Buradasın
Semih Gümüş ile Türk Edebiyatı ve Yayıncılık Üzerine Söyleşi
youtube.com/watch?v=ZrGNj09qxpcYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, eleştirmen, yayıncı ve yazar Semih Gümüş ile yapılan bir söyleşidir. Semih Gümüş, 40 yıldır yayıncılık yapan ve Obito.com adlı dijital içerik sitesinin yayın yönetmenliğini yapan biri olarak kendini tanıtmaktadır.
- Söyleşinin ana konusu edebiyat eleştirisi, Türk edebiyatı ve yayıncılık sektöründeki değişimlerdir. Video, edebiyat eleştirisinin yazınsal bir tür olarak kavranması, Türkiye'deki edebiyat dergilerinin durumu ve dijital medyanın yayıncılığa etkileri üzerine başlayıp, Türk edebiyatındaki "vasatlık" sorunu ve roman türünün zaman içindeki değişimlerine geçmektedir. Son bölümde Adalet Ağaoğlu'nun edebi mirası ve Türk edebiyatının dünya edebiyatında yeri tartışılmaktadır.
- Söyleşide ayrıca kitap okuma alışkanlıkları, yayınevlerinin yazarlardan beklentileri, 1960'lar-1970'ler dönemine göre günümüz Türk edebiyatının farklılıkları ve Orhan Pamuk'un Nobel Ödülü'nün Türk edebiyatına verdiği itici güç gibi konular da ele alınmaktadır.
- 00:09Semih Gümüş'ün Biyografisi
- Semih Gümüş, Ankara Fen Lisesi'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde eğitimini sürdürdü.
- 1981 yılında ilk yayınını "Yazko" dergisinde yaptı ve 1981-1985 yılları arasında "Yarın" dergisinin genel yayın yönetmenliğini üstlendi.
- 1995-2005 yılları arasında "Adam Öykü" dergisinin yayın yönetmenliğini yaptı ve 2006 yılında "Natos Öykü" dergisini kurdu ve hala yönetmenliğini sürdürmektedir.
- 01:21Semih Gümüş'ün Yayınları
- Semih Gümüş'ün yayınları eleştiri, deneme ve roman olmak üzere üç ana grupta sınıflandırılabilir.
- Eleştiri yapıtları arasında "Roman ve Başkaldırı", "Öykünün Bahçesi", "Romanın Şimdiki Zamanı", "Adalet Ağaoğlu'nun Romancılığı" ve "Modernizm ve Postmodernizm" bulunmaktadır.
- Deneme olarak "Yalnızlık Burcu" ve roman olarak "Yalnızlık Kime Benzer?" gibi eserleri vardır.
- 02:40Edebiyat Eleştirisi Anlayışı
- Edebiyat eleştirisi, roman, öykü gibi diğer türler gibi bir edebiyat türüdür ve yazınsal bir nitelik düzeyine çıkarması gerekir.
- 1980'lerden önce ve 1990'lara kadar eleştiri genellikle yazarı ve kitaba bağımlı, onun içinde kalan bir tür olarak anlaşılmıştır.
- Semih Gümüş, eleştiri yazmaya başladığında kendisine özgü bir eleştiri anlayışı geliştirmeye çalışmıştır.
- 05:15Eleştiri ve Yazınsal Tür
- Eleştiri edebiyat eleştirisi, romanya, öykü eleştirisi kitaplardan veya yazarlardan çıkabilir ve onlar karşısında nesne konumunda olabilir.
- Eleştiri metninin yaratım süreci içinde ve sonunda bağımsızlaşması, kendisini özne içinden çıktı yapıtları da nesne konumuna düşürmesi gerekir.
- Türkiye'de eleştiri geçmişte büyük ölçüde yazarı ve yapıda bir tür olarak kalmış, günümüzde de etkinliklerini sürdüren az sayıda eleştiri yazarı bulunmaktadır.
- 07:11Türkiye'deki Edebiyat Eleştirisi Durumu
- Türkiye'deki edebiyat eleştiri durumu Batı düzeyinde değildir, kısıtlı, yetersiz ve nicelik olarak çok az sayıda eleştiri kitabı yayınlanmaktadır.
- Batıda eleştirinin düşünce üretiminin yeterince gelişme olanakları bulamadığı ve bir birikim üstüne oturmadığı yerlerde eleştirinin gelişmesi zordur.
- Türkiye'de edebiyat eleştiriyle Batı'daki eleştiri arasında büyük bir uçurum bulunmaktadır.
- 09:17Edebiyat Dergileri Durumu
- Yayıncılık alanında yaklaşık kırk yıldır faaliyet gösteren Semih Gümüş, dergi yayıncılığı ile kitap yayıncılığını birbirinden farklı iki tür olarak değerlendirir.
- Şu anda nitelikli, sözü edilebilir edebiyat dergilerinin sayısının en az yayınlandığı dönem içindeyiz.
- Edebiyat dergilerinin azalmasının nedenleri ekonomik sorunlar ve günümüzdeki yaşam tarzının geçmişe göre çok farklılaşmasıdır.
- 11:20Günümüzdeki Değişimler
- Günümüzde hayat çok parçalanmış durumda, herkes kendi adasında yaşıyor ve kendi ağzında yaşamaktan hoşnut, başkalarıyla birlikte bir şeyler paylaşmayı pek düşünmüyor.
- Dolar ve euro kurlarının yükselmesi dergi yayınlamanın maliyetini artırmış, yeteri kadar okurda bulunamaması nedeniyle edebiyat dergisi yayınlamak çok zordur.
- Edebiyat dergilerinin en az yayınlandığı ve etkilerinin en az olduğu dönem içindeyiz.
- 13:24Kitap Okuma Eğilimleri
- Konuşmacı, 40 yıldır yayıncılık yaptığını ve okurların eğilimlerini izlediğini belirtiyor.
- Gençlerin kitap alıp okumada geride kaldığını düşünmediğini, aksine yayınlanan kitapları ve dergileri büyük ölçüde gençlerin aldığını ve okuduğunu vurguluyor.
- 15 yıl önce yılda 6-7 bin kitap çeşidi yayınlanırken, bugün 60-70 binden fazla yeni kitap başlığı yayınlanıyor, bu da her kitaba düşen okur sayısının azalmış olduğunu gösteriyor.
- 15:02Dijital Yayınlar ve Sosyal Medya
- Konuşmacı, dijital dünyada basılı dergilerle dijital yayınlar arasında önemli farklar olduğunu ve nitelikli bir dijital dergi oluşturmanın ekonomik olarak zor olduğunu belirtiyor.
- Dijital dergilerin basılı dergilere göre çok daha fazla izleyiciye ulaşabildiğini, sosyal medyanın bu süreçte önemli bir rol oynadığını vurguluyor.
- Türkiye'de güvenilir medya kaynaklarının azaldığı için sosyal medyanın özellikle haber almak için güvenilir bir kaynak olduğunu ifade ediyor.
- 19:57Kişisel Deneyimler ve Dijital Dergi
- Konuşmacı, yaklaşık 3 yıldır "ogito.com" adlı internet sitesinin yayın yönetmenliğini yaptığını ve bu siteyi kişisel merakları nedeniyle maddi karşılık beklemeksizin sürdürdüğünü belirtiyor.
- Sitenin nitelikli bir içerik sitesi olduğunu ve kültür, sanat, edebiyat dergisi gibi hazırlanıp yayınlandığını vurguluyor.
- 21:28Eğitim Geçmişi ve Eleştiri Yazarlığı
- Konuşmacı, Ankara Fen Lisesi'ni bitiremediğini, ancak fen lisesi öğrencisi olarak gördüğü arkadaşlıkların 50 yıldır sürdüğünü belirtiyor.
- Fen lisesi'nden mezun olduktan sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girdiğini ve fen lisesi mezunlarından siyasal bilgiler fakültesine giren ilk öğrencilerden biri olduğunu söylüyor.
- Eleştiri yazmaya başladığını, özellikle roman eleştirileri yazmaya 1980'lerin başında başladığını ve eleştiri edebiyatın "arka sokakları" olmasına rağmen kişiliğine ve mizacına uygun olduğundan bu yola girdiğini ifade ediyor.
- 24:27Kitap Yayım Sayılarının Değişimi
- 1980'lerin başında bir yılda sadece 15-20 yeni roman yayınlandığını, o dönemde tüm yayınlanan romanları izleyebildiklerini belirtiyor.
- Günümüzde bir yılda en az 1000 yeni roman yayınlandığını ve bunları izlemek veya akıllı bir seçim yapmak için olanağı olmadığını vurguluyor.
- 25:54Yayıncılık ve Yazarlar Arasındaki İlişki
- Yayıncılar yazarlardan her yıl bir roman veya kitap yayınlamasını bekler, ancak bu durum sadece büyük ve ticari düşünmek zorunda olan yayınevleri için geçerlidir.
- Yazarlar yayıncıların zorunda şey yapmamalı ve yaratıcılıklarını yayıncıların isteklerine bağlı kalmadan sürdürmelidir.
- Bugün Türk edebiyatında bir vasatlığın egemen olduğu düşünülmektedir, ancak bu durum yayıncı, eleştirmen veya yazar olarak değil, sadece bir okur olarak ifade edilmektedir.
- 28:35Edebiyatın Değişimi
- Geçmişte edebiyat yazarlar için yüce bir değerdi, ancak bugün edebiyat daha fazla ortalığa dökülmüş bir şey olarak yaşanmaktadır.
- Edebiyat zaman içinde hiçbir zaman geriye gitmemektedir, her zaman ilerlemektedir ve yeni anlatım biçimleri ve teknikler edebiyata katılmaktadır.
- Günümüzde hayat karmaşık ve zenginleşmiştir, bu zenginleşmenin hem olumlu hem de olumsuz sonuçları vardır.
- 31:33Popüler Kültür ve Edebiyat
- Günümüzde popüler olan her şeyin önüne geçmesi ve nitelikli olanı gölgede bırakmaya çalışması, vasatlı yaratan şeylerdir.
- Türk romanı Fransız ve Batı romanı etkisiyle oluşmuş olsa da, günümüzdeki Türk romanındaki kurmaca Batı romanına daha yakın, Doğu romanına ise daha yakın olabilir.
- Batı romanından gelen kahramanlar (Madam Bovary, Emma, Julien) gibi güçlü karakterler günümüzdeki Türk romanlarında artık görülmemektedir.
- 32:43Edebiyatın Zamanla Değişimi
- Edebiyatta zamanla değişiklikler yaşanmıştır, ancak bunu "eski" ve "yeni" olarak karşılaştırmak yerine, zamanın değişimiyle birlikte edebiyatın da değiştiği düşünülmelidir.
- Kapitalizmin hemen öncesinde ve sonrasında yaşanan büyük değişim, yeni bir toplum biçimi ortaya koymuş ve bu değişim edebiyata da yansıtmıştır.
- Kapitalizm ve burjuvazinin özgür insanlara ihtiyacı olduğu için, insanlar kendine özgü bir kimlik ve kişilik kazanmaya başlamıştır.
- 36:30Roman Kahramanlarının Değişimi
- Edebiyatta büyük kahramanlar yerine daha sıradan ama bireyliğini bulmuş kahramanlar ortaya çıkmış ve hayatta olup biten her şeyi dışa vurmaya başlamıştır.
- 19. yüzyılda yazarlar hayata bakıp büyük ölçüde kavrayabileceğini düşünürken, 20. yüzyılda yazarlar hayatın o kadar zengin ve karmaşık olduğunu, onu bütünüyle kavramak mümkün olmadığını görmüştür.
- Tipik olan artık bulunamaz hale gelmiş, büyük roman kahramanları yok olsa da büyük romanlar hala vardır.
- 38:04Romanın Görevi ve Edebiyatın Önemi
- Romandan hiçbir zaman bir görev beklenmez, hayatı ve dönemi yansıtsın yeterlidir; iyi romanlar sonunda kendiliğinden bunu yapar.
- Edebiyat, toplumun en güçlü belleği olarak görülmelidir çünkü siyaset bozulabilirken, bir roman anlattığı şeyi silinemez şekilde toplumun belleğinde kalır.
- Günümüz edebiyatındaki vasatlık bile günümüz döneminin vasatlığını yansıtır.
- 39:45Adalet Ağaoğlu'nun Romancılığı
- Adalet Ağaoğlu'nun "Dar Zamanlar Üçlemesi" (Ölmeye Yatmak, Bir Düğün Gecesi, Hayır) Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir.
- "Ölmeye Yatmak" romanında Aysel karakteri, ilkokul öğrencisi olarak Cumhuriyet'in onuncu yılında sahnede ront gösterisi yapar ve romanın içinde büyümeye devam eder.
- "Bir Düğün Gecesi" 12 Mart olayını, "Hayır" ise 12 Eylül sonrası dönemleri anlatır ve Aysel karakteri yaşadığı zamanların çözümsüzlüğünü sorgulayarak başkaldırı biçimi olarak intiharı tartışır.
- 44:01Türk Edebiyatında Roman Türünün Durumu
- Türk edebiyatında şiir ve öykü kesintisiz bir tarihi ve birikimi vardır, ancak romanın tarihi sadece bazı doruk noktalarından oluşur.
- Türk edebiyatında roman tarihini Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Reşat Nuri Güntekin, Yaşar Kemal, Yusuf Atılgan, Adalet Ağaoğlu ve Orhan Pamuk gibi yazarlar oluşturur.
- Romancılar kendilerinden sonra gelen yazarları çok fazla etkilememişlerdir, örneğin Yaşar Kemal'in ve Oğuz Atay'ın devamı yoktur.
- 46:55Türk Edebiyatında Türlerin Karşılaştırılması
- Öyküde her kuşak kendisinden sonrasına bir birikim devretmiştir, örneğin Sabahattin Ali ve Sait Faik çizgileri.
- Günümüzde Türk edebiyatı dediğimizde en çok roman söz edilir çünkü roman günlük hayata ve toplumsal hayata doğrudan karşılıklar verebildiği için popüler olmaya uygun.
- Adalet Ağaoğlu Cumhuriyet'in tanığı bir yazar olarak, askeri darbeleri yaşamış ve roman dünyasının arka fonda tarihsel olayların varlığını göstermiştir.
- 50:09Adalet Ağaoğlu'nun Roman Anlayışı
- Adalet Ağaoğlu, yaşadığı çağın sorunlarına karşı duyarlı olan ve bu sorunları roman ile anlatmayı amaçlayan bir yazardı.
- "Ölmeye Yatmak" romanıyla başlayıp, ülkenin yaşadığı önemli dönemleri yazınsal bir gerçekliğe dönüştürerek anlatmayı denedi ve bu konuda çok başarılı oldu.
- Ağaoğlu'nun üç romanı arasında roman biçiminin evrimi görülebilir; ilk romanı daha klasik ve gerçekçi tarzda iken sonuncusu modern romanın özelliklerine sahiptir.
- 53:11Ağaoğlu'nun Romanları ve Etkileri
- Ağaoğlu, önemli zamanları ve dönemleri anlatmayı denediği için romanlarını birer düşünce romanı olarak değerlendirebiliriz.
- Batıda Milan Kundera gibi, her romanında belli sorunları veya kavramları irdeleyen bir romancı olarak değerlendirilir.
- Romancılığında her romanda yeni bir şey getirmeye çalıştığı için, Türk roman geleneğimizdeki önemli romancılardan biridir.
- 55:15Ağaoğlu'nun Önemli Romanları
- Ağaoğlu'nun en önemli romanları arasında "Ölmeye Yatmak" (1973), "Bir Düğün Gecesi" (1980'lerin başında) ve "Romantik Bir Viyana Yazı" (1990'lı yıllarda) sayılabilir.
- Türkiye'de her on yılda bir toplumsal değişim olurken, Ağaoğlu'nun romanları bu değişen zamanları nitelikli karşılıklar vererek yansıtmaktadır.
- 56:28Türk Edebiyatı'nın Dünya'daki Yeri
- Türk edebiyatının dünyada en çok tanınan ilk romancısı Yaşar Kemal'dir, pek çok dile çevrilmiş ve iyi kabul görmüştür.
- Türkçenin uluslararası bir dil olmaması, Türk edebiyatının dünya genelinde tanınmasında en büyük engeldir.
- Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü'nü alması, batıda Türk edebiyatına karşı ilgiyi canlandırmış ve birçok yazarın diğer dillerde yayınlanma olanağına sahip olmasını sağlamıştır.
- 59:22Çeviri Sorunu
- Yaşar Kemal'in öyküleri Fransa'da Galimar Yayınevi tarafından yayınlanırken, çeviri sorunu nedeniyle olumsuz yorumlar almıştır.
- Adalet Ağaoğlu'nun da öykü seçkisi ve "Ölmeye Yatmak" romanı Fransa'da yayınlanmış ancak çeviriden dolayı gerekli okuru bulamamıştır.
- Orhan Pamuk'un İngilizce çevirilerinin değerinin, uzun yıllar İstanbul'da yaşamış ve kültüre aşina bir çevirmen tarafından yapılmasıyla arttığı belirtilmiştir.
- 1:01:55Son Mesaj
- İnsanın hayatta kendisi için yapabileceği en iyi şey kitap okumaktır, özellikle kurmaca okumak.
- Kurmaca okumak insana düşünme biçimi, soyutlama yetisi kazandırır.