Buradasın
Sözcü Gazetesi Çalışanlarına Verilen Hapis Cezası Üzerine Bir Yorum
youtube.com/watch?v=PSDDeltOSrQYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir konuşmacının Sözcü Gazetesi'ne verilen hapis cezası hakkında yaptığı bir yorum sunumudur. Konuşmacı, Sözcü Gazetesi'nin yazarlarına, genel yayın yönetmenine ve diğer çalışanlarına verilen cezaları eleştirmektedir.
- Videoda, Sözcü Gazetesi'ne verilen hapis cezalarının (3 yıl 15 gün, 3 yıl 6 ay 15 gün, 3 yıl 4 ay, 3 yıl 4 ay, 2 yıl 1 ay, 2 yıl 1 ay ve 2 yıl 1 ay) aslında denetimli serbestlik olduğu ve tek gün bile hapis cezası verilmeyeceği belirtilmektedir. Konuşmacı, bu cezaların "Dreyfus davası"na benzeterek, en masum görünen kişilerin cezalandırılmasıyla halkın korkutulduğunu ve bu durumun Türkiye'de diktatörlük olduğunu gösterdiğini iddia etmektedir. Video, konuşmacının bu durumu "Türk hukuk tarihinin en ayıplı kararlarından biri" olarak nitelendirmesiyle sona ermektedir.
- 00:11Sözcü Gazetesi Çalışanlarına Verilen Ceza
- Sözcü gazetesi yazarlarına, genel yayın yönetmenine ve diğer çalışanlarına hapis cezası verildi.
- Emin Çöleşan'a, Necati Doğru'ya, Metin Yılmaz'a, Mustafa Çetin'e, Yücel Arı'ya, Gökmen Ulu'ya ve Yonca Yüce Kaleli'ye üç yıl dört ay hapis cezası verildi.
- Mahkeme heyeti cezanın altına "denetimli serbestlik" dedi, yani tek gün bile hapis cezası verilmedi.
- 01:29Cezanın Amacı ve Etkileri
- Konuşmacı, bu cezaların Recep Tayyip Erdoğan'ı dünyanın gözünde düşürmek ve Sözcü gazetesi ile çalışanlarına ceza kesmek için verildiğini düşünüyor.
- Türkiye'de kamuoyunun yüzde yetmiş'i, AKP'ye oy verenler bile, birilerine ceza verilecekse Recep Tayyip Erdoğan'ı, affedilecekse de Erdoğan'ı düşünüyor.
- Kemal Kılıçdaroğlu'nun linç edilmesi davasında, linç edenlerin savcı tarafından çay kahve ile ağırlandığı ve dosya bile olmadığı belirtiliyor.
- 03:19Despotizm ve Diktatörlük İddiaları
- Maevel'in despotlara, krallara, diktatörlere "halkınızı korkutmak için içlerinden en masum olanlarını bulun ve cezalandırın" dediği belirtiliyor.
- Türkiye'de FETÖ'cülük konusunda en masum kişilerin Sözcü gazetesi çalışanları olduğu ve bunların cezalandırılmasıyla diğer masumların korkması amaçlandığı iddia ediliyor.
- Konuşmacı, Türkiye'de diktatörlük olmadığını, seçimlerin yapıldığını ve CHP'li belediye başkanlarının büyük şehirlerde olduğunu vurguluyor.
- 06:28Dreyfus Örneği ve Gelecek
- Konuşmacı, Metin Yılmaz, Emin Çöleşan ve Necati Doğru'yu "Dreyfus" olarak nitelendiriyor ve onların haksız yere hapse atıldığını belirtiyor.
- Dreyfus'u haksız yere hapse atan yargıçların hiçbirisinin tanınmadığını, ancak Dreyfus'u mahkum eden yargıçların insanlık tarafından lanetlendiğini söylüyor.
- Gelecekte yargı tarihinin anıldığında, bu kişilerin isimlerinin alınacağını ve onlara yapılan manevi işkenceyi anlatılacağını belirtiyor.
- 09:50Sonuç ve Umut
- Konuşmacı, Sözcü gazetesi çalışanlarının Türkiye Cumhuriyeti tarihinde alınabilecek en şerefli, en onurlu cezayı aldıklarını söylüyor.
- Agatha Christie'nin cinayet romanlarında katilin dedektife en yakın duran, en masum görünen kişi olduğu gibi, Sözcü davasında da en masum kişilerin en suçluymuş gibi gösterildiği iddia ediliyor.
- Konuşmacı, yakında gerçek suçluların ortaya çıkacağını ve Sözcü grubu çalışanlarının masum olduklarını göreceğimizi, onların kamu görevlerine devam edeceklerini belirtiyor.