• Buradasın

    Orhan Pamuk ile "Veba Geceleri" Üzerine Röportaj

    youtube.com/watch?v=_ab4VySMMpc

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Hayatı Okuyanlar" programında Türk ve dünya edebiyatının en büyük romancılarından Orhan Pamuk ile yapılan bir röportaj. Pamuk, 47 yıllık roman yazma tecrübesine sahip ve Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Sahne Sanatlarının Yazarlık Bölümü'nde çalışmaktadır.
    • Röportajda Orhan Pamuk'un "Veba Geceleri" romanı detaylı olarak ele alınıyor. Pamuk, romanın yazım sürecini, 35 yıldır düşündüğü ancak son beş yılda yazmaya karar verdiği bu eserin tarihsel arka planını ve temalarını anlatıyor. Roman, 1901 yılında geçen ve Osmanlı Devleti'nin modernleşme sürecini, emperyalizmin etkilerini ve Çin'deki Boks İsyanı gibi olayları konu alıyor.
    • Röportajın ilerleyen bölümlerinde Pamuk, yazarlık deneyimlerini, çalışma prensiplerini ve gençlere tavsiyelerini paylaşıyor. Ayrıca, 1950'lerdeki İstanbul'daki süpermarketler ve kataloglar hakkında bilgiler vererek roman yazarken tarihsel doğruluğu nasıl koruduğunu anlatıyor. Röportajın sonunda, uzun cümle kurma alışkanlığı ve "Veba Geceleri" romanının dil yapısı hakkında sorulara cevap veriyor.
    Programın Tanıtımı ve Orhan Pamuk'un Konuğu Olması
    • "Hayatı Okuyanlar" programına hoş geldiniz mesajı ile program başlıyor.
    • BKM Kitap İstanbul'da bahar şenliği devam ediyor ve milyonlarca üründe yüzde seksen'e varan indirimler sunuluyor.
    • Programın konuğu Türk ve dünya edebiyatının en büyük romancılarından Orhan Pamuk.
    00:54Orhan Pamuk'un Tanıtımı ve İlk Röportajı
    • Orhan Pamuk, kırk yedi yıl roman yazmaya başlamış ve ilk sekiz yıl hiçbir kitabını yayınlatamamış.
    • İlk röportajı kırk yedi yıl önce yapılmış ve hala heyecanlanıyor.
    • Konuşmacılar teknik sorunlar yaşarken, Orhan Pamuk'un sesi yeterince iyi gelmiyor.
    03:05Veba Geceleri Romanı Hakkında
    • Orhan Pamuk'un "Veba Geceleri" romanı, otuz beş yıldır yazmayı düşündüğü bir kitaptı.
    • "Sessiz Ev" kitabında tarihçi Faruk Gebze, arşivlerde yakınlarda cereyan etmiş bir veba hakkında araştırma yapmak ister.
    • "Beyaz Kale" kitabında ise 17. yüzyılda İstanbul'da veba olur ve kahramanlar adalara kaçar.
    05:08Romanın Yazılma Süreci
    • Orhan Pamuk'un kafasında yapmak istediği elli tane proje var ve konu sıkıntısı çeken bir yazar değil.
    • Romancılıkta çok disiplinli düşünür ama konularda gelir bir.
    • Kitaptan korkuyordu ve geçen otuz yedi-kırk yıl içerisinde kitap kafasında çeşit çeşit şekil değiştirdi.
    06:47Romanın İlk Amacı
    • İlk başta varoluşçu bir veba romanı yazmak istiyordu, ölüm konusunu kurcalamak için.
    • Ölüm, tanrı fikri, metafizik fikirler, sorumluluk fikri ve birey olma fikri gibi konular yazar için elverişli konulardır.
    • Edward Said'in "Şarkı Kitapçılık" kitabının etkisiyle konu batılıların, doğulular hakkındaki önyargıları üzerine odaklandı.
    08:03Veba Romanı Fikrinin Doğuşu
    • Konuşmacı, Batılıların "kadercilik" ve "tedbir almazlar" gibi iddialarına tepki duymuş ve bu konuları irdelemek istemiş.
    • İlk başta yerel insanlar arasında geçen bir roman yazarken, zamanla kadrosu zenginleşmiş ve bir ada düşünmeye başlamış.
    • Kadercilik, şarkıyaçılık karşıtı olma ve salgın hastalık (veba) konularını bir araya getirerek karantina ve devlet otoritesini tesis etme fikrini geliştirmiş.
    10:18Veba ve Karantina Teması
    • Konuşmacı, veba romanının tarihi olacağını ve veba'nın günümüzde antibiyotik aşısıyla bittiğini ancak bazı bölgelerde hala var olduğunu belirtiyor.
    • Karantina konusunu sevmeye başlamış ve bu konunun siyasi bir boyut taşıdığını vurguluyor.
    • Devletin önce inkar etmesi, sonra vatandaşların kızması ve suçlamalar başlaması gibi bir süreç olduğunu anlatıyor.
    12:22Romanın İçeriği ve Yapısı
    • Konuşmacı, 1894'te başlayan veba pandemisini modernleşmeyi, devletin kuvvetlenmesini ve yeni bir devlete doğru gidişi anlatmak için seçtiğini belirtiyor.
    • Romanında 1901'de geçen olayları anlatırken, 120 yıl önceki tarihi görmek istediğini söylüyor.
    • Romanlarını yazarken önce bir meseleyi anlatıp, o meselenin temsili bir yanı olsun diye çalıştığını, hazır olaylar yerine her noktaya dokunacak bir olay aradığını açıklıyor.
    15:38Kahramanlar ve Temalar
    • Romanında bir paşa, padişahın eski kızının evlendirildiği karantinacı doktor ve Çin'deki Boks İsyanı gibi karakterler bulunuyor.
    • Boks İsyanı, Türkiye'deki tarikatçıların isyanına benzetilebilecek, batı karşıtı bir isyan olarak tanımlanıyor.
    • Konuşmacı, emperyalizm ve kapitalizm karşıtı bir tepki olarak üçüncü dünya yoksul dünyasının tepkisini anlatmak istediğini belirtiyor.
    18:33Romanın Yapısı ve Araştırma
    • Romanın ana bir hat ve kenarlarına serpiştirilmiş dinlenme tesisleri gibi bölümler olduğu, her bölümün kendi içinde bir bütünlüğe sahip olduğu belirtiliyor.
    • Konuşmacı, "Veba Geceleri" yazarken çok ciddi bir araştırma altyapısı ve inanılmaz bir bilgi birikimi olduğunu söylüyor.
    • 1900'lü yılları anlatırken, o yılların yaşamsal ve kültürel verilerini romanın içerisine giydirdiğini, tarihçi dostlarına gösterdiğini belirtiyor.
    20:13Veba Geceleri Romanının İçeriği
    • Kitabın ilk 300-280 sayfası, son yıllarında panoramik bir Osmanlı Devleti resmi sunuyor, özellikle Batı'daki ve Ege adalarındaki Osmanlı'ya odaklanıyor.
    • İlk 300 sayfalık bölümde cinayetler, esrarlı olaylar ve veba karantinası gibi günümüzle benzerlik gösteren durumlar anlatılıyor.
    • Veba karantinası tutmuyor, halk dinlemiyor ve uygulayanlar yarım yasak savmak için yasak yaptıkları için tedbirler etkisiz kalıyor.
    21:33Romanların Benzerlikleri
    • "Kar" romanı ile "Veba Geceleri" romanı arasında sınırlama duygusu ortak bir benzerlik oluşturuyor.
    • Eski kültür ve kadim geleneğin yazarlarından Mevlana, Yunus Emre ve Yahya Kemal'de de sınırlı olanı aşma duygusu var.
    • Her iki romanda da esaret ve sınırlı bir alan içerisinde geçme duygusu ortak bir özellik.
    22:20Romanın Yapısı ve Fantazi
    • Benzerlik rastlantısal değil, "Kar" romanı yazarken "Veba Geceleri" için de düşünceler oluşmuş.
    • Kitabın 2-300 sayfasından sonra resmi tarihten kopuluyor ve hayal edilen bir fantazi adası anlatılıyor.
    • Bu adada tarihi hızlandırılıyor, darbeler oluyor, hükümet değişiklikleri yaşanıyor ve normal tarihe uymak zorunda değil.
    24:04Dünyadan Kopmuş Bir Yer
    • 1922'de Kurtuluş Savaşı başlarken Kars'ta bağımsız bir devlet kurulmuş, Hatay Devleti gibi geçici olarak.
    • Dünyadan kopmuş bir ülke, şehir veya ada anlatmak, gerçekçi bir dünyayı kurduktan sonra fanteziye geçiş yapmak için tercih ediliyor.
    • Daniel Defoe'nun "Veba Yılları Günlüğü" adlı romanı da 1650 Londra veba salgınını anlatıyor.
    26:02Taşralılık Bilinci
    • Her romanda taşralılık bilinci var, insanlar "bizim hiçbir önemimiz yok, tarihte hiçbir yerimiz yok" duygusunu yaşıyor.
    • Türkiye, Avrupa'nın kenarlarında hep önemsiz olma duygusu vardır ve bu duygular yazar tarafından hissedilmiş.
    • Romanda Abdülhamit tedbir alıyor, ancak Minger adasında yaşayanların hayatı umurunda değil, padişah kendi devletini düşünecek.
    27:37Romanın İyimser Yüzü
    • Veba Geceleri romanında karanlık, korku ve gerilim var, ancak Mingerli çocuklar ve denize karışan derinin ağzında tuttukları balıklarla Minger'i besleyen çocuklar gülümseten bir ifade oluşturuyor.
    • Romancı, okuyucuların bu tepkiyi göstermesini isteyerek bu çocukları yazmış.
    • Veba salgını sırasında çocuklara içmiyormuş söylentisine uygun bir şekilde çocuk çeteleri görülmüş.
    29:24Veba Salgını ve Sosyal Yapı
    • Eski anlatılarda (1655 Londra salgını, Milano salgını) ölüm oranı çok yüksek, dehşet korkunç ve devlet çöküyor.
    • Veba salgını sırasında sosyal devlet kalmıyor, aile önemini kaybediyor ve kaçak çocuklar etrafta dolaşıyor.
    • Çocuklar, ailelerinin veba olduğunu görünce unutamayacağı bir sarsıntıyla mahvoluyor ve bu çocuklar klostrofobik bir dünyada umut gibi görünüyor.
    31:44Tarih Yazımı ve Romanın Yapısı
    • Romanda olaylar oluyor, veba salgını, devlet tedbirler alıyor, tutuyor, tutmuyor, isyan ediyor.
    • Bazı kahramanlar çıkıyor ve olaylar 30-50 yıl sonra yazılıyor.
    • Tarihçinin hem olayların nasıl yazıldığını anlatıyor hem de asıl olayı anlatıyor, resmi tarih ya da tarih diye bir şey olmadığını gösteriyor.
    32:33Kitap Yazma Süreci
    • Yazar, kitabın salgın ortasında yazıldığını ve üç ay boyunca yayıncıların kitabın bitip bitmediğini sorduğunu anlatıyor.
    • Kitabı bitiremediği için utanıyor ve sonunda okurlara tatmin edici bir kitap verdiğini belirtiyor.
    • Okuyucular kitabın dilinin daha önceki romanlara göre daha akıcı, daha naif ve daha anlaşılır olduğunu söylüyorlar.
    34:31Yazarlık Süreci ve Değişimler
    • Yazar, romanı çok fazla yeniden yazdığını ve olayların yerini sürekli değiştirdiğini, bu nedenle bir buçuk iki yılın kötü geçtiğini anlatıyor.
    • Romanın sonucunu baştan aşağı yukarı kabaca bilmeli ve o sonuca doğru yaklaşırken netleştirmeli olduğunu düşünüyor.
    • Anna Karenina örneğiyle, Tolstoy'un kahramanının sonunda intihar edeceğini biliyor ancak ilk başta bilmesi gerekmediğini, bu ona enerji verdiğini belirtiyor.
    36:53Veba Romanı Yazma Zorlukları
    • Veba romanı yazarken herkesi kolaylıkla öldürebileceğini, çünkü veba mikrobu öldürür ve bu şaşacak bir şey olmadığını söylüyor.
    • Shakespeare piyesi gibi epey bir zayiat vermek istediğini ve adam öldürmek istediğini belirtiyor.
    • Son bölümleri yazarken, özellikle önemli bölümleri bir seferde yazmanın şiirselliğini korumak için önemli olduğunu düşünüyor.
    38:35Resim ve Mekan Yaratımı
    • Yazar, kitaptaki mekanları ve karakterleri yaratmada çok fazla katalog resim kullandığını, özellikle 1900'lü yıllara ait fotoğraflardan yararlandığını anlatıyor.
    • 1900'lerde Osmanlı ülkesinde iç odaların resmi çok az çekildiğini, bu nedenle resimlerden yola çıkarak mekanları hayal ettiğini belirtiyor.
    • İstanbul'un odalarının değişimini anlatan bir kitap yazmak istediğini, yerde yemek yemekten masaya geçişin nasıl olduğunu araştırmak istediğini söylüyor.
    40:28Fotoğrafların Önemi
    • Abdülhamid padişahın fotoğrafa meraklı olduğunu, Yıldız Sarayı'ndan çıkmadığını ve imparatorluğunu görmek istediğini anlatıyor.
    • Abdülhamid'in çektirdiği fotoğrafların "Abdülhamid albümleri" olarak toplandığını ve İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nde bulunduğunu belirtiyor.
    • Fotoğrafların çok bilgi verdiğini, hayal etmeye yardımcı olduğunu ve edebiyatın genellikle resimlerle hatırlandığını vurguluyor.
    44:29Süpermarket ve Kataloglar
    • Süpermarketler büyük binalar ve gökdelenler gibi olup, fil, toplu iğne, tarım aletleri gibi her şeyi satıyorlar.
    • O zamanlar fotoğraf pahalı olduğu için satılan malların katalogları var ve bu kataloglar için resimler yapılıyor.
    • 1901 yılında dükkanlardaki kataloglar, 1950'lerin İstanbul telefon rehberleri ve 1897'de Londra'daki en büyük dükkanda satılan her şey gibi nadir kitaplar bulunuyor.
    45:46Roman Yazarken Dikkat Edilmesi Gerekenler
    • Roman yazarken o zamanlar nasıl bir çakmak kullanılıyor gibi detaylı bilgi vermek yerine, kahramanların eline sadece o dönemde satılan eşyaları vererek hatadan korunuluyor.
    • 1909'daki kahramanların helikopter kullanmadığı gibi, 1904'te helikopterin icat edilmediği düşünülüyor.
    46:24Hayata Bakış
    • Orhan Pamuk, edebiyatın, felsefenin, dinin ve maneviyatın kökeninin hayatın anlamı, ne yaptığımız ve niçin yaptığımız sorularına cevap aramak olduğunu belirtiyor.
    • Hayatı doğru bir rüzgar gibi görüyor ve bir sürü projesi olduğunu, yeni bir kötülük eder belki de, bir şey yetiştirmeye çalışırsın diyor.
    • Hatıra defteri tutuyor ve yakında yayınlamaya çalışacağını söylüyor.
    48:16Çalışma Düzeni
    • Romanı bitmeye doğru bir sürü başka iş yapmak istediği işleri durdurmuş, günde 12 saat yoğun çalışmış.
    • Şimdi yeni roman, hatıra defteri, kütüphane toplama, ev düzenleme gibi ertelenmiş projelere yetişmeye çalışıyor.
    • Hiçbir şey yapmadan pencereden bakmayı sever ve bu durum onu suçluluk duymadan bırakıyor.
    50:19Veba ve Hayat Anlamı
    • Coronavirus, insanların her an ölebilir veya kötü günler geçirebilirlerini hissettirmiş ve küçük kavgalar, zevkler görece olarak önemsizleşmiş.
    • Ölüm, ölüm korkusu ve yalnızlık bize yaptığımız şeylerin, hayatın anlamını daha derin bir şekilde düşündürüyor.
    • Hayatı daha iyi hissetmek ve anlamlı bir şekilde yaşamak, alçakgönüllülük ve akçalarına saygılı olmak gibi düşüncelerle meşgul olduğunu belirtiyor.
    52:33Okurlarla İlişkisi
    • Okurlarının bu kitabına bu kadar merak ve ilgi göstermesini iyi karşıladığını düşünüyor.
    • Kitaplarına bu kadar ilgi olmamış, bir sorumlulukla veriyor ve bir öfke, bir haset de var.
    • Mutlu bir yazar olduğunu ve mutlulukla bitirdiğinde iyi olduğuna samimi bir şekilde baktığını belirtiyor.
    53:46Cümle Uzunluğu Hakkında
    • Uzun cümle kurduğunu ama bunu öyle uzun olsun diye yazmadığını, bazen çalıştığını söylüyor.
    • Cümlenin uzunluğu, bir fiil varsa çok uzun cümle kötüdür, ancak önceki cümlenin uzantısı olarak ifade önem taşıyorsa uzun cümle olabilir.
    • İstanbul kitabında ve Kara Kitap'ta bir buçuk sayfalık cümleler olduğunu, noktalı virgül yerine nokta koymuş olduğunu belirtiyor.
    56:54Ali Vasıf Efendi ile Tanışma
    • Konuşmacı, Ali Vasıf Efendi'nin 1982'de vefat ettiğini ve kendisinin 30 yaşında "Eğik" kitabı yayınlanmak üzere iken İstanbul'da bir aile yemeğinde onunla tanıştığını anlatıyor.
    • Yemek sırasında Ali Vasıf Efendi ve Mukkule Sultan'ın birbirlerine "efendim" ve "siz" diyerek saygılı bir şekilde konuşmalarını ve her şeyden zevk almak için birbirleriyle paylaşmaları gerektiğini fark etmiş.
    • Konuşmacı, kendisinin 30 yaşında olmasına rağmen, Ali Vasıf Efendi ve Mukkule Sultan'ın kendisine "efendim" diyerek saygılı davranmasından etkilenmiş ve bu konuşmayı taklit etmiş.
    1:01:08Romancılık ve Çalışma Prensipleri
    • Konuşmacı, romancılıkta formül öğretmediğini ve kendisinden öncekilerin formüllerini dinlemediğini belirtiyor.
    • Kitaplarla geçen hayatının, her zaman kitap okuduğunu ve merak ettiğini, hala kitap aldığını ve durmadan kitap okuduğunu söylüyor.
    • Toplumdan güzel ödüller aldığını, yazdıklarının 62 dile çevrildiğini ve UNESCO'da önde geldiğini, İstanbul'da oturduğunu ve kendine güvendiğini, durmadan çalıştığını ifade ediyor.
    1:03:16Okuma Eğilimi ve Dijital Dünya
    • Konuşmacı, insanların kitaba karşı ilgisinin son zamanlarda azaldığını düşünmediğini, aksine dijital dünyanın okumayı ucuzlaştırdığını ve kolaylaştırdığını belirtiyor.
    • İnternet sayesinde 1900 yılında Hindistan'da İngiliz doktorların yazdığı raporları okuyabildiğini, bu tür araştırmaları yapmak için uçağa binmek ve izin almak zorunda kalmayacağını anlatıyor.
    • Günümüzde okuma anarşisi olduğunu, herkesin kendine göre okuduğunu ve merkezi bir beyin olmadığını, ancak insanların daha çok okuduğunu düşünüyor.
    1:06:33Ressam Olma Azmi
    • Konuşmacı, kendisini yakından tanıyanların resim yapmak, sergilemek, romanda resim katmak ve dünyayı resim aracılığıyla anlatmak isteyen kişiler olduğunu belirtiyor.
    • On yıl önce resim yapmaya başlamış, boya satın almış ve kalemleri olduğunu, hatıra defterlerinin resim sayfalarını yakında yayınlayacağını söylüyor.
    • Hindistan'da bir kalenin resmini yapmış ve bu resimleri "Veba Geceleri" romanında anlattığı kalenin hayalleriyle birlikte "OT" dergisinde yayınlamış.
    1:08:12Resim ve Yazarlık İlişkisi
    • Konuşmacı, ressam olma azmi, hevesi ve kültürü yazarlığını belirlediğini, romanda bile en önemli sahneleri Delakova'nın resimlerini ve paraların üzerindeki resimleri üzerinden açıkladığını belirtiyor.
    • İdeolojinin nasıl keşfedildiğini, nasıl yapıldığını ve tarihin eski gerçeği nasıl değiştirdiğini resimler aracılığıyla anlattığını düşünüyor.
    • Ressam olma azminin kendisine çok şey kazandırdığını ve hala kendini romancılık yapan bir ressam olarak gördüğünü ifade ediyor.
    1:09:12Program Kapanışı
    • Konuşmacılar BKM Kitap İstanbul Yolu şubesinde olduklarını ve arkasında on milyon kitabın olduğu devasa bir kitaplık olduğunu belirtiyor.
    • "Veba Geceleri" kitabının yüzde elli indirimli olduğunu ve bu akşam saat 10'a kadar internet ortamından alınabileceğini duyuruyorlar.
    • Programı kapatırken izleyicilere ve kitapseverlere güzel bir akşam diliyorlar.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor