Buradasın
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde İrtica ve Ayrılma Cezası Tartışması
youtube.com/watch?v=ELTHj2GzfpkYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir röportaj formatında olup, Haldun Hoca olarak hitap edilen ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapmış bir asker ile bir sunucu arasında geçen bir sohbeti içermektedir.
- Video, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde dört teğmenin Atatürk rozetini takmama ve küfürlü ifadeler kullanma iddiasıyla silahlı kuvvetlerden ayrılma cezasına çarptırılması olayını ele alıyor. Ayrıca, silahlı kuvvetlerde irtica gruplarının sızması, harp okullarına ve astsubay okullarına bu grupların girmesinin yasal düzenlemelerle nasıl mümkün hale geldiği ve bunun sonucunda yaşanan olaylar tartışılmaktadır.
- Konuşmacı, Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu'na göre verilebilecek en ağır cezanın bu olduğunu belirtirken, olayın şeffaf bir süreçle soruşturulmadığını vurgulamaktadır. Ayrıca, 2021'de sarıklı bir amiralin emekli edilmesi, Cumhuriyet Halk Partisi iltisaklarının çıkarılması ve Türkiye Emekli Subaylar Derneği başkanının görevden alınması gibi olaylar da ele alınmaktadır.
- 00:12Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu Kararı
- Olayın Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu'nda soruşturulması ve kovuşturulması süreci şeffaf değil, ilgililerin avukatları bile bilmiyor.
- Verilen ceza silahlı kuvvetlerden ayırma cezası olup, bu Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu'na göre verilebilecek en ağır cezadır.
- Teğmenler harp okulunu bitirip subay nasp edilmişler, aktif görevde subayların silahlı kuvvetlerden ayrılması demek subaylık statülerinin sona ermesi ve kurum dışına çıkartılmalarıdır.
- 02:01Cezanın Gerekçesi ve Kanun Maddesi
- Teğmenlerin "Atatürk rozetini niye takmıyorsunuz?" ve küfürlü ifadeler kullanması normal olarak uyarı veya kınama cezasıyla karşılanmalı, ancak en ağır ceza verilmiştir.
- Ayırma cezası aşırı borçlanma, ahlaki zayıflık, silahlı kuvvetten itibarını sarsacak fiillerde bulunmak, gizli bilgileri açıklamak gibi durumlarda verilir.
- Teğmenlerin savunması "hizmete engel davranışta bulunmak" maddesinden alınmış, bu da silahlı kuvvetin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlar anlamına gelir.
- 05:29Olayın Detayları ve Soru İşaretleri
- Ordu, sarıklı amirali normal süresini bekleyerek emekli etmiş, ancak dört teğmenin Atatürk fotoğrafını takmaması nedeniyle ordudan ihraç kararı vermiştir.
- İtiraz eden dört teğmen savunmaya giderken, fotoğrafı takmayan ve onu destekleyen üç teğmen savunma bile yapmamıştır.
- Teğmenlerin silahlı kuvvetlerden ayrılmasına karar verildikten sonra, madde 20'ye gidilmiş ve en muğlak olan "hizmete engel davranışlarda bulunmak" maddesi uygulanmıştır.
- 09:36Olayın Önemi ve Sorular
- Bu olayın buzdağının küçük bir parçası olup olmadığı veya silahlı kuvvetlerin geneline teşmil edilebilecek ciddi bir sorunun dışa vuruşu olup olmadığı merak konusudur.
- Kamuoyuna yansıyan şey, üç teğmenin bu davranışta anlık bir tepkiyle değil, geçmişi olan bir durumla karşı karşıya olduklarıdır.
- Silahlı kuvvetlerde herkesin bir üstü, bir askı, sorumluluğu, yetkisi ve görevi vardır, ancak bu olayın ortaya çıkması ve gelişmesi nasıl mümkün olmuştur?
- 12:33Silahlı Kuvvetlerde İrtica Koşulları
- Silahlı kuvvetlere giriş için yarım sayfa koşul vardır ve bunlardan biri irticai düşünceleri benimsemek veya o gruplarla irtibatta olmamaktır.
- İrticai görüşleri benimsemiş ve o gruplarla irtibatı olanlar harp okullarına veya astsubay okullarına alınmazdı.
- Bu madde çıkarıldıktan sonra, irtica gruplarla irtibatlı veya bu görüşleri benimsemiş kişilerin subay yetiştiren okullara girebileceği belirtildi.
- 13:21Amirallerin Tepkisi ve Sonrası
- Amiraller bu duruma karşı bildiri yayınladılar ve Montre konusunu kurcalamamalarını istediler.
- Amirallerin Cumhuriyet Halk Partisi iltisakları çıkarıldı ve aileleri, kızları, çocukları, eşlerinin isimleri gazetelere çıktı.
- Amirallerin davası hala sonuçlanmamış, Türkiye Emekli Subaylar Derneği başkanı görevden uzaklaştırıldı ve yerine Kayyum atandı.
- 14:33Silahlı Kuvvetlerdeki Durum
- Silahlı kuvvetlerde irticai grupların, tarikatların ve cemaatlerin sızmasına göz yuman, ortaya çıktığında bunu örtbas etmeye çalışan bir irade olduğu düşünülüyor.
- Tüm bu çabalara rağmen, silahlı kuvvetlerde bu grupların ciddi bir taban bulabildikleri sanılmıyor.