• Buradasın

    COVID-19 Tedavi Stratejileri Bilimsel Toplantısı

    youtube.com/watch?v=szHnugGmX4k

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Marmara Üniversitesi'nden profesyonellerin katıldığı bir bilimsel toplantıdır. Konuşmacılar arasında Prof. Dr. Derya Kocakaya, Prof. Dr. Çak Atamışit, Prof. Dr. Sait Karakurt, Prof. Dr. Emel Ersel ve diğer tıp uzmanları bulunmaktadır.
    • Toplantı, COVID-19 enfeksiyonunun tedavi stratejileri üzerine odaklanmaktadır. Sunum, 64 yaşında kronik hastalıklar olan bir hastanın vakası üzerinden ilerleyerek, stokting fırtınası, koagülasyon, plazma tedavisi, trombo-inflamasyon ve makrofaj aktivasyon sendromu gibi konuları ele almaktadır. Video, interaktif bir formatta, katılımcıların sorularını ve katkılarını aktif olarak değerlendirerek ilerlemektedir.
    • Toplantıda ayrıca antiviral tedaviler (hidroksiklorokin, favipiravir), laboratuvar bulgularının yorumlanması (ferritin, CRP, D-dimer), antikoagülasyon tedavisi, tofacitinib, tocilizumab ve anakinra gibi tedavi seçenekleri detaylı olarak tartışılmaktadır. Hastaların evreleme sistemi, lenfosit sayısının önemi ve farklı hastalarda tedavi stratejilerinin nasıl belirleneceği konuları da sunumun önemli bölümleridir.
    Konuşma Tanıtımı
    • Konuşma, COVID-19 enfeksiyonunun özellikle stoking fırtınası ve koagülasyon özellikleri üzerine odaklanacak.
    • Konuşmada Marmara Üniversitesi'nden Dr. Derya Kocakaya, Dr. Çak Atamşit, Prof. Dr. Sait Karakurt ve Prof. Dr. Emel Ersel konuşmacılar olarak yer alacak.
    • Konuşma, bir olgu üzerinden interaktif bir şekilde gerçekleştirilecek ve katılımcıların soruları aktif olarak değerlendirilecek.
    01:18Hastanın Tanıtımı
    • Tanıtılan hasta 64 yaşında, tek hasta, hipertansiyon, tip 2 diyabet, kronik böbrek yetmezliği ve koroner arter hastalığı gibi kronik hastalıklarla mücadele ediyor.
    • Hasta 26'ında acil servise hematüri ve melena şikayetiyle başvurmuş, subfebril ateş, 37,7 derece sıcaklık ve 95% oksijen sättürasyonu gösteriyor.
    • Batın görüntülemelerinde akciğer alanlarında buzlu cam siteleri görülmüş ve COVID-19 şüphesi doğmuş.
    02:45Toraks BT Değerlendirmesi
    • Toraks BT görüntülerinde sol üst topta, sağ alt lobda, sağ orta lobda ve sol alt lobda sublevral dağılım gösteren geniş buzlu cam siteleri tespit edilmiş.
    • Bu görüntü, COVID-19 enfeksiyonunun ilerlemiş aşamasını gösteriyor; erken dönemde ise daha küçük ve dağınık buzlu cam siteler görülmektedir.
    • Hastanın batı kesitlerinde ayrıca polikistik böbrek bulguları da tespit edilmiş.
    04:46Hastanın Tedavisi
    • Hasta COVID-19 tedavisinde bir servise yatırılmış, öksürük, balgam, nefes darlığı ve ateş belirtilerini kendisi tarif etmemiş.
    • Hastanın EKG'sinde QT süresi sınırı 490 milisaniye, PCR testi pozitif çıkmış.
    • Tedavi olarak hidroksiklorokin ve favipiravir başlanmış, laboratuvar sonuçlarında lenfobis belirgin değil, CRP 42-1700, feritin 1199, LDH 392 ve D-dimer 1,15 seviyesinde bulunmuş.
    06:08Antiviral Tedavi Değerlendirmesi
    • COVID-19 enfeksiyonunun kanıtlanmış, onaylanmış bir tedavisi yoktur, ancak viremi döneminde etkinliği kanıtlanmış ilaçlar vardır.
    • Remdesivir, favipiravir, lopinavir gibi antiviraller ve hidroksiklorokin gibi virüsün hücreye girişini engelleyen ilaçlar kullanılmaktadır.
    • Hastada viremi döneminde olduğu varsayılarak hidroksiklorokin ve favipiravir tedavisi başlatılmış, Türkiye'de favipiravir kullanılmasının sebebi remdesivirin bulunmamasıdır.
    08:49Hastanın Gelişimi ve Tedavi Değerlendirmesi
    • Hastanın laboratuvar sonuçlarında akut faz yanıtının ve inflamatuar parametrelerinin giderek arttığı, oksijen ihtiyacı ortaya çıktığı görülmüş.
    • Hastanın oksijen ihtiyacı giderek artmış, solunum sayısında artış başlamış ve inflamatuar parametrelerde artış devam etmiş.
    • Hastanın parametrelerindeki artışla birlikte oksijen ihtiyacı 15 litrelere kadar çıkmış, favipiravir tedavisi tamamlanmadığı bir süreçte viral replikasyonun devam ettiği düşünülerek komolesan plazma verme kararı alınmış.
    11:32Plazma Tedavisi Hakkında Bilgiler
    • Hastaların PCR sonuçlarının negatifleştiği ve immünglobulin düzeylerinde görülen değişimlerle plazma bağışçısı olmaları teklif ediliyor.
    • Bir bağışçı yedi-ön gün arayla bir ay içinde üç kere plazma bağışı yapabiliyor, böylece yaklaşık dokuz kere verilebilecek plazma temin edilebiliyor.
    • Hastaya bir seferde 200 mililitrelik plazma desteği veriliyor ve bunu yaklaşık 40 dakika gibi bir sürede vermek gerekiyor.
    15:46Plazma Bağışçısı Olma Koşulları
    • Donör olacak kişi başvurduğunda normal viral markerları ile birlikte son 48 saat içinde de bir negatif PCR görmeli ve İGG antikorları kontrol edilmeli.
    • Hastalara PCR negatifliği görüldükten sonra plazma verilebiliyor ve bir hastaya 48 saat arayla üç kere plazma verilebilir.
    • Hastanın klinik takibe göre iyileşmeye başlıyorsa, bir kerede de tedavi tamamlanabilir.
    17:09Plazma Tedavisinin Sonuçları
    • Hastaya iki kere 200 ml'lik plazma desteği verildikten sonra PCR sonuçları negatifleşti, ancak oksijen ihtiyacı devam etti ve subfebri durumu hala vardı.
    • Hastanın lenfosit sayısı 400'e kadar geriledi, CRP değeri 418'e kadar yükseldi ve feritin 3000'lere kadar çıktı.
    • Plazma tedavisinden sonra feritin ve CRP değerlerinde azalma görüldü, ancak hastanın aktivasyon sendromu yönünde ilerlediği düşünüldü.
    20:48Fosilizuma Tedavisi ve Sonuçları
    • Plazma tedavisinden sonra feritin ve CRP değerlerindeki yükselmenin devam etmesi sonrası hastaya fosilizuma verildi.
    • Fosilizuma sonrası feritin değeri 418'den 277'ye, CRP değeri 3000'lere çıkan ferritin 1700'lere kadar geriledi.
    • Hastanın oksijen ihtiyacı 15 litrelere kadar çıktığında ortadan kalktı, inflamatuar parametreler gerilemeye başladı ve hastanın düzelme eğiliminde olduğu görüldü.
    22:47Ferritin Düzeyi ve Aktivasyon Sendromu
    • Ferritin düzeyinin yüksek olması (binler geçmesi) inflamasyonun koruyucu değil zarar verici yönde işlediğini gösterir.
    • CRP değerinin yüksek olması, inflamasyonun doku hasarı yapma potansiyeliyle ilgili bilgi verir.
    • Interleukin-6 antagonisti kullanıldığında karaciğerde CRP sentez edilemeyeceği için, CRP değerlerinin takibi sadece anakin arkasına yapılabilir.
    24:04COVID-19 Hastasında Tromboemboli Riski
    • Polikistik böbrekli ve koroner arter hastalığı olan bir hasta, antiagregan kullanırken kanama, hematüri ve melana ile acil başvurmuş.
    • D-dimer değerlerinin giderek yükselişi, mortalite ile direkt ilişkili ve inflamasyona bağlı bir trombotik süreci gösterir.
    • COVID-19 hastalarında görülen artmış trombotik olaylara "tromboinflamasyon" veya "COVID ilişkili paglopati" denir.
    25:46Antikoagülasyon Tedavisi
    • Aktif kanaması olmayan hastalarda antikoagülasyonun hemen başlanması önerilir.
    • Kanama olayları varsa (hematüri, melana), önce 24-48 saat antibiyotik izlenir, sonra antikoagülasyon başlanır.
    • COVID-19 hastalarında hem venöz hem arteriyel tromboliler görülür ve düşük moleküler ağırlıklı heparin tercih edilmelidir.
    27:13COVID-19 Hastalığının Evreleme
    • COVID-19 hastalarının evrelemesi üç aşamalıdır: erken enfeksiyon evresi, akciğer tutulumu evresi ve inflamasyon evresi.
    • Erken evrede virüs üremisi yüksek olup, hastalar genellikle nötral semptomlarla başvurabilir.
    • Oksijen ihtiyacı geliştiğinde (SaO2 94'in altında, PaO2 300'in altında) hasta grup 2B olarak sınıflandırılır, hipoksi yoksa grup 2A olarak değerlendirilir.
    29:02Lenfopeni ve Prognostik Önemi
    • Lenfopeni, COVID-19 hastalarında prognostik öneme sahip bir belirteç olarak kullanılır.
    • Hastalığın ilk iki haftasında lenfositlerin %20'nin üzerinde gidiyorsa hastalık rahatlıkla kür edilebilir, altında ise hastalık fazının uzadığı anlaşılır.
    • Lenfosit sayısı %5 ile %20 arasında kalan hastalar kritik hastalar olarak değerlendirilir ve yakın takip edilmelidir.
    31:47Lenfopeni Nedenleri
    • Lenfopeni için birkaç teori vardır: virüsün lenfositleri etkilemesi, lenfatik organları infeksiyona uğratması veya inflamatuar sitokinlerin artması ile lapasitozmin tetiklenmesi.
    • Hiperinflamatuar faza girmiş olgularda hiperlakositizm olması, lenfositlerin farklılaşması ve çoğalması engellenmesine neden olabilir.
    • Moleküler çalışmalarda virüsün sentezlediği proteinlerin lenfositozunu hızlandırmada ve prolifereasyonu engellemede rol aldığı bilinmektedir.
    33:44COVID-19 Hastalarında Tromboz ve İnfeksiyon
    • COVID-19 hastalarında tromboz ve inflamasyon ağırlıklı olduğu için "trombo inflamasyon" olarak adlandırılıyor.
    • Mart ortalarında ilk COVID-19 vakaları görülmeye başlandı ve yaklaşık iki aydır bu hastalıklarla ilgili bilgi bombardımanına tutulduk.
    • COVID-19 hastalarında trombotik olaylar daha fazla görülüyor ve D-dimer seviyeleri daha fazla artıyor.
    35:27Trombozun Nedenleri ve Hastalık Özellikleri
    • Hastalıktaki trombozun nedeni endotel hasarıdır; COVID-19 reseptörleri hem akciğerdeki hem de akciğer dışı endotelde hasar oluşuyor.
    • COVID-19 hastalarında endotel hasarı, trombotik faktörlerin artması, inflamasyona bağlı tromboza eğilim ve immobil durum nedeniyle tromboz görülüyor.
    • Hastalarda özellikle enfeksiyonun erken evrelerinde yüksek fibrinojen seviyesi, trombosit sayısında minimal değişiklik ve endotel hasarı görülüyor.
    37:50Koagülopati ve Tedavi Yaklaşımları
    • Koagülopati erken dönemde başlıyor, geç dönemde artarak devam edebilir ve DİC (disseminated intravascular coagulation) gelişebilir.
    • Erken dönemde antikoagülasyon kararıyla kanama riski eşitlendiğinde, antikoagülasyon tercih edilmelidir.
    • Düşük moleküler ağırlıklı heparin sadece antikoagülan etkisi göstermekle kalmayıp, anti-inflamatuar, endotel koruyucu ve potansiyel olarak antiviral etkileri olduğu tartışılıyor.
    40:17Sağlık Bakanlığı Rehberi ve Tedavi Önerileri
    • 14 Nisan'da Sağlık Bakanlığı rehberinde antikoagülasyonun standart tedavi olarak önerildi.
    • D-dimer'in 4 kat artışı yüksek riskli olarak tanımlandı ve 1000 ng/mL üstünde olan hastalarda yüksek doz tedavi önerildi.
    • Düşük riskli hastalarda enoksaparin 40 mg günde tek doz, yüksek riskli hastalarda 0,5 mg/kg 12 saatte bir subkutan verilmesi önerildi.
    43:18Marmara Üniversitesi'nin Uygulaması
    • Marmara Üniversitesi'nde enfeksiyon hastalıkları, göğüs hastalıkları ve hematoji bilim dallarıyla birlikte tedavi protokolü oluşturuldu.
    • Yansız bakım hastalarında D-dimer düşük olsa bile trombotik olaylar fazla olduğu için yüksek riskli kabul edilip, pulmoner emboli tedavisindeki gibi doz veriliyor.
    • Taburculukta düşük riskli hastalarda D-dimer hep düşük kaldıysa antiblan tedavi önerilmiyor, ancak D-dimer yükseldiyse tedavi devam ediyor.
    47:42Mekanik Kalp Kapağı Hastalarında Tedavi Soruları
    • Mekanik kalp kapağı olan hastalarda düşük molekül ağırlıklı heparin verilemez, bu durumda İV heparin tedavisi vermek uygun olur.
    • Çocuklarda enfeksiyonun daha az ve hafif seyretilmesinin nedeni hakkında timus aktifliği hipotezi vardır, ancak daha çok ön planda tutulan hipotez iki reseptör sayısının düşük olmasıdır.
    • KB hastalarında hidroksiklorokin ve favipiravir gibi ilaçların doz ayarı yapmak gerekmediği, standart önerilen dozlarda kullanılması gerektiği belirtilmiştir.
    50:01COVID Hastalarında Tedavi Soruları
    • Tedavi sonrasında grafili ve solunum yetmezliği olan, PCR'sı hala pozitif hastalarda, PCR'nin uzun süre pozitif kalmasının virüs değil virüs parçalarını yakaladığı olabileceği düşünülmektedir.
    • Hastanın kliniği ile ilgili karar verilmeli, CRP değerleri yüksek değilse ve klinik kötüleşme hızlı değilse beklemek tercih edilebilir.
    • Yatış tedavisinde enoksaparin önerilmektedir çünkü bu konuda yapılan çalışmalar enoksaparin ile yapılmıştır ve derneklerin önerilerinde sadece enoksaparin geçmektedir.
    53:36Makrofaj Aktivasyon Sendromu
    • Makrofaj aktivasyon sendromu (MAS), stoki fırtınası veya hemofagositik lenfistioz olarak da bilinen bir durumdur.
    • Ferritin normal değerleri kadınlarda 200 ng/mL, erkeklerde 310 ng/mL altındadır; 1000 ng/mL üzerinde çıkarsa antijene karşı vücudun verdiği yanıtın beklenenden fazla olduğunu düşünebiliriz.
    • Ferritin düzeyinin 1000 ng/mL üzerinde olması hiperferritinemi sendromu, makrofaj aktivasyon sendromu, sepsis şok, Still hastalığı ve antifosfolipid hastalığı gibi durumları düşündürür.
    55:42Makrofaj Aktivasyon Mekanizması
    • Vücutta antijen varlığında (organizma, oto-antijen, tümör hücresi) bir immün yanıt gelişir, antijen sunan hücreler tarafından işlenen antijen makrofajlara tanıtılır.
    • Aktive olan makrofajlar interleukin-6, interleukin-2, interferon gibi pro-inflamatuar sitokinler salgılar ve feritin de bu sitokindir.
    • Makrofaj aktivasyonunda hemofagosi (kan hücrelerini fagositasyon) gerçekleşir ve bu aktive makrofajlar inflamasyon fırtınasını tetikler.
    58:12Makrofaj Aktivasyonun Kontrolü
    • Makrofaj aktivasyonun kontrolünde doğal öldürücü hücreler (NK hücreleri) ve sitoksik T hücreleri önemlidir.
    • Sepsis şoklu hastalarda NK hücrelerinin sayıca az olduğu, romatolojik hastalıklarda ise sayıca normal ama fonksiyon olarak yetersiz olduğu bilinmektedir.
    • Makrofaj aktivasyonun konjenital formunda NK hücreleri yeterli sayıda olsa da fonksiyon göstermez, bu durumda inflamasyonun kontrolsüz olması ve stoki fırtınası oluşur.
    59:57CRP Değerlerinin Değerlendirilmesi
    • Tüm tedavilerde lenfositik koruyucu lenf arttırıcı bir yol izlenmelidir.
    • Düzeyin altında normal CRP değerleri, düzeyin üzerinde ise aşırı fazla inflamatuar yanıt ve kontrolsüz makro aktivasyon gösterir.
    • Ferritin düzeyi düşükse enfeksiyon kaynaklı olabilir, yüksekse dokuda meydana gelecek hasarı kestirmek için CRP kullanılır.
    1:00:52CRP Değerlerinin Tedavi Üzerindeki Etkisi
    • Her iki durumda da CRP düzeyi düşükse dokuyu çok fazla etkilemeyeceğini ve tedavi için biraz zaman gerekeceğini bekleyebiliriz.
    • CRP düzeyi 1000-3000 arasında olan hastalarda tedavi edilecek şey yükseklik değil, hasta kendisidir.
    • Fibrinogen düşük olan hastalarda CRP yükselirken sedimantasyon pek artmaz, bu durum makro aktivasyon sendromunu düşündürmelidir.
    1:02:29Makro Aktivasyon Sendromu Tanısı
    • Makrofaj aktivasyon sendromu tanısında CRP seyri ve artış hızı son derece önemlidir.
    • Makrofaj aktivasyon sendromu tanısında en önemli kriterlerden biri hemofagositoz olup olmadığıdır.
    • Makro aktivasyon sendromu tanısında üçten fazla markanın pozitif olması (tombositopeni, LDH artışı, AST artışı, albüm düşüklüğü, fibrinogen azalması) önemlidir.
    1:04:34Makro Aktivasyon Sendromu Puanlaması
    • Makro aktivasyon sendromu tanısında Hey skoru kullanılır ve ateş, organomegalisi, trombositopeni gibi belirtiler puan alır.
    • Ferritin 600 üzerinde olması, AST yükselmesi, hemofagositoz ve trombositopeni puanlamada önemlidir.
    • Puanlamada 169 üzeri makro aktivasyon sendromu, 193 üzeri spesifik olarak kabul edilir.
    1:05:44Tedaviye Karşı Dirençli Hastalarda Makro Aktivasyon
    • Tedaviye rağmen düzelmiyorsa viral yükün azaltılması, replikasyonun sürmesi veya makro aktivasyon düşülmelidir.
    • Hastaların bir haftaya düzelmeye başlaması, arkasından tekrar kötüleşmesi ve ateş ve nefes darlığı gibi semptomlar makro aktivasyon düşündürür.
    • Klasik olarak komik hastalığında ikinci fazda viral yük azaldığında makro aktivasyon başladığı kabul edilir.
    1:07:11Interleukin-6 ve Tedavi
    • Interleukin-6 (IL-6) artışı her zaman zararlı değildir, virüsle enfekte hücresi ortadan kaldırır ve T hücrelerini yeniden üretmesini sağlar.
    • Anti-IL-6 antagonisti kullanırken hastanın virüsün replikasyon fazla olmadığını mutlaka belirlemek gerekir.
    • IL-6 kullanımı sonrasında makro aktivasyon sendromu giderilmediğinde hastaya sıkıntıya sebep olabilir.
    1:09:24Interleukin-6 Değerleri ve Hastalık Ciddiyeti
    • Hastalığın ciddiyeti arttıkça sıradaki stok konsantrasyonunda artış meydana gelir.
    • Yoğun bakım gerektiren hastalarda IL-6 düzeyi 3,24 kat, ciddi hastalarda 3,63 kat artar.
    • Normalde 7 birim seviyesi olan IL-6, 3-6 kat artışı kabul edilir ve üç günden fazla ateşli olması yüksek olabileceğini gösterir.
    1:10:44Tocilizumab Tedavisi
    • Makrofaj aktivasyon sendromu hastalarında tocilizumab tedavisi uygulanabilir.
    • Bir çalışmada 21 hastaya tocilizumab verilmiş, 17 tanesi ciddi, 4 tanesi kritik hasta.
    • Tocilizumab tedavisi sonrasında tüm hastalar toparlanmış ve hastane yatış süreleri 15 gün civarında olmuş, beyaz kan hücrelerinde ise pek bir fark olmamıştır.
    1:11:57Lenfosit Sayısı ve CRP Değerleri
    • Lenfosit sayısı azalan trendde ise müdahale etmek gerekir, artan bir lenfosit varsa hasta kontrat olacaktır.
    • CRP düzeyleri öncesi 75 olan değer, verilen tedavi sonrası azalmıştır.
    • Lenfosit sayısı 105 ve azalan değilse, hasta düzeleceği için beklemek tercih edilir.
    1:13:14Interleukin-6 (IL-6) Tedavisi
    • IL-6 antagonistidir ve 16-21 ile 28 kiloton büyüklüğünde bir moleküldür.
    • IL-6 tedavisi 50 kiloda altına kadar olan molekülleri çekebilir ve maksimum 4 miligram, 12-24 saat aralıklarla verilebilir.
    • IL-6'in yarı ömrü 11-13 gün olup, hastanın uzun süre tedavi edilebilir durumda bırakılabilir.
    1:14:05IL-6 Tedavisinin Kısıtlamaları
    • Konikasyon sayısı 500'in altındaysa ve 50.000'in altında ise verilmez.
    • Gebeliklerde önerilmez, aktif tüberküloz ve laten tüberküloz varsa tedavi öncesi tedavi edilmelidir.
    • Alerji varsa verilmez ve toksik olabilir, özellikle yaşlılarda pompei gelişebilir.
    1:14:39Alternatif Tedavi Seçenekleri
    • İkinci tercih olan anakinra, interleukin-1 anı bloke eder ve 4-6 saat yarı ömürlüdür.
    • Anakinra günde 1-3 kez 100 milyon doz veya 200 milyon doz verilebilir.
    • Anakinra'nın virüs replikasyonu üzerine etkisi olsa da, bazı durumlarda tercih edilebilir.
    1:15:27Diğer Tedavi Yöntemleri
    • Anakinra sonrası inflamasyon şiddetini takip etmek için CRP kullanılabiliyor.
    • Suyu vermek de bir seçenek olabilir, özellikle antitokin ilaçlara ulaşılamayan hastalarda.
    • Infliximab (TNF alfa blokeri) güvenlik aralığı iyi, tanıdık ve bulunabilir bir ilaçtır.
    1:17:43Makrofaj Aktivasyon Sendromu
    • Makrofaj aktivasyon sendromu, viral replikasyonun sonlanmasına yakın başlamaktadır.
    • Bir haftaya doğru iyileşmeyi gören hastalarda, yeniden kötüleşen hastalarda makrofaj aktivasyon sendromu düşünülmelidir.
    • Tedavi etmek istediğimiz doku hasarını öngörmek için CRP kullanılır, progresif artışı oluyorsa doku hasarı yapabileceğini gösterir.
    1:18:51Tedavi Önerileri
    • Antitokin tedavi kullanırken mutlaka viral replikasyonu araştırılması ve replikasyon olmadığının gösterilmesi gerekiyor.
    • IL-6 artışı viral infeksiyon nedeniyle invaziyon azalan yerine koyma çabası ise, IL-6 bloke etmek ciddi sorunlara yol açabilir.
    • Tedavi olarak IL-1 veya IL-6 anları düşünebiliriz.
    1:19:34Soru-Cevap
    • Feritin artışı ile ilişkisi sorgulanmış, ancak kesin bir yanıt verilememiştir.
    • Tedavi sürecinde CRP artışı gözlenen hastalarda antifungal tedavi ile CRP yanıtı alınabilir.
    • Lenfosit artışı hem viral invazyondan dolayı bir sonuçtur hem de viral olayın kontrol edilmemesini sebep olabilir.
    1:21:23Diğer Sorular
    • Bazal feritin düzeyi zaten yüksek olan hastalarda değerlerdeki artış çok önemlidir.
    • Yüksek ateş olması, aşırı halde yorumlanabilir ve ateşi görmeyi bekleriz.
    • Pantopeni durumunda gama globulin kullanımı önerilmemiştir.
    1:22:47TNF Alfa Blokerleri ve COVID-19
    • TNF alfa kullanan romatolojik ve bağırsak hastalarında COVID-19 riski daha düşük olabilir.
    • TNF alfa kullananların CRP düzeyini etkileyen bir yol izlemesi ve bunun koruyucu olduğunu gösteren çalışmalar vardır.
    • Viral replikasyon devam ederse tedavi modelitesi değişir, tedavileri vermeden önce viral replikasyonun bitmiş olduğundan emin olmak gerekir.
    1:24:38Ferritin Yüksekliği ve Hücre Ölümlü Hastalıklar
    • Ferritin yüksekliği, doku hasarıyla ortaya çıkan bir molekülde artışı olabilir ve bu mekanizma geçerli olabilir.
    • Ferritin yüksekliği, özellikle son yıllarda çeşitli hastalıklarda görülen hücre ölümü ile ilişkilendirilebilir.
    1:25:23TOSİ Uygulaması ile İlgili Sorular
    • TOSİ kullanımı sırasında geniş bir antibiyotik uygulaması asla önerilmiyor, sadece fırsatçı enfeksiyon artacağını biliyoruz.
    • TOSİ hapı temin etmek için raporlama süreci var, hastane eczanesinde uygun endikasyonla laboratuvar parametreleri gösterildiğinde direkt temin edilebiliyor.
    • Hastane eczanesinde yoksa ilaç temin etmek için raporlama süreci çok zorlu ve zaman alıyor.
    1:27:51Radyolojik Takip ve Fibrotik Süreç
    • Radyolojik takip rutin olarak değil, hastanın kliniğinde bir kötüleşme olursa kullanılması öneriliyor.
    • Hastalarda lezyon dağılımları çok hızlı bir şekilde artabiliyor ve fibrotik değişiklikler olabiliyor.
    • Uzun vadede fibrozis olguları görülebiliyor, nefsa ile beraber satürasyonları doksanüçün altında kalabiliyor.
    1:29:26Anti-TNF Kullanımı ve Heparin
    • Anti-TNF kullanımı, hem interlokin altı hem de bir etki ediyor ve yeni yayınlar var, ancak şu anda sadece TOSİ'nin feda kabulü var.
    • Heparin verilirken aspirin veya klopidogrel kullanımı, primer hekimle vakayı tartışarak belirleniyor.
    • Düşük moleküler ağırlıklı heparinle birlikte primer hekimin tercih ettiği ajanla birlikte kullanılıyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor