Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Konya Barosu'nda düzenlenen meslek içi eğitimlerin dördüncusu olup, fikri mülkiyet alanında 25 yıllık tecrübeye sahip bir serbest avukat tarafından sunulan hukuk eğitimi formatındadır.
- Video, marka hukukunun tarihsel gelişiminden başlayarak, Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) kapsamında marka hukukuna getirilen değişiklikleri detaylı şekilde ele almaktadır. İçerikte markanın tanımı, türleri, korunması, tescil süreci, marka ihlali, hükümsüzlük ve iptal ayrımı, idari iptal müessesesi gibi konular incelenmektedir. Ayrıca patent, tasarım ve faydalı model gibi diğer sınai mülkiyet haklarına tecavüz durumları ve bu durumlarda hak sahibinin ileri sürebileceği talepler de açıklanmaktadır.
- Eğitim, SMK'nın 2017 tarihli yürürlüğe girmesiyle birlikte marka hukukunda yaşanan önemli değişiklikleri (kullanmama savunması, sessiz kalma sebebiyle hak kaybı ilkesi, yayın sürelerinin kısalması, Türk Patent Enstitüsü'ne verilen iptal yetkisi) ve bu değişikliklerin uygulamadaki etkilerini kapsamaktadır. Video, soru-cevap bölümüyle devam etmekte ve patentle ilgili bir sunumun ardından geleceğini belirterek sona ermektedir.
- 00:08Giriş ve Marka Hukuku Tarihsel Gelişimi
- Konuşmacı, Konya Barosu'nun dördüncü meslek içi eğitimini sunacağını ve bu eğitimde 67-69 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında marka hukukunu anlatacağını belirtiyor.
- Konuşmacı, Konya Barosu'nda serbest avukat olarak çalışmakta ve fikri mülkiyette 25 yıllık deneyime sahip olduğunu ifade ediyor.
- Türkiye'de marka hukukunun 1871 tarihli Alamet-i Farika Nizamnamesi ve 1879 tarihli İhtira Beratı Yasası ile başladığını, bu düzenlemelerin dünyada ilk marka koruması olarak kabul edildiğini belirtiyor.
- 01:54Marka Hukukunun Tarihsel Gelişimi
- 1995 yılında Gümrük Birliği'ne giriş sürecinde başlayan kanun hükmünde kararnameler, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş ve 2007 tarihli Sınai Mülkiyet Kanunu ile yasalaşmıştır.
- Dünyada markalarla ilgili ilk düzenleme İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nde hileciliğe karşı koruma amaçlı olarak uygulanmıştır.
- Ortaçağ Avrupa'sında tacirlerin ticari alanların sınırlarını göstermek için kullandıkları işaretler, dünyada marka ile ilgili ilk örnekler olarak karşımıza çıkmaktadır.
- 05:09Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakkı Arasındaki Farklar
- Fikri mülkiyet, fikir ve sanat eserleri ile sınai mülkiyet haklarını kapsayan bir üst kavramdır.
- Fikir ve sanat eserleri kamuya sunma ile kazanılırken, tescil şartı yoktur; sınai mülkiyet hakları ise tescil ile kazanılır ve tescil esasını taşır.
- Fikri haklar maddi bir varlığa sahip olmayıp soyuttur, ülkesel çapta korunur, süreye tabidir ve mirasla intikal eder.
- 07:42Sınai Mülkiyet Kanununda İyi Niyet ve Dürüstlük Kuralı
- Sınai Mülkiyet Kanununda ve Medeni Kanun'da yer alan iyi niyet ve dürüstlük kuralı, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken iyi niyetli olması gerektiğini belirtir.
- Kanun kötü niyeti korumaz ve kanun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda asıl olan iyi niyetin varlığıdır.
- Yargıtay, sessiz kalma ile hak kaybı ve kötü niyetli tescil başvurusu konusunda detaylı kararlar vererek bu konuda ışık tutmaktadır.
- 08:59Kötü Niyetli Marka Kavramı
- Kötü niyetli marka, hak sahibi olmadığını bilmesine rağmen dürüstlük kuralına aykırı şekilde tescil için başvuruda bulunan veya tescil ettirilen marka olarak tanımlanmaktadır.
- Sınai Mülkiyet Kanunu'nda kötü niyet nispi net nedenleri arasında açıkça yazılmıştır.
- Kötü niyetin tespitinde, önceki markadan haberdar olma veya bilebilecek durumda olmanın tek başına belirleyici nitelikte olmadığı, başvuru sırasındaki tüm faktörlerin dikkate alınması gerektiği vurgulanmaktadır.
- 12:28Marka Tanımı ve Türleri
- Marka, bir ticari işletme veya teşebbüsün mallarını veya hizmetlerini diğerlerinden ayırt edilmesini sağlayan, sicilde gösterilebilen bir işaret niteliğindedir.
- Marka kişi adları, sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler, malların ve ambalajların biçimi, hareket markaları ve üç boyutlu markalar olabilir.
- Yeni kanunla, markanın çizimle görüntülenmesi yerine açık ve net olarak anlaşılabilmesi şartı getirilmiş, bu sayede ses, hareket ve koku markaları da korunmaya başlanmıştır.
- 15:31Marka Hukuki İşlemleri
- Marka devir edilebilir, miras yoluyla intikal edebilir, lisans konusu olabilir, rehin ve teminat olarak gösterilebilir, hazz edilebilir ve rehnedilebilir.
- Marka ile ilgili hukuki işlemler sicilde kaydedilmelidir, aksi takdirde hiçbir anlamı olmaz.
- Marka hukuki işlemlerinde yazılı şekle tabidir, işlemler bültende yayınlanır ve sicile kaydedilmeyen hukuki işlemlerden doğan haklar iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyecektir.
- 17:16Marka Hakları ve Tescil
- Sınai mülkiyet kanununa göre tescil edilmemiş marka hukuki koruma elde edemez, ancak haksız rekabete göre istisnai olarak korunabilir.
- Markadan doğan hak sahipliğinin iki şekilde kazanıldığı görülür: tescil (kurucu unsur) ve gerçek hak sahibini işaret eden ilk defa kullanan kişi.
- Eski mülkiyet kanun hükmünde kararnamelerin (551, 556, 554 ve 555) birçok maddesi hala yürürlüktedir, bu nedenle tescil tarihlerine dikkat edilmelidir.
- 19:23Yeni Sınai Mülkiyet Kanunu Değişiklikleri
- Yeni SMK ile markada yapılan düzenlemeler arasında markanın dürüst ticari kullanımı, korumanın kapsamı, hükümsüzlük ve iptal ayrımı netleştirilmiştir.
- Birlikte var olma ilkesi, sessiz kalma sebebiyle hak kaybı ilkesi ayrı bir madde olarak irdelenmiştir.
- Marka süreçlerini hızlandırmak için yayın süreleri kısaltılmış, marka iptal yetkisi Türk Patent Enstitüsü'ne getirilmiştir (yedi yıl sonra uygulanacaktır).
- 22:15Sınai Mülkiyet Kanunu'nun Amacı ve Yapısı
- Sınai Mülkiyet Kanunu, dört ayrı KHK'yi tek bir kanunda birleştirmiştir.
- Kanunun amacı, sınai mülkiyet haklarının ve geleneksel ürün haklarının korunması ve bu hakların ticari ve sınai alanda kullanımının teşvik edilmesi suretiyle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktır.
- Kanun, sınai mülkiyet haklarına ve geleneksel ürün haklarına ilişkin başvuruları, tescil ve sonrası işlemleri, hukuki işlemleri ve ihlallere ilişkin yaptırımları tek bir çatı altında ortak hükümler adı altında irdelemektedir.
- 25:20Markanın Dürüst Ticari Kullanımı
- Bir markanın şu hallerde kullanılması durumunda marka sahibinin izniye ihtiyaç yoktur: gerçek kişilerin kendi ad ve adreslerini belirtmesi.
- Malların veya hizmetlerin çeşidine, kalitesine, coğrafi kaynağına ya da diğer niteliklerine yönelik açıklamalarda bulunmak.
- Özellikle yedek parça ve eşdeğer parçalarda, malın ve hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hallerdeki kullanımlar.
- 26:26Marka Hakkında Dürüst Kullanım
- Bağımsız yedek parça imalatı yapan firmalarda marka kullanımında sık karşılaşılan bir sorun, markaların kötü niyetli kullanımlara dönüştürülmesidir.
- MK-2 (Marka Kanunu) herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken iyi niyetli kullanımın zorunlu olduğunu, kanunun kötü niyetli kullanımın korunmadığını belirtmektedir.
- 27:33Marka Korumasının Kapsamı
- SMK (Sözleşmeler ve Marka Kanunu) madde 9'da, başkasına ait bir marka ile aynı veya benzer işaretin internet ortamında alan adı, yönlendirici kod veya anahtar sözcük olarak kullanılması marka ihlali olarak kabul edilmiştir.
- İşaretin ticaret ünvanı veya işletme adı olarak kullanılması, iş evrakı ve reklamlarında kullanılması, hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması da marka ihlali olarak kabul edilmiştir.
- 29:10Hükümsüzlük ve İptal Düzenlemeleri
- SMK, hükümsüzlüğü 25. maddede, iptali 26. maddede ayrı ayrı düzenleyerek, önceden karışık durumda olan bu kavramları netleştirmiştir.
- İlk defa kanuna giren idari iptal müessesesi, Türk Patent Enstitüsü'ne mahkemeye başvurmadan iptal hakkı vermiştir ve 7 yıl sonra yürürlüğe girecektir.
- SMK'ya göre geçmişte bir iptal nedeni ortaya çıkmışsa, davacının talebi üzerine iptal kararı o tarihe kadar geriye yürütülebilmektedir.
- 30:48Birlikte Var Olma İlkesi
- Beşyüzellialtı sayılı KHK döneminde birlikte var olma ilkesi için yasaklayıcı bir hüküm yoktu, ancak Yargıtay kararlarıyla ve sözleşmelerle uygulama bulabiliyordu.
- SMK 5. maddenin 3. fıkrasında, bir marka tescil başvurusunun önceki marka sahibinin muvafakat ettiğini gösteren noter onaylı belgenin sunulması halinde reddedilmeyeceği açıkça ifade edilmiştir.
- Bu düzenleme, ekonomik veya diğer yönlerden bağlı olan holdingler ve grup şirketleri için faydalı olmuştur.
- 34:28Kullanım İspati ve İptal Düzenlemeleri
- Tescilli markayı beş yıl içerisinde Türkiye'de ciddi bir şekilde kullanma zorunluluğu getirilmiştir.
- SMK 19. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hüküm çerçevesinde, itiraz edilen marka sahibi, markanın beş yıl içerisinde kullanılmadığını ispatlaması talep edilebilir.
- Kullanılmayan markaların piyasada etkin şekilde kullanılması sağlanarak, yeni müteşebbislerin yapay bir pazara girişi engellenmektedir.
- 37:48Marka Başvurusu Stratejisi
- Marka başvurusu yaparken, hangi alanda çalışılacağı, hangi imalat yapılacağı ve hangi hizmet verileceği dikkate alınmalıdır.
- Nis Anlaşması'na göre belirlenen ve Türkiye'de yayınlanan 45 marka sınıflarından, 35 tanesi imalatla, 10 tanesi hizmetle alakalıdır.
- Mahkemelerde de bu kullanılmaya başlandı; hükümsüzlük davalarında ve tecavüz davalarında gündeme gelmeye başlamıştır.
- 39:29Yargıtay'ın 12/11/2020 Kararı
- Yargıtay, SMK'nın 9 ve 26 maddelerinin geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiğini kararlaştırdı.
- Anayasa Mahkemesi'nin KHK'nın 14. maddesini iptal etmesiyle oluşan kanun boşluğu, SMK'nın gerçek iradesi doğrultusunda doldurulmalıdır.
- Yargıtay kararıyla, beş yıllık kullanmama süresinin baz alınacağı tarih 10/11/2007 değil, daha önceki tarih olarak belirlenmiştir.
- 42:00Kullanmama Savunması
- Kullanmama savunması SMK'da açıkça defi olarak düzenlenmiştir ve sadece hak sahibi tarafından ileri sürülebilir.
- Ceza davalarında savcı veya ceza mahkemesi tarafından resen dikkate alınabilmesi tartışmalı bir konudur.
- SMK'nın 25/7 ve 29/2 maddeleri uyarınca, kullanmama savunması hükümsüzlük ve tecavüz davalarında ileri sürülebileceği açıkça düzenlenmiş.
- 45:00Sessiz Kalma Sebebiyle Hak Kaybı İlkesi
- Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği halde beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, bu hakkını ileri süremez.
- Sessiz kalma nedeniyle hak kaybı ilkesi artık yasal bir kural haline gelmiştir.
- SMK'da tecavüz hali bakımından sessiz kalma ilkesine yer verilmese de, mahkeme kararları bu ülkeyi tecavüz halinde de uygulamaktadır.
- 47:00İptal Müessesesi ve Türk Patent Enstitüsü
- SMK'ya göre hükümsüzlük yine mahkemelerde ileri sürülecek, ancak markanın iptali artık Türk Patent Enstitüsü'nde talep edilebilecek.
- Türk Patent Enstitüsü, tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde kullanılmayan bir markayı iptal edebilecek.
- Bu yetki 7 yıl ertelemeli olarak uygulanacak olup, 2023-2024 tarihinde geçerli hale gelecektir.
- 49:22Uzlaşma ve Arabuluculuk
- Kurum gerekli görmesi halinde tarafları uzlaşmaya teşvik edebilir, ancak bu durumda hukuk usulü mahkemeleri kanunu ve arabuluculuk kanunu hükümleri geçerli olmaktadır.
- Yargıtay'ın 11/1/2020 tarihli kararı, birden çok dava bir arada açıldığında ve içerisinde tazminat talebi varsa dava şartı olarak arabuluculuk uygulanmaması gerektiğini belirtmiştir.
- 52:35İptal ve Hükümsüzlüğün Sonuçları
- Hükümsüzlük, hakların tümünde geçerli olup, hükümsüzlük kararı geriye etkiliyor ve başvuru tarihine kadar geriye gidiyor.
- Hükümsüzlük herkese karşı sonuç doğurması ve tazminat talepleri yönünden önemli sonuçlar içeriyor.
- İptal davalarında ise herkese karşı sonuç doğurması ve tazminat talepleri aynı iptal kararından sonra iptal halinin doğduğu andan itibaren ileriye etkisi olmaktadır.
- 53:41Sınai Mülkiyet Hakları ve Cezai Hükümler
- Marka hakkına tecavüz davaları sık karşılaşılan dava türlerinden biridir, ancak patent, tasarım ve faydalı model haklarında cezai hükümler bulunmamaktadır.
- Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) sadece markaya ilişkin cezai hükümleri öngörmekte, diğer sınai mülkiyet hakları için cezai yaptırımlar uygulanmamaktadır.
- Patent, tasarım ve faydalı model haklarına dayalı haksız rekabet davaları açılabilmekte ve Yargıtay son zamanlarda bu konuda kararlar vermektedir.
- 57:45Marka Haklarına Tecavüz
- Marka hakkına tecavüz, benzer işareti karıştırma ihtimali yaratacak, haksız yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek biçimde kullanmak, taklit etmek veya dağıtmaktır.
- Marka sahibinin izni olmadan malı üreten, satışa sunan, ithal veya ihraç edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılabilir.
- Sınai Mülkiyet Kanunu'nda sadece marka suçları düzenlenmiştir, diğer sınai mülkiyet hakları için cezai hükümler bulunmamaktadır.
- 59:20Marka ve Ticaret Ünvanı Karışıklığı
- Tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve halk nezdinde karıştırılma ihtimali bulunan işareti, markanın tescilli olduğu mallarda kullanılması marka hakkına tecavüz teşkil eder.
- Ticaret ünvanı bir taciri diğer tacirlerden ayırt etmeyi sağlarken, marka bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini diğerlerinden ayırt etmeye yarar.
- Ticaret ünvanının markasal bir değer atfedilmesi durumunda marka hakkına tecavüz söz konusu olabilir, ancak Yargıtay ticaret ünvanı ile markanın kullanıldığı alanları birbirinden ayırır.
- 1:04:14Marka Hakkına Tecavüze Karşı Talepler
- Marka hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti davası, muhtemel tecavüzün önlenmesi davası ve tecavüz fiillerin durdurulması davası açabilir.
- Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini davaları da hak sahibinin ileri sürebileceği talepler arasındadır.
- Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hak sahibi itibar tazminatı da talep edebilir ve delillerin tespiti için mahkemeden karar verilmesini talep edebilir.
- 1:06:27Sınai Mülkiyet Hakkı Tecavüzlerinde Tazminat
- Yoksun kılınan kazanç, hak sahibinin uğradığı zararın fiili kayıp veya yoksun kılınan kazancı kapsar ve hak sahibinin seçimine bağlı olarak değerlendirilebilir.
- Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç üzerinden veya bu hakkı lisans sözleşmesi ile hukuka uygun bir şekilde kullanmış olsaydı ödemesi gereken lisans bedeli üzerinden tazminat sağlanabilir.
- 1:07:22Hakkın Tüketilmesi ve Davaların Açılması
- Sınai mülkiyet hakkı korumasına konu olan ürünlerin hak sahibi veya onun izniyle üçüncü kişilerin piyasaya sunulmasından sonra, bu ürünle ilgili fiiller hakkın kapsamı dışında kalır (hakkın tükenme ilkesi).
- Sınai mülkiyet hakkı sahibi, tecavüze uğrayan ürünleri kişisel ihtiyaçları ölçüsünde elinde bulunduran veya kullanan gerçek tüketicilere karşı hukuk davaları açamaz.
- Sınai mülkiyet hakkı sahibi, sebep olduğu zarardan dolayı kendisine tazminat ödeyen kişi tarafından piyasaya sürülmüş olan ürünleri ticari amaçla kullanan kişilere karşı bu kanunda yer alan hukuk davalarını açamaz.
- 1:09:12Tecavüz Davaları ve Şartları
- Menfaati olan herkes, Türkiye'de giriştiği veya girişeceği ticari veya sınai faaliyetin ya da bu amaçla yapmış olduğu ciddi bir yatırım varsa, sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil edip etmediği hususunda hak sahibinden görüşlerini bildirmesini isteyebilir.
- Eski Patent Kanunu'ndaki dava şartı olan bildirimin yapılmış olması artık dava şartı olarak aranmamaktadır.
- Birinci fıkra uyarınca açılan davada sicile kayıtlı tüm hak sahiplerine tebliğ edilecek ve aynı zamanda hükümsüzlük davası ile birlikte tecavüz davası açılabiliyor.
- 1:12:10Yetkili Mahkemeler
- Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri İstanbul, İzmir ve Ankara'da özel olarak var, diğer yerlerde asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.
- Hak sahibi tarafından açılacak davalarda davacının yerleşim yeri mahkemesi, hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yer mahkemesi ve etkilerinin görüldüğü yer mahkemesi yetkili mahkeme olabilir.
- Üçüncü kişiler tarafından hak sahibine açılacak davalarda davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkili olup, Türkiye'de yerleşim yeri yoksa marka patent vekilinin işyerinin bulunduğu yerdeki mahkeme yetkili mahkeme olur.
- 1:13:24İhtiyati Tedbirler ve Kararların Uygulanması
- Bir kişi size marka, patent, tasarım, faydalı modelle saldıracak veya bununla ilgili emareler ihtarname gönderdiyse, tespit yaptırdıysa, bu hakları hükümsüzlük davası açarak yeni olmadığını hükümsüz kıldırabileceğinize inanıyorsanız, test tedbir uygulanmasını talep edebilirsiniz.
- Test tedbir, tedbir kararını size karşı hakkını uygulayacak kişinin bu hakları size karşı kullanılmasının engellenmesi yönünde bir tedbir kararını teminat yoluyla mahkemeden isteme imkanıdır.
- Kararların iptali veya küsü istemli davalarda verilen kararlar kesinleşmedikçe icra edilemez, bu hüküm ilamın ferileri hakkında da geçerlidir.
- 1:15:02Sorular ve Cevaplar
- Fikri sınai mülkiyet mahkemesi olmayan yerlerde birinci asliye hukuk mahkemesi görevlidir, üç ve daha fazla asliye hukuk mahkemesi varsa üçüncü asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
- Yargıtay'ın 4.11.2020 tarihli kararına göre, 2009 tarihli dava şartı olan arabuluculuğun sadece maddi tazminatla ilgili bir hüküm içerdiğini belirtmiştir.
- Maddi tazminat talebi ile birlikte davaların yayılması sonucu hükümsüzlük davasıyla, tecavüz davası ile birlikte maddi tazminat davası açılırsa dava şartı olarak arabuluculuğun uygulanmadığı belirtilmiştir.