• Buradasın

    PCOS (Polikistik Ovaryum Sindromu) Tanı ve Tedavi Üzerine Bilimsel Sunum

    youtube.com/watch?v=1IiDp6QvG5c

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, kadın doğum ve üreme endokrinoloji uzmanları için hazırlanmış bir eğitim sunumudur. Konuşmacı, TJODe'nin eşidi olan ACCOG'da da verilen eğitimin bir parçası olarak bu sunumu gerçekleştirmektedir.
    • Sunum, PCOS tanımının tarihsel gelişiminden başlayarak Rotterdam kriterleri, laboratuvar testleri, hiperandrojenizm, insülin rezistansı ve obezite gibi patojenik faktörleri ele almaktadır. Daha sonra PCOS tedavisinde kullanılan metformin, klomifen, gonadotropinler, progesteron ve antiandrojenler gibi tedavi yöntemleri detaylı olarak incelenmektedir.
    • Sunumda ayrıca oral glikoz tolerans testi, BMI hesaplama, metabolik sendrom kriterleri ve insülin rezistansı tanımlama yöntemleri gibi testlerin detaylı açıklamaları yapılmaktadır. Video boyunca izleyicilerden gelen sorular yanıtlanmakta ve PCOS hastalarında kilo kaybının önemi, hamilelik planlaması ve farklı tedavi yöntemlerinin avantajları ve dezavantajları karşılaştırılmaktadır.
    00:46PCOS Tanımı ve Tarihi
    • 1700'lerden kalma bir İspanyol resmi, PCOS vakasını gösteriyor; resimde sakallı bir kadın meme veriyor ve eşi üzgün görünüyor.
    • 1935'te Steiner ve Levent tarafından yapılan çalışmanın PCOS'ün ilk tanımlanması olarak kabul edildiği belirtiliyor.
    • Bu çalışmanın 7 kadın üzerinde yaptığı bulgular arasında hafif obezite, iki taraflı polikistik overler, kalın over korteksleri, amenore, hirsutizm ve infertilite bulunuyor.
    02:04PCOS'ün Özellikleri ve Tanı Kriterleri
    • PCOS, oligo amenore, hirsutizm, infertilite, obezite, luteinizan hormon anomalileri, FSH/LH oranında anormallikler, testosteron ve dehidroepiandostine artışları, insülin rezistansı ve hiperlipidemi gibi birçok semptomla ilişkilendiriliyor.
    • 1990'da Amerikan National Estes of Health'in kriterleri yayınlandı ve bu kriterler oligo veya anovülasyon, klinik veya laboratuvar hiperandrojenizm ve başka sebeplerin olmaması olarak belirlendi.
    • Bu kriterlerle yapılan prevalans çalışmalarında PCOS'ün %4 ila %7 arasında olduğu tespit edildi.
    05:06rotterdam Kriterleri ve Diğer Tanı Yaklaşımları
    • rotterdam kriterleri, polikistik overleri tanımın içine alarak, oligo veya anovülasyon, hiperandrojenizm ve polikistik overlerden üçünden ikisine sahip olanları PCOS olarak tanımlıyor.
    • rotterdam kriterleri uygulandığında PCOS prevalansı yükseldi ve daha fazla insan PCOS olarak tanımlanmaya başladı.
    • Androjen access topluluğunun kriterleri, rotterdam kriterlerine benzer olmasına rağmen mutlaka hiperandrojenizmin olması gerektiğini vurguluyor.
    06:32PCOS'ün Patofizyolojisi
    • Amerika'da PCOS hastalarının %70'i insülin rezistansı, %50'si obezite gösteriyor.
    • Insülin rezistansı ve hiperinsülinizm, insülinin androjen üretimini artırarak hiperandrojenizm yaratıyor.
    • Hiperandrojenizm, östrojen-androjen dengesini bozarak folikül dengesini etkiliyor, anovülasyona sebep oluyor ve bu da infertilite ve endometrial hiperplaziye yol açıyor.
    08:33Klinik Hiperandrojenizm ve Laboratuvar Değerleri
    • Klinik hiperandrojenizm (anormal kıl büyümesi) PCOS tanısı konmuş hastaların %65-75'inde görülebiliyor.
    • Modifiye Ferriman-Galway skorlaması, 9 vücut bölgesini değerlendiren ve skorları 5'in üstünde olanlara hirsutizm tanımlayan bir yöntem.
    • Akne PCOS hastalarının sadece %15-25'inde görülüyor ve sivilcelenme ise %5-50'inde görülebiliyor.
    10:36Testosteron Ölçümü ve Laboratuvar Değerleri
    • Klinik hiperandrojenizm olan hastalarda bazılarında testosteron seviyeleri normal olabiliyor.
    • Serbest testosteron çok sensitive bir değer olmasına rağmen radyo esse ile ölçülmesi güvenilir değil, ekili bir diyaliz yöntemi daha iyi sonuç veriyor.
    • Testosteron ölçen laboratuvarlar arasında ciddi farklar var ve uzun süre tedavi edilecek hastaların kanını aynı laboratuvara göndermek daha iyi sonuçlar veriyor.
    13:15Hiperandrojenizm ve Testosteron Ölçümü
    • Total testosteron seviyeleri ile radyom ile ölçülmüş olan totalizm arasında ciddi bir korelasyon vardır.
    • Hiperandrojenizmin bir özelliği dehidroepiandrosteron sülfat seviyeleridir; bu hormon gün boyunca değişiklik gösterdiği için güvenilir değildir.
    • Laboratuvarda genellikle total testosteron ve serum hormon-cortisol globulinine bakılır, serbest testosteron ise genellikle hesaplanmış bir değer olarak sunulur.
    15:49Oligomenore ve Oligoovülasyon
    • Oligomenore, yılda 10 stikus'tan az olması veya 35 günden uzun siklusların olmasıdır.
    • PCOS (Polikistik Ovaryal Hasta) tanısı konan hastaların %70-80'i oligomenorene sahiptir.
    • Oligoovülasyon olan kadınların bir kısmı normal görünen sikluslara sahip olabilir, ancak mid luteal fazında progesteron seviyeleri düşük olabilir.
    16:51Polistik Ovaryal Hastalık Tanısı
    • Rotterdam tanımlamasına göre polistik overli hastalığını tanımlamak için ya 10 mm'den küçük 12 veya daha fazla folikül olması ya da over hacminin 10 ml'den yüksek olması gerekir.
    • Doğum kontrol hapı kullanan veya büyük bir dominant folikül olan hastalarda bu kriterler gözlemlenemeyebilir, bu durumda tekrar değerlendirilmesi gerekebilir.
    • Tanıda diğer sebeplerin (klasik olmayan konjenital adrenal hiperplazi, Cushing sendromu, androjen üreten tümörler) olmaması önemlidir.
    17:44Konjenital Adrenal Hiperplazi ve Diğer Tanı Testleri
    • Klasik olmayan konjenital adrenal hiperplazi, Amerika'da genetik geçmişe bağlı olarak değişen insidanslara sahiptir (Beyaz ve Hispanik Amerikalılarda %1-2, Fransa, İtalya ve Kanada geçmiş insanlar %4-6, İsrail ve Hindistan'dan gelen hastalarda %6-10).
    • Cushing sendromu çok az görülen bir sendromdur ve tanısını koymak için önerilen test 24 saatlik idrarda serbest kortizol bakmaktır.
    • Androjen üreten tümörlerin insidansı çok azdır (binde bir gibi) ve bu durumda testosteron veya dehidroepiandrosteron sülfat değerlerinin çok yüksek olacağını bekleriz.
    19:22İnfertilite ve Glukoz Tolerans Testi
    • Infertilite için gelen hastalarda genellikle TSH (Thyroid Stimulating Hormone) ve FSH (Follicle Stimulating Hormon) bakılır.
    • 2 saatlik oral glukoz tolerans testi rutin olarak yapılmaktadır ve hastanın insülin rezistansı olup olmadığına bakılır.
    • Oligomenoreik PCOS hastalarında mid luteal faz progesteron seviyesini kontrol etmek gerekmez, ancak regüler siklusları olan ancak ovülasyonun olmadığından şüphelenilen hastalarda bu test yapılmaktadır.
    21:56Diyabet ve Metabolik Sendrom Tanımlama
    • Oral glikoz tolerans testi (OGTT) sonucunda laboratuvar ve klinik bilgilere göre diyabet tanısı konulabilir.
    • BMI (Vücut Kitle İndeksi), kilogramı boyun karesine bölerek hesaplanır; 25-29,9 arası overweight, 30 üzeri obez olarak tanımlanır.
    • Metabolik sendrom, bel çevresi, trigliseryler, HDL, kan basıncı ve OGTT sonuçlarında anormalliklerin beş kriterden en az üçünün görülmesiyle tanımlanır.
    23:26AMH ve Diğer Testler
    • AMH (Anti-Müllerian Hormon) tanıda kullanılmaz ancak PCOD hastalarında yüksek AMH seviyeleri daha fazla hasara işaret edebilir.
    • Hipersonik izoglisemik glukoz clamp testi, insülin ve glukoz seviyelerini ölçerek insülin rezistansını belirler.
    • OGTT testinde 75 gram glukoz kullanılır ve aç halde 100 mg/dL altında, 125-199 mg/dL arasında glukoz toleransı bozukluğu, 200 mg/dL üzerinde ise diyabet tanısı konulur.
    27:19Obezite ve PCOD İlişkisi
    • Amerika'da PCOD hastalarının %50'si obez olup, obez PCOD hastaları hirşit ve infertil olmaya daha yatkınlardır.
    • Obezite, anovülasyon, hamilelik kaybı ve geç hamilelik komplikasyonları ile karakterize olan bir hastalık olarak tanımlanır.
    • Diyetler arasında etkili olma açısından fark yoktur; kilo verenlerin %95'i kiloyu geri alır, kilo verip geri almayanların egzersiz yapması ve kendilerini tartması önemli özelliklerdir.
    30:25Obezite Tedavisi ve Önleme
    • Obezite tedavisinde önleyici hekimlik önemlidir; kilo almayı önlese daha ucuza ve daha iyi sonuçlar alınabilir.
    • Obezite, insülin rezistansı, metabolik sendrom, glukoz toleransı problemleri, diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi ve kalp hastalığı gibi komplikasyonlara yol açar.
    • %5-10 arası kilo kaybı bile PCOD hastalarında hiperandrojenemi, hiperinsülinemi ve ovülasyon fonksiyonunu iyileştirebilir.
    31:46Hamilelik ve Kilo Kaybı
    • ACCOG (Amerikan Kademeli ve Hamilelik Derneği) önerilerine göre, hemen hamile kalmayı düşünen yüksek kilolu kadınların önce 3-6 ay perhiz yapması ve sonra normal kaloriye geçerek hamile kalması önerilir.
    • Orlistat, Sibutramin ve Remonab gibi ilaçlar kilo kaybına yardımcı olabilir.
    • Egzersiz, kilo kaybından bağımsız olarak PCOD parametrelerini düzeltir ve metformin gibi ilaçlar PCOD hastalarında kullanılabilmektedir.
    33:49Diyabet Tedavisinde Metformin Kullanımı
    • Diyabet tedavisinde hücrelere şekeri zorla sokan ilaçlar toksisite sebep olabilir, ancak metformin şekerin hücre içine girmesini önlerken karaciğerde glukoneogeneziyi azaltır.
    • Metformin sürekli olarak verilir, özellikle Amerika gibi ülkelerde PCOS (Polikistik Ovaryum Sendromu) erken yaşta başladığı için uzun süreli kullanım gerekir.
    • Metformin direnç kanununa inanma konusunda veriler karışıktır, iki yönde iddia edilebilir.
    35:53Metformin Çalışması ve Etkileri
    • Bir çalışmada prediyabetik hastalarda metformin, yaşamsal davranış değişiklikleri ve plasebo karşılaştırıldı; yaşamsal davranış değişiklikleri en başarılı yöntem olarak bulundu.
    • Metformin insülin sensiteğini arttırır, vücut kitle indeksi veya göbek çevresine etkisi yoktur.
    • Metformin bazal ve stimüle luteinizan hormon seviyelerini azaltır, serbest testosteron seviyelerini azaltır ve ovülasyonu arttırır.
    37:57Metforminin Yan Etkileri ve Kullanım Önerileri
    • Metformin abdominal kramplar, bulantı ve kusma gibi yan etkiler yapabilir.
    • Laktik asitoz riski nedeniyle hastalar kusarsa veya sıvı kaybederse durması, cerrahi için yemek yemeyecekse 24 saat almaması önerilir.
    • ASRM (Amerikan Üreme Tıbbı Derneği) konsensüsünde metforminin PCOS'li hastalarda kullanılması glukoz intoleransı olan kişilere sınırlanmalıdır.
    38:49Metformin ve Klomifen Karşılaştırması
    • Anovülasyonla gelen hastalarda ovülasyonu sağlamak için metformin klomifen'den daha başarısız bir ilaçtır.
    • Metromini ve klomifen ile beraber kullanmanın bir faydası olmadığı düşünülüyor.
    • Hastaya metformin başlattıktan sonra hamile kaldığında devam etmesi veya durması konusunda garanti bir yönlendirme yoktur.
    40:34Diğer Insülin Direncini Azaltan Ajanlar
    • Tiazolidinler (pioglitazon ve rosiglitazon) insülin direncini azaltan etkili ilaçlar olmasına rağmen ciddi yan etkileri vardır.
    • Pioglitazon için karaciğer toksitesi ve kardiyak problemler, rosiglitazon için kas toksitesi riski vardır.
    • Obez olmayan PCOS hastalarında insülin rezistansı varsa metformin kullanılabilir, ancak sadece ovülasyon problemi varsa gerek yoktur.
    42:46Üreme Tıbbı Çalışması ve Sonuçları
    • Bir üreme tıbbı çalışmasında PCOS hastaları metformin, klomifen ve hem metformin hem klomifen gruplarına ayrıldı.
    • Canlı doğum oranları metformin grubunda %7, klomifen grubunda %23, hem metformin hem klomifen grubunda %27 idi.
    • Ovülasyon oranları da metformin grubunda daha düşüktü, bu nedenle PCOS hastalarında ilk sıradaki tedavi aracımız klomifen'dir.
    45:15Insülin Direnci Bakma Endikasyonu
    • Insülin direnci bakma endikasyonu ASRM, ESHRE veya Amerikan Diyabet Birliği tarafından şart koşulan bir şey değildir.
    • Hastaların hepsinde bakılabilir, çünkü %20 hasta obez olmamasına rağmen dirençli olabilir.
    • Klomifen tedavi öncesi üç ay metformin verilmesi önerilmiyor, metformin verilirse hastanın insülin direncini tedavi etmek için yapılmalı.
    46:57Kromifen Tedavisi
    • Kromifen, günümüzde PCs (Polikistik Ovaryum Sendromu) tedavisinde ilk tercihtir.
    • Kromifen tedavisinde 50 mg ile başlayıp maksimum 150 mg'ye çıkılabilir.
    • Kromifen tedavisinde %80 ihtimalle ovülasyon gerçekleşir ve kümülatif hamilelik oranı %40'tan %60'a kadar yükselir.
    48:09İkinci Tercihler ve Alternatif Tedaviler
    • İkinci tercih olarak ya gonado tropinler kullanılabilir ya da laparoskopik over cerrahisi yapılabilir.
    • Gonado tropinler yüksek dozda verildiğinde %6 çoğul gebelik ve %1 veya daha az seperasyon riski vardır.
    • Kromifen tedavisinde bazı hastalarda endometrium kontrolü yapılabilir, ancak ekonomik sebeplerden dolayı bazı hastalarda bu kontrol yapılmadan da tedavi yapılabilir.
    50:17Kromifen Tedavisinde İzleme Yöntemleri
    • Kromifen tedavisinde 11. günde vajinal ultrason ile folikül büyümesi, endometrial kalınlığı ve kan östrojen değerleri kontrol edilmelidir.
    • 18-22. gün arasında HCG verilip inseminasyon veya cinsel ilişki önerilmelidir.
    • Yedinci günde folikül gelişmezse doz 75 veya 75,5 IE'ye çıkarılabilir.
    52:19Laparoskopik Over Cerrahisi
    • Laparoskopik over cerrahisi, PCs hastalarında fertiliteyi artırma dışında herhangi bir sebepten dolayı kullanılmamalıdır.
    • 29 çalışma ve 729 hastada yapılan derlemede laparoskopik cerrahi sonrası %55 hamilelik oranı elde edilmiştir.
    • Bu yöntemde tek girişimle çok ovülasyon elde edilebilir, çoğul gebelik riski düşük ve hipersülasyon azdır.
    54:56İkincil Tedaviler
    • PCs tedavisinde kozmetik tedaviler de yer alabilir.
    • Anti-androjenler (flutamid, finasterid, spironolakton) androjenik etkiyi azaltır ve aynı derecede etkilidir.
    • Tıraş olmak önerilmez, lazer assisted hair removal tercih edilmelidir.
    56:33PCs'nin Patojenetik Açıklaması
    • PCs, değişik patogenetik faktörlerden ortaya çıkabilen bir sendromlar topluluğudur.
    • Hastaların %70'inde insülin rezistansı vardır, bu durumda şeker normal ancak insülin yüksek olur.
    • Yüksek insülin androjeni yükseltir, androjen-östrojen dengesizliği anovülasyona, infertiliteye ve endometrial hiperplaziye sebebiyet verir.
    58:00Tedavi Yaklaşımları
    • Kilo kaybı ve egzersiz, insülin rezistansını, androjeni azaltır ve ovülasyonu düzeltebilir.
    • Metformin, kilo kaybı sonrası bile insülin rezistansına yardımcı olabilir.
    • Laparoskopik cerrahi insülin rezistansına yardımcı olmaz, sadece androjeni düzeltir ve ovülasyonu arttırabilir.
    59:09Klomifen ve Tedavi Seçenekleri
    • Klomifen ve gonadotropinler step'e gittiğimiz zaman animasyon düzeltiyorlar.
    • Klomifen hem androjenleri düzeltmek hem de insülin seviyelerini etkilememektedir, dolayısıyla lipide, kardiyovasküler hastalıklarda ve diyabette yarar sağlamaz.
    • Klomifen sadece anovülasyonu tedavi eder, hastanın kanser riskinden korktuğu durumlarda ise siklik projesteron veya doğum kontrol hapları verilebilir.
    1:00:40Tedavi Teknikleri ve Sorular
    • Finasterid dozu haftada iki kere sıfır virgül yirmibeş olarak verilmektedir.
    • Laparoskopik over cerrahisi teknikleri lazer kullanımıyla otuz'a kadar geçiş yapabilir.
    • Klomifen sitrat dozunda günde 2-5 arasında başlama arasında sonuç açısından hiçbir fark yoktur.
    • Spironolacton, antiandrojenler arasında daha sık kullanılan bir tedavi yöntemidir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor