Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Türk Tarih Kurumu tarafından hazırlanan "Ege Söyleşileri" programında, Akdeniz Üniversitesi Devletler Hukuku Anabilim Dalı Başkanı ve Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Deniz Hukuku Uygulama Araştırma Merkezi Başkanı Yardımcı Doçent Emete Gözü ile bir söyleşi gerçekleştiriliyor. Program, Kıbrıs'ın Selimiye Camii'nin kültürel dokusundan yayınlanıyor.
- Video, Ege adaları meselesi ve Türkiye-Yunanistan arasındaki deniz sınırları konusunu uluslararası hukuk çerçevesinde ele alıyor. Konuşmacı, Yunanistan'ın Ege'deki adaların karasuları ve kıta sahanlığı hakları hakkındaki iddialarını, Lozan Antlaşması'ndaki hükümleri, 1996 yılındaki kriz sonrası gelişmeleri ve Yunanistan'ın "ortay-hat" prensibini detaylı şekilde açıklıyor.
- Söyleşide ayrıca Yunanistan'ın adaları silahlandırması, hava sahası konusundaki iddiaları ve Türkiye'nin bu konudaki hakları da ele alınıyor. Konuşmacı, Yunanistan'ın uygulamalarının uluslararası hukuka aykırı olduğunu, Türkiye'nin ise diplomatik ve askeri yollarla haklarını savunacağını vurguluyor. Malta-Libya davası üzerinden örnekler verilerek deniz sınırlarının uluslararası hukuk çerçevesinde nasıl belirlendiği açıklanıyor.
- 01:27Ege Adaları Meselesi ve Yunanistan'ın İddiaları
- Ege adaları meselesi, Türk-Yunan ilişkilerinde Ege bölgesinde ortaya çıkan ihtilafların boyutlarına ve ulusal hukuk nezdinde geçerliliğine bakılması gereken önemli bir konudur.
- Yunanistan, Ege'de sahip olduğu tüm adaların 12 mil esasında karasuları hakkı olduğunu ve bununla birlikte karasuları ötesinde 200 deniz mili kıta sahanlığı hakkı olduğunu iddia etmektedir.
- Yunanistan, Lozan'da ve diğer ilgili anlaşmalarda tevdi edilmeyen ada ve adacıklar üzerinde de hakimiyet kurmaya çalışmaktadır.
- 02:57Uluslararası Deniz Hukukunda Adalara Etki Unsuru
- Uluslararası deniz yetki alanları belirlenirken, adalara etki unsurunun uygulanması uluslararası hukukta deniz sınırlandırmasında gerçekleşmesi gereken bir meseledir.
- Yunanistan, eşit uzaklık (ortay hat) metodolojisini kullanarak Türkiye ile sınırlarını belirleyebileceğini iddia etmektedir.
- Uluslararası deniz hukukunun 121. maddesine göre adalara kıta sahanlığı, karasuları, bitişik bölge ve münhasır ekonomik bölge hakkı tanınır.
- 04:47Uluslararası Mahkeme Kararları ve Adalara Etki Unsuru
- Uluslararası mahkemeler, adalara anakara devletinin ötesine uzanan adalarda etki unsuru çizilen ortay hat olsa bile adalara tam etki vermeyebilir.
- İran ve Katar 1969 yılında Halil Adası'na hiç etki vermeyerek sınırlandırma yoluna gitmiş, bu uluslararası deniz hukukunda örnek teşkil etmiştir.
- Tunus-Libya davasında Uluslararası Adalet Divanı, Jarba Adası'na hiç etki vermemiş, Kerneca Adaları'na yarım etki vermiş ve Ukrayna-Romanya 2009 davasında Yılan Adası'na hiç etki vermeme yoluna gitmiştir.
- 06:48Ege ve Akdeniz'deki Farklılıklar
- Ege yarı kapalı bir alandır ve Akdeniz'den daha dar bir alana sahiptir.
- Yunanistan, Rodos, Girit, Kerpe, Meis gibi adaları Akdeniz'de değil Ege adaları olarak değerlendirilmesi gerektiğini iddia etmektedir.
- Ege adaları olarak bahsedilen Rodos, Kerpe, Küçük Kerpe, Santoron, Çuha gibi adaların önünde başka adacıklar ve aidiyeti belirlenmeyen gri bölgeler bulunmaktadır.
- 09:40Lozan Antlaşması ve Ege Bölgesi
- Lozan Antlaşması'nda 3 mil verisinden itibaren Türkiye karasuları 3 mil olarak belirlediği alan içerisinde kalan adaların Türklerindir.
- Lozan Antlaşması dışında aidiyeti isim olarak zikredilmeyen yaklaşık 3000 adadan bahsedilmektedir.
- Ege bölgesinde yaklaşık 152 ada ve kayalık bulunmaktadır.
- 10:17Türkiye-Yunanistan Sınır İhtilafı
- 1996 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi, Yunanistan'ın gri bölgelerde iddia ortaya koymasını ve 12 mil esasında karasularını genişletme çabasını savaş sebebi olarak saymıştır.
- Yunanistan'ın Akdeniz'e inen karşıt ucundan Türkiye'nin Kerpe Burnuna kadar olan 82. enlem olarak gösterilen saha, karşıt sınır belirlemesinin uygulanacağı alandır.
- Aidiyeti belli olmayan adaların statüsünün tespiti için uluslararası alanda akdedilen ikili ve çoklu anlaşmalar ortaya konulur ve müzakereler öncelikli tercih edilir.
- 12:10Uluslararası Hukuk ve Sınırlandırma
- Uluslararası Adalet Divanı'na gidilmesi her zaman tercih sebebi olmayabilir çünkü süreç, maliyet ve belirsizlik taraflarca söz konusu olduğu için ilk etapta tercih sebebi değildir.
- Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin 74. ve 83. maddelerinde kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge ile ilgili sınırlandırmalar, hakkaniyet esasında müzakerelerle anlaşma yoluna gidilmesi önceliktir.
- Türkiye Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin taraf değildir ve 1958 Cenevre Sözleşmelerine taraf değildir, ancak kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge hakları gibi mevcut deniz yetki alanları ve karasuları haklarını icra etmektedir.
- 13:36Yunanistan'ın İhlalleri
- Yunanistan, uluslararası hukuku ihlal eden tavır içerisindedir; Meis adası gibi 12 kilometrelik bir alana 40 bin kilometrekarelik bir deniz alanı talep etmesi uluslararası hukuku ihlal etmektedir.
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Ege'de henüz iki ülke arasında müzakerelerle bir anlaşmaya neticeye varılmadan, Yunanistan'ın provakatifçe ve uluslararası hukukun genel ilkelerini yok sayarak Türkiye karşısında adım atmaya çalışmasına karşı çıkmaktadır.
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti henüz esas hatlarını açıklamadı, ancak kıyı özellikleri girinti çıkıntı ve önünde saçak adacıkları bulunan, körfezleri ve nehirleri bolca bulunan bir ülkedir.
- 15:51Sınırlandırma Metodolojisi
- Esas hatlar belirlendikten sonra, esas hatların berisinde kalan alanlar iç sular, esas hatlardan itibaren 12 millik alan karasuları, esas hatlardan itibaren 200 ml'lik alan kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge olacak.
- Türkiye'nin "ortay-hat prensibi" uluslararası hukukta birincil ve öncül ilke değildir, sınırlandırma hükümleri içerisinde yer alan bir metodoloji değildir.
- Yunanistan, kendi iç hukukunda var olan 82. Sözleşmenin doğasına aykırı bir yol izlemektedir ve hakkaniyet esasını reddetmektedir.
- 17:34Coğrafi Faktörler ve Sınırlandırma
- Sınırlandırma tespitinde coğrafi faktörlere bakılır, ilgili deniz alanına ve kıyı özelliğine bakılır, kıyıların konfigürasyonu öne çıkar.
- Türkiye, kıyıların genel yönü, kıyı uzunluğu esası ve talvek sistemiyle üç ayrı metodolojik perspektifte Ege'de Yunanistan'a karşı daha fazla avantajlı noktaya geçer.
- Yunanistan, kendi kıyı anakara kıyı bölgesinde ve adacıklar üzerinde yarıçap esasında körfez belirleme yoluna gittiğini görmekteyiz ve bu yolla kendisine iç sular kazandırma ve daha çok geniş alana hak sahibi olma arayışı içerisindedir.
- 19:17Deniz Sınırlandırma Mahkemelerinin Öncelikleri
- Deniz mahkemeleri genellikle seyrüsefer, güvenlik, ekonomik çıkarlar ve hidrokarbon faaliyetleri gibi konulara bakmaz.
- Mahkemenin öncelik verdiği konular arasında uluslararası alanda kabul edilen coğrafyanın statüsü, ilgili deniz bölgesi, kıyı özellikleri ve sınırlandırma metodolojisi bulunmaktadır.
- Malta-Libya davasında Malta'nın münhasır ekonomik bölgesi yoktur, sadece sınırlı bir kıta sahanlığı alanı üzerinde hareket etmektedir.
- 20:35Yunanistan'ın Sınırlandırma Uygulamaları
- Yunanistan'ın bugün ortaya koyduğu eylemler uluslararası hukuka aykırıdır çünkü adalara tam etki unsuru söz konusu değildir.
- Sınırlandırma metodolojisi belirlendikten sonra, o sınır hattının etrafında olan adalara etki unsuru gelecektir.
- Yunanistan'ın iddia ettiği ve izlediği takımada esas hattına varacak hamleleri Türkiye tarafından yok hükmündedir.
- 21:30Kıyıların Genel Yönü Esası
- Kıyıların genel yönü esası belirlenirken, herhangi bir Yunan adası kendi sınır alanına yakın olduğunda sadece ilgi kıyı alanının uzunluğu esasında bir belirleme yapılır.
- Mevcut olan adalar Doğu Akdeniz ve Ege'de Yunanistan anakarasına mesafe olarak uzaktadır, kıyıya çok yakın olsaydı kıyı alanlarındaki haklarını değerlendirme durumu söz konusu olabilirdi.
- Bu kriter uluslararası hukukta genel kabul görmüş ve devletlerce uygulanan bir yöntem değildir.
- 22:49Türkiye'nin Ege'deki Durumu
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Ege'de var olan ihtilafın süregeldiğini kendi resmi dışişleri nezdinde yürüttüğü faaliyetlerinde ilkten beri ortaya koymaktadır.
- 1960'dan beri Doğu Ege adalarının silahsızlandırılması statüsünde olan Yunanistan, adaları silahlandırma yoluna gitmektedir.
- Yunanistan, Hamburg Sözleşmeleri'ne rağmen Türkiye'nin çağrılarına cevap vermemektedir.
- 24:00Hava Sahası Uygulamaları
- Ulusal hukuk nezdinde hava sahası, karasuları alanının sahip olduğunuz mil kadar üzerindeki hava sahasında tam egemenlik ve münhasırlıktır.
- Yunanistan geçmişte yaptığı yasalarla on millik bir hava sahası iddia etmektedir, ancak uluslararası hukukta ve deniz hukukunda böyle bir uygulama söz konusu değildir.
- Yunanistan'ın ulusal hukuku yok sayan, Türkiye'nin bölgedeki yetki alanlarını göz ardı eden uygulamaları yok ve hükümsüzdür.
- 25:29Türkiye'nin Yaklaşımı ve Gelecek
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu konuların barışçıl yollarla müzakere edilerek çözümlenmesi prensibini uygulamaktadır.
- Türkiye kendi haklarından geri adım atmayacaktır ve uluslararası hukuku yok sayan uygulamalara karşı askeri ve diplomatik olarak tepki gösterecektir.
- Yunanistan'ın iddia ettiği karasularını on iki mile çıkardığı anda Ege'de Yunanistan'ın karasuları alanı %70'e, açık deniz alanı %19'a çıkacak ve Türkiye'nin karasuları alanı çok daha az noktaya varacaktır.