• Buradasın

    Çocuklarda Toplum Kökenli Pnömoni Tanı ve Tedavi Eğitimi

    youtube.com/watch?v=iZGb0A5w938

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir sağlık uzmanının çocuklarda toplum kökenli pnömoni konusunda verdiği kapsamlı eğitim sunumudur.
    • Sunum, alt solunum yolu hastalıklarının genel tanımıyla başlayıp, pnömonilerin sıklığı, mortalitesi ve risk faktörleri hakkında istatistiksel veriler sunmaktadır. Ardından yaş gruplarına göre pnömonilerin etkenleri, klinik bulguları, radyolojik değerlendirme ve laboratuvar tetkikleri anlatılmaktadır. Son bölümde ise ampirik tedavi, akılcı antibiyotik kullanımı, direnç riski ve antibiyotik seçimi konuları ele alınmaktadır.
    • Video ayrıca pnömoni hastalarının hastaneye yatırılması kriterleri, tedavi seçenekleri ve dozajları hakkında detaylı bilgiler içermekte, özellikle amoksilin, makrolitler, antiviral tedaviler ve dirençli patojenler için kullanılan ilaçlar hakkında bilgiler sunmaktadır. Çocuk enfeksiyon hastalıkları derneğinin rehberinden alınan bilgilerle desteklenen sunum, tedavi sonrası değerlendirme kriterleri ve komplikasyonlar hakkında da bilgiler içermektedir.
    00:10Pnömoni Türleri ve Tanımları
    • Solunum yolu enfeksiyonları, trakya, bronş, bronşioler ve alveollerin hastalıklarıdır ve pnömoni, bronşiolit, bronşit, bronkopnömoni ve trakat gibi grupta yer alır.
    • Pnömoniler gelişmelerine göre toplumda gelişen, hastanede gelişen ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde gelişen pnömoniler olarak ayrılır.
    • Toplumda gelişen pnömoniler, kişinin günlük yaşamı içinde toplumda yaşarken kazandığı pnömonilerdir ve toplum kökenli pnömoniler olarak da isimlendirilir.
    01:36Pnömoni İstatistikleri
    • Son yıllarda pnömonilerin sıklığı, mortalitesi ve morbitenin ağırlığı giderek azalmakla beraber, gelişmekte olan ülkelerde daha kötü prognozlu olmaktadır.
    • 2010 yılında yayınlanan 192 ülkeyi kapsayan bir çalışmayla düşük ve orta gelirli ülkelerde pnömoninin sıklığının çocuk başına yılda 0,202 olduğu, bunların %11'inin ağır ataklar olduğu belirtilmiştir.
    • Türkiye'de 1998'de yayınlanan istatistiklerde, 0-4 yaş grubunun tüm pnömolilerin %14'ünü oluşturduğu ve 5-14 yaş grubunda ise %6,50'ünü gösterdiği, ayrıca 0-14 yaş grubundaki tüm ölümlerin %14'ünden toplum kökenli pnömonilerin sorumlu olduğu belirtilmiştir.
    04:01Pnömoni Risk Faktörleri
    • Pnömoni riskinde yaşının küçük olması, düşük doğum ağırlığı, prematüriteler, magnisyon, altta yatan doğumsal hastalıklar ve D vitamini eksikliği gibi çocuğa ait faktörler önemlidir.
    • Anne faktörleri arasında anne sigara içmesi, anne eğitiminin 8 yıldan kısa olması ve prenatal komplikasyonların olması risk faktörleri olarak belirlenmiştir.
    • Koruyucu faktörler ise 3 aydan daha fazla anne sütü alınması ve anne ve çocuk odasında sigara içilmemesidir.
    05:08Pnömoni Bulaş Yolları ve Sıklık
    • Pnömoni etkenlerinin bulaş yolları damlacık yolu ve kontamine yüzeylerle yakın temasdır, özellikle viral enfeksiyonlar için kontamine yüzeylerle temas daha önemlidir.
    • Pnömoniler viral ve bakteriyel olarak ayrılır; viral enfeksiyonlar çocukluk yaş grubunda daha sık olurken, bakteriyel olanlarda mortalite ve morbidite daha ağırdır.
    • Bakteriyel pnömoniler daha çok sporadik olurken, viral pnömoniler endemik veya epidemik salgınlar halinde olabilir ve viral pnömoniler bakteriyel pnömonilere zemin hazırlayabilir.
    07:08Pnömoni Tanımları ve Etkenler
    • Pnömoni tanımlamaları Dünya Sağlık Örgütü, İngiliz Toraks Derneği ve Amerikan Enfeksiyon Komitesi tarafından farklı şekillerde belirlenmiştir.
    • Pnömoni etkenleri bakteriler ve virüslerdir, ancak bakteri-bakteri ve virüs-virüs kombinasyonları olan mikroorganizmaların birlikte olduğu miks enfeksiyonlar olguların %8 ile %30'unda görülmektedir.
    • Çocukluk yaş grubunda en sık görülen bakteriyel ajanlar Steptokokus pnömonia, Mikoplazma ve Hemofilus influenza'dır.
    09:13Yaş Gruplarına Göre Enfeksiyon Etkenleri
    • Bakteriyel enfeksiyonlardan pnömokoklar ve hemofilus influenza genellikle 3 yaşın altında, mikoplazma ve klamidya pnömonia ise 5 yaşın altında görülmektedir.
    • Steptokokus pnömonia için %90 civarında 5 yaşın altında, mikoplazma için ise %60'nın üzerinde 5 yaşın üzerinde olgulara rastlanmaktadır.
    • Viral enfeksiyonlarda daha çok 3 yaşın altındaki olgular görülmektedir ve bu bilgiler ampirik tedavide yol göstericidir.
    10:06Yaş Gruplarına Göre Pnömoni Ajanları
    • İki-24 ay arası çocuklarda virüsler pnömoniye en çok etki eden ajanlar olurken, steptokok, klamidya, trakomas, plomokok ve trakomas daha az sıklıkla enfeksiyon oluşturur.
    • Daha büyük çocuklarda bakteriyel enfeksiyonlar ön plana çıkarken, virüsler hala önemli bir etken olmaya devam eder.
    • Her yaş grubunda, özellikle beş yaşın altındaki çocuklarda viral enfeksiyonlar bakteriyel enfeksiyonlardan daha sık görülür.
    10:59Bakteriyel ve Viral Pnömoni Klinik Özellikleri
    • Bakteriyel pnömonide polimer ve lökosit infitrasyonu oksijen değişiminin bozulmasına ve hipoksiye neden olur, çocuklar toksik görünümlü ve yüksek takip ne ile gelirler.
    • Viral pnömonide hışıltı genellikle görülmez, hışıltı varsa atipik veya bakteriyel olma olasılığı artar.
    • Viral pnömoni beş yaşın altında, kış aylarında daha sık görülür, epidemik veya endemik olarak yayılır ve ateş, öksürük, nezle ve ses kısıklığı gibi bulgular eşlik eder.
    12:07Diğer Pnömoni Ajanları
    • Mikoplazma pnömonisi beş yaşın üzerindeki çocuklarda sık görülür ancak tüm yaş gruplarında görülebilir, yavaş başlangıçlı ve sistemik bulgularla ilerler.
    • Klamidya pnömonisi beş yaşın üstündeki çocuklarda, klamidya trakommatis ise beş yaşın altındaki çocuklarda görülen atipik pnömoni etkenlerindendir.
    • Hastalığın tanısında yaş grubu, mevsim, salgın durumu ve klinik bulgular önemlidir.
    13:05Pnömoni Tanıda Klinik Değerlendirme
    • Bakteriyel pnömonide göğüs ağrısı, karın ağrısı, balgamlı öksürük, bulantı, kusma ve miyalji gibi sistemik bulgular görülür.
    • Hastanın genel görünümü, toksik görünümlü olup olmadığı, bilinç bulanıklığı, aktivite seviyesi ve beslenme durumu değerlendirilir.
    • Dünya Sağlık Örgütü'ne göre pnömoni tanısında en önemli kriter takip ne olup olmadığıdır.
    14:06Radyolojik Değerlendirme
    • Radyoloji etkeni ayırt etmez ancak lobel konsolidasyon, plevral efüzyon ve nekrotik pnömoni bakteriyel enfeksiyonu gösterir.
    • Lober konsolidasyonun %85'i pnömokokları, mikoplazmada ise %50'lere varan oranlarda görülür.
    • Alveoller inflitrasyon daha çok bakteriyel enfeksiyonu gösterirken, influenza enfeksiyonunda da görülebilir.
    15:02Radyoloji İndikasyonları
    • Toraks derneğinin rehberine göre rutin olarak radyoloji önerilmez.
    • Klinik bulgularda belirsizlik varsa, beş yaşın altında ve 39,5 derecenin üzerinde ateşli hastalarda radyoloji yapılır.
    • Yineleyen pnömoni, tüberküloz kuşku, lobel konsolidasyon geliştirici ve solunum bulguları artarak devam ediyorsa kontrol radyolojisi yapılabilir.
    15:38Laboratuvar Tetkikleri
    • Kan kültürü, segmentasyon hızı, hemogram, SRP, procalcitonin ve balgam boyamaları gibi tetkikler yapılabilir.
    • Bakteriyel pnömonide beyaz kan hücresi 10.000'in üzerinde ve SRP yüksek olurken, viral pnömonide beyaz kan hücresi genellikle 10.000'in altında olur.
    • Adenovirüsler bakteriyel enfeksiyon gibi rol oynayabilir.
    16:33Pnömoni Sınıflandırması ve Tedavi
    • Pnömoni hafif, ağır ve çok ağır olarak sınıflandırılır.
    • Hastanın bilinç rengi, solunum hızı, göğüste çekilmeler, dehidratasyon ve beslenme durumu değerlendirilerek tedavi planı belirlenir.
    • Tedavide ampirik antibiyotik kullanımları önemlidir ve antibiyotik verilirken akılcı antibiyotik kullanımı prensipleri uygulanmalıdır.
    17:41Antibiyotik Kullanımı
    • Viral mi bakteriyel mi olduğu öncelikle öykü, altta yatan hastalık ve klinik bulgulardan tahmin edilir.
    • Antibiyotik seçimi etkinlik olasılığı, direnç, güven, yan etki ve maliyet gibi faktörler göz önünde bulundurularak yapılır.
    • Hastanın ayaktan mı hastaneye yatırılarak tedavi edileceği önemli bir faktördür.
    18:30Antibiyotik Direnci ve Akılcı Kullanım
    • Kötü antibiyotik kullanımı nedeniyle direnç oranları giderek artmaktadır, özellikle pnömokok direnci Türkiye'de artmaktadır.
    • Direnç için riskli çocuklar: iki yaşın altındakiler, son üç ayda beta laktam veya makrolit kullanmışlar ve aynı ilaçla yineleyen tedavi alanlar.
    • Akılcı antibiyotik kullanımı için ilacın antibakteriyel spektrumu, etkili olduğu ajanlar, direnç durumu ve bölgedeki direnç oranları önemlidir.
    20:05İdeal Antibiyotik Özellikleri
    • En dar spektrumlu ve en etkin ilacın seçilmesi gerekir.
    • İdeal antibiyotik güvenli olmalı, toleransı iyi olmalı, özellikle çocukların tadı iyi olmalı ve doz ayarlaması kolay olmalı.
    • Beta laktamlar toksisitesi düşük, doz ayarlamaları kolay ve direnç gelişim riski düşük olması nedeniyle pnömonilerde tercih edilirken, makrolitler atipik etkenlere etkili ve günde tek doz alınabilir olması nedeniyle üstünlük sağlar.
    21:42Pnömoni Hastalarının Hastaneye Yatırılma Kriterleri
    • Süt çocukları apne, inleme, oksijen saturasyonu %92'nin altı, beslenme bozukluğu ve solunum sayısı 70'nin üzerindeyse hastaneye yatırılır.
    • Büyük çocuklarda inleme ve oral alımı toleransızlığı, oksijen saturasyonu %92'nin altında ve solunum sayısı 50'nin üzerindeyse hastaneye yatırılır.
    • Kombitesi olan, diyabetli, konjenital kardiopatili, nöromusküler hastalıklı çocuklar veya aile evde bakamayacaksa hastaneye yatırılır.
    22:26Pnömoni Tedavisinde Antibiyotik Kullanımı
    • Viral pnömonilerde antibiyotik kullanımı rutin değildir, amoksilin özellikle küçük çocuklarda hafif ve orta ağırlıklı pnömonilerde ilk seçenek olmalıdır.
    • Amoksilin gastrointestinal sistemden iyi absorbe edilir, yüksek serum konsantrasyonu sağlar, serum ömrü uzundur ve daha az sıklıkla verilmesi nedeniyle daha iyi tolerans gösterir.
    • Atipik bakterilerde makrolitler kullanılır, okul çocuğu ve adoleşanlarda makrolitler tercih edilir.
    23:01Antiviral Tedavi ve Hastanede Tedavi Protokolleri
    • Influenza salgını varsa veya düşünüldüğünde, özellikle Türkiye'de olan oseltamivir ve zanamivir gibi antiviral tedavi ajanları kullanılabilir.
    • Hastanede yatırılan küçük çocuklarda ampisilin ve penisilin G kullanılır, tedavide aşılı ve aşısız olmaları pnömokoklar ve hemofilus influenza için tedavi düzenlemesini etkiler.
    • Makrolitler pnömonilerde kullanılırken, MRSA düşünüldüğünde vankomisin veya clindamisin tercih edilir.
    24:01Aşılı ve Aşısız Çocukların Tedavi Protokolleri
    • Amerikan Enfeksiyon Derneği, aşılı ve aşısız olmasına göre çocukları tedavi programlarını yeniledi.
    • 3-5 yaş aralığındaki çocuklar için amoksilin 90 mg/kg/günde verilmelidir, Türkiye'de direnç nedeniyle 90 mg/kg/günde dozu tercih edilmelidir.
    • Tam aşılı çocuklar için amoksilin ve makrolitler kullanılabilirken, aşısız çocuklar için levofloksasin ve linezolit de düşünülebilir.
    25:08Dirençli Bakteriler ve Tedavi Değerlendirme
    • MRSA veya dirençli staphylococcus düşünüldüğünde clindamisin ve vankomisin tercih edilir.
    • Dirençli olmasına göre grup, aceptokoklar, staph ve MRSA olmalarına göre uygun tedavi yapılmalıdır.
    • Tedavi sonrası ilk 48 saatte hasta değerlendirilir, ateşin 2-4 günde düşmesi gerekir ve beyaz kan hücresi 1 haftanın sonuna doğru düşer.
    27:14Pnömoni Komplikasyonları ve Önleme
    • Akut komplikasyonlar plevral efüzyon, akciğer hapes, bronko-plevral flü, nekrotizan pnömoni ve akut solunum yetmezliğine kadar gidebilir.
    • Toplum kökenli pnömonilerde eğitim çok önemlidir; anne sütü almaktan çinko kullanmaya, el yıkamaya kadar kişinin ve toplumun eğitilmesi gerekir.
    • Pnömoni tanısında takin önemli bir bulgudur, akciğer gripi klinik iyileşmeyi ve tanıyı mutlaka göstermez, ayaktan tedavi edilen hastalarda mutlak zorunlu değildir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor