• Buradasın

    Bir İdam Mahkumunun Son Günü - Victor Hugo

    youtube.com/watch?v=k5sL9gTUm0Y

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Victor Hugo'nun eseri "Bir İdam Mahkumunun Son Günü"nin sesli okumasıdır. Anlatıcı, beş hafta önce idam cezasına çarptırılan bir mahkumun son günlerini ve iç dünyasını aktarmaktadır.
    • Video, mahkumun yargılanması, hapishaneye nakledilmesi, kürek mahkumluğu süreci ve infazına kadar olan son anlarını kronolojik olarak anlatmaktadır. Mahkumun hücre hayatı, hapishanenin yapısı, diğer mahkumlarla olan ilişkileri, ailesine olan düşünceleri ve ölümle yüzleşme süreci detaylı bir şekilde ele alınmaktadır.
    • Hikâye, mahkumun gençlik yıllarından başlayarak suç hayatı, mahkumiyet süreci ve infaz gününe kadar olan yolculuğunu anlatmaktadır. Video, mahkumun Notre Dame'daki çan kulesinden başlayarak idam mekanizması olan giyotin'e kadar olan son anlarını ve ölüm sonrası yaşam hakkındaki düşüncelerini içermektedir. Ayrıca, mahkumun üç yaşındaki kızına hitap ederek yazdığı mektup ve yaşlı cadı hikayesi gibi yan hikâyeler de anlatımda yer almaktadır.
    00:01İdam Mahkumunun İç Düşünceleri
    • Beş haftadan beri idam mahkumu olan kişi, bu düşünceyle başbaşayım ve ağırlığı altında eziliyor.
    • Mahkum, bir zamanlar genç ve özgür olduğunu, her günün kendine özgü bir anlamı olduğunu ve ruhunun düşlerle dolu olduğunu anımsıyor.
    • Şimdi ise bir hücrede prangaya vurulmuş, ruhu tek bir düşünceye hapsedilmiş, idama mahkum olmak düşüncesi onu her an izliyor.
    02:30Mahkeme Süreci
    • Güzel bir ağustos sabahında davası üç gün sürmüş, her sabah adı ve işlediği suç çevresine toplanmış dinleyici yığınını çekiyormuş.
    • Mahkum ilk iki gece kaygı ve korkudan uyuyamamış, üçüncü gece sıkıntı ve yorgunluk uyumamı sağlamış.
    • Mahkum derin bir uykuya dalmış ve hücremdeki samanların üstünde uyurken jüri üyelerinin tartışmasını bırakmış.
    03:31Uyandırılma ve Mahkeme Salonuna Yolculuk
    • Mahkum uykusundan sert ses ve el temasıyla uyandırılmış, pencereden görünen güneş ışığına hayran kalmış.
    • Gardiyan "sizi bekliyorlar" diyerek mahkumun gerçekliğini hatırlatmış, mahkum aklında canlandıran mahkeme salonunu ve jüri üyelerini görmüş.
    • Mahkum titreyerek ve güçsüz düşerek giysilerini giymiş, kelepçeleri yeniden takılmış ve bir avludan geçerek mahkeme salonuna doğru yola çıkmış.
    06:18Mahkeme Salonunda
    • Mahkum içeri girdiğinde kalabalık gürültüyle yerinden oynadı, bölmeler çatırdadı ve askerlerin önlerinde duran iki ayrı kalabalığın arasından geçti.
    • Mahkum yerine oturunca kalabalığın gürültüsü kesildi ve aklımdaki düşüncelerin uğultusu da dindi.
    • Mahkeme salonu apaydınlıklı, güneşin neşeli ışınları her yanına yayılıyordu ve mahkum içinde umut duygusu doğuyordu.
    08:59Mahkeme Kararı ve İdam Mahkumu
    • Mahkeme kararını beklerken avukatı gelmiş ve savcının önerisini kabul etmeyeceklerini söylemiş.
    • Mahkeme başkanı tarafından ayağa kalkınca, jürinin verdiği idam kararı okunmuş.
    • İdam mahkum edildikten sonra dünyada her şey değişmiş, tüm nesneler kefen rengine bürünmüş ve insanlar hayalet gibi görünmüş.
    14:16Hapishane Hayatı
    • Siyah bir arabayla hapishane binasına götürülmüş, binanın dış görünüşü görkemli olsa da içi harap ve yıkıntı halinde.
    • Hapishanede demir ellerle bileklerini sardılar, yemek yemek için bıçak ve çatal kullanamadı, deli gömleği giydirildi.
    • Yargıtay'a başvurmuş ve ilk günlerde gardiyanlar ona öteki mahkumlara gösterdikleri sertlikle yaklaşmış.
    15:53Mahkumların Dili ve İlişkiler
    • Genç olması, uysal durması ve rahibin yardımı sayesinde haftada bir kez gezinti yapma izni ve deli gömleğinin çıkarılmasını sağladı.
    • Mahkumlarla sohbet ederken onların kendi suçlarını övünçle anlatmalarını ve onlara argo dilini öğrendiğini belirtiyor.
    • Mahkumların kullandığı dilin garip, çirkin ve iğrenç sözcüklerle dolu olduğunu, bu dili duymak insanın önünde pis bir şey hissetmesine neden olduğunu anlatıyor.
    17:59Yazma İsteği ve Amacı
    • Yazma olanağı bulduğunda ne yazabileceğini sorguluyor, hapishanenin dört duvarında tutsak olduğunu ve yapacak bir şey kalmadığını düşünüyor.
    • İçindeki kopan fırtınayı, infaz vakti yaklaştıkça daha da iğrenç ve kanlı hale gelen saplantıyı anlatmak istediğini belirtiyor.
    • Yazdıklarının, idam kararının yol açtığı eziyetleri anlatarak yargıçları daha insaflı olmaya yönlendirebileceğini düşünüyor.
    20:46İdam Mahkumun Son İtirafları
    • Mahkum, idam hükmünün bedensel acıdan ziyade ruhsal acının daha fazla olduğunu ve bu acıyı kağıtların içinde paylaştığını belirtiyor.
    • Mahkum, yazdıklarının bir gün vicdanları uyaran ve idam hükmü vermeye hazırlanan yargıçları durdurabileceğini umut ediyor.
    • Mahkum, yazdıklarının rüzgarın savuracağı veya yağmurdan çürüyeceği endişesiyle, bunların başkalarına yararlı olmasını diliyor.
    22:41İdam Süreci
    • Mahkum, idam kararının okunmasından sonra üç günlük süre içinde yargıtay'a başvurulabileceğini, ardından ağırlıkla sekiz gün daha beklenmesi gerektiğini belirtiyor.
    • Belgelerin bakanın masasında onbeş gün daha kalacağını ve sonra yargıtay'a gönderilip toplu olarak inceleneceğini anlatıyor.
    • Mahkum, idam sürecinin toplu olarak yürütüldüğünü ve tüm adımların altı hafta sürdüğünü, bu süre içinde üç günün de idam günü olabileceğini söylüyor.
    24:17Mahkumun Ailesi
    • Mahkum, vasiyetnamesini hazırladığını ancak masraflı bir mahkum olmadığını ve sahip olduğu malın bu masrafları karşılayabileceğini belirtiyor.
    • Mahkum, annesini, eşini ve üç yaşındaki kızını bırakacağını, onların yasaların yarattığı üç dul olacağını söylüyor.
    • Mahkum, annesinin ve eşinin ölümüne karşı korktuğunu, en çok kızı Mariem'in geleceğine endişe duyduğunu ifade ediyor.
    25:44İdam Mahkumunun Hücrei
    • Mahkumun hücresi sekiz ayak kare, dört taş duvarlı ve üstünde samanla örtülmüş bir yataklık çıkıntı olan küçük bir yer.
    • Hücrede pencere yok, sadece kapının ortasında haç biçiminde demir parmaklıkla bölünmüş dokuz parmak genişliğinde küçük bir delik bulunuyor.
    • Mahkum, hücrenin kapısında gece gündüz bir nöbetçi askerin durduğunu ve gözlerini gözetleme deliğine kaldırınca sürekli açık ve sabit gözlerle karşılaştığını belirtiyor.
    28:00Hücre Duvarlarındaki Yazılardan Öğrenilenler
    • Mahkum, hücrenin duvarlarında kurşun kalemle, tebeşirle, kömürle yazılmış çeşitli adlar, resimler ve simgeler olduğunu fark ediyor.
    • Duvarlarda "yaşasın imparator 1824", "Mathieu Downwin'i seviyorum, tapıyorum" gibi yazılar ve "Papa von" başlıklı bir şiir bulunuyor.
    • Mahkum, duvarın köşesinde beyaz kalemle çizilmiş bir idam sehpasının resmini ve altında "Davut 1815", "Pauline 1818", "John Martin 1821", "Castang 1823" gibi isimleri ve tarihleri gören.
    31:08Hücredeki Korkunç Anılar
    • Konuşmacı, hücre duvarlarındaki yazıları okurken ölümlü anılar gözünün önüne geliyor.
    • Davud, kardeşiyle ilgili korkunç bir cinayet işlenmiş; Polley, karısını; Jean Martin, babasını; Dr. Casting, arkadaşını; Papol ise çocukları öldürmüştür.
    • Konuşmacı, bu cinayetlerin işlenen hücrede son düşüncelerini düşünen, dar kare biçimli bir yerde son adımlarını attıklarını düşünüyor.
    32:32Korkunç Görüntüler
    • Konuşmacı, yaklaşan bir uğultu ve kızılımsı bir ışıkla hücreyi insanlarla dolduruyor.
    • Garip insanlar, kafalarını sol ellerine alarak, başları saçsız olduğu için kafaların ağızlarından tutuyorlar.
    • Konuşmacı korkuyla gözlerini kapatınca, daha açık seçik görür ve bu korkunç imgelerden örümcek hissiyle kurtulur.
    33:54Hapishanenin Gürültülü Günlüğü
    • Hapishanenin içinde ağır kapıların açılıp kapanması, sürgülerin gıcırdayışı ve gardiyanların anahtarlarının çınlayışı duyuluyor.
    • Cezaevi komşuları daha neşeli görünüyor, konuşmacı ise bu gürültünün içinde suskun ve cansız duruyor.
    • Bir gardiyan, yarın Tulu'na gidecek olan kürek mahkumlarının prangaya vurulacağını söylüyor.
    35:03Prangaya Vurma Gösterisi
    • Konuşmacı, gardiyanın önerisini kabul edip, gerçek gökyüzü görülebilen bir odada izleyici oluyor.
    • Pencereden görünen kare biçimli avluya bakarken, demir parmaklıklı binlerce pencereden bakışan zayıf ve solgun yüzler görüyor.
    • Avluyu çevreleyen cezaevi binasının doğuya bakan ortası kesilmiş ve sadece bir demir parmaklıkla birinci avluya açılıyor.
    36:49Kürek Mahkumlarının Prangaya Vurulması
    • Çan çalınca, büyük giriş kapısı açılıyor ve mavi üniformalı, kırmızı omuzluklu, sarı kayışlı askerler eşliğinde kürek mahkumları avluya giriyor.
    • Hapishanenin içindeki izleyiciler neşeli çığlıklar atarak, şarkılar söyleyerek ve küfürler savurarak tepki gösteriyor.
    • Gardiyanlar, kürek mahkumlarının zincirlerini, tasmalarını ve pantolonlarını çıkarıp, prangaya vurma hazırlıklarını yapıyorlar.
    38:30Kürek Mahkumlarının Toplanması
    • Küçük avluya bakan eski hapishanenin pencerelerinden mahkumlar, kürek mahkumlarının getirilmesini alkışlayarak seyrediyorlardı.
    • Müfettiş Bey adlı kişi, hapishane müdürüne emir vererek kürek mahkumlarının hapishaneye getirilmesini sağladı.
    • Kürek mahkumları, yırtık giysili ve iğrenç görünen bir insan yığınıydı, çoğu samandan örülmüş garip şapkalar giymişti.
    39:41Kürek Mahkumlarının Tanıtımı
    • Kürek mahkumlarının arasında, genç kız yüzlü onyedi yaşlarındaki bir meydan soytarısı vardı.
    • Bu genç, sekiz gündür kapalı bulunduğu hücresinden yeni çıkmış ve samandan kendine bir giysi yapmıştı.
    • Kürek mahkumları, gardiyanlar ve meraklıların oluşturduğu topluluğa küçümser bir ifadeyle bakarak, cezayı bir şenlik gibi kutluyorlardı.
    40:26Sağlık Kontrolü ve Hazırlık
    • Kürek mahkumları, parmaklıklı küçük avluya götürülerek sağlık kontrolü için bekletildi.
    • Mahkumlar, hasta görünmek için bahaneler uydurarak zorlu yolculuktan kurtulmak istediler, ancak çoğu yolculuğa uygun bulundu.
    • Kürek mahkumları, soyadının baş harfiyle rastgele seçilen bir arkadaşıyla birlikte durarak, zincirlerle birbirlerinden ayrıldılar.
    41:44Giyinme İşlemi ve Acı
    • Gardiyanlar, kürek mahkumlarına kaba bezden elbiseler fırlattı ve hepsi birden soyunmaya başladı.
    • Hava önce güzeldi, ancak mahkumlar henüz hapishane paçavralarından sıyrılmışlardı ki gökyüzü karardı.
    • Soğuk bir yağmur aniden indi ve kürek mahkumlarının açık başlarına, çıplak bedenlerine ve sefil giysilerine sel gibi boşandı.
    42:41Kürek Mahkumlarının Prangalama Süreci
    • Paris'te avluda sadece gardiyanlar ve kürek mahkumları kalmış, meraklılar rüzgarlıklarının altına sığınmış, yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu.
    • Kürek mahkumları çıplak ve sırılsıklam, zayıf bacakları düğüm düğüm olmuş, morlaşmış bedenleriyle avluda cesaret gösterileri yapmaktaydı.
    • Mahkumlar yol giysilerini giydikten sonra, uzun zincirlerin ve boynuna takılan lalelerin yardımıyla avlunun köşesine götürüldü.
    43:50Zincirleme ve Prangalama İşlemi
    • Zincirler yere uzatıldığında büyük bir balık kılçığına benziyordu ve mahkumlar çamurların içine oturtuldu.
    • Demirciler örsleriyle geldi ve büyük tokmak darbeleriyle mahkumları zincirlere bağladı, bu korkunç andan sonra mahkumlar yine sustu.
    • Artık sadece zincirlerin gürültüsü, çığlıklar ve direnenlerin bedenlerine inen gardiyan sopalarının sesi duyuluyordu.
    45:12Kürek Mahkumlarının Şarkısı
    • Doktorların muayenesinden sonra sıra gardiyanların denetimine ve prangalama işlemine geldi.
    • Güneş ışığı tekrar göründü ve forsalar hep birlikte ayağa kalkarak bir daire oluşturdu.
    • Kürek mahkumları kah ve öfkeli, kah neşeli ve şikayetçi bir ezgi üzerine hapishane şarkısı söyleyerek dans etmeye başladılar.
    46:12Yemek ve Özgürlük
    • Avluya büyük bir gerdal getirildi ve mahkumlar içinde pis bir sıvının olduğu çorba ve kara ekmek yediler.
    • Yemeklerini bitiren mahkumlar geriye kalanları taşların üstüne atıp tekrar dans etmeye ve şarkı söylemeye koyuldu.
    • Prangalama gününde ve onu izleyen gecede onlara böyle bir özgürlük tanınıyordu.
    46:52İdam Mahkumu Olarak Tanınma
    • İzleyen kişi içinde derin bir acıma duygusu hissediyordu ve kürek mahkumlarının kahkahaları onu ağlatıyordu.
    • Birden mahkumlar dansını durdurdu, gözlerini pencereye çevirdi ve "İdam mahkumu" diye bağırarak onu gösterdiler.
    • Kürek mahkumlarının zincirleri pencereye yaklaştığında, izleyen kişi korkuyla kapının üzerine atıldı ve bayıldı.
    48:37Revirede Uyanış
    • Kendine geldiğinde gece olmuş, pis bir yatağın üstünde yatmaktaydı ve revireye getirildiğini anladı.
    • Eskiden hapishane yatağı onu korku ve acıma duygusuyla ürpertirdi, ama artık aynı insan değildi.
    • Yeniden uykuya dalmış, sabah erken vakitlerde dışarıdan gelen büyük bir gürültü onu uyandırdı.
    49:48Kürek Mahkumlarının Yolculuğu
    • Pencereden Setre'nin büyük avlusuna bakıyordu ve orada iki sıra halinde duran askerler ve insanlarla dolu beş uzun at arabası vardı.
    • Arabaların üstünde açıktı, her birinde bir forsa takımı ve ortak bir zincirle ayrılmış kürek mahkumları vardı.
    • Mahkumlar yarı çıplak, başı açık, titreyerek ve soğuktan dişleri takır takır ederek yirmibeş günlük yolculuklarına başladılar.
    51:41Kalabalık ve Kürek Mahkumları Arasındaki İlişki
    • Kürek mahkumları ile kalabalık arasında anlaşılmayan korkunç bir konuşma geçti, bir taraftan küfürler, öteki taraftan meydan okumalar vardı.
    • Yüzbaşının işareti üzerine arabadakilerin omuzlarına ve başlarına sopa darbeleri yağdı ve hepsi "düzen" denilen sözde suskunluğa gömüldü.
    • Atların üstündeki jandarmaların ve arabaların içinde ayakta duran gardiyanların eşliğinde beş araba Setre'nin kemerli kapısının altında yitip gitti.
    52:43Kürek Mahkumluğu ve Umutsuzluk
    • Kürek mahkumlarının ağır gürültüsü, kırbaçların şaklaması ve zincirlerin şıkırdaması havada dağılıyor.
    • Avukat, kürek mahkumluğunun bin kere ölmeyi yeğlediğini, idam sehpasından, cehennemden ve hiçlikten daha kötü olduğunu söylemiş.
    • Hapishane hücrelerindeki kişi, revirden çıkınca genç, sağlıklı ve güçlü olduğunu fark ediyor, ancak kaçabilirdiğini düşündüğü için umutsuzluğa kapılıyor.
    54:23Yargıtay ve Umutsuzluk
    • Yargıtay başvurusunun reddedileceği, çünkü her şey düzenlenmiş, tanıklar iyi tanıklık etmiş, davacılar iyi savunma yapmış ve yargıçlar iyi hüküm vermiş.
    • Yargıtay, uçurumun üzerinde asılı tutan ve kopacağı ana kadar çatırdadı duyulan bir ip gibi görülüyor.
    • Affedilme umudu da umutsuzluğa dönüşüyor çünkü kimin, neden ve nasıl affedeceğine dair bir fikir yok.
    55:06Hapishanenin Etkileri
    • Revirde kısa süre kalan kişi, hapishanenin boğucu kokusunu ve kürek mahkumlarının zincirlerinin gürültüsünü duyuyor.
    • Pencereden aşağıya bakarken, onbeş yaşlarındaki bir genç kızın tatlı, hafif ve kadife gibi yumuşak sesiyle şarkı söylemesini duyuyor.
    • Şarkı, hırsızlık, tutuklanma, karı ve Majesteleri'nin tehditleri içeren korkunç bir ağıt.
    58:03Hapishanenin Etkileri ve Umutsuzluk
    • Hapishane, her şeyi kirleten bir zehir gibi etki ediyor, hatta onbeş yaşındaki kızın şarkısı bile pis kokuyor.
    • Kaçma planları yapılıyor ancak hapishanenin üç ayak kalınlığındaki duvarı yıkmanın imkansızlığı fark ediliyor.
    • Güneşin altı civarında nöbetçi gardiyan hücreye giriyor, kahvaltı soruyor ve titreme başlıyor.
    1:00:38Hapishanenin Etkileri ve Son Dakika
    • Hapishanenin müdürü ziyaret ediyor, şikayetçi olup olmadığını soruyor ve kişi memnun olduğunu söylüyor.
    • Hapishane, her şeyi etkileyen bir varlık olarak görülüyor, duvarlar, kapılar, gardiyanlar ve çevredeki her şey hapishane imgesi taşıyor.
    • Saat altı buçukta beyaz saçlı, kahverengi redingotlu bir rahip geliyor ve kişi hazırlandığını söylüyor.
    1:03:21Son Dakika
    • Kapı ikinci kez açılıyor ve hapishane müdürüyle birlikte siyah giysili bir adam geliyor.
    • Siyah giysili adam, Paris Kraliyet Mahkemesi'nin mübaşiri olduğunu ve başsavcının mesajını getirdiğini söylüyor.
    • Kişinin son anı, rahip mırıldanırken kapı açılıp mübaşirin girdiği an.
    1:03:56yargıtay başvurusunun reddi
    • Konuşmacı, ruhsal sarsıntısının geçtiğini ve akılsız olduğunu düşündüğünü belirtiyor.
    • Başsavcının kendisini öldürmek istediğini ve bu durumun ona büyük bir mutluluk vereceğini düşünüyor.
    • Yargıtay başvurusunun reddini bildiren resmi bir yazı okunuyor ve infazın grev meydanında gerçekleştirileceği belirtiliyor.
    1:05:13hapishaneden ayrılış
    • Konuşmacı kaçmaya karar veriyor ancak duvarları delmek için ne aleti ne de zamanı olduğunu fark ediyor.
    • Mübaşir hücreye gelip saat 7:30'da onu alacağını söylüyor.
    • Konuşmacı hücreden ayrılırken son bir kez içeri bakıyor ve hücreye veda ediyor.
    1:06:17hapishaneden çıkış
    • Hapishaneden çıkarken müdür onu içtenlikle selamlayıp muhafız takımına dört asker daha ekliyor.
    • Avluya ulaştıklarında konuşmacı derin bir soluk alıyor ve açık havada olmanın kendisine iyi geldiğini düşünüyor.
    • Posta arabasına benzer, parmaklıklı ve körüklü bir araba onu götürmek üzere bekliyor.
    1:07:09arabaya binme
    • Konuşmacı avluya son bir kez bakıyor ve duvarları yıkabilecek ümitsiz bir bakışla ayrılıyor.
    • Avluda kürek mahkumları için toplanmış izleyici topluluğu daha büyük bir kalabalıkla dolu.
    • Mübaşir ile bir jandarma öndeki bölmeye, konuşmacı rahip ve bir başka jandarma da arkadaki bölmeye biniyor.
    1:08:31yolculuk
    • Araba büyük kapının kemerinin altından geçerken boğuk bir gürültü çıkarıyor ve caddeye çıkıyor.
    • Konuşmacı atların çıngırakları, demir tekerleklerin sesleri ve jandarmaların atlarının çınlamalarını dalgın dalgın dinliyor.
    • Arabanın küçük penceresinden önce "Yaşlılar Yurdu" tabelasını, sonra Notre Dame kulelerini görüyor.
    1:09:56yolculuğun devamı
    • Konuşmacı artık Notre Dame kulelerinin yerini alıyor ve "Bayrağın dalgalandığı kulede olanlar iyi görecekler" diye kendi kendine aptalca gülümseyerek söylüyor.
    • Rahip dualarını okuyor ve konuşmacı tekerleklerin gürültüsü, atların nal sesleri ve arabacının kırbacı seslerini dinliyor.
    • Mübaşirin sert ve kesik kesik konuşması konuşmacıyı sarstığı sırada, bir çeşmenin mırıltısı gibi düşüncelerini yatıştırıyor.
    1:10:51Mübaşir ve Rahip ile Konuşma
    • Mübaşir, rahibe dönerek konuşurken, arabanın gürültüsü nedeniyle konuşmaları zorlaşmaktadır.
    • Mübaşir, Paris'in en önemli haberlerini bilmeyen rahibe, kendisinin bu haberi bildiğini söylüyor.
    • Mübaşir, ulusal muhafızların yeniden örgütlenmesi konusunda görüş belirtirken, anlatıcının başka bir haberden bahsettiğini anlamıyor.
    1:13:10Paris'e Yaklaşım
    • Anlatıcı, La Rocheli gençlerin yalnızca kendi aralarında konuştuğunu, diğerlerinin ise konuşmadığını fark ediyor.
    • Mübaşir, anlatıcıya tütün sunuyor ancak sarsıntı nedeniyle kutu düşüyor ve tütün dağılıyor.
    • Mübaşir, Paris'e varana kadar tütün olmadığını söylerken, rahip onu yatıştırıyor.
    1:15:14Paris'e Giriş
    • Araba geçide vardığında, anlatıcı hala düşüncelerine dalmış durumda.
    • Paris'e giren arabada, giriş vergisi ödeniyor ve kent gümrükçüleri arabayı denetliyor.
    • Araba, San Marco mahallesinin dolambaçlı sokaklarında ilerlerken, yayaların ve çocukların arabaya baktığını anlatıcı görebiliyor.
    1:16:31Adliye Sarayı'na Varış
    • Konsergenin avlusuna vardıklarında, sarayın saati sekiz buçuğu çalıyor.
    • Anlatıcı, tekerlekli hücreden dışarı atlayarak askerlerin arasından ilerleyerek adliye sarayına giriyor.
    • Mübaşir, anlatıcıyı müdürün odasına götürürken, kendisinin bir setreye dönüşte arabayla götüreceği bir avının olduğunu belirtiyor.
    1:18:04Müdürün Odası
    • Anlatıcı, müdürün odasının yanındaki küçük bir odaya geçiriliyor ve yalnız bırakılıyor.
    • Kapı sürgülenirken, anlatıcı bir kahkaha sesiyle uyandığında hücrede başka bir adam olduğunu fark ediyor.
    • Adam, kendisini "kızartmalık" olarak tanımlıyor ve altı hafta sonra idam edileceğini söylüyor.
    1:20:09Bir Hırsızın Hayatı
    • Konuşmacı dokuz yaşından itibaren kelepçeleri kullanmayı öğrenmiş, on yaşındayken yan kesici olmuş ve on yedinde dükkanlara girip anahtarları zorlamış.
    • Yakalanıp on beş yıl kürek mahkumu olarak cezalandırılmış, bu süre boyunca günde on sekiz saat, ayda otuz gün çalışarak sadece altmış altı frank kazanmış.
    • Serbest bırakıldığında kimliğini göstermek zorunda olduğu sarı cüzdanı ve "serbest bırakılmış forsa" yazısı nedeniyle herkes ondan korkmuş, kimse ona iş vermek istememiş.
    1:21:41Yeniden Suçluluk
    • Konuşmacı altmış altı frangını harcadıktan sonra iş bulmak için çabaladı ancak kapılar yüzüne kapandı ve sonunda fırıncının camını kırıp ekmek çalmaya çalışarak tekrar yakalandı.
    • Ömür boyu kürek mahkumiyetine çarptırıldı, sırtına "suçu yinelemesi" için kızgın demirle üç harf damgalandı ve Tula'ya gönderildi.
    • Kaçmaya çalışarak üç duvarı delip iki zinciri keserek kaçmayı başardı, ancak sarı kimliği ve parası olmadığı için yoldaşlarıyla birlikte yollarda suç işlemeye başladı.
    1:23:16Yolculuk ve Son
    • Konuşmacı çalılıklarda yatarak, açık havada uyuyarak özgür bir hayat sürdü ancak tuzakçılar tarafından yakalanıp tekrar cezaevine gönderildi.
    • Davası kısa sürdü çünkü yaşlanmış ve işe yaramadığı için Monta Regred manastırına gönderilecekti.
    • Konuşmacı, arkadaşının hikayesini dinlerken ona yaklaşmak istediğini ve dost olmak istediğini söyledi, ancak konuşmacı onu iterek reddetti.
    1:25:14Redingot Mücadelesi
    • Yaşlı adam konuşmacının redingotunu isteyerek tütün karşılığında değiştirmek istedi, konuşmacı reddetse dövülebileceği için redingotunu verdi.
    • Yaşlı adam redingotu inceleyerek sevinç çığlıkları atarak onbeş frank değerinde olduğunu ve altı haftalık tütün parası sağlayacağını söyledi.
    • Konuşmacı, yaşlı adamın redingotunu almasından dolayı öfkelendi ve onu boğmak istedi, ölümün insanı ne kadar hırçın yaptığını düşündü.
    1:27:22Son Dakikalar
    • Konuşmacı, ölümünden altı saat önce bir hücreye kapatıldı ve masası, sandalyesi ve yatağı isteyerek bunları da aldı.
    • Hücreye kapatıldığında, altı saat sonra öleceğini ve sonra bir tabuta doldurulup clam'a gideceğini düşündü.
    • Konuşmacı, kendisini öldüreceklerini, toplumun iyiliği için kendisini öldüreceklerini anlayarak, sevdiği küçük kızına hitaben konuşmaya başladı.
    1:28:53Ölüm Döşeğindeki Çekicinin Duyguları
    • Çekici, üç yaşındaki oğlu Marim'in babasının öldürülmesinin sonuçlarını düşünüyor ve onun gelecekteki hayatını hayal ediyor.
    • Çekici, Paris halkının kendisinden ve adından ötürü utanç duyacağını, aşağılanacağını ve horlanacağını düşünüyor.
    • Çekici, gün batmadan önce öleceğini biliyor ve dışarıdan duyduğu boğuk çığlıklar, rıhtımda koşuşan insan kalabalığı, jandarmalar ve kırmızı eldivenli adamın kendisi için hazırlanmakta olduğunu fark ediyor.
    1:30:27Ölümü Karşılamak
    • Çekici, ölümü bilmediğini ve bu korkunç sözcüğün kendisini nasıl rahatlıkla yazıp ağzına alabildiğini anlayamıyor.
    • Ölüm sözcüğünün yedi harfin birleşimi, insanın içinde ürkütücü bir düşüncenin doğması için yeterli ve artıyor.
    • Çekici, bir gün sabahleyin grev meydanından geçerken, bir mahkumun cezası infaz edileceği için kurulan makineyi görmüş ve o anı anlatıyor.
    1:32:24Son Duygular
    • Çekici, artık başını geriye çeviremeyeceğini düşünüyor ve Tanrı'dan kendisini affetmesini istiyor.
    • Kürek mahkumu olmak istiyor, beş yıllık kürek mahkumluğuna, yirmi yıl mahkumiyetine, sırtını kızgın demirle dağlamalarına razı oluyor, ama hayatını bağışlasınlar diye yalvarıyor.
    • Rahip yine geliyor, saçları beyaz, yumuşak görünüşlü, iyi ve saygıdeğer yüzlü biri olarak tanımlanıyor.
    1:33:15Rahibin Ziyareti
    • Çekici, sabahki ziyaretinde rahibin söylediklerini pek anlamadığını ve sözlerinin anlamsız geçtiğini düşünüyor.
    • Bu kez rahibin ziyaretinde, içinde iyi ve yatıştırıcı sözler duymak için büyük bir özlem duyumsuyor.
    • Rahip "oğlum" diye hitap ederek Tanrı'ya ve Katolik kilisesine inanıp inanmadığını soruyor.
    1:34:14Rahibin Konuşması
    • Rahip uzun bir süre konuşuyor ve sonunda ayağa kalkarak, konuşmasını dinlediğini sorguluyor.
    • Çekici, rahibi yalnız bırakarak ona ne zaman geleceğini kendisinin bildireceğini söylüyor.
    • Rahip öfkelenmeden ama başını sallayarak dışarı çıkıyor ve sanki "dinsiz" diye düşünüyor.
    1:34:48Rahibin Konuşmasının Değerlendirilmesi
    • Çekici, rahibin söylediklerinin duygulandıracak, ağlatacak veya ruhunda fırtınalar kopartacak hiçbir şey olmadığını düşünüyor.
    • Rahibin sözlerinin belirsiz, vurgusuz, her olaya ve her insana yöneltilebilecek sözcükler olduğunu, insani derinden etkilemesi gerekirken anlamsız olduğunu belirtiyor.
    • Rahibin mesleğinin teselli etmek ve yüreklendirmek olduğunu, konuşmanın ezbere bilindiği için aşınmaya yüz tuttuğunu ve duygularının körelmiş olduğunu düşünüyor.
    1:37:03İdam Mahkumunun Son Düşünceleri
    • Mahkum, İsa'nın idamını izlemek ister ve onunla birlikte ağlayacağını düşünüyor.
    • Kendisini kötü bir insan olarak tanımlayan mahkum, İsa'nın yanında olmanın kendisi için ne anlama geldiğini sorguluyor.
    • Yemek getirilse de, mahkum acı ve pis kokulu göründüğü için yemekten nefret ediyor.
    1:38:23Hapishane Ziyareti
    • Bir mimar yardımcısı hapishaneyi ölçmeye gelmiş ve mahkumun odasını da ölçüyor.
    • Mimar, altı ay içinde hapishanenin daha güzel olacağını söylerken, mahkumun idam tarihinin bu süreyi geçmeyeceği için bunu göremeyeceğini belirtiyor.
    • Mimar gittikten sonra, mahkumun eski jandarması nöbetini bitirmiş ve onun yerine aptalca görünen yeni bir jandarma gelmiş.
    1:39:51Jandarma ile Karşılaşma
    • Yeni jandarma, mahkumun suçlu yüreğinin iyi olup olmadığını soruyor.
    • Jandarma, piyango kazanmak için mahkumun ölümsüz gözlerinden gelecek üç doğru numara istiyor.
    • Mahkum, jandarmaya dört numara verme karşılığında üniformasını değiştirmesini teklif ediyor, ancak jandarma bunu reddediyor çünkü numaraların tutması için mahkumun ölmesi gerektiğini söylüyor.
    1:43:07Çocukluk ve Gençlik Anıları
    • Mahkum, çocukluğunu ve gençliğini anımsamaya başlıyor, rahibeler manastırındaki ilkokul yıllarını hatırlıyor.
    • On dört yaşındaki Endülüslü Pepita ile arkadaşlık anılarını canlandırıyor, birlikte koşup oyun oynadıklarını, birbirlerine karşı çıkmalarını anlatıyor.
    • Bahçede, kestane ağaçlarının altındaki bir geceyi anımsıyor, Pepita ile kitap okuyup birbirlerine yaklaştıklarını, başlarının birbirine dokunduğunu ve soluklarının birbirine karıştığını hatırlıyor.
    1:46:49Son Dakikalar
    • Saat bir çaldığında, mahkum anılarını anımsarken suçlarıyla yüz yüze geliyor.
    • Mahkum, daha çok pişmanlık duymak istediğini, ancak ölüme ilişkin düşüncelerin aklını kapladığını belirtiyor.
    • Mahkum, bir yıl önce özgür ve suçsuzken güz gezintileri yaptığını, ağaçların altında dolaştığını ve yapraklar arasında yürüdüğünü düşünürken, şu anda idam bekliyor.
    1:48:54Paris'te Çan Kulesi Deneyimi
    • Anlatıcı, Paris'teki ünlü bir çan kulesinin eğik rüzgarlıklarında ilerlerken, tahtaların aralarından Notre Dame ve meydanı görüyordu.
    • Büyük çan çaldığında derin bir uğultu kuleyi salladı ve anlatıcı korkudan tahtaların üzerine yattı.
    • Anlatıcı, çan kulesinin içinde olduğu hissini, tekdüze huzurlu yaşamı artık uzaktan görebildiğini ifade ediyor.
    1:50:12Belediye Sarayı ve Acı Deneyim
    • Belediye sarayı sivri çatısı, garip çan kulesi ve büyük beyaz saat kulesiyle tanımlanıyor, yıllar içinde kapkara olmuş.
    • Anlatıcı şiddetli bir baş ağrısı, buz gibi bir bağırsak ve ateş gibi bir alnıyla acı çekiyor, beyninde deviren bir sıvı hissi var.
    • İdam edilecek olan anlatıcı, ölümün basitleştirildiğini söylerlerken, altı haftalık can çekişme ve gün boyu süren hırıltılar yaşadığından şüphe duyuyor.
    1:52:43Kral ve Kendisi Arasındaki Fark
    • Anlatıcı sürekli kralı düşünüyor ve kendi durumunun kralın durumundan ne kadar farklı olduğunu fark ediyor.
    • Kralın tüm yaşamının zafer, büyüklük, zevk ve sarhoşluk dolu olduğu, çevresindeki her şeyin aşk, saygı ve hayranlık olduğu belirtiliyor.
    • Anlatıcı, kralın bir kağıt parçası altına adını yazmasıyla tüm haklarının geri verilebileceğini düşünüyor.
    1:54:15Ölüm ve Sonraki Hayat
    • Anlatıcı ölüme karşı cesaretlenmek istiyor ve ölümü incelemek, mezara önceden bakmak istiyor.
    • Ölüm sonrası göreceğini hayal ediyor: ya büyük bir aydınlık ve ışık uçurumları, ya da karanlıkta kımıldayan şekiller ve derin bir çukur.
    • Ölüm sonrası karanlık bir zeminde sürünmek, yuvarlanan kelleler gibi çarpılmak ve bilinmeyen ılık sıvılardan dereler görmek hayalini kuruyor.
    1:55:52Ölüm ve Sonraki Hayat Hakkında Düşünceler
    • Anlatıcı, belki de belirli günlerde Grey Meydanı'nın ölüleri karanlık kış gecelerinde kendilerine ait alanda toplanıyor olabileceğini düşünüyor.
    • Ölümün ruhu ne hale getirdiğini merak ediyor ve bir rahip ve haç istiyor.
    • Son uykusunda bir düş görüyor: evinde arkadaşlarıyla birlikte, karısı ve çocuğu uyurken, evde bir gürültü duyuyorlar.
    1:58:01Düşteki Olaylar
    • Anlatıcı ve arkadaşları yemek odasına gidiyor, sobanın yanında çamaşır dolabının açık olduğunu görüyor.
    • Dolabın arkasında kısa boylu, yaşlı, hareketsiz ve gözleri kapalı bir kadın buluyorlar.
    • Kadına sorular soruyorlar ancak kadın yanıt vermiyor, onu yere ittiler ve hiçbir yaşam belirtisi göstermedi.
    1:59:32Cadının Göz Açması
    • Konuşmacı, bir cadının sağırmış gibi sessiz kaldığını anlatıyor.
    • Arkadaşları sabrını tükettikten sonra, cadının çenesinin altına mum koyarak fitili yakıyor.
    • Mumun üzerine tepki olarak cadının bir gözünü yarım açıyor, ancak bu göz boş, donuk ve bakmayan bir şekilde.
    1:59:49Cadıya Soru Soruluyor
    • Konuşmacı mumu söndürdükten sonra cadıya "Şükür, yanıt verecek misin?" diye soruyor.
    • Konuşmacı cadıya "Yaşlı cadı, kimsin sen?" diye sormuş.
    • Tek göz kendiliğinden kapanınca, diğer arkadaşlar "Daha çok!" diye bağırmış.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor