• Buradasın

    Jack London'un "Vahşetin Çağrısı" Hikayesi

    youtube.com/watch?v=kU-ykHnG240

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Jack London'un "Vahşetin Çağrısı" adlı eserinin bir anlatımıdır. Hikayede Bak adlı bir köpek, Yargıç Miller, Franco, Ship, Dolly ve diğer kızak köpekleri gibi karakterler yer almaktadır.
    • Video, Bak'ın Santa Clara Vadisi'ndeki Yargıç Miller'in malikanesinden başlayarak, yabancı adamlar tarafından kaçırılması, Seattle'da kırmızı kazaklı şişman adamın eline geçmesi, Kanada'ya götürülmesi ve sonunda kızak köpeği olarak eğitimi sürecini kronolojik olarak anlatmaktadır. Hikaye, Bak'ın uygarlıktan uzaklaşarak vahşi bir köpek haline dönüşmesi, kızak takımının içindeki liderlik mücadelesi ve sonunda Ship ile yaşadığı korkunç dövüşle sona erer.
    • Hikayede Bak'ın vahşi ortamda yaşadığı değişimler, ahlaki değerlerini kaybetmesi, dövüşme becerilerini geliştirmesi ve hayatta kalma mücadelesi detaylı şekilde aktarılmaktadır. Ayrıca kızak takımının yaşadığı zorluklar, vahşi köpeklerle mücadeleleri ve kutup tavşanını avlama maceraları da hikayenin önemli unsurlarını oluşturmaktadır.
    Bak'ın Hayatı ve Durumu
    • Jack London'un "Vahşetin Çağrısı" adlı eserinden alınan bir alıntı ile başlanıyor.
    • Bak, Santa Clara Vadisi'ndeki "Yargıç Miller'ın Yeri" adlı büyük evde yaşayan, iri, kuvvetli ve uzun tüylü bir köpek.
    • Bak, gazeteleri okumadığı için kutup karanlığında bulunan sarı maden için kuzeye akın eden insanların köpeğe ihtiyacı olduğunu bilmiyor.
    01:12Yargıç Miller'ın Malikanesi
    • Bak, Yargıç Miller'ın malikanesinde yaşıyor ve bu malikanenin arkasında büyük ahırlar, hizmetçi kulübeleri, çiftlik binaları ve meyve bahçeleri bulunuyor.
    • Malikanenin sahibi Bak, burada doğmuş ve ömrünün dört yılını geçirmiş.
    • Malikanede başka köpekler de var ancak Bak'ın yanında değil, kalabalık köpek kulübelerinde veya evin karanlık köşelerinde yaşıyorlar.
    03:11Bak'ın Konumu
    • Bak, malikanenin sahibi olup Yargıç Miller'ın oğullarıyla yüzme havuzuna dalıyor, ava çıkıyor ve kızlarına eşlik ediyor.
    • Kış geceleri şöminede oturuyor, torunlarını taşıyor ve tehlikeli mecralarda onlara koruyuculuk ediyor.
    • Bak, av köpeklerinin arasında her şeye tepeden bakan bir eda ile dolaşıyor ve Yargıç Miller'ın malikanesindeki tüm yaratıkların kralı olarak görülüyor.
    04:11Bak'ın Kökeni ve Yaşamı
    • Bak'ın babası Elmo ile iri bir Sean Berna attı ve annesi Ship bir İskoç çoban köpeği.
    • Bak, yavruluğundan bu yana dört yıl boyunca aristokrat bir hayat yaşamış ve kendine büyük güveni var.
    • Bak, açık hava eğlenceleri, suya olan sevgisi ve adalelerini güçlendirmesiyle şımartılmış bir ev köpeği olmaktan kurtulmuş.
    05:25Manuel'in İhaneti
    • Bak, gazeteleri okumadığı için bahçıvan Manuel'in fırsatçı bir adam olduğunu ve Çin lotaryası oynamaya bayıldığını bilmiyor.
    • Manuel, kumar oynamak için çok para gerekiyor ve bahçıvan yaman'ın ücreti ailesinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor.
    • Manuel'in ihanetinin unutulmaz gecesi, Yargıç Üzüm Yetiştiricileri Birliği toplantısında ve oğlanların spor kulübü kurmak için toplandığı sırada gerçekleşiyor.
    06:33Manuel'in İhanetinin Sonucu
    • Manuel, bir yabancı ile konuşuyor ve aralarında paralar şıngırdıyor.
    • Manuel, boynuna kalın bir ip geçiriliyor ve tasmanın altından iki kere dolanıyor.
    • Manuel, ipin ucu yabancının eline geçince tehdit edici bir tonda hırlıyor, ancak ip bir anda daralıyor ve nefes alamaz hale geliyor.
    07:37Bak'ın İlk İşkencesi
    • Bak, öfkeyle bir yabancı adamın üstüne atladı ancak yabancı onu boğazından kavrayarak yere fırlattı.
    • Bak, hayatında hiç böyle kötü davranılmamış ve öfkelenmemişti, ancak gücü kesildi ve gözleri donuklaştı.
    • Tren durduğunda iki kişi onu yük vagonuna fırlattı ve Bak kendine geldiğinde dilinin acıdığını ve vagonun sallandığını fark etti.
    08:39Yük Vagonu ve Meyhane
    • Bak, önceki rahat yolculuklardan farklı olan yük vagonunda, tahtından uzaklaştırılmak istenen bir kralın öfkesiyle doldu.
    • Yanındaki adam ona sarılmak istedi ancak Bak çevik bir şekilde çenelerini adamın elinin üzerinde kilitledi.
    • Adam, tren memuruna nöbet geçirdiğini ve patronun yanına götürüldüğünü söyleyerek, kafadan kontak bir köpek doktorunun iyileştirebileceğini iddia etti.
    09:30Meyhane'deki Tartışma
    • San Francisco rıhtımında bir meyhanenin arkasındaki sundurmada, adam meyhaneciye tren yolculuğuyla ilgili hayırlı bir dille söz edip durdu.
    • Meyhaneci, adamın eline geçen parayı elli kağıt olarak hesapladı ve peşin kağıt verseler böyle işe girmeyeceğini söyledi.
    • Adamın eli kanlı bir mendille sarılıydı ve pantolonunun sağ paçası dizden bileğe kadar yırtılmıştı.
    10:26İşkence ve Kafes
    • Bak, olup bitenlerden şaşkına dönmüş, boğazında ve dilinde acılar duyan, kendine bu davranışı layık görenlere karşı koymak için debeleniyordu.
    • Her seferinde adamlar onu yere itip nefesini kesinceye dek boynundaki ipi sıkıyorlardı.
    • Ağır pirinç tasmanın çıkarılmasına kadar böyle sürüp gitti, sonra kafese benzer bir sandığın içine fırlatıldı.
    10:56Kafeste Bekleyiş
    • İşkence ile geçen gecenin geri kalan bölümünde öfkesini ve yaralanmış gururunu tazeleyerek yattı orada.
    • Bütün bunlardan hiçbir şey anlayamıyordu, yabancı adamların ne istediklerini ve neden daracık kafeste kapalı tuttuklarını bilmiyordu.
    • Yaklaşan tehlikenin sezgisi canını sıkıyordu ve gece boyunca sundurmanın kapısının açıldığını her seferinde yargıcı veya çocukları görmek umuduyla ayağa fırladı.
    11:48Yeni İşkenceciler
    • Sabahleyin dört kişi gelip kafesi yüklendiler, kılıksız, saçları sakallarına karışmış kötü görünüşlü kimselerdi bunlar.
    • Bak, adamların sadece güldüklerini ve onu sopalarla dürtülerlerini fark edince dişleriyle sopalara saldırıp durdu.
    • Kafesin kaldırılıp bir vagona yüklenmesine ses çıkarmadı ve kafes elden ele dolaşmaya başladı.
    12:29Tren Yolculuğu
    • İstasyondaki memurlar onu aldılar, bir başka vagona götürdüler, bir araba vapurunun içinde çeşitli kutular ve paketler arasında bir yük arabasında taşındı.
    • Vapurdan kamyonla çıkarılıp büyük bir demiryolu ambarına getirildi ve sonunda bir eksprese yerleştirildi.
    • İki gün, iki gece bu ekspres acı acı bağıran lokomotifin arkasında çekilip durdu ve Bak da iki gün, iki gece ne yedi, ne içti.
    12:57Tren Memurlarıyla Karşılaşma
    • Bak, önce öfkeyle tren memurlarının yanına sokulmalarını hırlayarak karşı koymuş, onlar da onu kızdırıp huylandırarak karşılık vermişlerdi.
    • Hırsından titreyip, ağzı köpürerek kendini parmaklıklara attığı zaman ona güldüler, alay ettiler.
    • Karşısına geçip iğrenç köpekler gibi hırlayıp avladılar, miyavladılar, kollarını kanat gibi çırparak horozlar gibi öptüler.
    13:29Bak'ın Durumu
    • Bak, açlığa pek aldırdığı yoktu ama susuzluğa dayanamıyor, bu da öfkesini körükleyip parlamaya hazır bir ateş haline getiriyordu.
    • Gerçekten de çok sinirli ve duyarlı olduğu için karşılaştığı kötü davranış onu hasta etmiş, zedelemişti.
    • Boğazı şişmiş, dili iltihaplanmış, ateşi yükselmişti ve bir tek şeye seviniyordu: ip boynunda değildi artık.
    14:28Seattle'da
    • Tren memurları onu Seattle'da apar topar trenden indirdikleri zaman rahat bir nefes aldılar.
    • Dört kişi kafesi dikkatle trenden alıp küçük, yüksek duvarlı bir avluya taşıdılar.
    • Geniş yakalı kırmızı kazak giyinmiş şişman bir adam çıkarak arabacının uzattığı teslim makbuzunu imzaladı.
    14:50Kırmızı Kazaklı Adam
    • Bak, bu kişinin bundan sonraki işkenceci olduğunu düşündü ve kendini kandırıp vahşi bir şekilde parmaklıkları attı.
    • Adam Bak'ın davranışına katlarca gülümsedi ve ufak bir baltayla bir sopa getirdi.
    • Bak, yarılan tahta parçalarına atıldı, yuvarlanıp boğuşarak dişlerini tahtaya geçirdi ve kırmızı kazaklı adamın onu dışarı çıkarma konusunda soğukkanlı olduğu ölçüde, o dışarı çıkmak için alabildiğini.
    15:52Bak'ın Saldırısı
    • Kırmızı kazaklı adam "Hadi bakalım kızılgözlü canavar" dedi ve aynı anda da baltayı bırakıp sopayı sağ eline aldı.
    • Bak tüyleri dikilmiş, ağzı köpürmüş, kanlı gözlerinde delice yanan bir ışıkla atılmak için toparlandı.
    • İki gün, iki gece yay gibi gerilmiş, hırsla büsbütün kabarmış olan yetmiş kiloluk öfkesini doğruca adamın üzerine fırlattı.
    16:18Sopayla Dövülme
    • Havada tam dişlerini adama geçireceği sırada birden kendini engelleyen ve dişlerini şimşek hızıyla birbirine geçiren bir darbe yedi.
    • Bak, havada dönüp sırtının ve yanının üstünde geri uzandı ve hayatında hiç sopayla dövüldüğü olmamıştı.
    • Biraz sallamaya, daha çok da haykırmaya benzer ve bir hırlama ile tekrar ayağa kalkıp havaya fırladı ve onu gaddarca yere yıkarak sopa yeniden indi.
    17:00Bak'ın Sonu
    • Bak, çılgınlığı sakınma nedir bilmiyordu ve bir bir daha, bir daha bir atılışında sopayla yarıda kesilerek yere yıkılıyordu.
    • Özellikle indirilen çok sert bir vuruştan sonra fırlayacak kadar sersemlemiş bir durumda sürünerek doğruldu ve ağzından, burnundan, kulaklarından kan boşalarak o güzelim tüyleri kanlı salya lekeleri içinde topallayıp sendeleyerek dolaştı.
    • Adam yaklaştı ve burnunun üstüne inadına daha da sert indirdi sopayı, Bak vahşiliği aslanı andıran bir kükreyişle yeniden adamın üzerine atıldı.
    17:35Bak'ın Sonu
    • Adam sopayı sağ elinden soluna geçirdi, soğukkanlılıkla alt çenesinden tutup aynı anda geriye ve aşağıya doğru büktü.
    • Bak, havada bir bütün ve bir de yarım daire çizdi, sonra başının ve göğsünün üstünde yere yıkıldı.
    • Son olarak bir hamle daha yaptı, adam domuzuna bu kadar uzun süredir beklettiği o keskin darbeyi indirdi ve Bak büzülüp tamamen kendinden geçmiş olduğu halde yere yığıldı, kaldı.
    18:46Köpeklerin Eğitimi
    • Kırmızı kazaklı adam, köpeklere "sopa kimde ise kanun odur" prensibini öğretiyor ve itaat etmeyenlere dayak atıyor.
    • Köpekler, sopa ve kanun prensibini öğrenerek, boyun eğilmesi gereken bir efendinin varlığını kabul ediyorlar.
    • Köpekler, yabancılarla yapılan para değiş tokuşlarından sonra, bazıları alınıp götürülüyor ve sonu belirsiz bir yolculuğa çıkıyorlar.
    23:01Narval Gemisinde Yeni Hayat
    • Köpekler, körlüğü ve Fransa adlı yeni insanlarla tanışıyor ve onlara karşı saygı besliyorlar.
    • Narval gemisinde, balina gemisinden getirilen şüpheli bir köpek ve yalnız kalmak isteyen bir köpek daha bulunuyor.
    • Köpekler, geminin dalgalara tutulup sallandığı sırada bile, körlüğü ve Fransa'nın yanında sakin kalıyorlar.
    25:31Karlı Ortamda Yeni Yaşam
    • Narval gemisi, soğuk bir bölgeye ulaşıyor ve köpekler güverteye çıkarılıyor.
    • Köpekler, ilk kez karla karşılaşıyor ve bu yeni ortamda şaşkınlık ve sürpriz dolu bir gün geçiriyorlar.
    • Karlı ortamda, köpekler ve insanlar şehir köpekleri ve insanları değil, "sopa kimde ise kanun odur" prensibini savunan vahşiler olarak tanımlanıyor.
    27:45Kurt Usulü Dövüş
    • Köpekler, kurt usulü dövüşe tanık oluyor; bir kızak köpeği, yetişkin bir kurt boyundaki bir köpeğe saldırıyor.
    • Kurt usulü dövüşte, köpek dalıp geri kaçıyor ve diğer köpekler sessiz bir daire halinde kavgacıları çevreliyor.
    • Köpekler, körlüğü ezerek öldürdükten sonra, kırmızı kazaklı adam ve arkadaşları köpekleri dağıtmaya çalışıyor.
    29:52Köpeklerin Öğrenimi
    • Köpekler, bu sahneyi sık sık gözlerinde canlandırıyor ve uykularını kaçırıyor.
    • Köpekler, "bir kere yıkıldın mı sonun geldi" prensibini öğreniyor ve yıkılmaya bakmamaya karar veriyorlar.
    • Köpekler, kırmızı kazaklı adamdan büyük ve ölümsüz bir kin besleyerek nefret ediyorlar.
    30:15Bak'ın Yeni Zorlukları
    • Köyün trajik ölümünün yarattığı sarsıntıyı atlatmadan Bak ikinci bir sarsıntıya daha uğradı.
    • Franco tarafından kayışlar ve tokalarla bağlanarak, atları taktıklarına benzer bir koşuma tabi tutuldu.
    • Fransa'nın bindiği kızağa vadiyi çevreleyen ormana kadar odun yüklü olarak geri taşıması istendi.
    30:42Bak'ın Çalışma Zorlukları
    • Yük hayvanı haline getirilmek gururunu incitse de aklı baş kaldırmasına engel oluyordu.
    • İstekle çalışmaya koyuldu ve acemisi olmasına rağmen elinden geleni yaptı.
    • Franco sert bir kişiliğe sahipti, söylediklerinin dediği anda yapılmasını istiyor ve kamçısının kerametiyle de yaptırıyordu.
    31:07Kızakçı Ekipleri
    • Bak'ın yanında tecrübeli bir kızakçı olan Ship vardı, her hata yapışında arka ayaklarına diş atıyordu.
    • Ship başı çekiyor ve Bak'ın erişemediği için arada bir sert hırlamalarla onu azarlıyordu.
    • Ship, Bak'ın yürümesi gereken yöne çekmek için ağırlığını ustaca koşun kayışlarına bindiriyordu.
    31:29Bak'ın Köpek Eğitimi
    • Bak, Fransa'nın ortak eğitimi altında iki arkadaşıyla gözle görülür bir ilerleme kaydetti ve kampa dönmeden hey denince durmayı, çek denince yürümeyi öğrendi.
    • PT, postayı yetiştirmek için Billy ve Joe adlı iki yeni köpek getirdi; Billy aşırı iyi huyluyken, Joe hırlayan, huysuz ve bencil biriydi.
    • Bak, Billy'yi dostça karşıladı ancak Joe'yu dövmeye kalktı ve Joe'nun korkutucu görünüşü karşısında Billy'yi kampın dışına kadar kovaladı.
    33:26Solex ile Tanışma
    • Akşam periyot, ince, uzun, tek gözlü, yaşlı ve dövüşlerde yara izleriyle dolu Solex adlı bir köpek daha buldu.
    • Bak, Solex'in kör yanından kendisine yanaşılmasına dayanamadı ve Solex onu omzundan yırtınca düşüncesizliğini anladı.
    • Bak, Solex'in kör yanından uzak durdu ve arkadaşlıklarının sonuna kadar başka bela çıkmadı, ancak aralarındaki ilişki ölüm kalım derecesine dek uzanacaktı.
    34:31Bak'ın Uyku Sorunu
    • Bak, kandille aydınlatılmış çadıra girdiğinde Pert ve Fransua onu küfür ve kapkacak bombardımana tuttular ve dışarı kaçması gerekti.
    • Soğuk rüzgar eserken Bak, çadırın etrafında dolaşırken vahşi köpeklerin saldırısına uğradı ancak onları kabartıp fırladı.
    • Bak, takım arkadaşlarının ortadan kaybolduğunu fark edince, karın altında der top olup kıvrılmış yatan bir köpeğin dostça havlayışıyla güven verdi ve kendine bir çukur açarak rahat bir uyku çekti.
    37:03Bak'ın Uyanışı ve Yolculuğun Başlangıcı
    • Bak, gece boyunca kar yağmış ve tamamen gömülüp kalmıştı, vahşi hayvanın tuzak korkusu sardı benliğini ve karın göz kamaştırıcı bir bulut gibi çevresinde uçuştuğu kör edici gün ışığına fırlayıp çıktı.
    • Franz, Bak'ın yıldırım hızıyla öğreniyor olduğunu ve Kanada hükümetinin kuryesi olması nedeniyle en iyi köpekleri bulmaya çalıştığını söyledi.
    • Bir saat içinde takıma üç kızak köpeği daha katılarak toplam dokuz köpek bulundu ve bir çeyrek geçmeden koşullara bağlanıp Daya Kanına doğru yola koyuldular.
    38:50Takımın Değişimi
    • Bak yola çıktıklarında memnundu ve iş ağır olduğu halde bunu pek de öyle hakir görmediğini fark etti, takıma canlılık getiren ve kendine de geçen hevesi şaştı.
    • Dev ve Sol Lex'teki değişiklikte koşumun içinde tamamen değişmişler, yeni birer köpek olup çıkmışlardı; uyanık, hareketli, işin iyi yürümesi için telaşlı ve arkada kalmaya sinirleniyorlardı.
    • Bak, ders alabilmesi için Solex'in yanına yerleştirilmişti ve yetenekli bir öğrenci olduğu ölçüde ötekiler de yetenekli eğiticilerdi.
    41:00Yolculuğun Devamı
    • Bak, Kanundan yukarı, koyunlar kampının içinden, Scarstan ve artık ötesinde ağaç bitmeyen tepelerden, buzulların ve yüzlerce metre derinliği olan kar birikintilerinin üzerinden, tuzlu suyla tatlı su arasında, yalnız ve mahsun kuzeye geçmek isteyenleri engellercesine bekçilik eden büyük Şikt boğazından geçen çetin bir yolculuktu.
    • Bak, karın içine çukurunu kazıp yorgunluktan bitkin bir halde uykuya daldı, ancak çok erkenden buz gibi karanlıkta gizlendiği yerden çıkarılıp arkadaşlarıyla birlikte kızağa koşuldu.
    • Bak aç kurt gibiydi, günlük payı olan yediyüzelli gram kurutulmuş alabalık dişinin kovuğuna bile gitmiyordu, hiçbir zaman doymuyor ve sürekli olarak midesi kazanıyordu.
    43:25Flo'nun Yeni Yaşamına Uyumu
    • Flo, eski yaşamının titizliğini vahşi düzen içinde hızla yitirdi ve açlığı onu zorlayarak diğerlerinin yemeğini çalmaya başladı.
    • Flo, yeni köpeklerden biri olan Tayın'ın kurnazca bir dilim domuz yağını çalmasını görünce, ertesi gün aynı numarayı yağın tamamını alarak tekrarladı.
    • Flo, kuzey çevresinde yaşayabileceğini kanıtladı ve yoksun olunduğu takdirde çabuk ve korkunç bir ölüm demek olan çevreye uyabilme yeteneğini gösterdi.
    44:34Ahlakın Bozulması
    • Flo, amansız ölüm-kalım mücadelesinde ahlakının bozulup yok olduğunu ortaya koydu; güneyde sevgi ve dostluk kanunu altında özel mülkiyete saygı beslemek yeterliyken, kuzeyde "sopa sopa ve dişe diş" kanunu altında bunları hesaba katan aptallık eder.
    • Flo, kırmızı kazaklı adamın elindeki sopa daha ilkel ve temel bir kanunu içine işletmişti; uyarken ahlaki bir dava uğruna yargıç Miller'in kamçısını korumak için canını verebilirdi.
    • Flo, keyif için değil karnının gurultusunu bastırmak için çalıyordu; açıkça hırsızlık etmiyor, sopa ve dişi duyduğu saygı yüzünden gizlice ve kurnazlıkla çalıyordu.
    45:59Fiziksel ve Duygusal Değişimler
    • Flo'nun gelişmesi ya da gerilemesi hızla ilerliyordu; adaleti demir gibi sertleşti ve günün acılara karşı duyguları körleşti.
    • Flo, dış görünüşüyle olduğu kadar iç yapısıyla da kendinden başkasını düşünmez bir bencilliğe tutuldu; ne kadar iğrenç olursa olsun her şeyi yiyebiliyordu.
    • Görme ve koku alma duyuları son derece hassaslaştı, duyuşu kesinlik kazandı ve uykusunda bile en ufak sesi duyup iyiye mi kötüye mi işaret olduğunu anlıyordu.
    47:02Eski İçgüdülerin Canlanması
    • Flo'nun en belirgin özelliği bir gece öncesinden rüzgarın kokusunu alıp yönünü kestirmesiydi; yuvasını kazarken, sonradan amansızca bir şekilde edecek rüzgar onu daima rüzgar altı bir yerde buluyordu.
    • Flo, çok eskiden ölmüş içgüdülerini yeniden canlandırdı; ehlileşmiş kuşakların kötü alışkanlıklarını attı üzerinden.
    • Flo, soyunun ilk gençlik günlerini anımsıyordu; pençeleyip yırtarak dövüşmeyi ve kurt usulü dişleriyle çekip koparmayı öğrenmek onun için işten bile değildi.
    49:21Atakan'ın Kudretli Canavarı
    • Atakan'ın kudretli canavarı güçlüydü; kanında yeni hayatının çetin koşulları altında geliştikçe gelişti.
    • Flo, kendini yeni hayatına uydurmakla meşguldü ve yalnız kavga çıkarmamakla kalmıyor, elinden geldiğince kavgalardan kaçınıyordu.
    • Flo, tehlikeli bir rakip sezinlendiği için Shipeed dişlerini göstermek için hiç bir fırsatı kaçırmıyordu ve adeti olmayan bir şey yaparak ancak birinin ya da ötekinin ölümüyle sona erecek kavgayı sürekli kışkırttı durdu.
    50:30Lebar Gölü'nün Kıyısında
    • O günün sonunda Lebar Gölü'nün kıyısında rüzgarlı, berbat bir yerde mola verdiler; kar fırtınası, bıçak gibi kesen rüzgar ve karanlık onları kararlamadan bir mola yeri kestirmeye zorlamıştı.
    • Flo, çukurunu rüzgarı tutan kaya'nın hemen dibinde kazdı; yeri öylesine kuytu ve ılıktı ki, Fransa ateşli yumuşatıp hazırladığı balıkları dağıtırken istemeye istemeye çukurdan çıktı.
    • Flo, payına düşeni bitirip döndüğü zaman yuvasını işgal edilmiş buldu; tehdit edici bir hırlama, yuvasına giren mütecavizin olduğunu gösterdi.
    52:14Köpeklerin Saldırısı
    • Flo, "Göster gününü tanrı aşkına" diye bağırdı; rakibi de aynı derecede istekliydi, dalış yapmak için fırsat kollayarak bir öne bir arkaya dolanıp dururken öfke ve hırstan haykırıyordu.
    • Plo'nun küfrü, kemikli bir bedene inen sopanın vurduğu yerden ses getiren darbesi ve acıdan gelen keskin bir uluma pandominayı başlattı; pusuya yatmış tüylü gölgelerde kamp yeri birden canlı vermişti.
    • Bir yerli köyünden kampın kokusunu alıp gelmiş açlıktan kıvranan köpekler seksen-doksan'ı birden Flo ve Speed dövüşürken sürünerek yaklaşmış ve iki adam kalın sopalarla aralarına daldığı zaman dişlerini göstererek saldırmışlar, yemek kokusundan çılgına dönmüşlerdi.
    54:03Kızak Köpeklerinin Savunması
    • Flo hiç böyle köpek görmemişti; sanki kemikleri, derileri yırtılıp dışarı fırlayacak kadar zayıftılar, gözleri alev alev ve dişlerinin arası köpüklü, çamurlu postlara sarı vermiş.
    • Kızak köpekleri ilk atakta yamaca doğru sürüldüler; Flo üç köpeğin saldırısına uğramış, göz açıp kapayana kadar kafası, omuzları paralanıp yırtılmıştı.
    • Joe şimşek gibi atılıp dişlerini karşısındakine gömüyordu; bir keresinde dişini köpeklerden birinin ön ayağına geçirdi ve kemiklerini un ufak edene kadar çatır çatır çiğnedi.
    55:02Vahşi Köpeklerle Mücadele
    • Hırsızlığıyla ün salmış olan Fark, yürüyemez haldeki hayvanın üstüne atılıp boynunu kırdı.
    • Bak, köpükler içindeki düşmanı gırtlağından yakalayıp dişleriyle büyük atardamara geçince baştan aşağı kana bulandı.
    • Pirlo ve François, kampın kendilerine düşen payını saldırılardan temizleyen köpekler, kızak köpeklerinin yardımına koştular.
    56:03Kaçış ve Yaralı Takım
    • Yiğitliğe varan bir korkuyla vahşi çemberi yarıp fırlayan Bak, buzun üzerinden ötelere kaçtı.
    • Takımın geri kalanları peşlerine takıp onun izinden gittiler, ancak Bak da onların arkasından fırlamak için kendini toparlarken bir vahşi köpeğin üstüne geldiğini gördü.
    • Takımın dokuz köpeği bir araya geldi, ormanda sığınacak bir yer aradılar, ancak durumları iç açıcı değildi; aralarında dört-beş yara almamış olan yoktu.
    57:12Kampa Dönüş ve Hasarlar
    • Gün ışırken bitkin bir halde topallaya topallaya kampa döndüler, yağmacılar gitmişlerdi.
    • Erzaklarının hemen yarısı gitmişti, köpekler kızağın kayışlarını ve çadır bezinden yapılması siperliği bile dişleyip paramparça etmişlerdi.
    • François, yaralı köpeklerine bakmaya kalktı ve kuduz salgını endişesiyle iki saat süren küfürler ve çabalar sonunda koşulları düzene sokuldu.
    58:27Fit Me Irmağı Geçişi
    • Fit Me Irmağı göz alabildiğini açıktı, suları ayazza meydan okuyor ve ancak pek durgun yerlerde, girdaplarda buz tutabiliyordu.
    • Bu belalı otuz bile aşabilmek için altı yorucu gün boyunca kıza sürüklemek gerekti.
    • Prolo el yordamıyla yol bulmaya çalışırken ince buzu kırıp gömüldü ve enlemesine tuttuğu sırığın düştüğü deliğin ağzındaki buzlara tutulmasıyla kurtuldu.
    59:02Buzda Zorluklar
    • Derece altıyüzelli gösteriyor ve her düşüşte donmamak için bir ateş yakıp çamaşırlarını kurutmak zorunda kalıyordu.
    • Bir keresinde Bakla birlikte kızak kırılan buzun içine gömüldü, sürüklenip dışarı çıkarıldıklarında yarı donmuş ve neredeyse boğulacak haldeydiler.
    • Bir başka seferde Bak buza gömüldü ve ardından bütün takımı da sürükledi, sadece Bak her yanına ok gibi batıp ısıran buzun kaygan kenarında direndi.
    1:00:33Yamacı Tırmanış
    • Buzlar yeniden bu sefer hem önlerinden hem de arkalarından kırıldı, yamacı tırmanmak tan başka kurtuluş yolu yoktu.
    • Prolo'nun buraya tırmanışı bir mucizeydi, Fransa'da böyle bir mucizenin olmasına dua ediyordu.
    • Kızakta ne kadar sırrın ve kayış varsa koşullara eklenip uzun bir halat haline getirildi ve köpekler teker teker yamacın tepesine çekildi.
    1:01:12Yolculuk ve Bak'ın Durumu
    • Hotelekoa ve sert buza ulaştıkları zaman Bak bitkindi, geri kalan köpekler de aynı durumdaydılar.
    • Prolo kaybedilen zamanı kapatmak için onları erkenden yola koşuyor ve eskisinden geç saatlere kadar mola veriyordu.
    • Bak'ın ayakları kızak köpeklerin ki kadar sıkı ve sert değildi, vahşi atalarının bilinmeyen bir sonuncusu, bir mağaraya da kıyı adamı tarafından ehlileştirildiği günden bugüne geçen kuşaklar boyunca yumuşamıştı.
    1:02:46Dolly'nin Kudurması ve Savaş
    • Bir sabah koşullara bağlanırlarken, o güne kadar göze batan hiçbir şey yapmamış olan Dolly birden kudurdu ve elem verici uzun bir kurt ulumasıyla kudurduğunu açığa vurdu.
    • Bak, daha önce hiç kudurmuş köpek görmemişti ve panik içinde kaçtı, Dolly peşinden fırlayıp gittiler.
    • Bak, bitkin ve soluk soluğa geri döndüğünde, Fransa elindeki baltayı havaya kaldırmış duruyor ve Bak şimşek gibi önünden geçer geçmez balta olanca hızıyla kudurmuş Dolly'nin kafasına iniyordu.
    1:04:22Bak'ın İntikamı ve Sonrası
    • Bak, kolladığı fırsatta Dolly'ye üstüne atıldı ve dişleri hiç karşı koymayan düşmanına iki kere gömülüp etini ta kemiğe kadar paralayarak kopardı.
    • Tam o anda Fransa'nın kamçısı indi ve Bak o güne kadar içlerinden hiçbirine reva görülmemiş bir şekilde şiddetin kırbaçlanışını keyifle seyretti.
    • Fransa, Bak'a "Günün birinde bu canavar gibi kudurup şifresi paramparça edecek, sonra da karın üstüne tükürüp atacak" dedi ve o andan sonra aralarında savaş başladı.
    1:05:11Bak ve Takım Liderliği
    • Bak, takım lideri olarak diğer güneyli köpeklerden farklı olarak kızak yüküne ve açlığa dayanabilen, güçte ve kurnazlıkta öne çıkan bir köpekti.
    • Bak'ın tehlikeli kılan özellikleri, kırmızı kazaklı adamın sopasıyla başa geçme hırsı ve aceleciliği körü körüne tehlikeye girmeyi söküp atmış olmasıydı.
    • Bak, liderlik çarpışmasını istiyordu çünkü kanında bu istek vardı ve kızak köpeklerine karşı ilkel bir gurur duyuyordu.
    1:06:32Bak'ın Liderlik Stili
    • Bak, kızak köpeklerine karşı gururlu bir şekilde onları mahmuzlayıp ileri sürüyordu ve geceleri mola verildiğinde elemli huzursuzluklarına kapılıp kendini koyveriyordu.
    • Bak, yolda hatalı iş yapanları dövmesine ve kaçıp saklananları yola getirmesine sebep olan bu gururdu.
    • Bak, muhtemel bir öncü köpek olarak korkması da bu gururdandı ve açıkça ötekinin liderliğini tehdit ediyordu.
    1:07:31Bak ve Pay'ın Çatışması
    • Bir gece çok kar yağınca Pay, otuz santimlik karın altındaki yuvasında saklanmıştı ve Franz onu aradığında öfkeden çılgına dönmüştü.
    • Pay cezalandırılmak için üstüne atıldığında, Bak onunkine eş bir öfkeyle fırlayarak araya girdi ve şiddetin ayakları yerden kesilip arkaya yuvarlandı.
    • Franz, Bak'ın başkaldırması karşısında yüreklendi ve yere yıkılmış liderinin üstüne atıldı, ancak Bak da Shiftsin üstüne atıldı.
    1:08:58Bak'ın İsyanı
    • Sonraki günlerde Bak, suçluların arasına girmeye kurnazca Franco ortalıkta olmadığı zaman devam etti.
    • Bak'ın gizli isyanıyla genel bir itaatsizlik baş gösterdi ve bütün takıma yayıldı, De ve Sollex değişmediler ama takımın gerisi kötüden betere gitti.
    • İşler artık düzenli gitmiyordu, sürekli bir çekişme ve kavga vardı, bela her zaman hazırdı ve bunun altında Bak atıyordu.
    1:10:04Kutup Köpeklerinin Hayatı
    • Bak, bir sürü insan ve sayısız köpek buldu, köpeklerin işi koşulması ilahi bir takdir gibi görünüyordu.
    • Her gece dokuzda, onikide ve üçte Bak'in sevinçle katıldığı bir akşam şarkısı tutturuyorlardı, bu şarkı yaşamın meydan okuması sayılabilirdi.
    • Şarkının dokunaklılığı, ateş karşısında ve idam altında geçirilen devirlerden geriye, uluma çağlarındaki hayatın başlangıcına uzanan havlayışın esrarlı güzelliği anlatılıyordu.
    1:12:11Bak'ın Yolculuğu
    • Bak, Prelo postayı getirdiklerinden daha da acele yemiş gibi bir hızla götürüyordu ve yolculuk gururu onu da yakalamıştı.
    • Bak'ın amacı o yılın hız rekorunu kırmaktı ve bunun için birkaç unsur vardı: bir haftalık dinlenme köpeklere yeniden güç vermiş, açtıkları yol daha sonraki yolculuklar tarafından sıkıca bastırılmıştı.
    • Polis iki üç yerde köpekler ve insanlar için yiyecek depoları yapmıştı, bu yüzden yükü de hafif de onu.
    1:13:01Bak'ın Otoritesinin Bozulması
    • Bak'ın yönettiği sinsi isyan takımın beraberliğini bozmuştu, eskisi gibi sanki koşan tek bir köpek mişcesine olan birlik yoktu artık.
    • Bak'ın isyancılara verdiği cesaret onları çeşit çeşit küçük suçlara teşvik ediyordu, artık çok korkulacak bir lider olmaktan çıkmıştı.
    • Bak'ın davranışı bir kabadayı tavrına girdi ve burnunun dibinde külhane bir eda ile kurumlu kurumlu yürümeye başladı.
    1:14:06Köpekler Arasındaki Çekişmeler
    • Disiplinin bozulması aynı ölçüde köpeklerin birbirleriyle olan ilişkilerini de etkiledi, aralarında eskisinden de sık dövüş ve kavga çıkıyordu.
    • Sonu gelmez kavgalar sinirlerini bozduğu halde değişmeyen yalnız değil ve Soleti Fransa yakası, açılmadık küfürler ediyor, müthiş bir öfkeyle karların üstünde tepinip saçını başını yolluyordu.
    • Bak takımın geri kalanlarını korurken o da kamçısıyla şiddete arka çıktı, Fransa bütün kargaşaların arkasında Bak'ın yaptığını biliyordu.
    1:15:16Bak'ın Avı
    • Takine Boğazı'nın ağzında bir akşam yemekten sonra Bak, bir kutup tavşanın yolunu çevirip şaşırtmaca ya getirdi ve elinden kaçırdı.
    • Üçyüz metre ilerde kuzeybatı polis karakolu vardı ve karakolun hepside kızak köpeği olan elli köpeği de bu kovalamaya katıldılar.
    • Bak, sürünün başında gidiyor, kendi dişleriyle öldürmek ve yüzünü, gözünü ılık kanlı yıkamak için yabani avının, soluyan etin peşinden koşuyordu.
    1:16:51Yaşamın Doruğu ve Unutkanlık
    • Yaşamın doruğu, kendinden geçme yaveridir ve bu kendinden geçme, bireyin en hayat dolu olduğu anda yaşadığını tamamen unutmasıyla gerçekleşir.
    • Bu unutkanlık, sanatçının benliğinden sıyrılıp bir alev tabakasına dalan, bombalanmış bir alanda savaş çılgınlığına kapılan askere gelir.
    • Baka, sürünün başını çeken, eski kurt feryadını haykıran ve ay ışığında hızla önünden kaçan yiyeceğin peşinden seyirten bir köpektir.
    1:18:12Baka'nın Dövüşü
    • Baka, en büyük öfkelerinde bile soğuk ve hesaplı olan şifre sürüden ayrıldı ve derenin dar bir boğazı andıran kara parçasının üzerinden geçti.
    • Baka, tavşanın üstüne atlayan bir hayaletin saldırısına uğradı ve tavşanın etine geçip bel kemiğini kırarken, vurulmuş bir adamın çıkarabileceği kadar yüksek bir sesle haykırdı.
    • Baka, tavşanın üstüne daldı, omuz omuza sert çarpıştılar ve Baka gırtlağı yakalayamadı, ufalanmış karın içinde üst üste dönüp durdular.
    1:19:23Baka'nın Anlaması
    • Baka, yere yıkılan kendisi değilmiş gibi ayağa fırlayıp, tavşanın omzunu dişledi ve öteye sıçradı.
    • Baka, bir anda anladı ki vakit gelmişti ve ölümde bunun sonu.
    • Baka, kafasında bütün bunları hatırlıyor gibiydi: bembeyaz ormanı, toprağı, ay ışığını ve savaş heyecanını.
    1:20:04Sessizlik ve Bekleyiş
    • Beyazlığın ve sessizliğin üzerine bir ölüm sükuneti yayıldı, en ufak bir rüzgar fısıltısı yoktu ve hiçbir şey kımıldamıyordu.
    • Köpeklerin solukta duman halinde nefesleri yavaşça yükseliyor ve buzlu havada takılıp kalıyordu.
    • Baka etrafında sadece gözleri parlayıp, nefesleri ürkek ürkek yükselirken sessizdi ve bu eskiden kalma sahne ona yeni ya da tuhaf gelmiyordu.
    1:20:50Baka'nın Dövüş Sanatı
    • Baka artık usta bir dövüşçüydü, dertten kutup üzerinden Kanada'ya ve bağırırsa kadar her çeşit köpeğin üstesinden gelmiş ve onlara hakim olmuştu.
    • Baka'nın öfkesi acı ama gözü kara bir öfke değildi, düşmanın da aynı koparıp parçalama hırsında olduğunu hiçbir zaman unutmazdı.
    • Baka, saldırıya hazır olmadan atılmaz, saldırıya karşı kendini emniyete almadan saldırmazdı.
    1:21:19Dövüşün Devamı
    • Baka, büyük beyaz köpeğin boynuna dişlerini geçirmeye boşuna uğraştı, dişleri ne zaman yumuşak ete doğru dalsa, düşmanın dişleriyle karşılaşıyordu.
    • Baka, düşmanının savunusunu yırtıp geçemedi, kızıştı ve bir atak girdabı içine aldı, hayatın yüzeye yakın kaynayıp durduğu o kar beyazı boğazı yakalamaya uğraştı.
    • Baka, gırtlağını atlayacakmış gibi yapıp birden başını arkaya atarak yandan dolandı ve düşmanın omzu paralanırken, Baka oluk gibi kan akıtır ve nefes nefese olurken şiddet hiç el değmemiş gibiydi.
    1:22:19Baka'nın Yenilgisi
    • Baka'nın soluğu kesildikçe şiddet saldırıyor ve onu sende diyordu, bir keresinde Baka düştü ve bütün o altmış köpeklik halka ayağa dikildi.
    • Baka, kudret için biçilmiş bir özelliği vardı: hayal gücü, içgüdüsüyle dövüşüyordu ve aynı şekilde kafasını kullanarak da dövüşebilirdi.
    • Baka, eski omuz numarasını yapacakmış gibi atıldı ama son anda kara sürtünürcesine eğilip daldı, dişleri şiddetin sol ön ayağına gömüldü ve kırılan kemiklerin sesi duyuldu.
    1:23:02Baka'nın Son Savaşı
    • Beyaz köpek üç ayaklı dikildi karşısına, üç kere onu yere yıkmaya çalıştı ve sonra aynı oyunu tekrarlayıp sağ ön ayağını kırdı.
    • Acıya ve çaresizliğe rağmen Şiddet ayakta kalabilmek için çılgınca mücadele etti, alev alev yanan gözleri, dışarı sarkmış dilleri ve yükselen gümüşü nefesleriyle sessiz halkanın eskiden gördüğü buna benzer halkalar halinde yenilen düşmanın üzerine kapanışı gibi kendi üzerine kapandığını gördü.
    • Baka, son dalışını hazırlandı, çember daralmıştı, köpeklerin nefesini iki yanında duyuyordu ve Şip'in arkasından ve yanlarından gözlerini ona dikmiş, yaylanmaya hazır bir şekilde yarı çökmüş durduklarını görüyordu.
    1:23:53Baka'nın Sonu
    • Ortalık bir sessizlik çöker gibi oldu, bütün hayvanlar taş kesilmişcesine hareketsizdi, sadece Şip titreyerek ve tüylerini kabartarak öne arkaya sen deliyor, yaklaşmakta olan ölümü korkutup uzaklaştırmak istercesine son derece tehditkar bir tonda hırlıyordu.
    • Baka, yaylanıp daldı ve çekildi, daldığı zaman omuzu en sonunda ötekinin omuzunu bulmuştu.
    • Ay ışığının yıkadığı karın üstündeki koyu renkli daire, Şip gözden kaybolurken bir nokta halini aldı ve Baka o yenilmez şampiyon, öldürülüşünü yapıp keyiflenen o kanında ağır basmış ilk canavar durdu ve gururla seyretti.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor