Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, sunucu Erhan'ın oyuncu ve yönetmen Can Gürzap ile yaptığı kapsamlı bir röportajı içermektedir. Can Gürzap, 1962'de İstanbul'da doğmuş, Ankara Devlet Konservatuvarı'ndan mezun olmuş ve Londra'da eğitim almış bir sanatçıdır.
- Röportajda Gürzap'ın sanat kariyeri, eğitim hayatı ve tiyatro deneyimleri ele alınmaktadır. Program, Gürzap'ın çocukluğundan başlayarak tiyatro eğitimi, Londra'daki eğitim süreci, İstanbul Devlet Tiyatrosu kurucu müdürlüğüne atanması, Mimar Sinan Konservatuvarı'nın tiyatro bölümünü kurması ve televizyona geçiş sürecini kronolojik olarak anlatmaktadır.
- Röportajın son bölümünde sanatta klasik ve modern anlayış arasındaki çatışma tartışılmakta, Gencay Gür, Yasmina Rezza ve Mutlu Güney gibi sanatçıların görüşleri paylaşılmaktadır. Ayrıca Gürzap'ın yönetmenlik tarzı, öğretmenlik deneyimleri ve "Sanat" adlı oyunu hakkında bilgiler de verilmektedir.
- 00:18Programın Başlangıcı ve Can Gürzap'ın Tanıtımı
- Sunucu, Can Gürzap'ı "Ustalar Zinciri" programının vazgeçilmez konuğu olarak tanıtıyor.
- Can Gürzap, programın iki yılı doldurduğunu ve kendisinin konservatuvardan henüz mezun olmuşken Cihan Ünal'ın önerisiyle "Terlik" adlı oyunda rol aldığını anlatıyor.
- Can Gürzap'ın hem oyunculuğu hem de yönetmenliği övülüyor, yönetmenlikte yumuşak ve oyuncuyu halden anlayarak yönetmesi vurgulanıyor.
- 03:31Can Gürzap'ın Eğitim Hayatı
- Can Gürzap, hayatında hiçbir şeyi tesadüfe bırakmadığını ve her şeyi planladığını belirtiyor.
- 26 Mayıs 1962'de İstanbul'da dünyaya gelen Can Gürzap, ilk tiyatro eğitimini sanatçı olan babası Reşit Gürzap'tan almış.
- Çocukluğunda çocuk tiyatrosu hastası olan Can Gürzap, her hafta sonu Feri Egemen'in yönettiği çocuk tiyatrosu oyunlarını izlemiş.
- 06:50Tiyatro Eğitimi ve Kariyer Hedefleri
- 1968 yılında Ankara Devlet Tiyatrosu Yüksek Bölümünü bitiren Can Gürzap, Milli Eğitim Bakanlığı'nın verdiği bursla İngiltere'ye gitmiş.
- Babası, Can Gürzap'ın oyuncu olmamasını istemiş ve onu tiyatrodan uzak tutmaya çalışmış.
- Can Gürzap önce sinema yönetmeni olmak istemiş, sonra tiyatro rejisörü olmayı tercih etmiş ve Ankara Devlet Konservatuvarı'na girmiş.
- 08:25Konservatuvar Deneyimi ve Eğitim Süresi
- Can Gürzap, konservatuvar eğitiminde çok iyi disiplinli bir süreç geçirdiğini ve beş senelik eğitim süresinin uzun olduğunu düşünüyor.
- Konservatuvar tiyatro bölümü 1936'da kurulmuş ve ilk kurulduğunda ortaokuldan öğrenci alıyordu.
- Can Gürzap, konservatuvar eğitiminin en fazla üç sene olmalı olduğunu ve öğrencilerin felsefe, sanat tarihi, psikoloji gibi toplum ve insanı inceleyen alanlarda eğitim alması gerektiğini savunuyor.
- 10:20Konservatuvar Eğitimi ve Oyunculuk
- Konservatuvar eğitimi alan ve almayan oyuncular arasında büyük bir fark yoktur, iyi oyuncu olmak için eğitim almak zorunlu değildir.
- Konuşmacı, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'ndan mezun olmuş ve eğitim süresi dört sene olmuştur.
- Konservatuvar eğitimi uzun bir süredir lüzumsuz gençlerin zamanını alıyor, ancak eğitim kalitesi iyi olabilir.
- 11:42Tiyatro Kariyeri ve Eğitim
- Konuşmacı, Ankara'dan sonra İngiltere'ye gitmiş ve İstanbul Devlet Tiyatrosu kurucu müdürlüğüne atanmıştır.
- 1971 yılında Mimar Sinan Konservatuvarı'nın tiyatro bölümünü kurmuştur.
- Aynı zamanda çevirmenlik, radyo tiyatrosu hazırlama, sahne ve rejisörlük gibi farklı alanlarda da çalışmıştır.
- 12:34Yazma Yeteneği ve İlk Deneyimler
- Konuşmacı yazmayı, okumayı ve öğrenmeyi çok seven bir insandır.
- 16 yaşında Muhsin Ertuğrul hocasının verdiği görevle "Peter Pan" adlı oyunu çevirmiştir.
- Yaz tatilinde arkadaşları modaya ve plaja giderken, o evde çalışarak oyunu çevirmiştir.
- 15:01Yönetmenlik ve Müzik Deneyimleri
- Konuşmacı yönetmenlik ve rejisörlük yapmayı baştan istemiş, aktörlükle fazla ilgisi yoktur.
- Mahir Canova, Cüneyt Gökçer, Said Caner ve Nusret Çembay gibi iyi hocalardan ders almıştır.
- "Ali Baba Köp" adlı oyunun müziklerini Mazhar Özkan ve Fuat ile birlikte hazırlamış, Türkiye'de ilk defa playback müzik kullanılmıştır.
- 18:06Televizyon Kariyeri
- Konuşmacı, konservatuvar öğrencisiyken 1968 yılında Devlet Televizyonu'nda ilk televizyon deneyimini yaşamıştır.
- Dünya Tiyatrolar Günü'nde "Elektriği" adlı oyunu hazırlamış ve koro'yu çalıştırmıştır.
- Televizyona ilk çıktığında hem oyunculuk hem de yönetmenlik yapmıştır.
- 20:37İlk Televizyon Deneyimleri
- İlk televizyon çekimlerinde ilkel kameralar kullanılıyordu ve prova sırasında yerde mizansen numaraları yazılıydı.
- Her laf için üç kamera çekiliyordu ve reisör kameraları yerli yerine yerleştiriyordu, resim seççi ise canlı olarak hangi kamerayı seçeceğini belirliyordu.
- O dönemde televizyon çok az kullanılıyordu, evlerde televizyon yoktu ve Ankara'nın büyük caddelerinde televizyonlar vitrine kurulup insanlar karda kışta arkasına geçerek seyrediyordu.
- 24:44Televizyon Dizileri Hakkında Görüşler
- Konuşmacı, dizi de olsa sinemadır ve oyuncuların bu işi yapması gerektiğini belirtiyor.
- Dizilerle birlikte oyuncu sayısı çok artmış, gençlerden çok iyi oyuncular var ve çoğu konservatuvar mezunu değil, başka iyi eğitimler görmüşler.
- Televizyon dizileri zaman açısından çok zor şartlar altında çekiliyor, beş günde bir film, dört-günde beş günde bir bölüm çekiliyor ve bu zor şartlar olmasına rağmen başarılı bulunuyor.
- 28:16Sinema Deneyimleri
- Konuşmacı, sinema ile ilk buluştuğunu çocukluğunda babasının götürdüğü bir film olduğunu hatırlıyor.
- Halit Refik'in aramasıyla "Yaşam Kavgası" adlı bir filmde Fatma Girik ile oynamış ve çok iyi bir kadroyla çalışmış.
- Konuşmacı, 23-24 yaşında kameranın karşısına geçmiş ve televizyon deneyimlerinden gelen alışkanlık sayesinde kamera karşısında rahatlamış.
- 30:11Metin Ersen'in Hayatı ve Kariyeri
- Metin Ersen, yıllardır kocası ve kızı için yaşamış, şimdi kendisi için yaşamayı düşündüğünü belirtiyor.
- Metin Ersen'in çektiği ve TRT'nin dışarıya yaptırdığı beş ayrı hikaye filmi vardır.
- Metin Ersen, Halit Refi ile çalışmanın çok önemli olduğunu ve mutlu olduğunu ifade ediyor.
- 31:46Metin Ersen'in Hayat Felsefesi
- Metin Ersen kendisini mutlu bir oyuncu ve sanatçı olarak tanımlıyor, hayatında hiçbir şeyi tesadüfe bırakmadığını belirtiyor.
- Yüzde seksen ile yetinmemeye çalıştığını ve bunu çalışmakla, bilgi edinerek ve insanı tanımakla başardığını söylüyor.
- Tatil yapmaktan hoşlanmadığını, tatilde bile çalıştığını ve denize girerken bile çalıştığını ifade ediyor.
- 32:38Baba Olma Duygusu
- Metin Ersen çok özverili bir baba olduğunu ve çocuk sevgisini çocukluğundan beri hissettiğini belirtiyor.
- Hayatta en çok sevdiği üç şeyin doğa, hayvan ve çocuk olduğunu söylüyor.
- Çocuklara özellikle eğitim açısından yeterince önem verilmediğini ve bunu otuzbeş yıldır vurguladığını ifade ediyor.
- 34:11Eğitim ve Öğretmenlik
- Atatürk'ün öğretmenin maaşının milletvekillerinin maaşından geçmemesi gerektiğini söylediğini hatırlatıyor.
- İyi konuşan hocaların aklında sorun olmayacağını, önce iyi öğrenip sonra iyi anlatacağını belirtiyor.
- Tiyatro eğitimi için de iyi konuşan hocaların önemli olduğunu vurguluyor.
- 34:49Tiyatro Eğitimi Hakkında Görüşleri
- Ajansların pratik eğitim verdiğini, bir-iki ayda oyuncu yaptıklarını ve özgüven verdiğini belirtiyor.
- Kendisinin hala devam ettiği kurumda iki-üç sene eğitim verildiğini, batıda da iki senelik eğitimden sonra başka bir eğitim alındığını söylüyor.
- Lale Mansur, Simge Fıstıkoğlu, Cansu Dere gibi birçok yetenekli oyuncuya dokunduğunu ifade ediyor.
- 37:49"Sanat" Oyunu Hakkında
- "Sanat" oyunu, satın alınan bir sanat eseriyle sorgulanan bir dostluğun hikayesini anlatıyor.
- Uzun yıllardır bir arada olan üç yakın arkadaşın, bir altmışa bir yirmi boyunda beyaz bir tablo yüzünden neredeyse tükenme noktasına gelen ilişkilerini konu alıyor.
- Oyunda entelektüel tartışmaların satır arasına gizlenmiş bir hesaplaşma olduğu belirtiliyor.
- 39:56Sanatta Klasik ve Modern Çatışması
- Sanatta genellikle önce klasik eğitimi verilir, sonra modern sanata geçilir.
- Tarih boyunca modern ve klasik arasında bir çatışma olmuştur; bugünün anlayışı, yüz senenin anlayışı ve bin sene öncenin anlayışı farklıdır.
- Bu çatışma bir yarıştır ve bu durumda seyirci düşünecek, aynı zamanda ustalıkları şahit olacak ve keyifli bir zaman geçirecektir.
- 41:57Oyun Hakkında Bilgiler
- Oyun Gencay Gür tarafından yönetilmiş ve Yasmina Rezza tarafından yazılmıştır.
- Oyun bir saat yirmi dakika süren tek perdelik bir eserdir.
- Cüneyt Türel'in yerine Mutlu Güney gelmiştir ve izleyiciler sosyal medya hesaplarından ulaşabilirler.