyen, hekim, hayat arkadaşı ve babayla sohbet etme imkanı bulduğunu belirtiyor.
- Ferhat Göçerli'ye kalbini açtığı için teşekkür ediyor.
- Önümüzdeki hafta başka bir empati programında buluşacaklarını söylüyor.