Buradasın
Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmail Arasındaki Satranç Hikayesi
youtube.com/watch?v=FVUkcFf4OekYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, 1500'lü yıllarda yaşanan gerçek olmayan bir hikayeyi anlatan bir anlatı formatındadır. Hikayenin kahramanları Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim ve Safevi Şah İsmail'dir.
- Video, Yavuz Sultan Selim'in Safevi tehlikesini fark etmesi ve Şah İsmail'i daha yakından görmek için derviş kılığında İran'a gidişini anlatır. Tebriz'de Şah İsmail ile satranç oynayan Selim, iki kez mat edilir ve tokatlanır. Daha sonra padişah olan Selim, Çaldıran Savaşı'nda Şah İsmail'i yenerek, yıllar önce yediği tokatın bedelini öder. Hikaye, Selim'in altınları gömdüğü çınar ağacının yanına döndüğünde altınları bulması ve Osman Ağa'ya hediye etmesiyle sona erer.
- Hikayenin Arka Planı
- Hikayenin tarihi gerçeklerle bir ilgisi yoktur, ancak halk arasında dilden dile dolaşarak günümüze kadar ulaşmıştır.
- Hikayenin kahramanı, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'dir ve olaylar 1500'lü yıllarında Trabzon'da sancakbeyi olan Selim'in döneminde geçmektedir.
- Şehzade Selim, doğudaki Safevi tehlikesini fark edip babasına bildirmiş ve Şah İsmail'i daha yakından görmek için İran topraklarına bir derviş kılığında gitmeye niyetlenmiştir.
- 00:54Satranç Müsabakası
- O dönemde İran'da satranç çok meşhurdur ve Şah İsmail de en iyi oynayanlardan biridir.
- Şehzade Selim, rakip kabul etmeyen fıtratıyla Şah İsmail'i mat etmeye yöneltilmiş ve İran topraklarında yolculuk yaparak satranç oynamıştır.
- Selim'in şanı kulaktan kulağa yayılıp İran sarayına kadar ulaşınca, Şah İsmail onu saraya davet etmiştir.
- 02:02Saraydaki Karşılaşma
- Şah İsmail, Selim'i karşılayarak küçümseyici bir tavırla "Satranç derviş sen misin?" diye sormuş, Selim ise "Bazen bir piyade damat eder şahı" cevabını vermiştir.
- Satranç müsabakasında Şah İsmail, Selim'i çok kısa sürede mat etmiştir, ancak Selim'in bu başarısını anlamayan Şah İsmail tekrar oynamayı teklif etmiştir.
- İkinci maçta da Şah İsmail mat olmuştur, öfkelenerek Selim'e tokat atmış ve Selim de "Şahların mat edilemeyeceğini bilseydim, benim tavrım da ona göre olurdu" cevabını vermiştir.
- 03:35Şehzade Selim'in Şairliği
- Şah İsmail öfkesi geçince Selim'e altın vermiş ve Selim, saraydan çıkarken Şah İsmail'e bir dörtlük şiir okumuştur.
- Bu dörtlük, Yavuz Sultan Selim'in iyi bir devlet adamı olmasının yanında büyük bir şair olduğunu göstermektedir.
- Şiir, divan edebiyatında "vezn-i aher" olarak bilinen, soldan sağa ve yukarıdan aşağı okunduğunda aynı kalan ilk kıtadır.
- 04:28Altınların Gizlenmesi
- Şehzade Selim, Şah İsmail'in verdiği altın kesesini bir gün tekrar almak üzere Tebriz'de şehrin girişinde büyük bir çınar ağacının altına gizlice gömüp şehri terk etmiştir.
- Yıllar sonra Yavuz Sultan Selim padişahtır ve İran üzerine sefer düzenler, Çaldıran Ovası'nda Şah İsmail ile karşılaşırlar.
- Yavuz Sultan Selim, yıllar önce yediği tokatın acısını unutmamıştır ve bu savaşta Şah İsmail'i yenerek onun bedelini öder.
- 05:18Çaldıran Savaşı ve Sonrası
- Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail'e gönderdiği mektupta "Ben sana Çaldıran'da mat olacağını yıllar önce Tebriz sarayında satranç tahtasında gösterdim" diyerek onu aldatmıştır.
- Şah İsmail, Yavuz'un mektubunu okurken her cümleyi bir hançer gibi göğsüne saplayan bir şekilde okur.
- Yavuz Sultan Selim, Çaldıran Savaşı'ndan sonra Tebriz'e girer ve yıllar önce altınları gömdüğü çınar ağacının yanında durur, altınları bulan Sekbanbaşı Balyemez Osman Ağa'ya hediye eder.