• Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Eskişehir'de düzenlenen bir algoloji seminer programının kaydıdır. Sunum, Salih Hoca tarafından yönetilmekte ve konuşmacı olarak Uzman Doktor Fırat Akbaş yer almaktadır.
    • Video, radyofrekans tedavilerinin tarihsel gelişiminden başlayarak teknik özelliklerini, dokudaki etkilerini ve farklı uygulama yöntemlerini detaylı şekilde ele almaktadır. Konvansiyonel RF, PAS RF, Water Coold RF ve Bipolar RF gibi farklı radyofrekans tekniklerinin karşılaştırmaları, ideal sıcaklık ve lezyon süresi değerleri, lezyon boyutunu etkileyen faktörler ve farklı ağrı durumlarında (faset ağrısı, trigeminal nevralji, diz ve omuz ağrıları) uygulamaları incelenmektedir.
    • Sunum, bilimsel çalışmalar ışığında radyofrekans tedavilerinin etkinliği, yan etkileri ve uygulama yöntemleri hakkında bilgiler sunmakta, ayrıca transforaminal epidural steroid enjeksiyonu, fasiyal ağrılarda radyofrekans uygulamaları ve inler radyofrekans uygulamaları gibi konuları da kapsamaktadır. Sunum sonrası Oruç Bey ve Gül gibi katılımcılar tarafından sorular ve katkılar yapılmaktadır.
    00:32Radyofrekans Uygulamaları Semineri
    • Eskişehir'den devam eden algoloji seminer programında Fırat Akbaş uzman doktor radyofrekans uygulamaları hakkında bilgilendirme yapacak.
    • Radyofrekans uygulamaları günlük ve mesleki yaşamda vazgeçilmez bir yöntem haline gelmiştir.
    • Seminerde Fırat Akbaş'ın sunumu sonrası tartışma ve soru-cevap kısmı olacak.
    02:23Elektrik Akımı ve Radyofrekans Tarihi
    • Elektrik akımı doğru akım ve alternatif akım olmak üzere ikiye ayrılır; doğru akımın genliği ve yönü sabitken, alternatif akımın genliği ve yönü periyodik olarak değişmektedir.
    • Elektrik akımının dokuya etkileri 19. yüzyılın ikinci yarısında araştırmaya başlanmıştır.
    • 1931 yılında trigeminal nevralji tedavisinde doğru akım kullanılarak gaz kanyonu harabiyeti oluşturulmuş, ancak lezyon boyutlarını kontrol etmekte zorluk yaşanması nedeniyle kısa süre sonra gözden düşmüştür.
    03:35Radyofrekans Tedavisinin Gelişimi
    • 1953 yılında Hansberger ve Biz, doğru akım yerine yüksek frekanslı alternatif akımın kullanımının daha güvenli olduğunu ileri sürmüşlerdir.
    • 1965 yılında perkütan lateral kortotomi radyofrekans akımı uygulanarak yapılırken, 1974 yılında trigeminal nevralji tedavisinde, 1975 yılında ise spinal ağrı tedavisinde radyofrekans kullanımı başlamıştır.
    • 1980 yılında Suluşler ve Mehta, 20 yaş kalınlığında ucunda sıcaklığı ölçen sensör olan termokapple probu keşfetmişlerdir.
    06:07Radyofrekans Dalgası ve Ekipmanlar
    • Radyofrekans terimi 3 kHz ile 300 MHz dalga boyu arasındaki elektromanyetik radyasyon için kullanılmaktadır.
    • Tedavi amaçlı kullanılan radyofrekans dalgaları 300 ve 500 kilometre arasındadır.
    • Radyofrekans ekipmanları kabaca üç parçadan oluşur: radyofrekans sinyal jeneratörü, radyofrekans iğneleri ve elektrotlar, groundpad ya da pet nötr plaka.
    07:11Radyofrekans Jeneratörü ve İğneler
    • Radyofrekans sinyal jeneratöründe konvansiyonel pasif modu, devamlı empadans ölçümü, sıcaklık, voltaj, akım, watt monitörizasyonu ve sinir simülasyonu gibi özellikler bulunmaktadır.
    • Sinir simülasyonunda duyu sinir simülasyonunda hedef sinire yeterince yakın olduğumuzu göstermek için 0,50-0,60 volttan daha düşük bir akımda ağrı, karıncalanma hissinin olması gerekir.
    • Radyofrekans iğneleri tipik kesip iğnelerinin ufak varyasyonlarıdır; gövdesi elektriği iletmeyen bir yalıtım malzemesi ile kaplanmıştır ve son birkaç milimetresi yalıtkanla kaplanmamış olup aktif tedavi yüzeyi olarak kullanılmaktadır.
    08:38Radyofrekansın Dokuya Etkileri
    • Radyofrekans dokuda elektromanyetik alan oluşumuna neden olur ve bu alan iyonlarda ve polar moleküllerde ileri geri harekete, titreşime ve çarpışmaya neden olur.
    • Bu hareketler ısı açığa çıkmasına ve dokunun ısınmasına neden olur, yüksek ısıda doku harabiyeti meydana gelir.
    • Elektrot yakınındaki dokunun yüksek ısıyla harabiyeti sonucu lezyon oluşur; lezyon elipsoid şekilde elektrodun her iki aktif ucundan sadece 1-2 milimetre proksimal ve 1-2 milimetre distali uzanır.
    10:02Lezyon Boyutu ve Etkileyen Faktörler
    • Konvansiyonel radyofrekans uygulamalarında elektrodun uygulanacak sinire dokuya dik değil, paralel olarak yerleştirilmesi önerilmektedir.
    • Elektrot etrafındaki alan sıcaklığa göre aktif alan, pasif alan ve en dıştaki alan olmak üzere üçe ayrılır.
    • Lezyon boyutunu etkileyen faktörler statik faktörler (elektro-aktif ucu uzunluğu, çapı, lezyon süresi ve elektrot ucu sıcaklık) ve dinamik faktörler (empedans, ısı kaybı ve radyofrekans ablasyon öncesi sıvı lokal anestezik verilmesi) olarak ikiye ayrılır.
    11:28Radyofrekans Ablasyonunda Lezyon Boyutu ve Süresi
    • Nöron hasarı için eşik değer 45-50 derece, 50 derece sıcaklık bir saat içerisinde hücre ölümüne neden olurken, 60 derece sıcaklık saniyeler-dakikalar içinde hücre ölümüne neden olmaktadır.
    • 100 derece ve üzeri sıcaklık buharlaşma, mikro baloncuk oluşumu ve kömürleşmeye neden olmakta, bu da beklenenden küçük ve farklı şekillerde lezyon oluşmasına neden olmaktadır.
    • İdeal ısı 65 derece üzerinde ve 100 derece altında olmalıdır; lezyon süresi 60-90 saniye ve 80 derece sıcaklıkla maksimum lezyon boyutuna ulaşılabilir.
    13:03Lezyon Boyutunu Etkileyen Faktörler
    • Lokal doku karakteristikleri lezyon boyutunu etkiler; kemik etkili bir ısı yalıtımına neden olurken, basküler dokular ısı kaybına neden olmaktadır.
    • Empedans, dokunun elektrik akımına direncini gösterir ve işlem güvenliği açısından takibi gerekmektedir; radyofrekans tedavisi boyunca empedansın nispeten stabil kalması istenir.
    • Empedans değerleri dokunun natürü hakkında fikir verir; yüksek empedans kopukluk, devamlı yükselme buharlaşma veya pnömotoraks, düşme intravasküler adaptasyon veya serap spinal sıvıyla teması, çok düşük değer ise kısa devre olduğunu düşündürür.
    15:04Ablasyon Öncesi Sıvıların Etkisi
    • Radyofrekans lezyonunda hastaların ağrı hissetmemesi için lezyon öncesinde lokal anestezik yapılır.
    • 2015 yılında tavuk göğsüyle yapılan bir çalışmada, sıvı verilmesi hem lezyon boyutunu hem de maksimum lezyona ulaşmak için gereken zamanı azaltır; %23,40'luk sodyum klorür uygulaması en büyük lezyon boyutuna ulaşılmasını sağlar.
    • 2018 yılında domuzlarda yapılan bir çalışmada, %1 lidokain ve %8 sodyum klorür verilmesi lezyon boyutunu ve çaplarını anlamlı şekilde artırdığı gözlenmiştir.
    17:57Elektrotlar ve Yanıklar
    • Radyofrekans uygulamasında aktif elektrod ve nötr elektrod vardır; nötr elektrodun yüzey alanı aktif uçtan çok daha geniş olduğu için nötr elektrot çevresinde oluşan elektriksel aktivite önemsizdir.
    • Nötr elektrot küçüldüğünde elektrot çevresinde yanıklar görülebilir; yanıklar genellikle tümör dokusunun radyofrekans ablasyonu esnasında gözükmekte, ağrı tedavisinde plak etrafında yanık görülmemektedir.
    • Kanser tedavisinde toplam radyo frekans zamanı 60-120 dakika arasında sürmektedir.
    19:22PALS Radyofrekans
    • Radyofrekans tedavi etkinliğinden sadece termokoagülasyon sorumludur; konvansiyonel RF termal lezyonlar ile nöronal harabiyetine neden olabilir.
    • 1997 yılında servikal DB-DG RF uygulamasında 40 derece ve 67 derecelik tedavilerin etkileri benzeri izlenmiştir; radyofrekansın sadece ısı harabiyeti ile değil, elektromanyetik alan sayesinde de ağrıyı azalttığı fark edilmiştir.
    • PALS radyofrekans uygulamasında konvansiyonel RF ile aynı alternatif akım 300-500 km arasındaki kısa aralıklarla verilir; tipik bir PALS RF akımı 20 milisaniye alternatif akım ve 480 milisaniye dinlenme periyodundan oluşur.
    • PALS radyofrekansta toplam akım süresi daha kısa olduğu için daha yüksek voltaj uygulanabilir; PALS RF'te voltaj 45 volt iken, konvansiyonel RF'te 20 volt yüksek voltaj daha güçlü elektromanyetik alan sağlar.
    21:16Pas RF Etki Mekanizması
    • Pas RF uygulamasında nöronal plastiği etkili transkripsiyon faktör gen ürünü CFS'ta anlamlı düzeyde artış meydana gelmektedir.
    • Pas RF uygulanan nöronal hücrelerde geçici hücresel hasar oluşabilmektedir, ancak konvansiyonel RF'in aksine bu hasar geri dönüşmektedir.
    • Pas RF'in etki mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte, aferen nöronları uyararak transimetik etki oluşturduğu ve uzun ve kısa dönemde gene indüksiyonuna sebep olduğu düşünülmektedir.
    22:33Pas RF ve Konvansiyonel RF Karşılaştırması
    • Aynı uzaklıkta konvansiyonel RF'te sadece 2,75'lik elektriksel aktivite görülürken, Pas RF'te 6,10'luk elektriksel aktivite gözlemlenmektedir.
    • Konvansiyonel RF destrüktif bir işlem iken Pas RF none destrüktiftir ve işlem esnasında ağrı daha az gözükmektedir.
    • Pas RF uygulamalarında nörit benzeri reaksiyonlar ve motor/duyusal sinir hasarı gibi komplikasyonlar konvansiyonel RF'e göre çok daha önemsiz düzeydedir.
    23:43Elektrot Pozisyonu
    • Konvansiyonel RF'te iğnenin sinire paralel uzanması tercih edilmekte, çünkü iğnenin ucunda yeterince sıcaklık artışı olmamaktadır.
    • Pas RF'te elektrotun aktif ucundan çevreye doğru azimutar olarak yayılan elektromanyetik alanın en yoğun bulunduğu kısım elektrodun sivri uç kısmıdır.
    • Pas RF uygulamalarında elektrot sinir dokusuna dik bir şekilde yaklaştırılabilir, ancak 0,20 milimetreden sonraki mesafede iğne ucundaki elektriksel aktivitede anlamlı azalma meydana gelmektedir.
    25:14Water Coold RF
    • Water Coold RF, 1990'larda öncelikle tümör asyonu için geliştirilmiş bir radyofrekans yöntemidir ve kanal içerisindeki devamlı su akışı ile soğutma sağlanmaktadır.
    • Bu tedavi ile 17 ile 10 mm çapta ısı lezyonu oluşturulabilmekte ve özellikle sakroili eklem ağrısı üzerine çalışmalar mevcuttur.
    • Water Coold RF, sakroili eklem bölgesinde ağrısı olan hastalarda numerik değerlendirme ölçeğinde 2,70 puan azalma, osvestri stabilite intex'te 8,80 puan azalma ve S36'da 11,90 puanlık yükseliş gözlenmiştir.
    27:04Bipolar RF ve Radyofrekans Teknikleri
    • Bipolar RF, iki aktif elektrodun yan yana konumlandırıldığı bir radyofrekans yöntemidir ve iki bipolar elektrot üç tane konvansiyonel RF kadar lezyon alanı oluşturabilmektedir.
    • Radyofrekans teknikleri günümüzde yeterince standardize değildir; süre, iğne pozisyonu, floreskopi/ultrason kullanımı ve lokal anestezi kullanımları tartışmalı konulardır.
    • Faset ağrılarında Pas RF ve konvansiyonel RF etkinliği karşılaştırıldığında, her iki yöntem de etkili olmakla beraber konvansiyonel RF daha etkilidir.
    28:55Trigeminal Nevralji Tedavisinde Radyofrekans
    • Trigeminal nevralji hastalarında Pas RF ve konvansiyonel RF karşılaştırıldığında, konvansiyonel RF daha etkili bulunmuştur.
    • Konvansiyonel RF'in doku lezyonuyla güzel bir etkisi varken, Pas RF elektromanyetik özelliğiyle iyi bir etki sağlar.
    • Trigeminal nevralji tedavisinde kombine radyofrekans tedavisi konvansiyonel RF'den daha üstün bulunmuştur.
    30:52Radyofrekans Uygulamalarının Endikasyonları
    • Servikal medial radyofrekans ablasyon farklı çalışmalarda %50-90 arasında fayda gözlenmiş, torasik radyofrekans ablasyonda ise %50-80 arasında fayda gösterilmiştir.
    • Radyolopatide dorsal kanyonlar radyofrekans uygulamaları günümüzde radikülopati tedavisinde konvansiyonel uygulanmamaktadır.
    • Pas RF ile transforaminal steroid enjeksiyonunun karşılaştırıldığı 2016 yılına ait bir çalışma bulunmaktadır.
    32:27Radyofrekans Tedavileri ve Fasiyal Ağrılar
    • Otuzsekiz hasta için transforaminal epidural steroid enjeksiyonu yapılmış ve tipesi sonrasında vasıf büyüktür dört olan hastalara iki gruba ayrıldıktan sonra bir gruba transforaminal steroid enjeksiyonu tekrarlanmış, diğer grubu ise passer ef yapılmış.
    • Çalışma sonucunda transforaminal steroid enjeksiyonu ile pas-ref arasında anlamlı fark saptanmamış, her ikisi de etkili gözükmekle beraber pas radyofrekans etkilerinden kaçırmak için daha güvenli olarak düşünülmüş.
    • Fasiyal ağrılarda maksimal ağrı kontrolünde konvansiyonel kombinasyonu ile elde edilmektedir; kombine radyofrekans fasiyal ağrılarda en etkili bulunmuş, daha sonra konvansiyonel, en son olarak da pasif grubu etkin bulunmuş.
    33:28Diz ve Omuz Ağrısında Radyofrekans Uygulamaları
    • Radyofrekans uygulamaları konservatif tedavilere yanıtsız hastalarda ağrıyı azaltmakta, hayat kalitesini artırmakta ve üç eksi oniki aya kadar bu fayda devam etmektedir.
    • İnler radyofrekans dizide uygulanan değişik bir tedavi biçimi olup, mekanizması tam olarak bilinmese de statikte bağlı ağrıyı azaltmakta olduğu söylenmiş.
    • Omuz ağrılarında radyofrekans uygulaması genelde supraskopiler sinire yapılıyor; kontrollü bir çalışmada intratriküler kortikosteroid enjeksiyonu ile supraskopla sistemde dört dakika pas rf karşılaştırılmış ve ortikcasteroid enjeksiyonu pas-ref'e göre anlamlı olarak daha iyi gözlenmiş.
    35:09Radyofrekans Tedavilerinin Değerlendirilmesi
    • Literatürde birkaç tane daha prospektif çalışmada fals aref etkinliği gösterilmiş olmasına rağmen yeterli kanıt için ek çalışmalar yapılması gerekmektedir.
    • Faz aref kronik omuz ağrısında etkili olmakla beraber diğer konservatif yöntemlerin üstünlüğü sorgulanmaktadır.
    • Radyofrekans uygulamaları sık yapılan ancak hala bazı şeyleri tam bilinmeyen, tam oturmamış bir tedavi yöntemidir.
    36:17Radyofrekans Tedavilerinin Uygulanması ve Sorunları
    • Eskişehir'de disk ameliyatlarından sonra bipolar koterle medyan siniri yakmanın faset kökenli ağrıları engelleyici yolunda bir uygulama başlamış, ancak sonrasında ciddi bel ağrıları ile karşılaşılmıştır.
    • Radyofrekans uygulamalarında anatomik pozisyonlardan bahsediliyor, aktif uçlar, süreler gibi standartize edilemeyen şeyler bulunmaktadır.
    • Radyofrekans uygulamalarında genellikle doksan ile ikiyüzkırk saniye arası süreler yeterli olarak görülürken, altı dakika, on dakika gibi farklı iddialar da bulunmaktadır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor