Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Marmara Üniversitesi'nden profesyonellerin katıldığı bir bilimsel toplantıdır. Konuşmacılar arasında Prof. Dr. Derya Kocakaya, Prof. Dr. Çak Atamışit, Prof. Dr. Sait Karakurt, Prof. Dr. Emel Ersel ve diğer tıp uzmanları bulunmaktadır.
- Toplantı, COVID-19 enfeksiyonunun tedavi stratejileri üzerine odaklanmaktadır. Sunum, 64 yaşında kronik hastalıklar olan bir hastanın vakası üzerinden ilerleyerek, stokting fırtınası, koagülasyon, plazma tedavisi, trombo-inflamasyon ve makrofaj aktivasyon sendromu gibi konuları ele almaktadır. Video, interaktif bir formatta, katılımcıların sorularını ve katkılarını aktif olarak değerlendirerek ilerlemektedir.
- Toplantıda ayrıca antiviral tedaviler (hidroksiklorokin, favipiravir), laboratuvar bulgularının yorumlanması (ferritin, CRP, D-dimer), antikoagülasyon tedavisi, tofacitinib, tocilizumab ve anakinra gibi tedavi seçenekleri detaylı olarak tartışılmaktadır. Hastaların evreleme sistemi, lenfosit sayısının önemi ve farklı hastalarda tedavi stratejilerinin nasıl belirleneceği konuları da sunumun önemli bölümleridir.
- Konuşma Tanıtımı
- Konuşma, COVID-19 enfeksiyonunun özellikle stoking fırtınası ve koagülasyon özellikleri üzerine odaklanacak.
- Konuşmada Marmara Üniversitesi'nden Dr. Derya Kocakaya, Dr. Çak Atamşit, Prof. Dr. Sait Karakurt ve Prof. Dr. Emel Ersel konuşmacılar olarak yer alacak.
- Konuşma, bir olgu üzerinden interaktif bir şekilde gerçekleştirilecek ve katılımcıların soruları aktif olarak değerlendirilecek.
- 01:18Hastanın Tanıtımı
- Tanıtılan hasta 64 yaşında, tek hasta, hipertansiyon, tip 2 diyabet, kronik böbrek yetmezliği ve koroner arter hastalığı gibi kronik hastalıklarla mücadele ediyor.
- Hasta 26'ında acil servise hematüri ve melena şikayetiyle başvurmuş, subfebril ateş, 37,7 derece sıcaklık ve 95% oksijen sättürasyonu gösteriyor.
- Batın görüntülemelerinde akciğer alanlarında buzlu cam siteleri görülmüş ve COVID-19 şüphesi doğmuş.
- 02:45Toraks BT Değerlendirmesi
- Toraks BT görüntülerinde sol üst topta, sağ alt lobda, sağ orta lobda ve sol alt lobda sublevral dağılım gösteren geniş buzlu cam siteleri tespit edilmiş.
- Bu görüntü, COVID-19 enfeksiyonunun ilerlemiş aşamasını gösteriyor; erken dönemde ise daha küçük ve dağınık buzlu cam siteler görülmektedir.
- Hastanın batı kesitlerinde ayrıca polikistik böbrek bulguları da tespit edilmiş.
- 04:46Hastanın Tedavisi
- Hasta COVID-19 tedavisinde bir servise yatırılmış, öksürük, balgam, nefes darlığı ve ateş belirtilerini kendisi tarif etmemiş.
- Hastanın EKG'sinde QT süresi sınırı 490 milisaniye, PCR testi pozitif çıkmış.
- Tedavi olarak hidroksiklorokin ve favipiravir başlanmış, laboratuvar sonuçlarında lenfobis belirgin değil, CRP 42-1700, feritin 1199, LDH 392 ve D-dimer 1,15 seviyesinde bulunmuş.
- 06:08Antiviral Tedavi Değerlendirmesi
- COVID-19 enfeksiyonunun kanıtlanmış, onaylanmış bir tedavisi yoktur, ancak viremi döneminde etkinliği kanıtlanmış ilaçlar vardır.
- Remdesivir, favipiravir, lopinavir gibi antiviraller ve hidroksiklorokin gibi virüsün hücreye girişini engelleyen ilaçlar kullanılmaktadır.
- Hastada viremi döneminde olduğu varsayılarak hidroksiklorokin ve favipiravir tedavisi başlatılmış, Türkiye'de favipiravir kullanılmasının sebebi remdesivirin bulunmamasıdır.
- 08:49Hastanın Gelişimi ve Tedavi Değerlendirmesi
- Hastanın laboratuvar sonuçlarında akut faz yanıtının ve inflamatuar parametrelerinin giderek arttığı, oksijen ihtiyacı ortaya çıktığı görülmüş.
- Hastanın oksijen ihtiyacı giderek artmış, solunum sayısında artış başlamış ve inflamatuar parametrelerde artış devam etmiş.
- Hastanın parametrelerindeki artışla birlikte oksijen ihtiyacı 15 litrelere kadar çıkmış, favipiravir tedavisi tamamlanmadığı bir süreçte viral replikasyonun devam ettiği düşünülerek komolesan plazma verme kararı alınmış.
- 11:32Plazma Tedavisi Hakkında Bilgiler
- Hastaların PCR sonuçlarının negatifleştiği ve immünglobulin düzeylerinde görülen değişimlerle plazma bağışçısı olmaları teklif ediliyor.
- Bir bağışçı yedi-ön gün arayla bir ay içinde üç kere plazma bağışı yapabiliyor, böylece yaklaşık dokuz kere verilebilecek plazma temin edilebiliyor.
- Hastaya bir seferde 200 mililitrelik plazma desteği veriliyor ve bunu yaklaşık 40 dakika gibi bir sürede vermek gerekiyor.
- 15:46Plazma Bağışçısı Olma Koşulları
- Donör olacak kişi başvurduğunda normal viral markerları ile birlikte son 48 saat içinde de bir negatif PCR görmeli ve İGG antikorları kontrol edilmeli.
- Hastalara PCR negatifliği görüldükten sonra plazma verilebiliyor ve bir hastaya 48 saat arayla üç kere plazma verilebilir.
- Hastanın klinik takibe göre iyileşmeye başlıyorsa, bir kerede de tedavi tamamlanabilir.
- 17:09Plazma Tedavisinin Sonuçları
- Hastaya iki kere 200 ml'lik plazma desteği verildikten sonra PCR sonuçları negatifleşti, ancak oksijen ihtiyacı devam etti ve subfebri durumu hala vardı.
- Hastanın lenfosit sayısı 400'e kadar geriledi, CRP değeri 418'e kadar yükseldi ve feritin 3000'lere kadar çıktı.
- Plazma tedavisinden sonra feritin ve CRP değerlerinde azalma görüldü, ancak hastanın aktivasyon sendromu yönünde ilerlediği düşünüldü.
- 20:48Fosilizuma Tedavisi ve Sonuçları
- Plazma tedavisinden sonra feritin ve CRP değerlerindeki yükselmenin devam etmesi sonrası hastaya fosilizuma verildi.
- Fosilizuma sonrası feritin değeri 418'den 277'ye, CRP değeri 3000'lere çıkan ferritin 1700'lere kadar geriledi.
- Hastanın oksijen ihtiyacı 15 litrelere kadar çıktığında ortadan kalktı, inflamatuar parametreler gerilemeye başladı ve hastanın düzelme eğiliminde olduğu görüldü.
- 22:47Ferritin Düzeyi ve Aktivasyon Sendromu
- Ferritin düzeyinin yüksek olması (binler geçmesi) inflamasyonun koruyucu değil zarar verici yönde işlediğini gösterir.
- CRP değerinin yüksek olması, inflamasyonun doku hasarı yapma potansiyeliyle ilgili bilgi verir.
- Interleukin-6 antagonisti kullanıldığında karaciğerde CRP sentez edilemeyeceği için, CRP değerlerinin takibi sadece anakin arkasına yapılabilir.
- 24:04COVID-19 Hastasında Tromboemboli Riski
- Polikistik böbrekli ve koroner arter hastalığı olan bir hasta, antiagregan kullanırken kanama, hematüri ve melana ile acil başvurmuş.
- D-dimer değerlerinin giderek yükselişi, mortalite ile direkt ilişkili ve inflamasyona bağlı bir trombotik süreci gösterir.
- COVID-19 hastalarında görülen artmış trombotik olaylara "tromboinflamasyon" veya "COVID ilişkili paglopati" denir.
- 25:46Antikoagülasyon Tedavisi
- Aktif kanaması olmayan hastalarda antikoagülasyonun hemen başlanması önerilir.
- Kanama olayları varsa (hematüri, melana), önce 24-48 saat antibiyotik izlenir, sonra antikoagülasyon başlanır.
- COVID-19 hastalarında hem venöz hem arteriyel tromboliler görülür ve düşük moleküler ağırlıklı heparin tercih edilmelidir.
- 27:13COVID-19 Hastalığının Evreleme
- COVID-19 hastalarının evrelemesi üç aşamalıdır: erken enfeksiyon evresi, akciğer tutulumu evresi ve inflamasyon evresi.
- Erken evrede virüs üremisi yüksek olup, hastalar genellikle nötral semptomlarla başvurabilir.
- Oksijen ihtiyacı geliştiğinde (SaO2 94'in altında, PaO2 300'in altında) hasta grup 2B olarak sınıflandırılır, hipoksi yoksa grup 2A olarak değerlendirilir.
- 29:02Lenfopeni ve Prognostik Önemi
- Lenfopeni, COVID-19 hastalarında prognostik öneme sahip bir belirteç olarak kullanılır.
- Hastalığın ilk iki haftasında lenfositlerin %20'nin üzerinde gidiyorsa hastalık rahatlıkla kür edilebilir, altında ise hastalık fazının uzadığı anlaşılır.
- Lenfosit sayısı %5 ile %20 arasında kalan hastalar kritik hastalar olarak değerlendirilir ve yakın takip edilmelidir.
- 31:47Lenfopeni Nedenleri
- Lenfopeni için birkaç teori vardır: virüsün lenfositleri etkilemesi, lenfatik organları infeksiyona uğratması veya inflamatuar sitokinlerin artması ile lapasitozmin tetiklenmesi.
- Hiperinflamatuar faza girmiş olgularda hiperlakositizm olması, lenfositlerin farklılaşması ve çoğalması engellenmesine neden olabilir.
- Moleküler çalışmalarda virüsün sentezlediği proteinlerin lenfositozunu hızlandırmada ve prolifereasyonu engellemede rol aldığı bilinmektedir.
- 33:44COVID-19 Hastalarında Tromboz ve İnfeksiyon
- COVID-19 hastalarında tromboz ve inflamasyon ağırlıklı olduğu için "trombo inflamasyon" olarak adlandırılıyor.
- Mart ortalarında ilk COVID-19 vakaları görülmeye başlandı ve yaklaşık iki aydır bu hastalıklarla ilgili bilgi bombardımanına tutulduk.
- COVID-19 hastalarında trombotik olaylar daha fazla görülüyor ve D-dimer seviyeleri daha fazla artıyor.
- 35:27Trombozun Nedenleri ve Hastalık Özellikleri
- Hastalıktaki trombozun nedeni endotel hasarıdır; COVID-19 reseptörleri hem akciğerdeki hem de akciğer dışı endotelde hasar oluşuyor.
- COVID-19 hastalarında endotel hasarı, trombotik faktörlerin artması, inflamasyona bağlı tromboza eğilim ve immobil durum nedeniyle tromboz görülüyor.
- Hastalarda özellikle enfeksiyonun erken evrelerinde yüksek fibrinojen seviyesi, trombosit sayısında minimal değişiklik ve endotel hasarı görülüyor.
- 37:50Koagülopati ve Tedavi Yaklaşımları
- Koagülopati erken dönemde başlıyor, geç dönemde artarak devam edebilir ve DİC (disseminated intravascular coagulation) gelişebilir.
- Erken dönemde antikoagülasyon kararıyla kanama riski eşitlendiğinde, antikoagülasyon tercih edilmelidir.
- Düşük moleküler ağırlıklı heparin sadece antikoagülan etkisi göstermekle kalmayıp, anti-inflamatuar, endotel koruyucu ve potansiyel olarak antiviral etkileri olduğu tartışılıyor.
- 40:17Sağlık Bakanlığı Rehberi ve Tedavi Önerileri
- 14 Nisan'da Sağlık Bakanlığı rehberinde antikoagülasyonun standart tedavi olarak önerildi.
- D-dimer'in 4 kat artışı yüksek riskli olarak tanımlandı ve 1000 ng/mL üstünde olan hastalarda yüksek doz tedavi önerildi.
- Düşük riskli hastalarda enoksaparin 40 mg günde tek doz, yüksek riskli hastalarda 0,5 mg/kg 12 saatte bir subkutan verilmesi önerildi.
- 43:18Marmara Üniversitesi'nin Uygulaması
- Marmara Üniversitesi'nde enfeksiyon hastalıkları, göğüs hastalıkları ve hematoji bilim dallarıyla birlikte tedavi protokolü oluşturuldu.
- Yansız bakım hastalarında D-dimer düşük olsa bile trombotik olaylar fazla olduğu için yüksek riskli kabul edilip, pulmoner emboli tedavisindeki gibi doz veriliyor.
- Taburculukta düşük riskli hastalarda D-dimer hep düşük kaldıysa antiblan tedavi önerilmiyor, ancak D-dimer yükseldiyse tedavi devam ediyor.
- 47:42Mekanik Kalp Kapağı Hastalarında Tedavi Soruları
- Mekanik kalp kapağı olan hastalarda düşük molekül ağırlıklı heparin verilemez, bu durumda İV heparin tedavisi vermek uygun olur.
- Çocuklarda enfeksiyonun daha az ve hafif seyretilmesinin nedeni hakkında timus aktifliği hipotezi vardır, ancak daha çok ön planda tutulan hipotez iki reseptör sayısının düşük olmasıdır.
- KB hastalarında hidroksiklorokin ve favipiravir gibi ilaçların doz ayarı yapmak gerekmediği, standart önerilen dozlarda kullanılması gerektiği belirtilmiştir.
- 50:01COVID Hastalarında Tedavi Soruları
- Tedavi sonrasında grafili ve solunum yetmezliği olan, PCR'sı hala pozitif hastalarda, PCR'nin uzun süre pozitif kalmasının virüs değil virüs parçalarını yakaladığı olabileceği düşünülmektedir.
- Hastanın kliniği ile ilgili karar verilmeli, CRP değerleri yüksek değilse ve klinik kötüleşme hızlı değilse beklemek tercih edilebilir.
- Yatış tedavisinde enoksaparin önerilmektedir çünkü bu konuda yapılan çalışmalar enoksaparin ile yapılmıştır ve derneklerin önerilerinde sadece enoksaparin geçmektedir.
- 53:36Makrofaj Aktivasyon Sendromu
- Makrofaj aktivasyon sendromu (MAS), stoki fırtınası veya hemofagositik lenfistioz olarak da bilinen bir durumdur.
- Ferritin normal değerleri kadınlarda 200 ng/mL, erkeklerde 310 ng/mL altındadır; 1000 ng/mL üzerinde çıkarsa antijene karşı vücudun verdiği yanıtın beklenenden fazla olduğunu düşünebiliriz.
- Ferritin düzeyinin 1000 ng/mL üzerinde olması hiperferritinemi sendromu, makrofaj aktivasyon sendromu, sepsis şok, Still hastalığı ve antifosfolipid hastalığı gibi durumları düşündürür.
- 55:42Makrofaj Aktivasyon Mekanizması
- Vücutta antijen varlığında (organizma, oto-antijen, tümör hücresi) bir immün yanıt gelişir, antijen sunan hücreler tarafından işlenen antijen makrofajlara tanıtılır.
- Aktive olan makrofajlar interleukin-6, interleukin-2, interferon gibi pro-inflamatuar sitokinler salgılar ve feritin de bu sitokindir.
- Makrofaj aktivasyonunda hemofagosi (kan hücrelerini fagositasyon) gerçekleşir ve bu aktive makrofajlar inflamasyon fırtınasını tetikler.
- 58:12Makrofaj Aktivasyonun Kontrolü
- Makrofaj aktivasyonun kontrolünde doğal öldürücü hücreler (NK hücreleri) ve sitoksik T hücreleri önemlidir.
- Sepsis şoklu hastalarda NK hücrelerinin sayıca az olduğu, romatolojik hastalıklarda ise sayıca normal ama fonksiyon olarak yetersiz olduğu bilinmektedir.
- Makrofaj aktivasyonun konjenital formunda NK hücreleri yeterli sayıda olsa da fonksiyon göstermez, bu durumda inflamasyonun kontrolsüz olması ve stoki fırtınası oluşur.
- 59:57CRP Değerlerinin Değerlendirilmesi
- Tüm tedavilerde lenfositik koruyucu lenf arttırıcı bir yol izlenmelidir.
- Düzeyin altında normal CRP değerleri, düzeyin üzerinde ise aşırı fazla inflamatuar yanıt ve kontrolsüz makro aktivasyon gösterir.
- Ferritin düzeyi düşükse enfeksiyon kaynaklı olabilir, yüksekse dokuda meydana gelecek hasarı kestirmek için CRP kullanılır.
- 1:00:52CRP Değerlerinin Tedavi Üzerindeki Etkisi
- Her iki durumda da CRP düzeyi düşükse dokuyu çok fazla etkilemeyeceğini ve tedavi için biraz zaman gerekeceğini bekleyebiliriz.
- CRP düzeyi 1000-3000 arasında olan hastalarda tedavi edilecek şey yükseklik değil, hasta kendisidir.
- Fibrinogen düşük olan hastalarda CRP yükselirken sedimantasyon pek artmaz, bu durum makro aktivasyon sendromunu düşündürmelidir.
- 1:02:29Makro Aktivasyon Sendromu Tanısı
- Makrofaj aktivasyon sendromu tanısında CRP seyri ve artış hızı son derece önemlidir.
- Makrofaj aktivasyon sendromu tanısında en önemli kriterlerden biri hemofagositoz olup olmadığıdır.
- Makro aktivasyon sendromu tanısında üçten fazla markanın pozitif olması (tombositopeni, LDH artışı, AST artışı, albüm düşüklüğü, fibrinogen azalması) önemlidir.
- 1:04:34Makro Aktivasyon Sendromu Puanlaması
- Makro aktivasyon sendromu tanısında Hey skoru kullanılır ve ateş, organomegalisi, trombositopeni gibi belirtiler puan alır.
- Ferritin 600 üzerinde olması, AST yükselmesi, hemofagositoz ve trombositopeni puanlamada önemlidir.
- Puanlamada 169 üzeri makro aktivasyon sendromu, 193 üzeri spesifik olarak kabul edilir.
- 1:05:44Tedaviye Karşı Dirençli Hastalarda Makro Aktivasyon
- Tedaviye rağmen düzelmiyorsa viral yükün azaltılması, replikasyonun sürmesi veya makro aktivasyon düşülmelidir.
- Hastaların bir haftaya düzelmeye başlaması, arkasından tekrar kötüleşmesi ve ateş ve nefes darlığı gibi semptomlar makro aktivasyon düşündürür.
- Klasik olarak komik hastalığında ikinci fazda viral yük azaldığında makro aktivasyon başladığı kabul edilir.
- 1:07:11Interleukin-6 ve Tedavi
- Interleukin-6 (IL-6) artışı her zaman zararlı değildir, virüsle enfekte hücresi ortadan kaldırır ve T hücrelerini yeniden üretmesini sağlar.
- Anti-IL-6 antagonisti kullanırken hastanın virüsün replikasyon fazla olmadığını mutlaka belirlemek gerekir.
- IL-6 kullanımı sonrasında makro aktivasyon sendromu giderilmediğinde hastaya sıkıntıya sebep olabilir.
- 1:09:24Interleukin-6 Değerleri ve Hastalık Ciddiyeti
- Hastalığın ciddiyeti arttıkça sıradaki stok konsantrasyonunda artış meydana gelir.
- Yoğun bakım gerektiren hastalarda IL-6 düzeyi 3,24 kat, ciddi hastalarda 3,63 kat artar.
- Normalde 7 birim seviyesi olan IL-6, 3-6 kat artışı kabul edilir ve üç günden fazla ateşli olması yüksek olabileceğini gösterir.
- 1:10:44Tocilizumab Tedavisi
- Makrofaj aktivasyon sendromu hastalarında tocilizumab tedavisi uygulanabilir.
- Bir çalışmada 21 hastaya tocilizumab verilmiş, 17 tanesi ciddi, 4 tanesi kritik hasta.
- Tocilizumab tedavisi sonrasında tüm hastalar toparlanmış ve hastane yatış süreleri 15 gün civarında olmuş, beyaz kan hücrelerinde ise pek bir fark olmamıştır.
- 1:11:57Lenfosit Sayısı ve CRP Değerleri
- Lenfosit sayısı azalan trendde ise müdahale etmek gerekir, artan bir lenfosit varsa hasta kontrat olacaktır.
- CRP düzeyleri öncesi 75 olan değer, verilen tedavi sonrası azalmıştır.
- Lenfosit sayısı 105 ve azalan değilse, hasta düzeleceği için beklemek tercih edilir.
- 1:13:14Interleukin-6 (IL-6) Tedavisi
- IL-6 antagonistidir ve 16-21 ile 28 kiloton büyüklüğünde bir moleküldür.
- IL-6 tedavisi 50 kiloda altına kadar olan molekülleri çekebilir ve maksimum 4 miligram, 12-24 saat aralıklarla verilebilir.
- IL-6'in yarı ömrü 11-13 gün olup, hastanın uzun süre tedavi edilebilir durumda bırakılabilir.
- 1:14:05IL-6 Tedavisinin Kısıtlamaları
- Konikasyon sayısı 500'in altındaysa ve 50.000'in altında ise verilmez.
- Gebeliklerde önerilmez, aktif tüberküloz ve laten tüberküloz varsa tedavi öncesi tedavi edilmelidir.
- Alerji varsa verilmez ve toksik olabilir, özellikle yaşlılarda pompei gelişebilir.
- 1:14:39Alternatif Tedavi Seçenekleri
- İkinci tercih olan anakinra, interleukin-1 anı bloke eder ve 4-6 saat yarı ömürlüdür.
- Anakinra günde 1-3 kez 100 milyon doz veya 200 milyon doz verilebilir.
- Anakinra'nın virüs replikasyonu üzerine etkisi olsa da, bazı durumlarda tercih edilebilir.
- 1:15:27Diğer Tedavi Yöntemleri
- Anakinra sonrası inflamasyon şiddetini takip etmek için CRP kullanılabiliyor.
- Suyu vermek de bir seçenek olabilir, özellikle antitokin ilaçlara ulaşılamayan hastalarda.
- Infliximab (TNF alfa blokeri) güvenlik aralığı iyi, tanıdık ve bulunabilir bir ilaçtır.
- 1:17:43Makrofaj Aktivasyon Sendromu
- Makrofaj aktivasyon sendromu, viral replikasyonun sonlanmasına yakın başlamaktadır.
- Bir haftaya doğru iyileşmeyi gören hastalarda, yeniden kötüleşen hastalarda makrofaj aktivasyon sendromu düşünülmelidir.
- Tedavi etmek istediğimiz doku hasarını öngörmek için CRP kullanılır, progresif artışı oluyorsa doku hasarı yapabileceğini gösterir.
- 1:18:51Tedavi Önerileri
- Antitokin tedavi kullanırken mutlaka viral replikasyonu araştırılması ve replikasyon olmadığının gösterilmesi gerekiyor.
- IL-6 artışı viral infeksiyon nedeniyle invaziyon azalan yerine koyma çabası ise, IL-6 bloke etmek ciddi sorunlara yol açabilir.
- Tedavi olarak IL-1 veya IL-6 anları düşünebiliriz.
- 1:19:34Soru-Cevap
- Feritin artışı ile ilişkisi sorgulanmış, ancak kesin bir yanıt verilememiştir.
- Tedavi sürecinde CRP artışı gözlenen hastalarda antifungal tedavi ile CRP yanıtı alınabilir.
- Lenfosit artışı hem viral invazyondan dolayı bir sonuçtur hem de viral olayın kontrol edilmemesini sebep olabilir.
- 1:21:23Diğer Sorular
- Bazal feritin düzeyi zaten yüksek olan hastalarda değerlerdeki artış çok önemlidir.
- Yüksek ateş olması, aşırı halde yorumlanabilir ve ateşi görmeyi bekleriz.
- Pantopeni durumunda gama globulin kullanımı önerilmemiştir.
- 1:22:47TNF Alfa Blokerleri ve COVID-19
- TNF alfa kullanan romatolojik ve bağırsak hastalarında COVID-19 riski daha düşük olabilir.
- TNF alfa kullananların CRP düzeyini etkileyen bir yol izlemesi ve bunun koruyucu olduğunu gösteren çalışmalar vardır.
- Viral replikasyon devam ederse tedavi modelitesi değişir, tedavileri vermeden önce viral replikasyonun bitmiş olduğundan emin olmak gerekir.
- 1:24:38Ferritin Yüksekliği ve Hücre Ölümlü Hastalıklar
- Ferritin yüksekliği, doku hasarıyla ortaya çıkan bir molekülde artışı olabilir ve bu mekanizma geçerli olabilir.
- Ferritin yüksekliği, özellikle son yıllarda çeşitli hastalıklarda görülen hücre ölümü ile ilişkilendirilebilir.
- 1:25:23TOSİ Uygulaması ile İlgili Sorular
- TOSİ kullanımı sırasında geniş bir antibiyotik uygulaması asla önerilmiyor, sadece fırsatçı enfeksiyon artacağını biliyoruz.
- TOSİ hapı temin etmek için raporlama süreci var, hastane eczanesinde uygun endikasyonla laboratuvar parametreleri gösterildiğinde direkt temin edilebiliyor.
- Hastane eczanesinde yoksa ilaç temin etmek için raporlama süreci çok zorlu ve zaman alıyor.
- 1:27:51Radyolojik Takip ve Fibrotik Süreç
- Radyolojik takip rutin olarak değil, hastanın kliniğinde bir kötüleşme olursa kullanılması öneriliyor.
- Hastalarda lezyon dağılımları çok hızlı bir şekilde artabiliyor ve fibrotik değişiklikler olabiliyor.
- Uzun vadede fibrozis olguları görülebiliyor, nefsa ile beraber satürasyonları doksanüçün altında kalabiliyor.
- 1:29:26Anti-TNF Kullanımı ve Heparin
- Anti-TNF kullanımı, hem interlokin altı hem de bir etki ediyor ve yeni yayınlar var, ancak şu anda sadece TOSİ'nin feda kabulü var.
- Heparin verilirken aspirin veya klopidogrel kullanımı, primer hekimle vakayı tartışarak belirleniyor.
- Düşük moleküler ağırlıklı heparinle birlikte primer hekimin tercih ettiği ajanla birlikte kullanılıyor.