Buradasın

Türkiye'de Genç Cinayetleri ve Adalet Sistemi Üzerine Bir Röportaj

youtube.com/watch?v=o2mPB-CUA2E

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

"Mevzular Açık Mikrofon" programında, Ata Emre Akman'ın annesi Zuhal Akman, Ahmet Minguuzzi'nin annesi Yasemin Akıncılar Minguuzzi ve diğer konuşmacılar yer almaktadır. Programda ayrıca bir avukat, gazeteci ve Sokak Çocuklarını Koruma Vakfı'nın kurucu üyesi gibi toplum temsilcileri de bulunmaktadır.
Video, Türkiye'de yaşanan genç cinayetleri (Ata Emre Akman, Ahmet Minguuzzi, Hacer Çağla Çetin Alp, Şeyda Yılmaz, İkbal ve Ayşenur) ve 18 yaş altı suçluların adalet sistemindeki durumunu ele almaktadır. Konuşmacılar, çocukların suça sürüklenmesi, adalet sistemindeki eksiklikler ve yasa değişiklikleri gerektiği konusunda görüşlerini paylaşmaktadır.
Programda ayrıca, çocukların suça yatkınlıklarının erken yaşlardan başladığı, ailelerin zamanında müdahale etmemesi ve çocukların zamanında rehabilitede edilmemesi nedeniyle topluma kazandırılamadığı vurgulanmaktadır. Konuşmacılar, anayasada yer alan "suçu ve suçluyu övmek" suçunun değiştirilmesi, ceza kanununda yaşa bakılmadan ceza verilmesi ve yetişkin işbirliği kavramının dahil edilmesi gibi önerilerde bulunmaktadır.

00:05İki Mağdur Annenin Anıları: Program, özel bir bölümle izleyicilere sunulacak ve iki mağdur annenin yaşadığı olayları anlatacağı belirtiliyor.
Zuhal Akman, Ata Emre Akman'ın annesi olarak programda yer alıyor.
Ata Emre Akman, 11 Mayıs 2024 tarihinde Balıkesir'de Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği 1. sınıf öğrencisiydi.
00:55Ata'nın Cinayeti ve Sonrası: Ata, Balıkesir'de part time olarak işe girdiği kuryelik sisteminde son siparişini verip İstanbul'a dönecekken, hiç tanımadığı 18 yaş altı bir cani tarafından vahşice katledildi.
İki hafta sonra Hacer Çağla Çetin Alp, Şeyda Yılmaz, İkbal ve Ayşenur, Eskişehir'de bir cani tarafından katledildi.
Antalya'da 21 yaşındaki paramedik Halit Aras, 18 yaş altı dört kişi tarafından sadece sigara istenmesi üzerine katledildi.
03:22Ailelerin Acısı ve Talepleri: Program sunucusu, aynı konuyla ilgili üç farklı ihbar aldıklarını ve trajikomik olduğunu belirtiyor.
Aileler, kendi evlatlarının acılarının yanı sıra ortaya çıkan olaylarda da aynı acıyı katlayarak tekrar yaşıyorlar.
Yetkililerin bu durumu anlaması gerektiği vurgulanıyor.
04:31Yasa Değişikliği Talebi: Ata için 18 yaş altı suça sürüklenen çocuklar olarak 24 yıl ceza istendi ve hiçbir indirim almadı.
Ata'nın mahkemesi bir ay on yedi gün sonra görüldü çünkü halk infiale yol açtı.
Aileler, 18 yaş altı olarak değerlendirilen suça sürüklenen çocukların suçun niteliğine bakılmaksızın erişkin gibi yargılanmasını talep ediyorlar.
06:04Mağdurların Durumu: Anayasanın ikinci maddesi, sosyal hukuk devletinin bütün yurttaşlarına din, dil, ırk ayrımı yapılmaksızın korumak zorunda olduğunu belirtiyor.
Devlet güvencesi altındayken sistemin getirdiği kademeli yetişmiş 18 yaş altı caniler evlatları ve aileleri katlediyor.
