Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Edip Cansever'in oğlu Ömer Bey, kızı Merve ve yakın bir arkadaşı ile yapılan bir röportaj serisidir. Röportajda Cansever'in kişiliği, aile hayatı, şiir yazma ritüeli ve sanat tutkusu ele alınmaktadır.
- Röportaj, Cansever'in ataerkil bir aileden geldiği, edebiyat dünyasından olmayan annesinin aileyi idare ettiği ve aile içindeki düzenli toplantılar hakkında bilgilerle başlıyor. Ardından babasının şiir dünyasındaki etkisi, Turgut Uyar, Tomris Uyar, Can Yücel gibi edebiyatçılarla olan ilişkileri ve şiir tartışmaları anlatılıyor. Son bölümde ise Cansever'in 7,5 metre uzunluğundaki teknesi, deniz sevgisi ve Bodrum'a yerleşme kararı hakkında bilgiler veriliyor.
- Röportajda ayrıca Cansever'in daktilo kullanımı, müsvedde çalışmaları, şiirlerinin kesilip yeniden düzenlenmesi, Picasso ve Van Gogh'a olan ilgisi, Ahmet Oktay ile yaptığı söyleşi ve suyla olan yakın ilişkisi gibi teknik detaylar da paylaşılıyor. Cansever'in kısa ömründe çok şey yaptığını ancak daha güzel eserler verebileceğini belirten Merve, babasının şiirlerindeki imgesel dünyasının hala etkileyici olduğunu vurguluyor.
- 00:05Edip Cansever'in Ailesi Hakkında Sohbet
- Konuşmacı, Borusan Contemp ile hazırladığı sergi için Edip Cansever'in kitaplarını tekrar okuduğunu ve aile içindeki diyalogun ilgisini çektiğini belirtiyor.
- Edip Cansever'in oğlu Ömer Bey, babasının ataerkil bir aileden geldiğini ve üç kız kardeşi olduğunu anlatıyor.
- Aile yazları Göztepe'de oturur, iç içe halalar ve kardeşlerle birlikte vakit geçirirlerdi.
- 02:00Aile Ortamı ve Toplantılar
- Edip Cansever'in annesi edebiyat dünyasından olmadığı için aileyi idare ederdi ve bu durum ailede bir denge unsuru oluşturdu.
- Evde haftanın iki-üç günü Edip Cansever'in dostları (Can Yücel, Metin Eloğlu, Oktay Rıfat, Kemal, Bekir ve Özcan Hanım, Turgut Uyar) toplantılar yapardı.
- Bu toplantılarda güzel konuşulur, bazen kavga edilir, sonra her şey unutulur ve ertesi gün tekrar görüşülürdü.
- 03:07Edip Cansever'in Kişiliği ve Çalışma Tarzı
- Edip Cansever felsefeyi, şiiri ve tiyatro yazmayı çok severdi.
- Yaşantısına dikkat ederdi, yenilikler peşindeydi ve hassas bir insandı.
- Şiir yazarken odasına gittiğinde kahve yapıp ailesine içerdi, çok dikkatli yazardı ve bazen notlarını peçeteye alıp ertesi gün defalarca daktiloda değiştirerek çalışırdı.
- 04:34Aile İlişkileri ve Edebi Dünyası
- Edip Cansever aileye çok düşkündü, çocuklarıyla arkadaş gibiydi ve her konuyu onlarla paylaşır, zor zamanlarda nasihat verirdi.
- Konuşmacı, Edip Cansever'in yazdığı şiirle kendi hayatı arasında direkt bir bağlantı kurmanın mümkün olmadığını belirtiyor.
- Edip Cansever, şiir ve romanın geri kalmış, acı çeken toplumlarda geliştiğini düşünürdü.
- 09:34Günlük Yaşam ve Ritüeller
- Edip Cansever sabah erken kalkardı, sekiz buçukta veya sekizde, duş alırdı, kahvaltı ederdi.
- İlk kahve ve sigarasını odasında yakar, daktilosunu açardı ve daktilosunu açtığı zaman ya konuşmacıyı ya ablasını kahveye çağırırdı.
- Edip Cansever'in daktilosu konuşmacının arabasının bagajında duruyor, kitapları ise Mimar Sinan Üniversitesi Kütüphanesi'ne bağışlanmış durumda.
- 11:23Edip Cansever'in Etkisi
- Konuşmacı, babasının önemli bir şair olduğunu ilk kez sosyal hayatlarında fark etmiş, ancak sosyal olarak hiçbir şekilde farklı bir boyut yaşamamışlar.
- Babası, dürüst ve doğru bir insan olmalarını, daha opsiyonel ve hümanist bir kişilik geliştirmelerini istemiş.
- Konuşmacı, Galatasaraylı olmasının nedeninin babası olduğunu, babasının emekli olduktan sonra maçlara gitmeyi bıraktığını belirtiyor.
- 12:42Edebi Toplantılar
- Konuşmacı, ailece Turgut Uyar, Tomris Uyar, Can Yücel ve Metin Eroğlu gibi edebiyatçılarla görüştüklerini anlatıyor.
- Rumelihisar'ın Avcı Restoranı ve Arnavutköy'deki Kaptan'ın Yeri gibi yerlerde sohbetlerini yaptıklarını belirtiyor.
- Can Yücel'in neşeli ve bahara çağrı konuşan biri olduğunu, uzun yıllar böyle geçtiğini söylüyor.
- 14:01Ahmet Oktay ile Konuşma
- Konuşmacı, YouTube'da Ahmet Oktay ile yaptığı etkileyici bir konuşma olduğunu ve TRT'de yayınlandığını belirtiyor.
- Ahmet Oktay'ın çok iyi bir analizci olduğunu ve babasının ona çok güvendiğini söylüyor.
- İki kişinin konuşurken konsantre olduklarını, ağızlarından çıkan her kelimenin uzun süre düşünülmüş ve sinerji akışıyla tasarlanmış gibi olduğunu anlatıyor.
- 15:45Şiir ve Konuşma Tarzı
- Konuşmacı, babasının koyu bir ses tonu kullandığını, gözlüğünü takıp indirdiğini ve sigara içme ritüellerinin etkileyici olduğunu belirtiyor.
- Babasının konuşmaya belirli ağırlık verip, ilk anlamı değil iki üç anlamları da duyum satabildiğini söylüyor.
- Babasının konuşurken ironi yüklü olduğunu, konuştuklarını önemsiyor ama yaptıklarına karşı tuhaf bir ironi kullandığını anlatıyor.
- 17:11Şiir Tartışmaları
- Konuşmacı, babasının şiirlerini annesine en az iki-üç kere okuduğunu ve annesinin dikkatli dinlediğini belirtiyor.
- İkinci Yeni grubundaki arkadaşlarıyla toplantılarında şiir ve roman tartışmaları yapıldığını, bazen gece yarısı sabaha kadar sürdüğünü anlatıyor.
- Babasının kısa konuşarak çok şey ifade edebilen bir kişilik yapısına sahip olduğunu, ufak bir hikaye ile bir sürü şey anlatabildiğini söylüyor.
- 19:36Şiirlerin Yeniden Okunması
- Konuşmacı, babasını kaybettikten sonra şiirlerini tekrar okuduğunu ve bu deneyimin kendisini çok ilgilendirdiğini belirtiyor.
- Babasının Ahmet Oktay'ı çok sevdiğini, onun eleştirilerine ve eleştiri biçimine yatkın olduğunu söylüyor.
- Babasının şiir okumayı pek beceremediğini, bu nedenle çok okuduğu şiiri olmadığını belirtiyor.
- 20:48Edip Cansever'in Şiirleri ve Anısı
- Edip Cansever'in TRT'ye çıktığı için mecbur okumuş bir şiiri vardır ve anneler babalar unutulmamaktadır.
- Şiirlerini okurken bazen yeğen Emine abla ve yabancı gelenler tarafından okunmaktadır.
- Şiirlerinin çok iyi kesilmiş olması nedeniyle hiçbir parçasını atamıyorsunuz, bir cümleyi bile çıkaramıyorsunuz.
- 22:54Şiir Yazma Süreci
- Arşivde müsvedde veya ön eskiz kağıtları yoktur, ancak yazar olmak isteyen genç bir çocuğa destek vermek için bazı yazıları düzeltip gönderirdi.
- Daktiloda şiir yazardı, çok az el yazısı vardır ve bunları saklamaktadır.
- Ahmet Oktay ile yaptığı söyleşi önemli çünkü Ahmet Oktay'a çok büyük saygısı vardı ve eleştirmen olarak onun sözünü çok dinlerdi.
- 24:17Edebi Etkileri ve Aile Hayatı
- Kendi etkilendiği yazarları çok söylemezdi, ancak Virginia Woolf'tan etkilenmiştir ve "Dalgalar" kitabını okumalarını tavsiye etmiştir.
- Şiir hayatını kendine saklayıp akşamları arkadaşlarıyla paylaşan bir yapısı vardı.
- Annesi onun çok büyük destekçisiydi, okul hayatını, evin şeklini ve masaları düzgün organize ederdi.
- 25:44Resim Sevgisi
- Cemal Süreya'nın 1950'li yılların ikinci yarısında Edip Cansever ile ilgili notunda Pol Kule'den çok bahsedildiği ve ikisinin de çok sevdiği belirtilmiştir.
- Edip Cansever'in soyut resme tutkulu olduğu, özellikle Picasso ve Van Gogh'u incelerdi.
- Kitaphanesinde altı-yedi tane resimli kitap mevcuttu ve Metin Eroğlu'nun yaptığı Edip Cansever portresi vardır.
- 29:50Su ve Deniz İlişkisi
- Edip Cansever'in meşhur bir teknesi vardır ve bu tekne onun hayatında, şiirinde, suyla ve denizle olan ilişkisinde çok önemli bir yere sahiptir.
- Hastalığından çok kısa bir süre önce Bodrum'a yerleşme kararı almıştır.
- Suya, denize yakın olmak isteyen bir insandı.
- 30:57Edip Cansever'in Tekne Hikayesi
- Konuşmacı, gençlik yıllarında yaramazlık yapmak için bindiği, 7,5 metre uzunluğunda, üstüne kamera gibi bir tahta yapılmış bir sandal teknesini anlatıyor.
- Teknenin arkasında 10 beygir Alpin motor vardı ve Edip Cansever sevdiği dostlarını alıp adalara, Çam Limanı'na ve Büyükada'ya giderdi.
- Bebek'e taşındığında tekne satıldı ve konuşmacı, bu parayla İngiltere'ye okumak için gitti.
- 31:48Tekne ile Geziler
- Edip Cansever balık tutmayı çok severdi ve Nuri adlı arkadaşıyla birlikte kırlangıç balığı avlamak için uzun süre beklerlerdi.
- Tekne, en fazla 4-5 kişi alan ilkel bir sandalın üzerine kamera oturtulmuş bir tekneydi ve bugünün koşulları o zaman için ideal bir tekneydi.
- Konuşmacı, teknenin bakımını arkadaşlarıyla birlikte yapardı ve teknenin arkasında su motoru şeklinde bir İsveç motoru vardı.
- 33:11Edip Cansever'in Deniz Sevgisi
- Edip Cansever'in şiirinde su, deniz ve İstanbul imgesi çok tekrar eden, sürekli üzerine düşündüğü ve imge ürettiği temalardan biriydi.
- Tekne, Edip Cansever için çok önemliydi ve tek zevkiydi; Bebeğe taşınmasının tek nedeni deniz görmesiydi.
- Bodrum'da çok yaşamak istedi ve İlhan Berk'in arzusuyla orada yer buldu, bir kooperatif ev aldı ancak beyin kanamasından vefat etti.
- 34:19Edip Cansever'in Mirası
- Edip Cansever çok erken yaşta kaybedilen değerli bir şair olmasına rağmen, yazdığı şiirde ve imge dünyasında o kadar etkileyici ki, aradan geçen zaman ne kadar uzun olursa olsun sanki dün yazılmış gibi hissediliyor.
- Vefatından önce Bodrum'da bir çalışma masası yaptırıp dakti usul oraya gitmek istediğini defalarca söylemişti.
- Şiirindeki dünyası halen devam ediyor ve bu dünya o kadar derin ve etkileyici ki, medya çılgınlıklarına rağmen hala onun dizelerinin arkasına sığdırabiliyor.