Buradasın

Türkiye'nin İç Güvenlik ve Yargı Sistemi Üzerine Bir Tartışma

youtube.com/watch?v=SERl4bsNT5s

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, "Merkez Siyaset" adlı bir televizyon programının bir bölümüdür. Programda sunucu, ceza hukukçusu Ahmet Gündel, emekli emniyet müdürleri Tufan Ergüder ve Ercan Taştekin gibi konuklar yer almaktadır.
Program, Türkiye'deki iç güvenlik ve yargı sistemi hakkındaki güncel konuları ele almaktadır. Tartışmalar, "Tırnak İçinde" operasyonu, molotof kokteyli yasası, polis ve jandarma yetkileri, 6-7 Ekim olayları, güneydoğu sorunu ve yeni yargı paketi gibi konulara odaklanmaktadır. Konuklar, polisin gözaltına alma yetkisi, savcıya bağlılık, makul şüphe kavramı ve demokratik değerlere etki gibi konularda görüşlerini paylaşmaktadır.
Programda ayrıca, jandarma yetkilerinin içişleri bakanlığına bağlanması, KCK operasyonu yapan güvenlik güçlerinin tutuklanması, PKK ile ilişkiler ve Oslo süreci gibi konular da tartışılmaktadır. Konuşmacılar, hükümetin açıklamalarının gerçek amaçlarıyla uyumlu olmadığı ve güvenlik alanındaki gelişmelerin demokratik hukuk sistemine etkileri hakkında endişelerini dile getirmektedir.

00:15Merkez Siyaset Programı Tanıtımı: Program 2014'ü emniyet, güvenlik ve yargı meseleleriyle geçirdiğini ve 2015'te de bu konuları ele alacağını belirtiyor.
Yeni sezonunda salı geceleri saat 21'de yayınlanacak ve iç siyasetin kritik konularını uzmanlarıyla tartışacak.
Bu bölümde planlanan konu "makul şüphe" meselesi ve "molotof yasası" olarak adlandırılan yasanın ne olduğu tartışılacaktı.
01:15Ankara'daki Operasyon Haberi: Programın başlamasıyla birlikte Ankara'da bir operasyon haberi duyuruldu.
17 kişi arasında eski istihbarat daire başkanı Ömer Altıparmak ve eski Ankara Müdür Yardımcısı Lokman Kırıcı'nın da bulunduğu kişilerin yakalama ve gözaltı kararları çıkarıldı.
Operasyonun bir bölümü kendiliğinden Ankara Emniyeti'ne ifade vermeye gitti.
02:37Konuk Tanıtımı: Ahmet Gündel, ceza hukukçusu olarak programda yer alıyor ve makul şüphe kavramını açıklamaya çalışacak.
Tufan Ergüder, emekli emniyet müdürü olarak programda yer alıyor.
Ercan Taştekin, emekli emniyet müdürü ve Gülsam (Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi) başkanı olarak programda yer alıyor.
04:38Bingöl Suikastı ve Güvenlik Durumu: Ercan Taştekin, geçtiğimiz Mayıs ayında Bingöl Emniyet Müdürü olarak görev yapmış ve görevini 9 Ekim akşamı bir suikast sonucu ağır yaralanan emniyet müdürünün halefiyle devretmiş.
Bingöl'de iki polis şehit kayıtlara geçti ve bu suikast, 2001 Ocak ayında Gafa Roka'nın il emniyet müdürü düzeyinde şehit edilmesinden yaklaşık 14 yıl sonra gerçekleşti.
Suikast, başarıya ulaşmış bir suikast girişimi olarak kayıtlara geçti.
06:02İç Güvenlik Tedbirleri ve Yeni Yasa Teklifi: Başbakan'ın AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmasında iç güvenlikle alakalı tedbirlerle ilgili detaylı bilgiler verildi.
Molotof yasası konusunda çok detaylı bir bölüm ayırdı.
Yeni yasa teklifi olan "mal varlığına el koyma yasası" gündemde ve bu yasanın gerekçeleri iş dünyasını tedirgin etti.
07:41Ankara'daki Operasyonun Detayları: Ercan Taştekin'e göre, operasyonda gözaltına alınan polislerin Öcalan'ın talimatıyla görevden alındıkları iddia ediliyor.
Ömer Altıparmak, eski istihbarat daire başkanı olarak "Kalacak operasyonunu" dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla yaptıklarını ve bu operasyonları yapmasaydı 2011-2012 senelerinde yaşanan hadiseler 2001-2002 senelerinde olacağını belirtti.
Taştekin, bu operasyonları ve idari soruşturmaları açığa çıkaran olayların devletin polisinin tasfiye edildiğini ve parti polisinin oluşturulmakta olduğunu düşündüğünü belirtti.
10:51Polis Başmüfettişliği Yapısının Bağımsızlığı Sorunu: Polis başmüfettişleri tarafından yapılan incelemeler bağımsız incelemeci unsuru olmaksızın, siyasi talimatlar doğrultusunda yapılmış ve adli yargıya intikal ettirilecek dosyalar oluşturulmuştur.
Polis müfettişleri siyasi talimatlar doğrultusunda yetkilerini aşarak, suç kastı çıkarmaya zorlayarak raporlar hazırlamış ve adalet bu çerçevede harekete geçmiştir.
Ömer Altıparmak ve ekibi, PKK operasyonlarını yapan ve PKK'yı yerle bir eden bir ekip olarak, Oslo görüşmelerinden sonra PKK ile yapılan görüşmelerin ardından verilen sözlerin tutulması amacıyla çalışmıştır.
13:56İstihbari Dinlemeler ve Adli Dinlemeler Arasındaki Fark: Türkiye'de hiçbir polis biriminde mahkeme kararı olmadan, TİB onayı olmadan dinleme yapılamaz.
Adli dinlemeler suç şüphesi ve suç soruşturması ile ilgili olup ceza adalet sistemi içerisinde yer alırken, istihbari dinlemeler idari bir iş ve işlem olarak PVSK'da yer almaktadır.
İstihbari dinlemeler, güvenlik gerekçesiyle yapılmakta ve faili meçhul cinayetlerin önlendiği, suikastlere karşı önlem alınan bir süreçte kullanılmaktadır.
19:56Bingöl Suikasti ve Yayın Yasağı: Bingöl suikastı ihbar edildiği halde gereken önlem alınamamış, bu durum bir zaaf olarak değerlendirilmektedir.
Bingöl olayında kamuoyunda yayın yasağı varmış algısı oluşturulmuş ancak hakimden ve mahkemeden verilmiş herhangi bir gizlilik kararı veya yayın yasağı bulunmamaktadır.
Bingöl soruşturması ile ilgili gizlilik kararı yoktur, ancak gizlilik kavramı ve yayın yasağı kavramı karıştırılarak algı oluşturulmuştur.
23:07Türkiye'deki Polis Teşkilatının Gelişimi: Türkiye'de son on senede ciddi mesafeler kat edilmiş, dünya polisine örnek soruşturmalar sergileyen bir polis teşkilatı vardı.
Yabancılar, Türk polis teşkilatının soruşturmaları bir-iki yıl içinde yaparken, Türkiye'de birkaç hafta içinde gerçekleştirildiğini belirtmişlerdir.
Türkiye polis teşkilatı, asayişi temin etmek adına aceleci ve amatörce çalışan bir kurumdu.
24:04Polis Yetkileri ve Şiddet Eylemleri: Günümüzde yetkilerin azlığından bahsediliyor ve yeni polise yeni yetkiler verilmesi konuşulmaktadır.
Şiddete dönüşen her türlü eylem suç sayılacak şeklinde ifade edilmektedir.
Yakıp yıkmak, ATM'leri devirmek, mağaza vitrinlerini kırmak gibi şiddete yönelik eylemler ve fikirler zaten cezalandırılmaktadır.
25:13Molotof Kokteyli ve Yargıtay Kararları: Molotof kokteyli konusunda muğlaklık olduğu ve hakimlerin takdir yetkisine bırakıldığı belirtilmiştir.
Yargıtay kararlarına göre molotof kokteyli likit bomba olarak kabul edilmiştir çünkü verdiği zarar ciddi olabiliyor ve ölümlere sebep olabilmektedir.
Türk Ceza Kanunu'nun 174. maddesinde patlayıcı, yanıcı, bereleyici, radyoaktif, zehirleyici gibi genel kavramlar kullanılmaktadır.
26:50Molotof Kokteyli'nin Yargılama Süreci: Molotof kokteyli önce sokak eylemi olarak 6136 çerçevesinde işlem görmüş, ancak Van ve Adana Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararlarıyla likit bombaya dönüştürülmüştür.
Yargıtay'ın yerleşik kararı artık molotof kokteyli bomba olduğu şeklindedir.
Meclis, isimlendirmeden bağımsız olarak işlevinin olması yeterli olup, cezalandırma konusunda adı koymak zorunlu değildir.
28:05Polis Yetkileri ve Şiddet Durumları: Başbakan, Diyarbakır ve Batman'daki yaygın şiddet eylemlerinden bahsederek polisin gözaltına alma hakkının olmadığı ve önce savcıya sorması gerektiği konusunu dile getirmiştir.
Savcıya ulaşamadığında, suçlu elinde molotof kokteyli olan kişi başka eylemlere devam edebileceğini belirtmiştir.
Konuşmacı, Başbakan'ın bu konuda doğruyu söylemediğini ve bunu bilerek mi, bilmeyerek mi yaptığı konusunda emin olmadığını ifade etmiştir.
30:17Yargı mensuplarının tepkisi: Konuşmacı, yıllarca uygulamada yerel savcılık ve Yargıtay'da çalıştığını belirtiyor.
Yargıtay'ın patlayıcılar ile ilgili uzun yıllardan beri suçlara bakan sekizin ceza dairesi ve terör suçları dairelerindeki iki yüksek yargıcı aradığını ve onların bu konuya hayretle baktığını ifade ediyor.
Başbakan'ın bu durumları bilmediği düşünülemeyeceği, yargı mensuplarının da hayretle izlediği belirtiliyor.
32:01Yasa değişikliğinin gerekçesi: Başbakan'ın Diyarbakır ve Batman'daki yaygın şiddet eylemlerinden bahsettiği ve polisin gözaltına alma hakkının savcıya sorulması gerektiği, ancak savcıya ulaşamadığında suçlunun başka eylemlere devam edebileceği iddia ediliyor.
Ceza muhakemesi yasasının 90'ıncı maddesi ve devam maddelerinde, bir suç işlendiğinde polise ve vatandaşlara yakalama yetkisi verildiği belirtiliyor.
Sokaktan geçen vatandaşın bir suç işlendiği andan itibaren yakalama yetkisi olduğu, suçlu kaçmaya çalıştığında vatandaşın yakalayabileceğine dikkat çekiliyor.
34:15Uyuşturucu örneği tartışması: Başbakan'ın uyuşturucu taşıyan bir aracın geçişini engellemek için gerekli izin prosedürünün tamamlanamaması durumunda çocukların zehirleneceği örneği verildiği belirtiliyor.
Konuşmacı, polisin polis yasasından kaynaklanan araçları durdurma ve kontrol yetkisinin olduğunu, ayrıca ciddi durumlarda kendi insiyatifiyle araçları arama yetkisinin de olduğunu ifade ediyor.
Türkiye'de uyuşturucu taşıdığı kuşkusu duyulan bir aracın geçişine yetkisizlikten dolayı müsamaha gösterilmediği, örneğin 177 kilo eroin yakalandığı haber verildiği belirtiliyor.
36:48Yasa değişikliğinin olası sonuçları: Verilen örneklerin bir müddet sonra muhaliflerin özgürlüklerinin kısıtlanması noktasına gelebileceği, bu durumun son derece tehlikeli olacağı belirtiliyor.
Alın bunları dediğinde, Almanya'da hukuki iş güvenliği olduğu halde, Türkiye'de bu uygulamayı yapmayan polis müdürünün transfer edilebileceği öne sürüldüğü belirtiliyor.
Verilen örneklerin kamuoyundaki tepkileri en aza indirmek ve yasanın gerekli olduğuna inandırmak için verildiği, tam tersine özgürlükleri kısıtlayan uygulamaları getiren sonuçlar doğurduğu vurgulanıyor.
38:38Molotof kokteyli ve yasal düzenlemeler: Molotof kokteylinin özel olarak ismi belirtildiği şekilde yasa maddesine konulmasının zararı olmadığı, ancak bunun özgürlük kısıtlaması anlamında bir sıkıntı olmadığı belirtiliyor.
Yargıtay'ın sekiz ceza dairesinde, molotof kokteyli değil daha alt düzeyde bir düzenek için beraat kararı verildiği, ancak Yargıtay'ın adli tıp kurumuna göndererek patlayıcı olup olmadığına karar verilmesi gerektiğini belirttiği ifade ediliyor.
Silah ve patlayıcılar ile ilgili düzenlemelerin 174. maddede yer aldığı, bu maddeye göre yaralayıcı, bereleyici, yakıcı, tahriş edici, radyoaktif maddelerin düzenlendiği ve cezasının üç yıldan başladığı belirtiliyor.
41:47Molotof Kokteyl Ceza Hesaplaması: Molotof kokteyl bulundurulması veya kullanılması için ceza üç yıldan başlayıp, örgüt faaliyeti kapsamında olduğunda ceza yer nispetinde artar.
Mahkeme, vahimlik durumuna göre asgari ve azami hadleri arasında (5-6 yıl) ceza tayin edebilir, örgüt kapsamında işlendiği takdirde ceza 7-8 yıla çıkabilir.
Molotof kokteylle kamuya yararlı yerler, kamu yerleri veya araçlar zarar görürse tazminat verilir, can kaybına kalkışma durumunda ceza ciddi miktarda artar.
43:23Başbakanın Sözleri ve Güvenlik Sorunları: Başbakan'ın "güvenlik boşluğu" ve "polisin yetkileri kısıtlı" şeklindeki açıklamaları, olayların yoğun bir şekilde haberlendiği bir ortamda insanların tereddüt etmesine neden oluyor.
Konuşmacı, başbakan ve hükümet yetkililerinin bu şekilde konuşmalarına ve doğruyu söylemelerine hayret ediyor.
Başbakan'ın örneklerine dayanarak getirilecek uygulamaların antidemokratik ve muhalif sesleri yok eden olabileceği belirtiliyor.
45:37Polis Yetkileri ve Olayların Nedenleri: 7 Ekim'den itibaren başlayan olaylardaki problemlerin önlenmesiyle ilgili polisin yetki eksikliğinden kaynaklanan hiçbir şey olmadığı vurgulanıyor.
Konuşmacı, o bölgede 19 ay il emniyet müdürü olarak görev yaptığını ve olayların çözüm süreci mantalitesi ve verilen talimatların hatası sonucu yaşandığını belirtiyor.
Olayların polisin yetkisi olmadığı için önlenemediği değil, istihbarat zaafiyetleri, risk analizleri ve polise yapılan yönlendirme ve yönetim yanlışlıkları nedeniyle yaşandığı vurgulanıyor.
46:4921 Şubat Düzenlemesi ve Sonuçları: 21 Şubat'ta yapılan düzenleme, önleme aramaları ile ilgili somut delil ve kuvvetli şüphe kriterlerini içermekte.
Aynı gün yapılan başka bir düzenleme ile müsadere konusunda mahkumiyette bile aranmayan ağır cezada oy birliği getirilmiş.
Bu düzenleme, muhalif olan herkesin malına el koyabilmek için daha ilerisine götüren düzenlemeler getirilmesine neden olmuş.
48:28Maske Kullanımı ve Toplantı Yasası: Başbakan'ın açıklamasına göre, yüzü kapatan göstericilerin toplantı ve gösteri özgürlüğünün içine giremeyeceği belirtiliyor.
Hukuk içinde kullanılan toplantı ve gösteri haklarında maske takılmazken, maskeler takarak şiddet amaçlı sokağa çıkanlar potansiyel suçlu muamelesi görüyorlar.
Maske takarak yapılan toplantılar yasadışı hale geliyor ve polis uyarıya gerek kalmadan kişileri yakalama yetkisine sahip oluyor.
50:02Molotof Kokteyl Cezasının Gerçek Durumu: Başbakan'ın açıklamasına göre molotof kokteyli atanın suç olarak görülmediği ve polis tarafından gözaltına alınmadığı belirtiliyor.
Türk Ceza Yasasının 174. maddesine göre molotof bulundurma cezası üç yıldan sekiz yıla kadar değişiyor.
Örgütsel bir konumla bulundurulduğunda ceza asgari hat dört buçuk yıla, yukarı hat on altı yıla çıkıyor ve öldürülen her kişi için ayrı ayrı öldürme veya öldürmeye kalkışma cezası ekleniyor.
53:07Molotof Kokteyli ve Polis Yetkileri: Molotof kokteyli atanları, bulunduranları ve atanları delillendirmek ve etkin şekilde soruşturup yargıya arz etmek önemlidir.
terörle mücadele yasasında ve polis vazife selayetleri kanununda Molotof kokteyliyle ilgili düzenlemeler bulunmaktadır.
Başbakan Davutoğlu, Molotof kokteylinin savunulmasına izin vermeyeceğini ve Türkiye'nin yasal düzenlemelerle otoriterleşmeyeceğini vurgulamıştır.
55:30Polis Yetkilerinin Değerlendirilmesi: Hükümet, 6-7 Ekim'de görülen polis yetersizliğinden bir taşla iki kuş vurmak istiyor.
Polis yetkileri, 17 Aralık olaylarından sonra cezaevinde veya pasif görevlere çekilen personel olmasına rağmen, o dönemde yetersiz kalmamıştır.
Polis memurları, sokakta insanların hürriyetini koruyacak tasarruflarda bulunabilir ve bunu tek başına yapabilirler.
57:34Yeni Düzenlemelerin Amacı: Başbakanın konuşmasının 11 sayfası yeni düzenlemelere ayrılmıştır.
Yeni düzenlemelerin görünen yüzü, 6-7 Ekim olaylarının polis yetersizliğinin kanunlardan kaynaklandığı şeklinde insanları düşündürmek.
Yeni düzenlemelerin arkasından gelecek olan şeyler, insanların hürriyetlerini kısıtlayacak ve sokakta yürürken bile şüphe edecek hale getirecek şeyler olabilir.
1:00:10Polis Yetkilerinin Kullanımı: Polis elindeki yetkilerin bir kısmını problem yaşanmasın diye kullanmıyor.
Polis vazife ve selahiyet yasasında polisin silah kullanma yetkisi bulunmaktadır.
Alman polis sisteminde yetkilerin keyfi kullanılıp kullanılmayacağı konusunda ciddi denetim mekanizmaları vardır.
1:02:58Makul Şüphe ve Kuvvetli Şüphe: Makul şüphe, akla yakın manasına gelen bir kelimedir ve şüpheliyi bulup sonra delile ulaşmaya çalışmayı içerir.
Kuvvetli şüphe ve somut delille ilgili arama kararı, delilden şüpheliye giden ve işkenceyi yok eden bir sistemdir.
Türkiye'de halkın en çok memnun olduğu hizmetler asayiş hizmetleridir ve bu konuda Türkiye işkence ile mücadelede dünya polislerinin örnek olarak okuttuğu bir sistemdedir.
1:04:40Diyarbakır Olayları ve Çözüm Süreci Eleştirileri: Diyarbakır olayları ile ilgili KK'lıların serbest bırakılması, çözüm sürecinde polisin pasif hale getirilmesi, istihbaratın darmadağın edilmesi ve önleme çalışmaları yapılmaması gibi eleştirilerde bulunuluyor.
Çözüm süreci sağlıklı yürütülemediği için polis yetkileri kısıtlandı ve KK'lıların hapishanelerden serbest bırakılmasıyla terör örgütüne şehirlerde ve kırsalda suç işleme özgürlüğü sağlandı.
2013 yılında 258 yolsuzluk operasyonu yapıldığı halde, 2014 yılında hiç operasyon yapılmadı; bu durum, yolsuzluk operasyonu yapan polis müdürlerinin başına gelenlerden kaynaklanıyordu.
1:08:01Yargı Paketleri ve Acizlik Sorunu: Türkiye'de her zaman problemler ortaya çıktığında hükümet yargı paketleriyle gündem oluşturmayı deniyor; bu paketler genellikle derde deva olmayan düzenlemeler içeriyor.
Başbakan ve hükümet yetkilileri, 6-8 Ekim olaylarını önlemekteki acizliği yargısal faaliyetlerden veya kanunlardaki boşluklardan kaynaklı olarak gösteriyor.
Başbakan, savcı ve yargıçların yasal düzenlemelerde somut delil olmadığı için dinleme ve arama izinlerini vermediğini, Arınç ise bunların paralelci olduğunu iddia ediyor.
1:10:53Kobani Meselesi ve Politika Değişikliği: Kobani meselesinde ortaya çıkan sonuçlar, 6-8 Ekim olaylarının ardından Türkiye'nin politika değişikliğinin altında yattığına dair bir işaret.
Kobani, Türkiye'deki terör ortamının yuvalarından biri olup, geçmişteki terör olaylarının altında Kobani'deki bataklığın varlığı yatıyor.
6-8 Ekim olaylarından sonra Kobani'ye Amerika'nın sürekli bomba ve silah bırakmasına, peşmergenin geçmesine izin vermek durumunda kalındı.
1:13:54Emniyet Müdürü Tufan Ergüder'in Görüşleri: Ergüder, 6-7-8 Ekim olaylarının insanların irrite olup sokaklara çıkmasıyla ilgili olduğunu ve KK'nın kararını aldığını belirtiyor.
Ergüder'e göre, önce tüm KYK'lılar serbest bırakılarak, KK'lıların sokağa yeniden dizayn etmelerine müsaade edildi.
Türkiye'nin en temel meselesi PKK ve Güneydoğu problemi olup, Selam Tevhid, ISIS, Kobane ve Aynel Arap gibi gruplar bunun teferruatları olarak görülüyor.
1:16:01Polis Teşkilatının Başarısızlıkları: Çözüm süreci seçim odaklı değil, çözüm odaklı bir süreç olarak yürütülüyor.
Polis teşkilatının başarısızlığının altında, yetkili ve bilgili kadroların pasif görevlere atandığı ve yerlerine henüz öğrenme aşamasında olan personelin konulduğu görülüyor.
7-8 Ekim olaylarında polis teşkilatı başarısız oldu.
1:16:41KJA Operasyonu ve Sonuçları: KJA'nın bir örgüt olduğu, 2009-2011 arasında yapılan operasyonlar ve soruşturmalarla ortaya çıktığı belirtiliyor.
Polis, internet altyapısını tarayarak örgüte talimat veren MİT mensuplarını dahil tüm kişileri tespit ederek dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'a arz etti.
Bu soruşturmalar olmasaydı Türkiye çoktan bölünebilirdi.
1:18:07İmrali Süreci ve Öcalan'ın Süreleri: İmrali sürecinde KCK operasyonlarını yapanların da cezaevine konulacağı sözü verildi.
Abdullah Öcalan, 15 Ekim'e kadar süre vermiş ve 2010 yılından sonra dört senede on iki kere süre vermiştir.
Öcalan'ın sunduğu şartlardan biri KCK'lıların serbest bırakılması ve bu şart gerçekleşmiştir.
1:20:34Türkiye'nin Önündeki Tehditler: Türkiye'nin önünde bir tiyatro oynanıyor ve sınırlarımız civarında tampon bölge oluşturulması fikri var.
Türkiye'nin gidişatı çok sıkıntılı, beceriksiz bir polis teşkilatı var.
Jandarma teşkilatı İçişleri Bakanlığı'na bağlanarak parti jandarmasına dönüştürülecek.
1:21:42Güvenlik Politikasındaki Hatalar: Güvenlik politikasında 17-25 Aralık aralığından sonra ciddi şekilde artan hatalar var.
Emniyet teşkilatında insanların özlük haklarının garanti altına alınmadan, Alman polisi yetkileri getiriliyor.
İşkence tekrar getiriliyor ve halkın en çok memnun olduğu asayiş hizmetleri yerle bir ediliyor.
1:23:26Yasa Uygulaması ve Polislik: 2011'den beri demokrasiden tavizler verilerek otoriter ve parti politikalarının oy endeksli olarak güvenlik politikalarının belirlendiği bir aşamaya doğru gidiliyor.
Almanya'da Berlin'de 70 yılda 12 emniyet müdürü değişmişken, Ankara'da 70 yılda 37 emniyet müdürü değişmiş.
Almanya'da polisin soruşturmalarının %95'i mahkumiyetle sonuçlanırken, Türkiye'de bu oran %55'tir.
1:25:10Polislik Uygulamaları: Molotof atanı gözaltına alacak bir yasa çıkarılmış.
Karakol gözaltına alıp 24 saat tutup diğer karakola teslim etme gibi geçmişte kalan uygulamalar getiriliyor.
Polise kısa yol açarsanız, polis uzun yola gitmez; istisna şeklinde verilen yetkileri polis kullanır.
1:27:27Muvafakatlı Ev Araması Uygulaması: Muvafakatlı ev araması, polisin izin veren bir izin türüdür; ancak uygulamada kapılar kırılarak arama yapıldıktan sonra tutanağın imzalanması yaygındır.
1999 yılında İstanbul'da bir birim yıl sonuna kadar 700 ev araması yapmış, bunların 630'u muvafakatlı olarak işaretlenmiştir.
Kanunen hakim kararıyla ev aranması gerekir, savcıya ulaşamıyorsa savcıdan izin alınmalıdır; ancak uygulamada polis izin verilmeden arama yaparak tutanağı imzalattırıyor.
1:29:33Polisin Yetkileri ve Kullanımı: Polise yetki verilirse, istisnai olduğu olsa bile polis bunu kullanacaktır.
Polisin 24 saat hürriyeti ve gözaltı yetkisi vardı, şimdi de savcıdan izin almaksızın 24 saat gözaltı yetkisi tekrar getirilmek isteniyor.
Polis bu yetkiyi cezaya dönüştürüyordu; adeta kolluk, yargının emrindeki kolluk kendi başına karar alıyor ve infaz ediyordu.
1:31:46"Maceraya Takmak" Uygulaması: Polis şüphelileri 24 saat gözaltı kararı alarak karakoldan karakola dolaştırıyor, tutanakta serbest bırakıldığı görünürken başka bir karakola teslim ediliyor.
İstanbul'da 110 karakol var ve bu şekilde 15 gün, 30 gün, 40 gün karakol karakolda dolaşan şüpheliler bulunmaktadır.
Bu uygulamaların çoğu zaman sonucunu veriyor; şüpheli bölgeyi terk etmek zorunda kalıyor.
1:32:42Valilerin Yetkileri ve Polis Yetkileri: Valiler artık milletvekillerinin kalem memuru pozisyonuna gelmiştir; iktidar partisi milletvekilleri valilere konuşma metni yazmasını istiyor.
İktidar partisi milletvekillerinin, ilçe başkanlarının çok sayıda yetkileri olduğu ve kendi konumlarını aşan güçler kullandıkları bir dönemde polise yetki vermek olumsuz kullanılabilir.
Polise yetki verilirse, bir başkomisere yetki verilirse kesinlikle olumsuz kullanılır.
1:33:54Jandarma Yetkileri ve Durumu: Jandarma Genel Komutanlığı genelkurmay bünyesinde bulunur, esasen yürütmeye bağlıdır ve askeri konular hariç bütün yetkiler İçişleri Bakanlığı'na verilmiştir.
PKK, 2012 Ağustos'undan sonra orduyla savaşarak bir savaş kazanması mümkün olmadığını anladı ve şehirlerde serdaldanlar (halk ayaklanmaları) düzenlemeye başladı.
7-8 Ekim'de polisin durumu ortaya çıktı, yetersizlik söz konusu oldu; 9 Ekim'de emniyet müdürlerini bile koruyamadıkları görüldü.
1:37:39Jandarma ve Polis Teşkilatının Durumu: Mevcut polis teşkilatının keyfiyetler ortadayken, hukukun üstünlüğü ve demokratik bir sistem kurulmadan jandarmanın iç işlerine bağlanması, parti jandarması oluşturmak anlamına gelir.
Emniyet teşkilatında piramidin bozulduğu söylemleriyle yakında üst düzey profesyonellerin ve uzmanların saf dışı edilmesi ile ilgili bir uygulama planlanmaktadır.
Son dönemde polis teşkilatında 60 bine yakın insanın usulsüz atanması ve yüzlerce insanın soruşturmaya tabi tutulması, parti talimatlarını yerine getiren bir jandarmayı oluşturma çabasının bir parçasıdır.
1:39:54Yeni Yargı Paketi ve Endişeler: Meclis sitesinde yayınlanan 35 sayfalık yeni yargı paketi, el koyma gerekçelerinde soyut ifadeler içeriyor ve iş dünyasında tedirginlik yaratıyor.
İş dünyasında "hükümete karşı suç işlemekle" kastedilenin ne olduğu konusunda endişeler var ve bir işadamı "partiye üye olmamız gerekiyor" diye kaygı duyuyor.
Yasa teklifi o kadar muğlak ki, netleşmesini bekliyorlar; savcının "hükümete karşı suç işledi" diyerek soruşturma açması durumunda malın 4-5 yıl tedbirli kalabileceği endişesi var.
1:41:33Yargı Sistemindeki Sorunlar: Türk ceza yasasında el koyma, müsadere ve kazanç müsaderesi konularında gayet güzel mantıklı hükümler var.
Suç için anlaşma olayı yasamızda zaten var ve hükümete karşı suç kavramı makul şüphe değil, dava açmak için belli derecede şüphe, iddianame düzenlemek için ise mahkumiyet içinde kesin delil gerekir.
Son 3-5 yıldır gözlemlenen durumda, çıkarılan yasaların gerçek amacları ile kamuoyuna sunulan gerekçeler arasında ciddi farklar var; kafaya bir şey koyup demokratik haklar gibi gerekçelerle kanun çıkarıp farklı amaçlarda kullanılıyor.
1:44:01El Konulması ve İşpat Yükümlülüğü: Suçtan elde edilen gelir ve mal varlığına el konulması evrensel bir kuraldır ve dünyada her yerde bu uygulanıyor.
Türkiye'de suçtan elde edilen malın ispatı savcının görevi iken, Amerika'da suçtan yakalanan kişinin gelirin suçtan elde edilmediğini ispat etmesi gerekiyor.
Türkiye'de yıllardır kolluk olarak ispat yükümlülüğünün değiştirilmesi talep ediliyor, ancak bu talep kabul edilmemiş.
1:45:06Devlet Yetkililerinin Sorumluluğu: Hükümetler şeffaf olmalı ve çıkartılan yasaların altındaki gerekçesiyle bağdaşır olmalı.
Başbakan'ın konuşmaları cümle cümle incelendiğinde, yanlış bilgilerle dayalı olduğu ve yanlış bir algı oluşturulmaya çalışıldığı görülüyor.
Balyoz ve Ergenekon operasyonlarında da eski yetkililerin önemli girişimleri olduğu, bugün ise KCK'da operasyon yapan polislere ve savcılara hükümetin operasyon yaptığı vurgusu yapılıyor.

Türkiye'nin İç Güvenlik ve Yargı Sistemi Üzerine Bir Tartışma

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir