Buradasın
90'ların Starı Tayfun Duygulu ile kapsamlı bir sohbet programı
youtube.com/watch?v=z_4FuFxHbfoYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Mahkeme Lokantası" adlı bir programda sunucu Şebnem ile 90'ların pop sanatçısı Tayfun Duygulu arasında geçen bu sohbet programında, Tayfun Duygulu'nun müzik kariyeri, kişisel hayatı ve ailesi hakkında bilgiler paylaşılıyor.
- Program, Tayfun Duygulu'nun 90'ların müzik kültürüne olan bağlılığı, bestecilik ve söz yazarlığı, COVID-19 döneminde ürettiği yaklaşık 450 parça ve "Kanatsız Meleğim" adlı şarkısı gibi konuları ele alıyor. Ayrıca antik uygarlıklar, tarih, mimarlık, yemek kültürleri ve İstanbul'daki mahalle yaşamı gibi çeşitli konular da sohbet programının içeriğinde yer alıyor. Program, Tayfun'un "Kar Beyaz" adlı şarkısının performansı ile sona eriyor.
- Sohbet sırasında Tayfun Duygulu'nun eşi Bella ve kızı Maya hakkında bilgiler paylaşılıyor, ayrıca Mardin, Kapadokya, Nevşehir gibi tarihi yerler, Gobeklitepe'deki arkeolojik bulgular ve Türk yemek kültürü gibi konular da ele alınıyor. Program, İstanbul'daki eski mahalle kültürü ve günümüzdeki toplumsal değişimler hakkında düşüncelerle zenginleştiriliyor.
- 00:29Programın Tanıtımı ve Misafirlerin Tanıtılması
- Sunucu, sıcak havalara rağmen çekim ışıklarının arasından rahatsızlık duyduğunu belirtiyor.
- Programda Şebnem Ferah, Oylum Şahin ve Tayfun Duygu misafir olarak yer alıyor.
- Tayfun Duygu, 90'ların pop starı olarak tanıtılıyor ve hala pop star statüsünde olduğu vurgulanıyor.
- 01:42Aile Benzerliği ve Sanat Dünyası
- Oylum Şahin, küçükken babasına daha çok benzediğini, zamanla ise annesine daha çok benzediğini belirtiyor.
- Tayfun Duygu, 90'ların pop müziği öncülüğünü kendisine atfettiğini ve ondan sonra pop sanatçılarının yetişmeye başladığını söylüyor.
- Oylum Şahin, kız kardeşi Merve'nin daha çok babasına benzediğini, kendisinin ise daha çok annesine benzediğini belirtiyor.
- 02:42Sanat Ailesi ve Müzik Tercihleri
- Oylum Şahin, radyo ve tiyatro çalışmalarıyla daha çok ön planda göründüğünü, Merve'nin ise bunu yapmadığını belirtiyor.
- Oylum, ailesinin sanatçı olduğunu, annesinin ve kendisinin müziğe çok aşık olduğunu söylüyor.
- Tayfun Duygu, 90'ların sanatçılarının değerli ve özverili olduklarını, yaptıkları eserlerin ölümsüz olduğuna inandığını ifade ediyor.
- 04:4090'ların Pop Müziği ve Etkisi
- Programda 90'ların pop sanatçıları (Aşkın Nur, Erdal Çelik, Yeşim Salkım, Rüya Ersavcı, Çelik Sibellalaş, Jale Çelik) anılıyor.
- 90'lar programı iki kez yapıldığı ve son iki buçuk senenin en ratingli programı olduğu belirtiliyor.
- Günümüzde popüler olan isimlerin hala 90'ların sanatçıları arasında olduğunu vurguluyorlar.
- 06:00Turne Deneyimleri ve Gelecek Planları
- Tayfun Duygu, 60 bin kişi bilekli çekebilecek yapıya sahip turneler düzenlediğini, 46, 52 ve 56 bin kişi kapasiteli yerlerde performanslar sunduğunu anlatıyor.
- Yazın okullar açılmadan önce turneler başladığı ve Eylül 20'ye kadar devam ettiği belirtiliyor.
- Tayfun, gelecekte mega turne yapmayı düşündüğünü, ancak sponsorluk ve destek konularında zorluklar yaşadığını ifade ediyor.
- 08:08Müzik ve Söz Yazma Süreci
- Konuşmacı, eşiyle tanıştığı dönemde kovid dönemindeydi ve yaklaşık yirmi ay boyunca çalışma olasılığı olmadığı için müzik direktörlüğü yerine bestecilik ve söz yazarlığı yaptı.
- Her gün sabah saat altı- sekiz'e kadar oturarak en az üç-beş parça üretiyor ve iki-süreçte on parça arasından kayda değer olanları seçip sözleriyle bitirmeye çalışıyordu.
- İki sene içinde dört yüz elli parça ürettiğini ve bu parçaların bazıları klibin çekimlerinde kullanıldığını belirtiyor.
- 09:15Şarkı Yazma Yöntemi
- Konuşmacı, bir parça dinledikçe kafasında bir şey belirip, karakterleri gözlemleyip onlardan etkilenerek şarkı yazdığını anlatıyor.
- "Günaydın Sevgilim" ve "Kanatsız Meleğim" gibi şarkıları yazdığı gibi, "Seninle Ölürüm" ve "Yalan Yaşananlar" gibi ironik parçaları da paylaşıyor.
- "Kanatsız Meleğim" şarkısının klibinin Temmuz ortasında çekileceği ve Salih Güney'in yönetmenliğinde çekileceği belirtiliyor.
- 12:04Gerçek İnsanlar ve Şarkılar
- Konuşmacı, gerçek insanları tanımlamak için "insan evladı" ifadesini kullanıyor ve gerçek insanların samimi, doğal, içten ve içi dışı bir şekilde davranan kişiler olduğunu belirtiyor.
- "Kanatsız Meleğim" şarkısını yazarken bu özelliklerden etkilenerek "uyku tutmuyor gözlerim, yine geçit vermiyor özlemin" gibi sözler yazdığını anlatıyor.
- Şarkı yazarken duygusal olduğunu ve insanların ona "ne kadar duygulandı, çok duygusal değil mi?" diye sorduğunu belirtiyor.
- 17:02İnsan Seçimi ve Erdemler
- Konuşmacı, insanların ruhunu seçmeye çalıştığını ve doğru mu yanlış mı, kendisine zarar gelir mi gelmez mi diye düşünüldüğünü belirtiyor.
- İnsan nüvesine sahip olabilmek için bir takım erdemlere sahip olmak gerektiğini vurguluyor.
- Bir müzisyenin ona verdiği tavsiyeye göre, öncelikli yapması gereken insanların konuşmalarını dinleyebilme yetisini geliştirmek olduğunu anlatıyor.
- 18:22Tarihsel Medeniyetler ve Geçmiş
- Konuşmacı, insanın sadece on iki çeşit olamayacağını ve eğitim, yetiştirilme gibi faktörlerin insanı etkilediğini belirtiyor.
- Mısır uygarlığının tarihi daha yeni keşfedildiğinde 16-20 bin yıl arası olduğu ortaya çıktı, eskiden 5-6 bin yıl olarak düşünülen tarih yeniden yazıldı.
- Göbeklitepe'de karbon-14 testi ile katmanlar kontrol edildiğinde, 5-10 bin yıllık aralıklarla 12 tane daha katmanın altında medeniyet olduğu tespit edildi.
- 19:39Uzun Geçmiş ve Medeniyetler
- Her medeniyetin altında 5-10 bin yıl arasında kalan başka medeniyetler olduğu düşünülüyor, bu da ortalama 100-120 bin yıllık bir geçmiş oluşturuyor.
- Karbon-14 testi ile 5,20 milyon yıl evvelde bir ayak izi bulundu, bu iz 16 yaşındaki bir kız ve 9 yaşındaki bir çocuğa aitti.
- Romalıların su giderme sistemi gibi ileri teknolojileri olsa da, veba gibi felaketlerden sonra bu sistemler kayboldu ve 2500 yıl boyunca yeniden keşfedilmedi.
- 20:46Bilginin Saklanması ve Gelecek Çalışmalar
- Konuşmacı, antik bilgilerin gizemcilikle ilişkili olduğunu ve özel kişilerin bu bilgileri sakladığını düşünüyor.
- İnsan ırkı denizin içini bilmiyor, sadece bir metreden aşağıya zorla canlı olarak inebiliyor.
- Konuşmacı, bu konuları derleyip toplayarak bir kitap yazmayı amaçlıyor ancak bunu 15-20 senede bitiremeyeceğini düşünüyor.
- 21:55Arkeoloji ve Eski Mimariler
- Konuşmacılar arkeoloji, jeoloji ve dilbilim konularını tartışıyorlar.
- Mardin'in büyülü ve mistik bir şehir olduğu, oradaki taş evlerin ve yapıların günümüz teknolojisinde yapılamayacak kadar muhteşem olduğu belirtiliyor.
- Kapadokya, Nevşehir, Göcek gibi yerlerde yerin altında katlı eski yapılar olduğu ve bunların uzaylılar veya üstün varlıklar tarafından yapıldığı iddia ediliyor.
- 23:47Tarih ve Uzaylılar
- Uzaylılar olarak görülen üstün varlıkların savaş edip korunmak için yerin altında kalıntılarını bıraktığı düşünülüyor.
- Tarihte, aborjinilerin helikopterle inen askerleri ve Amazon ormanındaki pigmelerin üniformalı kişileri uzaylı olarak algıladıkları örnekler veriliyor.
- Eski mimarilerin sonunu bulamama ve bataklıklara çekilmeye çalışmanın bir tür "Indiana Jones" tarzı macera olarak anlatılıyor.
- 25:15Tango ve Müzik
- Konuşmacılar tango şarkısını söyleyerek birbirlerine takdir gösteriyorlar.
- Konuşmacı, anneannesinin tango sevdiği ve bu nedenle çocukluğunda bu müzik tarzına yatkın olduğunu anlatıyor.
- Konuşmacı, Metin Bey'e gittiğinde tango söylemek istediğini ancak sesinin uygun olmadığını söyleyince, Metin Bey'in "taş plak gibi" dediği belirtiliyor.
- 28:09Oyunculuk ve Müzik Eğitimi
- Konuşmacı, oyunculuk yapmak istese de ailesinin izin vermediğini, beş sene tiyatro yaptığını ve müziğe daha yatkın olduğunu anlatıyor.
- Ailesinin sanatçı olmasına rağmen "iş kadını ol" dediklerini, kızının ne yapmak istese onun arkasında olacağına söz verdiğini belirtiyor.
- Konuşmacı, Mimar Sinan mezunu olduğunu ve orada altı sene tiyatro bölümü dahil zorunlu olarak piyano öğrenildiğini söylüyor.
- 32:11Mutfak Deneyimleri
- Konuşmacılar yemek yiyor ve sohbet ediyorlar.
- Konuşmacı, eşiyle birlikte yeni bir restoran projesi düşündüklerini ve eşiyle birlikte yemek yapma deneyimlerini anlatıyor.
- Eşinin suşi yapabildiği, kebap lavaşa sarılı kesip sosla yedirme tarzı yemekleri yaptığı ve doğum günü pastasını kendisinin yaptığı belirtiliyor.
- 35:32Yemek ve Gurme Tartışması
- Konuşmacılar yemek malzemeleri hakkında konuşurken, havyar ve somon gibi özel ürünlerin yüksek bedellerle satıldığını belirtiyor.
- Konuşmacı, annesi hakkında bilgiler veriyor; annesinin dışarıdan tatlı görünen ama aslında koruyucu ve kollayıcı bir anne olduğunu anlatıyor.
- Konuşmacı, annesinin disiplinli bir kadın olduğunu ve yemekten bahsederken, annesinin makarna yapma konusunda gurme olduğunu söylüyor.
- 37:51Makarna ve Gurme Kültürü
- Konuşmacı, makarnanın farklı malzemelerle hazırlanarak bambaşka bir yemek haline getirilebileceğini belirtiyor.
- Makarnanın mutluluk hormonu salgıladığı ve kültür açısından önemli bir yemek olduğu vurgulanıyor.
- Alfredo sosunun orijinallerinin yokluktan çıktığı ve patatesli makarna gibi farklı versiyonlarının da yapılabileceği anlatılıyor.
- 39:30Gurme Programları ve Yemek Deneyimleri
- Dünyadaki gurme programlarında yerel yöre bitkilerinden yemek yapılması ve bölgelere göre farklı lezzetlerin keşfedilmesi anlatılıyor.
- Konuşmacı, Gurme Şefi Vedat Glor ve Ayhan Sicimoğlu gibi şeflerin programlarını sevdiğini belirtiyor.
- Gurme programlarında yemeklerin detaylı anlatılması ve tuz miktarı gibi teknik detayların paylaşılması zevk verdiğini söylüyor.
- 41:44Aile ve Kilo Sorunu
- Konuşmacı, minyon bir kadının kilo almasının hoş olmadığını düşünüyor ve kendisinin de kilo almak istemediğini belirtiyor.
- Üniversitede kilo aldığında annesinin "at gibi oldu" dediğini duyunca şok yaşadığını anlatıyor.
- Üç günlük diyetlerle kilo verdiğini ancak hipoglisemi yaşadığı için yanlış diyetlerin zararlı olduğunu söylüyor.
- 43:03Yemek Kültürü ve Vücut Görüşleri
- Konuşmacı, Karadeniz kültüründe ailelerin yemeklerini paylaşmasının zorluklarla dolu olduğunu anlatıyor.
- Salataların çok fazla hazırlanıp yenilmediği ve ekmeklerin sabah kahvaltısında bile yarım kalıp günlerce kalındığı belirtiliyor.
- Amerika'dan gelen bayanların göbekli erkekleri beğenmediğini ve tatlıları sevmediğini, sadece kadayıfı sevdiğini söylüyor.
- 46:07Geç Anne Olma Deneyimi
- Konuşmacı, geç anne olduğundan dolayı çocuğuna nasıl bakacağını bilmediğini ve bir süre ağlamaklı geçtiğini anlatıyor.
- Doktor, geç anne olmanın bu durumu açıkladığını ve zamanla geçeceğini belirtmiş.
- Çocuğun ağlamasıyla ilgili endişeler yaşanan ve masaya yatırma gibi çözümler denenmiş.
- 46:59Eşinin Sağlık Sorunları
- Eşinin immün sisteminin çok hassas olduğu ve güneşe çıkınca kırmızı kırmızı olduğunu belirtiyor.
- Eşinin yumurta sarısı ve glutenle ilgili sorunları olduğunu ve on dokuz yıl et yemediğini söylüyor.
- Konuşmacı, bir Amerikalı profesörün videosunu izlediğini ve o profesörün tüm hastalıkların ve rahatsızlıkların beyninle ilgili olduğunu söylediğini anlatıyor.
- 48:15Aile Tarihi ve Kültürel Arka Plan
- Konuşmacı, ailesinin Girit kökenli olduğunu ve ailesinin Rumca konuştuğunu belirtiyor.
- Yeşilköy'de büyüdüğünü ve ailesinin Levanten kültürüne ait olduğunu söylüyor.
- Anneannesinin Rum olduğu ve büyükada'da ve Yeşilköy'de yaşadıklarını anlatıyor.
- 49:07Anne Hakkında Anılar
- Konuşmacı, annesini kargaya benzetiyor ve onun çok tecrübeli olduğunu söylüyor.
- Yeşilköy'de büyüyen birisi olarak Süryani ve Ermenilerle birlikte yaşadığını belirtiyor.
- Altı buçuk yaşında Avrupa'dan geldiğini ve sarı saçlı, beyaz tenli, renkli gözlü insanlar gördüğünü anlatıyor.
- 50:06Eski İstanbul Kültürü
- Babasının Levanten kültürüne ait olduğunu ve onlarla birlikte büyüdüklerini söylüyor.
- Mecidiyeköy'de 60 hane arasında, Şişli'ye kadar olan toprak içinde tek katlı evlerde yaşadıklarını anlatıyor.
- Eski İstanbul'da insanların birbirlerine selam verdiğini, "hatırı için" dediğini ve günümüzde bu alışkanlığın kaybolduğunu belirtiyor.
- 51:31Komşuluk İlişkileri ve Saygı
- Eski İstanbul'da insanların birbirini tanımalarını, komşuluk ilişkilerinin güçlü olduğunu anlatıyor.
- Kendine saygının varsa bütün evrene saygı olduğunu ve bu saygıyı kaybetmemenin önemini vurguluyor.
- Aydın Boysan'ın komşuların isimlerini bilmeyi unuttuğumuzu ve merhaba demeyi unuttuğumuzu söylediğini aktarıyor.
- 53:23Mahalle Kültürü ve Günümüz
- Eski İstanbul'da misafir gittiğinde yolcu etme geleneğini anlatıyor.
- Günümüzde çocukların evde kalıp dışarı çıkamadıklarını ve sokakta oyun oynamadıklarını belirtiyor.
- Mahalle kültürünün yok olup site kültürünün hakim olduğunu ve gençlerin bu kültürden mahrum kaldığını üzülerek anlatıyor.
- 55:16İstanbul'da Çocuk Yetiştirme
- İstanbul'da şehir dışına çıktığınızda farklı kültürlerin varyasyonlarını görebilirsiniz.
- Çocuk yetiştirmek için parklara götürmek ve farklı çevrelerde oynamalarını sağlamak önemlidir.
- Şişli'de oturan konuşmacı, lüks apartmanların yanında bir park olduğunu ve çocuğun oraya inip gelebildiğini belirtiyor.
- 56:28Kuşaklar ve Toplumsal Değişim
- Z, Y ve X kuşakları olarak adlandırılan yeni nesillerin gelmesi söz konusudur.
- Araştırmacılar ve bilim adamları, dünya bir komün hayat ve toplu hayata dönmeye çalıştığını belirtiyor.
- İnsanların evrende sadece kendilerinin akıllı olduğunu düşünmeleri ve dünyayı sadece kendilerine ait zannetmeleri eleştiriliyor.
- 57:34İnsanlık ve Doğanın Bağlılığı
- İnsanlığın hayvanları öldürme alışkanlıkları eleştiriliyor, örneğin İsveç'in sene sene milyonlarca tavuk öldürdüğü belirtiliyor.
- 2030 itibariyle dünya kendini yenilemeli ve olması gerektiğine dönmeli.
- İnsanların fabrika ayarlarına geri dönmek üzere olduğu, ancak bunun iyi olması gerektiği vurgulanıyor.
- 58:12İlişkiler ve Enerji
- İyi ve kötü günlerde de birlikte olmanın öneminden bahsediliyor.
- Bella'nın ve konuşmacının aradığı en iyi enerjilerden bahsediliyor.
- Piyasada unutulmuş olan şeyleri yaşamanın öneminden ve hatırı şadır olmanın değerinden söz ediliyor.
- 59:05Özel Anılar ve Dikkatli Olma
- Doğum gününde aramadan olmanın hissedilen bir şey olduğu belirtiliyor.
- Konuşmacı, camdan çıkmaya çalışırken bir kazaya uğradığını ve gözünde hala morluk kaldığını anlatıyor.
- Çizgi filmlerde kuşlar ve yıldızlar çıkardığından dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor.
- 1:00:09Müzik ve Şarkılar
- Kar beyaz gibi olmayan ama popüler kişilerin söylediği şarkılar hakkında konuşuluyor.
- Konuşmacı, Gülden Karaböcek'in müzik direktörlüğü ve producerlığının olduğunu ve aranjörlük yaptığını belirtiyor.
- Melodik yapı, iyi armoniler ve müzikal enstrümanların olduğu şarkıların aranjör gerektirdiği, teknik olarak yapılanların ise ritim üzerine kurulduğu açıklanıyor.
- 1:01:35Programın Sonu
- Programın sonunda "Karbeyaz" adlı şarkı söyleniyor.
- Konuşmacı, saatlerinin belli olduğunu ve izleyicileri özleyeceklerini belirtiyor.
- Program "Karbeyaz" şarkısıyla sonlanıyor.