Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, TRT 1 tarafından yayınlanan "Diriliş Ertuğrul" adlı Türk tarihi dizisinin 42. bölümüdür. Dizide Ertuğrul, Gündoğdu, Gümüştekin, Goncagül, Selcan, Korkut, Tuğtekin, Gökçe, Sercan, Noyan, Şaman, Hamza ve Abdurrahman gibi karakterler yer almaktadır.
- Bölüm, Ertuğrul'un bir pusudan kurtulması ve ardından yaşanan olayları anlatmaktadır. Hikaye, Oğuz boylarının (Kayı ve Dodurga obaları) birleşmesi, Moğol zulmünün getirdiği kader birliği ve Türk beylerinin Moğolların üzerine gitmesi için bir plan yapması etrafında şekillenmektedir. Ayrıca, karakterler arasındaki ilişkiler, gizli duygular ve stratejik planlar da bölümün önemli unsurlarını oluşturmaktadır.
- Bölümde ayrıca Gündoğdu'nun Gümüştekin'in kızı Goncagül ile evlenme töreni, Ertuğrul'un Bizans iline gönderilmesi, Noyan'ın karargahında Abdurrahman'ın yakalanması ve Ertuğrul ile Gündoğdu'nun Noyan'a karşı planları gibi olaylar da yer almaktadır. Video, Türk halk hikayelerinin tipik karakterlerini ve olaylarını içermektedir.
- Ertuğrul'un Kurtuluşu
- Süleyman Şah, oğlu Ertuğrul Ertokuş Bey ve komutasındaki askerlere pusu kurarak katletmiş, Dodurga boyu Alpbaşı Tuğtekin Bey'i de pusu kurarak öldürmüştür.
- Ertuğrul elleri bağlı halde yere diz çökmüş, Korkut kılıcını boynuna indirecek gibi kaldırırken, Sercan ve Turgut'un yardımıyla kurtulmuştur.
- Ertuğrul, Turgut'la işaretle Karabek'i zapt etmiş ve Korkut'u hoyratça tutup Ertuğrul'un önünde ayaklarının dibine atmıştır.
- 02:44Tuğtekin'in Ölümü
- İbn Arabi ve Derviş Obada meydana ilerlerken, atın çektiği sedyedeki Tuğtekin'in gözleri kapalı durmaktadır.
- Korkut, Tuğtekin'in oğlu olduğunu söyleyerek onu okşarken, Aytolun ve Gökçe oraya doğru hızlanmıştır.
- Aytolun, Ertuğrul'un ne Selçuklu askerlerini kıyan ne de Ertuğrul'u öldüren olmadığını söylemiş, Korkut'un çatık kaşları bir anda gevşemiştir.
- 03:55Karabek'in Planları
- Karabek yavaşça kalabalığın arasından sıvışırken, Aytolun ona "Eğer onun bu başarıları Sultan Alaaddin'in kulağına giderse uçbeyliği hayal olur" demiştir.
- Karabek, Ertuğrul'un Korkut'un da Obanın da gözünde kahraman olduğunu fark ederek, ya ondan büyük kahramanlık edeceğini ya da Ertuğrul'un kuyusunu kazacaklarını söylemiştir.
- Karabek, Ahmaker, Sungur Tekin ve Halime Sultan'ın asla Alaaddin'in karşısına çıkmayacağını, saraya gidip ağını öreceğini ve onlar huzura çıkmadan önce işlerini göreceğini belirtmiştir.
- 05:50Ertuğrul'un Kurtuluşu ve Gündoğdu'nun Alp Başı Olması
- Karargahta Tankut Abdurrahman'ın yanında, Karabeki'nin Konya'ya yollanacağı ve Halime Sultanı sarayda Alaaddin'in huzuruna çıkmadan öldürmek istediği öğrenilmiştir.
- Oba, Toyda, Korkut ve Hayme yan yana Alplerin başına Gündoğdu Bey'in geçmesini isterler.
- Gündoğdu Bey'in Alp başı olmasını isteyen beyler el kaldırınca, Ertuğrul, Kayı tarafının beyleri, Hayme, Korkut, Gümüştekin ve Dodurga beylerinin elleri kalkmış, Tuğtekin ve Gümüştekin'in elleri beklemiştir.
- 08:03Gündoğdu'nun Kız İsteme Planı
- Gece Kayı otağının önünde nöbetçiler beklerken, otağ ahalisi yemekte Sercan, Gündoğdu'nun, Gökçe Ertuğrul'un yanına oturmuşlardır.
- Hayme dönüp baktıktan sonra, Gündoğdu sıkıntılı bir şekilde Sercan'a "Yarın kız istemeye gitmek için senden müsaade isterim" demiştir.
- Sercan, "Eğer Selcan razıysa onu boşamayacak, Selcan yoksa kendi bilir" diyerek razı olduğunu belirtmiştir.
- 09:29Ertuğrul'un Tehlikesi
- Oba Geyikli Ertuğrul'un çadırına gelmiş, Abdurrahman Alp Noyan'dan haber getirmiştir.
- Turgut ve Alpler arkasında ne der alime? Sultan Ertuğrul kaşlarını çatıp sokulmuş, tehlikededir beyim sarayda onları öldürmesi için Karabekir peşlerinden göndermiştir.
- Ertuğrul öfkeli gözlerini bir noktaya sabitleyerek obanın üzerinde gece güne dönmüştür.
- 13:36Gündoğdu'nun Bebeği
- Kuşbakışı: Oba, sarı-siyah Dodurga tuğlarının asılı olduğu meydandaki direklerin çevresinde ahali gündelik telaşında Gündoğdu çadırında oturmuş, başı açık, gözleri dalgın bir şekilde önüne kilitlenmiş durgun halinden çıkmadan bakışlarını yanındaki beşiğe çevirmiştir.
- Gündoğdu, eliyle uzanıp içindeki kürkten yapılmış patiği eline almış ve "Geçmiş bana varlığımı, aldığım nefese, döşeğindeki sıcaklığımı" demiştir.
- Gündoğdu, "Sana bir oğul vereceğim demiştim, elini karnına koydurdum, karnımda evladını taşıyorum, obaya yiğit bir alp, Kayı'ya bir beyoğlu vereceğim, adını sen koyacaksın, yaşını yüce Allah verecek" demiştir.
- 14:59Efrasiyab'ın Ziyareti
- Gündoğdu, Efrasiyab'ı misafir çadırına götürerek kayılara yakışır şekilde ağırlıyor.
- Efrasiyab, altınları tedarik ettiğini ve birkaç güne kadar Obada olacaklarını söylüyor.
- Gündoğdu, Efrasiyab'ı misafir çadırına götürürken, beşiğe uzun uzun bakıyor ve pusatlığa doğru yürüyerek börklü ve kılıcını alarak çıkıyor.
- 16:02Goncagül ve Sercan'ın Karşılaşması
- Goncagül keçi sağarken, Sercan yaklaşıyor ve Goncagül onu kıyafetinden tanıyarak ayağa kalkıyor.
- Sercan, Goncagül'e Erim'in mutluluğu için ağzını ve gönlünü mühürlediğini, onunla yaşadığı çadıra adımını bile atmayacağını söylüyor.
- Sercan, Goncagül'e halamla bir olup Gün Doğduğunun saçının teline zarar verirse ikisini de öldüreceğini tehdit ediyor.
- 19:02Ertuğrul'un Moğollarla Karşılaşması
- Ormanlık arazide Tankut, Karabek ve bir Moğol yere sergi açmış yemek yiyorlar.
- Ertuğrul, askerlerin yanında yemek yiyen Tankut ve Karabek'i gözetliyor ve onları gardaş payı ediyor.
- Ertuğrul, askerlerin işaretleştiğini fark edip saklandıkları dalların arkasından çıkıyor ve askerleri çekecek.
- 20:49Ertuğrul'un Savaşı
- Ertuğrul, askerlerin göğsüne hançer fırlatıyor ve Tankut ile Karabek toparlanıp kalkmaya çalışıyorlar.
- Ertuğrul, Tankut'a kılıç çektiğinde kabzasını suratına indiriyor ve Tankut'u yere fırlatıyor.
- Ertuğrul, iki kılıcı birden tek kılıcıyla çakıştırıp çekiyor ve Tankut'un burnunu kanatırken, Tankut'un karnını tekmeleyip yere fırlatıyor.
- 24:49Ertuğrul'un Kaçışı
- Karabek var gücüyle koşarak kaçıyor ve Ertuğrul onu görüp Tankut'a kılıcını batıracak oldu.
- Tankut yerde dönüp sıyrıldı ve Ertuğrul tekmeledi, sonra da Karabek'in peşinden koştu.
- Ertuğrul, Karabek'i bir patikada yakalayıp üstüne oturup kılıcını boğazına dayadı ve saraydan oyana köpeklik gelen kim olduğunu sordu.
- 27:59Obada'da Hazırlıklar
- Gece kuşbakışı Obada Dodurga otağının önündeki direkli meydanın çevresi meşalelerle aydınlanmış.
- Aytolun, Goncagül'ün saçlarını örüyor ve kırmızı mercan taşların süslediği bir kolye takıyor.
- Gündoğdu çadırında kruvaze elbisesinin kenarındaki düğmeleri takarken, Selcan içeri giriyor ve Gündoğdu'nun elindeki kalın deriden kemeri alıyor.
- 30:18Selcan ve Gündoğdu'nun Ayrılışı
- Selcan, Gündoğdu'ya tel tel dokuduğu esbabının işlemelerini ve Halep'ten, Diyar-ı Bekir'den aldığı eşyaları gösteriyor.
- Sercan, pusatlıkta asılı kılıcı alıp Gündoğdu'ya uzatıyor ve onun sol göğsüne dokunarak heyecanla atan kalbini duymak istediğini söylüyor.
- Sercan, Gündoğdu'ya beze sarılı bir hançer veriyor ve onu güvende tutacağını söylüyor.
- 33:06Selcan'ın Çadırdan Ayrılışı
- Selcan, Gündoğdu'nun börkünü alıp başına takıyor ve ona "hadi git artık" diyerek selam veriyor.
- Gündoğdu, Selcan'ın elini öpüyor ve dudaklarını uzun süre teninin üzerinden ayırmıyor.
- Selcan, elleri önünde bağlı halde dikilirken, Gündoğdu yavaşça kapıya doğru yürüyor.
- 34:20Gündoğdu'nun Çadırına Dönüşü
- Gündoğdu, Aytlu ve Korkut ile birlikte çadırına dönüyor ve Goncagül ile göz göze geliyor.
- Çadırda yemek için hazırlanmış, yerden çok yüksek olmayan dikdörtgen sofraların ortasında mumlar yanıyor.
- Korkut başköşeye geçip Hayye sol yanına işaret ediyor, Gündoğdu da annesinin yanına geçiyor.
- 35:37Tuğtekin'in Katılımı
- Tuğtekin diğer bölmeden çadıra geçiyor ve yaraları daha iyi görünüyor.
- Hami baştan ayağa süzüp mesafeli bir şekilde baş salladı Tuğtekin'e.
- Tuğtekin üzerinde alp kıyafetleriyle Gümüştekin'in yanına çöküp bağdaş kuruyor ve Gündoğdu'ya gülümseyip selam veriyor.
- 36:13Ertuğrul'un Ziyareti
- Ertuğrul Dumrul atın bularını tutup indi ve Gündoğdu'nun yanına geçiyor.
- Ertuğrul, Gümüştekin Bey'in kızı Goncagül Hatunu istemeye geldiklerini söylüyor.
- Gümüştekin, Gündoğdu'nun temiz ve yiğit kalbinin kızını seçmesinin kendisini ve kızını memnun ettiğini belirtiyor.
- 39:10Evlilik Kutlaması
- Gümüştekin, hayatta kalan tek evladını Gündoğdu Bey'e emanet edeceğini söylüyor.
- Gündoğdu, Hanenin elini öpüp alnına koyuyor ve Ertuğrul'un otoriterce uzattığı elini öpüyor.
- Gündoğdu ve Ertuğrul kucaklaşıyor, Korkut ve Aytlu da kucaklaşıyorlar.
- 41:13Gümüştekin ve Ertuğrul Arasındaki Gerilim
- Ertuğrul, Gümüştekin'in karşısına yürüdüğünde, Gümüştekin hafif sırıtarak öpmesi için elini uzatıyor.
- Ertuğrul öpmek yerine sahilin içini sol göğsüne koyarak selam veriyor ve ortamda buz gibi bir hava esti.
- Ertuğrul, Korkut'a dönünce Gümüştekin'in elini indiriyor ve Korkut'un elini öpüp alnına koyuyor.
- 41:54Çeyizlerin Getirilmesi
- İçeri elinde kırmızı parlak kumaşla bohça yapılmış çeyizlerle ovalı bir kadın giriyor.
- Arkasında iki kadın daha var, biri küçük işlemeli ahşap bir sandık taşıyor.
- Bohça yere bırakılıyor ve metal raptiye gibi kabartmalarla işlenmiş sandık yere konuyor.
- 42:24Ertuğrul'un Şifa Çadırında
- Loş ışıklı, az kandilli şifa çadırında Ertuğrul elindeki tastan bir şey yiyor.
- Ertuğrul girince Şifa ona döndü ve dostça bir gülümsemeyle selamlaşıyor.
- Ertuğrul, Şifa'ya dostlarından selam getirdiğini ve onun vazifesini layıkıyla yerine getirdiğini söylüyor.
- 43:38Ertuğrul ve Artuk Bey'in Yolculuğu
- Kuşbakışı oba gece gündüze döndü ve uzakta kıvrılarak akan büyük bir nehir var.
- Ormanda ilerleyen atlılardan öndeki Ertuğrul, arkasındaki Artuk Bey.
- Artuk, bakır rengi bir atın üzerinde.
- 44:04Moğol Karargahına Varış
- Ertuğrul'un atının ayakları yerden ayrılırken toprak ve çimleri de beraberinde kaldırdı.
- Moğol karargahında Noyan'ın gölgeliğinin çevresinde kurmuş dağlarıyla yüksek ağaçlar, Ertuğrul alpleriyle aniden önümüze çıktı.
- Karabek, Sadettin köpeğini adını verecekken onu öldürmek zorunda kaldığını anlatıyor.
- 44:52Karargah İçindeki Gerilim
- Noyan, Tankut'a yaklaşıp içlerinde bir hain olduğunu ve Tank'ın her kimse olduğunu söylüyor.
- Karabeki Ertuğrul'a nasıl verdiyse karargaha döndü ve Ertuğrul da Noyan'a verecek.
- Şaman her zamanki gibi kafasını kazımış, başından sızarak kurmuş ve han kendisine ait olmasa gerek çünkü başında yara yok.
- 45:44Ertuğrul'un Anadolu'ya Dönüşü
- Dolunay, su kenarı bir şehrin üzerinde parıldıyor.
- Ertuğrul ve Artuk atlarından indiriliyor, atları yularlarını tutan bir adam alıyor.
- Ertuğrul çevresine bakıyor ve geride duvara monte bir meşale yanmakta.
- 46:00Anadolu'nun Önemi
- Bu diyar kutlu bir diyardır, Ertuğrul bu dünyaya gözlerini açtığı yerdir.
- Anadolu'ya ilk geldikleri günden bu yana bu şehir onların manevi baş şehridir.
- Nice alimler, nice fatihler burada hizmet etmiştir ve Sultan Alparslan Malazgirt'i fethinden önce savaş hazırlıklarını burada yapmış, ordusunu burada toplamıştır.
- 46:51Karargahın İçindeki Toplantı
- Koç boynuzu şeklinde iki tutamacı olan kapı iki kişi tarafından içeri doğru itilerek açıldı.
- İçeride büyük bir salon, toy'daki beyler gibi karşılıklı iki sıra halinde yerdeki postlara oturmuş erkekler elleri dizlerinde kımıldamadan bekliyorlar.
- İkili aralarına yürüyüp sahillerini sol göğüslerine koydular, oturan börklü aksakallılar da aynı şekilde aldılar selamlarını.
- 48:09Ertuğrul'un Konuşması
- Ertuğrul, "Bismillahirrahmanirrahim ol deyince olduran, gönüllerimizi imanla dolduran yüce Allah'ın doksandokuz adıyla atam Oğuz'un yirmidört boyundan gelen yiğitlerim" diyerek konuşmaya başlıyor.
- Türk illeri büyük bir direnişe hazırlanıyor, birliğimiz bozulmuşken, Moğol etrafı yakıp yıkarken nasıl bir diriliştir bu.
- Gecenin en koyu anı, şafağa en yakın olan andır, buhranlı günler üzerimizdeki ataleti, miskinliği, yılgınlığı atacak, bize yeni bir ruh verecektir.
- 49:07Devletin Anlamı
- Oğuz'un yirmidört eri, unutmayın ki devlet taş binaların içinde değildir, devlet Türk'ün ruhudur.
- Her Türk bir devlettir, yeryüzünde bir Türk bile yaşıyorsa bizim için bir devlet var demektir bu.
- İl gider, töre kalır, bir millet eğer ruhunu kaybederse her şeyini kaybeder.
- 49:54Şehitlik ve Mücadele
- Birimizin yaşaması için birilerinin ölmesi gerekir, bu gece öleceklerle yaşayacakların seçildiği gece olacaktır.
- Beyler bakıp vassallaşıyorlar, kim nizam-ı alem için, kim ilahi kelimetullah için can vermek ister?
- İlk el Ertuğrul'dan kalktı, sonra Artuk ve diğerleri hiç düşünmeden el kaldırdılar.
- 50:41Şehitlik ve Mücadele Kararı
- Şehit olmak bize ecdat mirasıdır, zaman geçse de şehit olma arzumuz hiç bitmemekte.
- O vakit seçmek bize düşmüştür, razı mısınız? Eller sol göze koyuldu, şehadet size sol taraftakileri işaret etti.
- Ertuğrul'un doğduğu sağ tarafa işaret etti, şehadet şerbetini içecek kardeşlerim, en iyi savaşçılarınızı seçin ve emrimiz size ulaştığında Moğolların üzerine gidin.
- 51:50Ertuğrul'un Meclisten Ayrılışı
- Ertuğrul, meclisten ayrılırken ellerini iki yana açarak selam veriyor ve Artuk Bey ile kucaklaşıyor.
- Ertuğrul, meclisten ayrılırken sağ el içleri sol göğüslerinde tutarak selam veriyor ve en baştaki buğday tenli beyi ve yanındaki ihtiyarları selamlıyor.
- Artuk Bey, Ertuğrul'a Türk yurdunun ve İslam aleminin içinde bulunduğu durumun büyük bir imtihan olduğunu, gardaş gardaşa kılıç çekildiğini ve birbirlerine kıydıkça zalimlerin hükümranlığına devam ettiğini söylüyor.
- 54:20Gümüştekin'in Planları
- Gümüştekin, gümüş yüzükleri parlatıp fırçalayarak geleceğinin parlak olacağına inanıyor ve Ertuğrul'un kurtarıcı olarak görüldüğünü düşünüyor.
- Gümüştekin, Sadettin Köpek'ten gelen mektupta güveninin tam olduğunu ve gereken her desteği vereceğini öğreniyor.
- Gümüştekin, kuracağı uç beyliğine bütün Türkmen obalarının tabi olacağını ve Sultan Alaaddin ile Ertuğrul'un bunu mani olamayacağını düşünüyor.
- 56:34Sercan ve Gökçe'nin Görüşmesi
- Sercan, Gündoğdu'nun çadırındaki beşiği topluyor ve ağlamaklı gözlerle baktığı beşiğin başında kalıyor.
- Gökçe, Sercan'a kendi çadırını kurmakla en doğru olanı yaptığını söylüyor.
- Sercan, kendi çadırını kurmakla kimseye yük olmak istemediğini ve yeni doğacak iki yuvanın üstüne çökmemek istediğini belirtiyor.
- 58:30Noyan'ın Karargahı
- Noyan'ın karargahında direklerdeki meşaleler yanıyor ve Noyan, Tankut ve Şaman ile birlikte oturuyor.
- Hamza ve Abdurrahman, elleri bağlı bir adamı Noyan'a getiriyorlar.
- Noyan, getirilen adamı boğazını keserek öldürüyor ve şaman, Hamza ve Abdurrahman'a görevlerini layığıyla yerine getirdiklerini söylüyor.
- 1:03:11Ertuğrul'un Yolculuğu
- Gündüz ormanlık alanda ilerden atlılar geliyor ve öndeki Ertuğrul, arkadaki Ertuğrul.
- Ertuğrul, Artuk'un yanında yaprakların arasında bir şey dikkatini çekmiş gibi yere çömeldi ve mantar gibi bir şey kopardı.
- Ertuğrul, topladığı şeyleri heybe çantasına koyarak "Bir gün bu diyarda yeniden güller açar mı, bülbüller öter mi?" diye sorguluyor ve "Yeter ki adaletten şaşmayalım, yeter ki insanlığımızı yitirmeyelim, yeter ki dava aşkımızı her daim diri tutalım" diyerek konuşmasını tamamlıyor.
- 1:05:09Gündoğdu'nun Çadırı
- Gündoğdu'nun çadırının çevresinde ve kapısında koç boynuzu figürleri işli.
- Gündoğdu çadırında bilekliğini bağlamaya çalışıyor.
- Hayme, Gündoğdu'ya Selcan'ı ihmal etmemesini ve onun halini sormasını söylüyor.
- 1:07:34Doğan'ın Uyanışı
- Turgut, kağnı arabasındaki sergiye uzanmış uyuyan Bamsı'yı uyandırıyor.
- Doğan, Bamsı'yı uyandırmak için kılıcın ucuyla karnından dürtüyor.
- Doğan, Bamsı'nın yanında müziklikten vazgeçip çadırın önündeki bakracaa doğru gidiyor.
- 1:08:50Doğan'ın Sevda Kuşu
- Doğan, çelme takıp devirdiğinde karşısında genç bir kadın duruyor.
- Bamsı, dolgun yanaklı kadını görünce durumu anlıyor ve Doğan'ı bırakıyor.
- Doğan, "İşte şimdi ben yandım Bamsı gardaş" diyerek sevda kuşunun gönlüne konduğunu söylüyor.
- 1:10:04Gökçe ve Tuğtekin
- Gökçe, Tuğtekin'e "Ölüm azgın bir atın sırtında dört mala üzerimize gelmekte" diyerek konuşuyor.
- Tuğtekin, "Otağ bizim mezarımız değil, Türkmen'e kolçak Oğuz'a yurt olacak inşallah" diyor.
- Gökçe, "Yeter ki sen bu zor vakitlerde olduğu gibi her daim erinin yanında bulasın" diyor.
- 1:10:51Ayt'un ve Çiçek
- Sercan işine devam ederken, Ayt'un dolgun yanaklı kadını görüyor.
- Ayt'un, kadına "Hoş geldin bana çiçek" diyerek selam veriyor.
- Kadın, Ayt'un'a "Verdiğimiz ablan nasıl iyilesti mi?" diye soruyor.
- 1:12:16Doğan'ın Çiçek'i Takibi
- Doğan, Çiçek'i takip ediyor ve "Bana çiçek görmedik" diyerek onu arıyor.
- Çiçek, köprüden ilerlerken Doğan duruyor ve ellerini çaresizce iki yana açıyor.
- Doğan, "Allah'ım nasıl var hocam ben bu hatunun yanına acemice hareketlenip börk'ü takarak gene koşturdu bana" diyor.
- 1:13:06Gonca Gül ve Gündoğdu
- Gonca Gül, Gündoğdu'nun peşinde ve kilimhaneye geliyor.
- Selcan, Gonca Gül'e "Bu gül kendini göstermeden bir çadırın ardından dinliyor" diyor.
- Selcan, "Nikahımı alsam da bazı geceler senin çadırında kalacağım haberin olsun" diyor.
- 1:14:24Gonca Gül ve Selcan'ın Çatışması
- Gonca Gül, Selcan'ın yanına doğru yürümeye başlıyor.
- Selcan, "Benim veremediklerimi beyime sen veresin ki mutlu olasınız" diyor.
- Gonca Gül, "Hocanla gireceğim Selcan Hatun çadırımda gölgeni, döşeğinde kokunu istemem bilesin" diyor.
- 1:16:11Gonca Gül'ün Tehdidi
- Gonca Gül, "O yaşlı kadını öldürdüğünü biliyorum" diyor.
- Gonca Gül, "Kadının cesedi üzerinden senin verdiğin kolye çıktı" diyor.
- Gonca Gül, "En küçük bir yanlışın olursa Gündoğdu Beyimle, Korkut Bey de, Hayme Ana da gerçeği öğrenir, seni toyda idam ettiririm" diyor.
- 1:17:44Gündoğdu'nun Selamlaması
- Talimhane, Gündoğdu ve Alpler sıraya dizilmişler.
- Gündoğdu, karşılıklı iki sıranın arasındaki aralıktan kılıçların arasından yürüyor.
- Yanında ilerlediği Alpler, arkasından kılıçlarını tekrar kıllarına sokuyorlar.
- 1:18:17Oğuz Boylarının Birleşmesi
- Boğaç ve Turgut, Kayı ve Dodurga obalarının alpleri olarak bir araya gelmişlerdir.
- Karahanlılar, Gazneliler, Harzemliler ve Irak Selçukluları gibi aynı ata ve soyun evlatları devlet olduktan sonra ayrı gayrı düşmüşlerdir.
- Boğaç ve Turgut, aynı soyun evlatlarının tek kurtuluşunun bir olmak olduğunu vurgulamışlardır.
- 1:20:13Alplerin Birleşmesi
- Boğaç ve Turgut, Oğuz boyunun şanlı iki obası olmalarına rağmen, yolları ayrılana dek alplerinin tek bir boyun ve ordunun neferleri olacağını belirtmişlerdir.
- Alpler, Boğaç ve Turgut'un işaretiyle kucaklaşmış ve sarılmışlardır.
- Turgut, Dodurgalıların arasına, Boğaç ise Kayı alplerinin arasına yer almışlardır.
- 1:21:59Tuğtekin ve Gündoğdu
- Gündoğdu, Tuğtekin'e iyi bir komutan olduğunu söylemiş ve onun kadar iyi olduğunu belirtmiştir.
- Tuğtekin, Gündoğdu'ya "Kayın umuduysa sende Dodurga'nın umudusun" diyerek onu teselli etmiştir.
- Gündoğdu, herkesin bir bedel ödediğini ve kendisinin de müşteri gibi bir bedel ödediğini ifade etmiştir.
- 1:22:24Doğan'ın Alplere Katılması
- Bir çoban ve keçi sürüsü arkasında, Doğan alplere katılmak için gizlice ilerlemektedir.
- Bamsı, Doğan'ın alplere katılmak istediğini fark etmiş ve ona "Bu ne gevşeklik benim" demiştir.
- Doğan, Bamsı'nın tepkisine karşılık "Bir daha olmaz" diyerek elini göğsüne vurmuştur.
- 1:23:33Alplerin Yolculuğu
- Turgut, Boğaç ve Gündoğdu'ya "Ben sana sorarım" diyerek onları dürtüşmüştür.
- Gündoğdu, Turgut'a başıyla işaret vermiş ve Turgut baltasını sol göğsüne yaslayarak emri almıştır.
- Alpler, Tuğtekin Bey ve Gündoğdu Bey için "Çok yaşa" diye selam vermişlerdir.
- 1:24:33Kilimhanede
- Kilimhanede Gökçe kumaşların olduğu serginin başında Ayt'un ve Goncagül bulunmaktadır.
- Sercan, elinde bir kumaşla yere oturmuş iş yaparken, Ayt'un ve Goncagül'ün bakışlarına buruk bir şekilde bakmaktadır.
- Sercan, Ayt'un ve Goncagül'ün güzel özelliklerini anlatırken, Ayt'un gülümseyerek ona bakmıştır.
- 1:26:19Hayme ve Sercan
- Hayme, kilimle güçlendirilmiş keçe kapısından dışarı çıkmış ve balkon kısımda nöbetçilerle karşılaşmıştır.
- Sercan, Hayme'yi görünce ona "Kızım olur musun?" diye sormuştur.
- Sercan, sevdiklerinin mutluluğunu gördükten sonra Allah'tan başka ne ister diye düşünmüş ve Hayme'ye kederle bakmıştır.
- 1:27:28Tangut'un Casusluk
- Ormanın içinde otlarla kamufle edilmiş bir kuş kafesinde, başı kel ve sadece kafasının üstünde bir tutam uzun saç olan Tangut bulunmaktadır.
- Tangut, Halime'den aldığı haritayı çıkarıp, Hokkai mürekkebe bağlanarak minik kağıda bir şeyler yazmıştır.
- Tangut, kağıda "Hanlar hanı, Ögeday Noya'nın attığı her adımı emrin üzerine takip ederim" yazmıştır.
- 1:28:29Tangut'un Mesajı
- Tangut, Ertuğrul'a karşı bir çare kalmadığını ve Erzurum'dan öteye geçmek için alınması gereken tedbirleri yazacağını belirtmiştir.
- Tangut, mürekkebi kurusun diye kağıda üfleyip sararak, güvercinle bir mesaj göndermiştir.
- Tangut, güvercinle mesaj gönderdikten sonra, Davut'un Hamza'nın uyuduğunu ve Abdurrahman'ın olmadığını bildirdiğini öğrenmiştir.
- 1:30:14Çömlek Satışı
- Kulede nöbetçi bir alp ayakta dururken, toprak fırından dumanlar çıkıyor ve ustalar tezgahlarının başında toprak kap kacak hazır ediyorlar.
- Doğan, çömlek satan bir amcanın yanında uzaktan onu izlemektedir.
- Doğan, çömlek satıcısına "Bana çiçek bir çömlek aldı sergiden" diyerek onu teşvik etmiştir.
- 1:31:46Doğan'ın Çömlek Alışverişi
- Doğan, çömlek satıcısına "Bana çiçek alacak gibi baktı" diyerek onu teşvik etmiştir.
- Çömlek satıcısı, Doğan'a çömlek satarken, Doğan çömleği alıp kaçmaya çalışmıştır.
- Çömlek satıcısı, Doğan'a "Yardımın için sağ olasın" diyerek onu selamlamıştır.
- 1:33:12Abdurrahman'ın Kararı
- Abdurrahman, Noyan Sultan'ın sarayındaki casusu ile buluşacağını ve yarın akşam Kurtboğazında olacaklarını bildirmiştir.
- Abdurrahman, Ertuğrul Bey'in şüphelendiğini ve Noyan'ın niyetini bildiğini düşündüğünü belirtmiştir.
- Abdurrahman, devleti ve obayı satan haini bulmak için Noyan'ın yanına döneceğini söylemiştir.
- 1:34:53Bamsı'nın Hikayesi
- Turgutların koç boynuzlu desenlerle süslenmiş siyah çadırında Bamsı, Ertuğrul Bey'in verdiği vazifeden dönmekteydi.
- Bamsı, kefere kesemediği için canının sıkıldığını söylerken, kulağına bir ses gelir ve "İstediğin kefere geliyor" der.
- Bamsı, pusatıma davranıp çalıların arasına daldığında ağacın arkasındaki kefere değil ayı olduğunu fark eder ve ayıyı vurmaya çalışır, ancak ayı kaçar.
- 1:36:41Artuk Bey'in Şifa Çadırı
- Artuk Bey şifa çadırına girer, börkünü çıkarıp kenara koyar ve çantasını yatağın üstüne koyar.
- Gümüştekin içeri girer ve Artuk Bey'in sol bacağındaki kırmızılık ve çıban üzerine beyaz merhem sürer.
- Gümüştekin, Artuk Bey'e yatmadan evvel gelip irini akıtacağını ve sabah geri kalanını temizleyeceğini söyler.
- 1:38:33Ertuğrul'un Çadıra Girişi
- Ertuğrul çadıra girer ve Doğan ile Turgut'un arasına oturur.
- Ertuğrul, Doğan'ın aşık olduğunu fark eder ve Turgut'a sorduğunda, Turgut başını sallayarak evet der.
- Ertuğrul, Bayırbucak'tan gelen Ozan Bassal'ı tanıştırır ve ona katılmak isteyip istemediğini sorar.
- 1:39:31Türkmen Dağı Şarkısı
- Ozan Bassal, Türkmen Dağı'na dair bir şarkı söyler.
- Şarkıda Türkmen Dağı'nın düşmanlar tarafından dağlanıp götürüldüğü, ancak Türkmenlerin vazgeçmediği anlatılır.
- Şarkıda Alparslan, Süleyman Şah ve torunlarının Türkmen Dağı'na feda edildiği, Türkmenoğlu'nun kesme umudu olduğu ve tarihe yazılacağı belirtilir.
- 1:40:50Geyikli'nin Haberi
- Geyikli çadıra girer ve panikle Ertuğrul'a doğru yürüyerek Abdurrahman'dan haber olduğunu söyler.
- Ertuğrul elinde börküyle hızlıca kalkıp dışarı doğru ilerler.
- Selcan çadırında ileri geri volta atarken, beşiğe bakar ve dişlerini sıkar gibi dolanır.
- 1:41:40Kocagül ile Gümüştekin'in Görüşmesi
- Kocagül çadırında yerde oturmuş bir şeyler yaparken, Gümüştekin girer ve arkasından yaklaşır.
- Gümüştekin, Kocagül'e Gündoğdu'nun Süleyman Şah'ın oğlu ve Ertuğrul'un ağabeyi olduğunu, ters bir damarına gelirse o damarı kesmek buna düşerğini söyler.
- Gümüştekin, Oğuz'un birliği için her şeyi yapmaya and içtiklerini hatırlatır ve Kocagül'ün kolunu sıkıca tutar.
- 1:42:54Selcan ve Goncagül
- Gümüştekin çadırdan çıkınca Selcan saklanır, Gümüştekin onu görmeden gider.
- Goncagül kandilleri üfleyip söndürür, uzun eteklerini toplayıp kaldırır ve sadece yanan bir kandil bırakarak çadırdan çıkar.
- Sercan, Goncagül'ün çadırına girecekti ki, Goncagül'ün nikahını alsam da bazı geceler senin çadırında kalacağım haberin olsun der.
- 1:44:24Ertuğrul'un Kararı
- Ertuğrul çadıra girer ve Geyikli'nin Abdurrahman'ın Noyan'dan haber getirdiğini, sonra da şüphelenmez deyip yılanın inine geri döndüğünü söyler.
- Ertuğrul, Abdurrahman'ın başının büyük belada olduğunu ve Noyan'ın son oyununu oynadığını, Abdurrahman'ı öldüreceğini düşünür.
- Ertuğrul, gayrı vakit gelmiştir artık Noyan'a saldıracağız der.
- 1:45:17Hayme'nin Sofrası
- Kayı ota Hayme'nin sofrasında Tuğtekin, Gümüş Tekin ve Goncagül misafire böldü ekmeği.
- Sofrada et ve bulgur pilavı var, herkesin önünde kendi tabağı duruyor, ortadan yemiyorlar.
- Hayme, küçük sofranın büyüdükçe büyüdüğünü, gelin kızlarıyla, güvey oğullarıyla şenlendiğini söyler.
- 1:46:37Gündoğdu ve Goncagül'ün Duyguları
- Gündoğdu, ömrü boyunca babasından ve atamdan Kayın'ın yiğitlik hikayelerini işiderek büyüdüğünü, böylesine mert, böylesine yiğit bir obaya kızını gelin olarak vermek nasip olduğunu söyler.
- Gündoğdu, Gökçe Hatun gibi güzeller güzeli bir kızı nikah almak değil, iki abisi olduğunu ve yarının kudretli ayak seslerini duyar gibi olduğunu belirtir.
- Gündoğdu, dünün acıları ve hataları bugünün umutlarını büyütmektedir, yarının kudretli ayak seslerini duyar gibi olduğunu söyler.
- 1:48:41Oba'da Sohbetler
- Hame Gümüştekin'i samimiyetsiz bulmuş gibi yan bir bakışla lokmasını ısırdı.
- Obada gece devam ediyor, bamsı volta atıyor, Geyikli Doğan ve Turgut oturmuşlar.
- Nevrim, Doğan'a bakmaktan döndü ve Noyan Abdurrahman'ı eleştirmeye başladı.
- 1:49:35Kaya Otağında Sohbetler
- Kaya otağında yemek devam ediyor, bir kız yorgun olduğunu söyleyerek babasıyla konuşmak istediğini belirtti.
- Baba, kızının otağa kadar eşlik edeceğini söyledi.
- Hayma Hatun, kızının büyüdüğünü ve gelinlik kız olduğunu fark etmediğini, bu duruma alışmanın kolay olmayacağını ifade etti.
- 1:51:10İki Obanın Birleşmesi
- Gümüştekin Bey'in otağında her vakit yerlerinin olduğunu söylediler.
- Hayma Hatun, Kayıların başına gelen felaketin iki obanın birleşmesi için hayırlı olabileceğini düşündü.
- Gümüştekin Bey, Oğuzlar'ın en iyi kalplerinin olduğu iki obanın birlikteliğinin daim olabileceğini söyledi.
- 1:53:38Selcan'ın Çadırda
- Gonca Gülü çadırının önü sessizken, Selcan panik ve ürkek halde içeri girdi.
- Selcan, çadırda gümüştekinin yüzük temizlediği parçaları ve diğer eşyaları karıştırdı.
- Gündoğdu ve Goncagül çadırın önüne geldiğinde, Selcan panikle kandili yere bırakıp kaçtı.
- 1:56:29Goncagül ve Selcan
- Goncagül çadıra girdiğinde, Selcan yere çömelmiş bekliyordu.
- Goncagül kandilin önünde mindere oturdu, ellerini ısıttı ve Selcan'ın pusatlıkta bir şey yaptığını fark etti.
- Selcan kandile çarpıp devirdi, Goncagül alevleri söndürmeye çalıştı ve Selcan çadırına ağlayarak attı kendini.
- 1:58:42Gündoğdu ve Hayma Hatun
- Gece kuşbakışı, Oba Hayme otağın da tahtında oturuyor, düşünceli bir şekilde dizine abanıp öne doğru eğilmiş.
- Gündoğdu girince ona baktı ve Hayma Hatun, Gümüştekin'in Selçuklu sarayında önemli makamlara gelmiş, itibarlı biri olduğunu söyledi.
- Hayma Hatun, Gümüştekin'in sarayın havasını fazlaca koklamış biri olduğunu ve gözlerinde her daim açık olması gerektiğini belirtti.
- 2:00:15Ertuğrul'un Dönüşü ve Planları
- Ertuğrul evine döndüğünde ailesi tarafından karşılandı ve kucaklaştılar.
- Ertuğrul, Hayme tahtında boyan Abdurrahman'ı kullanarak tuzak kurmak istediğini ve onu kendi tuzağıyla vurmak istediğini söyledi.
- Ertuğrul ve Gündoğdu, Noyan'ı iki koldan birden vurmak için beylerle konuşup ikna etmeyi planladılar.
- 2:02:31Noyan'ın Karargahında Olaylar
- Noyan'ın karargahında, Şaman ve Tankut yanında otururken Abdurrahman at üstünde geldi.
- Moğol askerleri Abdurrahman'ı sardı ve kılıçlarını havada çevirerek saldırıya geçti.
- Noyan, Abdurrahman'a Ögeday'ın kuracağı Cihan Hanlığında şerefli bir komutan olma fırsatı verdiğini ve onun ihanet ettiğini söyledi.
- 2:04:54Noyan'ın Abdurrahman'a Şiddetli Davranışı
- Noyan, Abdurrahman'a tokat attı ve karnına vurdu, Abdurrahman kıvranarak gözlerini kapattı.
- Noyan, Abdurrahman'ın yüzüne odunla vurarak onu öldürdü.
- Noyan, Ertuğrul'un da kellesini ovalarının girişini asacağını söyledi.
- 2:06:58Dizi Bilgileri
- Dizinin betimlemesi Teknem Film tarafından Sesli Betimleme Derneği'ne yaptırılmıştır.
- Dizinin teknik ekibi, yönetmen, yapımcı ve diğer bilgileri verilmiştir.
- Dizi TRT 1 tarafından tek define yaptırılmıştır.