Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Masal Severler" kanalında yayınlanan bu video, bir Türk masalının anlatımıdır. Hikayede şehzade, Mercan Kız, Dev Anası, Karacaahiye, padişah ve diğer karakterler yer almaktadır.
- Masal, şehzadenin Mercan Kız'a aşık olması ve onu bulma çabasını konu alır. Şehzade, Mercan Kız'ı bulup onu sarayına götürür, ancak Mercan Kız'ın Dev Anası'nın mağarasından kaçması ve Karacaahiye'nin onu yerine geçmesiyle hikaye karmaşıklaşır. Sonunda padişah, Mercan Kız'ı bulur ve Arap Cariye'yi cezalandırır.
- Hikayede Mercan Kız'ın dev anasından kaçışı, Karacaahiye'nin onu bulması, padişahın bahçesindeki ağaçların kuruması ve Mercan Kız'ın yardımıyla iyileşmesi gibi olaylar anlatılmaktadır. Video, kırk gün kırk gece süren bir düğün ve Arap Cariye'nin kırk katırla sürüklenerek öldürülmesiyle sona erer.
- 00:36Şehzade'nin Hayatı
- Bir padişahın dar dünyada tek çocuğu olan şehzade, babası tarafından çok sevilir ve korunur.
- Şehzade büyüdükçe saray yaptırılır, uşağı, kullukçusu, seyisi, arabacısı, lalası ve dadası seçilir.
- Şehzade ata biner, ava çıkar, çengili toplantılar düzenler ve soy kişiliğinin gerektirdiği gelenekleri yerine getirir.
- 01:49Çeşme ve Ok Atma
- Sarayın karşısında yol çatalının birleştiği yerde, ikiz zirvesinden sular akan ve çadır çınara vermiş bir büyük çeşme bulunur.
- Şehzade delikanlı yaşına yaklaşınca ata binmeye, silah kuşanıp atıcılık yapmaya merak sarar.
- Padişah babası ona saray hazinesinden süslü püsküllü bir ok takımı bağışlar ve şehzade her gün ok atma alıştırması yapar.
- 03:16Mercan Kız'a Aşık Olma
- Şehzade, iki büklüm, dişleri dökülmüş, gözlerini feri sönmüş bir koca ve karısının çeşmeye su aldığını görür.
- Şehzade, kocakarı testisini kırar ve kocakarı ona kızıp sövmeye başlar.
- Kocakarı, şehzadenin padişah oğlu olduğunu ve kendisine zarar gelmemesi gerektiğini söyler, sonra köşeyi döner.
- 04:54Şehzade'nin Hasreti
- Şehzade, kocakarı köşeyi dönünceye kadar bakakalır, yerinde duramaz ve haylazlıkta benzeri olmaz.
- Şehzade, Mercan Kız'a aşık olur, yemeden, içmeden kesilir ve gece uykusu kirpikli gözlerine girmez.
- Şehzade, Mercan Kız'ın hangi padişahın kızı olduğunu ve bu diyara bir yol olup olmadığını düşünür.
- 06:09Şehzade'nin Sefere Çıkma İsteği
- Şehzade, padişah babasına Mercan Kız'a tutulduğunu ve bu kızı bulmaya sefere çıkacağını söyler.
- Padişah, oğlunu tek başına gurbet yollarına salmak istemez ve Mercan Kız'ı bulmak için Tatar salmayı ve ulaklar ulaştırmayı düşünür.
- Padişah, devletin ileri gelenlerini divana çağırtır, soruşturur ve araştırır ancak Mercan Kız'ın kim olduğunu bilen bulamaz.
- 09:48Şehzade'nin Yolculuğu
- Şehzade'nin sabrı tükenir ve sarayından çıkar gider, babasının elini öper.
- Şehzade, Mercan Kız'ı buluncaya kadar gezip dolaşacağını ve kendisinin gidip soruşturacağını söyler.
- Padişah, şehzadeyi iki gözünden öper ve ona has ahırdan bir şahbaz at çıkartıp sırtına bir heybe dolusu altın koyar.
- 11:30Şehzadenin Yolculuğu
- Şehzade at üstünde uyuklarken yoldan sapar ve at kendiliğinden bir tepenin doruğuna çıkar.
- Tepenin üzerinde dik bir uçurum bulunur ve karşı yamaçtan kopmuş, iki minare boyu derin bir kaya çatlağı vardır.
- Şehzade karanlıkta ileri geri dolaşmaktan çekinir ve bir kovuk bulup orada yatmaya karar verir.
- 13:29Dev Anası ve Mercan Kız
- Sabah namazı zamanında uçurumun dibinden yukarı bir dev anası gelir ve "Mercan çocuk, mercan kız, uzat saçını yukarı çek ananı" diye seslenir.
- Karşı kayadan bir kapak açılır ve içinden geceyi aydınlatan bir kız başını uzatır, dev anasını yukarı çeker ve içeri girer.
- Şehzade bu kızı gördükten sonra gözüne uyku girmez ve sabaha kadar kayaya yapışarak bekler.
- 15:49Şehzadenin Mercan Kızla Tanışması
- Şehzade atına biner ve tepenin ayağına iner, dev anasının seslendiği yere ulaşır ve "Mercan çocuk, mercan kız, uzat saçını çek, çıkar beni" diye bağırır.
- Mercan kız şehzadeyi yukarı çıkarır ve şehzade pencerede görününce kız da yakışıklı bir genç olduğunu görür.
- İki kişi karşılıklı sohbet eder ve az vakitte kırk yıllık tanıştan ileri olurlar.
- 17:06Dev Anasının Keşfi
- Dev anasının aşağıdan bağışını duyunca şehzade ve kız düşlerinden uyanır, kız korkar ve şehzadeyi süpürge biçimine koyup kapının ardına dayar.
- Dev anası içeri girince "Burada adam eti kokuyor" der ve kız ona bir kazık getirir.
- Dev anası kazığı dişlerin arasına sokup karıştırmaya başlayınca ucuna koca bir adam kolu takılır ve onu yutup uykuya dalar.
- 19:01Şehzadenin Kararı
- Sabah dev anası ormana gidince kız şehzadeyi eski kılığına getirip yeniden şehzadeye dönüştürür.
- Şehzade, dev anasını elinden kurtarmak ve mercan kızla babasının sarayına kavuşmak istediğini söyler.
- Mercan kız "Öl dediğiniz yerde ölür, kal dediğiniz yerde kalırım" diyerek şehzadenin isteğini kabul eder.
- 19:48Kız ve Şehzadenin Kaçışı
- Kız ve şehzade birlikte kaçmaya karar verirler, kız ağır eşyaları heybeye doldurur.
- Mağaranın dağ yönündeki kapıdan çıkarken, kız şehzadeyi önce geçmesini ister ve kendisinin yedeğiyle geçer.
- Şehzade kızın ardından çıkarken atının tırnağı kapının eşine dokunur, kız bunu görünce kapı eşiğinin artık susmayacağını ve dev anasını anlatacağını söyler.
- 21:03Kaçış Yolculuğu
- Kız ve şehzade gizli geçitlerden, işık sızdırmaz ormanlardan ve aşırı dağlardan dolaştırılıp Oya'ya indirilir.
- Dev anası üç akşam boyunca kayanın dibini gıcırdaya gıcırdaya gelip "Mercan çocuk, Mercan kız uzak, saçını çek çıkar ananı" diye seslenir.
- Dev anası üç gün boyunca ses alamayınca kuşkulanmaya başlar ve arka kapıya dolanıp kızı kontrol etmeye gider.
- 23:00Dev Anasının Takibi
- Dev anası kapıyı açarken eşik çatır çatır seslenir ve kızın şehzadeyle kaçalı üç gün olduğunu söyler.
- Dev anası hiddeti başında tüterek içeri saldırır, bağırıp çağırarak odaları dört döner ve hırsından her yanına alkanlar içinde tırnaklayıp naralar salar.
- Dev anası hemen kaçakların izini sürüp ardına düşer, harıltısından, gıcırtısından ve dişlerinin gıcırtısından havada kuş ve canlı hayvanlar korkudan birer deliğe kova girip gözden yok olurlar.
- 24:10Kızın Dev Anasını Yenmesi
- Kız ve oğlan çalakamçı dört nala at koşturup üç günlük yol gitmişler, durmamış koşmuşlar.
- Dev anası bir tas su içilecek bir zamanda bunlara yetişir, oğlan korkusundan at üzerinde duramaz olur.
- Kız oğlanın halini görüp "Korkma, dizgini sıkı tut, atın boynuna iyi yapış" derken, dev anası arkadan erişip elini uzatıp bunları kavrayacağı sırada kız yakasındaki iğneyi çıkarıp ardına fırlatır.
- 24:52İğneli Tarla
- Her yan dört yandan baştan başa iğne tarlası olur, iğneler dev anasını ayaklarına battıkça feryadından, inlemesinden meydan güm güm öter.
- Kızla oğlan kamçıya kuvvet, kuskuna gayret, fırsattan fayda üç gün yol giderler.
- Dev anası da bu iğneli tarlayı ancak üç günde geçebilir.
- 25:19Sabun ve Akarsu
- Dev anası ayağı düz yola değdikten bir tas su içimi ne kadar bunlara erişir, oğlan korkusundan el ayağı çözülür.
- Kız cebinden sabunu çıkartıp atıverir, her yan dört yan baştan başa kaygan, kaypak bir hale gelir ki ayakta durmak, bir adım atmak mümkün değil.
- Dev anası düşüp kalkmaktan her yanını zedeleyip yaralar, kurtulmak için çabalarken düşüp sırtüstü devrilir.
- 26:09Son Kaçış
- Kız ile oğlan yine fırsattan fayda çala sırrın, üç günlük yol daha giderler.
- Dev anası da uğraşa uğraşa, düşe kalka ancak üç günde oraya geçebilir.
- Dev anası bir solukta onlara yetişir, soluğunun ateşi, yalazı uzaktan bunlara ter döktürür, oğlanı ile korkusundan eli ayağı çözülür.
- 26:37Akarsu ve Ayrılık
- Kız oğlanın halini görüp "Korkma, atın dizginini bırakma, sıkı dur şehzadem" deyip tam bu dev anası elini uzatıp bunları kavrayacağı sırada kız heybeden su testisini çıkarıp yere vurmasıyla orası büyük bir akarsu olur.
- Dev anası o yana koşar, bu yana koşar, derin su ona geçit vermez, küre kürelerine akar ki yüzmekte olmaz.
- Dev anası geçmekten umudu keser, kız ile oğlan kamçıya kuvvet, kuskuna bereket kaçarlarken dev anası adlarından seslenir: "İlahi çocuklar, elimden kurtuldunuz amma alın yazınızdan kurtulmayın, yedi yıllık hasretlik çekin, kavuşmayın" diye inip geri döner.
- 27:27Şehzadenin Memleketine Dönüşü
- Kız ile oğlanın da bunların adlarının da artık iyice güçleri tükenir, gide gide giderek, durup durup konuşarak şehzadenin memleketine gelip kavuşurlar.
- Şehre ulaşmadan bir durak önce ayrılık çeşmesi başında attan inerler, çeşmenin başında uzanıp giden bir yüce kavak ağacı varmış ki, yaprakları güneşte yanar döner, fener gibi ışılda yel eserken par par kımıldarmış.
- Saraya bir duraklık yer varken telaşından yerinde duramayan, yürüyüp saraya kavuşmak isteyen şehzade, kızın çeşme başında duraklamasına şaşar kalır.
- 28:05Kızın Kararı
- Kız: "Ey şehzade, buralara kadar geldik, eriştik, karşıdan sarayda görünüyor, sen yürü git, ben burada kalacağım" der.
- Kız "Anam ardımızdan ilendi, elbette o yerine gelir, ileride çetin vakitte ansızın ilce uğramak tansa şimdi üstüne varmak iyidir" der.
- Kız "Ben şu kavağın başına çıkar, altı ay sabreder beklerim, anamın, dilencinin yükünü savarız, yoksa bizim rahat yaşamamız, telaşsız bir oh dememiz mümkün olmaz" der.
- 28:43Şehzadenin Kararı
- Şehzade dev anasının iencini adam sen de der küçümser, bu kadar sıkıntı, yorgunluk, üzüntü ve korkudan sonra artık yollarımız açılmış, bahtlarımızın çözülmüş olacağını düşünür.
- Şehzade kızı hemen saraya götürüp düğün dernek evlenmek ister, bin dereden su getirse de, ne kadar üstüne düşüp söze söz, niyaza binnaz katsa da bu kızı kararından döndüremez.
- Kız "Dediğin olmaz, dayatmam da, üstüme düşmen de boşunadır, bunu yapmazsak başka türlü belalarla çatarız, üzülmekten, ezilmekten kurtulmamız hiç mümkün olmaz" der.
- 29:39Sarayda Yaşananlar
- Saraya vardığında ortalıkta suyu çekilmiş değirmen örneği bir sessizlik, çarşı, pazarda dükkan, tezgah kapalı, alışveriş durmuş, sokaklarından gelen geçen yok.
- Sarayın kapısına varır, bakar ki kapıcıların, kullukçuların kaşlarını arası açılmaz, selamlı haremi dolaşır, görür ki kimsede ağız dil yok, karayas içindeler.
- Şehzade yoldan gelmiş, kirpas içindedir, bir tanrı selamı, bir kul sözü edip şehzadenin içine giren, kuşku için bir şey söyleyen kimse olmaz.
- 30:16Şehzadenin Tahta Çıkışı
- Lalası ile karşılaşıncaya kadar kimse onu tanımaz, ama lalası bunu zayıflamış, günden, güneşten kararmış, üstü başı dökük de olsa gözlerinden tanır, onun şehzade olduğunu anlar.
- Lalası elinden tutar, eteğinden öper, doğru götürür babasının taht odasına, onu tahta oturtur.
- Lalası babasının ölümünün, tahtın, memleketin sahipsiz kalışını, kendisini ne kadar zamandır beklediklerini bir bir döker, anlatır.
- 30:45Şehzadenin Devlet İşlerine Dönüşü
- Şehzade bir zaman ağlar ve yas tutarsa da sonunda davranıp kul işini, devlet düzenini eline alması, hükmünü yürütmesi gerekir.
- Yası kısa sürer, töre neyi gerektiriyorsa lalası ile sıvanıp işe girişir ki az zamanda güven ile devlet düzeni yoluna giren çarşı, pazarda dükkanlar açılır, sokaklar, meydanlar canlanır, kervanlar gelip gitmeye başlar.
- Ne olur ne olmaz diye öteye beriye dağılan varlık sahipleri, marifetli kişiler, bu şehzadenin babasının yerine doldurduğunu anlayınca teker teker dönüp yeniden şehri doldururlar.
- 31:23Şehzadenin Kızını Beklemesi
- Şehzade gündüzleri erken saatten gün batısına gücünü tüketip kendini kıyasıya devlet işleriyle uğraşır.
- Geceleri de gönlünü, sultanını düşüne düşüne günlerini, aylarını saymaya başlar, ara sıra sabrı tükendikçe atına binip şehir dışına çıkar.
- Çeşme başındaki kabağın altına gelir, bir zaman kızı seyreder, konuşur, döner, kız için her gün ağacın dibine yemek bırakırlar.
- 32:06Karacaahiyenin Güzellik Macerası
- Karacaahiyenin iki elindeki testi ayrılık çeşmesinden su almaya gelirken, suyun aynasında bir dünya güzeli görür ve kendi resmi sanıp içine benlik çöker.
- Karacaahiyenin güzelliği karşısında padişah karısı olmak isteyen kız, elindeki testleri birbirine çarpıp salına salına konağa varır ve hasekilerden, sultanlardan seçilmez hale gelir.
- Konağın hanımı kızın durumunu görünce kız, güzelliğini fark edip hizmet etmek istemediğini söyler ve evin hanımı, kalfalar, kadın efendiler carinin başına birikir.
- 33:56Karacaahiyenin Gerçeği Öğrenmesi
- Kadınlar Karacaahiyenin başına iki testi tutuşturup çeşme başına gönderirler, kız can sıkıntısı içinde çeşme başına varır ve yine ayın ondört'ü gibi bir güzel kızın yüzünün pınar'a vurduğunu görür.
- Karacaahiyenin ağacın tepesinde oturan Mercan Kız'ı görür ve ona hizmet etmek ister, Mercan Kız ise altı aydır orada olduğunu ve süresinin bitmesine birkaç gün kaldığını söyler.
- Karacaahiyenin yalvarmalarına dayanamayan Mercan Kız, kızı yanına alır ve ağacın tepesinde oturur.
- 35:41Mercan Kız'ın Tılsımı
- Mercan Kız, Karacaahiyenin başından geçenleri öğrenir ve padişahın nişanlısı olduğunu, kurtulmasına üç gün kaldığını ve üç gün sonra padişahın gelip kızı alacağını söyler.
- Karacaahiyenin hasretinden çatlayacak hallere gelmesi üzerine Mercan Kız, ona hikayeler anlatır, taklitler yapar ve eğlendirir.
- Karacaahiyenin Mercan Kız'ın kavaklara söz dinletip hüküm yürüttüğünü sorması üzerine, Mercan Kız saçlarının içine gizlenmiş üç iğneyi tılsımı olarak anlatır ve bunları başına takanın kavağa hükmünü yürütebileceğini söyler.
- 37:34Karacaahiyenin Planı
- Mercan Kız, Karacaahiyenin altı aydır kabağın doruğunda kaldığını söyleyerek onu dizine yatırır ve başını tararken tılsımlı iğneleri eline geçirir.
- Karacaahiyenin dizinde yatan Mercan Kız'ın başındaki iğneler çekilip alınca bir akkış olup uçar gider ve yüksek dallardan birisine konar.
- Padişah, dev anasının dilencinin günü saati tam o sıralarda tamam olmuş ve sarayda onu dört gözle sayarak bekler.
- 38:41Padişahın Gelini Alması
- Padişah yanına bir tahta veren alıp ata biner gelir çeşmenin başına gelin almaya ve dalların arasında kapkara bir şey kararıp oturduğunu görür.
- Padişah, altı ay günü saati ile tamam olduğunu ve dev anasının inancının kalktığını söyler, Mercan Kız da kavağı eğerek iner.
- Padişah, kapkara çirkin alamet ağaçtan yere atlayıp salınarak yürür ve yaklaştıkça içine karanlık çöker, Karacaahiyenin gözlerini belirtmiş olduğunu söyler.
- 40:37Düğün Hazırlıkları
- Padişah, Karacaahiyenin Mercan Kız'a benzemese de aralarında geçenleri bilip söylediğini görünce kuşkulanmak olmaz ve kızı saraya götürür.
- Bir yanda Arap Bacıyı hamamlarda sabunluya, lifliye, keseliye, ovalaya, ağartmaya çabalayıp koyu gölgelere çekip bekleye dururken, bir yandan da düğün dernek kurup hazırlıklara girişirler.
- İlden, yabandan konuklar gelir, düğün başlar, kırk gün kırk gece davullar dövülür, sazlar çalınır, çengiler, köçekler oynar ve kırk ocakta kırk kazan aşk kaynıyor.
- 42:00Bahçıvan Başının Kuşla Karşılaşması
- Sarayın büyük bahçesinde bahçıvan başı, gece nemi yapraklardan kütmeden güllerin dibini çapalarken, kulağına "Bahçıvanbaşı" sesi gelir.
- Bahçıvan başı, sesin geldiği yöne bakınca bir ağaç dalına konmuş ak pak, gümüş gibi parlayan bir kuş görür.
- Kuş, "Buyur sultanım, Beyoğlu ne yapıyor? Uyuyor. Sultanım, Karacaiye ne yapıyor? Uyuyor. Beyoğlu uyusun, uyansın, gül yastığa dayansın, kara kız alkanlara boyansın, konduğum ağaçlar kurusun" diyerek uçar.
- 43:21Kuşun Etkisi
- Bahçıvan başı, kuşun konuşmasına şaşıp dururken, kuşun konduğu ağacın yaprakları kavrulmuş gibi bükülüp dökülmeye, dalları da odun gibi kurumaya başlar.
- Kuş üç gün süreyle bahçeye gelip üç ağaca konup yanık yanık üç defa inince, çadır gibi koyu gölgeli koca ağaçlar kurur ve has bahçenin bir yanı kupkuru cascavlak kalır.
- Padişah, karısının kara çirkin yüzünü görmekten sıkılıp gül bahçesini dolaşırken, koyu gölgelik yerler ve kavrulmuş ağaçlar karşısında bahçıvan başını çağırır.
- 46:07Padişahın Kuşu Yakalama Planı
- Padişah, bahçıvanın anlattıklarını dinleyince, işin düğümünün bu akkuşta saklı olduğunu anlar ve kuşun yarın hangi ağaca konacağını öğrenmek ister.
- Padişah, çarşıya haber yollayıp bütün kuşçuları çağırtarak kuşun rengini, biçimini ve geliş zamanlarını bildirir.
- Kuşçuların hazırladığı ağla kuş yakalanır ve padişah onu altın kafese koyar, artık bu kafesi yanından ayırmayıp gittiği yere birlikte götürür.
- 48:41Kara Kızın Planı
- Kara kız gelin, altın kafesteki akkuşu görünce içinde bir sıkıntı düğümlenir ve sonunda bu kuşun o kuş olduğunu sezip anlar.
- Padişah bu kuşu pek sevip yanından ayırmadığından, kara kız yeni düzen ve dolap kurmak için uygun fırsat kollar.
- Padişah, kuşun tüyüne zarar vereni cellada veririm der ve herkese gözdağı verir.
- 49:13Kuşun Kesilmesi
- Padişah büyük bir ava çıkarken, kara kız hizmetçileri çağırıp padişahtan gebeyim, aş eriyorum diyerek akkuşu kesip kendisine kızartmasını ister.
- Uşaklar direnip yalvarıp yakarsalar da, kara kız "Kul tayfasının yol yordam gösterdiği, akıl öğrettiği nerede görülmüştür?" diyerek onları susturur.
- Kara kız kendi adamlarına emir verip kuşu kestirir ve derisi ve kemiği ile çıtır çıtır yiyor.
- 51:23Selvi Ağacı ve Padişahın Dönüşü
- Saray kapısının önünde akkuş kesilirken yere damlayan bir damlacık kandan bir selvi ağacı bitip üç gün içinde boy atıp yükseliyor.
- Padişah avdan dönerken saray kapısının önünde koca bir selvi ağacı bitmiş, başı da göğe ermiş görür.
- Padişah altın kafesi boş ve akkuşun yok olduğunu görünce, hava aylıkları, uşakları ve bekçileri çağırıp kuşundan hesap sorar.
- 52:50Padişahın Yeni Hayatı
- Padişah, kapının eşiğinde kan damlasından hasıl olup yükselen servinin kim olduğu içinden sezer gibi olur ve kadere rıza gösterir.
- Padişah, bütün vaktini bu serviyi pencereden seyretmekle, altında oturmakla, dalını budağını ayıklayıp okşamakla geçirmeye başlar.
- Dokuz ay dolunca arap cariyenin kuzgun gibi kara bir çocuğu olur ve görenler on adım ileri çekilir.
- 53:23Padişahın Avı ve Servinin Kesilmesi
- Padişah, saray saray olalı gelin sultanlar ve hasekilerin doğurmadığı bir çocuk doğurmuş.
- Padişah, Arap cariye den artık iyice soğumuş ve doğan çocuğu gördükten sonra bir daha görecek gözü yoktur.
- Padişah, olup bitenlerden bir kapalı yer olduğunu sezmiş ve düzenini bulup ipin bir ucunu eline geçirmeye çabalıyor.
- 53:51Padişahın Ava Çıkışı
- Padişahın canı yeniden ava gitmek ister ve vezirleri, paşaları, beyleri ile saray avlusunu dolaşırlar.
- Padişah, uşakları çağırıp ava gittiğini ve ne zaman döneceğini belli olmadığını söyler.
- Padişah, kuşuna zarar gelirse ve serve ağacına zarar gelirse onları cellata vereceğini tembihler.
- 54:34Servinin Kesilmesi ve Gelin Sultan'ın Planı
- Üç gün üç gece avda olan padişah, servinin kökünden kesildiğini görür ve çok üzülür.
- Gelin Sultan, servinin kesilmesinden sonra memlekette ne kadar ağaç yontan, tahta işleyen usta varsa hepsini saraya çağırtır.
- Gelin Sultan, ustalara ağacın doruğuna çıkıp kese kese aşağı inmelerini ve tek yongasını yere düşürmeden bir beşik yapmalarını emreder.
- 55:35Yaşlı Kadının Yardımı
- Yaşlı bir kadın ağacın dibine gelip ustalara birkaç yonga atmasını ister.
- Ustalar, sarayın sultanın sıkı tembihi olduğunu söylese de, kadının isteği üzerine bir yonga verirler.
- Kadın, torbasını doldurup şehrin bir ucundaki küçük evine döner ve yongaları ocakbaşına boşaltır.
- 56:40Yaşlı Kadının Evindeki Düzen
- Akşam olup evine dönen yaşlı kadın, evin silinmiş, süpürülmüş, yemek pişirilmiş ve temiz bir yatak yapılmış olduğunu görür.
- Üç günün sonunda padişah avdan dönüyor ve servinin kökünden kesildiğini görünce çok üzülür.
- Padişah, Arap karıdan hayır olmadığını düşünerek gücünün dalasını bırakıp bir köşeye çekilir.
- 57:43Mercan Kızın Yardımı
- Yaşlı kadın sabah olunca torbasını alıp çıkınca, mercan kız ocağın köşesindeki yongaların içinden çıkıp evi temizler.
- Akşam olunca yaşlı kadın dönmeden önce yongalar içine girip gizlenir.
- Yaşlı kadın eve döndüğünde, evin içi pırıl pırıl temiz olduğunu görür ve birkaç gün bu düzenle sürer.
- 58:34Yaşlı Kadının Keşfi
- Yaşlı kadın, evi temizleyen kişinin kim olduğunu anlamak için bir sabah torbasını alıp evin arkasına çıkar.
- Dama çıkıp oradan odayı gözetleyen yaşlı kadın, mercan kızın ocak başındaki yongaların içinden çıkıp evi temizlediğini görür.
- Yaşlı kadın, mercan kızın yongaların üstüne oturduğunu görünce onu yakalayıp kulübede yaşayıp gideceklerini söyler.
- 1:00:11Yaşlı Kadın ve Mercan Kızın Yeni Hayatı
- Mercan kız, yaşlı kadının kimseye bildirmemek şartıyla razı olur.
- Yaşlı kadın dışarıda dolaşıp kazanır, mercan kız içeride pişirip kurtarır.
- İki kadın özbeöz ana kız gibi el ele, baş başa verip gönül hoşluğu ve geçim düzeni kurup yaşarlar.
- 1:00:35Padişahın Hicaz'a Gitme Kararı
- Padişah, kuşunu yitirdiğini ve servetini tacından ve tahtından götürdüğünü düşünerek dünyayı kapalı bulup öteki dünyayla meşgul olmak ister.
- Padişah Hicaz'a gitmeye karar verir ve mahalle mahalle tellal çıkararak hayvanlarını ortağna dağıtmaya başlar.
- Halk sarayın kapılarına yığılarak hayvanları alıp götürür, menemeler, kişnemeler ve bağırtılar arasında gelenin gidenin hesabı yoktur.
- 1:01:31Mercan Kızın Kocakarı İçin Hayvan İstemesi
- Mercan kız, tellalı duyunca kocakarı için hayvan istemesini söyler, ancak kocakarı padişahın düşkün bir kocakarıya hayvan vermeyeceğini düşünür.
- Kocakarı, kırk boğumlu, kırk budaklı bastonunu yere kakarak, sümüğünü çekerek saray kapısına varır ve padişahın huzuruna çıkar.
- Padişah, kocakarı fakir ve beli bükük olduğunu düşünerek hayvan istemesini reddeder ve onu geri çevirir.
- 1:03:48Mercan Kızın Kocakarı İçin İkinci Ziyareti
- Ertesi sabah kocakarı yine saray kapısına varır ve padişahın huzuruna çıkar.
- Kocakarı, padişahın duasını ve hacılığını kabul etmesi için dua eder ve padişahın gönlündeki derde uygun düşer.
- Padişah, kocakarı için kötürüm bir tay verir ve onu arabaya koyup kocakarının evine bırakır.
- 1:05:58Mercan Kızın Tayı Beslemesi
- Mercan kız, kötürüm tayı ahıra götürür ve onun sırtını sıvayarak ayak üstüne kalkmasını sağlar.
- Kız tayı gece gündüz yoklayıp yemini, suyunu ve tımarını gizli gizli yapar.
- Tay birkaç ay içinde iyice gelişi bir koca yavuz hayvan haline gelir.
- 1:06:48Padişahın Tayı Geri İstemesi
- Padişah Hicaz'a gidip geri döndüğünde, sokak sokak tellal gezip herkesin aldığı hayvanları geri getirmesini söyler.
- Mercan kız, kocakarı için saraya gitmesini ister ve kocakarı yine padişahın huzuruna çıkar.
- Padişah, kocakarı'nın verdiği kötürüm tayı hatırlayıp adamlarını gönderir, ancak ahırın kapısında zifiri karanlık bir yerde canavar gibi kudurmuş bir at görürler.
- 1:09:35Mercan Kızın Tayı Saray'a Getirmesi
- Mercan kız, kapı ardından olup bitenleri duyunca, atın dizginlerini atıp eğini kapatır ve kolanını sıkarak atın çıtırtısını duyulmaz hale getirir.
- Kız atı ahırdan çıkarıp, dizginini kapıda bekleyen seyisten eline verir ve atın sarısına şakla vurarak "haydi mankafa bekir sahibinden na hayır, gördüm ki senden göreyim" der.
- Padişah avlu kapısında bunu gözlenmiş ve kızın sözlerini duyunca atı alıp saray'a getirir.
- 1:11:02Padişahın Mercan Kızı İstemesi
- Padişah, kocakarı'yı saraya çağırır ve tayı bu hale getirenin kendi kızı olduğunu öğrenir.
- Padişah, tanrının emri, peygamberin kavli ve ataların töresi gereğince bu kızı kendisine vermesini ister.
- Kocakarı, padişahın kızını almak istediğini öğrenince korkar ve kızı cariyen olsun diye razı gelir.
- 1:14:14Kızın Kararı ve Düğün Hazırlıkları
- Kız, koca karısının anlattıklarını dinleyerek sevinir ve atların geçtiği kapıdan kendisinin de geçeceğini söyler.
- Kız, kocasına telaşlanmamasını, ince eleyip sık dokuma olduğunu ve düğün dernek kurulmasını ister.
- Kocakarı saraya haber ulaştırınca, davullar dövülür, tellallar çıkarılır ve uzak diyarlara ulaklar gönderilir.
- 1:15:05Düğün ve Gelinin Getirilmesi
- Kırk gün kırk gece süren bir düğün kurulur, aşlar kazanlardan taşar ve çil altınlar ceplerden dökülür.
- Kırkbir gün sonra koca karının kulübesinden gelin alınıp getirilir.
- Mercan kızı padişah yüz görünümlü takıp başının tül örtüsünü kaldırınca, padişah onu tanır ve hasretini dile getirir.
- 1:16:01Arap Cariyenin Gerçeği
- Mercan kız, padişahın son aylarda halini herkesin bildiğini söyler ve Arap cariyeyi çağırmasını ister.
- Arap cariye huzura girip padişahın yeni karısını görünce onu tanıyıp eli ayağı boşanır.
- Mercan kız, divanı dolduran kalabalığın ortasında olup bitenleri anlatmaya başlar ve herkes şaşırır.
- 1:17:03Arap Cariyenin Sonu
- Padişah, Arap cariyeye "hınzır kara kafir" diyerek öfkelenir ve onu cezalandırmak ister.
- Arap cariye, kırk katır verilmesini ister ve en azgın katırlardan kırk katır getirilir.
- Arap cariyeyi katırların kuyruğuna bağlayıp atların kıçlarına kamçı vurulduğunda, kırk katır kırk güne doğru ileri fırlayıp Arap bacıyı sürükleyerek parça parça eder.