Buradasın
Türkiye'de Hukuk Devleti ve Siyasi Sistem Üzerine Bir Röportaj
youtube.com/watch?v=CfjdaRMEE_UYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir televizyon programı formatında olup, sunucu Ahmet Şık ve Enver Aysever'in eski emniyet müdürü Hanife Avcı ile yaptığı röportajı içermektedir. Konuşmacılar arasında ayrıca Şule, Murat Sabuncu ve Akın Atalay gibi isimler de yer almaktadır.
- Program, Fethullah Gülen örgütünün devlete nasıl sızdığı, Türkiye'deki yargı bağımlılığı, hukuk üstü muameleler ve Olağanüstü Hal (OHAL) koşulları gibi konuları ele almaktadır. Video, devlet kurumlarının durumu, Ergenekon davası sonrası yaşanan mağduriyetler, medya özgürlüğü ve kadın hakları gibi toplumsal sorunları da kapsamaktadır.
- Röportajda ayrıca Ahmet Şık ve Murat Sabuncu'nun serbest bırakılması, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın politikaları, laikliğin durumu ve demokrasinin örselenmesi gibi güncel siyasi konular da tartışılmaktadır. Program, Türkiye'deki hukuk sisteminin sorunlarını ve gelecek için öneriler üzerine bir soru ile sona ermektedir.
- 00:14Programın Tanıtımı
- Program sunucusu, iktidarın anlık değişen gündemine göre programlar yapanlardan sıkılanları hedef alıyor.
- İki haftalık aranın ardından Enver Aysever ile birlikte programda.
- Bugünki konuk, görev yaptığı süre boyunca eleştirilen ve Fethullah Gülen terör örgütünün devlete nasıl sızdığını deşifre eden eski emniyet müdürü Hanife Avcı.
- 00:56Ahmet Şık ile Yargılandıkları Davalar
- Hanife Avcı, daha önce Devrimci Karargah örgütü davasında yargılandığını ve Oda TV davasında Ahmet Şık ile beraber yargılanarak tahliye edildiğini belirtiyor.
- İki kişi de Ergenekon terör örgütüne kitap hazırlamak ve dökümanları örgütün talimatları doğrultusunda yapmaktan dolayı suçlandıklarını söylüyor.
- Ahmet Şık'ın "İmamın Ordusu" kitabı hazırlığı esnasında da Ergenekon'un talimatıyla kitap hazırladığı iddiasıyla gözaltına alındığını anlatıyor.
- 04:05Cemaat'in Güçlü İklimi
- Cemaat'in terör örgütü ilan edilmemiş, hayır işi yapan bir görünümde olduğu ve devlette sadece değil, medyada da geniş bir gücü olduğu belirtiliyor.
- Cemaat'in liberal çevreleri iktisadi olarak besleyip, gazetelerinde yazdırmak, konferanslara davet etmek yoluyla insanlara çeşitli sıfatlar kazandırıp ekonomik avantajlar sağladığı söyleniyor.
- Hanife Avcı, Cemaat'in devleti nasıl sızdığını deşifre eden bir kitabı yazacağı zaman başınıza gelecek riski biliyordu diye soruya cevap veriyor.
- 06:10Devletin Kontrol Mekanizmaları
- İnsanların, grupların ve faaliyetlerin hareketlerini belirli bir ölçüyle sınırlayan temel değerler ve kurumların varlığı vurgulanıyor.
- Hukuk, devlet otoritesi, kamu kurumları, inanç, vicdan ve değerler insan davranışlarını düzenler.
- Cemaat gibi yapıların devletin denetleme, kontrol etme ve yanlış yapanı durdurma gücü ve kudretini kenara bırakması durumunda güçlenmesi mümkün oluyor.
- 07:14Devletin Yetkilerinin Kullanımı ve Ölçüsü
- Devletin yanlış yapana karşı durabilmesi için bir tavrı olması gerekir, aksi takdirde devletin yetkilerini bazı kişilere vermek felakete yol açar.
- Vicdani ölçüler ve ahlaki değerler bir ölçüdür ve bu değerlerin kişisel menfaatler için sınırsız kullanılması tehlikeli olur.
- Cemaat, devletin dur demesi gereken konularda devlet içine girmiş, devletten destek almış ve devlet adına hareket etmiş, bu da ölçüsüzleşmesine neden olmuştur.
- 08:32Devletin Göz Yumması ve Sonuçları
- Devlet cemaate karşı gözünü kapattı, onu kendi içine aldı ve devletin sistemi çalışmadı.
- Ölçü olmayan bir durumda, kimse haksız suçlayamaz ve haksızlık yapamaz, ancak bu ahlaki ve vicdani değerler de grupsal menfaatler için kaldırılmıştır.
- Devletin denetlememesi sonucu, suçlamaların usulsüzlüğüne ve geçersizliğine rağmen, cemaat her türlü suçlama yapabilmekte ve geçmişi kullanabilmektedir.
- 11:11Yargı Sisteminin Durumu
- Yargı sisteminin bir yargı fonksiyonu göstermesi gerekirken, yargı ve hükümet devlet gücü hukuk mantığından çok düşman mantığıyla hareket etmektedir.
- Mevcut hükümetin ve devlet yapısının bu örgütle uğraşırken desteklemesi gerekir, ancak bu destek onların fonksiyonlarını daha rahat yapabilmek için değil, doğruluk için olmalıdır.
- Türkiye'de yargıya güvenimiz öteden beri zayıf olsa da, son on beş yılda ve özellikle 15 Temmuz'dan sonra olağanüstü koçla birlikte yargı toplumda en az güven duyulan kurum haline gelmiştir.
- 12:46Türkiye'de Hukuk Sisteminin Durumu
- Toplumda hukuk duygusunun azalması, Uber meselesi gibi konularda insanların tepki göstermesine neden oluyor.
- Güçlünün radikal milliyetçi ve dinci söylemleri meşrulaştırdığı bir dönemde bulunduğumuzu belirtiyoruz.
- Türkiye'de 12 Eylül döneminden sonra bile askeri mahkemelerde sivil hakimlerin bulunduğu daha güvenilir yargılamalar yapıldığı vurgulanıyor.
- 13:44Eleştirilen Yargı Dönemleri
- 12 Eylül dönemi ve 28 Şubat'ın yargıları ağır eleştirilen dönemler olarak gösteriliyor.
- 12 Eylül döneminde yargı belli bir orandan sonra idari bir uymaz, komutanların taleplerine rağmen farklı kararlar veriliyordu.
- 28 Şubat'ta da bazı mahkemeler daha bağımsız davranmış, askeri mahkemelerde subayların iradesinin tersine kararlar verilmişti.
- 14:31Günümüzdeki Yargı Sorunları
- Şu anda yargıda aşırı derecede siyasi bağımlılık var ve siyaset yargıyu denetlemek istiyor.
- Yeni Cücel, Cumhuriyet Gazetesi, Sözcü ve Büyükada davaları gibi büyük davalar siyasi davalar haline geldi.
- Deniz Yücel davasında bir yıl hazırlanma süresi sonra üç gün içinde savunma alınarak tahliye edilmesi ve hemen kaçırılması gibi anormallikler yaşanıyor.
- 17:44Hukuk Sisteminin Anarşisine Düşmesi
- Anayasa Mahkemesi karar verirken, dört tane mahkemenin "karar uymuyorum" demesi hukuka aykırı bir durum.
- Anayasa Mahkemesi'nin karar vermesi itiraz edilemez, üstelik tedbir kararı veriyor ve tutuklu yargısının devam etmesini söylüyor.
- Mahkemelerin birbirlerine uymaması anarşi yaratıyor ve devleti yönetenlere ciddi zafiyet yaratıyor.
- 19:40Hukuk Sistemindeki Hatalar ve Mağduriyetler
- Geçmişte 12.000 kişi Bidayet davasıyla suçlandıktan sonra affedildiği gibi, bu süreçte de aynı hata tekrarlandı.
- Bylock davasında 11.480 kişi Bylock kullanmadığı halde kullanmış gözükmüş, bu hata kontrol mekanizması olmaması sonucu oluştu.
- Şu anda 1.200-1.400 kişi takipsizlik almış veya berat etmiş olmasına rağmen haklarının verilmediği belirtiliyor.
- 22:30Yanlış İlişkilendirmeler ve Hukukun Uygulanması
- Konuşmacı, kendisine benzer isimli biriyle karıştırılarak "Tuncay Özkan'ın kontenjandan CHP'ye girdi" manşetiyle haber verildiğini anlatıyor.
- Konuşmacı, aklanmış kişilerin işlerine geri döndürülmemesinin hukukun manasını yok ettiğini vurguluyor.
- Soruşturma bile açılmadan işlerinden edilen insanlar olduğunu ve bu durumun uzun vadede ağır yaralar yarattığını belirtiyor.
- 24:33Cemaat ve AKP İlişkisi
- Konuşmacı, AKP'de görev yapmış cemaat mensuplarının henüz üst seviyede yargılanmadığını ve bu durumun Türkiye'de bir "uyuyan hücre" oluşturabileceğini söylüyor.
- AKP'de cemaatçiliği kabul etmeyen az sayıda milletvekilinin olduğu, ancak mali idarelerde ve bakanlıklarda cemaate imkanlar verildiği belirtiliyor.
- Cemaate arsa bağışlayan, okul veren, bina yapanlara hesap sorulmaması ve bunu başka birinin yaptığı zaman hemen yargılanması durumu eleştiriliyor.
- 26:39Cemaatin Mevcut Durumu
- Cemaatin artık kendini açıkça savunamaz halde olduğu ve meşruiyetini kaybettiği belirtiliyor.
- 15 Temmuz olayıyla birlikte toplumun cemaati artık önemsemeyeceği ve kaybedilen değerlerin önemli olduğu vurgulanıyor.
- Devletin cemaatle mücadelede yeterince gayret göstermediği ve hatta bazı hatalarla cemaat için zemin hazırladığı iddia ediliyor.
- 28:46Cemaatin Organizasyon Yapısı
- Cemaatin içindeki önemli kişilerin toplumun gördüğü ile gerçeğin farklı olduğunu, öne çıkarılan kişilerin aslında cemaatin gerçek yetkilileri olmadığını açıklıyor.
- Cemaatin yetkililerinin sıradan insanlarla irtibat kurmadığı ve hiyerarşisinin bu şekilde kurulduğu belirtiliyor.
- Cemaatin gerçek liderlerinin bilinmeyen isimlerde olduğu ve toplumun bildiği kişilerin sadece "legal adresler" olarak kullanıldıkları vurgulanıyor.
- 31:57Devletin Görevindeki Hatalar
- Devlet, Adil Öksüz gibi önemli kişileri takip etmeyerek büyük hatalar yapmıştır.
- Polis ve istihbarat, "hava kuvvetleri imamı" olarak bilinen kişinin ne olduğunu bilmeyerek izlemiyor ve yakaladıkları kişileri bırakıyorlar.
- Bu hatalar, devletin iş konusunda yeterince uzmanlaşamaması ve 15 Temmuz sonrası travmayla karşılaşınca iyi düşünüp hesaplamadan hareket etmesi sonucu oluşmuştur.
- 33:30Örgütün Yapısı ve Devletin Tepkisi
- Örgüt 2016'da sorumlu değişikliği yapmış ve tedbir olarak eski ifadeyi çekip yerine başkasını görevlendirmiştir.
- Örgütün geniş ağı daralmış, ilişkileri koparmamış ancak mevcut sistemi çalıştırmaya odaklanmıştır.
- Devlet, Adil Öksüz gibi önemli kişileri takip etmek yerine sıradan insanlarla uğraşarak, gerçek tehditlere karşı mücadelede başarısız olmuştur.
- 34:34Toplumsal Etkiler ve Devletin Yanlış Yaklaşımı
- Devlet, toplumsal barışı bozar bir duruma gelmiştir; safça kanmış olanlarla darbe yapacak kişiler arasında eşit davranmamıştır.
- Devlet, 15 Temmuz sonrası örgüt karşıtı mücadelede, iyi niyetli herkese sempati gösterme ve bu ortamı kullanma fırsatını kaçırmıştır.
- OHAL koşulları, gizli kapaklı yüz tane adamı bulup işi çözeceğim mantığıyla, Türkiye'de Ankara'nın göbeğinde açlık yaratarak ve kendini solcu tarif eden gençleri işten atarak oluşturulmuştur.
- 36:55Kurumların Önemi ve Hukukun Uygulanması
- Devletin kurumları ve kurallarının uygulanması, bu tür durumlarda çıkış yoludur; kuralları bozarak çıkılamaz.
- OHAL sadece bir amaçla kullanılır: örgüt karşıtı mücadele veya bozulan düzeni sağlamak için.
- Devleti bozarak kuralları ve kurumları gevşetmek, felakete gitme noktasındadır; kuralları ve kurumları iyi koymak gerekir.
- 38:36Hukukun Uygulanmasının Önemi
- Kuralları ve kurumları iyi koymazsanız, hukuku iyi uygulamazsanız, herhangi bir cemaatte veya örgütte herkes hukuka karşı çıkar.
- Yolsuzluk ve rüşvet kokar, tutuklamalar, davalar ve mahkemeler rüşvetlere dönüşür.
- Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı uygulandıktan sonra, kararın verildiği mahkemede o kararın uygulanması gerekir; aksi halde bu yanlıştır.
- 41:38Olağanüstü Halın Devam Edilmesi
- 15 Temmuz gecesi halkın, askeri ve yurtseverlerin tepkisi, polisin, yargının ve vatandaşın tepkisi, olağanüstü halin gerekli olmadığını göstermişti.
- Hukuk içinde çalışan devletin acil karar alma sürecinde bir-iki ay süre gerekiyordu, ancak ilk üç ay sonra Türkiye'de objektif olarak ihtiyaç kalmamıştı.
- Başbakan bakanlara "ihtiyaç yok" demiş, çünkü halkla ayağa kalkmış ve bastırılmış devlet sistemi çalışıyor, hukuk düzeni hiçbir şeye ihtiyaç duymuyordu.
- 42:41Olağanüstü Halin Devam Edilme Nedenleri
- Şu anda klasik tedbirlerin hangisine mani olduğu yokken, olağanüstü hal sadece idare kolay çalışmak, her şeyi tanzim etmek ve muhalif sesleri bastırmak için devam ettiriliyor.
- Olağanüstü hal uygulaması, olağanüstü kararlılığına karşı "vukua gidilemememesi" gibi gariplikler içeriyor.
- Danıştay, idare mahkemesi ve anayasa mahkemesi'nin dar yorumlayarak olağanüstü halin bu zararlı bir noktaya getirdiği kanaatindeyim.
- 43:34Olağanüstü Halin Hukuki Boyutu
- Olağanüstü hal de bir hukuk sistemi olduğu için en azından belli ölçüde hukuk denetimi olmalı, yoksa hiçbir hukuka gidilemez.
- Olağanüstü hal uzatılması, seçimlere de o koşullarında ilerlemek anlamına gelir ve seçimlerin meşruiyeti tartışmalı hale gelir.
- İnsanlık, tek kişide veya kurumda olan yetkilerin alınarak meclislere, kurumlara ve kurallara verilmesiyle övünür.
- 45:18Şiddet Görsellerinin Etkileri
- Şiddet görsellerinin yansıtılması, Türkiye açısından gelecekte bir bahane olarak kullanılacak ve bu davalar yine yargıya taşınacaktır.
- Bu görüntülerle yapılan tahkikatlar ve kişilerin verdiği ifadeler sorunlu hale gelecektir.
- 1999-2000 yılları itibariyle Avrupa Birliği uyum süreciyle birlikte polisin, savcının ve jandarmanın yetkilerinin kısıtlanması ve kontrol edilmesi için uzun bir gayret gösterilmişti, ancak kısa sürede büyük bir kısmını geri adım atılmıştır.
- 47:20Ahmet Şık ve Murat Sabuncu'nun Özgürlüğü
- İkinci bölümde Emir Aysever ile Türkiye halleri konuşulacak.
- Ahmet Şık 434, Murat Sabuncu 494 gün tutuklu kaldıktan sonra özgürlüklerine kavuştu.
- Hakimlerin bu kararı verirken kullandıkları "lütfan bir lütufta bulunuyoruz" gibi sözler acı verici olarak değerlendiriliyor.
- 48:34Hukukun Siyasallaşması
- Bu durum hukukun siyasallaşmış bir dönemin sonucu olarak yorumlanıyor.
- Hakimler hukuku tesis etmek yerine bir lütufta bulunuyormuş gibi davranıyorlar.
- Suçlanan insanlar bir yıl kadar tutukluk yaşadıktan sonra "git boğazı da gör" gibi sözlerle serbest bırakılıyor.
- 49:39Salıverilme Nedenleri
- Asıl soru neden bu kişiler salıverildi, çünkü çok kısa zamanda Deniz Yücel'den sonra bu davayla birlikte sevinç duyuldu.
- Deniz Yücel gibi bir iddianamesi olmadan tutulurken, siyasi pazarlık sonucu serbest bırakıldı.
- Ahmet Şık ve Murat Sabuncu'nun tutuklukları, toplumda sürekli rahatsız edici bir sinir ucu haline geldi.
- 51:20Medyanın Tepkisi
- Bu ciddi bir durumla karşı karşıyayken, Türkiye'nin ana akım medyası (CNN Türk, NTV, Habertürk) bu haberi hemen vermedi.
- Medya bu olayı sanki hiç yaşanmamış gibi, günlük sıradan bir olay gibi davrandı.
- TRT'nin bile birinci haber yapması gereken bir meselede görünmedi.
- 53:18Diyanet Açıklaması ve CHP
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam'ın güncellenmesi gerektiğini bilmiyorlar dedi.
- Cumhurbaşkanı açıklamasını yapana kadar Diyanet'in bu konuda hiçbir açıklaması yokken, Erdoğan'ın açıklaması sonrası Diyanet de açıklaması yaptı.
- CHP'nin bu açıklamayı tersine kullanması ve dini referanslara bağlaması eleştiriliyor.
- 54:17Ahmet Hakan Eleştirisi
- Ahmet Hakan'ın her konuşulduğu an söz israfı haline geldi.
- Merkez medyada komedyen olarak, gülünç duruma düşerek hayatını sürdürmeye çalışan biri olarak nitelendiriliyor.
- CHP'nin kantarın topuzunu kaçırdığı, laikliği korumak için oy alanlara karşı siyasi İslamcı bir parti gibi davrandığı eleştiriliyor.
- 55:47Cumhuriyet Halk Partisi ve Laiklik
- Konuşmacı, Cumhuriyet Halk Partisi'nin laikliği birinci mesele haline getirmenin gereğinin unutulduğunu ve meclisin iradesinin her şeyin üstünde olmasının önemini vurguluyor.
- AKP'nin bir versiyonu olan siyasal İslamcı bir parti olmamak gerektiğini, aksi takdirde meclisteki varlığının anlamı olmadığını belirtiyor.
- Erdoğan'ın anketlerle fark ettiğini, cemaatlerin sapık fetva veren zatlarının toplumda korkunç bir tablo oluşturduğunu ve bunun Adalet ve Kalkınma Partisi'nde tehlikeli bir hale geldiğini söylüyor.
- 58:30Laikliğin Önemi ve Demokrasi
- Laikliğin örselenmesinin Adalet ve Kalkınma Partisi'ni de zarar göreceğini, demokrasiyi ve hukuku örselemek herkes için zararlı olduğunu vurguluyor.
- Hukuka, demokrasiye ve laikliğe herkesin ihtiyacı olduğunu, bunun dışında davrananların yarın inleyeceğini söylüyor.
- 21. yüzyılda AKP'nin öngördüğü başkanlık rejiminin Türkiye'nin dertlerine deva olamayacağını, Türkiye'yi ağır sorunlara götüreceğini belirtiyor.
- 1:00:04Medya ve Gündem
- Hülya Avşar ve Seda Sayan gibi isimlerin görevli isimler olduğunu, Türkiye'nin gerçek sorunlarını gölgelemek için gündemin hakikatini gölgelemek üzere görevlendirildiklerini düşünüyor.
- Türkiye'de şehit haberlerinin, ekonomik sıkıntıların, özgürlük sorunlarının ve işsizliğin gündeminin hakikatini gölgelemek için magazinel bir gündem yaratıldığını iddia ediyor.
- Televizyonlarda diziler, şarkı yarışmaları ve Survivor gibi programların memleketi ve milleti uyuttuğunu, şehit haberlerinin derbi maçının sonuna denk getirildiğini söylüyor.
- 1:02:10Sanat ve Toplum
- Gerçek sanat etkinliğinin her an devam etmesi gerektiğini, savaş koşullarında bile devam ettiğini, çünkü sanatın insanı iyiliği, güzelliği ve barışı anımsattığını belirtiyor.
- Geceleri ekranlarda göbek atanlar, sade suya trip diziler ve Survivor türü organizasyonların insanları uyuşturduğunu, hakikati göstermediğini söylüyor.
- Türkiye'nin zihinsel tutulma ve vicdani bataklık içerisinde olduğunu, düşünen insanlar, entelektüel varlıklar ve sanatçıların tecrit edildiğini vurguluyor.
- 1:04:14Sanatçıların Rolü
- Yavuz Bingöl ve Orhan Gencebay gibi isimlerin sanatçı olarak değil, farklı konularda konuşmalarının rezillik yarattığını, arabesk müziğinin kahramanlaştırıldığını belirtiyor.
- Türkü desen değil, klasik müzik formu desen değil, yaylaları ve pop müziğin unsurlarını kullanan bir eklektik müzik olduğunu açıklıyor.
- Gerçek sanatçıların halktan uzaklaşmamaları gerektiğini, zamana direneceklerini ve halkın onları anlayacağını vurguluyor.
- 1:05:49Burhan Kuzu'nun Adalet Beklentisi
- Burhan Kuzu, Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına aday gösterilmeyerek kırgın olduğunu belirtmiştir.
- Konuşmacı, Burhan Kuzu'nun AKP'de göğsünü siper ederek her türlü saçmalamayı dile getirerek toplumu tebessüm ettirdiğini ancak hiçbir görev verilmediğini belirtiyor.
- Cemil Çiçek'in İstanbul'un silüetini bozma meselesinde hatalar yaptıklarını söylediğini ve bu hataları kimin yaptığı sorusunu sorduğunu aktarıyor.
- 1:08:08AKP'nin İç Ayrılıkları
- Konuşmacı, AKP'de büyük adamların koltuklarının ağırlığına yakışmayan pozisyonlarda olduklarını ve varlıklarını Recep Tayyip Erdoğan'ın iki dudağı arasına mahkum ettiklerini belirtiyor.
- Erdoğan'ın "sizi ben adam ettim, şimdi de ben gönderirim" sözüyle tek egemen olduğunu ifade ediyor.
- Rejimde tek adamın varlığından dolayı milletvekili, ilçe başkanı, il başkanı ve bürokratların ağzını açamadıklarını vurguluyor.
- 1:08:53Savcı ve Kız Arkadaşı Olayı
- Yeni Türkiye'de adaletin şu anki durumu ele alınıyor.
- Bir savcının kız arkadaşı ya da nişanlısı için yetkilerini kullanarak polisleri yurt basması konusu gündeme geliyor.
- Üç yıldır tehdit edilen, ailesinin evi ve babasının arabası yakılan bir genç kızın "beni kurtarın" diye feryat etmesi aktarılıyor.
- 1:09:47Savcının Davranışının Eleştirisi
- Savcının kız arkadaşından dolayı bu hamleyi yaptığı düşünülürse, sanıklara neler yapabileceğini sorguluyor.
- Savcının hukuk dışı şahsi sebeplerden dolayı karar verdiğini ve bunun devletin olanaklarını bencilce kullanması olarak değerlendirildiğini belirtiyor.
- Bu durumun hem kadın haklarına saldırı olduğu hem de yurdu murdu rahatsız ettiği vurgulanıyor.
- 1:10:38Türkiye'de Kadın Sorunu
- Türkiye'de kadının adının olmaması yönünde hiçbir şey değişmemiş, devlet dili eril olup erkek iktidarı kadına yaşama şansı vermiyor.
- Üç yıldır tehdit edilen bir kadın ev yanmış olsa bile, Türkiye'de öldürülürse o zaman sorun ortaya çıkıyor ve tutuklama yapılıyor.
- Türkiye'de "aşk cinayeti" ve "çocuk gelin" gibi ifadeler kullanılmamalı, bunlar aslında cinayet ve tecavüz olup, bu kavramların değiştirilmesi gerekiyor.
- 1:12:32Kadınların Eşitliği ve Anlamı
- Kadına "bayan" denmemeli, kadına "kadın" denir ve bu ayıp değildir, erkek gibi kadına da "kadın" denir.
- Kadının erkekle mutlak eşitliği esastır, "kadın çiçektir, kadın böcektir, kadın başımızın tacıdır" gibi ifadeler yerine kadın insandır.
- Kadınlarla ilgili "kadın deyince bütün kadınları kutlayacağız" gibi beklentiler yerine, eşit yurttaş olacak ve bu eşit yurttaşlığı herkes kabul edecek.
- 1:13:38Kadının Özgürlüğü ve Aile
- Aile bakanlığı, kadını sadece anneliğe mahkum eden, eve mahkum eden anlayışın bir ürünüdür.
- Kadının anne olma isteği ve nasıl doğum yapacağı kendi iradesiyle ilgilidir, dışarıdan devlet veya kocası karar veremez.
- Ailenin yuvayı herkes birlikte yapar, kadın-erkek, çocuk ya da kadın-erkek birlikte yaparlar.
- 1:14:09Muhafazakarlık ve Kadın Direnişi
- Muhafazakar görüntüsü adı altında kadını köleleştirmenin bir organizasyonudur, tarikatlar ve cemaatler toplumu gericiliğe taşıyor.
- Türkiye'nin kadınları öyle kolay boyun eğecek kadınlar değil, erkekler tek adam iktidarını yeri geldiğinde kadınlar değiştirirler.
- Muhafazakar kadınlar içerisinde de erkeklerle büyük kavgalar yaşanıyor, kadınları ezmeye çalışanlara karşı muhafazakar kadınların da bir direniş ortaya koyduğunu görüyorum.
- 1:16:15Dünya Emekçi Kadınlar Günü
- Dünya kadınlar günü değil, dünya emekçi kadınlar günü olmalıdır çünkü kan, gözyaşı, mücadele ve emek kavgası vardır.
- Erkek egemen değil, piyasa kapitalist değil, kadın hem işçi olarak hem de kadın işçi olarak iki kez sömürülüyor.
- Evde çalışan kadın da ev işçisi olup, sigortası yok, para pul almıyor, ödüllendirilmiyor, bir görevmiş gibi davranılıyor.