Buradasın

Türkiye'de Sağlık Sistemi ve Şehir Hastaneleri Üzerine Toplantı

youtube.com/watch?v=3l78ApOBrGk

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, İstanbul Tabip Odası'nda gerçekleşen bir panel tartışması formatında olup, konuşmacılar arasında Aytuğ Bey, Çiğdem Hanım, 30 yıllık bir hekim ve diğer sağlık çalışanları bulunmaktadır.
Toplantı, Türkiye'deki sağlık sisteminin kökten değiştirilmesi, şehir hastaneleri projesi ve kamu hastanelerinin özel sektörle ilişkisi üzerine odaklanmaktadır. Konuşmacılar, hastanelerin kiralama sistemleri, ihale süreçleri, sağlık hizmetlerinin kalitesi ve ulaşılabilirliği konularını ele almaktadır. Özellikle Mersin Şehir Hastanesi örneği üzerinden, hastanelerin kapatılması, yeni hastanelerin açılması ve bu süreçte yaşanan sorunlar detaylı şekilde tartışılmaktadır.
Videoda ayrıca sağlık sektörüne ayrılan bütçe, hastanelerin kira bedelleri, hastane donanımlarının kiralanması ve devredilmesi, sek zinciri uygulaması ve sağlık hizmetlerinin bir hak olduğu algısının korunması gerektiği vurgusu yapılmaktadır. Konuşmacılar, AKP'nin sağlık alanındaki politikalarını eleştirmekte ve sağlık sisteminin sadece para kazanmak için değil, toplumun refahı için çalışması gerektiğini belirtmektedir.

00:06Şehir Hastaneleri Paneli Tanıtımı: Panel, şehir hastaneleri konusunu ele alıyor ve bu konu Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tayyip Odası'nın uzun yıllardır (2010-2011'den beri) önemle takip ettiği bir süreç.
Şehir hastaneleri yapım sürecinde kamudan özele kaynak aktarımı, psikiyatri hastaneleri için %80 doluluk garantisi ve 25 yıl boyunca devletin konsorsiyumlara yüksek miktarlarda kira ödeyeceği önemli noktalar.
Bu süreç, Sağlık Bakanlığı'nın ifade ettiği gibi sağlıkta dönüşümün ikinci fazına karşılık geliyor ve özelleştirmeye doğru giden bir süreç.
01:33Panel Katılımcıları: Panelin moderatörü Güray Kılıç, konuşmacılar arasında Mersin Tayyip Odası eski başkanı Profesör Dr. Aytuğ Atıcı ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Çiğdem Toker bulunuyor.
Mersin'de ikinci şehir hastanesi kurulmuş olması, Atıcı'nın değerlendirmelerini beklemek önemli.
Şehir hastaneleri konusu kamuoyunda yeterince gündeme gelmemiş ve sağlıkta dönüşümün üçüncü fazı olarak tanımlanıyor.
04:06Şehir Hastaneleri'nin Önemi: Şehir hastaneleri sadece yatak yenileme işi değil, yeni bir sağlık sisteminin tüm özelliklerini içeren, tıp eğitiminden uzmanlık eğitimine kadar birçok unsuru etkileyen bir konu.
Konu, sağlık hizmeti sunumundan, çalışanların konumundan, sözleşmeli çalışma düzeninden hastaların sağlık hizmetine erişimine kadar birçok konuyu içeren ayrıntılı bir mesele.
"Şehir hastaneleri" adının yanıltıcı olduğu, aslında şehir dışlarında açılan hastanelerin şehir içlerindeki hastaneleri ortadan kaldırdığı belirtiliyor.
06:16Kamu-Özel Ortaklığı ve Şehir Hastaneleri: Çiğdem Toker, şehir hastanelerinin hem bir yurttaş hem de ekonomi gazetecisi olarak merak ettiği bir konu olduğunu belirtiyor.
Kamu-özel ortaklığı (veya işbirliği) modeli, 1980'lerin ikinci yarısı ve 1990'ların başında "yap- işlet- devret" projeleriyle gündemimize girmiş.
Şehir hastaneleri, kamu-özel işbirliği modelinin finansman modelinin dört temel unsurundan biri olarak "yap- işlet- kirala" modeliyle tasarlanmış.
10:43Kamu-Özel İşbirliği Modelleri: Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü ve Üçüncü Köprü gibi ulaşım projeleri, koşullu yükümlülükler ve garantilerle "yap- işlet- devret" modeli ile tasarlanmış.
"Yap- işlet" modeli, 1990'lı yıllarda enerji santralleri için kullanılmış, mülkiyet tamamen özel sektöre ait ve devlet alım garantisi vermiş.
Şehir hastanelerinde en çarpıcı olan nokta, 25 yıl boyunca devletin şirketlere kira ödeyeceği durum.
12:14Şehir Hastaneleri Kira Sistemi: Türk Tabipler Birliği'nin 25 yıllık kira sistemine ilişkin çalışması, referans olarak önemlidir.
Yapılan yatırımlar 3-4 yıl içinde amorti edilirken, geri kalan 20-21 yıl boyunca kamu kaynakları üzerinden kira ödenir.
Kira sözleşmelerinin TL veya döviz üzerinden yapıldığı bilinmemektedir, bu önemli bir faktördür.
13:32Ankara'daki Şehir Hastaneleri Örneği: Ankara'da Bilkent ve Etiç'te inşa edilen iki büyük hastane, tamamlandığında şehirdeki tüm devlet hastanelerini kapatacaktır.
Bilkent hastanesi 3.680 yataklı, Etiç hastanesi 3.566 yataklı olup, her iki hastanenin de 1 milyar 97 milyon liralık sabit yatırım bedeli vardır.
25 yıl boyunca ödenen kira bedellerinde ise Bilkent ve Etiç hastaneleri arasında yaklaşık 1 milyar liraya yakın fark vardır.
15:08Şehir Hastaneleri Projesinin Şeffaflığı: Sağlık Bakanlığı'nın 30 şehir hastanesi projesi için derli toplu bir veri seti ve izleme sistemi bulunmamaktadır.
Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesinde veya faaliyet raporlarında, devletin 25 yıl boyunca ne kadar yükümlülük altına gireceğine ilişkin resmi bilgiler bulunmamaktadır.
Kalkınma Bakanlığı'nın 2015 yılına kadar olan verilerini kapsayan raporunda, 17 şehir hastanesi için 27 milyar dolarlık kira yükümlülüğü belirtilmiştir.
17:08Şehir Hastaneleri Modelinin Ekonomik Boyutu: Şehir hastanelerinin otoparklarından gasilhanesine kadar her metrekaresi kar ve gelir alanı olarak planlanmaktadır.
Kamu kaynaklarının özel sektörlere transferi, medyanın halinden dolayı rıza üretim mekanizmasına dönüştürülmektedir.
Devlet bütçesinden büyük yatırımları tek başına yapamazlık iddiası, mali disiplinle uyumlu olmayan projeksiyonlarla desteklenmektedir.
18:50Kamu-Özel İşbirliği Modelinin Sorunları: 15 yıllık kalkınma planında kamu-özel işbirliği ihtisas komisyonu oluşturulmuş, ancak öneriler uygulanmamıştır.
Projelerin bütçe üzerindeki risk ve etkilerini ölçebilecek etkin bir izleme ve değerlendirme sistemi oluşturulmamıştır.
Yap-iletiş, yap-iletiş-devret, işletme hakkının devri ve kirala modelleri için ayrı ayrı yasal düzenlemeler vardır ve bunlar sistematize edilmemiştir.
21:04Şehir Hastaneleri ve Teşvik Belgeleri: Resmi gazetede 500-600'e yakın kurum ve şirkete ait yatırım teşvik belgeleri listelenmiştir.
Kocaeli ve İzmir Bayraklı şehir hastaneleri için 2017 yılında teşvik belgeleri yayınlanmıştır, bu hastanelerin temelleri 2013'te atılmıştır.
Şehir hastanelerinin kompozisyonları incelendiğinde, Rönesans Holding'e ait 4 hastane, İçtaş'a ait 1 hastane ve diğer firmalara ait hastaneler bulunmaktadır.
23:52Çevresel Etki Değerlendirme Raporları: Şehir hastaneleri normal koşullarda çevresel etki değerlendirme raporlarından muaf tutulmuştur.
Uluslararası finans kuruluşlarından para arandığı için ÇED raporu istenmiş ve Etiç Hastanesi için bu rapor hazırlanmıştır.
ÇED raporunda atık yönetimi, havaya salınan karbon miktarı gibi negatif etkiler ve inşaat işçileri ile ilgili bilgiler yer almaktadır.
26:12Kamu-Ozel İşbirliği Projelerindeki Finansman Sorunları: Şehir hastanelerinde hasta yatak doluluk garantisi, havaalanlarında yolcu garantisi, köprülerde geçiş garantisi verilmektedir.
Bu garantiler döviz kuru üzerinden ve Amerikan enflasyona endeksli bir şekilde artacaktır.
Türkiye Varlık Fonu'nun kuruluş sebebinin, şehir hastaneleri ve mega projelerin ağır finansman yüklerinin döviz kuru üzerinden uzun yıllara sarı yükünü hafifletmeye dönük bir aktarım mekanizması olması öngörülüyor.
28:30Sağlık Politikaları ve Kamu-Ozel İşbirliği: Batı ülkeleri sağlık politikalarını belirlerken, Türkiye'deki gibi hasta olunacak vatandaş sayısını şirketlere garanti etmiyorlar.
Sağlıkta dönüşüm programı konusunda muhalefet, Mersin Tabip Odası Başkanı Aytuğ Atıcı'nın da liderliğinde yürütülmüştür.
30:09Şehir Hastaneleri Algısı ve Gerçekleri: Şehir hastaneleri veya kamu-özel işbirliği modeli, her kelimesi özenle seçilmiş bir şekilde halka sunulmuştur.
Halkta "büyük hastaneler yapılıyor, muhalefet sadece itiraz ediyor" algısı bulunmaktadır.
Bu algıyı yıkmak zor görünmektedir, halk genellikle kendine ucu dokunduğu zaman anlar.
34:43Kamu-Ozel İşbirliği Modelinin Detayları: Devlet, bir şirkete bedava bir arazi verecek ve şirket bu arazide tesis yapacaktır.
Yapıkirala-devret (YKD) modeliyle devlet 30 yıla kadar kira ödeyecektir (ilk halinde 49 yıla kadar).
Şirket kredi almak için devletten kefil olunmasını talep etmiş, devlet de bu şirketlere hazinesiyle kefil olmuştur.
37:12Hazine Garantisi ve Yargı Güveni Sorunu: Bir şirket Mersin Şehir Hastanesi yapacağını belirterek, Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi'nin kendisine kefil olduğunu iddia etti.
Başbakan, Türkiye'nin durumunun kötüye gittiğini ve yargı sistemine güvenmediğini söyleyerek, anlaşmazlıkların uluslararası mahkemelerde çözüleceğini belirtti.
Şirketler, uyuşmazlık durumunda finans şirketinin bulunduğu ülkenin mahkemelerinin devreye gireceğini şart koşarak, devletin dış borcuna hazine garantisi vermesini kabul ettirdiler.
39:13Özelleştirme ve Geleceğimizi Satma Sorunu: Devlet, "yerli milli" diye tanıtılan bir proje yerine, İngiltere'den gelen bir sistemle çalışmayı tercih etti.
Bu durum, özelleştirme yerine daha kötü bir duruma dönüştu çünkü geleceğimizi satıyor ve en fazla otuz yıllığına kadar kira ödenecek.
Kamunun varoluş sebebini yok ettiler, kamu bütçesini şirketlere aktardılar ve sermayenin başka alana yatırımını engellediler.
41:06Amortismana İlişkin Eleştiriler: Kamu kaynaklarının özel sektörle işbirliği yaparak kullanılması, aslında kamu kaynaklarını sömürmek anlamına geliyor.
Dünyada herhangi bir yatırım on yıl içinde kendini amorti ediyorsa mükemmel kabul edilirken, bu sistem üç-dört sene içerisinde amorti ediyor.
Bu proje, bütçeye dahil edilmediği için denetimden kaçınıyor ve kamu ihalelerinin dışında, özel hukuka dayalı bir yapıya sahip.
44:38Sağlık Hizmetlerinin Kalitesi ve Meclis Tartışmaları: Sağlık hizmetinde kamu otoritesi ortadan kaldırılıyor ve her şey para odaklı hale geliyor.
Mersin Şehir Hastanesi'nde sadece rakamlar ve bin metrekare gibi bilgiler yer alırken, sağlık hizmetlerinin kalitesi konusunda hiçbir yandaş basında bile bilgi bulunmuyor.
Sağlık sistemini kökten değiştirecek bu proje, sağlık komisyonu yerine plan ve bütçe komisyonunda tartışıldı ve sağlık komisyonu "çok yoğun olduğu" için bu konuyu görüşemediğini belirtti.
47:42Sağlık Hizmetleri Kanunu'nun Eleştirisi: Konuşmacı, özel hukuk hükümlerine göre bir sağlık hizmeti tanımı yaparak, ileri teknoloji ve yüksek mali kaynak gerektiren hizmetlerin usul esaslarını belirlediğini açıklıyor.
Hizmet bedeli tanımı, bakım onarım ve benzeri hizmetlerin bedelini, ilgili mevzuata göre hizmet alınıp görülebilecek hizmetlerin sunulması karşılığında tanımlıyor.
Kanunda mecburi ve ihtiyari ticari hizmet alanları tanımlanıyor; örneğin otopark mecburi, otel ise ihtiyari olarak değerlendiriliyor.
51:23Kanunun İhale Süreci: İhalelerin hem saydam hem de gizli olabileceği belirtiliyor, aynı madde içerisinde bu iki terim yan yana yerleştirilmiş.
Birden fazla işi aynı ihaleye koyabilme ve açık ihale, istekliler arasında veya pazarlık usulüyle el sıkışır yapma imkanı sunuluyor.
Konuşmacı, bu tür yapıların (hastane, köprü vb.) sadece görünümlü olup asıl sorunları (sağlık, trafik) çözmeyeceğini vurguluyor.
53:51Eleştiri Örneği: Konuşmacı, bir seçim çalışmasında yaşlı bir adamın Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını sevdiğini, ne anlattığını bilmediğini ancak çok güzel konuştuğunu söylemesi örneğiyle, bu tür yapıların işe yaramadığını ancak görünümlü olduğunu vurguluyor.
54:44Pazarlık Usulü İhaleler ve Şartları: Pazarlık usulü ihale yapabilmek için doğal afet, salgın, can ve mal kaybı tehlikesi veya ihaleyi ivedi olarak yapma zorunluluğu gibi şartlar gerekiyor.
Pazarlık usulüyle yapılan işlerin kılıfına uydurulduğu ve üçüncü kişilere karşı sorumlulukların şirketlere devredildiği belirtiliyor.
Yüklenici sözleşmeden doğan tüm hak ve vecibeleri devredebilme hakkı verilmiş, bu sayede şirketler hakları başka kişilere devretme imkanına sahip.
56:47İhale Koşulları ve Sorumluluklar: İhalelerde ihtilafların çözülmesi için milletler tahkim kanunu uygulanacak, yani Türkiye'deki yasalar geçersiz kalacak.
Kur farkında devlet kefil olacak, dolar yükselirse farkı devlet ödeyecek ve hastanede doluluğun yüzde yetmişini garanti edecek.
Kira bedeli ödenirken önce döner sermayeden ödenmesi gerekiyor, yetersiz kalırsa merkezi bütçeden ödenecek, ancak bu durumda devletin diğer harcamaları etkileniyor.
59:56Vergi Muafiyeti ve Kanun Muafiyeti: Hastane yapımı için damga vergisi, harçlar ve kağıtlar dahil tüm vergilerden muafiyet sağlanacak.
Devlet ihale kanunundan ve kamu ihale kanunundan muafiyet sağlanacak.
Türev ürünler de dahil hazine garantisi verilerek şirketlerin borsadaki hisseleri değer kaybı durumunda bile devlet tarafından kefil edilecek.
1:01:47Dönüşüm Programı ve Kapitülasyon: Bu durum doğrudan kapitülasyon olarak nitelendiriliyor.
AKP'nin bu konuya sarılması, dönüşüm programının tıkanması ve yatırım yapılamaz hale gelmesi nedeniyle gerçekleşmiş.
Sağlıkta tehlikeli bir sistem iflasa doğru gidiyor ve bu durumda kamu hastaneleri birliği kurulması planlanıyor.
1:03:37Sağlık Bütçesi ve Şehir Hastaneleri: 2017 yılı bütçesinde maliye bakanı 111 milyar lira sağlığa ayırdığını belirtirken, sağlık bakanı bu bütçenin sadece 2 milyarını kontrol ettiğini ifade etmiştir.
Sağlık bütçesinde 111 milyar liradan 78,7 milyar TL SGK'dan gelmekte, ileride 30 milyar TL döner sermaye eklenmektedir.
111 milyar liradan sadece 362 milyon TL halk sağlığına ayrılırken, bu miktar bütçenin çok küçük bir kısmını oluşturmakta ve devede kulağın tüyü bile olmamaktadır.
1:04:48Şehir Hastanelerinin Mali Durumu: Ankara Etlik 1.1 milyar lira kirası olan hastanenin kendini yaklaşık 4 yılda amorti ettiğini, Yozgat hastanesinin ise 2 yılda amorti ettiğini belirtmektedir.
Erzurum'da 1200 yataklı hastane 190 milyon liraya yapılmış olup, yatak başına 158 bin TL maliyeti bulunmaktadır.
Yozgat şehir hastanesi 450 yataklı olup yılda 54 milyon lira kira ödemekte, klasik yolla 72 milyon TL ile 2 yıllık kira bedelinin altında tutulabilirdi.
1:06:08Şehir Hastanelerinin Konumları ve Sorunları: Şehir hastaneleri şehirlerin en uzak noktalarında kurulmuş durumdadır; örneğin Mersin şehir hastanesi en yakın eve uzaklığı 7 kilometre olan bir dağın başında bulunmaktadır.
Devlet hastaneleri şehirlerin merkezlerinde kapatılarak, arazi bedeli ölçülemeyecek kadar kıymetli alanlar boş kalırken, yeni hastaneler şehirlerin dışına yerleştirilmektedir.
Sağlık sisteminde öncelikle halk sağlığına yatırım yapılması, sonra küçük hastanelerle birinci basamakta çözülemeyen vakaların büyük hastanelere yönlendirilmesi gerekmektedir.
1:07:19Ekonomik Optimizasyon ve Mali Sorunlar: "Ekonomik optimizasyon" terimi kullanılsa da, bu yaklaşım çözüm olarak değerlendirilmemektedir.
Sağlık bakanlığı 14 şehir hastanesi için yıllık 2 milyar TL kira ödeyecekken, koruyucu hizmetlere neredeyse hiçbir zaman para ayıramayacaktır.
25 yıllık toplam kira bedeli 14 hastanede 49 milyar 201 milyon TL olup, hizmet bedelleri bilinmeyen durumdadır.
1:10:09Mersin Şehir Hastanesi Örneği: Mersin şehir hastanesi 1300 yatak kapasiteli olarak başladı ve 5 bin personeli bulunmaktadır.
Hastanede 280 muayene odası bulunmakta ve merkezi hasta randevu sistemine 5 dakikaya bir randevu alınabilmektedir.
Hastanede günde ortalama 10 bin hasta poliklinikte, 1500 hasta ise acilde bakılmaktadır.
1:11:37Yönetim Sistemi ve Mali Sorunlar: Şehir hastanelerinin yönetim sistemi karmaşık bir yapıya sahiptir ve yükleniciler aynı zamanda kamu hizmeti sağlar.
Yüklenici firmalar sağlık hizmeti üretimine müdahale etme hakkına sahiptir ve bu durum 25 yıllık süreyle garantilenmiştir.
Bu sistemde finansal sorunlar ortaya çıkmaktadır; bu bedelleri genel sağlık sigortası primi ile ödemek mümkün olmayacak ve ileride sadece katılım payı ile bu hizmetlerin finanse edilemeyeceği belirtilmektedir.
1:14:01Sağlık Sistemi Dönüşümü Tartışması: Özel hastanelerde fark ücreti ödeyerek alınan hizmetin, devlet hastanelerine de geleceğine dair endişeler dile getiriliyor.
Konuşmacılara teşekkür edilerek, izleyicilerden sorular ve katkılar bekleniyor.
Mersin tecrübesi hakkında bilgi verilmesi isteniyor, özellikle inşaat firmalarının sağlık taşeronluğu konusundaki tecrübesi ve bu süreçteki krizler hakkında sorular yöneltiliyor.
1:16:23Taşeron İşçileri ve Hekimler: Mersin şehir hastanesinde çalışan personelin taşeron işçi ve sağlık işçilerinin taşınma süreci hakkında bilgi talep ediliyor.
Hekim sayısı yetersiz kaldığı için mecburi hizmet hekim atanması ve başka illerden hekim görevlendirmesi konusunda bilgi isteniyor.
Yirmi beş yıllık süre tanımlanan sağlık hizmeti için, ticari kuruluşların yüksek teknoloji gerektiren bir alanda çalışması ve bu süreçte teknolojik aletlerin eskimesi durumu sorgulanıyor.
1:19:13Sosyal Devlet Anlayışı ve İstihdam: Birinci basamakta sağlık ocağı sayısının azalması ve devlet memuru özelliğindeki iş imkanlarının azalması konusunda endişeler dile getiriliyor.
Sağlıkta dönüşüm sürecinde istihdam sayılarının yarı yarıya düştüğü ve taşeron sisteminin yaygınlaştığı belirtiliyor.
Üniversite mezunu işsizlerin arttığı bir dönemde bu sistemle ilgili sosyal devlet anlayışının araştırılması gerektiği vurgulanıyor.
1:21:15Hastane Kapanışları ve Sosyal Boyut: Ankara'daki diğer hastanelerin kapatılacağı ve bu sistemle ilgili endişeler dile getiriliyor.
Hastanelerin ovalara taşınması ve bu alanların şirketlere verilmesiyle ilgili rant sorunu sorgulanıyor.
Hastanelerin uzaklaşmasıyla yaşanan sosyal boyut, özellikle yaşlıların ilaç almak için kilometrelerce gidmesi ve hastanelerin büyük olmasıyla ilgili zorluklar vurgulanıyor.
1:23:19Sağlık Sistemi Dönüşümü Değerlendirmesi: Sağlık sisteminin sermaye açısından oldukça karlı olduğu ve piyasaya açılması gerektiği belirtiliyor.
Sağlık sistemi dönüşümünde başarısızlık, acil başvuruların tetkiye dayalı tıbbi müdahaleler ve GS'nin sürdürülemezliği olarak değerlendiriliyor.
Sağlık sistemi dönüşümünün motivasyonlarının sadece sağlık değil, sermayenin açılması olduğu iddia ediliyor.
1:25:41Sağlık Sektöründe Piyasa Büyütme Telaşı: Konuşmacı, sağlık sektöründe özel sermayenin piyasa büyütmeye yönelik telaşını vurguluyor.
Medical Park ve Acıbadem gibi özel hastanelerin kendi karlarını düşünerek yatırım yaparken, AKP'nin küresel sermayenin misyon gereği sağlık piyasasını daha hızlı büyütmek istediğini belirtiyor.
Bu durumun kamunun parasıyla sağlık pazarını büyütme hamlesi olduğu ve bu hamleye karşı muhalefet edilmesi gerektiği ifade ediliyor.
1:27:37Sağlık Algısının Önemi: Sağlıkın bir hak olduğu algısının korunması gerektiği, aksi takdirde AKP yerine başka bir parti bile bu programı devam ettirebileceği vurgulanıyor.
Sağlık hizmetinin halkın ve yoksulların ihtiyacı kadar ücretsiz veya sosyal sigorta kapsamında cüzi rakamlarla sağlanması gerektiği savunuluyor.
Toplumda sağlık masraflarına karşı algının zamanla değiştiği, önce iki lira bile sıkıntı yaratırken şimdi 500-600 lira gibi masrafların doğal karşılandığı belirtiliyor.
1:29:18Ortak Mücadele ve Toplantılar: Konuşmacı, sağlık hakkı ve bunu koruma için ortak mücadele kurmak amacıyla toplantılar yaptıklarını açıklıyor.
Konunun teknik ve ekonomik boyutlarının olduğu için ayrıntılara hakim olmadan adım atmanın mümkün olmadığı vurgulanıyor.
Bu toplantılarla bilgiyi genişletmek ve sağlıkın bir hak olduğu vurgusunu yaparak mücadele geliştirmeye devam edileceği belirtiliyor.
1:30:35Hastane Sistemi ve İktidar Değişikliği: Konuşmacı, Aytuğ Bey'e yönelik soruların büyük bir bölümünü cevapladığını belirtiyor.
İktidar değişikliklerinde bu sistem bir günde tasfiye edilecek bir sistem gibi görünmüyor, hukuksal boyutları nedeniyle zorlanılacağı düşünülüyor.
Küresel oyuncular, uluslararası kredi kuruluşları ve finansörlerin dahil olması nedeniyle bu sistemin değiştirilmesi zor olabilir.
1:31:35Hastane Kapama Süreci: Çevresel etki değerlendirme raporunda, Ankara'da iki büyük şehir hastanesi yapılıyor ve mevcut altı hastanenin kapanacağı belirtiliyor.
Bilkent için yapılan raporda hangi hastanelerin kapanacağı belirtilmemiş, ancak yeni hastaneler mevcut hastaneleri kapasiteleriyle neredeyse tamamen yerini alacak.
Mersin Devlet Hastanesi referandum öncesine yetişmek için kapatılmış, çocuk ve kadın doğum hastaneleri bile binaları bitmeden taşınmış.
1:33:42Hastane Kapanmasının Etkileri: Mersin Eczacı Odası'nın etkinliğinde il sağlık müdürü, hastanelerin kapanmasının uluslararası firmaların ve konsorsiyumların anlaşmaları gereği olduğunu belirtmiş.
Hastaneler kapatıldığında, hastanenin karşısındaki eczacılar, optisyenler ve diğer iş yerleri de etkileniyor.
Hastaneler şehir içinde değil, dış bölgelerde kurulduğu için insanları yerinden edip yukarıya götürecekler, AVM'ye benzer yapılar inşa edilecek.
1:35:10Hastane Sisteminin Ekonomik Boyutu: Hastane işletmeciliğinde tecrübe değil, para kazanma amacının ön plana çıktığı belirtiliyor.
Taşeron işçilerinin durumu, sözleşmelerin bitmesiyle işlerini kaybedecekler ve yeni firmaların işe alacağı, ancak garantiye almaları gerektiği vurgulanıyor.
Hastanelerde helikopter pisti, araçlarla hastaların karşılanması gibi lüks özellikler bulunmasına rağmen hekim yetersizliği sorunu yaşanıyor.
1:37:24Yenileme ve Kiralama Sistemi: Teknoloji eskirince yenileme yapılabileceği belirtiliyor, ancak sistemde yenileme yapıldıkça yeni aletler kiralama ve devir sistemi devam edecek.
Yap-kirala-devret, yap- işlet-devret gibi modellerle hastanelerin işletimi ve donanımları kiralama sistemi uygulanıyor.
Hastanede laboratuvar, röntgen gibi hizmetlerin de ayrı firmalar tarafından işletilmesi ve kiralanması planlanıyor.
1:39:44SEK Zinciri ve Halk Sağlığı: SEK zincirine uyulması, hastaların birinci basamakta hallolması için gerekli ancak bu durumun halk sağlığı açısından zararlı olabileceği belirtiliyor.
Hastalar gitmezse bile kiraların ödenmesi ve yüzde yetmiş doluluk garantisi verilmesi nedeniyle hastanelerin doldurulması isteniyor.
Hastaların sevk edilmesi, kiraların ödenmesi için zorunlu hale gelmiş durumda.
1:41:25CHP'nin Rolü ve TTB'nin Etkisi: CHP'nin bu konuda ne yaptığının sorgulanması ve konuşmacının CHP'ye olan umudunu ifade etmesi.
TTB'nin bu konuda etkili olduğu ve son altı yılda yapılan çalışmaların TTB'nin desteğiyle gerçekleştirildiği belirtiliyor.
1:42:36Sağlık Sistemi ve Şehir Hastaneleri Tartışması: Konuşmacı, CHP ile TTB'nin sağlığa bakış açılarındaki büyük bir fark olmadığını belirtiyor.
Kaçak Saray örneği verilerek, yapılmış olan hataları düzeltememe durumu ele alınıyor.
Şehir hastanelerinin yıkılması veya düzeltilemeyeceği, ancak sağlık hizmetlerinin yerinde, ulaşılabilir, kaliteli ve ücretsiz olması gerektiği vurgulanıyor.
1:44:03Sağlık Sisteminin Amacı ve Etkileri: Sağlık sisteminin tek amacı para kazanmak değil, ABD'nin her zaman birden fazla amaaca yönelik hareket ettiği belirtiliyor.
Sistem, "mükemmel işliyor" algısını yaratmasına rağmen, gerçek hizmet verilmediği iddia ediliyor.
Mersin Şehir Hastanesi'nde personel özlük haklarında azalma ve taşeronların maaşlarındaki düşüş durumu ele alınıyor.
1:45:40Topyekün Mücadele ve Referandum: Sağlık haktır ve verilerle muhalefet edilmesi gerektiği, ancak sathı müdafaa yapmanın öneminden bahsediliyor.
TTB'nin sadece sağlık alanında değil, diğer alanlarda da cephe açması gerektiği vurgulanıyor.
Referandumun ilk adım olarak belirtilerek, bu referandumda hayır çıkarmak için çaba sarf edileceği söyleniyor.
1:50:03Toplantının Sonucu ve Gelecek Planları: Konuşmacı, şehir hastaneleri gibi projeyi durdurabilmek için anayasa referandumunda hayır çıkarmak gerektiğini vurguluyor.
İstanbul Tabip Odası ve Türk Tabipler Birliği'nin başlatmış olduğu kampanyaya meslektaşların desteğinin bekleniği belirtiliyor.
14 Mart haftası içinde olunacağı ve bu hafta sağlık ve hekimlerin sorunlarına duyarlılığının arttığı belirtilerek, hazırlanan broşürler ve mektupların dağıtımı planlanıyor.

Türkiye'de Sağlık Sistemi ve Şehir Hastaneleri Üzerine Toplantı

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir