Buradasın
74 Yaşındaki Bir Sanatçının Hayatı ve Sanatı Üzerine Röportaj
youtube.com/watch?v=3wzeCX-Jv9gYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, 74 yaşında olan ve 50 yıl boyunca Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde hocalık yapan bir sanatçı ile yapılan röportajı içermektedir. Sanatçı aynı zamanda ressam, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde danışman, Resim Heykel Müzesi müdürü ve çeşitli ülkelerde sergi açan bir kişidir.
- Röportajda sanatçı, "bölünmüş hayatlar" olarak tanımladığı yaşam tarzını ve çok yönlü çalışma hayatını anlatmaktadır. Modern sanat teknikleri kullanarak (marküteri, batik, serigrafi, gravür, seramik, mozaik, özgün baskı, vitray, halı dokuma) eserlerini üretmekte ve sanatın paylaşım amaçlı olduğunu vurgulamaktadır.
- Sanatçı ayrıca 60'lı yıllarda yaptığı cesur soyut sanat eserlerinin Avrupa'yla başabaş olduğunu ve günümüzde ödüllendirildiğini belirtmektedir. Anadolu'nun kültürel değerlerini fark ederek kendi üslubunu erken yarattığını ve bu sayede Batı sanatından farklı bir yol izlediğini de vurgulamaktadır.
- 00:17Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile İlişkisi
- Konuşmacı, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ve oradaki bireylerine özel bir sevgi duyduğunu belirtiyor.
- Denktaş'ın danışmanı olarak görev yapmış ve kültürel etkinliklerin oluşmasında pay sahibi olmuş.
- Kıbrıs'ta öğrencileri var ve hepsi şimdi önemli işler yapan değerli ressamlar.
- 01:16Atölyenin Özellikleri
- Konuşmacı, atölyesinde konvansiyonel kanaldan üretim yaparken, değişik üretim araç ve gereçlerini de kullanıyor.
- Atölyede Bauhaus düşüncesinin gerçekleştiğini ve sanatçının hayal edebileceği en yüksek düzeyde bir ortama sahip olduğunu belirtiyor.
- 02:08Hayatı ve Kariyeri
- Konuşmacı, hayatını "bölünmüş hayatlar" olarak tanımlıyor çünkü birçok işi birden yapmak durumunda kalmış.
- 1954'te Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne öğrenci olarak girmiş, 1959'da bitirmiş ve 2004'e kadar tam 50 yıl akademide kalmış.
- Hocalık, kimliğinin ayrılmaz bir parçası olmuş ve yeni kuşakların sanatçılarını yetiştirmek, önceki kuşaklarla iletişim kurmak için fırsat bulmuş.
- 04:21Akademik ve Sanatsal Faaliyetleri
- Sadece sanat yapmak ve öğretmek değil, dünyayı izlemek, yazı yazmak ve konferans vermek de hayatının önemli bir parçası olmuş.
- Türkiye'deki tüm güzel sanatlar fakültelerini, eğitim fakültelerini ve mimarlık fakültelerini dolaşmış.
- Sanat etkinliklerini organize etmiş, sanatçı örgütlerinin başında bulunmuş ve Resim Heykel Müzesi'nin müdürlüğünü yapmış.
- 05:24Sergi Faaliyetleri
- Türkiye'de ve dışında en çok sergi açan sanatçılardan biri olarak tanınıyor.
- Son altı ay içinde altı sergi açmış, bunların altısı yurt dışında olmak üzere önemli merkezlerde.
- En son 10 Mayıs'ta New York'ta, Fas'ta Rabat'ta, Ürdün Modern Sanatlar Müzesi'nde, Almanya'da, Şam'da, Dubai'de, Montenegro'da ve Türkiye'de sergiler açmış.
- 06:49Çalışma Ortamı ve Ekip Çalışması
- 10 yıl önce çalışma koşulları ve imkanları çok sınırlıydı, ancak bugün Türkiye'de çok farklı bir birlikte imeceyle çalışma yöntemini gerçekleştirdiği bir atölyesi var.
- Maltepe'de başka bir atölyesi var ve Balıkesir'de adıma bir müze bulunuyor.
- 2004'ten sonra inanılmaz bir tempoda çalışmaya başlamış ve emekli olunca dinlenebileceğini düşünmüş.
- 08:23Sanat Anlayışı
- Günümüzde sanatçı bir 19. yüzyıldaki bohem sanatçı değil, dünyada olup bitenin farkında, her an dünyayı dikkatle izleyen ve çok yönlü bir çalışma yöntemi içinde olan bir sanatçı olmalı.
- Sanatçının hem kendi hayatını hem de verdiği mesajlarla ulaşmak istediği amaçlara ulaşması yönünde olağanüstü bir çaba göstermesi bir sorumluluğu.
- Kendi adımla sanatında çok farklı tekniklerle çalışıyor, bunlardan bazıları Türkiye'de hiçbir sanatçının ya da dünyada artık kullanılmayan teknikler.
- 10:19Sanat Teknikleri ve Paylaşım Anlayışı
- Marküteri (Rönesans'lı masa üstlerine, dolap kapaklarına yapılan ahşap kaplamalarla yapılan teknik) ve batik gibi teknikleri çağdaş sanat için kullanıyor.
- Sanat felsefesinde insanlara mutluluk vermek, yaşam sevinci vermek ve birkaç saniye mutlu hissetmelerini sağlamak var.
- Sanatın sadece elit bir zümre içinde sınırlı kalmasından yana değil, sanatın temel amaçlarından birinin paylaşım olduğunu düşünüyor.
- 11:39Sanat Eserlerinin Yaygınlaşması
- Özgün baskı, serigrafi ve gravür yaparak sanat eserlerini geniş kitlelere ulaştırıyor.
- Binlerce serigrafisi var ve bunların hepsine ulaşılsın istiyor.
- Seramik ve mozaik panolar yaparak eserlerini binlerce kişiyle paylaşıyor, bu da sanat anlayışına ve paylaşım anlayışına çok denk düşüyor.
- 12:29Sanat Anlayışı ve Teknikler
- Sanatçı, özgün baskıyı sanatın demokratikleşmesi ve yaygınlaşması için bir yol olarak görüyor.
- Vitraylar (sandviç vitray, kurşunlu vitray, tiffany tekniği) ve halılar gibi farklı teknikleri çağdaş sanat için kullanıyor.
- Halıları Türkiye'de Uşak, Simav, Hereke, Balıkesir, Antalya ve İstanbul'da, ayrıca Tebriz'de dokunuyor ve bunları Uşak'ta "Gelenekten Çağdaş'a Halı" adlı bir müze olarak armağan etmeyi planlıyor.
- 14:00Sanat Anlayışının Gelişimi
- Sanatçı, resimlerini değişik hareketlerle, ışık değiştiğinde ve araya süreç girdiğinde kendi kendisini yenileyen bir resim olarak düşünüyor.
- Sanatın doğası gereği yeni düşüncelere açık olmak gerektiğini ve sanatın hiçbir zaman durmadığını, daima ilerleme eğilimleri gösterdiğini vurguluyor.
- Sanatı, geniş kitlelere ulaşmayı amaçlayan, büyük topluluklarla heyecanını paylaşmaya çalışan bir resim anlayışı olarak özetliyor.
- 15:30Sanat Kariyeri ve Başarıları
- Son beş-on yıl içinde dünya genelinde resim, sergi istekleri, satın alma ve yabancı dergilerin röportajları gibi olumlu sonuçlar alıyor.
- Hala iki üniversiteye (Kültür Üniversitesi ve Doğuş Üniversitesi) hocalık yapıyor ve her işe kendini verdiğinde her şeyiyle verdiğini belirtiyor.
- Yağlı boyaları, seramikleri, mozaikleri ve yüzlerce metrekare baskıları gibi çok sayıda eser ürettiğini ve bugün bile kendisiyle yarışacak başka sanatçı olmadığını düşünüyor.
- 17:32Sanat Anlayışının Gelişimi ve Etkileri
- Sanatçı, onbeş yaşında yaptığı bazı eserlerin bugün yaptığı resimlerle ortak paydaları bulunduğunu ve doğaya şiirsel bir bakış açısını erken yakaladığını düşünüyor.
- Anadolu'nun kültürel değerlerinin ve yakın çevresinin yeni atılımlara merkez olabileceğini fark ettiğini belirtiyor.
- Paris'in 20. yüzyılın başında dünyaya açılmış, kendini yenilemek için yeni kültürlere açılmış bir merkez olduğunu, ancak Türkiye'den giden sanatçıların Paris'in resmini aktarmacı bir şekilde getirdiğini düşünüyor.
- 20:16Türk Kültürünün Etkisi
- Hocası Bedrami ve Sabahattin Eyüboğlu'nun minyatürleri sevmesinde büyük payı olduğunu, Türk İslam Eserleri Müzesi'nde yaz bahar aylarında çalışarak topraklardaki kültür değerlerini fark ettiğini belirtiyor.
- Çizginin, yazının ve kaligrafinin özellikleri onu bilinçlendirdiğini ve kendi üslubuyla bunları paralellik koyarak yeni bir biçim yarattığını söylüyor.
- 1960'lı yıllarda yaptığı eserlerin, 1997'li yıllarda Koreli bir ressamın yaptığı benzer eserlerle karşılaştırıldığında, batı sanatını geriden izlerken kendisinin otuz sene önce bir iş yapmış olmanın kıvancını duyduğunu ifade ediyor.