• Buradasın

    Atatürk'ün Hastalığı ve Vefatı Hakkında Tıbbi İnceleme

    youtube.com/watch?v=w5LIMVc_KzA

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Atatürk'ün hastalığı ve vefatı hakkında detaylı bir inceleme sunan belgesel formatında bir içeriktir. Videoda Atatürk'ün sağlık durumu, tedavi yöntemleri ve vefatına ilişkin bilgiler aktarılmaktadır.
    • Video, Atatürk'ün temel hastalıklarını (sıtma ve böbrek iltihabı) açıklayarak başlıyor, ardından 1938 yılında yaşadığı karaciğer rahatsızlığı (siroz) üzerine odaklanıyor. Atatürk'ün hastalığı sırasında görev yapmış doktorlar (Dr. Hulusi Alataş, Dr. Asım Arar, Dr. Neşet İrdelp, Dr. Reşat Belger, Dr. Ömer İrdelp, Dr. Kemal Öke, Prof. Dr. Bergman ve Prof. Dr. Epinger) ve tedavi süreçleri kronolojik olarak incelenmektedir.
    • Videoda ayrıca Atatürk'ün İstanbul'a gelişinden başlayarak, 3 Ağustos 1938 tarihinde yapılan konsültasyon ve sonrasında uygulanan tedavi yöntemleri detaylı şekilde ele alınmaktadır. Saligran (civalı diüretik) kullanımı, karından su alınması işlemleri ve bu tedavilerin etkileri tıbbi bir perspektiften değerlendirilmektedir. Video, Atatürk'ün vefatına kadar olan süreçte uygulanan tedavi yöntemlerinin tıbbi değerlendirmesini sunarak, bu konudaki farklı görüşleri ve tartışmaları da ele almaktadır.
    Atatürk'ün Hastalığı ve Vefatı
    • Atatürk'ün vefatını iki şekilde incelemek gerekmektedir.
    • İstanbul Eczanesi'nden alınan ilaç dokümanları Agonis'e verilmiş ve ilaçların tarihleri ile ödenen faturalar bu dokümanların gerçekliğini göstermektedir.
    • Atatürk'ün vefat sebebinin hastalık olduğu yönündeki yanlış anlayışa karşı, temelde iki hastalığı olan Atatürk'ün sıtma ve böbrek iltihabı zehirlenerek öldürüldüğü dile getirilmek istenmemektedir.
    01:08Atatürk'ün Geçirdiği Hastalıklar
    • Atatürk çocukluk yıllarında sıtmaya yakalanmış ve daha sonraki yıllarda bu hastalığın sürekli olarak onu etkilemiştir.
    • Gençlik yıllarında bel soğukluğu hastalığı sıklıkla devam etmiş ve bu hastalık böbreklerinde iltihap oluşmasına neden olmuştur.
    • 1918 yılında böbrek ağrıları tekrar başlamış, hekimlerin tavsiyesiyle Viyana ve Karsbat kaplıcalarına tedaviye gitmiştir.
    02:41Atatürk'ün Son Günleri
    • Kılıç Ali'nin "Son Günleri" adlı kitabında, Atatürk'ün son iki sene içinde halsizliğinin arttığı, benzinin soluduğu ve renginde belirgin değişiklikler başladığı belirtilmektedir.
    • Atatürk yürümeyi sevmez olmuş ve iştahı hemen hiç kalmamıştır.
    • Atatürk'ün özel fotoğrafçısı Hasan Efendi'nin evi yanmış ve Atatürk'ün fotoğrafları da yanmıştır.
    04:44Atatürk'ün Hastalığı Teşhisi
    • 1937 senesinde Atatürk vücudunun muhtelif yerlerindeki, bilhassa ayaklarındaki kaşıntıdan şikayetçiydi ve Ankara Numune Hastanesi'nde tedavi edilmiştir.
    • Bursa Yalova kaplıcalarında Dr. Nihat Reşat Belger tarafından Atatürk'ün hastalığına dair ilk teşhis konulmuş, hastalığı karaciğer büyümesi ve sertleşmesi yani siroz olarak belirlenmiştir.
    • Bu teşhis daha sonra buraya çağrılan daimi doktor Neşet İrdeld tarafından da kabul edilmiştir.
    06:51Konsültasyon Heyeti ve Tedavi
    • Atatürk tedavisi için yabancı doktor istememiş, bunun üzerine Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından 6 Mart 1938 tarihinde konsültasyon heyeti çağrılmıştır.
    • Konsültasyonda bulunanlardan biri olan Akıl Muhtar, Atatürk'ün vücudundaki kaşıntılar muayenesinde büyük bir karaciğer bulduğunu, dalak üç parmak geçtiğini ve sert olduğunu belirtmiştir.
    • Akıl Muhtar, Atatürk'ün karnında su (asit) oluşumunun hastalığın sonlarında görülen tehlikeli bir belirti olduğunu ve kan dolaşımı ve teneffüs zorluğu verdiği gibi vücuttan alınması halinde protein kaybına yol açacağı için tehlikeli olduğunu vurgulamıştır.
    09:44Alkol ve Asit Oluşumu Çelişkisi
    • Atatürk'ün tıbbı hikayesinde çelişkiler bir yumak haline gelmiş durumdadır, bunlardan biri karnındaki asidin oluş tarihidir.
    • Atatürk'ün İstanbul Eczanesinden alınan ilaçlarının listesinde kakao, ıhlamur, badem yağı, tarçın, keten tohumu, hardal, papatya ve yulaf gibi doğal diüretik bitkiler bulunmaktadır.
    • Kitapların neredeyse tamamında 1938 yılının 29 Mayıs ve Haziran başı Atatürk'ün karnında asit oluştuğu yazılıdır.
    12:09Atatürk'ün İstanbul'a Gelişi ve Hastalığı
    • 1 Haziran'da Atatürk Acar motoruyla İstanbul'a geldi, ancak hasta olduğunu ilk bakışta sezildi; yüzü solmuş, incelmiş, karnı şişmişti.
    • Atatürk'ün İstanbul'a geldiği sırada asit oluşumu meydana gelmiş ve etrafı süfliyede alt taraf bacaklarda ödemler teşekkül etmiştir.
    • Atatürk, Savarona yatına gelen ülke ile birlikte birkaç dondurma yemiş ve bu yüzden ateşi yükselmiştir.
    13:03Doktorlar Arasındaki Konsültasyon
    • Doktorlar tekrar bir konsültasyonda bulunmuş, bu konsültasyona Sıhhiye Vekili Dr. Hulusi Alataş, Sıhhiye Müsteşarı Dr. Asım Arar, Süreyya Hidaye Sertel, Marmara, Kamil Berk, Reşat Belger ve Ömer İrdelp katılmıştır.
    • Prof. Dr. Neşet Ömer, asitin çoğalmasından, ödemlerden ve bağırsakların bozulduğundan bahsetmiş, ancak Fissinger'ın afyon mürekkepleri ve şibih kallavilerin verilmesini ve civalı müdridler kullanılmamasını önermiştir.
    • Doktorlar, ateşten beri hali fenalaştığını, asit fazla bir miktara çıktığını, kan toplanması olduğunu, idrarda albümün olmadığını ve günlük idrar miktarının 600 cc kadardır gibi sonuçları belirlemişlerdir.
    14:38Yurt Dışından Gelen Doktorlar
    • Almanya'dan Profesör Bergman ve Viyana'dan Epinger çağrılmış, gelecek olan doktorların fikri alındıktan sonra civalı müdrir ve kalın bir iğne ile karın duvarını delerek biriken suyu akıtmak kararı verilmiştir.
    • 3 Ağustos 1938 tarihinde yapılan bu konsültasyon, Atatürk'ün hastalıkları ve kendisine karşı uygulanan tedavi yöntemlerinin tümünün ortaya çıktığı ve çok önemli sonuçları içinde barındıran tıbbi veridir.
    • Viyana'dan gelen Epinger, 31,7.1938 tarihinde köşke gelmiş ve Atatürk'ü muayene etmiş, ema'daki bozukluğa karşı çiğ yemiş, kürü tertip etmiş, bol bol kavun ve karpuz yedirmiş, bunun neticesinde ağrılar ve ishal olmuştur.
    16:31Saligran İlaçının Kullanımı
    • 3 Ağustos 1938 tarihinde yapılan konsültasyonda, bugüne kadar hiç tartışılmamış olması bile ayrı bir önem taşıyan ve ülkemize ne zaman nasıl getirildiği henüz anlaşılmayan saligran (civalı diüretik) Atatürk'ün vefatında önemli bir yer teşkil etmiştir.
    • Fransız Dr. Fissinger tarafından kullanımının kesinlikle tehlikeli olacağı konusunda uyarıların yapıldığını söyleyen Dr. Neşet İrdelp bunu hatırlatmasına karşın Bergman ve Epinger tedavi olarak kullanılması konusunda bastırmış ve aynı gün Atatürk'e bu ilaç verilmiştir.
    • Bu ilacın yan tesirleri bilinmesine karşın bu uygulama 27 Eylül tarihine kadar sürmüştür; 27 Eylül tarihinde Atatürk müthiş bir komaya girmiş, bu koma sonunda doktorları da zehirlendiğini üstü kapalı olarak söylemişler ve bu ilacın kullanımına son verilmiştir.
    19:00Diüretik İlaçların Özellikleri
    • Bu ilaç Atatürk'ün karnında oluşan asidin alınması maksadıyla verilmiştir; diüretikler idrar itrağını çoğaltan ilaçlardır ve direkt olarak böbreklere olan tesirleri bilinmektedir.
    • Diüretikler vücutta anormal toplanan may asit ödem çıkarmak yahut kanda toplanmış olan toksik cisimlerin ithaını kolaylaştırmak için kullanılır.
    • Diüretikler civalı olanlarla sınırlı olmayarak çeşitleri ve kullanımlarına göre de sınıflara ayrılmaktadır; civalı diüretiklerin kısa tarihinde 16. yüzyılda Paracelsus Calomoli diüretik olarak kullanılmıştır.
    20:51Karından Su Alınması İşlemleri
    • Atatürk'ün karnından su alınması ilk defa 7 Eylül 1938 tarihinde Dr. Fissinger'ın da bulunduğu doktorların katılımıyla Dr. Kemal Öke tarafından gerçekleştirilmiştir; bu fonksiyonun sonunda karnından 12 litreye yakın su çıkmıştır.
    • Yapılan müdahale karındaki asidi azaltmamış, birkaç gün sonra tekrar asit oluşmuştur; bunun üzerine yapılan ikinci fonksiyon 22-23 Eylül tarihleri arasında yapılmıştır.
    • Üçüncü defa Dr. Fissinger'ın getirilmesine karar verilmiş, 13 Ekim tarihinde Kemal Öke ile Neşet Ömer İrdelp özel kalem müdürünün odasında asidin alınmasına ilişkin görüşmeler yapmışlardır.
    23:32Son Fonksiyon ve Sonuç
    • Son fonksiyon 7 Kasım tarihinde yapılmıştır; karında toplanan su bu hastalığın sonlarında görülen tehlikeli bir belirtidir; kan dolaşımı ve teneffüs zorluğu verdiği gibi vücuttan alınması halinde sağlığa gerekli proteinlerin kaybına da yol açacağı için ayrıca tehlikelidir.
    • 3 Ağustos'ta başlayıp 27 Eylül tarihinde verilmesi sonuçlanan saligan'la birlikte 7 Eylül, 22, 23 Eylül, 13 Ekim ve 7 Kasım tarihlerinde fonksiyon yapılmış olması Atatürk'ün 10 Kasım 1938 tarihinde vefatında etkili değildir demek.
    • 3 Ağustos 1938 tarihli konsültasyon raporunda Atatürk'te siroz olduğu, asit yapmış ve biraz sübitter hasıl ettiği, bunun esaslı amil alkoldür belirtilmiştir.
    24:38Atatürk'ün Hastalığı ve Alkol İddiaları
    • Atatürk'ün çektiği sıtma hastalığının tesiri olduğunu katiyetle söylemek mümkün değildir, raporda hafif bir sıtma tedavisi yapılabilir denilmektedir.
    • Atatürk siroz değil sıtma hastasıdır ve raporda hararete karşı 0,90 santigram kadar primodin verileceği belirtilmiştir.
    • Atatürk'e alkolik denilmesine yol açan iftiralar sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da devam etmiştir.
    25:38Washington Times'ta Atatürk Hakkında Yazı
    • Washington Times'ta "Rolling Allang" başlığıyla yayınlanan yazıda Atatürk'ün güçlü bir adam olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı olduğu belirtilmiştir.
    • Yazıda Atatürk'ün 57 yaşında, uzun boylu, sarışın ve kızgın görünüşlü olduğu, babasının posta taşıyıcısı olduğu ve gençken Sultan'dan kurtarmaya çalışan Genç Türk hareketine katıldığı anlatılmaktadır.
    • Atatürk'ün Türkiye'yi dünya savaşı'na merkezi güçlerin yanında girdiğinde gösterdiği gerçek gücü ve İngilizleri Çanakkale Boğazı'nda yenmesi vurgulanmaktadır.
    28:22Atatürk'ün Siyasi ve Sosyal Reformları
    • Atatürk ülkesinin müthiş iyi duruma getirdiği, Türkiye'yi tümüyle batılılaştırdığı ve ulusal başlık olarak görülen fesi kaldırdığı belirtilmektedir.
    • Atatürk'ün dini özgürlüğe izin verse bile din ile devlet işlerini ayırdığı, halifeliği kaldırdığı, hicri takvimi miladi takvim ile değiştirdiği ve metrik sistemi tanıttığı anlatılmaktadır.
    • Atatürk'ün kadının cinsiyeti ile ilgili köleliği ortadan kaldırdığı, peçenin atılmasını emrettiği, iş hayatının kapılarını açtığı ve oy kullanma hakkı tanıdığı belirtilmektedir.
    29:02Atatürk'ün Suikast ve Diplomatik İlişkileri
    • 12 yıl önce bir suikastçı Atatürk'ü öldürmeye kalkışınca, Atatürk parlamentodaki muhalefeti tümünü tutuklattı ve aynı gece tüm yabancı diplomatlara bir devlet yemeği verdi.
    • Atatürk giderek daha sarhoş olurken, diplomatların otomobilleri kasabaya giderken, meydanın içinden geçerken hala tekme atılan Türk parlamentosundaki muhalefetin ölü vücutlarını gördüler.
    • Milletler Cemiyeti yoluyla İngiltere, Habeşistan'la savaşından dolayı İtalya'ya ceza yüklenmesine karar verdiğinde, Atatürk teklifine yöneldiğinde ordu ve cephane için hesaplara 3 milyon dolar ilave edilmişti.
    31:16Atatürk'ün Hastalığı Hakkında Hukuki Süreç
    • Anadolu Ajansı'nın muhabiri Berle Jere, Atatürk'ün hastalığı hakkında küçük bir çalışma yapmak için hukuki sürece ilişkin bir yazı göndermiştir.
    • Columbia bölgesinde medeni hukuk merlind eyaletinde yürürlükte olduğundan beri onur kırıcı yayının medeni yasaya göre hafif suç olduğu belirtilmektedir.
    • Onur kırıcı yayın suçu sadece hafif bir suç olsa bile, suçlunun ülkesine iade edilmesini gerektiren bir suçtur ve suçlunun iade edilmesine yalnız adaletten kaçma durumunda izin verilmektedir.
    33:56Atatürk'ün Vefatı
    • Granda'nın Atatürk'ün vefatına ilişkin son ana anlattığı bölümde, Atatürk'ün çenesi bağlanmış vaziyette hareketsiz durduğu ve iki genç subayın ayak ucunda nöbet beklediği anlatılmaktadır.
    • General Fahrettin Paşa, Ankara'dan verilen emirle cenaze töreni için hazırlıklara geçmiş, üniformalı subaylar tarafından başucunda nöbet tutulmaya başlamıştı.
    • Atatürk'ün yüzü hafif siyahtı, morarmış gibiydi ve akşamüstü sofracı İbrahim ile selamlıkta oturup dertleşirken İsmail Hakkı Paşa son görevlerini yaptıklarını, yıkandığını ve kefenlediğini söylemiştir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor