• Buradasın

    Psikiyatrist Prof. Kemal Sayar ile Modern Çağın Ruhsal Sorunları

    youtube.com/watch?v=h_z8z34CB7A

    Yapay zekadan makale özeti

    • Habertürk TV'nin "Açık ve Net" programında sunucu İbrahim, psikiyatrist, yazar ve profesör Kemal Sayar ile bir röportaj gerçekleştirmektedir. Kemal Sayar, "Başı Sunuklar İçin Kılavuz" adlı kitabını tanıtmaktadır.
    • Röportajda modern çağın ruhsal sorunları detaylı şekilde ele alınmaktadır. Kemal Sayar, günümüz toplumunda bastırılmış cinsellik yerine seçim sorunları ve kişilik problemlerinin ön planda olduğunu, modern aile yapısındaki değişimlerin narsistik kişilik bozukluğuna yol açtığını, psikoterapi uygulamalarının önemini ve sosyal medyanın insan ilişkilerine etkisini açıklamaktadır.
    • Röportajda ayrıca yalnızlık, insan ilişkileri, depresyon, akıl-kalp denge, sağ-sol beyin fonksiyonları ve "yavaş şehir" kavramı gibi güncel psikolojik konular da tartışılmaktadır. Kemal Sayar, sosyal medyanın insanları köksüz bırakarak "ruh üşümesi" yarattığını ve anonimliğin şiddet göstermeyi kolaylaştırdığını vurgulamaktadır.
    00:17Psikiyatrist Kemal Sayar'ın Yeni Kitabı
    • Psikiyatrist, yazar ve profesör Kemal Sayar, "Başı Sunuklar İçin Kılavuz" adlı yeni bir kitap yazmıştır.
    • Kitap, dünyaya düşmekle başa çıkmayanlar ve kalbi kırılanlar için yazılmıştır.
    • Her yazı, hem kendisine hem de diğer yaralı ruhlara hitap eden bir mektup niteliğindedir.
    01:02Danışanlar ve Çağın Sorunları
    • Her danışan, psikiyatristin kendi gölgelerini ve çözemediği kişilik muamalarını aydınlatır.
    • Danışanlar, çağın ve toplumun sorunlarını yansıtan bir ayna gibidir.
    • Freud'un zamanında bastırılmış cinsellik önemli bir problemken, günümüzde seçim sorunları ve kişilik problemleri ön plandadır.
    03:26Cinsellik ve Modern Çağ
    • Günümüzde insanlar cinsellik konusunda daha rahat konuşabilmektedir.
    • Cinsellik konusunun konuşulabilmesi, daha az semptom üretmesine neden olmuştur.
    • Modern çağın insanları anlam problemleri yaşamaktadır; niçin yaşadıklarının cevabını veremiyorlar.
    05:03Kişilik Problemleri ve Popüler Kültür
    • Kişilik problemleri, anne-baba modellerinin zayıflaması ve popüler kültürün ahlaki düsturları sağlanmasıyla açıklanabilir.
    • Gençler, anne-babalarından değil, popüler kültürden ahlaki düsturlar edinmektedir.
    • Postmodernitenin "her şey mübahtır" felsefesi, oturmuş ahlaki kuralların yokluğuna yol açmaktadır.
    06:24Çocuk yetiştirme ve Narsistik Kişilik
    • Modern çağda çocuklar aşırı bir ihtimamla, kırılgan bir varlık olarak algılanıp yetiştirilmektedir.
    • "Sen her şeyin en iyisini hak edersin" düsturuyla büyütülen çocuklar narsistik olabilmektedir.
    • Anne-baba açlığı yaşayan çocuklar, "ben sevilmeye değer değilim" duygusunu "ben dünyanın en iyisiyim" telafi mekanizmasıyla gidermekte ve narsistik kişilik bozukluğu geliştirebilmektedir.
    09:09Kitap ve Başı Sunuklar
    • Kitap başlığı "Başı Sunuklar" Fuzuli'nin bir beytinden alınarak seçilmiştir.
    • Kitap, kalbi kırıklar, mahzunlar ve gönlü kırılmışlar için bir kılavuz niteliğindedir.
    • Psikolojide "yaralı şifacı" tabiri vardır; herkesin bir yarası olduğu için belki bu mesleğe ilgi duyuyor.
    10:37Psikiyatristlerin Kendi Bunalımlarını Aşması
    • Psikiyatristler kendilerini de tıpkı diğer insanlar gibi tedavi etmek için dostlara danışır ve dertleşirler.
    • Ağır biyolojik depresyona giren bir psikiyatristin kendini tedavi edemeyeceği, mutlaka dışarıdan yardım alması gerektiği belirtiliyor.
    • Yunus Emre ve Molla Kasım örneğiyle, zaman zaman kendimizi "siga'ya çekmek" ve "Molla Kasımlık yapmak" gerektiği vurgulanıyor.
    12:43Terapi Süreci ve Etkileri
    • Terapi bir süreçtir; başlangıçta problem dinlenir, sonra sebep-sonuç ilişkisi kurulmaya çalışılır.
    • Çocuklarını yitirmiş danışanlarla çalışmak en zorlu konulardan biridir, oralarda teselli vermek mümkün değildir.
    • Terapi sadece sözlerle değil, halle, duruşla ve mimiklerle de iyileşme sağlayabilir.
    15:40Terapilerin Farklı Ekollerı
    • Terapilerin içinde psikanalitik, dinleme odaklı, bilişsel davranışçı ve varoluşsal psikoterapiler gibi farklı ekoller vardır.
    • İyileşmenin yüzde elli'si insanın kendi hikayesini anlatması ile başlar.
    • Eğer hikaye kurbanlık söylemini çoğaltıyorsa rahatsız edici olabilir, ancak terapist kurbanlık rolünden çıkarırsa iyileşme başlar.
    17:58Hız Toplumunun Etkileri
    • Hız toplumunda insanlar ölümden kaçıyor, sadece haz odaklı yaşamaya gayret ediyor ve hayatın önemli unsurlarını gözden kaçırıyor.
    • Hız toplumunda insanlar sürekli mevkilerini değiştirmek için ortamlarını değiştirdikleri için sağlam ilişkiler kuramıyorlar.
    • Zihinlerimizin hızı ile bedenlerimizin hızı ayrışıyor, bu da psikosomatik rahatsızlıkları tırmandırıyor.
    20:29Şehir ve Huzur
    • İç çatışmalarla dolu bir insan dış ortamda bile huzurlu olamayabilir.
    • Modern şehirler, insanın ruhundaki kaosunu yansıtıyor ve yeşilden yoksun.
    • "Yavaş şehir" akımı, motorlu taşıtların hükümranlığının bitmesini ve insan ritmine uygun şehirler inşa edilmesini savunuyor.
    • Hastane camından yeşilliği ve ormanı gören bir insanın yara iyileşmesi, beton blokları gören insana göre çok daha hızlıdır.
    22:10Psikiyatrik Hastaneler ve Tedavi Yöntemleri
    • Eskiden psikiyatrik hastanelerinde büyük bahçeler bulunurdu çünkü insanlar doğal ortamda ve yeşil ortamda uzun saatler geçirirken daha hızlı şifa bulurlardı.
    • Eski bimarhanelerde çiçek kokuları, Türk musikisinin farklı makamları ve su sesi tedavi unsuru olarak kullanılırdı.
    • Bu tedavi yöntemleri aslında güzellik terapisi olarak adlandırılabilir ve güzellik bizi onarır, teselli eder ve daha iyi insanlar yapar.
    23:14Ruhsal Sağlık ve Toplumsal İlişkiler
    • Kendisiyle baş başa kaldığında mutsuz olan insanın yalnızlığı çok acıktır ve insan insana bağlı ve bağımlıdır.
    • Bedenen hastalandığımızda hastaneye giderken, ruhen bir daralma yaşadığımızda ondan uzaklaşmaya çalışırız.
    • Jung'a göre her insanın bir gölgesi vardır ve onu bir defa ziyaret etmelidir; psikiyatristin karşısına oturan insanlar kendilerini pek çok yanılsama ile avutmak yerine cesurca kendileriyle yüzleşmektedir.
    25:02Modern Çağın Toplumsal Sorunları
    • Herkes dinleyecek bir kulak ararken kendisi can kulağıyla dinlemeye razı olmuyor, bu da modern çağın semptomlarından biridir.
    • Modern çağda bireyci ve bencil olmamızın bir alametidir ve insanların bir başkası için kendilerinden vermeye yanaşmaları azalmıştır.
    • Modern çağın nam-ı diğer "yalnızlık", "bencillik" ve "narsisizm"dir.
    26:31Depresyon ve Tedavi
    • Depresyonun eşiğini çok düşük tutan ilaç firmaları, her şeyi depresyon olarak tanımlayarak her duruma ilaç verme eğilimindedir.
    • Depresyonda iki hafta boyunca hayattan keyif alamama, yüzün gülmemesi, gelecekle ilgili umursuzluk, enerji düşüşü, uykusuzluk ve keyifsizlik belirtileri görülür.
    • Hafif ve orta şiddetli depresyonlarda ilaç gerekmezken, orta şiddet üzerindeki depresyonlarda ilaç gerekir; ancak hüzün hastalık değildir ve her mutsuzluğa ilaç verilmemelidir.
    29:36Akıl ve Duygu Denge
    • Akıl ve duygular arasında çelişkiler yaşanabilir, Eflatun'a göre iyi sürücü ikisini dengeleyen, akılla kalbi dengeleyen kişidir.
    • Batı uygarlığı sol beyni çok öne çıkarmış, sol beyin analitik, hesap yapar, kitap yazar, kar-zarar hesabı yapar.
    • Sağ beyin ise uzay içinde bir şeyi yerleştirme, sanat, dini hisler ve manevi tecrübelerle ilgilidir; Batı uygarlığı sağ beynin fonksiyonlarını bastırmıştır.
    31:26Sol Beyin ve Empati
    • Diğer kamli empati, duygusal zeka, bir başkası için var olma ve dünyayı daha güzel bir yer kılmayı önemsemeliyiz.
    • Sol beyin günlük hayatın içinde ufak tefek şeylerde bize yardımcı olmalı, ancak günümüzde bütün dünyayı sol beynin fonksiyonlarıyla anlamaya çalışıyoruz.
    • Bu yaklaşım giderek daha çıkarcı, hesap kitaba dayalı ve duyguların uzaklaştırıldığı bir dünya kuruyor.
    32:01Yalnızlık ve İlişki Arayışı
    • İnsanın içinde bir yalnızlık duygusu ve biriyle tamamlanma ihtiyacı bulunuyor, bu bazen aşk veya dostluk olarak ifade ediliyor.
    • Bazı psikoterapistler "başlangıçta ilişki vardı" diyerek insanın her zaman ilişki arayan bir varlık olduğunu vurguluyor.
    • Beynimiz bir muhatap bulmaksızın gelişmiyor, diyalog ve sohbet gerçek bir anlam kazandırıyor.
    34:17Tek Başınalık ve Yalnızlık
    • Tek başınalık (tek başına olma) her insanın en temel ihtiyacıdır, zaman zaman kalabalıktan uzaklaşarak düşünmek, ilham beklemek veya doğayı hissetmek gerekiyor.
    • Yalnızlık ise ruhsal bir acıdır, ilişki kurmak istemeye rağmen bir insan bulamama halidir.
    • Ruhsal acı beynimizde fiziksel acı gibi bir yer tutuyor ve ağrı kesiciler ruhsal acılara da rahatlama sağlayabilir.
    36:06Yalnızlığın Fiziksel Etkileri
    • Uzun süre stres altında kalan insanlarda kortizol seviyesi yükselir ve bu hormon yüksek kaldığında beyin duyguları ve anıları işleyen bölümlerine hasar verebilir.
    • Fiziksel rahatsızlıklar da insan psikolojisini bozar, örneğin kanser rahatsızlığı vücut işlevlerini etkileyerek ruhsal olarak etkiler.
    • Grip gibi basit hastalıklar da ruhsal kırgınlık getirir ve grip ve neşeli insan pek görülmez.
    37:55Fiziksel Durumların Psikolojik Etkileri
    • Magnezyum eksikliği, tiroid anormallikleri ve vitamin eksiklikleri depresyona yol açabilir.
    • Psikiyatristler depresyon gördüklerinde sadece antidepresan vermek yerine biyolojik parametreleri de araştırıyor.
    • Türkiye'deki psikiyatristler genellikle iyi yetişmiş insanlar olarak nitelendiriliyor.
    39:13Bayramların Değeri
    • Günümüzde bayramlar daha çok deniz kenarına tatile gitmek için kısa boşluklar haline geliyor, bu durumda bir şey kaybediliyor.
    • Topluluk vasfı ve birbirimize duyduğumuz kuvvetli aidiyet giderek kaybediliyor.
    • Beşeri sermaye (sosyal sermaye) insan ilişkilerinin bütünüdür ve modern insan her şeyden çok kolay vazgeçebiliyor.
    40:54İnsan İlişkileri ve Fedakarlık
    • İnsanlar dostlarından, ülkülerinden, bazen vatanından kolayca vazgeçebilir, bu durum ruhsal açıdan "ruh üşümesi" olarak ifade edilebilir.
    • Schopenhauer'in kirpileri gibi, insan ilişkilerinde de çok iç içe olmak zararlı olabilir, ancak birbirimize asla uzak olamayız ve birbirimizin sıcaklığında ısınmak zorundayız.
    • Geçmiş toplumda fedakarlık duygusu daha güçlüyken, günümüzde anne-babaları ziyaretini angarya olarak algılamaya başladık ve kendimiz için iyi olanı öncelikli hale getirdik.
    43:03Sosyal Medya ve Gerçek Hayat İlişkileri
    • Sosyal medya, içimizdeki boşluğu doldurur, beğenilme açlığını tatmin eder ve kendimizi ideal benliklerimizle resmetme imkanı verir.
    • Sosyal medyada çakılır kalırsanız ve gerçek kimliğinizi Instagram'daki kimlikle özdeş tutmaya başlarsanız, bu durum kötü bir şey olabilir.
    • Sosyal medyada insanlar birbirlerine anında fal veriyor, bu da herkesin birbirine çok şirin ve cici davranmak zorunda hissetmesine neden oluyor.
    44:40Sosyal Medyada Linç Kültürü
    • Sosyal medyada Instagram'daki fallardan ziyade Twitter'daki linç kültürü ve nefret kusması daha belirgin bir şekilde görülüyor.
    • Yeni medya, insanın içindeki kötülüğü kışkırtan bir niteliğe sahip ve yüzünü görmediğimiz insana daha kolay linç uyguluyoruz.
    • Anonimlik, internet ortamlarında şiddet göstermeyi kolaylaştırıyor; kalabalığın içinden yumruk atmak kolaydır, ancak birebir kavgaya tutuşmak zordur.
    46:54Sosyal Medyada Kusur ve Patoloji
    • Sosyal medya giderek kendi arızalarımızı ve kusurlarımızı ulu orta sergilediğimiz yerlere dönüşüyor.
    • Facebook ve Twitter gibi platformlar, insanların patolojilerini ve hastalıklarını sergilediği, bunları ifşa ettikleri yerlere dönüşüyor.
    • Hastanın yoğun bakımlık halini, cenaze fotoğrafını paylaşmak gibi mahreminde kalması gereken şeyleri paylaşıyoruz.
    48:21Sosyal Medya ve Mahremiyet
    • İnsanın sadece kendine kalması gereken anlar vardır, ancak bu anlarda selfie çektiğimizde o an ölmüş demektir.
    • Hit Cerat'ın konserinde, izleyicilerin fotoğraf çekmesine karşı çıkan sanatçı, "Benim müziğimi dinlemeye geldiniz mi yoksa komşunuza hava atmak için mi?" diye sormuştur.
    • Sosyal medyada paylaşılan her şeyi ciddiye almamak gerekir; küfür ve hakaret yapanlar genellikle olgunlaşmamış kişiliklerdir.
    50:39Çocukların Fotoğraflarının Paylaşılması
    • Küçük çocukların ve yeni doğan bebeklerin fotoğrafları asla paylaşılmamalıdır.
    • İnternetin karanlık ağlarında kötü niyetli kişilerin çocuk fotoğraflarını kötü amaçlarla kullanabileceği için bu tür paylaşımlar tehlikelidir.
    • Çocuklardan bir onay almadan fotoğraflarını paylaşmak doğru değildir ve her türlü kötülüğü yayan görüntülerin yayılmasına karşı çıkmak gerekir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor