Buradasın
Osmanlıca Mahkeme Kararı ve Mustafa Kemal'in Nesebi Hakkında Belge Sunumu
youtube.com/watch?v=FPbAgi6pyekYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu videoda bir konuşmacı, Osmanlıca bir mahkeme kararı ve Mustafa Kemal'in nesebi hakkında belge sunmaktadır. Konuşmacı, Yunanistan'dan gelen bir mahkeme kararı ve Osmanlıca yazılmış vesikaları göstererek iddialarını desteklemektedir.
- Video, iki ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, Selanik Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1908 yılında Zübeyde'nin Abdül'ün karısı olduğunu iddia ettiği miras davasında verdiği karar ve umum haneden gelen cevap belgesi sunulmaktadır. İkinci bölümde ise Mustafa Kemal'in babası olarak kabul edilen Ali Rıza Efendi'nin Mustafa Kemal hakkında nesebi red davası açtığı iddiası ve bu iddianın uydurma olduğu savunulmaktadır. Konuşmacı, bu belgelerin Osmanlıca yazılmış olduğunu ve bunların gerçekliğini vurgulamaktadır.
- Yunanistan'dan gelen belge
- Konuşmacı, Yunanistan'dan gelen bir mahkeme kararı belgesini göstereceğini belirtiyor.
- Belge, yaklaşık yüz senelik bir vesika olup Selanik Asliye Hukuk Mahkemesi karar numarası 451 olan bir karardır.
- Belgede Abdüş'un ölümünden sonra karısı Zübeyde'nin oğlu Mustafa'nın Abdüş'un oğlu olduğunu iddia ettiği bir miras davası bulunmaktadır.
- 01:30Miras davası detayları
- Zübeyde, Abdüş'un karısı olduğunu ve oğlunun da Abdüş'un oğlu olduğunu iddia ederek mahkemeye dava açmıştır.
- Abdüş'un kardeşleri ise Zübeyde'nin Abdüş'un karısı olmadığını, Mustafa'nın da oğlu olmadığını ve Abdüş'un çocuksuz öldüğünü iddia etmişlerdir.
- Mahkeme, Umumhane (kerhane)'den soru sorulmasını talep etmiş ve cevapta Zübeyde'nin 19 Haziran 1927'de kerhane duhul edip kaydolup, 11 Nisan 1928'de huruç ettiğini öğrenmiştir.
- 05:00Mahkeme kararı ve belgenin doğruluğu
- Mahkeme, kerhane cevabına istinaden Zübeyde'nin davasının reddine karar vermiştir.
- Konuşmacı, bu belgenin bir genel ev kadını olduğunu belgeleyen bir vesika olduğunu vurgulamaktadır.
- Konuşmacı, bu belgenin Cemalettin Kaplan tarafından uydurulduğunu iddia etmektedir.
- 06:06Yunanistan'dan gelen bilgi
- Konuşmacı, Yunanistan'dan gelen bir gençten, yaşlı bir Rum'un Ayasofya'nın cami olarak açılacağına inanmadığını ve Türk hükümetinin Ayasofya'yı camiye açamayacağını öğrendiğini belirtmektedir.
- Yaşlı Rum'a göre, Türk hükümeti Ayasofya'yı camiye açarsa, Yunanistan hükümeti atalarının nasıl bir gayri meşru çocuğu olduğunu ve ne olduğunu bütün dünyaya ilan edecektir.
- Konuşmacı, bu bilginin otuz sene önce Türkiye'de bir hocadan da duymuş olduğunu belirtmektedir.
- 08:29Mustafa Kemal'in nesebi red davası
- Konuşmacı, Mustafa Kemal'in kabul edilen babası Ali Rıza Efendi'nin, Mustafa Kemal hakkında nesebi red davası açtığını iddia etmektedir.
- Ali Rıza Efendi'nin aslında Makbule Ata'nın babası olduğu, Mustafa Kemal'in babası olmadığı belirtilmektedir.
- Konuşmacı, bu davayı Cemalettin Kaplan'ın uydurduğunu ve belgenin Osmanlıca bilen birine yazdırıldığını iddia etmektedir.
- 09:43Hukuki eleştiriler
- Konuşmacı, nesebe red davasının Selanik Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülmesinin hukuki olarak doğru olmadığını, şeriye mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirtmektedir.
- Osmanlı'da şeriat kaldırılmadan önce nizamiye mahkemesi ve şeriye mahkemesi iki ayrı mahkeme olduğu vurgulanmaktadır.
- Konuşmacı, belgenin yazı tarzı, mahreci ve pul yapıştırma konusunda hatalı olduğunu iddia etmektedir.
- 13:13İslam'a dönüş çağrısı
- Konuşmacı, hukukçular, devlet adamları ve gazetecilerin İslam'a karşı çıktığını ve "çöl kanunu" dediklerini eleştirerek, bu kişilerin iflas ettiğini belirtmektedir.
- İslam kanunlarını bir tarafa atıp batının küfür kanunlarını getirdiklerini ve bunun vebalinin onlara ait olduğunu iddia etmektedir.
- Konuşmacı, İslam'a dönmenin ve Kur'an'a dönmek gerektiğini vurgulayarak, "Önderim Hazreti Muhammed, yolum senin yolun, anayasan Kur'an" diyerek her yerde bu virdi söyleyilmesini istemektedir.