Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Altı Nokta Körler Derneği'nde Turgay Tufan tarafından Siri'ye seslendirilen Jack London'un "Beyaz Diş" adlı kitabının bir bölümüdür. Kitap, görme özürlüler kitaplığı için hazırlanmış olup, sadece görme özürlülerin yararlanması amacıyla seslendirilmiştir.
- Video, Henry ve Bill adlı iki arkadaşın kuzey topraklarında kızakla yolculuk yaparken kurtlarla yaşadığı mücadeleyi anlatmaktadır. Hikaye, iki arkadaşın kızak köpeklerini kurtlardan korumaya çalışması, köpeklerin kaybolması ve kurtların peşlerinden gelmesiyle gelişir. Son bölümde Tek Kulak adlı köpeğin dişi kurtla mücadelesi ve Henry'nin kurtlardan kaçış çabaları gösterilmektedir.
- Hikaye, soğuk ve ıssız kuzey ortamında yaşanan zorlukları, insan-doga ilişkisini ve kurtların açlığından kaynaklanan tehlikeleri dramatik bir şekilde yansıtmaktadır. Jack London'un detaylı anlatımıyla kutup gecelerinde yaşanan korku dolu anlar ve karakterlerin bu tehlikelerle başa çıkma çabaları anlatılmaktadır.
- 00:28Kitabın Tanıtımı
- Kitap, görme özürlüler için seslendirilmiş olup, ticari amaçlarla çoğaltılarak satılması yasaktır.
- "Beyaz Diş" adlı kitap, Jack London Yayınları tarafından Şubat 1997'de beşinci basımda yayınlanmıştır.
- 01:10Kuzey'in Çölünün Çevresi
- Donmuş ırmağın iki yakasında karanlık Ladin ağaçları bulunuyor ve gün ışığı gitgide silinirken ağaçlar korkunç karaltılar halinde görünüyor.
- Cansız, kımıltısız, ıssız ve soğuk bir yabanın ülkesinde, tüm acılardan daha korkunç bir kahkaha gizliydi.
- Kuzey'in saf, durak tanınmayan, buz gibi vahşeti vardı, ancak bu yabani topraklarda kolay kolay pes etmeyen direngen bir yaşam vardı.
- 02:04Köpek Sürüsü ve Kızak
- Kurda benzer bir köpek sürüsü, donmuş ırmak yatağı boyunca güç bela ilerlemeye çalışıyordu, tüylü postları buz tutmuştu.
- Köpekler kayışlarla bağlı oldukları, sağlam ağaç kabuklarından yapılmış kızakta ilerliyorlardı.
- Kızakta ince uzun bir tabut, battaniyeler, bir balta, bir kahve deliği ve bir tava bulunuyordu.
- 02:50Kızakta Yolculuk Eden Adamlar
- Kızaktaki tabutta bir adam vardı, ancak çilesi çoktan sona ermiş, dünyadan elini eteğini çekmişti.
- Kızaktaki tabut, kıpırdamaksızın kalıp gibi yatıyordu, hareketi sevmezdi çünkü yaşam hareket demektir.
- Soğuk, hareketin her türlüsünü kötürümleştirmeye kararlıdır, sular denize dökülmesin diye ırmakları dondurup kurutur.
- 03:42Yolculuk Eden İki Adam
- Hala canlı kalmayı başarabilmiş olan iki adam, biri kızağın önünde, öbürü ise arkasında yılmadan yollarına devam etmekten geri durmuyorlardı.
- Kalın küreklere sarılmış, kirpiklerini, yanaklarını ve dudaklarını donmuş solukları ile püskürttükleri buz zerrecikleri ile kaplanmıştı.
- Bu görünümleriyle korkunç maskeler takmış birer mezarcı, düşler evrenini, ölülerini gömmeye giden ürkünç ummacıları andırıyorlardı.
- 04:29Sessizliğin Etkisi
- İki adam hiç konuşmadan ilerliyorlardı çünkü hareket etmek için gerekli olan gücü yitirmemek için boşuna nefes tüketmemek zorundaydılar.
- Çevrelerini saran ağır sessizlik, tıpkı deniz dibindeki dalgıcın üzerine basınç yapan su kütlesi gibi ruhlarını eziyordu.
- Bu sessizlik, uçsuz bucaksız sonsuzluğun ve kaçınılmaz zorunluluğun olanca ağırlığıyla üzerlerine yükleniyor, ruhlarını ta derinden kavrayarak benliklerini işliyordu.
- 05:11Körpe Tuzakları
- Tek kısa süren günün can çekişen ışıkları silinmeye yüz tutarken, uzaklardan hafif bir çığlık yükseldi ve havaya dağılıp yankılandıktan sonra eriyip söndü.
- Öndeki adam arkadaşıyla göz göze geldi, ince uzun tabutun üzerinden anlamlı anlamlı kafa salladı.
- Çeviklik sesinin tonu boğuk ve ölçekti, sanki konuşurken büyük bir güç harcamak zorunda kalıyor gibiydi.
- 06:18Kamp Kurma
- Ortalık kararınca köpekleri ırmak boyundaki Ladin koruluğunda kamp kurduklarında, tabut hem oturmak hem de yemek yenilecek bir yer işine yarıyordu.
- Ateşin arkasındaki kurda benzeyen köpekler kendi aralarında hırlaşıp dalaşıyor ama bulundukları yerden ayrılarak karanlığa dalmayı göze alamıyorlardı.
- Bill, köpeklerin kampı bırakıp gitmeye çalışmıyor olmalarını Henry'e gösterirken, Henry için bir buz parçası attığı Ib'yi ateşe sürerken başını salladı.
- 06:54Köpek Sayımı
- Postun pahalı olduğunu ve onu nerede bulabileceklerini biliyorlar elbet, kolay kolay kurtlara yem olmaz onlar tersine yerler.
- Bill, köpeklere yem verirken nasıl gürültüyle yetişip kalkışıyorlardı, her zamankinden fazla huysuzluk ettiler.
- Bill, köpeğimiz var diye tuttum altı tane çıkardım ama gel gör ki tek kulaksız kaldı, sonra gidip bir tane de ona getirdim.
- 08:49Ulumalar ve Tuzaklar
- Henry yemeğini yemeye koyuldu yine, son akmasının üzerine kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra elinin tersiyle ağzını sildi.
- Karanlığın içinden kopup gelen uzun, acılı bir ulumayla sözü yarıda kaldı, susup kulak kabarttı.
- Köpekler çevrelerini saran bu korkunç koro karşısında dehşete kapıldılar, tıkış tıkış olup büzdükçe büzüldüler.
- 09:43Tabut ve Ölüm
- Bill, piposundan bir iki nefes çekti dalgın dalgın, sonra başparmağıyla üzerinde oturdukları tabutu göstererek düşünüyorum dedi.
- Bu adam bile bizden daha şanslı, hem de bizim hiç bir zaman olamayacağımız kadar şanslı, biz ölünce cesetlerimiz ite kurda yem olmasın diye mezarlarımıza bir iki taş koyacak mı?
- Bill, asıl akıl sır erdiremediğim şey ne biliyor musun? Herif bir eli yağda, bir eli balda yaşayan bir lord'du değil mi?
- 10:20Kuzey Ülkesindeki Kamp
- İki arkadaş, kamp yerlerinde karanlıkta kor gibi parıldayan gözlerle çevrili durumda.
- Gözler, kampı kol gibi yanıp sönen bir halka ile çepeçevre sarıyor.
- Köpekler giderek daha da huysuzlaşıyor, ateşe yaklaşıp adamların burunlarının dibine sokuluyorlar.
- 11:35Ateş ve Korunma
- Henry ve Bill, yemekten önce yere serdikleri ağaç dalları üzerine kürklü yataklarını ve battaniyelerini yerleştiriyorlar.
- Kurşunları azaldığı için Bill, kor gibi parlayan gözlerin oluşturduğu çembere doğru öfkeyle yumruğunu sallıyor.
- İki arkadaş, soğuk ve sıkıntılı durumlarını dile getiriyor, Bill özellikle balık yiyen davetsiz konuğun köpeklerin saldırmasına neden olmadığını sorguluyor.
- 13:10Gece ve Kurtlar
- Ateş gitgide ufalırken, kamp çevresindeki kor parçalarını andıran gözlerin oluşturduğu çember de daralıyor.
- Köpekler birbirlerine sokulup sıkış tıkış oluyor, yaklaşan parıltılara gözdağı vermek istercesine hırılıldıyorlar.
- Bill, ateşin alevlerini yükseltmek için odun ekleyince parıldayan gözler geri çekiliyor.
- 14:05Köpeklerin Kaybolması
- Ertesi sabah Henry uyandığında, Bill'in köpeklerin sayısını sorduğunu ve birinin kaybolduğunu fark ettiğini öğreniyor.
- Şişko adlı köpek kayıplara karışmış, kurtlar tarafından yutulmuş olabilir.
- Bill, Şişko'nun aptal olduğunu ancak hiçbiri ölümüne susacak kadar budala olmadığını söylüyor.
- 15:40Yolculuk ve Kurtlar
- Dişi kurt kahvaltılarını bitirip, birkaç parça öteberilerinin kızağa yükledikten sonra karanlıklara daldılar.
- Ortalık ağardı, öğlen güney yönünde gökyüzü kızarıyor ancak çok geçmeden solgunlaşıyor.
- Güneş batınca karanlık bastırınca, dört bir yandan kurtulmaları yükselmeye başlıyor.
- 16:53Kurtun Balık Çalma
- Henry ateşin başına eğilmiş kaynamakta olan fasulye tenceresinin içine küçük buz parçaları atarken, Bill'in bir sopa darbesiyle köpeklerin arasında durduğunu görüyor.
- Bill, kaşla göz arasında balığın yarısını kapıp kaçan bir kurtu sopa ile vurduğunu söylüyor.
- Kurt, dört ayaklı, nazlı, kıllı ve köpeğe benzer bir şeymiş.
- 18:44Yeni Kurt saldırısı
- Ertesi sabah Henry uyandığında Bill'in öfkesi ile sövüp saydığını işitiyor.
- Bill, kurbağa adlı en güçlü köpeğin de kaybolduğunu söylüyor.
- İki gün içinde verilen bu iki kurbanın ardından konuşulanlar birincisinden pek farklı olmadı.
- 19:38Yolculuğun Devamı
- Kahvaltıdan sonra geri kalan dört köpeği kızağa koşup yola koyuldular.
- Çevrelerini saran buzlu kuzey topraklarında sessizce yol alıyorlardı.
- Alacakaranlık bastırırken ulumalar daha da yakından gelmeye başladı, köpekler büyük bir korkuya kapılıp dizginleri birbirine dolaştırıyor.
- 20:12Köpeklerin Korunması
- Henry yemeğin başından ayrılarak Bill'in köpekleri nasıl koruduğuna bakmaya gitti.
- Bill, kızılderililerin yöntemiyle köpeklerin boynundaki daracık tasmalara topa takarak, sopalarla ve kayışlarla bağlamıştı.
- Henry, bu koruma yöntemini beğenmedi ve kayışları koparıp attı, Bill'in sabah köpeklerini yerli yerinde bulacağını söyledi.
- 21:01Kurt Tehlikesi
- Henry, çevrelerini saran kor gözlerini göstererek kurşunlarının kalmadığını ve ateşten uzaklaştıklarını anlattı.
- Karanlıkta parıldayan bir çift gözle dikkatle baktıklarında, ateşten saçılan ışık lekesinin ötesinde bir hayvanın vücut çizgileri belirginleşti.
- Köpeklerden biri, Tek Kulak, kayışlardan kurtulmak için çırpınıyordu.
- 21:50Dişi Kurtun Yaklaşması
- Henry, köpeğe benzeyen bir hayvanın usul usul ilerlediğini fark etti.
- Dişi kurt, köpekleri baştan çıkarıp yanında götürerek onları gövdesine indiriyordu.
- Ateşten çıkan bir çıtırtı sesiyle hayvan gerisin geri karanlığa daldı.
- 22:44Kurt Hakkında Tartışma
- Henry, sopayla vurduğu hayvanın bu olmasından emin olduğunu söyledi.
- Bill, hayvanın kamp ateşine alışkın olması ve köpeklerin yemek zamanını kollayıp geldiğine göre epeyce görmüş geçirmiş bir hayvan olduğunu düşündü.
- Henry, İhtiyar Ra'nın bir zamanlar kurtlarla kaçan köpeğini vurduğunu anlatarak, kurt sandıkları hayvanın aslında köpek olabileceğini düşündü.
- 24:03Sabah
- Sabahleyin Henry, Bill'i uyandırıp kahvaltı hazırladı.
- Bill, kahve fincanının boş olduğunu fark edince Henry'den kahve istedi.
- Henry, Bill'e kahve olmadığını söyledi ve köpeklerin kaybolduğunu fark ettiler.
- 25:01Köpeklerin Kaybolması
- Bill, köpeklerin kaybolduğunu görünce öfkelenerek Henry'e neden vermediğini sordu.
- Henry, köpeklerin belki de Tek Kulak'ın yardımıyla bağlarını çözdüğünü düşündü.
- Henry, kaybedilen köpeklerin kurdun kursağında olduğunu söyleyerek durumu kabullendi.
- 25:40Bill'in Karşılaşması
- Henry, Bill'e kahve içmesini ısrarla teklif ederken, Bill sözünü tuttuğunu ve köpeklerden biri daha kaybolursa ağzına bile sürmeyeceğini söyler.
- Bill, kahvaltısını kuru kuruya yediğini ve oynadığı oyun için tek kulağa verdiğini belirtir.
- Yola koyulduklarında, Bill gece birbirlerine ulaşamayacakları bir uzaklıkta kerataları bağlayacağını söyler.
- 26:24Kurt İzi
- Henry'nin ayakkabısına bir şey takılır ve el yordamıyla incelediğinde, fırtınadan arta kalan son iz olan sopayı fark eder.
- Sopayı Bill'e fırlatarak, "Ash'un işine yarar" derken, Bill şaşkınlıkla çığlık atar.
- Kurtların hayvanın boğazına bağladığı sopayı bile yiyip yutacakları kadar aç olduklarını fark ederler.
- 27:08Kurtlardan Kaçış
- Henry, kurtlar tarafından hiç böylesine izlenmemiş olduğunu ve artık kolay kolay pabuç bırakmayacaklarını söyler.
- Bill umutsuz bir tavırla "Makkari'ye vardığımızda görürsün" der.
- Henry, Bill'in midem bozuk olmalı dediğini ve Makkari'ye varır vermez Bill'in kinine sokulacağını söyler.
- 28:03Kurtların İzlenmesi
- Bill, kızaktan tüfeğini çıkarıp "Görelim bakalım ben bir şeyler becerebilir miyim?" der.
- Henry, Bill'e kızakla birlikte ilerlemesini önerirken, Bill sadece üç kurşun kaldığını söyler.
- Bill, kızakla uzun dönemeçlerden geçmek zorunda kalan Henry'e kestirme yollardan gelerek yetişir.
- 28:45Kurtların Durumu
- Kurtlar geniș bir alana dağılmış, bir yandan etrafta dolanırken bir yandan da başka avlar bulmaya çalışıyorlar.
- Bill, birkaç kurtu adamakıllı gördüğünü ve onların bir deri bir kemik kaldığını, haftalardır sadece köpeklerden başka bir şey yemediklerini söyler.
- Kurtların açlıktan kudurup er geç saldıracaklarını ve o zaman halimizin duman olacağından endişelenir.
- 29:38Dişi Kurt
- Henry, arkalarındaki yolun son denemecine doğru ilerleyen kalın poslu bir kurt sürüne sürüne yaklaştığını fark eder.
- Kurt, burnunu yere imiş, usul usul kayarcasına yaklaşırken, adamlar durdular ve o da durdu.
- Bill, dişi kurt olduğunu söyler ve adamlar, üç köpeklerini ölüme neden olan bu garip yaratığı seyrederler.
- 30:19Dişi Kurtun Özellikleri
- Kurt, aşağı yukarı yüz metre kalana dek sakına sakına yaklaşıp, çam topluluğunun yanında durur.
- Kurt, adamları inceden inceye süzerken, bakışlarında köpeğin bağlılığı yerine kıyıcı, soğuk ve acımasız bir açlık okunur.
- Kurt, kurda oranla çok iriydi, omuz yüksekliği hemen hemen bir metreyi bulur ve uzunluğu en azından bir buçuk metreydi.
- 31:04Kurtun Rengi ve Davranışı
- Kurtun rengi tarçın renginde sayılmazdı, kurtlara özgü boz renkteydi ama yer yer gri, yer yer parlak ve alacalı bulacalı bir renkteydi.
- Bill, hayvanın bir kızak köpeğine benzediğini söyler ve ona seslenir.
- Hayvan korkmaz, sadece kulaklarını dikip dikkat kesilmekle yetinir.
- 31:44Kurtların Tehlikesi
- İki arkadaş, kurtların aç ve arzulu bakışlarını fark ediyor ve tehlikeyi hissediyorlar.
- Kurtlar, üç köpeğin canına okuyor ve bu duruma bir çözüm getirilmesi gerekiyor.
- Henry tüfeği alıp nişan almak isterken, dişi kurt yana sıçrayıp ağaçların arasına saklanıyor.
- 32:32Kurtların Tehlikeli Yakınlaşması
- Kurtların köpeklerle ortak yemine gelmesi tehlikeli olabilir ve üç yerine altı köpek olacak.
- Bill, kurtu pusu kurarak geberteceğini söylerken, Henry onu fazla uzaklaşmaması gerektiğini hatırlatıyor.
- Kurtlar artık zıvanadan çıkmış durumda ve adamların yakınına sokuluyorlar.
- 33:20Gece ve Kurtların Tehlikesi
- O gece birkaç kez uyandılar çünkü kurtların kokusunu duyan köpekler hırıldayıp mırıldanıyorlardı.
- Bill, kurtların köpekbalıkları gibi işlerini iyi biliyor ve hesabını göreceklerini söylüyor.
- Henry, Bill'in sızlanıp durmasından ötürü öfkeleniyor ve onu yenilgiyi kabullenmiş gibi görüyor.
- 34:38Yeni Gün ve Kurtların Saldırısı
- Ertesi gün iyi başlıyor, köpeklerden hiçbiri kaçmıyor ve arkadaşlar eski neşelerine kavuşuyor.
- Kızak bir yol kıvrımında devriliyor ve ters dönen kızak bir ağaç gövdesi ile kayanın arasına sıkışıyor.
- Kurtların saldırısı başlıyor: Tek Kulak kaçmaya çalışırken, dişi kurt onu bekliyor.
- 35:32Tek Kulak ve Dişi Kurt
- Tek Kulak, dişi kurda yaklaşınca hızını azalttı ve kuşkulu ama istek dolu gözlerle süzdü.
- Dişi kurt cilveli bir şekilde yaklaşıp geri çekildi, Tek Kulak'ı iki adamın yakınlığından uzaklaştırmaya çalıştı.
- Tek Kulak, dişi kurdu izlerken, Bill tüfeği alıp ateş etmeye karar verdi ancak Tek Kulak ve dişi kurt çoktan uzaklaşmıştı.
- 36:56Kurt Saldırısı
- Tek Kulak, kurtlara karşı koymaya çalışırken, dişi kurt utangaç tavabından vazgeçip kudurmuşçasına hırlayarak saldırarak onu kızaktan uzaklaştırdı.
- Bill, tüfeğiyle kurtları korkutmak için kızaktan ayrıldı ancak Tek Kulak, kurtların saldırısına karşı koymaya çalıştı.
- Kurtlar Tek Kulak'ın kızağın yolunu keserek saldırarak onu kızaktan uzaklaştırdılar.
- 38:48Kurtlarla Mücadele
- Henry, Tek Kulak'ın kurtlar tarafından kastırıldığını anlayınca, Bill'in tüfeğiyle üç kurt vurdu.
- Kurtlar saldırarak Tek Kulak'ın ölüm çığlığı duyuldu ve vurulmuş bir kurdun can çekiştiğini gösteren iniltiler yükseldi.
- Henry, ne olup bittiğini anlamak için gitmesine gerek kalmadan, Bill'in ölümünü anladı ve köpekleri kızağa bağladı.
- 40:06Kurtların İzleyiciliği
- Karanlık bastırınca, Henry kızağa konakladı, odun topladı, köpeklerine yem verdi ve kendi yemeğini pişirdi.
- Kurtlar, ateşin çevresinde halka olmuş, bazıları uyuyor, bazıları titriyordu.
- Henry, ateşin içinden yanan odun parçaları fırlatarak kurtları uzaklaştırmaya çalıştı.
- 41:46Gece ve Kurtlar
- Ertesi sabah, Henry bitkin ve uykusuzdu, ortalık ağarınca kızaktan tabutu indirip ağaçların üzerine yerleştirdi.
- Yola koyuldu, köpekler de McCarie'ye varmak için çabalıyordu.
- Kurtlar gittikçe daha korkusuzca izlemeye başladı, avlarının hemen ardından ilerlerken açlıklarını gösteriyorlardı.
- 43:01Kurtların Bekleyişi
- Henry, güneşin küçük bir parça olduğunu göstermesini güneşli günlerin yeniden gelmesinin bir belirtisi olarak gördü.
- Alacakaranlıkta bol bol odun kesmeyi sürdürdü, gece kurtların azıtmaları ve bitkinlik onu zorluyordu.
- Uyurken, onbeş adım ötesinde gri tüylü kocaman bir kurttu, sürünün en canavarlarından biriydi.
- 44:31Vücut ve Kurtlar
- Henry, vücudunun olağanüstü bir varlık olduğunu fark etti, kaslarını, parmaklarını ve tırnaklarını inceledi.
- Kurtların aç yaratıklar olarak onu sadece bir yemek olarak gördüğünü anladı.
- Dişi kurt, ona bakarken açlığın korkunç acısını okudu ve adamın görünüşünün onun için bir yiyecek olduğunu anladı.