Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Hayata Sıkı Sıkı Sarılanların Programı" adlı programda Açelya Akkoyun moderatörlüğünde, Kansersiz Yaşam Derneği Başkanı Dida Kaymaz ile bir röportaj gerçekleştirilmektedir. Dida, İzmir'de doğup büyüyen, Ankara ve İtalya'da eğitim gören bir kadındır.
- Röportajda Dida'nın kanser hikayesi, tedavi süreci ve Kansersiz Yaşam Derneği'nin kuruluş hikayesi anlatılmaktadır. Video, kanser hastalarının yaşadığı dört evre (şok, öfke, reddetme, kabul etme), onko psikolojinin önemi ve derneğin Çukur adlı projesi gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca, hastanede yaşayan çocukların psikolojik durumları ve "Dilekler Notalara" adlı çalışma da konuşulmaktadır.
- Röportajda ayrıca Emine adlı bir yönetim kurulu üyesi ve Sema adlı bir sunucu da yer almaktadır. Kanser hastalarının mahremiyet alanları, toplumsal destek ve iyileşme sürecinde içten dışa yaklaşımın önemi gibi konular da tartışılmaktadır. Derneğin 21 ilde faaliyet gösterdiği ve sivil toplum örgütlerinin doğru kurumlarla işbirliği yapması gerektiği vurgulanmaktadır.
- 00:11Programın Tanıtımı
- Açelya Akkoyun, "Hayata Sıkı Sıkı Sarılanların Programı" adlı programında Kansersiz Yaşam Derneği Başkanı Dida Kaymaz'ı konuk ediyor.
- Program, kendi hikayesini umuda çeviren ve birçok kanser hastasına ışık yakan Dida Kaymaz'ın kişisel yolculuğunu ve yaptığı projeleri anlatacak.
- 01:50Dida Kaymaz'ın Kişisel Tanıtımı
- Dida Kaymaz, İzmirli olup Ankara'da eğitim hayatı yaşamış ve sonrasında İtalya'ya gitmiştir.
- 2005 sonu-2006 yılında kanser teşhisi konulmuş, ilk olarak rahmin ardı mide zarı arasında bir tümör tespit edilmiştir.
- Kanser teşhisi, bir bebeğin vefatıyla birlikte jinekolojik kanamaların ardından yapılan biyopsiler sonucunda konulmuştur.
- 03:15Kanser Yolculuğu
- İlk tümör radyoterapiyle tedavi edilmiş, yaklaşık 9-9,5 ay sonra kalın bağırsakta ikinci bir tümör teşhis edilmiştir.
- İkinci tümörle birlikte kemoterapiler başlamış ve karaciğer metası ile karşılaşılmıştır.
- Dida Kaymaz'a "altı ay ömrün var" denildiği süreçte, İtalya'da Profesör Umberto Veronese adlı cerrah ve dönemin İtalya Sağlık Bakanı ile tanışmıştır.
- 04:38Profesör Umberto Veronez ve Meme Koruyucu Cerrahi
- Profesör Umberto Veronez, 1966 yılında meme koruyucu cerrahiyi hayata kazandıran kişi olarak tanınıyor.
- Konuşmacı, Profesör Veronez'e hastaneye götürmüş ve onun ameliyat tutkusunu izlemiş.
- Profesör Veronez, konuşmacıya "hiçbir doktoru tanrısallaştırma" diyerek hastanın kendi iyileşme azminin önemini vurgulamış.
- 07:10Kanser Hastalığında Kişisel Deneyimler
- Konuşmacı, kanserin dünya var olduğundan beri var olduğunu ve tanı konulduğundan beri devam ettiğini belirtiyor.
- Kanser hastalığında ilk duyulan duygular öfke, sorgulama ve reddetme şeklinde oluyor.
- Onko psikoloji konusunda Türkiye'de sayılı isimlerden Pelin Erbil, kanser sürecinde kabul sürecinin önemini vurguluyor.
- 09:27Onko Psikolojinin Önemi
- Türkiye'de onko psikoloji çok göz ardı edildiğine inanılıyor.
- İtalya'da tedaviden önce onko psikologla görüşülüyor ve ilaçların psikolojik yan etkileri hakkında bilgi veriliyor.
- Kanser ailece yaşanan bir hastalık olarak görülüyor ve çocuk kanser olsa da, ebeveyn kanser olsa da farklı süreçler getiriyor.
- 12:30Kansersiz Yaşam Derneği
- Konuşmacı, 2010 yılında "Kansersiz Yaşam" derneğini kurmuş ve adını "kanserle savaş değil, kansersiz bir yaşamın mümkün olduğuna inanmak" için seçmiş.
- Dernek, finansal konularda açıklık ve bağımsız denetim raporu alarak rol model olmaya çalışıyor.
- Dernek, kanser hastasının yaşam kalitesini yükseltme ve sağlıklı insanın sağlıklı kalması konularında projeler geliştiriyor.
- 14:54Kanser Hastalarının Dört Evresi
- Her kanser hastası şok, öfke, reddetme ve kabul etme olmak üzere dört evreden geçiyor.
- Kanser hastaları ilgiden çok mutlu oluyorlar.
- Konuşmacı, Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi'nde 3.500 metrekare, İstanbul'da devlete ait ilk ve tek çocuk kemik iliği nakil ünitesini 5,20 milyon TL'ye bağışla yaptırmış.
- 16:40Hastanede Yaşananlar
- Şişli Etfal'deki serviste Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, 23 Nisan-19 Mayıs ve Yılbaşı gibi özel günlerde hayırseverler ve dernekler hastanenin kapılarında yarışarak çocuklara hediyeler getiriyor.
- Hastanede bulunan çocuklar normalde sahip olamayacakları hediyelere birden fazla sahip oluyorlar, ancak eve döndüklerinde bu hediyelere sahip olamıyorlar.
- Beytullah adlı bir çocuk, hastaneden eve döndüğünde mutsuz olduğunu, arkadaşının olmadığını ve hastanede arkadaşlarıyla oynayabilmek istediğini söylemiş, bu nedenle ateş çıkmış ve hastaneye geri dönmüş.
- 18:22Acıma Enerjisi ve Çözüm Üretmek
- Bir kadın meme kanseri olunca, o zamana kadar ilgi görmemiş kocası ona ilgi göstermeye başlıyor.
- Konuşmacı, İtalya'da tedavi için gittiğinde ilk dört gün fotoğraf paylaşmadığını, çünkü hastanede serum fotoğrafını paylaşmanın acıma enerjisi çekeceğini belirtiyor.
- Acımak yerine çözüm üretmek gerektiğini, etrafımızda ölen çocuklarla beraber olduğumuzu ve bu durumda ne yapabileceğimizi düşünmemiz gerektiğini vurguluyor.
- 20:10Hayat Amacı ve Emanet
- Konuşmacı, bu dünyada birbirimizi tamamlamak için olduğumuzu ve hiçbir şeyin sebepsiz olmadığını düşünüyor.
- Bir çocukluk arkadaşı, konuşmacıya "sen de kadın olduğunu mu zannediyorsun? Çocuk bile doğurmadın" demiş, konuşmacı ise çocuk doğuramadığını ama çok çocuğu olduğunu belirtiyor.
- Rahmetli Beytullah'ın annesi, konuşmacıya "onu sen mi doğurdun, ben mi doğurdum?" diye sormuş, konuşmacı bunun kendisine büyük bir hediye olduğunu düşünüyor.
- 21:46Çukur'da Umut Projesi
- Çukur'da Umut projesi, Yamaç Okur ve Petek Kışlalı'nın beyniyle birlikte yürütülmüş ve çok ödüllü olmuş.
- Proje, hiç kim olduğunu bilmeyen 2000 insanın diğer iki insana can olduğu bir etkinlik olarak gerçekleşmiş.
- Kansersiz Yaşam derneği, EF Mayıs'ta en iyi road show ödülünü almış ve 21 ilde kan ve kök hücre toplamaya devam ediyor.
- 23:03Sivil Toplum Örgütleri ve İşbirliği
- Sivil toplum örgütlerinin doğru kurumlarla işbirliği yapması çok önemli, Kansersiz Yaşam derneği proje odaklı bir dernek olarak doğru insanları seçiyor.
- Proje yaparken, basın toplantısında konuşacak kişinin son üç yılda yaptığı röportajları, negatif ve pozitif noktalarını inceleyerek uygunluk kontrolü yapıyorlar.
- Sivil toplum örgütleri siyasi otoritenin üzerinde olduğu için, Kızılay gibi kurumların yapmadığı yerlerde kök hücre toplayabiliyorlar.
- 25:53Yaşatır Yaşatır Tırları
- Kansersiz Yaşam derneğinin üç tırı var: biri sadece tır dorse, biri açıldığında içinde 80 kişilik eğitim salonu oluyor, biri de tarama yapabiliyor.
- Tarama tırında jinekolojik tarama, mamografi taraması ve akciğer grafisi yapılabiliyor.
- Tarama tırıyla henüz taramaya çıkılamamış çünkü Sağlık Bakanlığı'nın son prosedüründe derneklere tarama yetkisi vermiyor, bu tırın bakanlığa bağışlanması gerekiyor.
- 28:01Kanser Hastası Çocuğun Hayalleri
- Bir çocuk, yaprak ve damarlar gibi incelmiş damarları olmasına rağmen yeşeren umut gibi olduğunu anlatıyor.
- Çocuk büyüyünce kalp doktoru veya astronot olmak istediğini, uzayda hastalıkların olmadığı bir dünyaya gitmek istediğini belirtiyor.
- Çocuk en çok maskesiz dolaşmayı özlediğini ve insanların kendisine annesi gibi bakmasını istediğini söylüyor.
- 29:28Renklerin Anlamları
- Mavi gökyüzünün özgürlüğün rengi olduğu, doğanın renginin yeşil, saflığın renginin beyaz olduğu belirtiliyor.
- Canlılığın renginin kırmızı, neşenin renginin pembe, müziğin renginin ise gökkuşağı olduğu anlatılıyor.
- Çocukların hayallerine kavuşmaları, hastalığın olmadığı dünyalara gitmeleri ve hiç maske takmamaları için umut ediliyor.
- 30:26Kanser Hastası Çocukların Anneleri
- Kanserle birlikte olan birçok çocuğun kendi cümleleriyle sanatçı arkadaşları ve öğrencilerin yüreklerine sağlık deniliyor.
- Bir kanser hastası çocuğun annesi, şimdi herkesin maske takması sayesinde çocuklarının artık ayrışmadığını belirtiyor.
- Konuşmacı, yıllardır bir dernekle birlikte çalıştığını ve onlardan çok şey öğrendiğini, onlara teşekkür borçlu olduğunu söylüyor.
- 32:02"Yüzseksen Gün" Kitabı
- "Yüzseksen Gün" kitabının konuşmacının içsel yolculuğu ve iyileşme hikayesi olduğu belirtiliyor.
- Kitapta iyileşmenin içten dışa olduğunu, insanın ruhunu iyileştirirse, affederse ve kabul ederse iyileşmeye başladığını anlatmaya çalıştığı söyleniyor.
- Kitapta kanserden önceki ve sonraki yaşam tarzı, teşhis süreci, doktorla tanışma hikayesi ve yol arkadaşları anlatılıyor.
- 34:33Kanser Deneyimi ve Umut
- Konuşmacı, hastalık fotoğrafını ilk kez paylaştığını ve 36-42 kilo, beyin tümörleri, gözlerin mor olması gibi zorluklar yaşadığını anlatıyor.
- Tekerlekli sandalyeyle yaşam koçuna gittiğini ve kendine umut yaratmanın önemli olduğunu vurguluyor.
- Kansersiz Yaşam Derneği'nin hala iyileşmişken değil, hastayken kurulduğunu ve bu süreçte kendisine nasıl bir yaşama tutunma gücü verdiği belirtiliyor.
- 35:40Mahremiyet Alanları ve Toplumsal Sorumluluk
- Kanser hastalarının ve birçok hastalıkla uğraşan insanların mahrem alanlarının iyi belirlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
- Konuşmacı, içten dışa ruhsal iyileşmeden bahsediyor ve dıştan içe de dış davranışın önemli olduğunu belirtiyor.
- Dernek olarak "Gülümsesen Çocuk Şenliği" gibi etkinlikler düzenlediklerini, basın çağırmadıklarını ve ajite etmek istemediklerini söylüyor.
- 37:23Mahremiyet Alanlarının İçeriği
- Mahremiyet alanlarının içinde saygı ve şefkatin yer aldığı belirtiliyor.
- Konuşmacı, kişisel olarak saygı ve tekamül sürecinin kabulü, dernek olarak ise sevgi olduğunu söylüyor.
- Konuşmacı, Kansersiz Yaşam Derneği yönetim kurulu adına teşekkür ediyor ve büyük bir aile olduklarını vurguluyor.