• Buradasın

    Dr. Juvenal Urbino'nun Hayatı ve Ölümü

    youtube.com/watch?v=gAGxzQsgZLo

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Gabriel Garcia Marquez'ın "Kolera Günlerinde Aşk" romanından bir bölümün okumasını içermektedir. Ana karakter Dr. Juvenal Urbino, 80 yaşında emekliye ayrılma düşüncesinden uzak duran, saygı duyulan ve sevgili bir doktor ve hoca figürüdür. Eşi Fermina Daza ise yetmiş iki yaşında olmasına rağmen hala genç ve zarif görünmektedir.
    • Video, Dr. Urbino'nun bir fotoğrafçının ölümüyle ilgili araştırmasını, Jeremi Desen Amor adlı fotoğrafçıyla olan dostluğunu ve ölümünden sonra yaşanan olayları anlatmaktadır. Hikaye, Dr. Urbino'nun günlük rutini, tıbbi görüşleri, evindeki hayvanlar ve evinin detayları etrafında şekillenmektedir. Özellikle konuşan papağanı ve diğer evcil hayvanlar hakkında detaylı bilgiler verilmektedir.
    • Videoda ayrıca Dr. Urbino'nun evinde yaşanan bir felaket, hırsızlık olayı ve evcil hayvanlarla olan ilişkisi gibi olaylar da anlatılmaktadır. Dr. Urbino'nun hayvanlardan nefret ettiğini iddia etmesine rağmen, karısı Fermina'nın getirdiği hayvanların evde nasıl yaşadıkları ve Dr. Urbino'nun bu hayvanlarla olan ilişkisi detaylı olarak ele alınmaktadır.
    00:02Doktor Urbino'nun Oda Ziyareti
    • Doktor Juvenal Urbino, önemini yitirmiş bir olayla ilgilenmek için bir odaya girdiğinde, içeriği aniden fark etti.
    • Oda, antili göçmen, harp malulü ve çocuk fotoğrafçısı tarafından belleğin işkencelerinden kurtulmak için kullanılmıştı.
    • Doktor, portatif karyolada ölüyü, yanında battaniye ile örtülü buldu ve yere uzanan bir köpek ölüsüyle koltuk değneklerini gördü.
    00:56Oda'nın Açıklaması
    • Hem yatak odası hem de laboratuvar işi gören bu karmakarışık oda, açık pencereden giren ışıkla aydınlanıyordu.
    • Oda, etiketsiz şişeler, kavanozlar, ampuller, küvetler ve eski dergilerle doluydu.
    • Odada acıbadem kokusu vardı ve bu, mutsuz aşkların yazgısını anımsatıyordu.
    02:02Doktor Urbino'nun Keşfi
    • Doktor Urbino, bu yerin ölmeye elverişli olmadığını düşünmüş, ancak zamanla buradaki düzensizliğin Tanrı'nın gizli bir istencine boyun eğmişti.
    • Bir polis komiseri ve tıp öğrencisi ondan önce gelmiş, odayı havalandırıp ölüyü örümceklerden korumuşlardı.
    • Doktor, ölüyü ortaya çıkarırken, çırılçıplak, morarmış, karnından boydan boya bir yara izi olan ve koltuk değneği kullanmaktan gelişmiş bir bedene sahip biri olduğunu gördü.
    03:45Doktor Urbino'nun Kişiliği
    • Doktor Urbino, ölüme karşı savaşın en kötü kısmının bittiğini söyledi ve ölüyü tekrar örttü.
    • Bir yıl önce resmi bir jübile ile seksen yaşını kutlamış ve emekliye ayrılma dürtüsüne karşı koymuştu.
    • Sağ kulağının işitme sorunu ve adımlarının kararsızlığına rağmen, delikanlılık yıllarındaki duruşunu koruyor ve altın köstekli keten takım elbiseler giyiyordu.
    04:27Doktor Urbino'nun Tanıtımı
    • Doktor Urbino, sedef renkli pastör sakalı, düzgünce ortadan ayrılmış saçları ve tıka basa dolu çantası ile tanımlanır.
    • Bellek kaymaları nedeniyle kağıt parçacıklarına alelacele çiziktirilmiş notlar kullanır.
    • Kentin en eski, en parlak ve en zarif hekimi olan Urbino, bilgisi ve nüfuzu açık yüreklilikle kullanmadığı için hak ettiğinden daha az sevgi kazanmıştır.
    05:15Ölüm Vakası
    • Komiser, stajyer hekime otopsiye gerek olmadığını, evin kokusundan ölüm nedeninin küvette fotoğrafçılıkta kullanılan asidin açığa çıkardığı siyanür buharları olduğunu anladığını belirtir.
    • Doktor Urbino, ölüm raporunu imzalayacak olan olmasına rağmen, ceset üzerindeki siyanürün etkilerini inceleme fırsatı bulamamıştır.
    • Komiser, gömme işinin büyük bir gizlilik içinde yapılması için gerekli işlemlerin tamamlanmasını buyurur ve gazetelerin haberin hiçbir biçimde ilgilendirmeyeceğini söyler.
    08:22Ev İncelemesi
    • Evde salonda parklardaki gibi tekerlekler üstüne konmuş kocaman bir fotoğraf makinesi ve zanaatkarlarca boyanmış dede gün batımı art alanı vardır.
    • Duvarlar önemli günlerde çekilmiş çocuk portreleri ile kaplıdır: ilk komünyon, tavşan kılığı, mutlu doğum günleri.
    • Doktor Urbino, bitmemiş bir satranç oyununu inceleyerek, Jeremi de Sen Amor'un beyaz taşlarla oynadığını ve bu kez dört hamlede kesinlikle yenileceğini fark eder.
    10:32Mektup
    • Komiser, yazı masasının üstündeki kağıtlar arasında Dr. Yuvana Urbino'ya yazılmış bir zarfa ilişir.
    • Zarfın üstünde çok fazla balmumundan damga olduğu için mektubu çıkarmak için yırtmak gerekir.
    • Hekim, onbir sayfalık mektubu okuduktan sonra pazar ayini kaçırmak üzere olmasına rağmen, mektubun izlerini bir an önce karısıyla bölüşme isteğini güçlükle yenecektir.
    13:29Doktor Urbino'nun Yaşam Tarzı
    • Doktor Urbino, eyalette eşi görülmemiş bir saygınlık kazanmıştır.
    • Sabahları ilk horozlar öterken kalkıp, gizli ilaçlarını almaya başlar: potasyum, salisilatlar, çavdar mahmud damlası ve belladonna.
    • Uzun hekimlik ve öğretmenlik yaşamı boyunca yaşlılığa karşı geçici önlemler için reçete yazmaya her zaman karşı olmuştur.
    14:11Dr. Urbino'nun Hayat Tarzı
    • Dr. Urbino, başkalarının acılarına katlanmayı kendi acılarından daha kolay buluyordu ve karışık ilaçların verdiği korkuyu cebindeki sargı bezinden derin nefes alarak gideriyordu.
    • Her pazartesiden cumartesiye kadar saat sekizde çalışma odasında bir saat oturup tıp okulunda verdiği genel klinik dersini hazırlıyor ve iyi bir okuyucu olarak yeni yazınsal yapıtları okuyordu.
    • Çalışmasını bitirince banyoda horozların öttüğü yöne doğru soluk alarak onbeş dakika soluk alma alıştırmaları yapıyordu, sonra yıkanıp giyinip 1880'lerdeki rahat davranışlarını sürdürüyordu.
    15:43Dr. Urbino'nun Günlük Rutini
    • Kahvaltısını elde ediyor ama kendine özgü bir perhiz uyguluyordu; midesinin sağlığı için pelin otu çiçeklerinin suyunu içiyor ve yürek daralmalarını önlemek için sarımsak dişlerini çiğniyordu.
    • Dersten sonra kentle ilgili girişimlere, öğle yemeklerini evde Mango yaprakları altında hizmetçilerin şarkılarını dinleyerek yer ve bir saat yeni kitaplar okuyordu.
    • Yıllardır evcil papağana Fransızca ve şarkı dersleri veriyor, saat dörtte buzlu limonata içtikten sonra hastalarını ziyarete gidiyordu.
    17:02Dr. Urbino'nun Hastane Yaklaşımı
    • Avrupa'dan döndüğünden beri iki doru atın çektiği kupa arabasıyla dolaşıyor, at arabaları moda olmasa da kullanmayı sürdürdü.
    • Emekliliği yanaşmasa da yalnızca umutsuz hastalara bakmak için çağırdıklarını farkındaydı ve bunu bir çeşit uzmanlık olarak görüyordu.
    • Hastalarını muayenehanede kabul etmek yerine, kentte yaya gidebilecek denli barış içinde olduğu zamanlardan beri onlara evlerinde bakmayı sürdürüyordu.
    17:36Dr. Urbino'nun Tıbbi Görüşleri
    • Bir hastanın nesi olduğunu görüşünden anlayabiliyor ve beratlı ilaçlara güvensizliği her seferinde artıyordu.
    • Cerrahinin yaygınlaşmasını dehşetle görüyordu ve tıbbın başarısızlığının en güçlü kanıtı olduğunu düşünüyordu.
    • Öğrencilerin kendisine "yazgıcı hümanizma" diye tanımladığı tutumu benimsemişti; herkesin kendi ölümünün sahibi olduğunu ve kişinin öleceği an gelip çattığında yapabileceğimiz tek şey insanların korkusuz ve acısız ölmelerini sağlamaktı.
    18:37Dr. Urbino'nun Sosyal Hayatı
    • Eski öğrencileri kendilerini kabul ettirmiş uzman hekimler bile olsalar ona danışmayı sürdürüyorlardı çünkü onun "klinik gözü" olduğunu teslim ediyorlardı.
    • Müşterileri bir mahallesi'ndeki soylu evlerinde yoğunlaşmıştı ve günlerini öyle düzenlemişti ki, akşam hastalarını dolaştığı sırada eşi ivedi bir durum ortaya çıktığında onu nerede haber gönderebilecekti.
    • Gençliğinde akşamları kafede laparkada uğrayıp satranç oynardı, ama yüzyılın başlarından bu yana kafede para gitmez olmuş, sosyal kulübün düzenlediği ulusal satranç turnuvaları örgütlemekle uğraşıyordu.
    19:24Dr. Urbino ve Jeremi de Sen Amor
    • Dr. Urbino, Jeremi de Sen Amor'u satranç tahtası üstünde piyon sürmeyi bilen herkes tanımıştı ve kimse onu yenmeyi başaramamıştı.
    • Dr. Urbino, Jeremi de Sen Amor'un kim olduğunu araştırmak zahmetine katlanmaksızın kayıtsız şartsız koruyucusu olmuş, fotoğraf atölyesi açmak için ödünç para vermişti ona.
    • Önceleri akşam saat yedi'de yemekten sonra oynadıkları satranç partileri, daha sonra don Galileo Don Qu'in açtığı ilk açık hava sinemasının gösterimlerinden arta kalan gecelerle sınırlanmıştı.
    21:16Pazar Günü ve Dr. Urbino'nun Rastlantısı
    • Pazar günü Dr. Urbino katedralde büyük ayine katılıyor, eve dönüp avluya bakan terasta dinleniyor ve kitap okuyordu.
    • Tanrının gününde çok seyrek ancak çok ivedi durumlarda hasta bakmak için evden çıkıyor, sosyal yükümlülükler de çok zorunlu olmadıkça kabul etmiyordu.
    • Bir dostunun ölümü ve seçkin bir öğrencisinin gümüş yılı olayı bir araya gelince, Dr. Urbino ölünün mektubunu açtıktan sonra kendini meraka kaptırdı ve arabacıya eski köle mahallesi'ne karışık bir adrese götürmesini buyurdu.
    22:51Kente Dönüş Yolculuğu
    • Hava erkenden bozmaya başlamıştı, bulutlu ve serindi ama öğleden önce yağmur yağma tehlikesi yoktu.
    • Arabacı kestirme bir yol bulabilmek için sömürge kentinin taş döşeli engebeli yollarına dalıp çıkıyor, at kalabalıktan ürkmesin diye sık sık durmak zorunda kalıyordu.
    • Sokaklarda pazar ayininden dönen dindar topluluklar, kağıttan çelenkler, müzik, çiçekler ve balkonlardan şenlikleri seyreden kızlar vardı, Dr. Urbino'nun tek atlı arabası kentte tek yük kalmıştı.
    24:05Dr. Urbino'nun Ziyareti
    • Dr. Urbino, kendisine çok bağlı olan bir aile olarak, arabacısının solgun kadife üniforma ve silindir şapka giymesini istiyordu, bu da Karayipler'in sıcak günlerinde acımasız bir davranış olarak görülüyordu.
    • Dr. Urbino, Kent'e olan sevgisine rağmen, bir pazar günü köle mahallesi'ne girmek zorunda kaldı.
    • Arabacı, adresi bulmak için sokaklarda dolaşmak ve insanlara sormak zorunda kaldı.
    24:49Köle Mahallesi'nin Çevresi
    • Dr. Urbino, bataklıkların ağır kokusunu ve boğucu sessizliğini iyi biliyordu, ancak arabada bu koku dayanılmaz bir gerçekliğe dönüştü.
    • Köle mahallesi'ndeki evler, rengini yitirmiş ahşaptan yapılmış, çinko üzerine oturtulmuş ve açıkta kalan pis suların içeri girmemesi için kazıklar üstüne yerleştirilmişti.
    • Mahalde, yoksulların cümbüşü ve müziği yükseliyordu, arabanın arkasına çıplak çocuklar takılıp arabacı onları kovalamak zorunda kaldı.
    26:13Kadının Evine Varış
    • Kadının evi dışarıdan bakıldığında, numarası olmayan ve dantel perdeli pencereli, eski bir kiliseden sökülmüş kapısından başka özel bir özelliği yoktu.
    • Kapı açıldığında, tepeden tırnağa karalara bürünmüş, kırk yaşlarında, altın pırıltılı gözleri ve demirden miğferi andıran kıvırcık saçlarıyla yüksekten bakan bir zenci-beyaz kırması belirdi.
    • Dr. Urbino, kadını daha önce birkaç kez görmüş ve sıtma nöbetine karşı reçeteler yazmış olsa da, onu tanımadı.
    27:19Kadının Evinde
    • Salonda bir ormanın havası ve görünmez mırıltısı vardı, hepsi de yerli yerine konmuş eşyalarla doluydu.
    • Kadın, Dr. Urbino'ya anlaşılması güç bir İspanyolca ile konuşmaya başladı ve onu içeri girmesine yardım etmek için ellerini arasına aldı.
    • Dr. Urbino, kadının tepeden tırnağa yas içinde oluşuna ve soylu kederine baktığında, ziyaretinin yararsız olduğunu anladı.
    28:13Kadının ve Jeremi Desen Amor'un Hikayesi
    • Kadın, Jeremi Desen Amor'un ölümünden sonra eline geçen mektupta yazılı gerekçeleri açıklamıştı çünkü Jeremi Desen Amor'un ölümünden birkaç saat öncesine kadar onunla birlikteydi.
    • Kadın ve Jeremi Desen Amor, Por Prince'deki bir serseriler barınağında tanışmışlardı ve bir yıl sonra kadın buraya gelmişti.
    • Kadın haftada bir atölyeyi temizliyordu, ancak herkes onların ilişkisini yanlış anlamıştı çünkü Jeremi Desen Amor'un sakatlığının sadece yürümekle ilgili olduğunu sanıyorlardı.
    29:31İlişkileri ve Son Günleri
    • Kadın, "O böyle istiyordu" diyerek, Jeremi Desen Amor'un kendisinin bütünüyle olmayan bir erkekle paylaştığı bu gizli ilişkiyi istenmeyen bir durum olarak görmediğini açıkladı.
    • İkisi ayda en az iki kez ayrı ayrı sinemaya gidiyor, birbirlerinden uzakta oturuyorlardı.
    • Son satranç partisinde, Jeremi Desen Amor'un dalgın ve üzgün göründüğünü fark eden kadın, onu oyalamak için satranç oynamayı önermiş, ancak Jeremi Desen Amor dalgın oynayarak oyunu bırakmıştı.
    31:13Jeremi Desen Amor'un Sonu
    • Dr. Urbino, Jeremi Desen Amor'un mektubu yazmak için yalnız kalmak istediğini anlayınca, Jeremi Desen Amor'un çektiği işkencenin sonuna geldiğini anlamıştı.
    • Kadın, Jeremi Desen Amor'un mutluluğu bulması için ona nasıl yardım etmişse, işkenceden kurtulması için de aynı aşkla yardım etmişti.
    • Son on bir ay, acımasız bir işkence gibi geçmişti ve Jeremi Desen Amor, yaşamına son vermeye kararlıydı.
    32:28Jeremi Desen Amor'un Son Geçitleri
    • Kadın, Haiti'nin ıssız bir kumsalda seviştikten sonra Jeremi Desen Amor'un "Ben hiç yaşlanmayacağım" dediğini anımsadı.
    • Jeremi Desen Amor, altmış yaşına gelince yaşamına son vermeye kararlıydı ve son sınır olarak kentin kutsal ruha adanmış en büyük şenliği olan yedi pazar yolcunun arifesini belirlemişti.
    • Kadın, Jeremi Desen Amor'un köpeğini alıp götürmek istemesine rağmen, Jeremi Desen Amor'un onu üzgünce "Onu üzgünüm" diyerek bırakmasını istediğini anlattı.
    34:15Son Mektup
    • Dr. Urbino, köpeğin kurtulmadığını söylediğinde, kadın "Öyleyse istemediği için kurtulmamıştır" dedi ve bununla sevindi.
    • Kadın, Jeremi Desen Amor'un mektubu yazarken onu açılır kapanır yatağın ayağına bağlamasını istemiş, ancak o kaçıp kurtulabilirsin diye yapmacık bir düğüm atmıştı.
    • Kadın, Jeremi Desen Amor'un ölü sevgilisine "Bir gülle anımsa beni" demiş olduğunu ve gece yarısından az sonra evine döndüğünü anlattı.
    35:01Dr. Urbino'nun Düşünceleri
    • Dr. Urbino, mektubun bir paragrafını yanlış anladığını fark ederek, sevgilisine söz verdiği gibi cenazeye gitmeyeceğini kararlıydı.
    • Dr. Urbino, gözyaşı dökmeyecek, anıların ateşi içinde yanmayacak ve kendine kefen biçmeyecekti.
    • Mektupta belirtildiği gibi, Jeremi Dösen Amor'un evini içindeki eşyalarla birlikte kendisinin olacak ve yoksulların ölüm kapağında ağlayıp sızlamadan eskisi gibi yaşamayı sürdürecekti.
    36:06Kentin Özellikleri
    • Kent, zamanın kıyısında değişmeyen varlığını sürdürüyordu; çiçeklerin paslandığı, tuzun bozulduğu, solmuş defnelerle kokuşmuş bataklıklar arasında yaşlanmaktan başka bir şey yapmıyordu.
    • Kışın yakıcı sağanaklar sokakları çamura dönüştürüyordu, yazın ise deli rüzgarlar toz bulutları kaldırıyordu.
    • Cumartesileri melez yoksullar, mukavva ve tenekeden yapılmış kulübelerinden çıkıp kentin taşlı kumsalında yollanıyor, hafta sonları dans ediyor, içki içiyor, sevişiyor ve kavgalar içindeydi.
    37:41Kentin Tarihi ve Durumu
    • İspanyol egemenliğinden bağımsızlık ve köleliğin kaldırılması, Dr. Juvenal Urbino'nun doğduğu saygın yozlaşma sürecini hızlandırmıştır.
    • Bir zamanların soylu aileleri kalelerinde sessizliğe gömülmüş, taş döşeli sokaklarda otlar fışkırıyor, duvarlar çatlıyordu.
    • Öğle uykusunun karanlığında baygın piyano alıştırmaları tek yaşam belirtisiydi; kadınlar güneşten kaçar gibi kaçıyor, sevişmeleri ağır ve zor, yaşamları bitip tükenmiş görünüyordu.
    39:06Kentin Tarihi Önemi
    • 18. yüzyılda, Amerika'nın en büyük Afrikalı köle pazarı olmanın onursuz ayrıcalığından ötürü karayipler'in en zengin ticaretine sahipti.
    • Yılda birkaç kez kalyonlardan oluşan filolar körfeze geliyordu ve kent o dönemde parlak yıllarını yaşıyordu.
    • 8 Haziran 1708'de, yarım milyar pezo değerinde taşlar ve değerli madenlerle yüklü Saint Jose kanyonu, limanın ağzında bir İngiliz filosu tarafından batırılmıştı.
    40:19Dr. Urbino'nun Evi
    • Dr. Urbino'nun evi, körfezin öte yanında la manga kesiminde, başka bir çağa aitti; büyük, serin ve tek katlıydı.
    • Evin serin terası, miyazma gölüyle körfezdeki batık gemilerin enkazına bakıyordu ve zemin siyah-beyaz taşlarla döşeliydi.
    • Geniş salon boydan boya altı pencereye sahipti ve yemek salonu kır tanrılarının flütüyle baştan çıkmış genç kızların süslediği kocaman camlı bir kapıyla ayrılıyordu.
    41:13Evin İç Mekanları
    • Girişteki eşyalar 19. yüzyıl sonlarından kalma gerçek İngiliz avizeler, sevr vazoları, çiçek saksıları ve kaymak taşından put heykelcikleriyle süslenmişti.
    • Yatak odalarında yatakların yanında sahibinin adı işlenmiş, kenarları püsküllü görkemli çakmaklar vardı.
    • Yemek odasının yanında, kenti ünlü yorumcular geldiğinde konser verilen küçük bir müzik salonu bulunuyordu.
    42:34Kitaplık ve Evin Özellikleri
    • Dr. Urbino'nun kitaplığında, babasından kalma ceviz yazı masası ve kapitone deri koltukları çerçevesinde duvarlar ve pencereler camekanlı kitap dolaplarıyla kaplanmıştı.
    • Kitaplıkta 3000 kitap, koyun derisinden örnek ciltli, sırtlarında yaldızlı harflerle adının baş harfleri yazılıydi.
    • Limanın pis kokularının insafına kalmış olan diğer odalardan farklı olarak, kitaplıkta her zaman manastırın gizliliği ve kokusu vardı.
    43:31Evde Yaşananlar
    • Dr. Urbino ile karısı, Romalıların sıcağa karşı uyguladıkları yöntemi benimsemişlerdi: sokakların yakıcı havası içeri girmesin diye evleri kapalı tutmak, gece rüzgarlarına karşı da ardına dek açmak.
    • Dr. Urbino'nun evi, La Manga'nın amansız güneşinde en serin ev olagelmişti.
    • Dr. Urbino o sabah saat ondan önce yalnızca yedi pazar ayini kaçırmasına yol açmakla kalmayıp, iki ziyaretten sonra eve döndüğünde hiç de mutlu değildi.
    44:45Papağanın Hikayesi
    • Dr. Urbino, akşam yemeği vaktine kadar kestirmek isteyen Doktorla Sides, hizmetçileri telaş içinde buldu; papağanı yakalamak için kafesten çıkardıkları zaman uçuk mango ağaçlarının en yüksek dalına konmuştu.
    • Papağan konuşması istendiğinde konuşmuyor, en olmayacak durumlarda konuşuyordu ve insanlarda pek rastlanmayan açıklık ve mantıkla konuşuyordu.
    • Dr. Urbino kendisi eğitmişti papağanı ve bu da ailede hiç kimsenin, çocukların bile küçükken sahip olmadıkları bir ayrıcalık sağlamıştı ona.
    45:26Papağanın Eğitim Süreci
    • Papağan yirmi yılı aşkın bir süredir evdeydi ve her gün öğle uykusunun ardından Dr. Urbino evin en serin yeri olan avluya bakan terasta onunla birlikte oturuyordu.
    • Dr. Urbino öğretme tutkusunun en çetin yollarına başvurmuştu, böylece papağan tıpkı bir akademisyen gibi konuşmayı öğrenmişti.
    • Dr. Urbino papağana Latince ayinlerden Matta İncil'den seçilmiş parçaları öğretmiş, dört aritmetik işlemini kafasına sokmaya çalışmıştı.
    45:59Papağanın Müzik Eğitimi
    • Dr. Urbino, Avrupa yolculuklarından birinden dönerken ilk borulu gramofonla günün modası birçok plak, sevdiği klasik bestecilerin plaklarını getirmişti.
    • Geçen yüzyılda Fransa'da en sevilen evcilbert ve Ariste de Brown'un şarkılarını ezberlesin diye günlerce, bazen aylarca dinlemişti papağana şarkıları.
    • Papağan Evcilbert'in kadın sesiyle, Ariste de Brown'un tenor sesiyle söylenen şarkıları ezberlemiş ve hizmetçilerin onun Fransızca şarkı söylediğini işittikleri zaman kahkahaların yansıması olan şirretçe kahkahalar atıyordu.
    46:38Papağanın Ünü
    • Papağanın ünü o kadar yayılmıştı ki, zaman zaman ırmak gemileriyle iç bölgelerden gelen bazı seçkin ziyaretçiler onu görmek için izin istiyorlardı.
    • Bir seferinde New Orleans'tan gelen muz gemileriyle oradan geçen birçok İngiliz turistlerinin bazıları, fiyatı ne olursa olsun onu satın almak istemişlerdi.
    • Papağanın ünün doruğuna ulaştığı gün, Cumhurbaşkanı Mario Fidel Suarez'in kabinesinin bütün bakanlarıyla tam takım, ünlünün gerçek olup olmadığını anlamak için Dr. Urbino'nun evine geldikleri gündü.
    47:11Papağanın Küstahlığı
    • Cumhurbaşkanı ve kabinesi, üç günlük gemi gezisi boyunca çıkarmadıkları silindir şapkaları, yünlü kumaşlar, redingotları içinde bunalmış geldiler.
    • Papağan, umutsuz bir şekilde iki saat boyunca tüm yalvarıp yakarmalara, tehditlere, karısının akıllıca öğütlerine karşın Dr. Urbino'nun herkesin içinde düştüğü utanca karşın tek bir sözcük bile söylememişti.
    • Papağanın bu tarihsel küstahlık tan sonra da ayrıcalıklarını sürdürmesi, kutsal dokunulmazlığının son kanıtı olmuştu.
    47:51Evdeki Diğer Hayvanlar
    • Dr. Urbino, hayvanlardan nefret ettiğini itirafa yanaşmıyor, karısından başka birçoklarını inandıran binbir çeşit bilimsel martavallar, felsefi bahanelerle gizlemeye çalışıyordu bunu.
    • Hayvanları aşırı derecede sevenlerin insanlara en büyük kötülükleri yapabileceğini, köpeklerin sadık değil uşak ruhlu olduklarını, kedilerin fırsatçı ve hain, tavus kuşlarının ölüm uyuşturucusu olduklarını söylüyordu.
    • Dr. Urbino, hayvanlardan nefret etmesine rağmen, hayvanların eve girmesine izin verilmemişti, ancak mutfakta yeniden ortaya çıkan kaplumbağa dışında.
    48:54Fermina Daza'nın Hayvan Sevgisi
    • Fermina Daza o sıralarda yetmişiki yaşında ve bir zamanlar ceylan yürüyüşünü yitirmiş olan karısı, ekvator bölgesinde yetişen çiçekleri ve evcil hayvanlara tapıyordu.
    • Evliliklerinin ilk zamanlarında akıl almaz sayıda evcil hayvan beslemek için kocasıyla çiçeği burnundaki aşklarından yararlanmıştır.
    • Başlangıçta Roma imparatorlarının adlarını taşıyan Dalmaçya cinsi üç köpeği vardı, mesela adlı bir dişinin lütfuna ermek uğruna birbirlerini parçalamışlardı.
    49:32Evdeki Diğer Hayvanlar
    • Sonra sıra kedilere geldi: kartal bakışlı, firavun duruşlu Sina kedileri, şaşı gözlü Siyam kedileri, oynaşırken çıkardıkları seslerle geceleri alt üst eden kırmızı gözlü saraylı İran kedileri.
    • Avludaki mango ağacına zincirlenmiş Amazon cinsi bir maymunu olmuştu, başpiskopos Abdul adını taşıyordu.
    • Koridorlardaki kafeslerde çeşit çeşit Guatemala kuşları, önsezili balaban kuşları, kocaman sarı ayaklı bataklık balıkçıları, pencereden bakan genç bir geyik vardı.
    50:29Evdeki Son Hayvanlar
    • İç savaştan az önce, Papa'nın olası bir ziyaretinden ilk kez söz edildiği sırada Guatemala'dan bir cennet kuşu getirmişler, ama kuşun gelmesiyle ülkesine geri dönmesi bir olmuştu.
    • Crazo kaçakçı yelkenlilerinden içinde altı kokulu karga bulunan bir tel kafes satın almışlardı, ama hiç kimse evi ölümcül kokularıyla dolduran sürekli kanat çırpınışlarını katlanamadı.
    • Dört metre uzunluğundaki bir de boğa yılanı getirmişlerdi, korkunç soluğuyla yarasaları, semenderleri, zararlı böcekleri korkutuyor, ancak yılanın pusuya yatmış bir avcının soluklarını andıran solukları yatak odalarının karanlığını altüst ediyordu.
    51:41Hayvan Felaketi
    • Juvenal Urbino, karısının en güzel ve en mutlu kadın olduğunu düşünürken, bir gün evde karşılaştığı bir felaket onu şaşırttı.
    • Salonda bir kan gölü üstünde ölü hayvanlar dizisi uzanırken, ansızın bir kuduz nöbetiyle çılgına dönen Alman manastırlarından biri, önüne çıkan bütün hayvanları parça parça etmişti.
    • Doktor Urbino, sağ kalanların öldürülmesini ve evin dezenfekte edilmesini buyurdu, içlerinde tek kurtulan uğur getiren kaplumbağa olmuştu.
    53:00Hayvanların Yerini Alacak Yeni Bir Hayat
    • Fermina Daza, uzun süre hayvanlardan söz etmekten kaçındı ve doğa tarihi resimleri salonun duvarlarına astı.
    • Hırsızlar banyonun penceresini kırıp beş kuşaktan beri kalıt yoluyla geçen gümüş takımları alıp götürdüler.
    • Dr. Urbino, pencereleri çifte kilitli, kapıları kor demirleriyle kilitli, değerli şeyleri kasaya sakladı ve tabancasını yastığının altına koymaya başladı.
    53:51Papağanın Girişi
    • Dr. Urbino, bir kurt köpeği alınmasına karşı çıkarken, Fermina Daza kocasının bu sözlerini fırsat bilerek kurazo yelkenlerine başvurarak para maribo cinsi soylu bir papağan satın aldı.
    • Papağan gemici argosundan başka bir şey bilmiyordu, ancak bunları insansı bir sesle söylüyordu.
    • Papağan, hizmetçilerin şaşkınlığını ve Fermina'nın zevkini çekti, yağmurlu öğleden sonralarında tüylerinin sırılsıklam olmasından duyduğu sevinçle dili çözülüyordu.
    55:05Papağanın Koruma Rolü
    • Hırsızlar tekrar çatının yuvarlak pencerelerinden birinden eve girmeye kalkışınca, papağan sahici bir çoban köpeği gibi havlayıp "hırsızlar" diye bağırarak onları korkuttu.
    • Dr. Urbino, papağanın sorumluluğunu üstlendi ve Hint kirazı ağacının altında ona iki kap ve bir trapez yaptırdı.
    • Kuzey rüzgarlarından ötürü kötü havanın dayanılmaz olduğu aralık'tan mart'a kadar, papağan sakağı hastalığından kuşku duyulmasına rağmen, örtülü bir kafese konarak yatak odasına taşındı.
    56:06Papağanın Kaçışı
    • Bir gün mutfak kirişinin üstünde akrobasi gösterileri yapmaya kalkışan papağan, "kurtarın" diye çığlıklar atarak ocakta kaynayan et tenceresinin içine düştü.
    • Aşçı kadın haşlanmış ama canlı çıkardı ve o günden sonra papağan kafese konuldu.
    • Bir sabah papağan kaçıp Hint kirazı ağacının tepesine kondu ve üç saat boyunca yerinden kımıldamadı, "Yaşasın liberal parti" diye bağırıyordu.
    57:30İtfaiyenin Yardımı
    • Dr. Urbino, papağanı ağaçtan indirmek için itfaiyeden yardım isteyince, belediyede bir yıl önce kurulmuş profesyonel bir itfaiye bölüğü bulunuyordu.
    • İtfaiyeciler, yangınlar dışında donmuş çocuklar, tabut içindeki ölüleri indirme gibi çeşitli ivedi işler görmeye başlamıştı.
    • Doktor Urbino, masrafların kendisinden olacağını söyleyerek itfaiyeden yardım istedi.
    59:23Fermina Daza'nın Görünümü
    • Fermina Daza, bol dökümlü düşük belli gömlek tipi bir elbise, uzun gerçek inci gerdanlık ve yüksek topuklu saten ayakkabılar giymişti.
    • Yetmiş iki yaşında olmasına rağmen, iri kemikli ince dik bedeni, yumuşak elleri ve çelik mavisi yana taranmış saçları sayesinde genç görünüyor, sadece badem gözleri düğün resimlerinden geri kalmıştı.
    • Demir korselerin, daracık bellerin ve kumaş hileleri ile yükseltilmiş kalçaların çağı çoktan geçmiş, özgürlükle giyilen elbiselerle kendini iyi hissediyordu.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor