Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Sağlık Kontrolü" adlı programda Sinan Kunter sunuculuğunda, tıp alanındaki uzman doktorlarla röportajlar yapılmaktadır. Programda Koç Üniversitesi Translasyonel Tıp Araştırmaları Merkezi (KUTLAM) direktörü Prof. Dr. İhsan Sollaroğlu, Acıbadem Altunizade Hastanesi'nde görev yapan Prof. Dr. Serkan Erkanlı ve Dünya Gözetiler Hastanesi'nden Operatör Dr. Ayşegül Ersanlı gibi uzmanlar yer almaktadır.
- Program, iki ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Türkiye'deki biyomedikal cihaz üretimindeki çalışmalar, Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi'nin çalışmaları ve yapay retina gibi teknolojik gelişmeler ele alınmaktadır. İkinci bölümde ise rahim ağzı kanseri ve göz çevresi estetiği konuları detaylı olarak incelenmektedir. Rahim ağzı kanseri bölümünde risk faktörleri, tarama yöntemleri, HPV aşısı ve tedavi yöntemleri anlatılırken, göz çevresi estetiği bölümünde blefaroplasti, arpacık sorunu ve "badem göz ameliyatı" gibi trendler açıklanmaktadır.
- Programda ayrıca Türkiye'deki sağlık alanındaki bilimsel çalışmalar, beyin göçünü engelleme çabaları ve Ege Üniversitesi'nde geliştirilen ses hastalıklarına karşı oral konuşma maskesi gibi Türk hekimlerin uluslararası başarıları da paylaşılmaktadır.
- 00:14Sağlık Kontrolü Programı Tanıtımı
- Sinan Kunter, önümüzdeki kırkbeş dakika boyunca tıp alanındaki gelişmelere yakından bakacaklarını ve uzman doktorlardan hastalıklar ve tedavileri hakkında bilgi alacaklarını belirtiyor.
- Programa 212 441 66 88 numaralı çağrı hattından arayarak ve 546 560 15 numaralı WhatsApp ve Bip hattından mesaj göndererek ulaşılabilir.
- Programın ilk konusu Türkiye'nin tıbbi cihaz üretimindeki çalışmaları, ardından kadın hastalıkları, kanserden korunmanın yolları ve göz çevresi estetiği konuları ele alınacak.
- 01:01Tıp Dünyasındaki Yeni Gelişmeler
- Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından hazırlanan rapora göre, hava kirliliği Türkiye'de 52 bin kişinin hayatını kaybetmesine yol açmış, en fazla ölümün yaşandığı ilk üç il İstanbul, Bursa ve Ankara.
- Amerikan Dermatoloji Akademisi'nin araştırma sonuçlarına göre, güneş kremlerindeki kimyasalların bazıları kana karışıyor ve kullanım devam ettikçe kandaki oranları yükseliyor.
- Türk Dermatoloji Derneği üyesi Prof. Dr. Sibel Alper, anne adaylarının gebelikte kullandıkları kozmetiklerin bebek sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini, özellikle paraben ve retinoid fitalat gibi maddelerin hem doğum sonrası cilde hem de bebeğin sağlığına zarar verebileceğini belirtti.
- 03:02Kalp ve Damar Hastalıkları
- Acil Tıp Uzmanları Derneği (ATÜDER), kalp krizindeki ilk dört dakikanın önemine dikkat çekerek, kalp durduktan sonra beynin oksijensiz kalabildiği sürenin dört dakika olduğunu ve sürenin aşılması durumunda hastanın bitkisel hayata geçebileceğini belirtti.
- Amerika Teksas'ta çalışmalar yürüten bir grup bilim insanı, kalp krizi riskinin boyutunu kriz yaşanmadan ortaya koyan yüksek duyarlılıklı tropoin testi geliştirdi.
- Bu test, herhangi bir dolaşım hastalığına dair belirti taşımayanlarda bile on yıllık risk haritası çıkarılabilmesini sağlıyor.
- 03:54Türkiye'de Yürütülen Bilimsel Çalışmalar
- Koç Üniversitesi'nden Prof. Dr. İhsan Solaroğlu, beyin cerrahi uzmanı ve Koç Üniversitesi Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi'nin direktörlüğünü yürütüyor.
- Translasyonel tıp araştırmaları, laboratuvarda üretilmiş temel bilginin hızla hasta yatağına bir çözüm olarak dönüştürülmesi süreci olarak tanımlanıyor.
- Koç Üniversitesi Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi, biyomedikal cihaz gelişimine odaklanmış ve araştırmalarını bu yönde yürüten bir araştırma merkezi olarak kurulmuş.
- 06:23Türkiye'nin Biyomedikal Cihaz Pazarı
- Türkiye'deki biyomedikal cihaz pazarı yaklaşık 3 milyar dolarlık bir bütçeye ulaşmış durumda ve bu bedelin %85'i ithal edilen biyomedikal cihazlarla temin ediliyor.
- Bu durum cari açık üzerine ülke ekonomisinde bir problem yaratıyor.
- Türkiye'de katma değeri yüksek yenilikçi ürünleri geliştirdiğimizde hem ülkemizin ihtiyacı olan biyomedikal cihazları kendi üretebiliyor konumuna gelicez hem de dünya pazarında lider bir ülke sınıfına geçmesinde yardımcı olacağız.
- 08:10KUTLAM'ın Çalışma Yöntemi ve Çalışmaları
- KUTLAM bünyesinde klinikte karşılaşılan problemlerin laboratuvar ortamına taşınması ve aynı sorunun çevresinde fen bilimlerinden, mühendislikten, ekonomiden ve sosyal bilimlerden gelen araştırmacıların bir araya gelerek çözüm bulması hedefleniyor.
- Halihazırda 70'in üzerinde farklı ulusal ya da uluslararası fon kuruluşlarınca fonlanan proje KUTLAM'ın çatısı altında yürütülüyor.
- Araştırmacılar, Parkinson hastalarında semptomların azaltıldığı ve ilaç dozunun hastanın azaltılmasına neden olan, halihazırda patentlenmiş ve klinik çalışmaları sürmekte olan yeni teknolojiler geliştirmiş.
- 11:03Kutlam Merkezi'nin Bilimsel Çalışmaları
- Kutlam Merkezi'nde yapay retina konusunda çalışan araştırmacılar bulunuyor ve yakın zamanda ticarileştirilebilir yapay retina dünyaya sunulacak.
- Merkezde yetmişten fazla doktora ve master öğrencisi araştırma yürütüyor ve mezun olduktan sonra Türkiye'deki araştırma merkezlerinde, kamu kurumlarında veya sanayide görev alacaklar.
- Kutlam Merkezi, Türkiye'deki sağlık alanındaki bilimsel çalışmaları desteklemek için kurulmuş olup, Türkiye dışında çalışan Türk bilim insanlarını Türkiye'ye geri çekmek için TÜBİTAK'ın çağrısına yanıt vererek sekiz bilim insanını davet etmiş.
- 14:44Kutlam Merkezi'nin Laboratuvarları ve Çalışma Alanları
- Kutlam Merkezi sekiz farklı merkez laboratuvarına sahip olup, Koç Üniversitesi'nin Rumeli Feneri Kampüsü ve Koç Üniversitesi Hastanesi'nde yaklaşık altıbinbeşyüz m²'lik bir alanda kurulmuş durumda.
- Laboratuvarlar sadece tıp alanına değil, mühendislik alanına da hizmet ediyor; hastalıkların tanısı için yeni kitler ve yöntemler geliştirilebiliyor.
- Merkezde elli'den fazla üniversite ve kurum kuruluşla ortak proje yürütülüyor ve hem Türkiye'den hem de dünyanın pek çok ülkesinden beraber yürütülen projeler tasarlanıyor.
- 17:19Gelecekteki Sağlık Teknolojileri
- Gelecekte ameliyatla tedavi edilen hastaların yarısından fazlası artık ameliyat edilmeyecek, pek çok hastalığı henüz tanı koymadan tedavi eden yöntemler hayatımıza girecek.
- Tedaviler büyük majör cerrahilerden moleküler düzeydeki tedavi yöntemlerine doğru kayacak ve erken teşhis kolaylaşacak.
- Uzun vadede, hastalıklara neden olan genlerin anne karnındayken yeniden yapılandırılmasıyla hastalığın ortaya çıkmasını engelleme yoluna gidilecektir.
- 21:14Rahim Ağzı Kanseri Hakkında Bilgiler
- Rahim ağzı kanseri, rahimin vajinayla birleştiği rahim ağzı (boyunda) bölümünden kaynaklanan kanserlerdir.
- Rahim ağzını kaplayan epitel tabakasındaki hücrelerde kontrolsüz bir çoğalma sonucu kanser ortaya çıkıyor.
- Rahim ağzı kanseri önce kanser öncesi lezyonlarla başlıyor ve on-onbeş yıl geçtikten sonra ortaya çıkıyor.
- 22:06Rahim Ağzı Kanserinin Dünyada Durumu
- Rahim ağzı kanserleri, kadın kanserlerinin dördüncü sırada yer alıyor ve 40-50 yaş gruplarında meme kanserinden sonra ikinci sırada yer alıyor.
- Dünyada yılda yaklaşık 560 bin kadında rahim ağzı kanseri gelişebiliyor ve bunlardan yarısı vefat ediyor.
- Taramanın iyi yapıldığı ülkelerde bu oran yüzbinde 7'lerin altına kadar inebiliyor ve erken teşhisle lezyon aşamasındayken kansere dönüşmeden önlenebiliyor.
- 23:00Rahim Ağzı Kanserinin Risk Faktörleri
- En önemli risk faktörü HPV (Human Papillon Virüsü) olup, enfekte olan bir kişinin kanser riskini yaklaşık dokuz kat oranında arttırıyor.
- Erken yaşta cinsel ilişkiye girmek, çok eşlilik, çok doğum yapmak, sigara içmek ve bağışıklık sistemini düşüren durumlar (HIV/AIDS, organ nakli, kronik kokosteroid kullanımı) risk faktörleri.
- Beslenme, vitamin eksiklikleri (A, C, E, beta karoten, folik asit), düşük sosyoekonomik durum ve genetik faktörler de riski artırıyor.
- 25:52Rahim Ağzı Kanserinin Erken Teşhisi ve Tarama Yöntemleri
- Rahim ağzı kanseri önlenebilen bir kanser olup, erken tanı ve önleme ile kansere bağlı ölümler azaltılabilir.
- En çok kullanılan tarama yöntemi smear (pap smear veya sitolojik tarama) olup, rahim ağzından alınan sürüntü patolog tarafından değerlendiriliyor.
- Amerika'da 1940'lı-50'li yıllarda kullanılmaya başlanan smear, 80'li-90'lı yıllara gelindiğinde rahim ağzı kanseri insidansını ve ölümlerini %80'in üzerinde azaltmış.
- 27:02HPV Testinin Önemi ve Tarama Sıklığı
- Smear testi mükemmel bir test değil, tek bir testle sadece kanser öncesi lezyonların %55'ini yakalayabiliyor.
- HPV testi ise kanser öncesi lezyonların %95'ini tek testle yakalayabiliyor ve smear taramasına göre rahim ağzı kanserlerini yakalama oranı yaklaşık %70 oranında daha artıyor.
- Tarama genellikle 21 yaşında başlıyor, 29 yaşına kadar üç yılda bir smear testi yapılıyor, 30 yaşından itibaren üç seçenek var: üç yılda bir smear testi, smear ve HPV testi birlikte, veya sadece HPV taraması.
- 29:30HPV Aşıları ve Tedavi Yöntemleri
- HPV virüsüne karşı yapılan aşılar, rahim ağzı kanserinin gelişmesini engelleyebilir.
- Piyasada ikili, dörtlü ve dokuzlu HPV aşıları bulunuyor ve özellikle 15 yaşından önce yapılması öneriliyor.
- Kanser öncesi lezyonları yakaladıktan sonra tedavi etmek gerekiyor; hafif lezyonlar takip edilirken, ciddi lezyonlar tedavi edilir.
- 31:33Rahim Ağzı Kanser Tedavisi Yöntemleri
- Ablati tedaviler, hastalıklı dokunun tamamen ortadan kaldırıldığı yöntemlerdir ve koterizasyon, creo terapi, dondurma işlemi veya lazerle buharlaştırma ile uygulanabilir.
- Eksizyonel yöntemler, hastalıklı dokunun cerrahi olarak çıkartılması esasına dayanır ve bu yöntemlerle yüzde doksanüç üzerinde başarı sağlanır.
- Rahim ağzının problemli bölgesi genellikle konizasyon (koni şeklinde çıkartılması) yöntemiyle alınır; soğuk konizasyon bistür kullanılarak, sıcak konizasyon ise lip yöntemiyle uygulanır.
- 32:35Rahim Ağzı Kanser Hakkında Yanlış Bilgiler
- Human papilloma virüsü (HPV) çok yaygın bir virüs olup, yaklaşık elli yaşına gelmiş kadın erkeklerden yüzde seksen'i hayatının en az bir döneminde bu virüsle karşılaşıyor.
- Yüzün üzerinde virüs tipi var, kırk tanesi genital bölgeyi etkiliyor ve ondört tanesi kanserojen (kansere neden olabilen) tiplerdir.
- Bağışıklık sistemi yüzde yetmiş oranında bir yıl içinde, yaklaşık yüzde doksan oranında iki yıl içinde bu virüsü atıyor; ancak yüzde on'luk kesim atamıyor ve bu kesimdeki hastalarda risk daha büyük oluyor.
- 33:54Genital Siğiller ve Kanser İlişkisi
- Genital siğiller yaklaşık yüzde bir civarında karşılaşıyor ve hastalar genellikle panik halinde geliyorlar.
- Siğilleri yapan HPV'nin alt tipleri altı ve onbir numaralı tipler yüzde doksan oranında neden oluyor ve bunların kanserle çok fazla bir alakası yok.
- Eğer hastanın yaşı uygunsa ve zamanında geldiyse, HPV taraması yapmak gerekir çünkü düşük risk tiplerini kaptıysa diğer tipleri kapmış olabilir.
- 34:47Rahim Ağzı Kanser Tedavisinde Doğurganlık
- Rahim ağzı kanser öncesi lezyonlarda rahim alınmaz, sadece rahim ağzının bir kısmı alınır ve çocuk doğurmamış hastalarda daha dikkatli ameliyat yapılır.
- Az doku çıkartıldığında hastaların gebeliğinde problem olmaz ve sağlıklı çocuklar dünyaya getirebilirler.
- Düşük küçük tümörlerde sadece rahim ağzı alınarak rahimi koruyabilir ve vajinayı tekrar birleştirerek ileride çocuk sahibi olmasını sağlayabiliriz.
- 35:57Yalnız Yaşamanın Akıl Sağlığı Üzerindeki Etkisi
- İngiliz uzmanlar, 1993'ten bu yana yirmi bin kişiyi izleyerek yalnız yaşayan insanlarda akıl sağlığı hastalıklarına daha sık rastlandığını ortaya çıkardı.
- Cinsiyet farkı gözetmeksizin yalnız yaşayanların iki kat daha fazla risk taşıdığı ve durumun diğer ülkelerde de aynı olduğu belirtildi.
- Doktorların yalnız yaşayanlara önerisi ev dışında daha çok vakit geçirmeleri ve sosyal yardım derneklerine üye olarak daha çok insana ulaşmalarıdır.
- 36:33Göz Çevresi Estetiği ve Tedavi Yöntemleri
- Göz çevresi estetiği sadece estetik kaygıdan değil, göz sağlığını korumakla görevli göz kapaklarının doğuştan ya da sonradan gelen anomalilerinin düzeltilmesi için de yapılmaktadır.
- Göz çevresi ile ilgili en sık rastlanan sorunlar göz kapağı düşüklüğü, gözyaşı kanalında anomaliler, tıkanıklıklar, tümöral lezyonlar ve kazadan sonra oluşan deformitelerdir.
- Tedavi seçenekleri cerrahi ve cerrahi dışında olup, hastaya doğru yaklaşım ve değerlendirme çok önemlidir.
- 39:22Doğuştan Gelen Göz Kapağı Düşüklüğü
- Doğuştan gelen göz kapağı düşüklüğüne latince adı pitozdur ve bu durum çok önemlidir.
- Bir göz kapalı kalırsa, o göze beyne yeteri kadar uyarı gitmeyeceği için o göze tembellik (ambliyopi) oluşur ve bunun bebekken tedavisinin olması gerekir.
- Doğuştan gelen göz kapağı düşüklüğü için ilk altı aydan sonra takip edilip, altı ila oniki ay arasında ameliyat yapılması gerekir, aksi takdirde göz tembel kalır ve onu eski haline döndürmek çok zor olur.
- 40:31Göz Çevresi Estetiği ve Blefaroplasti
- Göz çevresi estetiği konusunda en çok bilinen işlem blefaroplasti (göz altı ve göz üstü torbaların alınması) operasyonudur.
- Yaşam ömrünün uzamasıyla yerçekiminin etkisiyle göz kapaklarında sarkma oluşur, bu hem estetik hem de fonksiyon kaybına neden olur.
- Üst göz kapaklarındaki sarkma yorgun görünüm yaratırken, yanlardan görme alanını kapatır ve görme kalitesini düşürür.
- 42:03Ameliyat Kararı ve Süreci
- Estetik operasyonlarda kişiye özel bir tedavi yolu seçilmesi gerekir çünkü her insanın tedaviye yanıtı ve ihtiyacı farklıdır.
- Kapak ameliyatlarında genellikle lokal anestezi tercih edilir, ancak bebeklerde veya lokal anesteziyi kaldıramayacak kişilerde genel anestezi kullanılır.
- Lokal anestezi altında yapılan ameliyat sonrası hastalar ertesi gün normal yaşantısına dönebilir, hayatını kısıtlayan bir şey olmaz.
- 43:33Arpacıklar ve Tedavisi
- Arpacıklar (şalazyon) gözyaşı bezlerinin tıkanması sonucu oluşan kistlerdir ve gözün nemli kalmasını sağlayan lipid içerir.
- Arpacıkların nedenleri arasında kirpik plakı, yoğun makyaj ve stres bulunabilir.
- İlk aşamada antibiyotikli damla ve sıcak pansuman önerilir, ancak genellikle hastalar bekler ve cerrahi müdahale gerekebilir.
- 47:04Göz Çevresi Estetiği Trendleri
- Badem göz estetiği, küçük kırışıklıkları gidermek ve göz kapağının şekliyle oynamak için kullanılan bir yöntemdir.
- Göz çevresi estetiği hastaya göre değişen, kişiye özel ve kişinin isteğine uygun bir konudur.
- Japonların çekik gözlerini düzeltme ve Tatar ırkında görülen epictus (göz kapağında ilave et gibi görünen küçük yapı) gibi durumlar da göz estetiği kapsamında çözülebilir.