• Buradasın

    Erkek-Kadın İlişkilerinde Psikolojik Dinamikler

    youtube.com/watch?v=dV16tWmpFrs

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Abdullah ve klinik psikolog Gülcan Yıldırım arasında geçen, canlı yayın formatında bir sohbeti içermektedir. Gülcan Yıldırım, Konya'da doğup eğitimini tamamlayan, dokuz farklı üniversitede eğitim almış ve çeşitli psikoterapi eğitimlerine katılmış bir uzman klinik psikologdur.
    • Video, erkek-kadın ilişkilerindeki psikolojik dinamikleri, çift ilişkilerinde yaşanan sorunları ve bunların çözüm yollarını ele almaktadır. Konuşmacılar, ilişkilerin zaman içindeki değişimlerini, çocukluk deneyimlerinin ilişkilerdeki etkisini, erkek ve kadın beyinlerinin farklılıklarını, toplumsal rollerin değişmesini ve çift ilişkilerinde sağlıklı iletişim kurmanın önemini tartışmaktadır.
    • Videoda ayrıca çift ilişkilerinde yaşanan sorunların çoğunlukla çocukluk deneyimlerimizle ilişkili olduğu, kadınların erkeklere iğneleme ve laf sokma, erkeklerin ise aşağılama ve küçümseme taktikleri kullandığı belirtilmektedir. Konuşmacılar, çiftlerin ihtiyaçlarını sözel olarak ifade etmenin önemini vurgulayarak, davranışsal tepkiler yerine açık iletişim kurmanın ilişkileri sağlıklı hale getirmekte etkili olduğunu belirtmektedir.
    00:01Programın Tanıtımı ve Konuşmacıların Tanıtımı
    • Programın konusu ilişkiler olup, herkesin ilgisini çeken bir konu olarak tanıtılmaktadır.
    • Klinik psikolog Gülcan Yıldırım, Konya'da doğup eğitimini tamamladığını, Dokuz Eylül Üniversitesi'nden mezun olduğunu ve çeşitli yüksek lisans ve psikoterapi eğitimlerini aldığını belirtmektedir.
    • Programda güncel ilişkiler konusunda danışanlarla çalışılan konular ve insanların gündeminde olan konular ele alınacaktır.
    03:27Eskiden ve Günümüzdeki İlişkilerin Karşılaştırılması
    • Eskiden ilişkiler çok yüksek bir duyguyla başlıyor, ancak duyguların çabuk düşmesi ve birkaç yıl içinde ayrılıklar yaşanması normaldi.
    • Günümüzde ilişkilerde boşanmalar artmış, eskiden ve günümüzdeki ilişki süreçleri arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır.
    • Programda ilk olarak yorumlar kapatılacak, sonra 15-20 dakika sonra izleyicilerin soruları alınacaktır.
    05:31Eskidenki İlişki Sisteminin Özellikleri
    • Eskiden insanlar evlenirken görücü usulüyle, genellikle ailelerin kararlaşıp eşleştirerek evliliklerini yaparlardı.
    • Aileler çocuklarını çok iyi tanıdığı için, bilinçdışı bir şekilde uygun eşler seçebilirlerdi.
    • Eskiden ilişkilerde bir tarafta sorumluluk alan bir kişi (kadın daha anaç, erkek daha babacan) olurdu, bu sorumluluklar belirliydi.
    07:30Günümüzdeki İlişkilerdeki Değişimler
    • Günümüzde ilişkilerde her iki taraf da çocuk gibi davranıyor, sorumluluk almıyor ve bir pozisyonda olmuyor.
    • Eskiden ilişkilerde genellikle bir tarafta daha kontrol eden, kendinden emin ve ali çekip çeviren bir kişi olurken, günümüzde bu durum azalmıştır.
    • İlişkilerde yetişkin yetişkine ilişki çok az, genellikle bir tarafın yetişkince davranabilmesi gerekmektedir.
    09:30Çocukluk Deneyimlerinin İlişkiler Üzerindeki Etkisi
    • İlişkilerde çocukça davranma eğilimi, çocukluk deneyimlerinden kaynaklanmaktadır.
    • Eskiden çocuklar evin içinde daha sorumluluk sahibi olur, ev işlerine katkıda bulunurdu.
    • Günümüzde çocuklar evin içinde az sorumluluk alıyor, dışarıda kendi başlarına oynamakta ve sorumluluk duyguları gelişmemektedir.
    11:13Çift İlişkilerde Sorumluluk Payı
    • Çocuklukta yaşadığımız duygular ve yakınlık ilişkilerinde açığa çıkan duygular, ilişkilerimizi hem seçim noktasında hem de gidişat sürecinde şekillendirir.
    • İlişkide bir problem varsa, bu problem hiçbir zaman tek tarafa ait değildir; genellikle bir taraf %60, diğer taraf %40 sorumludur.
    • Ruhsal olarak ne kadar sağlıklıysak, o kadar sağlıklı insanlarla ilgilenebiliriz; ruhsal olarak sağlıksızysak, benzer seviyede sağlıksız kişileri tercih ederiz.
    13:27Çift Terapisi ve Çocukluk Etkisi
    • Çiftlerin yaşadığı problemlerinin %90'ı çocukluk yaşantılarıyla ilgilidir, sadece %10'u bugünkü yaşantılarıyla ilgilidir.
    • Çift terapisi, çiftlerin sorunlarının çoğunun bugünle ilgili değil, her iki tarafın bireysel patolojilerinin ilişkideki görünür hali olduğunu gösterir.
    • Çift terapisi sırasında, çiftlerin bireysel patolojilerine odaklanmaları ve bunları halletmeleri gerektiğinde, ilişkileri otomatik olarak düzelir.
    16:16Çocukluk Deneyimlerinin İlişkiler Üzerindeki Etkisi
    • Çocuklukta kurduğumuz üç temel ilişki vardır: annemizle, babamızla ve anne-babamızın birbiriyle kurduğu ilişki.
    • Bu üç ilişkiyi referans alarak gelecekteki ilişkileri yansıtarak hayatımızı devam ettiririz.
    • Çocukluk travmalarımız, ilişkilerde eksik kalan duyguları tamamlamaya çalışmak istediğimizi gösterir; örneğin, annemiz bizi yeterince sevmediyse, sevgilimizden çok sevmesini isteriz.
    19:43Eşler Arasındaki Beklentiler ve Kimlik Karmaşası
    • Yetişkin yetişkine ilişkiyi bozan şey, çocukluk hikayesini eş üzerinden yeniden devam ettirme çabasıdır.
    • Çocukken maruz kaldığımız olumsuz deneyimler, eşlerden bize aynı şeyleri yapmamalarını beklememizi sağlar.
    • Eşlerden annemiz, babamız, hatta bazen ikisi birlikte olacaklar gibi davranmaları beklenir, bu durumda kimlik karmaşası yaşanır.
    22:12Erkek ve Kadın Beyninin Farklılıkları
    • Kadınların beyninde çok fazla bağlantı bulunur ve bu bağlantının olması kadınlarda empati yeteneğinin çok fazla olmasını sağlar.
    • Erkek beyni analitik ve daha düz çalışır, bu nedenle daha az diğeriyle empati kurabilir.
    • Kadınlar daha duygu odaklı, erkekler ise daha çözüm odaklıdır.
    22:50Hormonların Etkisi
    • Kadınların östrojen hormonu fazladır ve bu hormonun en önemli etkisi beyindeki bağlantıların artmasıdır.
    • Östrojen hormonu sayesinde kadınların diğeriyle ilişkisi daha empatik olur.
    • Kadınlar bir problemi anlatmak ve rahatlamak isteyen biriyle konuşmak isterken, erkekler çözüm bulmaya çalışır.
    24:47Geçmişteki Rol Ayrımı
    • Mağaralarda yaşayan insanlarda, kadınların çocuğa bakabilmesi için empati kurması gerekiyordu.
    • Östrojen hormonu sayesinde kadınlar çocuğun ihtiyaçlarını anlayabiliyordu.
    • Erkekler bebeğin duygularını anlama konusunda daha az yetenekliydiler.
    26:22Kadınların Sezgi Yeteneği
    • Kadınlarda altıncı his, önsezi veya sezgi daha yüksektir.
    • Kadınlarda sezgi yeteneği, açıklayamadıkları ama hissettikleri ve damgaladıkları bir süreçle doğru çıkıyor.
    • Erkeklerin analitik beyni, kadınlardaki empatik ve sezgiye dayalı beyniyle karşılaştırıldığında bu konuda daha az yeteneklidir.
    28:23İlişkilerde Erkek ve Kadının Beklentileri
    • Erkeğin en önemli ihtiyacı özgür olmaktır ve kadının ona annelik yapması, bakım vermesidir.
    • Kadınların eski sistemde evdeyken, erkekler dışarıda ihtiyaçlarını gideriyordu.
    • Günümüzde kadınlar daha çok yumuşak, empatik, güler yüzlü ve sakin erkeklerden hoşlanıyor.
    31:30Günümüzdeki Değişim
    • Erkeklerin beklentileri de değişti; eskiden daha anaç kadınlar yerine, daha çalışan, kendi ayaklarının üstünde duran ve özgüvenli kadınlardan hoşlanıyorlar.
    • Günümüzde kadınlarda erkeksileşme, erkeklerde ise kadınsılaşma bir süreç başlamıştır.
    • Kadınlar evde durmak yerine çalışmak, dışarı çıkmak ve sosyal hayata katılmak istiyorlar.
    33:22Erkeklerin Kadınsılaşması ve Güç Anlayışı
    • Eskiden erkeklerin güçlü olması, kendilerini ve ailelerini korumak için gerekliydi, ancak günümüzde polis, asker ve güvenlik görevlileri gibi kurumlar bu görevi üstlenmiştir.
    • Erkeklerin fiziksel güç ihtiyacının azalmasıyla kalınlaşmaya başladıkları düşünülmektedir.
    • Evrimsel süreçte kadınlar fiziksel güç yerine para, statü gibi farklı güç anlayışlarını tercih etmeye başlamıştır.
    35:18Günümüzde Kadınların Erkek Seçimi
    • Günümüzde kadınlar daha çok parası olan erkeklerden hoşlanmakta, ancak kendileri güçlü ve ekonomik olarak bağımsız olduklarında bu ihtiyacını kendi karşılayabilmektedir.
    • Kadınların erkek eş seçiminde daha çok empatik, yumuşak ve duygusal ihtiyaçlarını gideren erkek tiplerini tercih etmeleri başlamıştır.
    • Toplumsal rollerin değişmesiyle kadınlarda üst statülerde olma durumu artık şaşırtıcı değil, çiftlerde maddi durum farklılıkları ilişkiye olumsuz etki etmemektedir.
    37:51İlişkilerde Duygusal Sorunlar
    • Çift ilişkilerinde kendimize ait olmayan duygulara maruz kalınması veya partnerimize bize ait olmayan duyguları hissettirmek ilişkiye olumsuz etkileri olabilir.
    38:30Kadınların Erkeklere Kötü Hissettirme Yöntemleri
    • Kadınlar erkeklere kötü hissettirmek için çoğunlukla iğneleme ve laf sokma yöntemlerini kullanırlar.
    • Kadınlar yenilemeyi ve laf sokmayı çok seviyorlar; erkek bir şey söylüyor veya yapıyor, kadın hemen lafı sokarak onu bozabilir veya geçmişteki konuları tekrar ederek onu rahatsız edebilir.
    • Kadınlar genellikle laf sokarak veya iğneleyerek erkeklere kötü hissettirirler, bu ilişkiyi bozan bir davranıştır.
    40:10Erkeklerin Hassas Noktaları
    • Erkeklerin en hassas noktası yetersiz hissetmek, ilişki içinde yetersiz hissetmek istemezler.
    • Erkekler evde bir şey kırıldığında veya eksik olduğunda, sanki kendilerindenmiş gibi algılayıp düzeltmeye çalışırlar.
    • Kadınlarda en çok bu noktadan vururlar: "Bu yaptın, bunu yapamadın, şunu da eksik yaptın" gibi ifadelerle erkekleri dağıtır.
    41:02Erkeklerin Kadınlara Kötü Hissettirme Yöntemleri
    • Erkekler kadınlara kötü hissettirmek için çoğunlukla aşağılama ve küçümseme yöntemlerini kullanırlar.
    • Kadınlarda en çok iğneleme ve laf sokma yöntemi kullanılır, bu iki taraf için de ilişkiyi bozan bir davranıştır.
    • İlişkilerde nötr bir şekilde taleplerin ifade edilmesi, laf sokma veya aşağılama yerine saygıyla konuşmak önemlidir.
    43:45Sağlıklı İletişim ve Tepki Verme
    • Partnerin kötü bir şey söylediğinde, "Bu söylediğin şey hoşuma gitmedi, bir daha normal söyle" gibi tepki vermek önemlidir.
    • Bu tepki vermek için kişi duygusal olarak sağlıklı olması ve kendi duygularına farkında olmak gerekir.
    • Kadınlarda en çok rahatsız eden şey terk edilme korkusudur, bu korku mağara dönemlerinden gelen bir tür hayal kırıklığıdır.
    46:37Erkekler ve Kadınlardaki Farklılıklar
    • Erkekler kadınlardaki davranışları anlama konusunda zorlanırlar, kadınlardaki çatışma şekilleri daha görünmez ve çetrefillidir.
    • Kadınlar her iki duyguyu (dostluk ve düşmanlık) da aynı kişide yaşamakta potansiyel olarak daha yüksekler.
    • Erkeklerin çatışma şekilleri daha doğrudur; çatışıyorsa direkt çatışır, dostsa doğrudan dosttur.
    48:04Toplumsal Cinsiyet Rolü ve İlişkiler
    • Toplumsal olarak kadınların kendini ortaya koyması zorlaşırken, erkekler daha özgür bir şekilde öfke gibi olumsuz duygularını gösterebilmektedir.
    • Kadınlar genellikle acındırarak veya dolaylı yollarla iletişim kurarken, erkekler doğrudan ve daha baskın bir şekilde davranmaktadır.
    • Ebeveyn-çocuk ilişkisinde genellikle bir taraf daha baskın, bir taraf daha pasif olur; erkekler genellikle daha maço ve kontrolcü, kadınlar ise daha pasif rolü üstlenir.
    49:57Ebeveyn-Çocuk İlişkisi ve Cinsel İlişkiler
    • Erkek ve kadın ilişkilerinde ebeveyn-çocuk ilişkisi benzerliklerini gösterir; erkek daha baskın, kadın daha pasif rolü üstlenir.
    • Cinsel ilişkilerde en büyük problem, bir kişinin diğerini ebeveyn figürü olarak görmesidir; kimse annesiyle veya babasıyla sevişmek istemez.
    • Beynin amigdala özelliği, karşıdaki kişiyi çocukluğundaki ebeveyn figürüne benzer özelliklerle tanımlar ve boşlukları kendi doldurur.
    53:36Cinsel İlişkilerin Önemi ve İletişim
    • Cinsellik ilişkide önemli bir etkendir ve evliliğin yaklaşık yüzde ellisini oluşturur.
    • Cinsellik, iletişim en somut hali olarak görülür ve bir kişinin ruhsal problemlerini ve iç dünyasını anlamak için cinsel ilişkiye bakmak önemlidir.
    • Cinsel ilişkideki davranışlar, günlük hayattaki davranışlarla paraleldir; karşıdaki kişinin ihtiyaçlarına odaklanıp odaklanmadığı, kendine odaklanıp odaklanmadığı dışarıda da aynı şekilde görülür.
    56:25İlişkilerde İhtiyaç İfade Etme
    • İlişkilerde ihtiyaçları ifade etmek için sözel iletişim en önemlidir; duyguları ve ihtiyaçları açıkça söylemek gerekir.
    • Kadınlar genellikle mızmızlanmak, küsmek veya şikayet etmek gibi davranışlarla ihtiyaçlarını ifade ederken, erkekler genellikle uzaklaşmak veya dışarı çıkmak gibi fiziksel davranışlarla ihtiyaçlarını gösterir.
    • İlişkilerde ihtiyaçları ifade etmek için "benimle bugün kendimi çok kötü hissediyorum, biraz daha fazla ilgilen sen olur mu benimle?" gibi net ve açık bir iletişim kurulmalıdır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor