Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Kulübü'nün düzenlediği bir etkinlik formatında olup, 40 yıllık hukuk tecrübesi olan ve Tema Vakfı'nın hukuk müşaviri olarak görev yapan Ömer Aykul adlı bir hukukçunun sunumu içermektedir. Etkinlikte genç bir dinleyici kitlesi yer almaktadır.
- Video, Türkiye'deki orman hukukunun tarihsel gelişimini, anayasal düzenlemeleri ve ormanların hukuki durumunu ele almaktadır. Ömer Aykul, orman hukukunun kamu hukukunun bir parçası olduğunu vurgulayarak, 1858'den günümüze kadar olan süreçte orman kanunlarının ve anayasanın 31. maddesinin nasıl değiştiğini anlatmaktadır. Ayrıca, orman işgali sorunu, "fiili kullanıcı" kavramı ve ormanların korunması konusundaki yasal düzenlemeler de detaylı olarak incelenmektedir.
- Etkinlikte ayrıca Tema Vakfı'nın çevre koruma konusundaki hukuki mücadeleleri, madencilik faaliyetlerinin doğa üzerindeki olumsuz etkileri ve gençlere çevre koruma konusunda yapılan tavsiyeler de yer almaktadır. Ömer Aykul, ormanların sadece ekonomik değeri değil, doğal varlık olarak görülmeleri gerektiğini vurgulayarak, maki ormanlarının önemi ve korunması gerektiği konusunda önemli bilgiler paylaşmaktadır.
- 00:02Orman Hukuku Etkinliğine Giriş
- Kadir Has Üniversitesi Hukuk Kulübü, İzmir'deki depremde hayatını yitiren vatandaşlara Allah'tan rahmet, ailelere başsağlığı ve yaralananlara şifa diliyor.
- Etkinliğin konuğu, avukat Ömer Aykul, orman hukukunun hukukçuların bakış açısından incelenmesi gerektiğini vurguluyor.
- Avukat Aykul, asker kökenli bir hukukçu olarak 1972'de Kara Harp Okulu, 1981'de Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirdiğini ve 1991'den beri avukatlık yaptığını belirtiyor.
- 01:56Avukat Aykul'un Mesleki Deneyimi
- Avukat Aykul, 40 yıllık hukukçuluk ve 30 yıllık avukatlık deneyimine sahip olduğunu, 1998'den beri TEMA'nın hukuk müşavirliğine başladığını ve yaklaşık 24-25 sene çalıştığını belirtiyor.
- TEMA'daki çalışmaları onu ekolojik hukuk, çevre hukuku ve sivil toplum hukukuna yönlendirmiş ve bu alanda üç virgül elli kitap yazmış olduğunu söylüyor.
- Orman hukukunun kamu hukukunun bir parçası olduğunu, kamu hukuku konularında önce anayasayı düşünmek gerektiğini vurguluyor.
- 04:27Türkiye'de Anayasa Tarihi ve Ormanlar
- Türkiye Cumhuriyeti tarihinde dört anayasa vardır: 1921, 1924, 1961 ve 1982 anayasa.
- 1961 ve 1982 anayaslarda ormanlarla ilgili düzenleme yapılmak zorunda kalınmıştır.
- Ormanlar, bir ekosistem olarak tanımlanır ve dünyada üç büyük ekosistemin biridir: kara ekosistemi, deniz-su ekosistemi ve kıyı ekosistemi.
- 06:06Ormanlarla İlgili Hukuksal Düzenlemelerin Tarihi
- Ormanlardan yararlanma ile ilgili ilk düzenlemeyi 1215 Magna Carta'da bulabiliriz.
- Türkiye'de 1857'de Orman Mektebi kurulmuş, 1858 Arazi Kanunnamesi'nde ilk kez anlaşılan bugünkü anlamda kanun benzeri bir metin görülmüştür.
- 1869'da Orman Genel Müdürlüğü kurulmuş, 1911'de özel ağaçlandırma ve köy baltalıkları kanuni düzenlemeye girmiştir.
- 08:33Cumhuriyet Döneminde Orman Kanunları
- Cumhuriyet'in ilk olumlu tutumlarından biri 1924'te Baltalık Kanunu'nun kaldırılmasıdır.
- 1937'de 3116 sayılı bugünkü adıyla Orman Kanunu çıkarılmış, 1938'de Atatürk'ümüz kaybedilmiştir.
- 1930'lar ve 1940'lar arasında Zeytincilik Yasası ve Çay Kanunu gibi ormanlara zarar veren kanunlar çıkarılmış, bunun tepkisi olarak 1945'te 4785 sayılı yasayla ormanların devletleştirilmesi gerçekleştirilmiştir.
- 10:08Ormanlar ve Siyaset
- Ormanların devletleştirilmesi ile birlikte Türkiye'de orman yangınları patlamış, köylüler hükümetten intikam almak adına yangınlar başlatmıştır.
- 1950'de iktidar değiştiğinde Demokrat Parti 1956'da Orman Kanunu çıkarıp, 1958'e kadar dört kez orman suçları için af çıkarılmıştır.
- 1950'den itibaren ormanların siyaset malzemesi yapıldığı görülmektedir.
- 11:13Anayasa Değişiklikleri ve Ormanlar
- 1961 Anayasa'da 131. maddede orman düzenlemesi yapılmıştır.
- 1970'te 1255 sayılı yasa ile anayasa değiştirilerek "bilim ve fen bakımından nitelik kaybetmiş ormanlar" kavramı anayasaya girmiştir.
- Bu kavram hiçbir ormancı veya bilim adamı tarafından desteklenmemiştir ve 1973'te Orman Kanunu'nun ikinci maddesine taşınmıştır.
- 13:31Orman Kanunu ve Ormanların Önemi
- 1982 ve 1985 yıllarında turizmi teşvik ve maden kanunu çıkarılmış, maden kanunu ile ilgili ülkede sıkıntılar yaşanmaktadır.
- 1986 yılında çıkarılan Orman Kanunu'nda "orman bütünlüğü" ve "toprak muhafaza karakteri" kavramları önemlidir.
- Orman sadece ağaç topluluğu değil, açıklıklar, sular, merada ve çayır gibi unsurlarıyla birlikte bir bütündür ve biyolojik çeşitliliği korur.
- 14:47Ormanların Toprak Koruma Özelliği
- Ormanlar kökleriyle toprağın akmasını engeller ve su üreterek orman yağmurları kendine çekerek altındaki kayalık bölümlerin topraklaşmasına sebep olur.
- Toprak, kayaların milyonlarca yıllık çözülmesiyle oluşan bir olgudur.
- 1986'dan sonra anayasa değişiklikleri ve Orman Kanunu değişiklikleriyle "İki B" alanlarının işgalcilerine satış tedbirleri girişimleri yapılmıştır.
- 15:46İşgalcilerin Hukuki Durumu
- 2009 yılında Kadastro Kanununa eklenen bir maddede, işgalciler bir günde "fiili kullanıcıya" dönüştürülmüştür.
- Bu yasa Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüş ve mahkeme tarihine yakışmayan bir karar vermiştir.
- 2012 yılında çıkan yasa ile "İki B" ve "İki A" arazileri satışı başlamıştır.
- 17:21Anayasa'nın Orman Maddesi
- Anayasa'nın 31. maddesinin ilk çıktığında ormanların geliştirilmesiyle ilgili devletçe yönetileceği, irtifak hakkı konu olacağı ve yanan ormanların yerine mutlaka yenisinin yapılacağı belirtilmiştir.
- 1955 sayılı yasa ile Orman Kanunu'na eklenen düzenleme, 1961 anayasası'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce orman niteliğini kaybetmiş toprakların sınırları daraltma yapılamayacağına dikkat çekmiştir.
- Bu düzenleme ormanların işgalinin önü açmıştır.
- 20:07Anayasanın Değişiklikleri
- 1982 anayasası'nın 169. maddesinde "tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz" ifadesi yer almıştır.
- Dünyanın hiçbir anayasasında ormanları siyasi propaganda malzemesi yapma konusunda düzenleme bulunmamaktadır.
- 1982 anayasası'nda ormanlarla orman köylüsü birbirine ayrılmış ve orman köylüsü için ayrı bir düzenleme yapılmıştır.
- 23:51Orman Kanunu'nun Sorunları
- Orman Kanunu'nun 1. maddesinde ormanın tanımı "yetişen ve emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları yerleriyle birlikte" olarak belirtilmiş, ancak "ancak" kelimesiyle nelerin orman olmadığı yazmaktadır.
- Orman Kanunu ormanı sadece odun kaynağı olarak görüyor, ormanda yaşayan diğer canlıları (sincap, karaka, tavşan, arı, solucan) dikkate almamaktadır.
- Solucan, dünyadaki en faydalı yaratık olarak toprağın 1-1,5 metre kadar altına inerek su ve oksijen götürerek topraklaşmayı artırır.
- 27:03Orman Kanunu'nun İkinci Maddesi
- İkinci maddenin A fıkrasında 170. maddedeki tanımlama var ancak tarih yokken, B fıkrasında 31 Aralık 1981 tarihi belirtilmiştir.
- Birinci ve ikinci maddelerde ormanın tanımlandığı ve orman dışına çıkarıldığı yerler anlatılmaktadır.
- 27:59Ormanların Hukuki Durumu
- Ormanların hukuki kimliği, doğal varlıkların mülkiyet hukuku ile olan ilişkisidir.
- Kadastrol Kanunu'nun 16. maddesinde devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden bahsedilmektedir.
- Ormanlar, sahipsiz arazi (medeni hukuk) ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alan (kamusal hukuk) tanımlamalarıyla ifade edilmektedir.
- 30:04Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Alanlar
- Devletin elinde iki türlü mal vardır: hazinenin mülkiyetinde olanlar ve hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar.
- Hazinenin mülkiyetinde olanlar kanuna uygun tasarruf edilebilirken, hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar egemenlik hakkına dayanır.
- Ormanlar, göller, akarsular, yeraltı suları gibi doğal varlıklar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır ve burada sadece kamu yararına irtifak hakkı tesis edilebilir.
- 33:11Türkiye'nin Ormanları
- Türkiye'nin ormanlarının %93'ü doğal ormandır ve yaklaşık 3000 bitki çeşitliliğine sahiptir.
- Avrupa'da doğal ormanların oranı %7 civarındadır.
- Türkiye, bitki, endemik ve gen hazinesi olarak nitelendirilir.
- 34:32Ormanların Doğal Varlık Olarak Önemi
- Ormanlar bir doğal varlıktır, ancak hala ormanların doğal kaynak olduğu savunulmaktadır.
- Ormanlar su ve oksijen üretir, ilaç için kullanılan bitkiler, odun, spor, turizm gibi birçok fayda sağlar.
- Ormanlar kaynak değil, doğal varlıktır ve sürdürülebilir şekilde yararlanılmalıdır.
- 36:21Orman Ekosistemi
- Orman sadece ağaç değil, bitkileri, hayvanları, mikroorganizmaları ve toprağı içeren bir ekosistemdendir.
- Ağaçlar kökleriyle haberleşir ve zayıf düşen ağaçlara şeker takviye ederler.
- Orman köklerinin arasında devasa mantarlar bulunur ve mantarlar ağaçlarla iletişim kurarak birbirlerine destek olurlar.
- 38:00Ormanların Korunması ve Sorunları
- Anayasanın 169. ve 173. maddesi ile Orman Kanunu'nun 2 ve A-B maddeleriyle ormanları korumak yeterli değildir.
- Yaklaşık 485 bin hektar orman alanı bilim ve fen bakımından niteliğini kaybetmiş ve devlet hazinesine geçmiş.
- Bu alanın 60 bin hektarı yerleşme, 110 bin hektarı mera, 300 bin hektarı tarım alanına dönüşmüş, ancak bir bölümü tekrar ormana dönüşmüştür.
- 41:37Kat Mülkiyeti ve Orman İşgali
- Türkiye'de kat mülkiyeti yasası 1962-63 tarihinde oluşturulmuştur, bu tarihten önce tek katlı ahşap evler vardı.
- Köyden kente nüfus akışı sonucu tek evlerden apartmanlara geçiş yapılmış ve kat mülkiyeti hukuku oluşmuştur.
- 80'ler ve 90'lı yıllarda devremülk kavramı ortaya çıkmış, bazı kişiler kaplıca, yazlık gibi alanlarda devremülk almıştır.
- 43:12Orman İşgali Sorunu
- Ormandan yer açılan veya köyden gelen insanlar için İstanbul, Ankara, Antalya gibi şehirlerde oturacak yer bulunamamıştır.
- Bu insanlar ormanı kesip kendilerine kafasına sokacak kulüpler yapmış, bu kulübeler zamanla büyüyüp şehirlerin ilk halinden bile fazla olmuşlardır.
- Bu durumda insanları sokağa atmak veya dozerle yıkıp denize dökmek hukuka aykırıdır.
- 44:19Orman Koruma Çabaları
- Orman varlığını korumak, işgalcileri sokağa atmak yerine yerleştirip, ormanı tekrar işgal edilmesini önlemek gerekmektedir.
- Anayasa'nın 169. maddesi ve Orman Kanunu'nun 2b maddesi hukuk sisteminden çıkarılmalıdır.
- Funda maki (zeytin) çok değerli bir orman ürünüdür ve orman kanunu müsaittir.
- 45:22Orman İşgali Tartışmaları
- 2000'li yıllarda orman arazilerinin satılması konusunda tartışmalar başlamış, bu satışın devletin 25 milyar dolar kazanacağı iddia edilmiştir.
- Ecrimisil (haksız işgal tazminatı) olarak adlandırılan, geriye doğru beş yıl giden tazminat alınması önerilmiştir.
- Toplu yerleşimleri tespit etmek ve tekrar orman haline dönüşmüş olan alanları ormana dönüştürmek gerektiği belirtilmiştir.
- 47:29Süreli Mülkiyet Kavramı
- Süreli mülkiyet, Türkiye için yeni ancak dünya için eski bir kavramdır ve intifa hakkının daha güçlü bir şeklidir.
- Süreli mülkiyet sahibi, tanınan sürede (örneğin 90 yıl) mülkiyetini satabilir ve satın alan kişi kalan süreyi kullanabilir.
- Avrupa'nın bazı kentlerinde tarihi dokuda süreli mülkiyet uygulanmaktadır, bu durumda devletin mülküdür ancak kullanıcıya mülkiyet hakkı tanınır.
- 49:23Süreli Mülkiyet Uygulaması
- Toplu yapı olmak koşuluyla bina yapmış işgalcilerin süreli mülkiyet tanınması önerilmiştir.
- Süreli mülkiyetin süresi (örneğin 90 yıl) sonunda alan tekrar devletin mülküne geri dönmelidir.
- Bu uygulama orman işgali sorununu çözecektir.
- 50:15Mevcut Kanunların Yetersizliği
- 5831 sayılı Kadastro Kanunu'nun değiştirilerek işgalcilerin fiili kullanıcı haline getirilmesi ve 6292 sayılı yasa ile 2b alanlarına ve orman tarım alanına dönüşmüş yerlere fiili kullanıcı adı altında satış yapılması yapılmıştır.
- Bu kanunun başarılı olamayacağı, çünkü insanlara işgalinde olduğu bir yeri satmanın mümkün olamayacağı düşüncesine ters düşen bir kanun olduğu belirtilmiştir.
- Konuşmacı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekillerine bu işin hatalı olduğunu ve iki b'nin devam ettiği sürece çözüm olmayacağı konusunu anlatmıştır.
- 53:19Maki ve Orman Koruma
- Maki dünyanın en değerli bitki örtüsünden biridir ve Türkiye'nin en değerli maki florası Çanakkale ve Gelibolu civarındadır.
- Maki florası sayesinde Assos, Ayvacık, Dardaneller civarında tilki ve tavşan gibi canlı türlerinin çokluğu vardır.
- Makilerin orman sayılmaması ve her amaçla kullanılabilmesi, orman koruma açısından sorun yaratmaktadır.
- 54:38Doğa Koruma Vakfı'nın Çalışmaları
- Doğa Koruma Vakfı'nda hukuk müşavir olarak yaklaşık 300 dava açılmış olup, bunlar orman, toprak, mera plan, çevre düzeni planı, suların korunması ve biyolojik çeşitliliğin korunması konularında yer alıyor.
- 2012 yılında 6292 sayılı yasa ile devletin buraları satma kararını yasalaştırdığı için 2B konusunda yapılacak bir şey kalmamış durumda.
- Doğa Koruma Vakfı, okul öncesi çağdan üniversiteye kadar ekolojik eğitim veriyor ve devletle işbirliği içinde ağaçlandırma, mera ıslahı, teraslama ve kırsal kalkınma gibi projeler gerçekleştiriyor.
- 1:00:15Madencilik ve Doğa Koruma
- Madencilik hayatımızda önemli bir yer tutuyor ancak her yerde madencilik yapılabilir değil, özellikle korunan alanlarda madencilik yapılmamalıdır.
- Liç yöntemi kullanılarak altın ve gümüş çıkarılırken, bu yöntem toprağın yapısını bozuyor, ağır metaller ortaya çıkartıyor ve yeraltı sularını zehirliyor.
- Kömür madeni çıkarma sırasında suyu boşa alarak madeni çıkarma yöntemi de tehlikeli olabiliyor, Ermenek'te yaşanan felaket örneğin bu yöntemle ilgilidir.
- 1:03:32Doğa Koruma Önerileri
- Denizler mavi vatan olarak düşünülmeli, sadece yüzmek veya balık tutmak için değil, koruma ihtiyacı duyan bir alan olarak değerlendirilmelidir.
- Gençlerin sosyal faaliyetlerde yer alması, hem kendilerini yeni ufaklara açmaları hem de sosyal ve ekolojik fayda yaratmaları açısından önemlidir.
- Doğa Koruma Vakfı'nın kapısı gençlere her zaman açık olup, öğrencilerin bu konuda ilgi göstermesi onların geleceği için olumlu bir işaret olarak değerlendirilmektedir.