Ata'nın katili, 24 yıl ceza almasına rağmen 8,5 yıl sonra açık cezaevine çıkacak.
08:40Ceza Yasalarının Sorunları: 18 yaşını geçen katiller dışarıda sigortalı iş başvurusunda bulunabiliyor ve sigortalı işçi olabiliyorlar.
Cezaevi faz yasaları ve denetimli serbestlik yasalarının acilen değişmesi gerekiyor.
Denetimli serbestlikten yararlananlar üç ayda bir on gün memleketlerine gidebiliyor, bu da devlet memurlarının izin alamadığı bir durum.
09:45Ata'nın Katili ve Aile Hikayesi: Ata'nın katili olan cani 17 yaşında ve bir ay sonra 18 yaşında olacak, erişkin cezaevine geçecek.
Ata'nın son doğum gününü geçen yıl 30 Ocak'ta kutlamışlar, İstanbul'da hayattan zorla koparıldığında 19 yıl 3 ay 11 günlüktü.
Ata şimdi Bursa'nın Mustafa Kemalpaşa ilçesinin Muradiye Sarnıç köyünde yatıyor, yanında 89 yaşındaki Alzheimer'dan giden dedesi var.
10:50Toplumsal Sorumluluk ve Sorumluluk Sorunu: Yasemin ve Zühal gibi çocukların annelerine ve babalarına bu durumun hesabını nasıl vereceklerini sorguluyor.
18 yaş altında suça sürüklenen çocuklar ayrıca bazı çete liderlerinin ve örgütlerin kullandığı çocuklar.
Bu durum kişisel değil, toplumsal bir mesele olarak görülmeli ve yarın daha büyük sonuçlara sebep olabilir.
13:07Anayasa ve Hukuk Devleti: Anayasanın ikinci maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik, sosyal ve hukuk devletidir.
Hukuk devletinde devlet erkini temsil eden kamu otoritesi, vatandaşlarının toplumsal yaşantısını huzur ve sükun içinde devam ettirmesi için her türlü tedbiri almalı.
Bireylerin her daim güvenliğini sağlamalı ve buna yönelik her türlü yasal enstrümanı yasa uygulayıcılara sağlamalıdır.
13:38İstanbul Barosu Bildirisi ve Eleştiriler: İstanbul Barosu 64. Baron'una katılımıyla bir bildiri yayınladı, ancak bildiride sadece "mağdur" kelimesi geçiyor.
Bildiride "suça sürüklenen çocukların hakkı var" denilirken, mağdurların hakları ihmal edilmiş gibi görünüyor.
Konuşmacı, İstanbul Barosu'nun bildirisini yanlış değil, eksik bulduğunu belirtiyor.
16:06Baroların Davaya Katılımı: Ata'nın davasında eski İstanbul Barosu başkanlık düzeyinde katılım sağladı, avukat Friz Saraç Balıkesir'e geldi ve davaya katıldı.
Konuşmacı, yeni İstanbul Barosu başkanından da Yasemin'in yanında oturup Ahmet'in hakkını korumasını bekliyor.
Antalya Barosu da bildiriye imza atmış, Halit Araz'ın ailesinin yanında olmasını bekliyorlar.
17:07Ahmet'in Annesi Yasemin Hanım'ın Anıları: Yasemin Hanım, oğlunun kırk yaşına çıkmadığını ve bu konularla ilgilenemeyeceğini belirtiyor.
Ahmet'in bir ruh olarak bu dünyaya geldiğini ve bir misyon edinerek geldiğini ifade ediyor.
Ahmet'in doğduktan sonra mesleğini bıraktığını ve onu nakış gibi işlediğini, Türkçe, İtalyanca, İngilizce, Japonca ve Rusça öğrettiğini anlatıyor.
18:21Ahmet'in Kişiliği ve Vefatı: Ahmet'in 13-14 yaşında gitar dersi almak istemediğini, kendi kendine öğrenmek istediğini söylüyor.
Ahmet'in kaykay merakı olduğunu ve vefatından sonra sadece üç kot pantolonu, beş-altı tişörtü ve dört-beş ayakkabısı kaldığını belirtiyor.
Ahmet'in gözünde bir leke olduğunu, daha sonra koyulaşmaya başladığını ve bir bayanın "bu çocuğun gözüne melek öpücük kondurmuş" dediğini anlatıyor.
19:53Ahmet'in Vefatı Anıları: Ahmet'in sabah arkadaşıyla bit pazarına gitmek istediğini ve daha önce de üç-dört kez gitmiş olduğunu söylüyor.
Arkadaşının cep telefonunu Ahmet'in odasında unuttuğunu söyleyerek Yasemin Hanım'ı uyandırdığını anlatıyor.
Sekiz buçukta arkadaşının tekrar arayıp Ahmet'in bıçaklandığı yerde bembeyaz yatıyor olduğunu söylediğini ve bu haberi duyunca nasıl uyanabildiğini ifade ediyor.
21:25Yasemin Hanım'ın Duyguları ve Beklentileri: Yasemin Hanım, Ahmet'in Data'da çok özel bir çocuk olduğunu ve bundan sonraki misyonlarının isimlerini yaşatmak olduğunu belirtiyor.
Yeni Ahmetlerin ve ataların bu tür olaylara kurban gitmemesini sağlamak istediğini söylüyor.
İki erkek evladı annesi olarak yaşananları tahayyül edemediğini ve evlatlarını kaybeden bir anne olarak konuşmak istediğini ifade ediyor.
22:55Avukatın Açıklamaları: Avukat, Zuhal ve eşine duruşmada yardımcı olmak adına hazır bulunduğunu belirtiyor.
Balıkesir Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararın nadir olduğunu ve meclise ve Adalet Bakanlığı'na ilgili komisyona gönderilsin hükmü içeren bir karar olduğunu söylüyor.
Mahkeme başkanının "elimizde enstrüman var, sadece kullanabileceğimiz enstrümanlar var, bunun dışına çıkamayız" diyerek çığlık attığını ifade ediyor.
24:32Hakim Kararı ve Toplumsal Sorumluluk: Hakim, davada tanık olan kişiye verdiği cezadan dolayı tatmin olmadığını belirterek, yasa koyucu meclise ve komisyona bir karar gönderdi.
Kararda "kötülük iyiliğe büyük bir darbe vurmuştur" ve "hukuk devletinde suçlu ya da suça yatkın kişiler bu kadar cesurca suç işleyememeli" ifadeleri yer aldı.
Hakim, toplumsal ihtiyaçları karşılamak için yasa uygulayıcılara "enstrüman" verilmesini talep etti ve bu çabanın sadece Zuhal veya Yasemin'in değil, tüm vatandaşların mücadelesi olduğunu vurguladı.
26:19Suça Sürüklenen Çocuk Dosyası: Duruşmada "çocuklarımızı alt kültürlere feda eden anneleriz" ifadesi kullanıldı ve mahkemenin kararında "bilinçli bir aile" olarak tanımlanan ailenin, ata'dan sonra başka çocukların benzer fiillere maruz kalmamaları için mücadele verdiği belirtildi.
Suça sürüklenen çocuğun babası, adli kayıtlara giren otuz suçu var: cinsel istismar, dolandırıcılık, hırsızlık, adam öldürmeye teşebbüs, yağma, cinsel taciz, nitelikli cinsel saldırı, mühür bozma gibi.
Suça sürüklenen çocuk, yedi-sekiz yaşında alkole başladığını ve olay günü yirmiüç şişe bira içtiğini anlattı, onyedi yaşında ve ondört yaşından itibaren alkol bağımlısı olduğunu söyledi.
27:54Devletin Sorumluluğu ve Denetim: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın, çocukların suça itilmesine neden olduğu ve onları "suç makinasına dönüştürdüğü" iddia edildi.
Onyedi yaşındaki bir çocuğun kayıtlı suçu yedi olduğu ve bu durumun devletin denetiminin ciddiye alınması gerektiğini gösterdiği belirtildi.
Devletin denetiminin görevi, yedi suç kaydında bir çocuğun nasıl bir ortamda yetiştiğini ve nasıl bir aileye sahip olduğunu denetlemek olduğu vurgulandı.
29:24Ahmet'in Teyzesi Aylin'in Anlatısı: Ahmet'in teyzesi Aylin, oğlunun aramızdan ayrılalı otuzyedi gün olduğunu ve hala ne yaşadıklarının bilincinde olmadığını belirtti.
Ahmet'in ondört yaşında "kardeşim" dediği için katledildiği ve hiçbir karşılığı olmadığı, sadece küfür veya fiziksel hareket yapmadığı vurgulandı.
Katillerin "suça sürüklenen caniler ve katiller" olduğu ve ceza indirimi olmadan yetişkin olarak yargılanmaları istendiği belirtildi.
31:32Pazar Güvenliği ve Sosyal Medya: Ahmet'in hastaneye götürüldükten sonra pazarda yapılan aramada yedi yaşından yirmi yaşına kadar çocukların cebinden kesici aletler çıktığı belirtildi.
Pazarda hala güvenlik önlemi olmadığı ve geçen hafta bu tip çocukların etrafa biber gazı sıkarak pazarda yürüdükleri anlatıldı.
Sosyal medyada katillerin övüldüğü ve bu durumun memleketin gençlerine ve çocuklarına aşılayan bir sistem olduğu iddia edildi.
33:48Adalet Süreci ve Vatandaşlık: Ata'nın mahkemesi bir ay onyedi gün sonra ilk mahkemesi görüldü ve ikinci mahkemede de on-ondört gün sonra iki hafta içinde bitti.
Ahmet'in davasında da aynı hızlılık ve kararlılık bekleniyor, işçi olmazsa iki ay sonrasında sıra verildi.
Vatandaşların adalet ve merhamet dilenmemesi gerektiği, adaletin herkesin için eşit olması gerektiği vurgulandı.
34:37Yasaların Değiştirilmesi Talebi: Konuşmacı, 18 yaş altı için yasaların var olduğunu ve anayasada "suçu ve suçluyu övmek" suçunun 18 yaş altı için ceza olarak "bravo ya harika çok iyi yaptın sen" şeklinde ifade edildiğini belirtiyor.
Ata'nın katili 27 yaşında, Ahmet'in katili 25 yaşında olmasına rağmen, suç ve suçluyu övmek suçu işleniyor ve bu durumun değiştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, Yüce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden ve Adalet Komisyonu'ndan anayasanın 18 yaş altı için "suça sürüklenen çocuk" tanımının yeniden tanımlanması talep ediliyor.
36:09Suçluların Sorumluluğu: Ata'nın katili "olayın öncesi var, sonrası var fakat olay anını hatırlamıyorum" diyerek suçluyu savunurken, konuşmacı "çıkaran da sorumlu, büyüten de sorumlu" diyerek ebeveynlerin de sorumluluğunu vurguluyor.
Ata'nın katilinin azmettirici olan babası, kendi küçük canisini 7-8 sene öncesinde nüfusuna geçiriyor.
Konuşmacı, sosyal mecradaki videolarla anlık tatmin yaratıldığını ve uzun süre umurunda olunmadığını, ancak toplumsal meseleyi nasıl çözeceklerini tartışacaklarını belirtiyor.
37:36Ceza Kanununun Özellikleri: Erol Akman, Atay Akman'ın babası olarak, güçlü anneler ve babaların bir araya gelip bu konuyu konuşmaya ihtiyacının olmadığını, bunun devletin ve toplumun adına yapması gerektiğini belirtiyor.
Türk Ceza Kanununda cezanın özellikleri olarak; suçu işleyen fail için caydırıcı olması, başkaları için caydırıcı olması ve toplumun tamamının sokağa güvenle çıkabilme hissiyatı yaratması gerektiği vurgulanıyor.
Konuşmacı, cezanın konulması noktasında bu prensiplerin başaramadığını, suçun niteliği, yaş ve kişinin ayrımı yapıldığında bunu görüyoruz diyor.
39:02Ceza Kanununda Gerekli Değişiklikler: Suçun niteliği önemli olmalı; hayata dair işlenen suçlar (cinsel taciz, tecavüz dahil), mükerrer suçlular (7 suç kaydı olan, 17 yaşında ve tekrarı olan) ve yetişkin işbirliği kapsamına dahil edilmeli.
Yetişkin işbirliği kapsamına dahil edilmesi, örgütlerin 18 yaş altı, 15 yaş altı, küçük yaştaki çocukları bu maksatla kullanmasın diye gerekiyor.
Toplumun güvenliğini tehdit eden hususlar (örneğin 18 yaş altında kişi bir arabayla kalabalık bir gruba girdiğinde) için yaşa bakılmadan ceza verilmesi gerektiği belirtiliyor.
41:04İnfaz Kanunu ve Sorunları: Ceza Kanunu'na göre 24 yıl hapis cezası alan bir suçlu, infazında cezayı üçte ikisi yatarı, 18 yaş altı olduğu için yattığı her gün hapiste değil, ıslah evinde ıslah edilen yer olarak sayılıyor.
İslah evlerinde suç makinesi haline dönüştürüldüğü, başka suçların ve jargonların öğrenildiği yerler olduğu belirtiliyor.
Suçlular, ceza hukuk sistemini çok iyi biliyor, hangi suçtan ne kadar yatacağını, ne kadar infazının olacağını ve yatarın ne kadar aşağıda olacağını biliyorlar.
43:26Çocukların Korunması: Konuşmacı, çocukluğunda büyüklerin "bir çocuğu bir köy büyütür" dediğini, bir köy, bir mahalle sahip çıkardıklarını ancak şu an çocukları koruyamadıklarını belirtiyor.
Çocukların en güzel çağında beş para etmez, sadece üremek amaçlı ebeveynler tarafından yetiştirilerek veya sokağa salınarak yetiştirildiklerini söylüyor.
Çocukların hayattan koparıldığını vurguluyor.
43:52Ahmet Matia Miguzi Olayında Kaç Cinayet Var?: Konuşmacı, Ahmet Matia Miguzi olayında kaç cinayet olduğunu sorguluyor ve ailenin yaşadığı acıyı vurguluyor.
Yasemin Hanım, anneanne, Aylin Teyze, Ayşenur Abla ve Binnur Teyze gibi ailenin üyeleri olaydan sonra yaşamadıklarını ifade ediyor.
Ahmet'in babası "oğlumun kalbinden beş kere bıçakladılar" diyerek yaşadığı acıyı dile getiriyor ve ailenin çocukların organlarını bağışladığını ancak organların kabul edilemediğini belirtiyor.
45:33Sokak Çocuklarıyla İlgili Çalışmalar: Konuşmacı, 1996 yılında kurulan "Geleceğimizin Çocukları Vakfı"nın kurucu üyesi olduğunu ve sokak çocuklarıyla ilgili devlet desteğiyle büyük çalışmalar yaptıklarını anlatıyor.
Vakfın iki büyük yurdunda 6-12, 12-18 yaş arası ailesinden şiddet gören ve sokakta şiddet gören çocukları eğitip, psikologlar yardımıyla eğitimlerini tamamlatıp üniversite mezunu yaptıklarını belirtiyor.
Sosyal medyayı doğru kullanarak bu işlerin farkındalığını yaratmanın ve gelecek gençlikle birlikte bu sorunları çözebileceklerini düşünüyor.
46:42Suça Sürüklenen Çocuklar Hakkında Görüşler: Konuşmacı, İstanbul Barosu'na seslenerek bir çocuk ölürken yaşı sorulmuyorsa, o çocuğu öldürenin de yaşını sormalarının adil, etik ve hukuka dayalı olmadığını belirtiyor.
Yurt dışında çocuklar cezalandırıldıklarında önce rehabilitasyon merkezine alınır, pedagoji eğitimleri ve psikologlarla birlikte cinayet nedenleri saptanır ve cezalar uygulanır.
İnsanlık aile içi eğitimi ile öğretilen bir durum olduğunu, eğitim ve öğretimi karıştırmamak gerektiğini vurguluyor.
48:09Yasaların Değiştirilmesi İçin Çağrı: Konuşmacı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne seslenerek "suça sürüklenen çocuk" diye bir şey olmadığını, suça sürüklenen katil olduğunu ve bu katil tarafından öldürülenlerin de çocuklar olduğunu belirtiyor.
Yasaların yaptırımının artık suça sürüklenen çocuk üzerinden değil, tıpkı bir büyük gibi uygulanması gerektiğini vurguluyor.
Ahmet Münzi'nin cenaze namazında hoca "hakkınızı helal ediyor musunuz" diye sorduğunda, toplumun her kesiminin Ahmet'e hakkını helal edecek bir şeyinin olmadığını, önemli olan Ahmet'in bize dair hakkını helal edecek olup olmadığını sorguluyor.
49:37Toplumun Sorumluluğu: Anayasa gereği devletin birinci önceliğinin vatandaşının canını ve malını korumak olduğunu, ancak siyasetçiler bunu yerine getirmiyorsa STK'ların ve toplumun ne yapması gerektiğini sorguluyor.
Ahmet Mengüz olayından sonra şiddet olaylarını gördüğünde sürekli çocuklarını kaybettiğimiz noktasındaki acıyı hissettiğini ve bu durumun son olmayacağını belirtiyor.
Sadece acıyı uzaktan bakıp hissetmek yerine, binlerce elin bir araya gelerek bu toprakları ve coğrafyayı değiştirmeleri gerektiğini, aksi takdirde her gün farklı çocukların kaybedileceğini vurguluyor.
51:26Ahmet ve Ata'nın Annelerine Dilekler: Konuşmacı, Ahmet ve Ata'nın annelerine başsağlığı dilemek istiyor ve çocukların acısını yürekten paylaşıyor.
Çocukların hayattan koparılmasıyla birlikte, konuşmacı da içlerinden çok şey koparıldığını belirtiyor.
Avukat olarak bu olayları sorduğunda kaç yıl yatarak cevap verirken sesinin titrediğini, çünkü söylediği yıl insanların içini rahatlatmadığını ifade ediyor.
51:55Suça Sürüklenen Çocuk Kavramı: 2005'ten sonra gelen "suça sürüklenen çocuk" kavramı var, ondan önce "suçlu çocuk" veya "fail çocuk" gibi ifadeler kullanılıyordu.
Aileyi siyasetçiler ziyaret ediyor ve başsağlığı diliyor, ancak konuşmacı Ahmet olayında yeni bir kanun taslağı yer almasını bekliyor.
Çocukların suça yatkınlıkları var ve anne babanın kaymakamlığa başvurması, hakimin müdahalesini istemesi, çocuğun suça sürüklenmesi sürecinde önemli bir adımdır.
52:35Rehabilitasyon Sorunu: Yapılması gerekenler zamanında yapılmadığı ve çocuklar zamanında rehabilitede edilmedikleri için artık ıslah edilip topluma kazandırılması mümkün değil.
İstatistik olarak bakıldığında ıslah evinden çıkıp rehabilite edilmiş çocuk örneği görülmediği belirtiliyor.
Konuşmacı, sosyal medyadan fayda bekleyen insanların duruşmaların gündeme gelmesini hızlandırdığını ve insanları unutturmama çabasının içini acıttığını ifade ediyor.
53:21Siyasi Olaylar ve Suç Kayıtları: Siyasi bir olayda beş dakikada soruşturma açılırken, bu tür olaylarda veya suç kaydı olan bir çocuğun aile bakanlığı tarafından rehabilite edilmek için ele alınmadığı belirtiliyor.
Konuşmacı, Ahmet'in son olmasını diliyor ve konuşmasını sonlandırıyor.
Konuşmacı, telefonunun her zaman açık olduğunu ve medya alanında yardım istendiğinde yardım edeceğini belirtiyor.

Türkiye'de Genç Cinayetleri ve Adalet Sistemi Üzerine Bir Röportaj

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir