Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Beykent TV'nin Vize programında, İstanbul Üniversitesi'nde çocuk gelişimi programında öğrencisi olan yazar Hakan Yerle ile yapılan bir röportaj. Hakan Yerle, İstanbul'da doğup arkeoloji ve sanat tarihi okumuş, çeşitli mesleklerde çalışmış ve 15 yılda 9 kitap yazmış bir yazar.
- Röportajda Hakan Yerle'nin yazarlık yolculuğu, ilk kitabı "Sultan'a Dokunmak"ın nasıl ortaya çıktığı ve kariyerindeki zorluklar anlatılıyor. Ayrıca "Gam", "Bir Daha" ve "İstanbul'da" gibi önemli kitaplarının yazım süreçleri, temaları ve kişisel deneyimlerinden yola çıkarak nasıl yazıldığı detaylı olarak paylaşılıyor.
- Röportajda Hakan Yerle, kitap yazma sürecinde tutarlılık ve samimi bir duruşun önemini vurguluyor. "İstanbul'da" kitabının Ali Rıza Bey'in ölümü ve bilinç kapanmaması sonucu yaşadığı macerayı konu aldığını, "Bir Daha" romanının oğlu Alp'e ithafen yazıldığını ve gelecek kitapları hakkında "Ruh Çağıran Kompozitör", "Sokak Çocuğu" ve "Turkish Business Style" gibi projelerini paylaşıyor.
- 00:20Programın Tanıtımı
- Beykent TV'nin Vize programında "Bir Daha" kitabının yazarı Hakan Yer konuk ediliyor.
- Programda Hakan Yer'in bir babanın oğluna yazdığı kitabın içeriği ele alınacak.
- 00:54Hakan Yer'in Kişisel Tanıtımı
- Hakan Yer İstanbul'da doğmuş, arkeoloji ve sanat tarihi okumuş, birçok meslek yapmış ve araştırmalar yapmış.
- Kendisini sıradan, normal bir aile babası olarak tanımlıyor ve çok iş değiştirdiğini belirtiyor.
- Şu anda İstanbul Üniversitesi uzaktan eğitim dört yıllık çocuk gelişimi programında birinci sınıf öğrencisi.
- 02:18Yazarlık Yolculuğunun Başlangıcı
- Hakan Yer'in çocukluğundan beri yazarlık hayali yoktu, otuz yaşına kadar hayal kurduğunu, otuzda acı gerçeklerle yüzleştiğini söylüyor.
- Diksiyon eğitimi sırasında tanıştığı bir yazar ona "niye yazmıyorsun?" diye sormuş ve bu söz onu yazar olmaya yönlendirmiş.
- İlk kitabının ilk bölümünü yazmaya başlamış.
- 05:32İlk Kitabın Oluşumu
- Hakan Yer, bir gece kulüpte gecekonduların yanında insanların nasıl eğlendiğini görünce hayatın iki ucunun birbirine yakın olması ve bu durumun şiddet doğurabileceği düşüncesiyle "Sultan'a Dokunmak" kitabını hayal etmiş.
- Kitapta kamu düzeni boşluğu yaratıp Türkiye'de yönetimi ele geçirmek isteyen eski bir hilafet mensubu ve terörle yönetimi ele geçirmek isteyen bir tarikat anlatılıyor.
- Yaklaşık otuz yayınevine dosya göndermiş ancak sadece bir iki tanesi nazik cevaplarla geri dönmüş.
- 07:45Kitabın Basılması ve Zorluklar
- Hakan Yer, hedefine ulaşmak için evinin eşyasını sattı, kredi kartlarını boşalttı ve bir çocuk kitapları basan yayınevi ile anlaştı.
- Kitabı bastırdı ve dağıtmaya başladı, ancak aynı sayfaları tekrar tekrar okuduğunu fark edince hatalı basılmış olduğunu anladı.
- Hatalı basılan kitapları çöpe attı ve aynı gün soyuldu, tüm eşyalarını kaybetti.
- 11:36Kitabın Başarısı
- Kitap dağıttığı esnaflardan biri, Zeytinburnu'ndaki atölyedeki biri, kitabın çok güzel olduğunu ve Altın Kitaplar'a tavsiye edeceğini söyledi.
- Bir hafta sonra Altın Kitaplar'dan telefon geldi ve sözleşme imzalamaya davet edildi.
- 2005 yılında kitap bu kapakla basıldı ve tarihi kitap olarak algılandı.
- 12:52Yazarlık Kariyerinin Başlangıcı
- Konuşmacı, kendi dünyasında çok mutlu olduğunu ve ne yazdığını o günün ruh haliyle farkında olmadığını belirtiyor.
- Kitabı Bulgaristan, Mısır ve Romanya'da basılmış, dört-beş sene önce hiçbir şey olmayan bir adam için yepyeni bir kulvar açmış.
- İş hayatında bir şey olmak istemeyen konuşmacı, yazarlık kariyeri sayesinde hayatını değiştirmiş ve o günün aklıyla bile yazarı olarak görmeye başlamış.
- 13:38Yazarlık Deneyimleri
- 2004 yılında bir arkadaşının dergide çalıştığı için yazılar yazmaya başlamış ve dergide sekiz-dokuz ay çıkmış.
- Kitap yazmak dergi yazmaktan daha farklı ve kendine has bir dünya oluşturmuş.
- 1999'dan 2009'a kadar yaklaşık yirmi yıl yazarlık kariyeri sürmüş.
- 14:40Başarı Kavramı
- Herkesin başarı kıstası farklı, dünyanın en güzel böreğini yapmak veya dünyanın en iyi insanını yetiştirmek de başarı olabilir.
- Konuşmacı, Nobel almadığını ve çok satanlar listesine girmediğini kabul ederken, aynı yayınevinden on beş yılda dokuz kitap çıkarmış ve hem okura hem altmış yıllık bir yayınevine güven yaratmış.
- Düz düşünen, hesap kitap sevmeyen ve her şeyi kabullenmeye hazır bir karakteri olan konuşmacı, açık sözlü davranmaya çalıştığını belirtiyor.
- 16:23Kitap Yazma Amacı
- Konuşmacı, yazarken kullandığı Türkçe'nin çok önemli olduğunu ve kimseye bir hayat dersi vermek istemediğini söylüyor.
- İyi bir film seyrettiğinizde kendinizi düşünmeyip sadece filme odaklanıyorsanız, bu kitap okuyucuları için çok kıymetli bir deneyim olabilir.
- Konuşmacı, kitap okuyucularının yüzde sekseninin bu dili sevdiğini ve bu dilden öyküler, hikayeler, maceralar okumayı istediğini düşünüyor.
- 18:16Konu Başlıklarının Oluşumu
- Konuşmacı, bir kitabı ele alırken bir anda karar vermediğini, bir sahne görüp o sahnenin peşinden koştuğunu anlatıyor.
- "Sultan'a Dokunmakta", "Sekiz Numaralı Vurucuda" ve "Gamda" gibi kitaplarının konu başlıkları farklı sahnelerden gelmiş.
- "Gamda" kitabının konusu, trafikte arabanın içinde beklerken gördüğü bir sahneden gelmiş: Uyanan bir adamın bacaklarını kaybettiğini unuttuğu ve yere düştüğü.
- 20:47"Gamda" Kitabının Yazılması
- Konuşmacı, "Gamda" kitabını yazmak için bir sene beklemiş ve bu süre zarfında engelli gazi hakkında bilgi toplamaya çalışmış.
- Bir oyuncak fabrikasına davet edildiğinde, fabrika sahibi Beşiktaş'ın engelliler şubesinin teknik direktörünü arayıp yardım istemiş.
- Teknik direktör, Ankara'daki ordu tesisi olan yaralanan askerler için rehabilitasyon merkezindeki bir subayla telefonla konuşmuş ve konuşmacı Ankara'ya giderek "Gamda" kitabını yazmaya başlamış.
- 24:36"Gam" Kitabı ve Ankara Ziyareti
- Yazar Hakan Bey, "Gam" kitabının son bölümünde bacaklarını kaybetmiş bir subayın hikayesini konu edinmiş.
- Ankara'ya giderek kıymetli subaylar ve komutanlarla tanışmış, ordunun içine girip bu insanlarla tanışmanın ne kadar etkileyici olduğunu anlatıyor.
- Altı-yedi gazi ile tanıştırılmış ve bazılarının hiç kimseye olayı anlatmak istemediğini öğrenmiş.
- 26:49Kitabın Yazılışı ve İçeriği
- İlk ziyarette sekiz numaralı vurucuyu Sultan'a götürmüş ve komutana "Sultan'a Dokunmayı" kitabını okumasını istemiş.
- "Gam" kitabında "şey" kelimesi kullanılmamış çünkü kitabın insanın canını acıtan bir kitap olduğu düşünülmüş.
- Kitapta İzmirli gazi subay ile Diyarbakırlı dul bir hanımın aşk hikayesi anlatılmış, aşkın en zor şartlarda bile can simidi gibi geldiğini göstermeye çalışmış.
- 28:59Okuyucu Tepkileri ve Yazarın Duyguları
- Yazar, tanıştığı subaylar ve komutanların kitapta onları rencide edecek bir şey kullanmadığını görüp teşekkür etmesinden memnun olmuş.
- Gazi subayların ucuz manşetlere malzeme olmaktan sıkıldığını ve bu memleketin kıymetli insanları olduğunu vurgulamış.
- 2015'te basılmış bir kitabının 2017'de bir Bulgar okuyucu tarafından beğenilmesi onu çok mutlu etmiş.
- 31:32"Bir Daha" Kitabı ve Yazarın Kişisel Deneyimi
- "Bir Daha" kitabı, yazarına oğluna ithafen yazılmış ve "Artık ölüp de yok olmaktan ne korkayım" Mevlana'nın sözüyle başlamış.
- Yazar, ilkokuldan 42 yaşına kadar yalnız yaşadığını, annesi babası Almanya'da işçi olduğunu ve 42 yaşında evlendikten sonra 46'ya kadar çocuk yapma planı olmadığını anlatıyor.
- Geç yaşta baba olmuş ve Alp'i kucağına aldığımda ne olduğunu anladığını, bu sevginin insan hayatında önemli olduğunu düşünüyor.
- 33:38Kitabın Amacı ve Yazarın Duyguları
- Yazar, Alp'in 25-30 yaşına geldiğinde hayatı anlayabildiğinde yanında olmayacağını düşünerek ona bir macera romanı yazmayı kararlaştırmış.
- Kitapta sevgiyi anlatmaya çalışmış ve bir baba-oğul macerası olmuş.
- Eşi de kitabın okunmasını ve konuşmakta zorlandıklarını belirtiyor.
- 35:11Günümüz Babaları Hakkında Değerlendirme
- Konuşmacı, günümüz çocuklarının hem çok şanslı hem çok şanssız olduğunu düşünüyor.
- Büyük şehirlerde yepyeni bir babalık modeli ortaya çıkmış, özellikle genç nesil babalar arasında.
- Anadolu'nun küçük kentlerinde, kasabalarda ve köylerde eski babalığın devam ettiğini düşünüyor.
- 37:29"İstanbul'da" Kitabı Hakkında
- Kitap, İstanbul'un merkez olarak geçen bir macerayı anlatıyor ve Ali Rıza Bey'in geç baba olup eşini ve kendi hayatını kaybetmesi hikayesini içeriyor.
- Ali Rıza'nın bilinci kapanmıyor ve tüm yolculuğu görüyor, bu da sistemi bozuyor.
- Kitapta öfke ana karakterlerden biri olarak yer alıyor ve ölüm karanlık bir yer olarak değil, bir yolculuk olarak anlatılıyor.
- 40:00Kitabın Özellikleri
- "İstanbul'da" kitabı tek başına bir kişi için yazılmış ve sevgiyi anlatan bir kitap.
- Konuşmacı genellikle şiddeti göstermeye çalışırken, bu kitapta hayatın pozitif yönünü göstermeye yönelikti.
- Kitap birinci tekil şahıstan anlatılmış ve konuşmacı ilk defa kendi dilinden anlatmaya çalışmış.
- 42:21Yazarlık Süreci ve Dil Anlayışı
- Konuşmacı odaklanma sorunu olduğu için aynı anda birkaç iş yaparak düzgün sonuç elde etmeye çalışıyor.
- Yazdığı kitaptan okurken sıkılmamak için çaba gösteriyor.
- Kitaplarında halkın kullandığı Türkçe, biraz görgüsü ve herkesin anlayabileceği bir dil kullanıyor.
- 45:44Gelecek Kitapları
- Masada üç farklı roman var: "Ruh Çağıran", "Kompozitör" ve "Sokak Çocuğu".
- "Ruh Çağıran" bir gerilim kitabı, "Kompozitör" 6-7 Eylül olayları sırasında İstanbul'da geçen bir kitap.
- "Sokak Çocuğu" Mardin'den Almanya'ya uzanan bir hayat hikayesini anlatıyor.