• Yapay zekadan makale özeti

    • "Arka Bahçe" adlı televizyon programında sunucu Başak Yavuz, Barış Atay, Özgür Emre Yıldırım, Nermin Yıldırım ve Aslı Tohumcu gibi konuklarla birlikte sohbet etmektedir. Programda tiyatro, film ve edebiyat üzerine tartışmalar yapılmaktadır.
    • Programın ana konusu 12 Eylül darbesi ve bu olayın aile hikayelerine yansımasıdır. Konuklar, darbenin ailelerinin hayatlarına etkilerini, 1980'lerden sonra bu dönemin edebiyat ve sinemada nasıl işlendiğini anlatmaktadır. Ayrıca, "Eksik" adlı film, Nermin'in "Ölü Reşat" ve "Unutma Dersleri" kitapları, Aslı'nın "Eylül Sularında" ve "Mazi İmha Merkezi" romanları hakkında detaylı söyleşiler yapılmaktadır.
    • Programda "unutmak" ve "hatırlamak" kavramları, kadın yazarların yaşadığı zorluklar, toplumsal sorunlar ve 12 Eylül sonrası bir ailenin hikayesi gibi konular da ele alınmaktadır. Başak Yavuz'un ukulela performansı ve blues çalmasıyla program sona ermektedir.
    03:20Tiyatro ve Film Programı Tanıtımı
    • Tiyatro sektöründe temel problem maddi sıkıntı ve sansürler, özellikle ödenekli tiyatrolar için.
    • Özel tiyatrolar için temel problem maddi sıkıntı olup, bu maddi problem ne anlatılacağını etkilemeye başlıyor.
    • Programda Başak Yavuz, Ukulela ve müzik üzerine konuşma, Barış Atay ve Özgür Emre Yıldırım'ın "Eksik" filmi, Nermin Yıldırım ve Aslı Tohumcu'nun kitapları ele alınacak.
    05:45Şermola Performansı
    • Geçen hafta Şermola performansı için bir gece düzenlenmiş ve konuklarla konuşulmuş.
    • Dün geceden küçük bir kesit hazırlanmış ve izlenecek.
    • Performans, tiyatrolara sahneler açılabilsin ve korunabilsin diye yapılmış.
    11:05Kitap Uyarlamaları Hakkında Sohbet
    • Nermin Yıldırım'ın kitapları film uyarlamaları için düşünülüyor, ancak kitap uyarlamaları genellikle hayal kırıklığına yol açıyor.
    • Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter gibi kitap uyarlamaları genellikle hayal gücünü karşılayacak şekilde olmuyor.
    • Kitap uyarlamalarında, kitabın hayal gücü yerine yönetmenin kendi filmi oluyor ve bu durumda hayal kırıklığı yaşanabiliyor.
    13:02Oyunculuk ve Audition Deneyimi
    • Barış Atay ve Özgür Emre Yıldırım, "Eksik" filmi vesilesiyle tanışmışlar.
    • Özgür Emre Yıldırım, audition'ı evinde rahat rahat çekip göndermesini istemiş.
    • Audition'lar gergin bir ortam olmasına rağmen, Özgür Emre Yıldırım bunu kırmak için çaba göstermiş ve bu sayede audition'lar için zevkli bir deneyim haline gelmiş.
    16:08Audition Sistemi ve Oyunculuk
    • Özgür, kendisine 18-25 yaş arası sarışın mavi gözlü erkek rolü için audition teklifi geldiğini ve kendisinin 34 yaşında kahverengi gözlü esmer bir adam olduğunu belirtiyor.
    • Audition sistemi Amerikan sisteminde çok ciddi bir olay olup, Marlon Brando ve Robert De Niro gibi bilinen oyuncular da audition vermişlerdir.
    • Bazı oyuncular audition teklifini ego haline getirirken, yapımcılar da audition teklif etmenin yanlış veya ayıp olacağını düşünen bir zincirleme reaksiyon oluşur.
    18:0312 Eylül Darbesi ve Kuşaklar
    • Konuşmacılar 1980'lerin sonrası doğumlu olduklarını belirtiyor ve bu kuşakların çocukluğunda darbenin hikayesinin evlere yansımış olduğunu söylüyor.
    • 12 Eylül darbesi sonrası dönemlerde bu konu sessizlik içinde evlerde, uzaklara uzun uzun bakmalar şeklinde ve konu açıldığında hızlıca toparlanmak şeklinde yansımıştır.
    • 1980'ler üzerine edebiyatta ve sinemada yeni yeni iyi kafa yormaya başlandığı belirtiliyor.
    19:38Darbe Döneminin Çocuklara Etkisi
    • Barış, çocukken kendisiyle konuşulduğu bir dönem yaşadığını ve ailelerin bu dönemi çocuklarına saklamış olma gerçeğini eleştirdiğini belirtiyor.
    • 1980'lerden 1990'lara kadar yaşayan herkesin apolitize edildiği, bilinçsizleştirildiği ve sınıfsal mücadelenin ne olduğuna dair bir haber kaldığı dönemi yaratan sadece devlet baskısı değil, aynı zamanda o dönemi yaşamış devrimci ailelerin kendi trajedilerini çocukları yaşar korkusuyla anlatmamaları da etkili olmuştur.
    • Barış, 1981 Eylül doğumlu olduğunu ve 30 yılı aşkın süreyi bir filme hazırlık süreci olarak geçirdiğini, ancak filmi tam anlamıyla 12 Eylül darbe filmi olmadığını, daha geniş bir perspektiften bakabildiğini belirtiyor.
    21:41Darbe Döneminin Kişisel Deneyimleri
    • Barış, darbe öncesinde babasının bir çocuğa "Deniz Gezmiş" olarak kendini tanıtarak şaka yaptığını ve bu şakanın tehlikeli sonuçlar doğurduğunu anlatıyor.
    • İlknur Yılmaz'ın "Eylül'de Bile Gülmek" adlı belgeselinde o dönem siyasi tutuklu olan isimlerin trajikomik hikayelerinin anlatıldığı belirtiliyor.
    • Konuşmacılar, darbe döneminde evlerinde bu konuda sessizliğin hakim olduğunu, annelerinin bu konuda konuşulmaması gerektiğini söylediklerini ve bazı kişisel anılarını paylaşıyorlar.
    27:02Aslı'nın Yeni Romanı
    • Aslı'nın yeni romanı "Ölür Reşat" Bursa şehrinde geçiyor ve Bursa'nın Türkiye'nin simge kentlerinden ve emekçi kentlerinden biri olduğu vurgulanıyor.
    • Aslı'nın ailesinin köklerinin Bursa'da olduğu ve vefa borcunu ödemek için bu şehri romanına dahil ettiği belirtiliyor.
    • Roman 1940'lardan başlayıp ileri geri gidip geliyor ve başrolünde babası olan Adnan adında bir adam var, lakabı "Ölü Reşat".
    29:30Romanın Konusu ve Yazarın Deneyimi
    • Adnan, sırasını çalarak dünyaya gelmiş ve hayatı boyunca sürekli kazalar yaşamış bir karakter.
    • Aslı'nın babasının da hayatında çok büyük kazalar olduğu ve bu deneyimlerin roman fikrini verdiğini anlatıyor.
    • Aslı, babasının 5 yaşında bir deresinde, askerde İskenderun'da ve en son Arabistan'da kaza geçirdiğini hatırlıyor.
    30:35Yazarlık ve Dil Tercihi
    • Aslı, yazarlığın tek başına yapılan bir iş olduğunu ve her kitabın bir sonraki kitabı yazarken aynı yanılsamayla yazılacağını belirtiyor.
    • Bir kitabının pornografik bulunduğunu ve bu durumun kendisini çok üzdüğünü anlatıyor.
    • Bu olaydan sonra daha kendisi için hoş olacak bir şey yapmak istediğini ve masa başında yazarken kendisinin de eğleneceği bir şey yazmak istediğini söylüyor.
    32:38Nermin Yıldırım'ın Deneyimi
    • Nermin Yıldırım'ın da diğer üç romanında şiddet hikayeleri, aile hikayeleri ve kadın temelli konular olduğunu belirtiyor.
    • Türkiye'nin bir kadın mezbahası gibi olduğu ve topluma dair laf söylemeye kalktığınızda kalemden neşeli şeyler akamadığını söylüyor.
    • Bu tür hikayeleri anlatırken dilini ayarlamak ve hikaye ile yazarın arasındaki bağ kurmak zor olduğunu, bu da yazan ve okuyan için depresif olduğunu belirtiyor.
    33:54Nermin Yıldırım'ın Yeni Çalışması
    • Nermin Yıldırım, "Saklı Bahçeler Haritası" romanından sonra Köln'de bir yazar evinde üç ay kaldığını ve bu zamanı değerlendirmek için bir tiyatro oyunu yazdığını anlatıyor.
    • İlk komedi denemesi olan bu oyunu çok eğlenceli bulduğunu ve kahrolmadan yazabildiğini belirtiyor.
    • "Unutma Dersleri" adlı yeni romanında acıklı bir hikayeyi mizahi bir şekilde kullanmak istediğini ve kendi acısıyla dalga geçen bir karakter oluşturduğunu söylüyor.
    35:36"Mazi İmha Merkezi" Kitabı Hakkında
    • Kahraman Feribe, hayallerinin hiçbirini gerçekleştirememiş, istemediği bir işi yapan ve mutsuz bir hayat yaşayan bir kadındır.
    • Feribe, yasak bir aşk yaşadıktan sonra terk edildiğinde büyük acı duyar ve "Mazi İmha Merkezi" adlı bir kurumdan haberdar olur.
    • Kitap, unutmak için değil, edebi bir hazdan başka bir şey vaat etmeyecek bir roman olup, mutsuzlukları paraya çevirmeye çalışan teşebbüsperverlerle dalga geçmektedir.
    37:37Unutmak ve Hatırlamak Konusu
    • Unutmak kimin işine yarıyor ve hatırlamak neden lazım soruları, kitabın temel konularını oluşturur.
    • Film, 12 Eylül sonrası bir ailenin otuz yıl önceki halini resmetmekle birlikte, aslında bugünün hikayesine dair bir eserdir.
    • Film, yanlış bir şeyi bilerek unutmamaya çalışmanın sıkıntılı durumunu anlatır ve neyi hatırladığımızın çok önemli olduğunu vurgular.
    40:18Mimarlık ve Müzik Arasındaki İlişki
    • Mimarlık eğitimi, müzikteki katmanlı düşünme sistemini geliştirmiştir.
    • Mimarlık okurken duvar, elektrik, su, kolon, kiriş gibi detayları düşünmek zorunda kalınır, bu da müzikte aranjman yaparken işe yarar.
    • Konuşmacı, müzikteki açılımın tek cevabının daha büyük bir orkestra veya daha fazla enstrüman olması olmadığını sorgulamaya başlamıştır.
    43:15Müzik ve Edebiyat İlişkisi
    • Konuşmacı, söz çalışmaya başlamış ve edebiyatta ilgilenmeye başlamıştır.
    • Müzikte armoninin dışında tınılar yaratabileceğini düşündüğü harflerin tınısını çekmek için armoniden uzaklaşıyor.
    • Konuşmacı, dünyayı kurtaramayacağımızı ancak daha çok bir arada davranmamız gerektiğini, birbirimize destek olmamız gerektiğini vurgulamaktadır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor